nevâl es saadavi kitaplar / Havvanın Saklı Yüzü Neval Es Sadevi Ayrıntı Yayınları |

Nevâl Es Saadavi Kitaplar

nevâl es saadavi kitaplar

kaynağı değiştir]

Dış bağlantılar[değiştir

Dünya edebiyatında dikkat çekici eserleriyle tanınan Mısırlı yazar Nawal El Saadawi (Nevâl es-Sâdevî), 89 yaşında Kahire’de hayatını kaybetti.

Türkçede yılında Ayrıntı Yayınları tarafından basılan Havva’nın Saklı Yüzü (çev. Ayşecan Ay), Metis Yayınları tarafından basılan yayımlanan Sıfır Noktasındaki Kadın (çev. Selma Demiröz), Belge Yayınları tarafından basılan Tanrı Nil Kıyısında Öldü (çev. Nesrin Oral) kitaplarıyla tanınan Nawal El Saadawi yaşamını yitirdi.

Kadın hakları savunucusu, doktor, aktivist ve yazar kimlikleri ile bilinen El Saadawi aramızdan ayrıldı. Mısır’ın en yaygın günlük gazetesi Al-Ahram, yazarın 21 Mart tarihinde başkent Kahire’de hayatını yitirdiğini duyurdu. Nawal El Saadawi aramızdan ayrıldığında 89 yaşındaydı. Bir süredir yerel medyada hasta olduğuna dair haberlerin çıktığı yazarın ölüm sebebi net olarak açıklanmadı.

Nawal El Saadawi Arap Dünyasında Kadın Hakları Mücadelesinin Simge İsimlerinden Birisiydi

Kadın hakları konusunda karanlık günler yaşayan Arap coğrafyasında, kadın hakları mücadelesinin simge isimlerinden birisi olan yazar, Arap Kadınları Dayanışma Derneği’nin de kurucusu ve başkanıydı.

Nawal El Saadawi

Makaleleri ve açıkladığı fikirleri nedeniyle eski Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat tarafından hapse atılan, farklı kesimlerce pek çok defa tehditlere maruz kalan El Saadawi, yılında verdiği bir söyleşide şu sözleri ifade etmişti:

&#;Sınıflı bir toplumda veya erkek egemen ataerkil bir toplumda kadınlar özgürleştirilemez. Bu yüzden kurtulmalıyız, sınıf baskısına, cinsiyet baskısına ve dini baskıya karşı savaşmalıyız. Kadın olmadan devrimden söz edemeyiz.&#;

senesinde Kahire’nin bir köyünde dünyaya gelen El Saadawi, ilk romanı olan Diary of a Child Called Souad’ı 13 yaşındayken kaleme alarak yazarlık kariyerine erkenden başladı. Psikiyatri üzerine aldığı eğitimi ile ’te Kahire Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. İki yıl sreyle tıp doktoru olarak çalışmalarda bulundu. senesinde politik baskı nedeniyle görevinden ayrıldı. Kurucusu olarak emek verdiği Health adlı dergisi kapatıldı.

&#; seneleri arasında Fen Edebiyat Yüksek Enstitüsü’nde Arap kadınları üzerindeki tahakküme dair çalışmalar yaptı.

Eserleriyle uluslararası alanda tanınan yazar, dünya çapında pek çok üniversiteden fahri doktoralar almış, sayısız ödüle layık görülmüş, kitapları 40’tan fazla dile çevrilmiş bir isim.

Yazarın eserleri ve kendisi hakkındaki görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.

Kaynak:Gazete Duvar

kaynağı değiştir]

İngiliz BBC One televizyonunda "Imagine" serisinin "She Spoke the Unspeakable" başlıklı bölümünün konusu Saadavi'dir. [1]

Ödüller ve Onurlar[değiştir

T.C. ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ KARŞILAŞTIRMALI EDEBİYAT BÖLÜMÜ UYGULAMALI ELEŞTİRİ FİNAL ÖDEVİ NEVAL EL SADDAVİ’NİN “KAHİRE SAÇLARIMI GERİ VER” ADLI ESERİNİN FEMİNİST ELEŞTİRİ KURAMI BAĞLAMINDA İNCELENMESİ PELİN BİLEKLİ YRD. DOÇ. funduszeue.infoAH DOULATABADİ ESKİŞEHİR NEVAL EL SADDAVİ’NİN “KAHİRE SAÇLARIMI GERİ VER” ADLI ESERİNİN FEMİNİST ELEŞTİRİ KURAMI BAĞLAMINDA İNCELENMESİ funduszeue.infoş Feminist sanat ve edebiyatın önemli yazarlarından olan Neval El Saddavi içinde büyüdüğü toplumun bozuk düzeninin nedenlerini göstermek, göstermekle de kalmayıp bu bozuk düzeni düzeltmek için yıllarca edebiyat eserleri aracılığıyla sesini tüm dünyaya duyurmuştur. “Neval El Saddavi Mısırlı feminist yazar, aktivist ve psikiyatristtir. Nil Nehri kıyısındaki Kafr Tahla köyünde doğmuştur. İslam'da kadının yeri üzerine pek çok kitap yazmıştır. Saddavi tüm dünyada feminist ve aktivist kişiliği ile tanınmaktadır. İslamiyet’te kadın başlığı altında birçok kitap yazan yazar ülkesinde kadın sünnetini engellemek amacıyla eylemlerde bulunmuş, bu eylemlerden ötürü hapse girmiştir. Kahire'de ve ülkesinin kırsal kesimlerinde doktor ve psikiyatrist olarak görev yapan Saddavi, eserlerinde Arap toplumunda kadının konumlanışını eleştirel bir dille ele almış ve bunu değiştirmeye çalışmıştır. Neval El Saddavi, uluslararası birçok ödüle sahip olmuş ve uluslararası ve ulusal birçok konferensa katılmıştır.”1 Eserleri pek çok dile çevrilmiş olan yazar bu eserinde de yine bir kadını baş kahraman olarak seçmiştir. Romanın baş kahramanı dokuz yaşındayken ailesi içinde erkek kardeşi ve kendisi arasındaki farklılıkları hissetmeye başlar. Bu his bir yanılsama ya da bir kıskançlıktan ziyade anne ve babasının davranış biçimleriyle desteklenen erkek kardeşin kayırılarak, kız çocuğunun yaptığı her hareketin mercek altında incelenmesinin fark edilmesidir. Anne rolü kızına karşı son derece otoriter olmakla birlikte kızına sürekli “kız” diye hitap eden, bozuk çarkın içinde kendini sadece çocuklarına bakmak ve kocasını memnun etmek için biçimlendirmiş şekilde karşımıza çıkıyor. Ağabeyi her konuda ondan daha özgürdür. Odasını toplamak, yemek pişirmeye yardım etmek, misafirler geldiğinde hizmette bulunmak, sokakta arkadaşlarıyla oynamak ve vakit geçirmek için izin istemek gibi kaygıları yoktur. On yaşına geldiğinde vücut hatlarının ortaya çıkmasıyla ve regl olmasıyla birlikte annesinden ve büyükannesinden evliliğe yönlendirme konusunda baskı 1 funduszeue.info%C3%A2l_es-Saadavi. görmeye başlamaktadır. Evliliğe ve annesinin baskılarına olan nefreti onu ders çalışmaya ve öğrenmeye itmiştir. Bu yüzden doktorluk mesleğini seçerek bir yandan bütün topluma bir başkaldırış sergilemiştir. Bu meslek onu kadın ve erkeğin arasındaki uçurumları en aza indirme konusunda bir mıktanıs gibi çekmiş ve tüm gençliğini öğrenmeye adamış, kadınlığını mesleğiyle ötelemeye çalışarak bir genç kadın olarak toplumda kendini ispat etmeye çalışmıştır. Hatalı bir evlilik geçirip ardından bilime olan inancını ve tanrısallaştırdığı bilimin aslında onu hapsettiğini fark ederek kadın olma yolculuğuna tekrardan geri dönmeye çalışarak yaşamadığı duygu ve hisleri en baştan öğrenerek irdelemeye çalışmıştır. Hayatında birçok başarı elde edip hala huzursuz olan kahraman sonunda aradığı gerçek aşkıyla tanışır. Hayatına giren adamlardan çok farklı olan bu adam açık görüşlü ve entelektüeldir. Onu sadece kalbi ve aklına olan hayranlığıyla hayatında konumlandırır. Yemek yapmak, evi temizlemek ve evde oturup çocuk bakmak gibi rutinlerden ziyade aralarındaki “sevgi” bağını kutsallaştırmaya çalışmaktadır. Feminist eleştiri kuramı bağlamında değerlendirdiğimiz eserde yazar doğup büyüdüğü toplumun sorunlarına ışık tutmak, onları bir kadın gözüyle eleştirerek bir kadın olarak toplumda yer bulmanın, bir kimlik sahibi olmanın zorluklarını irdelemektedir. Eserin kadın merkezli olarak ilerlemesi dönemin sorunlarını anlamada büyük bir etki olarak görülmektedir. Yazar, konuşamayan kadınların sesi olarak eserlerinde onlara hayat vermektedir. Okur merkezli kuramlar sınıflamasına giren feminist edebiyat eleştirisi, kültür ve edebiyattaki yerleşik, özellikle ataerkil bakış açısını yansıtan değerleri, kalıpları sorgular ve işin öteki yüzüne dikkat çeker. “Feminist edebiyat kuramı, ’lı yıllarda güçlü bir şekilde yeniden gündeme gelen feminist yaklaşımın edebiyat alanında sesini duyurması sonucu oluşur. Önceleri ataerkil düzende kadının “öteki” olarak algılanışı ve aşağılanışının edebî yapıtlarda da sürdürüldüğünü ortaya koymayı hedefleyen bu eleştiri kuramı, zamanla amaçlarını çoğaltmış ve edebiyat dünyası sınırları içinde kadına ilişkin başka sorunların da altını çizmeye başlamıştır.”2 funduszeue.infoğerlendirme ve Analiz Neval El Saddavi bu eserinde kadın olmanın zorluğu ve toplumda kadına olan bakışın eksik ve trajik yönlerini vurgulamıştır. Kadın küçük yaşta karşılaştığı zor hayat deneyiminde başta erkekleri ve evliliği düşman kabul etmiş ve kendi varlığını 2 Berna Moran, Edebiyat Kuramları ve Eleştiri, İletişim Yayınları, İstanbul, , s. bulma, kadın olmanın çaresizliğini bastırma yolunda verdiği savaşta erkeklerin eksik yönlerini aramaya başlamaktadır. Eserde bu iç savaş şu şekilde göze çarpmaktadır; “Allah beni niçin şu güvercin gibi havada uçabilen bir kuş değil de, bir kız çocuğu olarak yaratmıştı? Belki de Allah, kuşları kızlara tercih ediyordu. Ama erkek kardeşim de uçamıyor ve bu beni biraz olsun avutuyordu. Bütün özgürlüğüne rağmen uçamama konusunda onun da benden farklı olmadığını kavramıştım.”3 Kadın olma yolculuğuna henüz on yaşındayken dışarıda oyun oynama esnasında regl olarak başlayan kadın kahraman, içinde bulunduğu dönemin bakış açısıyla annesinin baskılarının evlilik yönünde sürmesiyle içinden çıkılmaz bir hal almaya başlamıştır. O bu ergenlik psikolojisiyle ve bedenindeki değişimlerle mücadele ederken, annesinin onun gelişimine sevinmesinin tek amacının evliliğe hazır hale geldiğini düşünmesiyle daha travmatik bir serüvene doğru ilerlemektedir. Çünkü onu toplumdan arkadaşlarından ve aile bireylerinden dahi uzaklaştıran bu değişimler kimliğini arama yolculuğunda önüne büyük bir set çekiyordu. “Kızların olgunluğa erişmelerinin tek yolu böylesine pis bir olaya mı bağlıydı? Bir insan günlerce, iradesi dışında gerçekleşen bir kas hareketinin insafına sığınarak yaşayabilir miydi gerçekten? Allah kız çocuklarından hakikaten çok nefret ediyor olmalıydı ki, başlarına böylesine bir laneti sarmıştı. O’nun her konuda erkekleri kayırdığını düşünüyordum artık.”4 Kısa geçen çocukluğunun özlemiyle hayatına devam etmeye çalışan kadın kahraman üzerinden yazar, büyüdüğü toplumun kanayan yarasını gözler önüne sermektedir. Çünkü kadınlık Arap toplumunda hiç de kolay olmamakla birlikte bu eserde anlatılan olayların bir çoğuna toplumdaki binlerce kadının maruz kaldığı yansıtılmak istenmiştir. Yazar aynı zamanda bir psikiyatristtir. Meslek hayatı boyunca ona gelen kadın hastalarından yüzlercesinin yaşadığı olaylara şahitlik etmiştir. Bu eserde de diğer eserleri gibi yarı otobiyografik kabul edebileceğimiz gerçek olayların yansımalarını sunmaktadır. Sade ve net bir dille anlatılan olaylardan Arap kadınlarının çektiği zorlukları anlamamızda bize son derece çarpıcı bilgiler sunmaktadır. Çocukluğun o güzel rüyasından küçük yaşta uyandırılmaya çalışılan kadın kahraman alışmaya çalıştığı bu dönem esnasında başka travmatik olaylarda yaşamaktadır. 3 Neval El Saddavi, Kahire Saçlarımı Geri Ver, Everest Yayınları, İstanbul, , s. 3. 4 Neval El Saddavi, Kahire Saçlarımı Geri Ver, Everest Yayınları, İstanbul, , s. 4. “Yanıma yaklaşan kapıcının gözleriyle dişlerinin, kara yüzünde parladığını gördüm; onun tahta sırasında tek başıma oturuyor, gözlerimle sokakta oynayan ağabeyimin ve arkadaşlarının hareketlerini izliyordum. Birden adamın galebeyasının sert kenarının bacağıma sürtündüğünü hissettim ve elbiselerinin tuhaf kokusunu aldım. Tiksintiyle yanından uzağa çekildim. Tekrar yaklaştığındaysa, bakışlarımı oynayan ağabeyime ve arkadaşlarına kilitleyerek korkumu gizlemeye çalıştım, ama sert, kaba parmaklarının bacağımı okşadığını ve eteğimin altına doğru hareket ettiğini hisseder hissetmezi panik içinde yerimden sıçrayıp hızla ondan uzaklaştım. Kadın olduğumu bu korkunç adamda fark etmişti! ”.5 Kadın kahramanın bu bozuk düzende ilk başkaldırışı annesine karşı olmuştur. Annesinin baskı ve ısrarlarıyla şekillendirmeye çalıştığı hayatında ilk defa kendi kararını vermenin hazzını duyan kadın kahraman belki de bulunduğu toplumda birçok kadının gösteremediği cesareti göstererek annesine karşı gelmiştir. “Hayatımda ilk defa evden annemin izni olmadan çıktım. Bu kışkırtıcı hareket sanki bana apayrı bir güç katmıştı, ama sokaktan aşağı yürürken kalbim yine de güm güm atıyordu. Sonra yürürken gözüme bir tabela takıldı: ‘Kadın Berberi’. İçeri girmeden önce sadece bir saniye duraklayacaktım. Uzun saçlarımın keskin makasların ağızlarında kıvrım kıvrım oluşunu ve sonra yere düşüşünü seyrettim. Annemin bir kadını taçlandıran gurur kaynağı dediği şeyler bunlar mıydı? Bir kadının tacı sırf böyle bir kararlılık anından dolayı yere düşüp paramparça olabilir miydi? İçim, kadınlığa karşı büyük bir horgörüyle dolmuştu: Kadınların geğersiz ıvır zıvır şeylere inandıklarını o anda kendi gözlerimle görmüştüm. Ve bu horgörü bana yeni bir güç kazandırdı. Emin adımlarla tekrar eve doğru yürüdüm ve yeni, kısacık kesilmiş saçlarımla annemin önünde dimdik durdum. ”6 Yazar burada bu tip olayları yaşayan kadınların tıpkı saatli bir bomba gibi isyan etme eşiğinde olduğunu göstermek istemiş ve belki de bir kısmının eserdeki kadın kahraman gibi başkadırıda bulunduğuna şahit olmuştur. Sonuçta kendisi de aynı toplumda yetişmiş ve bütün bu zorluklarla aynı ölçüde mücadele etmeye devam etmektedir. Yazarın hayatına ve diğer eserlerine baktığımızda da aynı yansımaları görmekteyiz. Feminizm açısından kadınların kendi kendisini yazması ve kendi dilini oluşturması bir zorunluluk olarak görülür. Çünkü erkeklerin dilinde kadınlar iyi ve kötü hususiyetleri aynı anda taşır. Mesela kadınlar doğallık, namus, ulus, maneviyat, ev gibi en temel değerlerin işaretiyken güçsüzlük, duygusallık, yapaylık, tutarsızlık, baştan çıkarma, delilik gibi bozulmanın ve genel olarak tehlike arz eden şeylerin simgesi de oluverirler. Bu saçma ikiliğe bir son vermek ise kadınların yazması ile mümkün olacaktır. 5 Neval El Saddavi, Kahire Saçlarımı Geri Ver, Everest Yayınları, İstanbul, , s. 5. 6 Neval El Saddavi, Kahire Saçlarımı Geri Ver, Everest Yayınları, İstanbul, , s. “Feminizmin en temel saptamalarından biri, kadınların erkekler tarafından yapılmış bir dil içinde yaşamak zorunda olduklarıydı. Bunun en azından bir anlamı, kadınların sessizliğinin, sürekli olarak onlar hakkında ve onlar üzerinden, onların dolayımıyla konuşan bir dil tarafından tanımlanması ve güvence altına alınmasıdır.”7 Kadın kahraman ilk zaferini annesine karşı vermiş olmanın gururuyla kendini eğitime adayarak evlilikten, kadınsal hislerden kaçmak istemiştir. İkinci zaferini ise doktorluk mesleğine borçludur. Çünkü tıpta kadın ve erkek ayrımı olmaksızın, insan olmak ve yaşatmak söz konusuyken, toplumdaki ayıp ve utanç verici kabul edilen bir takım olaylar karşısında kadın bir doktor olarak ikinci başkaldırısını yapmaktadır. Çünkü hasta bir adam ya da kadın doktorun karşısında muhtaç ve aciz bir sokak hayvanından farksızdır aslında. Bütün ayıplar ötelenerek geri savrulurken, kadın kahraman böylelikle bir kadın olarak akıl ve zeka sahibi bir birey olduğunu kanıtlama fırsatı yakalamıştır. Aslında yazar erkek ve kadın arasındaki farkın, erkeğin zeka olarak üstünlüğünün kabul edildiği tezini de çürütmek olarak bu satırları kaleme aldığını varsayabiliriz. Çünkü bilgi, akıl ve zeka gerçekten bir kadın için güçlü bir silahtır. “Çocukluktan itibaren kendini Tanrı olarak düşünecek şekilde yetiştirilmiş ağabeyim gibi erkekler ile annem gibi zayıf ve etkisiz kadınlardan oluşmuyor muydu bu toplum? Bu tür insanlar, bir erkek hakkında onun kaslar, damarlar, sinirler ve kemiklerden yapılmış bir karışım olmasından baş ka hiçbir şey bilmeyen bir kadının varlığına nasıl inanabilirlerdi? Bir erkek vücudu! Onu yiyecekle doldurmak için sı- cak mutfakta buram buram terleyen, gece gündüz zihinlerinde onun hayaletini taşıyan annelerin ve küçük kızların korkusu. İşte bu vücut, şimdi çirkin ve paramparça olarak, önümde çıplak biçimde uzatılmış, yatıyordu. Hayatın annemi bu kadar çabuk yanıltacağını; aynı hayatın bir gün, göğüslerime bakıp bende onlardan başka bir şey görmeyen bu sefil erkeklerden intikamımı bu şekilde almamı sağlayacağını rüyamda bile göremezdim. İşte, burada oklarımı tam onun göğsüne saplıyordum. Çıplak vücuduna bakıyor ve onu elimdeki neşterle lime lime doğrarken midemin bulandığını hissediyordum. Bu bir erkek vücudu muydu; dış tarafı kıllarla kaplı, içi çürüyen ve kokan organlarla dolu, beyni yapışkan bir beyaz sıvının içinde yüzen ve kalbi kıpkırmızı kanlar içinde olan? içiyle dışıyla ne kadar da çirkindi akla gelebilecek en çirkin şeydi! “8 Kadın kahraman yaşadığı zorlu hayatta ilk kocasıyla tanışmasına kadar zaferler kazanmış olsa da çocukluğunda içine düştüğü hayal kırıklıkları peşini bırakmamıştır. İlk kocası onun aklına ve zekasına olan hayranlığıyla ilk başta övgülerle gönlünü çalmaya çalışsa da, kadın kahraman kadar mücadele içinde bir 7 Jale Parla, “Kadın Eleştirisi Neyi Gerçekleştirdi?”, içinde Kadınlar Dile Düşünce, İletişim Yayınları, İstanbul, s. 8 8 Neval El Saddavi, Kahire Saçlarımı Geri Ver, Everest Yayınları, İstanbul, , s. hayat yaşamamış, her şeyi annesi tarafından karşılanan bir adam figürü olarak karşımıza çıkmaktadır. Başlangıçta mantıklı görünen bu karakter ilerleyen dönemlerde kadın kahramanı doktorluk mesleğinden alıkoymak için girişimde bulunur. Burada birçok defa erkek figürünün erkekliğini, evin reisi oluşunu ve toplumdaki konumunu vurgulayarak kadını geri plana itme çabası görülmektedir. Bir dahi olan kadının karşısında aşağılık psikolojisi ve toplum içinde yetiştirilmiş egoist erkek formunu içinde bir yerlerde sakladığı yerden yeniden ortaya çıkarmıştır. Yazar aslında burada da topluma bir özeleştiri göndermektedir. Erkeklerin kadınlar üzerinde baskı kurma çabasının her alanda olduğunu (iş, evlilik, para kazanma, çocuk bakımı, ev işleri v.s) yansıtmaktadır. "Ben erkeğim." "Eee?" "Reis benim." "Neyin reisi?" "Bu evin ve onun içindekilerin, sen dahil." İlk isyan işaretleri kendisini gösteriyordu: Benim karşımdayken hissettiği zayıflık, onun içinde beni kontrol altına alma arzusu doğurmuştu. "Her gün dışarı.çıkmanı istemiyorum," dedi. "Eğlenmeye çıkmıyorum. Çalışıyorum." "Senin erkekleri muayene etmeni ve onları soymanı da istemiyorum." Bir adamın bir kadın üzerinde denetim kurma çabasında en çok kafayı taktığı zayıf nokta buydu: Kadının başka erkeklerden korunması gerekliliği. Erkeğin kendi kadınına duyduğu kıskançlık: Erkek aslında kendisi adı na korkar, ama kadın adına korktuğunu iddia eder; onu mülkiyetine almak ve onun etrafında kalın duvarlar örmek için korunması gerektiğini öne sürer. "Senin muayeneden gelen gelire ihtiyacın yok," diye ısrar ediyordu. "Ben para için çalışmıyorum. İşimi seviyorum." "Kocan ve evin için özgür olman gerekiyor." "Ne demek istiyorsun?" "Muayenehaneni kapat." 9 Kişinin özgürlüğüne, yaşam haklarına, karşısındaki insana da seçme özgürlüğü tanıyan bir çerçevede saygı gösterilmesi son derece önemlidir. Kişisel üstünlük kurmak isteyen kişinin, bulunduğu toplulukla sağlıklı bir iletişim içinde olması düşünülemez. Evlilik ilişkilerinde de aynı durum söz konusudur. 9 Neval El Saddavi, Kahire Saçlarımı Geri Ver, Everest Yayınları, İstanbul, , s. funduszeue.infoç Bu çalışmada, feminist edebiyat eleştirisi bağlamında Arap toplumundaki kadın figürlerinin romana yansıyan biçiminden hareketle kadın kahramanımızın özne olma veya olabilme problemi üzerinde durulmuştur. Böylece romanda yer alan maceranın içinde kadın kahramanın psikolojik açıdan içinde bulunduğu tüm toplum kadınlarını yansıttığı açığa çıkarılmaya çalışılmıştır. Mısırlı feminist yazar Neval El Saddavi, romanlarında ezilen Arap kadınlarının toplum içindeki yerlerine ve kimliklerini bulma yolculuklarına genişçe yer vermektedir. ”Kahire Saçlarımı Geri Ver” adlı romanın konusu, kendi yolculuğuna henüz dokuz yaşındayken başlamış olan kadın kahramanın, çocukluğunda erkek kardeşiyle arasındaki farkları hissetmesi ve bunun izlerinin bütün hayatına yansıması etrafında dönmektedir. Kitapta kadın kahramanın hayatı altı bölüme ayrılmakta ve her bölümde farklı yaş grubu içinde bulunduğu döneme ait olaylar anlatılmaktadır. Kadın kahraman dahil hiçbir karakterin isminin verilmemesi aslında yazarın burada toplumun her kesiminden, her hangi birinin hikayesini anlatmış olabileceği kanısına varmamızı sağlamaktadır. Bu yüzden de isimlerinin herhangi bir önemi yoktur. Önemli olan sistem çarkının dönmesidir. Eser yazıldığı dönemde defalarca sansüre uğramış ve daha sonrasında yazarın asıl nüshaları kaybetmesiyle eksik olarak yayınlanmıştır. Okuma esnasında bu ayrıntı dikkat çekmektedir. Çünkü roman içinde kopukluk ve sıçrayışların olduğu göze çarpmaktadır. Kendi büyüdüğü toplumu ele alan yazar diğer eserlerinde de benzer kadın figürleri kullanmasından ötürü en hacimsiz eseri kabul edebileceğimiz bu eserinde kendisini tekrar etmektedir. Toplumun bozuk düzenine bir eleştiri ve aynı zamanda otobiyografik bir anlatı olarak kabul edebileceğimiz bu eserde yazar feminist kimliğini keskin hatlarıyla ortaya çıkartmaktadır. KAYNAKÇA El Saddavi, Neval, Kahire Saçlarımı Geri Ver, Everest Yayınları, İstanbul, Moran, Berna, Edebiyat Kuramları ve Eleştiri, İletişim Yayınları, İstanbul, Parla, Jale, “Kadın Eleştirisi Neyi Gerçekleştirdi?”, içinde Kadınlar Dile Düşünce, İletişim Yayınları, İstanbul, funduszeue.info (Erişim Tarihi: 25 Aralık, )

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası