deve tabanı mantarı / Teremyağlı Kaşarlı Dev Mantar - Nefis Yemek Tarifleri

Deve Tabanı Mantarı

deve tabanı mantarı

Konu: DEVETABANI HASTALIKLARI

DEVETABANI HASTALIKLARI
KALPYAPRAKLI DEVETABANI (Philodendron sp.);
PARÇALIYAPRAKLI DEVETABANI (Monstera sp.); HASTALIKLARI
(Salon Bitkisi)


Çürüklük : Devetabanı bitkisinde Pythium sp. mantarlarının yapraklı bitkilerde meydana getirdiği "kök çürüklüğü" hastalığına, en sık olarak P. splendens mantarı sebep olmaktadır. Hastalık ile, devetabanı bitkileri "bodurlaşmış", "sararmış" ve toprak rutubeti yüksek olduğu zaman bile "solmuş" görünürler. Kök dokusunun dış kısmı yani kabuk (korteks), iç göbekten kolayca çekilip alınır, bitkiler saksı ortamından uzaklaştırıldığı zaman geride ince ve kıl gibi kök sistemi kalır.
Mücadele
: Phytophthora sp. mantarının yarattığı "yanıklık" için tavsiye edilen aynı denetim usulleri kullanılır.
Kuş Yuvası Mantarlarının Yarattığı Hastalık'lar : Crucibulum sp. mantarı, çürümekte olan odun üzerinde veya saksılama harcı içinde, yaprak örtüsü ile kaplı yollarda ve yer yastıklarında gelişme göstermektedir. Mantar olgunlaştığı zaman, sporlar oluşur ve bitki yaprakları dahil tüm yakfrıdaki yüzeyler üzerine fırlatılır. Bitkilerin altında geliştikleri için, sporların çoğu yaprak alt yüzlerinde bulunur, burada kabuk böcekleri veya kuzukulağı (Oxalis sp.) gibi yabani bitkiler ile karıştırabilirler. Sporlar üzerine kondukları yüzeylere sıkıca yapışır ve yaprakların kendilerine hasar vermeksizin bunları bitki yapraklarından uzaklaştırmak çok zordur.
Mücadele : Birçok mantar mücadele ilacının bu çeşit mantarların denetlenmesi için denenmesine rağmen, bunları odundan uzaklaştırma halen en iyi denetleme yolu olarak uygulanmaktadır.
Yaprak Lekelenmesi: Dactylaria humicola mantarının husule getirdiği "yaprak lekelenmesi" hastalığı'nın başlangıç belirtileri, genç yaprakların her iki yüzünde, küçücük ve suya sokulmuş gibi görünen kısımlar olarak ortaya çıkar. "Ölü-hasta" kısımlar olgunlaştıkça sarıdan esmere renk değiştirir ve merkezleri çöküntülü olur. Bu belirti'ler, böcek yemesi ile ortaya çıkanlar ile kolayca karıştırılır. "Hasta-ölü" kısımlar yaprak alt yüzünde daha fazla sayıdadır ve sadece olgunlaşmamış kalpyapraklıdevetabanı bitkileri bu etmen mantara hassastır. Hastalık başlıca toprak üzerindeki yastıklarda yer alan konukçuda yaz aylan esnasında ortaya çıkar.
Mücadele: bitkileri topraktan yukarı kaldırma ile elde edilen ve artan hava dolaşımı bu ürünün birçok yaprak hastalığının çıkışım azaltmaktadır; bu işlem mücadele ilaçlan ile daha iyi örtülmeye de müsaade eder; "mankozeb" ve "khlorothaloni!" gibi ilaçlar kalpyapraklıdevetabanı bitkilerindeki bu hastalığın çok iyi denetimini sağlamaktadır.
Phytophthora parasitica mantan'nın yarattığı "yaprak lekelenmesi" hastalığı ile ortaya çıkan "ölü-hasta" kısımlar koyu esmer, suya sokulmuş gibi, düzensiz biçimli ve cm genişliktedir. Devetabanı bitkisinin yetiştirildiği toprak üzerindeki yastıklar içinde yaz ayları esnasında hastalık en şiddetlidir. Mücadele; bitkilerin yeni veya steril edilmiş saksı harcı içinde ve yükseltilmiş tezgahlar üzerinde yetiştirilmesi, hastalığın kaynağının çoğunu ortadan kaldırır; "khlorothalonil"den veya "mankozeb"den ibaret koruyucu püskürtme ilaçlarının denetim sağladığı bilinmektedir; ayrıca, saksı harcı içindeki bu mantarı denetleme bakımından "fosetilalüminum", "metalaksil" veya "etridiazol" ilaçları etkilidir
Pseudomonas cichorii bakterisinin husule getirdiği "yaprak lekelenmesi"

hastaiığı'nın belirtileri, Erwınia sp. bakterisinin sebep olduğuna görünüş bakımından benzerdir, bundan farklı o!arak"ölü-hasta" kısımlar seyrek olarak peltemsi olur ve suya sokulmuş gibi görünmez. Mücadele ; sulama'dan ve yağış'dan olan ıslanma en aza indirilir, sadece etmen bakteriden yoksun bitkiler stok olarak kullanılır, hastalıklı bitki kısımları bulunur bulunmaz hemen uzaklaştırılır; Ervvinia sp. bakterisinin yarattığı "yanıklık" hastalığındakinin aynı denetim usulleri kullanılır.
Yanıklık : Rhizoctonia solani mantarının husule getirdiği "taç yanıklığı" hastalığı başlıca yaz veya ılık aylar esnasında ortaya çıkar. Hastalık gelişmesi bir haftadan daha az bir sürede gerçekleşir, böyle bitkiler sık sık ve dikkatle gözden geçirilmelidir. Yapraklar üzerinde her yerde esmer ve düzensiz biçimli "leke"ler oluşur, ancak bunların çoğu yaygın olarak bitki tacı içindedir. Bazan ilk belirtiler bitkinin tepesine yakın oluşur ve toprak olan hastalık kaynağı hakkında şüphe yaratır. Hastalık hızla yayılır. Bütün bitki etmen mantarın esmer ve ağ gibi miseli ile örtülmüş olur. Mücadele; etmen mantardan yoksun bir saksı harcı tüm toprakta yaşayan etmenlerin denetimi bakımından ilk adımdır; bitkiler etmenden yoksun stoktan üretilmeli, yükseltilmiş tezgahlar üzerinde yeni veya steril edilmiş saksılarda yetiştirilmelidir; bu etmen toprakta yaşadığı için, bitkinin hem kökleri ve hem de yaprakları iyi denetim sağlayan bir ilaç ile muamele edilmelidir; bir ıslatma ve bir püskürtme ilacı karışımı bu denetimi en iyi sağlayabilir; "iprodion", "thiofanatmetil" ve "khlorothalonil" ilaçları bu hastalığın denetiminde etkilidir; devetabanı'na kullanılacağı zaman ilaçların tarifnameleri incelenir.
Botıytis cinerea mantarının yarattığı "yanıklık" hastalığı çoğunlukla saksı ortamı ile temasta bulunan çeliklerin alt yapraklarında ortaya çıkmaktadır. Suya sokulmuş gibi gözüken "hasta-ölü" doku, yaprak ayasının veya hatta bütün çeliğin büyük kısımlarım kaplamak üzere hızla genişleyebilir. Hastalık küçük ve beyaz "leke" olarak başlar, fakat yaşlanma ile "ölü hasta" olabilir, koyu esmerden siyaha değişen renk alabilir. Gece şartları serin, gündüz şartları ilik ve rutubet şartları yüksek olduğu zaman, etmen mantar yapraklar üzerinde kolayca sporlanır, yaprakları bozumsu esmer ve tozumsu konidi'ler kitleleri ile örter. Mücadele ; yaprakları kurutmayı iyileştiren ve gece sırasında yapraklar üzerinde rutubet yoğuşmasını azaltan usuller, hastalığa karşı ilaç uygulamasına olan ihtiyacı azaltır; devetabanı bitkisindeki Botrytis sp. mantarının denetiminde "vinklozolin" ve "iprodion" ilaçları etkilidir.
Sclerotium rolfsii mantan'nın husule getirdiği "yanıklık" hastalığına uğrayan bitkilerdeki belirtiler başlangıçta, köke ve gövdeye bulaşan birçok diğer mantarların belirtilerine görünüş bakımından benzerler. Bununla beraber, bu hastalık ilerlerken, beyaz ve pamuksu misel kitleleri ile esmer ve tohuma benzeyen sklerotium'lar meydana çıkar. Sklerotium'lar çoğunlukla hasta bitkilerin köklerinin dip kısmında oluşur, fakat hasta yapraklar üzerinde de bulunur. Sonunda, çeliğin veya bitkinin bütünü mantar ile örtülür. Mücadele ; etmen mantardan yoksun saksılama harcı, saksı ve ekim-dikim bitkileri kullanılır; "PCNB"nin etkili olduğu bilinmektedir, ancak "cüceleşme" ihtimalinden dolayı bu ilaç sadece hastalık iyi teşhis edilmiş olduğu zaman kullanılmalıdır; ilaçların devetabanı'nda kullanılabilir olduğundan emin olmak gerekir.
Ervvinia carotovora subsp. carotovora ve E. chrysanthemi bakterileri "yanıklık" hastalığı yaratmaktadır. Hastalık başlangıç ve birincil olarak yapraklarda küçücük ve suya sokulmuş gibi kısımlar olarak görülmektedir. Bu hasar hızla düzensiz biçimli

ve esmerden siyaha değişen kısımlar halinde genişler. Bakteri yaprak hasarından yaprak sapma yayılır ve hasta yaprakların büsbütün çöküntüye uğraması gerçekleşir. Yaprakta ve yaprak sapında bütünlük bozulması, bu "yanıklık" hastalığı için ayırt edici özelliktir ve bulaşmadan sonra 2 gün kadar çabuk ortaya çıkabilir. Sera gibi kapalı bir yerde üretilen hastalıklı bitkiler, çürük balık gibi nahoş bir koku yayar.v Hastalık yüksek rutubet ve sıcaklık şartları altında en şiddetli geçmektedir. Serin kış ayları esnasında bakterinin uyuşuk olduğu bilinmektedir.
Kırmızı Kenar Hastalığı : Xanthomonas campesıris pv. dieffenbachiae bakterisinin kalpyapraklıdevetabanı bitkisinde yarattığı hastalık, aşikar bir kırmızı kenar oluşturduktan sonra bu adı almıştı. Çoğu bulaşmalar kenar ile sınırlı kalır, fakat yüksek rutubet ve ılık sıcaklık şartları altında yaprak ayası içerisinde geniş hasta kısımlar da ortaya çıkar. Bunlar yaprak damarları arasındaki kısımlar ile sınırlı kalır. Bazan "hasta-ölü" kısımlar küçük ve suya sokulmuş gibi "benekler durumunda da olabilir, bunlar düzensiz biçimli kısımlar halinde genişleme yaparlar.
Mücadele: Yaprak bitki'lerinin bu hastalığının denetimi esas olaraksaglık korumaya ve etmen bakterinin stok bölgesinden çıkarılmasına dayanır. Yükseltilmiş tezgahlar kullanma ve yaprakların ıslatılmasını en aza indirme işlemleri, bu hastalığa karşı iki önemli yetiştirme önlemidir. Azot uygulama artırıldıkça, kalpyapraklıdevetabanı bitkilerinde "kırmızı kenar" hastalığı azalmaktadır. Ne potasyum ne de fosfor miktarları hastalık şiddeti üzerinde etkide bulunmamaktadır. Bu hastalığın denetiminde hem "streptomisinsülfat" ve hem de "bakırhidroksit" etkili olur.
Virüs Hastalıkları: Dasheen mozayikvirüsü'nün (DMV) sebep olduğu "mozayik" hastalığı sonucu, devetabanı bitkisinde yeni yaprakların "çarpıklaşması" kadar sararmış "çizgilenme" ve "mozayik" desenleri gelişir. Hasta bitkilerin büyümesi sağlıklı olanlar ile kıyasla azalır, hatta bu durum açık hastalık belirtileri bulunmadığı zaman bile geçerlidir.
Mücadele : Bu virüs aynı zamanda aglaonema (Aglaonema sp.), diefenbahya (Dieffenbachia sp.) ve barışzambağı (Spathiphyllum sp.) bitkilerinde de hastalık etkenidir. Denetleme önlemleri bu cinsleri de kapsamaktadır. Hasta bitkilerin uzaklaştırılması ve yok edilmesi, virüs'ün yayılmasını durdurmanın tek yoludur. Böcek denetimi ve kesme aletlerinin dönem dönem steril edilmesi de, eğer virüs yayılması

en aza indirmekteyse önemli yoldur, çünkü virüs her iki yol ile taşınmaktadır.
Isıtıcı Hasarı : Hastalığın sebebi "yüksek sıcaklık"dır. Hastalık ile, yapraklar hızla esmerden beyaza değişen renkli ve düzensiz biçimli kısımlar gelişir. Isıtıcılar kullanımda olduğu kış ayları sırasında bitkiler yüksek sıcaklığa maruz kaldıktan sonra geceleyin "leke"ler gözükür.
Mücadele: Hasar bakımından tehlikeyi azaltmak için ısıtıcıların yerinin bitkilerden uzağa çekilmesi denenir. Isıtıcılara en yakın bitkileri korumada çeşitli kalkanlar yardımcı olabilir.

funduszeue.info SÜMER --SÜS BİTKİLERİ HASTALIKLARI

Deve Tabanı (Monstera) Yaprak Sararması Neden Olur?

İzlediğiniz nostaljik dizilerde veya çocukluğunuza ait fotoğraflarda, salonun bir köşesinde delikli yapraklarıyla ortamı güzelleştiren monstera, diğer adıyla devetabanı ile karşılaşmanız muhtemel. Son yıllarda yeniden moda olan ve doğal yeşilliği kolayca eve taşımayı sağlayan deve tabanı, bakımının kolay olması ve büyük yapraklarının bulunduğu ortama dekoratif olarak da ayrı bir değer katması açısından sıkça tercih ediliyor.

Her ne kadar deve tabanının bakımı kolay olsa da, monstera bitkisi bazı püf noktalarına dikkat edilmediğinde canlılığını yitirebiliyor. Özellikle sararan yaprakları ile hayata veda etmek üzere olduğu mesajını veren bu bitki, iyi bir bakımdan geçtiğinde toparlanarak yeniden hayata dönebiliyor. Bu noktada “Deve tabanı yaprak sararması neden olur? sorusu akıllara geliyor. Monsteranızın sararmaya başlamasına neden olabilecek çeşitli faktörler aşağıda yer alıyor.

Deve Tabanı (Monstera) Yaprak Sararmasına Neden Olabilecek Durumlar

  1. Aşırı Sulama
  2. Yetersiz Sulama
  3. Dengesiz Sıcaklık
  4. Hatalı Saksı Değişimi
  5. Işık Problemi
  6. Aşırı Gübreleme
  7. Yetersiz Besleme
  8. Zararlılar Ve Hastalıklar
  9. Doğal Süreç

Aşırı Sulama

Monstera bitkisinin yapraklarında sararma fark edildiğinde ilk yapılması gereken, toprağın nem durumunu kontrol etmek olmalı. Parmak testi ile kontrol sağlandığında toprak fazlaca ıslak, soğuk ve çürüğe benzer bir kokuya sahipse büyük olasılıkla devetabanı bitkisi aşırı sulama sonucu köklerinin çürümesi problemiyle savaşıyordur.

Devetabanı bitkisinin aşırı sulanma problemi tek seferde fazla miktarda su vermekten ziyade sık sık sulama yapmaktan kaynaklanır. Bu bitkinin dikildiği toprak su tutan bir yapıya sahipse, sık sulama sonucu kök çürümesi kaçınılmaz olacaktır.

Aşırı sulanma sonucu kökleri çürüyen monsteraların yapraklarında kahverengi lekeler oluşur ve yaprakları sararmaya başlar. Toprağın kuruması için zamana ihtiyaç vardır, ancak bu da mantar oluşumuna sebep olacaktır. Hal böyle olunca kökleri çürümüş bir monsteranın geri döndürülmesi oldukça zordur, denebilir.

Çoğunlukla geri dönüşü olmayan kök çürümesine sebep olmamak için, monsteranın toprağını sık sık kontrol etmekte, özellikle sulama yapmadan önce buna gerçekten ihtiyaç olup olmadığına karar vermek için nem testi yapmakta fayda var.

Yetersiz Sulama

Sulama konusunda oldukça hassas bitkiler olan monsteralar, yağmur ormanları ikliminden geldikleri için kuruluğu sevmezler. Saksısındaki toprağın yanı sıra yapraklarının da nemli olmasından hoşlanan deve tabanları, drenaj deliklerinden su akmaya başlayana kadar sulanmak isterler. Susuz kaldıkları parmak testi ile kolayca anlaşılacak olan monsteralar, uzun süre susuz bırakıldığında ise yapraklarının zayıf düşmesi, zamanla kıvrılıp sararması ve kahverengi olarak kırıklanması ile susuzluk sinyalleri verirler. Susuzluktan ölmesi aşırı sulanmaya göre daha düşük bir ihtimal taşısa da, çok uzun süre sulanmayan toprağın sertleşerek suyu emmeyecek bir hale geleceği de unutulmamalıdır.

Nemli ortamları seven bu bitkiyi zaman zaman duşakabin içinde veya balkon, bahçe gibi alanlarda tamamına banyo yaptıracak şekilde sulamak nem ihtiyacını karşılamada etkili bir yoldur. Büyük yaprakları ile terleme miktarı yüksek seviyede olan bu bitkinin bütünüyle duş aldırılamadığı durumlarda yapraklarının nemli bir bezle silinmesi veya yapraklarına uygun bir püskürtme şişesiyle su püskürtmek de bitkinin görünen yüzeyleri için gerekli nemi sağlayacaktır.

Dengesiz Sıcaklık

Kökenleri yağmur ormanlarına dayanan ve gerçek bir tropikal bitki olan deve tabanları, kış mevsimini tanımadıkları için soğuk havayı sevmezler. Sıcaklığın 10 derecenin altına düştüğü bir ortamda büyümeye devam edemeyen bu bitkilerin, sıfırın altına düşen sıcaklıklarda ise yapraklarında sararmalar meydana gelir.

Doğal ortamlarında büyük ağaçların gölgesinde kaldıkları için daima gölgelenme şansı yakalayan monsteralar, doğrudan kavurucu güneşi veya yüksek sıcaklıkları sevmezler. Aşırı sıcak veya doğrudan güneş ışığı, monsteraları strese sokar ve herhangi bir sıcaklık stresi de yapraklarının sararmaya başlaması ile sonuçlanır. Özellikle genç yaprakları sıcağa karşı hassas olan monsteraların güneşli pencere önlerinde, iklimlendirme cihazlarının yakınında veya cereyana maruz kalan bir pencerenin yanında yer almaması, sıcaklık stresine girmesini önlemeye yardımcı olur.

Deve tabanları aşırı sıcak ve aşırı soğuk havanın yanı sıra sürekli ısısı değişen yerleri de sevmezler. Düzenli bir büyüme sağlamak ve deve tabanlarının canlılığını korumak için doğru bir yerde konumlandırılmış olduğundan emin olmak, sağlıklı bir gelişim göstermesi ve uzun ömürlü olmasında oldukça etkili bir önlemdir.

Hatalı Saksı Değişimi

Yakın zamanda başka bir saksıya yerleştirilmiş olan monsterada yaprak sararması durumu gözleniyorsa, bunun nedeni bitkinin yaşadığı yer değiştirme şoku olabilir. Nakil sonrası hassasiyet göstermeye eğilimi olan bu bitkiler, farklı türde bir toprağa alındığında, bu toprak türüne uyum sağlamakta zorlanabilirler. Yine yılın yanlış zamanında, özellikle kış mevsiminde saksı değiştirme, monsteralar için bir stres kaynağıdır. Saksı değiştirme sonucu sulamaya ihtiyacı var gibi görünen deve tabanı, en eski yapraklarından başlayarak sararmaya başlayacaktır.

Saksısı veya toprağı değiştirildikten sonra mevcut nemini ve besin öğelerini korumaya çalıştığı için yaprakları sararan monstera, travmasını atlattıktan ve yeni yerine alıştıktan sonra normale döner. Saksı veya toprak değiştirme işleminden oldukça etkilenen bu hassas bitkiye bu aşamada yardımcı olmak için yapılması gereken ise nakilden önceki yerine koymak, iyileşip büyümeye başladıktan sonra da sulama programına eskisi gibi devam etmek.

Işık Problemi

Tıpkı sıcaklıkta olduğu gibi monsteralar ışık konusunda da oldukça duyarlı bitkiler. Aşırı veya yetersiz ışık aldıklarında yapraklarında sararma meydana gelen deve tabanlarında doğrudan güneş ışığı kaynaklı güneş yanığı denen kahverengi yanıklar meydana gelir. Yaprakta oluşan bu yanıklara bağlı olarak, oluşan yanığın büyüklüğüne göre kalan yerler de sararıp yaprak tamamen ölebilir. Ancak yanık çok büyük alanlara yayılmamışsa güneş yanıkları geri dönüşü mümkün olan hasarlardır. Doğrudan güneş ışığı alan bir pencerenin önünde bulunan monsteraların birkaç metre uzağa, güneş ışığını direkt almayacağı bir yere almak, bu tür yanıkların önüne geçmek için yeterli.

Doğrudan olmayan ancak parlak olan ışığı seven monsteralar için yetersiz ışık ise doğrudan olmasa da dolaylı olarak bir sararma sebebi. Yeterince ışık alamayan monsteranın büyümesi yavaşlayacağından susuz kaldığı düşünülerek aşırı sulamaya maruz bırakılır, bu da köklerinin çürümesi ve yapraklarının sararması ile sonuçlanacaktır. Monstera bitkisinin gövdesi uzun bacaklı ve cılız görünüyorsa, yapraklarının delikleri ve yarıkları azsa &#; veya hiç delik ve yarık yoksa &#; gövdesi pencereye doğru eğilmişse, sulamalar arasında toprağın kuruması uzun zaman alıyorsa, bitkinin yeterince ışık almadığı söylenebilir. Tüm bu semptomlara bağlı stres sonucu ölüme gidebilen monsterayı kurtarmak için yakıcı olmayan parlak ışık ortamı sağlamak, mümkün değilse büyüme ışığı satın almak, monsterayı kurtarmanın en etkili yolu olacaktır.

Aşırı Gübreleme

Monsteraların büyüme mevsimlerinde güçlü ve sağlıklı kalabilmek için birkaç haftada bir düzenli olarak beslenmeye ihtiyaçları olur. Dengeli beslenmeyi seven monsteralar aşırı ve sık gübrelendiğinde ise toprakta biriken besin tuzları bitkide tuz yanmasına sebep olabilir. Ozmoz denen bu süreçte köklerde birikmesi gereken su buradan uzaklaşır ve yapraklarında sararmalar meydana gelir. Yine aşırı gübreleme sonucu saksıda bulunan toprağın asitliğinin azalması da sararan yapraklar demektir.

Toprak yüzeyinde biriken kabuk şeklinde beyaz bir gübre kabuğu, kenarları kahverengi ve gevrek bir hal almış yapraklar, en alttaki yaprakların sararması ve büyümenin yavaşlaması gibi etkileri olan aşırı gübrelemenin geri dönüşü mümkündür. Monsterada meydana gelen yaprak sararmasının aşırı gübreleme sonucu gerçekleştiğine karar verilmişse, toprakta bulunan fazla besin tuzlarını temizlemek için drenaj deliklerinden su akana kadar iyice sulamak yeterli olacaktır. Mümkünse sulama işlemini balkon veya bahçede bitkiye hortum tutarak yapmak veya duşta serbestçe rahatlatmak tavsiye edilir. Bundan sonraki aşırı gübrelemenin önüne geçmek için ise gübre miktarını ve besleme sıklığını azaltmak, daha hafif ve organik gübreler tercih etmek gibi yollar izlenebilir.

Yetersiz Besleme

Tüm bitkilerin temel besin ihtiyaçlarını karşılayan makro besinler olan Azot, Fosfor ve Potasyumun herhangi birinin eksik kalması, bitki içerisinde gerçekleşecek olan biyolojik süreçlerin işleyişini olumsuz etkiler. Monstera bitkisinde de bu temel besin maddelerinin eksik olması durumunda özellikle yapraklarından gözlemlenebilecek değişiklikler gelişir. Azot eksikliğinde Monsteralar bodur kalarak yapraklarında kloroz denen eski yaprakların sararması durumu gerçekleşecektir. Fosfor eksikliğinde de yine büyümede gerilik gösteren ve yaprak ve gövdeleri koyu kırmızı- kahverengi bir hal alan monsteralar, Potasyum eksikliğinde ise yaprak kenarlarında esmerleşme ve yanma, eski yaprakların sararması gibi durumlarla karşı karşıya kalırlar.

Monsteralarda meydana gelen yaprak sararmalarının yetersiz beslenmeden kaynaklandığı düşünülüyorsa, dengeli ve organik gübreler kullanılarak yapılan beslemeler yeniden canlanmasını sağlayacaktır. Ancak unutmamak gerekir ki yetersiz beslenme, deve tabanları için düzeltilmesi en kolay sağlık sorunlarından. Eğer yapraklarda sararma mevcutsa, öncelikle şüphelenilen diğer sebeplerin ortadan kaldırılması yoluna gitmek, kalıcı ve etkili bir kurtuluş sağlamak için gerekli.

Zararlılar Ve Hastalıklar

Monsteraları hasta ederek yapraklarının sararmasına neden olan üç tür hastalık vardır: antraknoz, küllenme ve yaprak mantarı. Her birinin farklı belirtileri olan bu hastalıkların belirlenmesi ve tedavi edilmeleri ise dikkatli bir gözlemle mümkün. Örneğin yapraklarında sarı lekelerle başlayarak zamanla kahverengi bir hal alan ve zamanla tüm yaprağı tüketmek için içe doğru yayılan antroknoz, bir çeşit mantar hastalığıdır ve gövdede de kahverengi kanserli lezyonlara sebep olur. Bu hastalığın yayılmasını önlemek için enfekte olan bölümün gövdeden kesilerek ayrılması ve kesim esnasında kullanılan budama makasının her kesimde alkolle temizlenmesi gerekir. Kesim sonrası yapılacak bakır bazlı bir mantar ilacı uygulaması, henüz belirti göstermeye başlamamış olan ancak tehdit altında kalan sağlam bölümlerin korunması için etkili olur.

Bitkinin içerisinde başlayarak yaprak ve gövdeyi tüketen antraknozun aksi bir durum olan yaprak mantarı lekeleri ise, monstera yapraklarını dışarıdan yemeye başlayan ve zamanla yaprağın içine giren bir mantar türüdür. Yaprak mantarları monsteranın yaprakları üzerinde sarı leke kümelerinin oluşmasına neden olur. Oluşan bu kümeler eşmerkezli daireler görünümündedir ve her bir halkanın ortasında siyah ya da kahverengi bir mantar bulunur. Yaprağa ışık tutulduğunda lekelerin etrafı ıslak görünür ki bu mantarın yaprağı sindirmeye başladığı anlamına gelir. Monstera yakınlarında bulunan bir ortam nemlendirici ile bu hastalığın tedavisini kolaylaştırmak mümkün.

Monsterayı tehdit eden diğer hastalık olan küllenme ise yaprakların üzerinde beyaz toz görünümündeki mantar tabakaları ile tanımlanır. Kontrol altına alınmadığında zamanla tüm yaprakların sararmasına sebep olan bu küllenmenin ilk tedavi yolu diğer hastalıklarla aynı seyreder.

Doğal Süreç

Monsteranın yapraklarını sarartan ancak herhangi bir önlem ve müdahale gerektirmeyen tek sebep, bitkinin doğal süreç içerisinde eskiyen yapraklarından kurtulma isteğidir. Yeni yapraklar kadar kuvvetli olmadığı için bitkinin tamamına yeterince fotosentez sağlayamayan eski yapraklar, içerisindeki besin boşaltıldıktan sonra sararır ve kökten ayrılır. Eski yaprak veya yapraklar sararmış ancak yeni olanlar oldukça canlı ve sağlıklı görünüyorsa, endişe etmeden sararan yaprağın düşmesini beklemek gerekir çünkü doğal süreç içerisinde sararan yapraklar bir daha yeşil renge dönmeyecektir.

Çiçeklerde mantar sorunu neden olur? Çözümü nedir?

Çiçeklerde mantar sorunu neden olur? Bitkiler bazen ne kadar iyi bakım sağlasakta dışarıdan gelen bazı hastalıklara maruz kalabilmektedir. Özellikle yaz mevsiminin sonuna doğru hastalıklarda artış dikkat çeker. Yine kış sonundan bahar başlangıcına geçişte de ne yazık ki hastalıklara yakalanmaları mümkün. Bitkilerin yaşamını olumsuz etkileyen mantar hastalıklarını sizler için Bitkili Evim&#;den Naz Irmak Saf bu yazımızda ele aldı.

ÇİÇEKLERDE MANTAR SORUNU

Mantar hastalıklarının çoğu ne yazık ki yanlış sulama, yanlış ortam seçimleri gibi insan etkisiyle gerçekleşmektedir. Bu nedenle bakım sağlanacak olan bitki iyi tanınmalı ve doğru bakım koşulları sağlanmalıdır.

Bitkileri ne kadar iyi tanırsanız bakımları da sizler için o kadar kolay olacaktır. Onlara sağladığınız şartlar neticesinde hastalıklardan koruma olasılığınızda artacaktır.

Çiçeklerde mantar sorunu

Mantar hastalıkları çeşitlerne göre farklılık gösterir. Hastalığın başına yapılan doğru müdahalelerle bitkinin sağlığını geri kazanmak daha kolay gerçekleşir. Fakat bazen hızla yayılan bir mantar hastalığı ile başedebilmek zordur. Genellikle doğal çözümlerle bu hastalıklardan kurtulmak isteriz. Fakat hastalığın seyrine göre bazen ne yazık ki doğal yöntemlerle bu sorunları halletmek pek mümkün olmamaktadır. Zirai ilaç satan yerlerden uygun ilaç temini ve kullanımını öğrenerek müdahaleler yapılmalıdır.

Çiçeklerde mantar sorunu sık karşılaşılan durumlardan biridir. Mantar hastalıkları bitkilerin gövde, yaprak ve köklerine zarar verebilir. Yine kalıcı hasarlara ve ne yazık ki bitkinin yitirilmesine yol açabilir.

Genellikle en yaygın görülen mantar hastalıkları külleme, küflenme ve siyah lekeler şeklinde gözlenen oluşumlardır.

Özellikle fungal ve bakteriyel hastalıklar sıkça rastlanır.

İlginizi çekebilir: Çiçeklerde küflenme sorunu nasıl çözülür? Bitki küflenmesi nedeni

MANTAR SORUNU NASIL ÖNLENİR?

Bitkiler gün ışığından faydalanmak ister. Yine bitki türlerine göre sulanma ihtiyaçları farklılık gösterir. Kimi bitki sık sulanmayı severken kimi bitkiler ise daha seyrek sulama ister. Yine nem ihtiyaçları da farklılık gösterir. Özellikle akşam saatlerinde yapılan sulamalar bitkilerinizi olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle sabah erken saatlerde sulama yapmanız her zaman daha iyi sonuç elde etmenizi sağlar. Sulama miktarını ayarlamak ve toprak yüzeyine azar azar ve eşit şekilde uygulamak çok önemlidir.

Bitkileri hava akımına karşı korumak çok önemlidir. Sulama sonrası gövdede yer alan su damlacıklarının ani kuruması sonucu bazı hastalıklara davetiye çıkarmanız mümkün.

Saksılarınızda hava deliği olması, kullandığınız toprak karışımının içeriği ve kaliteside yine çok önemlidir.

Bitkinizin bağışıklığı için düzenli toprak değişimi ya da toprak takviyesi yapma, besin kullanımıda hastalıkların önüne geçecektir.

ÇİÇEKLERDE MANTAR SORUNU ÇÖZÜMÜ NEDİR?

Bitki gövdesinde oluşan mantar hastalıklarından siyah lekeler bitkinizin çok fazla neme maruz kaldığının göstergelerinden biridir. Özellikle iç mekan bitkilerinden Areka gövdesinde minik siyah oluşumları gözlediğinizde aklınıza yaptığınız sulama şekli ve miktarı gelmeli. Toprağa sulama yaparak bu problemden kurtulabilirsiniz. Yine bahçede yer alan güllerinizde de siyah lekelenmeler size nemin çok olduğunun göstergesidir. Sulamanıza dikkat ederek problemden kurtulabilirsiniz. Hastalığın bulaştığı yaprakları budayarak önüne geçmenizde mümkündür.

Yine külleme hastalığıda en çok görülen hastalıklardan biridir. Bitki yapraklarına pudra serpilmiş gib bir görüntüye sahiptir. Külleme hastalığı olan bitki mutlaka ayrı bir yere alınmalı ve hastalığın yoğun olduğu bölmler budanmalıdır. Bu hastalıktan kurtulmak için zirai ilaç kullanımı gerekir.

İlginizi çekebilir: Çiçeklerde küllenme hastalığı neden olur? Çözümü nedir?

Bir diğer en sık rastlanan hastalık ise küflenmedir. Külleme ve küflenme birbirine benzer. Fakat küflenmeden kurtulmak daha kolaydır. Küflenmede küflenen toprak ise o tabaka alınıp toprak yüzeyinde yeniden küf oluşmaması için mantar ilacı sıkılabilir. Eğer bitki yüzeyindeyse nemli bir havlu peçete yardımıyla her bir yaprak için ayrı kullanılacak şekilde silme işlemi gerçekleştirilir. Toprak değişimi yapılarak önlem alınabilir.Antibakteriyel spreylerle de kurtarabilmeniz mümkündür.

Çiçeklerde karınca neden olur? Saksıdaki karıncalar nasıl uzaklaştırılır?

Çiçeklerde karınca neden olur? Saksıdaki karıncalar nasıl uzaklaştırılır?

Çiçeklerde sineklenme neden olur? Minik sineklerden nasıl kurtuluruz?

Çiçeklerde sineklenme neden olur? Minik sineklerden nasıl kurtuluruz?

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası