nurdannacar / Cengiz Aktürk'ün ilk defilesi büyük ses getirdi ! | YeniBirlik Gazetesi

Nurdannacar

nurdannacar

CENGİZ AKTÜRK'ÜN İLK DEFİLESİ BÜYÜK SES GETİRDİ !

Türkiye’nin en popüler noktalarında mağazalaşan ve yurtdışına da açılan Cengiz Aktürk büyük yankı uyandıran defile öncesinde şunları söyledi: “Türkiye’nin bir markasını daha dünyaya açmış olmaktan mutluyuz. Biz köklü bir markayız. Dünya modasını yakından takip ediyoruz. Koleksiyonumuzu çok başarılı bir tasarımcıya teslim ettik. Çok mutlu ve gururluyuz.’

Tasarımları ile adından sıklıkla söz ettiren tasarımcı Cihan Nacar’ın kreatif direktörlüğünü üstlendiği defilenin açılışını güzelliği ile göz dolduran top model Tülin Şahin yaparken, kapanış izleyicileri kendisine hayran bırakan Çağla Şikel ile oldu. Birbirinden göz alıcı tasarımları taşıyan isimler arasında Şevval Şahin ve Buse İskenderoğlu da vardı .

Ünlü tasarımcı Cihan Nacar ‘Son derece dinamik ve genç olan bu koleksiyonda renkleri ve formları çok özgürce kullandım. İstanbul’un en özel lokasyonlarında mağazaları bulunan Cengiz Aktürk vitrinlerinde bahar ayında satıa sunulacak koleksiyonumu sizlerin beğenisine sunmak için sabırsızlanıyorum. ‘ dedi.

Sanat ve cemiyet hayatının tanınmış simaları ile sosyal medyanın güçlü isimlerinin davetli olduğu defile büyük beğeni topladı. Gelenler arasında Esra Harmanda ve Nurdan Tol’da vardı. Yakında kuracakları şirketle yepyeni bir sektörde iddialı olduklarını söylediler. Cengiz Akturk defilesinde Cihan Nacar’ın davetlisi olarak boy gösterdiler.

“SENERYOYU OKURKEN AYRI OYNARKEN AYRI HEYECANLANIYORUM”

Gelenler arasında Yargı dizisinin Hakim Neva’sı Başak Gümülcinelioğlu’da vardı. Defile öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan güzel oyuncu “Bu defileyi merak içinde bekliyordum, başlaması için adeta sabırsızlanıyorum.” dedi. Yargı dizisinin başarısından da bahseden Gümülcinelioğlu “Senaryo elime geçtiğinde acaba diğer bölüm ne olacak diye bakıp çok heyecanlanıyorum, hani romanı elinizden bırakmak istemezsiniz ya Sema Ergenekon’da öyle bir şey yazıyor. Okurken ayrı heyecanlanıyorum, çekerken ayrı bir de izliyorum ben onda da heyecanlanıyorum. Severek yapıyoruz, bu da yansıyor izleyiciye.” dedi.

Habibi Nacar YILMAZ

Salon veya odamıza, bir sülüs yazı veya sanat harikası yapma bir tablo asalım. Bir hafta, bilemedin iki hafta dikkatimizi çeker; bazen şöyle bir bakarız, inceler, takdir ve hayretimizi ifade ederiz. Daha sonraları, vakit ilerledikçe ise ya hiç görmez veya sanat yönüne değil de kabuğu durumundaki çerçevesi, boyutları, takıldığı yerle ilgilenmeye; bir müddet sonra ise, nisyana atarız.

İlk gördüğümüzde, tefekkür için saatlerimizi verebildiğimiz bu sanat harikası tablo veya yazı, artık âdiyattan olmuş; nazar-ı dikkatimizi çekmez olmuştur. İşte, buna biz son asrın derece derece hepimizi saran, etkisi altına alan "ülfet" yani alışkanlık, yüzeysel bakış, derinlikten uzak nazar diyoruz. İçine cehaletimizden tut inkârımızı; şükürsüzlüğümüzden tut basiretsizliğimizi boca ettiğimiz bu dehşetli ülfet hastalığımızın tedavisi de zor maalesef. Büyük gayret, periyodik temrin (egzersiz), uyanık hafıza, dikkati yoğunlaştırma gibi meziyetler istiyor.

Üstat "Ülfet ise, cehl-i mürekkep üstüne serilmiş bir perdedir." tespit ve teşhisi ile aslında, derin bir hakikati dile getiriyor. Cehl-i mürekkep, yani bilmediğimizi de bilmemek, ülfetle üstünü örttüğümüz, onulmaz bir hastalığımız. Niçin? Çünkü cahil olduğunu bilen insan, öğrenir ve cehaletini izale edebilir. Peki, cahil olup da bunu bilmeyen, saklayan, üstünü çeşitli ilim sosları ile örten, nasıl kurtaracak kendini bu cehaletinden?

Başka antika ve önemli bir husus daha var. Adam çok şey biliyor. Malumatı kitaplara hatta cildlere sığmıyor. Alanında dünyaya ders veriyor. Fakat bu bilgi, onu yine cehaletten kurtaramıyor. On İkinci Söz'de izah ediliyor ya. Büyük bir kitabı birine versen, kitap hakkında bir rapor istesen. O da kitapla ilgili kitaptan da büyük, ciltlerle kitap yazsa. Fakat yazdığı bu kitap, incelediği kitabın yalnız "harflerinin nakışlarından, münasebetlerinden ve vaziyetlerinden" yani kitapta kaç harf kullanıldı, renklerinin ve harflerinin birbiriyle ilgisinin ne olduğu anlatılsa da kitabın "ne anlattığı, manası hakkında hiçbir bilgi vermezse" hatta incelediği nesnenin kitap ve onun bir yazarının olduğundan haberdar olmamış ve onu idrâk etmemiş olsa; onun yazdıklarının, bilgisinin hakikat ve hikmet noktasında bir kıymeti olabilir mi? Belki iyi bir mühendis, tasvirci, sarraf, kimyager olabilir arkadaşımız. Fakat incelediği kitabın manasına bakmamış. Hatta kitabın bir yazarı ve bu yazarın da bir maksadı olabileceğini de anlamamış. Kitabın güzelliğini anlatmış. Fakat bu güzelliğin nereden geldiğini anlamamış. Yani kitaptaki geçici güzellikleri görmüş, kitabın arkasındaki müellife ait hakiki güzelliğini görememiş. Hatta kâtipten gafil olduğundan, bu güzelliklere tabiatı, tesadüfü, şirki karıştırmış. Bütün bu çalışmaları, bilgileri, yazdıkları hakikatsız bir safsata ve hakkında çalıştığı kitabın kâtibine karşı bir saygısızlık bir edepsizlik olmaz mı?

İşte, bugünkü birtakım feylesoflar ve kâinat kitabının izahı, keşfi, açıklaması olan fennî bilgi ve fikirlerini, birtakım ideolojilere alet edenler, yukarıdaki misalin içindedirler. Ülfet, onların içinde bulundukları acıklı hâli kapatıyor. Gaflet de bu hâli daha kalınlaştırıyor maalesef.

Ülfetimizin ve dikkatsiz bakışımızın altına süpürdüğümüz, kâinat sanat galerisindeki şiddet-i zuhurundan dolayı dikkatimizden kaçan Kudret mucizelerini, garip nakış ve acayip sanatları görmemiz; onlara karşı kör olmamamız ve o sanatlara tabiatı, tesadüfü karıştırıp da insaniyet semasından, küfür karanlığına düşmememiz için, Kur'an-ı Kerim, ara sıra yıldız parlaklığındaki âyetleri ile bizi ikaz ediyor. Sanki âyetler insana, "Başını kaldır, kendini tanıtmak isteyen faal ve kudretli bir Zâtın harika işlerine bak. Onları ibret ve hayretle tefekkür et." diyor. Kur'an'ın hitabı akladır. Kur'an aklı harekete geçirmemizi, düşünmemizi, tefekkürümüzü eksik etmememizi istiyor. Yüzlerce âyetiyle sıradanlığı yıkıyor. Tekrar tekrar bakmaya, düşünmeye davet ediyor. Uzaktan bakınca ülfetimize takılan, başta kendi nefsimizi, mesela ağzımızı, kulağımızı, gözümüzü hatta dudağımızı görmemizi; bunlar üzerindeki nakış ve hikmetleri tefekkür etmemizi istiyor. Böylece Kur'an, akla güvendiğini gösteriyor. Düşünmeyen aklın iğrenç duruma düşeceğini bize anlatıyor. Kur'an birilerinin sandığı ve dediği gibi, sadece kelâmî âyetleri değil; kevnî âyetleri, geçmişi, geleceği bir parça sudan bu hale nasıl geldiğimizi, sema binasının sarsılmadan, şaşırmadan, çarpmadan dolaşan yıldızlara nasıl damlık yaptığını görmemizi istiyor. Sadece Rahman Suresinde otuz bir yerde "aklın nimetleri inkâr etmemesini" başka bir âyette de insanı, arkasında bir kâinat projesinin olduğu elindeki lokmaya bakmaya davet ediyor. Yine Rahman Suresinin bir öncesindeki elli beş âyetlik Kamer Suresinde, diğer surelerdeki birçok ayetler gibi "Artık düşünen mi var, düşünecek yok mu?" diye, ondan fazla âyetiyle aklı düşünmeye davet ediyor. Hatta aklı buna zorluyor.

Ülfet, kâinatı, kendimizi, hayat ve mematımızı düşünmemize engel olur da okuduğumuz kitapları daha dikkatli okumamıza engel olmaz mı? Aynı şey, Kur'an'ı ve Kur'an tefsirlerinin hakikatlerini okurken de başınıza geliyor maalesef. Üstad, "Sathi nazar, zulümatlıdır."derken, aslında bütün bu okumalarımızdaki dikkatsizliklerimizi anlatmak; ülfetimizle birlikte kaçırdığımız mana derinliklerine dikkat çekiyor. "Sakın, kelimeleri atlamayın; terkipleri çözün, anlayarak okuyun, gafletle, gazete gibi okumayın." demek istiyor.

Gafletli okumalarımızın çok örneği var. Geçen bir salı sohbetinde, şahsen bu âcizi de biraz hayıflandıran ve düşündüren bir örneğini de yeni yaşadık. Bizim "Küçük Sözler" dediğimiz, ebatları küçük fakat derinliği yüksek risaleleri, defaatle okuyup dersler de yapmamıza rağmen, kaçırdığımız bir kelimeyi "derslerde zeki bir muhatap" Ekrem Zengin kardeşin ikaz ve hatırlatması ile yeni fark ettik.

Küçük Sözler'in özellikle "Dokuzuncu Söz"e kadarki kısmının giriş paragrafları, Allah'ın razı olduğu dini, yani İslamiyeti, İslam'ın esaslarını, hedefini bize, yani Müslümanlara kazandırdıklarını, İslam'ın dışındaki bütün yolların bir bataklığa çıktığını, emniyetle selametin, kedersiz lezzet ve hakiki hikmetin ancak Kur'an'ın düsturları ile mümkün olduğunu özetleyerek başlıyor. Her bir ebadı küçük fakat muhtevası derin Söz, bu girişin ispatını, hakikatdâr birer temsille ortaya koyuyor. Yalnız bu girişlerin hepsinde, bu hakikatleri "anlamak istersen" kaydı, sadece Beşinci Söz'de yerini "görmek istersen" şart cümlesine bırakıyor. Sorumuz ve dikkatimizden kaçan, her yerdeki "anlamak istersen" niçin, Beşinci Söz'de yerini "görmek istersen"e bırakıyor? Bunca okumamıza rağmen bunu niçin fark etmedik?

Mesela İkinci Söz'ün başında "İmanda ne kadar büyük saadet ve nimet ve ne kadar büyük bir lezzet ve rahat bulunduğunu anlamak istersen" girişi var. Yine 7. Söz'de " sabır ile Halık'ına tevekkül, iltica ve şükür ve Rezzakından sual ve dua, ne kadar nâfi ve tiryak gibi iki ilaç olduğunu ve Kur'an'ı dinlemek, hükmüne inkiyad etmek, namazı kılmak, kebâiri terk etmek, ebed yolculuğunda ne kadar mühim, değerli bir bilet, bir zâd-ı âhiret (ahiret azığı) olduğunu anlamak istersen" girişiyle başlıyor. Bu giriş bile, İslam'ın özünü, esasını, başlangıç ve neticesini vermesi bakımından, ne kadar değerli değil mi?

Beşinci Söz'e bir bakalım. "Namaz kılmak ve büyük günahları işlememek, ne derece hakiki bir vazife-i insaniye, ne kadar fıtrî, münasip bir netice-i hilkat-i beşeriye olduğunu görmek istersen" şeklinde. Namaz kılmaya ve özellikle büyük günahlardan uzak durmaya yüklenen anlama, değere, neticeye bakar mısınız? Bu ve diğer Küçük Sözlerdeki bu câmi keyfiyetteki girişler, tefekkür ve mütalaa edilmeden geçilir mi? Ülfet ah ülfet! "Anlamak" ve "görmek" kelimelerini dahi fark ettirmeyen üfunduszeue.infoçin hepsinde "anlamak istersen" de sadece Beşinci Sözde "görmek istersen" deniyor? Bunu, maalesef bu kadar okumamıza rağmen görememişiz?

Saniye saniye tükenen ömür dakikalarının elimizden kayışını, yanımızdaki en büyük sermayenin boş ve verimsiz geçmesini seyrettiren ülfet, yakamızdan ne zaman düşecek acaba? Hayır, hayır düşmeyecek arkadaş. Sen gayretinle uyanıklığınla, dikkatinle, mütalaa ve tefekkürünle onu yanına yaklaştırmayacaksın. O zaman hikmetten kumaşlar, nurdan gergefler işleyip akıl ruhuna bayramlar yaşatacaksın.

Evet dostlar, uyanık bir şuur halini, huzur melekesini ancak ülfetimizi yırtarak elde edebiliriz. Ülfet perdesini açtığımızda, onun arkasında saklandığı için bize görünmeyen hazine ise, belki de en büyük varlığımız olacaktır.

Selam ve dua ile.

  AdıSoyadı Belediyesi Görevi/Ünvanı  1 AynurTEZGÖR Bursa Büyükşehir Belediyesi Eğitim Şube Müdürü 2 AdilDEVECİ  Adana Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları Eğitim Şube Müdürü 3Zeynep ÜmitALTINSOY Konya Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı 4 EminÇEKER  Hatay Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları Şube Müdürü 5 FundaARSLAN  Manisa Büyükşehir Belediyesi Eğitim Şube Müdür V. 6 NeclaŞAHİN  Çankaya Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Şube Md. V. 7 İsmailNACAR  Malatya Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı 8 ŞahinÇAMOĞLU  Beylikdüzü Belediyesi İnsan Kaynakları Müdürü 9 NurdanBOZKURT  Rize Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü 10 HasanYILDIRIM  Kilis Belediyesi Özlük İşleri Şefi
Oyuncular: Yılmaz G&#;ney, Tijen Par, Erol Taş Oyuncular: Yılmaz G&#;ney, Tina Ros, Orhan G&#;nşıray Oyuncular: Yılmaz G&#;ney, Tuncel Kurtiz, Naci Erhun Oyuncular: Yılmaz G&#;ney, Tuncer Necmioğlu, Ali Ekdal Oyuncular: Yılmaz G&#;ney, T&#;lin Elgin, Avni Dilligil Sinema afişi Oyuncular: Yılmaz G&#;ney, T&#;lin Elgin, G&#;ls&#;m Kamu Oyuncular: Yılmaz G&#;ney, &#;lk&#; &#;zen Oyuncular: Yılmaz G&#;ney, &#;lk&#; &#;zen, Altan G&#;nbay Oyuncular: Yılmaz G&#;ney, &#;lk&#; &#;zen, Yılmaz K&#;ksal Oyuncular: Yılmaz G&#;ney, Yıldırım Gencer, Tuncer Necmioğlu Oyuncular: Yılmaz G&#;ney, Yıldırım &#;nal, G&#;ven Şengil Oyuncular: Yılmaz G&#;ney, Yılmaz K&#;ksal, S&#;leyman Turan Oyuncular: Yılmaz G&#;ney, Yılmaz K&#;ksal, S&#;leyman Turan, Sami Tun&#;, Yavuz Selekman Oyuncular: Yılmaz G&#;ney, Zuhal Aktan, Reha Yurdakul Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Adnan Şenses, Kazım Kartal Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Arzu Okay Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Arzu Okay, Kuzey Vargın Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Arzu Okay, Yavuz Selekman Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Beh&#;et Nacar, Fatma Karanfil Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Esen P&#;sk&#;ll&#;, Nedret G&#;ven&#; Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Fatma Belgen, Reha Yurdakul Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Feri Cansel, Beh&#;et Nacar Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Feri Cansel, Erol Taş Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Feri Cansel, M&#;nir &#;zkul Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Feri Cansel, Nihat Ziyalan Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Feri Cansil, S&#;leyman Turan Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Figen Han, Danyal Topatan Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Figen Say, Nuri Kırge&#; Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, G&#;lten Ceylan, Leman Ak&#;atepe Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, H&#;lya Darcan, S&#;leyman Turan Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Melek G&#;rg&#;n, Atilla Erg&#;n Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Meral Zeren, Sedef Ecer Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Nalan &#;&#;l, Danyal Topatan Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Nazan Şoray, Erol Taş Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Nihat Ziyalan, &#;lk&#; &#;zen Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, &#;mercik, Sevgi Can Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Sevgi Can, Cevat Kurtuluş Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Sezer G&#;venirgil, Cavidan Dora Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Sezer G&#;venirgil, Erol Taş Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Tanju Korel, Nebahat &#;ehre Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, &#;k&#; &#;zen, Serap Olguner Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, &#;lk&#; &#;zen, Turgut &#;zatay Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Yıldırım Gencer, Deniz Erkanat Oyuncular: Yılmaz K&#;ksal, Yıldırım Gencer, Emel &#;zden Oyuncular: Yılmaz Şerif, Birsen Şen, Beh&#;et Nacar Oyuncular: Yılmaz Şerif, Figen Han, Atıf Kaptan Oyuncular: Yılmaz Şerif, Levent &#;akır, K&#;zım Kartal Oyuncular: Yılmaz Şerif, Nazan Berk, Yaşar G&#;&#;l&#; Oyuncular: Yılmaz Şerif, Sevgi Nurdan, Aslan &#;zbey Oyuncular: Yılmaz Şerif, Sevgi Nurdan, K&#;zım Kartal

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası