sudan ın yüzölçümü / SUDAN - TDV İslâm Ansiklopedisi

Sudan In Yüzölçümü

sudan ın yüzölçümü

Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar

Afrika’nın en fakir insanlarının yaşadığı, su ve petrol zengini Sudan Temmuz 2011’de ikiye bölündüğünde Silivri mahpushanesindeydik. Günde 14 gazeteyi genişçe bir zamanda okumanın getirdiği zenginlikle sadece iç haberleri değil, dünyayı da olabildiğince derin izlemeye çalışıyorduk. 

Sudan dış haberler sayfalarının başlıca konusuydu. Pek çok haberi kesip hücrenin kıyı raflarında sakladığımı anımsıyorum.

2011’e dek Sudan 2.5 milyon kilometrekarelik yüzölçümü ile Afrika’nın en büyük ülkesiydi. 1956’daki bağımsızlığın hemen ardından başlayan iç savaş nüfusun yüzde 10’unun ölümüne neden olmuştu. Böylesine büyük bir toprak parçasında 35 milyon nüfus 600 kabile yaşıyor, 400 dil konuşuluyordu.

Ülke 2011’de Sudan ve Güney Sudan olarak bölündü. Öyle bir tablo ortaya çıktı ki...

Tüm petrol yatakları güneyde, petrolü dünya pazarlarına taşıma limanları kuzeyde!

Tam emperyalizme göre!

***

15 Nisan’dan itibaren Sudan’dan yine kanlı, gerilimli iç savaş haberleri gelmeye başladı. Çok da sağlıklı olmayan haberlere göre, ülkeyi yöneten cuntanın bir parçası olan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile hükümet güçleri arasında başlayan çatışmalarda onlarca kişi öldü. Taraflar birbirini “ilk kurşunu” sıkmakla suçluyor. Birkaç günlük iç çatışmanın ardından HDK’nin sorumluları ABD’nin önerisi üzerine geçici ateşkesi kabul ettiklerini duyurdular. 

İlk çatışmadan sonra gelen bu tür kısa süreli ateşkesler şu işe yarar:

Taraflar kendini toparlar, karşı tarafa göre artılarını eksilerini hesaplarlar... Daha uzun süreli savaşın hazırlıklarına girişirler!

Bu kimin işine yarar?

O topraklarda yaşayanlar hariç herkesin...

Herkes kim?

Öncelikle Sudan’ın petrolünü çıkaran ve pazarlayan çokuluslu şirketler (ÇUK)!

Bir ülke dengelerini yitirip iç savaşa sürüklenmeye görsün... İşte Sudan! 12 yıl önce öle öle bölünen bu ülkenin hâlâ birbirini boğazlamaya doymadığını görmek çok acı, çok ders verici!

Sudan deyince sadece petrol değil, adı üstünde su da geliyor. Nil’in doğduğu, Mavi Nil ve Beyaz Nil’in başkent Hartum’da birleştiği bu topraklar Nijer ve Şeri ırmaklarına da kaynaklık ediyor.

Böyle bir ülke o ülkede yaşayanlara bırakılır mı?

Bırakılmaz ve sonuçta bugün yaşananlar olur...

***

Türkiye Sudan’ı, 1989’da darbe ile ülke yönetimini ele geçiren, sonra da ülkesinin bölünmesine neden olan General Ömer el Beşir’e Erdoğan’ın verdiği destekle tanıyor!

Dünyada kırmızı bültenle aranan Beşir’i Türkiye kırmızı halı ile karşıladı! 

Nüfusunun büyük bölümü Müslüman olan Sudan’da yönetime gelenlerin kendilerine toplumsal kabul sağlamak için kullandıkları başlıca dayanak şu:

- Peygamber soyundan geliyoruz!

AKP iktidarı Arap Yarımadası’nda olduğu gibi burada da haklı-haksız taraf diye değil de bizden taraf-karşı taraf diye baktı.

Gelinen nokta ortada...

Sudan’ın altı petrol, üstü su... Böylesine doğal zenginliklere sahip ülkenin üzerinde yaşayan fakir insanlar da kanla besleniyor! 

Petrol ticaretini yapan şirketler de tavırları ve politikalarıyla iç savaşın taraflarını çatışmayı sürdürmeye ve sakin olmaya davet ediyor!

Kahrolsun sömürgeciliğin tüm yöntemleri!


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaparsam ben yaparım!24 Haziran 2023

Can Atalay nerede? 222 Haziran 2023

2024 başladı!21 Haziran 2023



Sudan nasıl bir ülke? Sevakin adası nerede?

Sudan nasıl bir ülke?

Sudan BM'e ve Afrika Birliği Teşkilatı (OAU)na üyedir. Yerel ve arap kabilelerin hayvancılıkla geçindiği Darfur'da su kaynaklaarı ve otlakların paylaşımı konusundaki uyuşmazlıklar, 2003 yılında isyan gündeme getirdi. Bölgedeki kabileler ile Hükümet tarafından kurulan ve desteklenen Milis Kuvvetleri (janjavid) arasında çatışmalar başladı. Bu çatışmalarda Darfur nüfusunun üçte birini yerinden edildi, yüz binlerce insan öldürüldü. Hükümet'in, Darfur bölgesinde, geniş çaplı bir “etnik temizlik” başlattığı iddiaları üzerine, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 18 Eylül 2004 tarihinde, 1564 no'lu kararıyla Genel Sekreterden Sudan'da bir araştırma Komisyonu kurulmasını istedi. Komisyon, 25 Ocak 2005'te, BM Genel Sekreteri'ne sunduğu raporda; sivil halkın korunması ve suçluların cezalandırılması için harekete geçilmesini tavsiye etti ve Konsey durumu UCM'ne taşımaya karar verdi. 6 Haziran 2005'te UCM savcısı Luis Moreno Ocampo, Darfur'da işlenen suçlar hakkında soruşturma açtı.

Dünden bugüne Sudan: Tarihi ve siyasi hadiseler

Doğu Afrika'nın önemli ülkelerinden olan Sudan, son yıllarda yaşanan protesto gösterileri ve üst üste gelen darbe girişimleriyle dünya gündemindeki yerini koruyor.

Etiyopya’nın Nil Nehri üzerinde inşa ettiği Hedasi Barajı konusunda Mısır ile yaşadığı krizde kritik bir öneme sahip Sudan'ın, Türkiye ile tarihi bağları yüzyıllar öncesine uzanıyor. Gelin, Doğu Afrika ülkesi Sudan’a biraz yakından bakalım…

Güney Sudan’ın iç savaşın ardından bağımsızlığını kazanmasından önce Sudan, Afrika’nın yüzölçümü bakımından en büyük ülkesiydi.

Grafik: TRT Haber[Grafik: TRT Haber]

Sudan, zengin doğal kaynaklara sahip olmasına rağmen çatışmalar ve siyasî istikrarsızlık yüzünden bunlardan yeterince yararlanamıyor. Ülke ekonomisinde sınırlı bir tarım faaliyetiyle nisbeten gelişmiş bir hayvancılık söz konusu. Toprakların sadece % 6,78’i sulanabiliyor ve toplam tarım yapılan alan % 10’u geçmiyor.

Buna karşılık göçebe hayvancılık yaygın (% 50’ye yakın). Orman alanlarının oranı yüzde 20. Başlıca ihraç ürünleri sorgum (darı), pamuk, Arap zamkı, susam, yer fıstığı ve hayvansal ürünler. Tarımsal ürün ihraç edilmesine rağmen ülkede önemli ölçüde milletlerarası gıda yardımına ihtiyaç var.

En çok Mavi Nil ile Beyaz Nil arasındaki kesimde (Cezîre) yetiştirilen pamuk, lif uzunluğu bakımından yüksek kaliteye sahip. Dünyada özellikle ilâç ve gıda sanayii bakımından aranan Arap zamkının yaklaşık % 80’i Sudan tarafından karşılanıyor. 1970’li yılların ortalarından itibaren petrol ihraç etmeye başlayan Sudan’ın en önemli yer altı zenginlikleri petrol ve doğal gaz. Sanayisi büyük ölçüde petrolün işlenmesi üzerine kurulu.

İngiltere’den 1956 yılında bağımsızlığını kazanan Sudan, bu tarihten itibaren büyük çatışmalara sahne oldu. 17 yıl süren iç savaş 1972’de Adis Ababa Anlaşması’nın imzalanmasıyla sona erdi ancak anlaşmanın ihlal edilmesi için 10 yıl yetti ve ikinci iç savaş başladı.

Ülkenin güneyi ile kuzeyi arasında yaklaşık yarım asır devam eden iç savaş ertesinde 2005 yılında imzalanan Kapsamlı Barış Anlaşması uyarınca yapılan referandum sonrası 9 Temmuz 2011 tarihinde Güney Sudan bağımsızlığını elde etti.

Ayrılma sonrası çözümsüz kalan konularda anlaşmaya varılması için gerçekleştirilen müzakereler sonucunda petrol, güvenlik, vatandaşlık, ticaret, sınırların belirlenmesi ve diğer bazı alanlarda 27 Eylül 2012 tarihinde Addis Ababa’da dokuz anlaşma imzalandı.

Sudan ile ilişkiler Osmanlı devleti ile başladı

Sudan, 639’da Mısır’ın fethedilmesinin akabinde İslam ile tanışmaya başladı.
Mısır’a hâkim olan Müslüman Valiler, 7’inci yüzyılın ikinci yarısından itibaren Sudan’ı ele geçirebilmek için askeri harekâtlara girişti. Ancak Sudan’daki yerel güçlerin direnciyle tam hâkimiyet sağlanamadı. Bu seferler Selahattin Eyyübi döneminde (1172) ve Memlükler döneminde (1260) de devam etti.

1517'de Osmanlı Devleti'nin Mısır’ı fethetmesi Sudan'da da etkisini gösterdi. Ancak aynı dönemde Sudan'da varlığını sürdüren Func Sultanlığı da güneye doğru kayarak varlığını sürdürdü. Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa 1821'de Func Sultanlığı’nın üzerine ordu göndererek Sudan topraklarını ele geçirdi.

Hidivlerin kötü yönetimi Sudan’da yeni bir yerel hareketin doğmasına yol açtı. Muhammed Ahmet el-Mehdi’nin liderliğini yaptığı Ensar Hareketi, kısa zaman içerisinde geniş bir coğrafyaya hâkim oldu.

Mehdi’nin ölümünden sonra ise, Mısır’da hâkimiyetlerini güçlendiren İngilizler ile Mısırlı güçler, Ensar Hareketi’ni yenilgiye uğrattı.

İlerleyen yıllarda İngiliz güçler, Mısır’daki yönetimin yanlış uygulamalarını düzeltmeyi amaçladıklarını ileri sürerek 1899'da Sudan'a girdi. İngilizler ilk iş olarak Muhammed Ahmed Mehdi'nin başlattığı hareketi tümüyle dağıttı.

1899’dan Sudan 1 Ocak 1956'da bağımsızlığını elde edinceye kadar İngiliz ve Mısır idaresi altında kaldı. Bu dönemde Mısır’a bağlı olan Sudan sömürgeci İngilizler tarafından şekillendirildi. Sudan ancak 1956’da bağımsızlığına kavuşabildi.

Darfur Sorunu

Sudan'ı uzun bir süre dünya gündeminde tutan çatışmalı bölge, başkent Hartum’un 1300 kilometre batısındaki Darfur.

Bölgede 1990’lı yıllar boyunca yerel kabileler arasında su kaynakları ve otlak alanların paylaşımıyla ilgili sorunlar yaşandı.

2003 yılında yaşanan yerel isyan, bölge için bir dönüm noktası oldu. Bu tarihten itibaren Sudan hükümeti tarafından desteklenen milis güçleri Cancevidler ile bölgedeki kabileler arasında çatışmalar başladı.

Yüzbinlerce kişinin hayatını kaybettiği çatışmalarda yaklaşık iki milyon kişi de yerinden oldu. Bir buçuk milyon kişi çatışmaların ardından hala mülteci kamplarında barınıyor. Bölgedeki olayları incelemek üzere araştırma komisyonu kuran BM, konuyu uluslararası ceza mahkemesine taşıdı.

UCM'deki Darfur davaları

Sudan'ın Roma Statüsü'ne taraf olmamasına rağmen 2005'te Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyinde alınan karar sayesinde Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) soruşturma başlatılmıştı.

UCM, 20 ay devam eden ön incelemenin ardından Darfur'da işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlarla bağlantılı oldukları i ddiasıyla 5 zanlı hakkında 27 Nisan 2007'de yakalama emri çıkartmıştı.

Darfur'daki çatışmalardan binlerce çocuk da etkilendi. Fotoğraf: Reuters[Darfur'daki çatışmalardan binlerce çocuk da etkilendi. Fotoğraf: Reuters]

Bu kişiler arasında Cancavid milislerinin komutanı olduğu iddia edilen Ali Kuşayb'ın yanı sıra eski Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir ile eski İçişleri Bakanı Ahmed Muhammed Harun da bulunuyor.

Ali Kuşayb, Haziran 2020'de Darfur olaylarıyla ilgili UCM'ye teslim edilen ilk zanlı olmuştu.

Cuba Barış Anlaşması

Sudan hükümeti ile bazı silahlı grupları bünyesinde barındıran Devrimci Cephesi arasında 14 Ekim 2019'da Güney Sudan'ın başkenti Cuba'da başlayan barış görüşmeleri neticesinde 3 Ekim 2020'de varılan anlaşma, güvenlik, toprak mülkiyeti, yerinden olanların geri dönüşü, geçiş dönemi adaleti, tazminatlar, göçebeler ve çobanların desteklenmesi, servet ve iktidar paylaşımıyla mülteciler ve sığınmacılar gibi çatışmaların temel nedenlerinde mutabakatı vadediyor.

Aynı zamanda Sudan için 8 bölgeli federal sistem öneren anlaşma, Güney Kurdufan ve Mavi Nil'e de özerklik hakkı tanıyor.

Anlaşmaya göre, halihazırda 5 eyalet birleşecek ve Darfur tek bir bölge haline gelecek. Darfur bölgesi, gelirlerinin yüzde 40'ında tasarruf hakkına sahip olacak. Bölgenin, kamudaki istihdamdan da yüzde 20 pay alması öngörülüyor.

Sudan’ın darbeler tarihi

Kıta tarihinde en fazla askeri darbe girişimiyle karşılaşan Sudan'da, bağımsızlığını kazandığı 1956'dan günümüze kadar yönetimin değiştiği 3 darbe gerçekleşti, 3 kez de halk ayaklanması sonucu iktidarlar değişti.

Aralık devrimi sonucunda Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in 30 yıllık iktidarının 11 Nisan 2019’da askeri müdahale ile sona erdirildiği, siyasi ve ekonomik istikrarın henüz sağlanamadığı Doğu Afrika ülkesi Sudan’da, bağımsızlığını kazandığı 1956’dan bu yana çok sayıda darbe girişimi yaşandı.

Eski Cumhurbaşkanı Beşir, hayat pahalılığı gerekçesiyle başlayan protestolar sonucu ordunun müdahalesi ile devrildi.

Sudan'ın eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir. Fotoğraf: Reuters[Sudan'ın eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir. Fotoğraf: Reuters]

Hükümetlerin başarısızlığı, hayat pahalılığı, ideoloji farklılığı gibi gerekçelerle teşebbüs edilen darbelerde siyasi partiler de genellikle önemli rol oynuyor.
İngiltere'den 1956'da bağımsızlığını yeni kazanan Sudan'da, İsmail El-Ezheri liderliğinde ilk demokratik ulusal hükümet kuruldu.

Haziran 1957'de, İsmail Kibeyda liderliğinde bir grup subay ve askeri öğrencinin Ezheri'yi devirme girişimi, ülke tarihinin başarısız ilk kalkışması oldu.

Yönetimin devrildiği ilk darbe, Kasım 1958'de, dönemin en büyük iki partisi Milli Ümmet Partisi ve Demokratik Birlik Partisinin koalisyonundan oluşan seçilmiş hükümete karşı Korgeneral İbrahim Abbud tarafından gerçekleştirildi.

Ülkeyi yaklaşık 7 yıl yöneten Abbud, 1964'te halk devrimiyle devrildi.

Seçilmiş hükümet tarafından yıllarca süren demokratik yönetimin ardından, Tuğgeneral Cafer Numeyri, Komünist Parti ve Arap milliyetçi partilerine bağlı bir grup subayla birlikte darbe yaptı.

Numeyri'ye karşı 3 başarısız darbe girişimi: Liderleri idam edildi

Subay Haşim el-Ata ve Komünist Partisine bağlı bir grup subay, 19 Temmuz 1971'de Numeyri'ye karşı darbeye girişti.

Darbeciler 2 günlüğüne iktidarı ele geçirmeyi başarsa da Numeyri tekrar iktidara geldi. Bu girişime karışan Komünist Partisi lideri Abdulhalik Mahcub ve Ata'nın da aralarında bulunduğu bir grup asker ve sivil idam edildi.

Eylül 1975'te Yarbay Hasan Hüseyin, yeni bir darbe girişimine öncülük etti. Başarısızlığa uğratılan bu darbe girişimine katılanların cezası idam oldu.

Numeyri yönetimine karşı çıkan siyasi güçler, iktidarı ele geçirmeye çalıştı. Tuğgeneral Muhammed Nur Saad, Temmuz 1976'da Libya'dan Sudan'a sınır ötesi sızan unsurların katılımıyla yeni bir darbeye kalkıştı.

Hartum sokaklarında hükümet güçleri ile darbeciler arasında çatışmalar yaşandı. Yüzlerce darbecinin öldürülmesiyle sonuçlanan çatışmalar, darbe liderinin idam edilmesiyle son buldu.

"25 Mayıs darbesi" lideri Numeyri'nin 16 yıl süren iktidarı, Nisan 1985'te halk ayaklanmasıyla sona erdi.

Sivil hükümetler 5 yılı dolduramıyor

Sudan'da bağımsızlığını kazandığı 1956'dan 1989'a kadar demokratik yollarla 3 sivil hükümet kuruldu. Ancak sivil hükümetler 5 yılı tamamlayamadan ordu tarafından devrildi.

Tuğgeneral Ömer el-Beşir 30 Haziran 1989'da, Hasan et-Turabi liderliğindeki "Ulusal İslam Cephesi"nin yardımıyla bir askeri darbe gerçekleştirip Sadık el-Mehdi'nin başbakanlığındaki seçilmiş sivil hükümeti devirdi.

Ülkede 1990'da Tümgeneral Abdülkadir El Kederu ve Tümgeneral Muhammed Osman liderliğindeki "28 Ramazan darbesi" olarak bilinen darbe girişiminin liderleri başta olmak üzere 28 asker idam edildi.

Mart 1992'de de Albay Ahmed Halid liderliğindeki kalkışmanın liderleri hapsedildi.
Beşir, 2018'de başlayan ve aylarca süren gösterilerin ardından ordunun müdahalesiyle 11 Nisan 2019'da görevinden alınarak cezaevine gönderildi.

En kısa iktidar dönemi: 24 saat

Beşir rejiminin son döneminde Savunma Bakanı Korgeneral Avad Bin Avf, 11 Nisan 2019'da, Beşir'i görevden alarak kendisinin Başkanı olduğu Askeri Konseyi kurdu. Ancak halk baskısı onu, başta Genelkurmay Başkanı Kemal Abdulmaruf ve İstihbarat Müdürü Salah Goş olmak üzere bir dizi konsey üyesiyle birlikte 24 saat sonra istifasını sunmaya zorladı.

Avf'ın istifası sonrası, Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, askeri konseyin başkanlığını üstlendi ve Beşir'e karşı halk protestolarına öncülük eden partiler koalisyonu Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) ile müzakerelere başladı.

Müzakereler neticesinde Askeri Konseyi ile ÖDBG arasında imzalanan Anayasal Bildiri Ağustos 2019'dan itibaren 39 aylık bir geçiş dönemi öngörüyordu. Ancak geçiş dönemi, Cuba Barış Anlaşması'nın imzalanmasının ardından, 3 Ekim 2020'de başlayacak ve seçimlerin yapılmasıyla sona erecek şekilde yeniden yaklaşık 3 yıl daha uzatıldı.

5 ayda 3 darbe girişimi

11 Nisan'dan 17 Ağustos 2019'a kadar süren askeri konsey yönetimi döneminde, konsey iki darbenin önlendiğini duyurdu.

11 Temmuz 2021'de ordu, Askeri Konseyi devirmeyi amaçlayan bir darbe girişimini engelledi ve 12 subay tutuklandı.

24 Temmuz'da ise Genelkurmay Başkanı Haşim Abdulmuttalib Ahmed, darbe girişiminin lideri ve planlayıcısı olduğu gerekçesiyle tutuklandı.

Son olarak 21 Eylül 2021'de ordu, Tümgeneral Abdulbaki Hasan Osman Bekravi liderliğindeki 22 subayın kalkışmasının önlendiğini duyurulurken, asker ve sivil onlarca kişi gözaltına alındı.

Son girişim

Son olarak, 25 Ekim sabahı Başbakan Hamduk ile çok sayıda siyasetçi gözaltına alındı.

Askeri müdahalenin ardından hükümetin sivil kanadı ve çok sayıda siyasi parti, halka sokağa inme çağrısı yaptı.

Çağrının ardından başkent Hartum'un farklı bölgelerinde bir araya gelen binlerce Sudanlı, askeri müdahaleye karşı gösteri düzenlemeye başladı.

Orgeneral Abdulfettah el-Burhan. Fotoğraf: AFP[Orgeneral Abdulfettah el-Burhan. Fotoğraf: AFP]

Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, olağanüstü hal (OHAL) ilan ettiklerini, Egemenlik Konseyi ve kabinenin feshedildiğini ve Sudan'daki tüm kesimleri temsil edecek teknokrat bir hükümet kurulacağını duyurdu.

Başbakan Hamduk’un ve diğer siyasi isimlerin gözaltına alınmasını uluslararası toplumdan tepki yağdı. Organeral Burhan, düzenlediği son basın toplantısında Hamduk’un kendi evinde misafir olduğunu duyurdu.

Ancak gelen baskılar üzerine Başbakan Hamduk serbest bırakıldı.

Abdullah Hamduk kimdir?

İngiltere'deki Manchester Üniversitesinde iktisat alanında doktora yapan Hamduk, Birleşmiş Milletler Afrika Ekonomi Komisyonu (UNECA) Genel Sekreterliği görevini yürüttü.

Sudan'da çeşitli görevler üstlenen ekonomist Hamduk, eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir'in son dönemlerinde yaptığı Maliye Bakanı olmasına ilişkin teklifi de geri çevirmişti.

Abdullah Hamduk, sivil muhalif koalisyon Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) tarafından geçiş dönemi başbakan adayı olarak belirlenmişti.

Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, yayımladığı kararname ile Askeri Geçiş Konseyi'ni feshetmiş, ülkeyi 39 ay yönetecek Devlet Başkanlığı Konseyi'nin ilk başkanı sıfatıyla yemin ederek göreve başlamıştı.

Abdulfettah el-Burhan, Devlet Başkanlığı Konseyi'ne 21 ay boyunca başkanlık edecekti.

Burhan'ın da üye olarak sayıldığı yeni konsey, 5'i feshedilen askeri yönetim, 5'i de muhalif koalisyon ÖDBG tarafından seçilen, 1'i ise tarafların üzerinde uzlaştığı sivil olmak üzere 11 kişiden oluşuyordu.
 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası