cinsel yolla bulaşan mantar / Vajinal Mantar Nedir? Genital Mantar Belirtileri | OK

Cinsel Yolla Bulaşan Mantar

cinsel yolla bulaşan mantar

Vajinal Mantar Nedir? Belirtileri & Tanısı & Tedavisi

Vajinal Mantar Nedir?

Vajinal mantar, mantar hücrelerinin sebep olduğu enfeksiyonla ortaya çıkan ve kaşıntıya sebep olan bir hastalıktır. Vajinal mantar, kadınlarda en sık görülen mantar hastalıklarından biridir. İstatistiklere göre, kadınların yüzde 75’inin hayatları boyunca en az bir defa vajinal mantar geçirdiği söylenebilir. Her yaştan kadında görülebilecek olan bu hastalık genellikle, vajinanın mantar enfeksiyonlarına açık hale geldiği durumlarda ortaya çıkar.

Hastalığın sebebi çoğunlukla Candida albicans adı verilen bir maya mantarıdır. Bu nedenle, hastalık kandidiyazis ya da vajinal kandidiyazis olarak da adlandırılır. Bu mantar türü, dışarıdan bulaşabileceği gibi vajinada bulunan ve hastalık oluşturmayan mantarların vajina florasının değişmesiyle aktif hale gelip çoğalarak enfeksiyona neden olmasıyla da ortaya çıkabilir. Bu nedenle, vajina florasının dengesinin bozulması hastalığın ortaya çıkış nedenlerinden biridir.

Bunun yanında, bölgenin hava almasını engelleyecek dar ve sentetik kumaştan yapılmış iç çamaşırları giyilmesi, gebelik, vücut direncinin düşmesi, kullanılan bazı ilaçlar (örneğin antibiyotik kullanımı), şeker hastalığı gibi kronik hastalıklar ve hijyen kurallarına uyulmaması da vajinal mantarın ortaya çıkmasına etki eden faktörler arasında yer alır.

Rahatsızlık verici ve kaşıntılı bir şekilde seyreden vajinal mantar, bölgede yanma, koku, akıntı gibi başka belirtilerin görülmesine de neden olabilir.

Vajinal mantar, bulaşıcı bir hastalıktır. Özellikle ortak kullanılan tuvalet, sauna, hamam, havuz veya duş gibi yerlerden bulaşabileceği gibi cinsel ilişkiyle de bulaştığı unutulmamalıdır.

Vajinal florada bulunan ve pH’ın asidik olmasını sağlayan laktobasil adı verilen maddenin dengesi bozulduğunda, pH dengesi de bozulacağından, mantar ve bakterilerin oluşturabileceği enfeksiyonlara uygun bir ortam hazırlanmış olur.

Vajinal Mantar Nedenleri Nelerdir?

Vajina, kendini mantar ve bakterilere karşı koruyacak bir yapıya sahiptir. Sağlıklı bireylerde vajina florasında bulunan laktobasiller, vajinal floranın pH’ını en uygun seviyede tutarak asidik bir ortam oluşmasını sağlar. Böyle bir ortam, mantar ve bakterilerin üremesini engeller. Ancak, bazı durumlar, bu dengeyi bozarak, vajinayı enfeksiyonlara açık hale getirir. Vajinal mantarın da genellikle böyle durumlarda ortaya çıktığı söylenebilir.

Öncelikle vajinanın içerisinde de bazı mantar türlerinin olduğu, ancak bunların hastalık yapıcı mantarlar olmadığı bilinmelidir. Bir şekilde löktobasiller baskılandığında, bu mantarlar aktif hale gelerek enfeksiyona sebep olabilir. Hastalığın oluşmasındaki bir diğer etken ise dışarıdan aktif hastalık yapıcı mantar türlerinin bu bölgeye bulaşmış olmasıdır. Her iki durumda da mantar sayısı hızla artarak vajinal mantara sebep olur.

Vajinal floranın dengesinin bozulmasında ise pek çok etken rol oynayabilir. Örneğin, antibiyotik kullanımı, vajinadaki yararlı bakterileri de yok ederek bu dengeyi bozabilir ve hastalığın ortaya çıkmasına neden olabilir. Bölgenin pH’ını bozacak ürünler kullanılarak yıkanması da vajinal flora dengesinin bozulmasına ve mantarın oluşmasına sebebiyet verebilir.

Bunun yanında, gebelik gibi hormonal değişimlerin görüldüğü ve bağışıklık sisteminin baskılandığı durumlar, bağışıklık sistemini baskılayacak tedaviler ya da başka sebeplerle bağışıklık sisteminin zayıflaması da vajinal floranın dengesinin bozulmasına etki ettiğinden hastalık sebepleri arasında sayılabilir.

Bazı çalışmalar, doğum kontrol haplarının vajinal akıntıyı artırdığını göstermiştir. Bu durumun da vajinal mantar oluşumunda etkili olabileceği söylenebilir.

Bölgenin hava almasına izin vermeyen kıyafetler de hastalığın sebeplerinden biridir. Bu nedenle, bu tür dar ve sıkı kıyafetler yerine daha çok pamuklu ve hava alabilen iç çamaşırları tercih edilmelidir.

Yapılan araştırmalarda, uyku düzeninin ve stresin de hastalık üzerinde etkisinin olduğu görülmüştür. Vajinal mantar, yoğun stres altında olan kadınlarda daha sık rastlanan bir hastalıktır, çünkü stres bağışıklık sistemini zayıflatan bir faktördür. Ayrıca, mantar oluşumunu kolaylaştıran yiyeceklerin fazla tüketilmesi ve sağlıksız bir beslenme de vajinal mantar oluşumuna uygun bir ortam hazırlar.

Vajinal mantarın pek çok farklı sebebi olabileceğinden, kesin tedavi yapılabilmesi ve hastalığın yeniden oluşmasının önüne geçilebilmesi için hastalığa neden olan etmenin tam olarak tespit edilerek bunu ortadan kaldırmayı hedefleyen bir tedavi planı izlenmelidir.

Vajinal Mantar Belirtileri Nelerdir?

Vajinal mantarın en sık rastlanan belirtisi vajinal bölgede kaşıntıdır. Mantar enfeksiyonu, tahriş ve kızarıklıkla beraber ciddi bir kaşıntıya yol açabilir. Kaşıntı hissedilse bile bölgenin kaşınması daha çok tahrişe yol açabileceğinden dikkatli olunmalıdır. Böyle durumlarda çatlak ve yaralar oluşabilir.

Vajinal bölgedeki akıntı, hastalığın bir başka belirtisidir. Bu akıntının beyaz renkli, kötü kokulu ve süt kesiği kıvamlı bir akıntı olduğu söylenebilir. Bu belirti, maya mantarlarında görüldüğünden, ayırt edici bir belirtidir.

Aynı zamanda, idrar yaparken ve cinsel ilişki sırasında vajinal mantar sebebiyle tahriş olmuş bölgelerde yanma ve acı hissedilebilir.

Vajinal mantar belirtileri görüldüğünde, hastalığın sebep olduğu rahatsızlıklar artmadan doktora başvurulması gerekir. Hastalık ilerledikten sonra tedavi sürecinin daha uzun sürebileceği unutulmamalıdır.

Vajinal Mantardan Korunma Yolları Nelerdir?

Vajinal mantardan korunmak için bazı önlemler alınabilir. Bu önlemlerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:

    • Hava almayı sağlayacak pamuklu ve sıkı olmayan iç çamaşırları tercih etmek
    • Gerekli hijyen kurallarına uymak
    • İç çamaşırlarını yüksek ısıda yıkayıp kuruduktan sonra ütülemek
    • Mayo veya ıslak kıyafetlerin hemen çıkartılarak vajinal bölgenin nemli kalmasını önlemek
    • Hijyenik olmayan havuz, tuvalet gibi ortak kullanım alanlarından uzak durmak
    • Vajinal florayı bozacağından vajinanın iç kısmını yıkamamak, sabun veya jeller kullanmamak ve sadece dış bölgeyi uygun bir jelle yıkamak
    • Parfümlü jel, parfümlü prezervatif gibi alerjen etkisi olabilecek ürünlerden kaçınmak
    • Aynı ped veya tamponu uzun süreli kullanmamak ve bunları sık sık değiştirmek
    • Şüpheli cinsel ilişkilerden kaçınmak
    • Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler için bağışıklık sistemini güçlendirmek
    • İyi ve düzenli beslenmek
    • Uzun süreli ve geniş spektrumlu antibiyotik kullanmamak
    • Kronik hastalıkların (diyabet gibi) tedavisini ihmal etmemek
    • Kan şekerini kontrol altında tutmak, çok fazla şeker tüketmemek
    • Sıcak su dolu küvette banyo yapmamak

Vajinal Mantar Tanısı

Vajinal mantar tanısı hastalığın gösterdiği belirtilere bakılarak ve fiziki muayene sonucunda konulabilir. Belirtiler arasında vajinal bölgede süt kesiği kıvamında akıntı, kaşıntı ve kızarıklık varsa, akla ilk olarak vajinal mantar gelir. Gerekli durumda vajinal bölge incelenerek fiziki muayeneyle ve mantarın tespit edilmesini sağlayan laboratuvar testleriyle hastalık kesin olarak teşhis edilebilir.

Vajinal Mantar için Hangi Doktora Gidilir?

Vajinal mantar için kadın hastalıkları ve doğum (jinekoloji) uzmanına gidilmelidir. Eğer doktor muayene sırasında altta yatan diyabet gibi başka bir hastalık tespit ederse, hastayı ilgili bölümlere yönlendirecektir.

Vajinal Mantar Tedavisi

Vajinal mantar farklı tiplerde görülebilen bir hastalıktır. Bu yüzden, doktor, hastalığın şiddeti ve hastanın durumuna göre hastaya uygun bir tedavi planı oluşturmalıdır. Vajinal mantar, tedavisi zor olmayan bir hastalıktır.

Tedavi sürecinde doktorun verdiği ilaçlar ihmal edilmeden kullanılmadır. Tedavi sürecinin kolay atlatılması için hastalık ilerlemeden doktora başvurulmalı ve hastalık süresince de hijyen kurallarına uymaya dikkat edilmelidir. Mantar bulaşıcı olduğundan bu süre içinde cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Hastalık tekrarlıyorsa, partnerden bulaşmış olabileceği ihtimali de göz önünde bulundurularak partnerin durumunun incelenmesinde fayda vardır.

Kronik vajinal mantar durumunda altta yatan başka bir hastalık ya da tekrar eden davranışlar olabileceğinden bu sebeplerin tespit edilmesi, tedavinin başarıya ulaşması açısından kritik önem taşır.

Gebelik durumunda vajinal mantar sıklıkla karşılaşılan bir durum olsa da bu dönemde bazı ilaçların kullanımının uygun olmaması sebebiyle doktorun verdiği tedavinin dışına çıkılmamalıdır. Her tedavi sürecinin bireyde görülen başka hastalıklar, metabolizmanın durumu ve daha pek çok faktörle ilişkili olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle, tedavi kişiye özel olmalı ve doktora danışmadan vajinal mantar kremleri kullanılmamalıdır.

Vajinal mantar tedavisinde genellikle şu yöntemler kullanılır:

Vajinal Kremler: Vajinal mantar kremleri en sık başvurulan tedavi yöntemlerinden biridir. Genellikle belirtilerin hafifletilmesi veya ortadan kaldırılması için kullanılır. Özellikle kaşıntının bastırılmasında etkilidir. Her ne kadar kızarıklık, kaşıntı ve yanma gibi belirtiler hafiflese ya da tamamen yok olsa da başka anti-fungal ilaçlarla mantarın kendisini iyileştirmeye yönelik ek tedaviler de uygulanmalıdır.

Vajinal krem tedavisi özellikle emziren anneler için ideal tedavi yöntemidir. Ayrıca, bebeklerde de zararı olmayan kremlerle tedavi sağlanabilir.

Vajinal Mantar Hapı: Vajinal mantar hapları fitil tedavisi kullanmak istemeyen ya da krem ve fitil tedavisinin yanıt vermediği hastalar için başvurulan bir tedavi yöntemidir. Çocuklarda kullanıldığı gibi zaman zaman emziren annelerde de tercih edilir.  Kronikleşen ve tekrarlayan vajinal mantar tedavisinde de iyi bir seçenektir.

Fitil Tedavisi: Fitil, vajinal mantar hastalığında etkili bir çözümdür. Fitil tedavisinde, fitil vajinaya yerleştirilir ve bir süre sonra kendiliğinden çözünür. Çözünen fitilin dışarı atılması sırasında ilacın çözünmüş hali de olacağından daha yoğun bir akıntı görülebilir. Yan etkileri oldukça sınırlı olan fitil, etkin bir çözüm olmasının yanı sıra, anne adayları ve emziren annelerde de tercih edilen bir yöntemdir.  

Tedavisi kolay olan ve ortalama bir hafta gibi kısa sürede iyileşmenin görüldüğü vajinal mantar hastalığının tekrarlaması durumunda hastanın daha önce de aynı hastalığı geçirdiğini ve nasıl bir tedavi planının izlendiğini doktoruna ileterek yeniden muayene olması ve verilen tedaviye harfi harfine uyması gerekir.

Vajinal Mantarın Bitkisel Tedavisi

Vajinal mantar bitkisel tedavisi, etkinliği araştırılan bir konudur. Bu yöntemin etkinliği kanıtlansa bile evde tedavi çok uzun sürebilir ve bu da hastalığın ilerlemesine yol açabilir. Bu nedenle, doktorun verdiği tedavi planına uyulması en iyisi olacaktır. Ancak, bazı bitkisel ürünlerin hastalığın önlenmesinde faydası olduğu ya da rahatlama sağladığı ortaya konulmuştur. Her ne kadar bu ürünlerin faydası olsa da olumsuz ya da istenmeyen bir etki oluşması durumunda zaman kaybetmeden doktora başvurulması gerektiği unutulmamalıdır. Bu bitkisel ürünlerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:

Elma Sirkesi: Elma sirkesinin vajinal mantar üzerinde etkili olabileceği düşünülmektedir. Bir miktar elma sirkesi, suyla karıştırılarak mantarlı bölge yıkandığında ya da karışım bu bölgeye pamuk yardımıyla sürüldüğünde hastaların şikâyetlerinde azalma görülebilir. Asitli bir madde olan sirkenin suyla karıştırılmadan uygulanması ise cildi tahriş edebileceğinden tavsiye edilmez.  

Probiyotikler: Probiyotik takviyeler, laktobasil içeren takviyelerdir. Laktobasiller ise vajina florasındaki pH’ı düzenleyen maddelere verilen isimdir. Bu maddenin vücuda takviye olarak alınması, laktobasilleri artırarak vajinanın pH değerinin dengelenmesine katkı sağlayacaktır.  Probiyotik kullanımının vücuda olumsuz bir etkisi olmasa da takviye kullanmadan önce doktorun onayını almak önemlidir. Doğal gıdalardan alınan probiyotiklerin ise herhangi bir zararı bulunmamaktadır.

Doğal bir probiyotik kaynağı olan yoğurtlar da benzer bir işlev görebilir. Özellikle ev yapımı yoğurt, kefir ve ayran gibi gıdalar tedaviyi destekleyici şekilde tüketilebilir.

Yabani Kekik Yağı: Yabani kekik yağı içerisinde mantarı önleyici bileşenler barındırdığından kullanılan bir başka bitkisel tedavi yöntemidir. Vajinal bölgeye küçük bir miktar uygulanan yabani kekik yağının, hastalığın belirtilerini hafiflettiği gözlenmiştir.

Çay Ağacı Yağı: Çay ağacı yağı mantarlı bölgelerde enfeksiyonların önlenmesinde etkili bir yağdır, bu nedenle yaygın olarak kullanılan bitkisel bir tedavi yöntemidir. Çay ağacı yağı, bir pamuğa sürülerek mantarlı bölgeye uygulanabilir. Her cildin yapısı aynı olmadığından, yağ kullanılmadan önce vücudun başka bir bölgesine küçük bir miktar uygulanıp hastanın bu yağa karşı bir alerjisi olup olmadığı test edilerek ciltte herhangi bir olumsuz etki oluşturmadığından emin olunmalıdır.

Bunların yanında Hindistan cevizi yağı, zeytinyağı gibi başka bitkisel seçenekler de tedaviyi desteklemek amacıyla kullanılabilir. Ancak, bu yöntemler uygulanırken dikkatli olunmalı ve olumsuz bir durumda mutlaka doktora danışılmalıdır.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar: Nedir, Türleri, Belirtileri, Tedavisi ve Önleme Yolları

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, cinsel temas sonucu oluşan enfeksiyonlardır. Bu hastalıkların erken tanı ve tedavisi hem birey hem de toplum sağlığı açısından oldukça önemlidir.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Nedir?

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, bir kişiden diğerine cinsel temas sonucu geçen hastalıklar için kullanılan bir tanımlamadır. Bu grup hastalıklara cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar da denir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklara neden olan bakteri, virüs ya da mantarlar bir kişiden diğerine kan, semen, vajinal sıvı veya diğer vücut sıvıları aracılığıyla geçebilir.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, cinsel temas olmadan da insanlar arasında yayılabilir. Örnek olarak bu enfeksiyonların anneden bebeğe gebelik ya da doğum esnasında geçmesi verilebilir. Kan nakli (transfüzyonu), özellikle uyuşturucu madde kullananlarda, ortak iğne kullanımı gibi durumlar da cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılım yolları arasındadır.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalık Türleri Nelerdir?

Cinsel yolla bulaşan çok sayıda enfeksiyon vardır. En sık görülen enfeksiyonları sıralamak gerekirse:

Klamidya

Klamidya, Chlamydia Trachomatis adı verilen bakterinin neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Klamidya, en sık rastlanan cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında yer alır. Bu bakteri ile enfekte kişilerde herhangi bir belirti gözlenmeyebilir. Belirti gösteren kişilerde görülen durumlar:

  • Cinsel ilişki veya idrar yapma sırasında ağrı
  • Penis veya vajinada sarı - yeşil akıntı
  • Karnın alt bölgesinde ağrı olarak sıralanabilir.

Klamidya tedavi edilmediğinde enfeksiyon; üretra, prostat bezi ve testislere yayılabilir. Kadınlarda pelvik inflamatuar hastalığına neden olabilir. Ayrıca tedavi edilmeyen klamidya infertiliteye (kısırlığa) yol açabilir.

Gebe bir kadında tedavi edilmemiş klamidya enfeksiyonu varsa, bu enfeksiyon doğum sırasında anneden bebeğe geçebilir. Böyle bir durumda bebekte zatürre, göz enfeksiyonu ve görme kaybı gibi problemler görülebilir.

Human Papillomavirus (HPV)

HPV, genital bölgeleri kapsayan yakın cilt teması veya cinsel ilişki aracılığıyla kişiden kişiye geçen bir virüstür. Pek çok alt tipi olan bu virüsün bazı alt tipleri kanser açısından yüksek risk taşır.

HPV enfeksiyonu sonucu en sık görülen sorun genital bölge, ağız veya boğazda oluşan siğillerdir. Ancak HPV enfeksiyonu sonucu görülen en ciddi sorun kanserdir. HPV; başta rahim ağzı (serviks) kanseri olmak üzere ağız veya penis kanseri, vulvar veya rektal kanser gelişimine neden olur. Özellikle HPV alt tiplerinden HPV 16 ve 18 kanser gelişimi açısından yüksek risk taşır.

Cinsel olarak aktif kişilerde HPV enfeksiyonu oldukça yaygındır. Çoğu kişide bu enfeksiyon herhangi bir belirti ve bulguya neden olmadan kendi kendine geçer. Ancak bazı kişilerde enfeksiyon uzun süre devam eder ve yılları içerisinde tekrarlayan siğil veya kanser gibi rahatsızlıklara neden olur.

Sifiliz (Frengi)

Sifiliz ya da diğer adıyla frengi, Treponema pallidum adı verilen bakteri enfeksiyonu sonucu oluşan bir hastalıktır. Enfeksiyon erken dönemde fark edilmeyebilir. Sifilizin genellikle görülen ilk belirtisi genital bölge, ağız ya da anüste kırmızı yuvarlak bir yara oluşumudur. Şankr olarak adlandırılan bu yara ağrısızdır ancak yaranın bulaştırıcılığı oldukça yüksektir.

Şankr oluşumundan sonra sifilizde

  • Döküntü
  • Ateş
  • Yorgunluk
  • Baş ağrısı
  • Eklem ağrısı
  • Kilo kaybı
  • Saç dökülmesi gibi belirtiler görülebilir.

Sifiliz tedavi edilmezse uzun dönemde görme veya işitme kaybı, hafıza ile ilgili sorunlar, kalp hastalıkları, zihinsel rahatsızlıklar gibi pek çok ciddi sonucun oluşumuna neden olabilir.

Sifiliz, anneden bebeğe geçebilen bir enfeksiyondur. Yenidoğanda sifiliz ölümcül sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle gebe kadınların sifiliz açısından taranması faydalı olacaktır.

Human Immunodeficiency Virus (HIV)

HIV adı verilen virüs ile enfeksiyon, bağışıklık sisteminde zayıflamaya neden olur. bu nedenle HIV enfeksiyonu, diğer bakteri veya virüslerin vücutta enfeksiyon oluşturma riskini artırır.

HIV enfeksiyonu kişide grip benzeri semptomların gelişmesine neden olur. Bu semptomlar ateş, titreme, eklem ve kas ağrısı, boğaz ağrısı, bulantı, kusma olarak sıralanabilir.

HIV enfeksiyonu ilerleyen dönemde kişide ciddi bir immün yetmezlik görüldüğü AIDS hastalığına neden olur. Ancak günümüzde geliştirilen tedaviler sayesinde HIV enfeksiyonunun AIDS hastalığı gelişimine yol açmasının büyük ölçüde önüne geçilmiştir.

Gonore (Bel soğukluğu)

Gonore ya da diğer bilinen adıyla bel soğukluğuNeisseria gonorrhoeae adı verilen bakterinin neden olduğu bir hastalıktır. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında sık görülen bu hastalık pek çok kişide herhangi bir belirti oluşturmaz. Gonore belirtileri gösteren hastalarda ise sıklıkla;

  • Penis ya da vajinadan beyaz-sarı- yeşil renkte akıntı
  • Cinsel ilişki sırasında veya idrar yaparken ağrı
  • Sık idrara çıkma
  • Genital bölgede kaşıntı
  • Boğaz ağrısı gibi belirtiler görülür.

Gonore, anneden bebeğe geçebilir ve bu durum bebekte ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle gonore şüphesi taşıyan gebelerin gerekli kontrolleri yaptırması ve hastalık durumunda da gerekli tedaviyi alması faydalı olacaktır.

Trikomoniyaz

Parazit enfeksiyonu oluşan trikomoniyaz; cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biridir. Bu enfeksiyonu taşıyan pek çok kişide herhangi bir belirti görülmez. Ancak bazı kadınlarda vajinadan çürümüş balık kokusu benzeri koku yapan akıntı görülmesi hastalık açısından oldukça karakteristiktir.

Herpes

Herpes Simpleks Virüsü (HSV), sık görülen cinsel yolla bulaşan hastalık sebebidir. HSV-1 ağız ve dudakta uçuk oluşumuna neden olur. HSV-1 oral cinsel ilişki sırasında bir kişinin ağzından diğer kişinin genital bölgesine geçerek genital uçuk oluşumuna neden olabilir.

HSV-2, genital bölgede uçuk oluşumuna yol açar. Su toplayan lezyonlar şeklinde görülen bu uçuklar birkaç hafta içerisinde kabuk bağlayarak iyileşir. Ancak uçuk oluşumu tekrarlayan özelliktedir.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıkların Belirtileri Nelerdir?

Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlarda görülen belirtiler hastalıktan hastalığa değişir.

Kadınlarda vajinal akıntı, cinsel ilişki sırasında ağrı ve kanama, vajinal kaşıntı sık görülen semptomlar arasındadır.

Erkeklerde ise penisten akıntı gelmesi, idrar yaparken yanma, testislerde şişme ve ağrı gibi belirtiler sık görülür.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Neden Olur?

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar; bakteri, virüs, mantar veya parazit enfeksiyonu sonucu oluşabilir.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için;

  • Cinsel partner sayısının sınırlı tutulması, partnerin cinsel yolla bulaşan hastalık geçmişi olup olmadığının bilinmesi
  • HPV aşısı gibi aşı ile korunma seçeneği olan hastalıklara karşı aşılanmanın yapılması
  • Cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanılması
  • Mümkünse cinsel partnerlerin cinsel yolla bulaşan hastalıklar açısından test yaptırması ve test sonuçlarını birbirleriyle paylaşmaları gibi yöntemler kullanılabilir.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıkların Tanısı Nasıl Konulur?

Cinsel yolla bulaşan hastalıkların tanısında hastada görülen belirtiler oldukça yol gösterici olabilir. Bunun için hastaların kendilerinde fark ettikleri semptomları sağlık çalışanı ile paylaşması gerekir. Belirtilerin yanı sıra özellikle genital bölgenin muayenesi ve hastanın hikayesi de tanı için oldukça önemli bilgiler sağlar. Kan ve idrar tahlili, penil veya vajinal akıntıdan alınan örneğin incelenmesi de tanı koymaya yardımcı olur.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar için kullanılan çeşitli tarama testleri de mevcuttur. Hastalık şüphesi taşıyan ya da düzenli kontrol yaptırmak isteyen kişiler bu testler ile çeşitli hastalıklar açısından taranabilir.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ile Birlikte Ortaya Çıkan Semptomlar Nelerdir?

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar oldukça geniş yelpazede semptomların oluşmasına neden olur. Hastalarda görülen belirtiler genellikle genital, anal veya oral bölgede lezyon oluşumu, akıntı, kaşıntı şeklindedir.

Anneden bebeğe geçiş gösteren hastalıklarda ise bebeklerde farklı semptomlar ortaya çıkabilir. Bu enfeksiyonlar bebekte; zatürreden görme kaybına, sarılıktan nöbet oluşumuna, kansızlıktan deformiteye kadar pek çok sağlık sorununa yol açabilir.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıkların Tedavisi Nasıldır?

Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların tedavisi, hastalık etkeni mikroorganizmaya göre değişiklik gösterir.

Klamidya, gonore, sifiliz gibi bakteriyel enfeksiyonlar antibiyotikler ile tedavi edilir. Bu bakteriler için uygun antibiyotiğin seçilmesi ile hastalığın başarılı bir şekilde tedavisini yapmak mümkün olur.

Parazit enfeksiyonu oluşan trikomoniyaz da antiparazitik ilaçlar ile ortadan kaldırılabilir.

HIV, Herpes, HPV enfeksiyonları ise tamamen iyileştirilemez. Bu hastalıklarda antiviral ilaçlarla enfeksiyon kontrol altında tutulmaya çalışılır. Ancak tedavi tam bir iyileşme sağlamaz.

Cinsel yolla bulaşan hastalık tanısı alan kişiler son zamanlarda cinsel ilişkide bulunduğu partnerlerini durumdan haberdar etmelidir. Bu sayede partnerlerin de olası bir hastalık durumunda tedavi olması sağlanır ve enfeksiyonun toplum içerisindeki yayılımı azaltılabilir.

Kronik mantar enfeksiyonları

Haberin Devamı

Trikomonas vajinitinin en sık görülen belirtileri sarı, köpüklü, kötü kokulu bol vajinal akıntı ve sıklıkla vulvada (genital bölgenin dış kısmında) kaşıntıdır.

Trikomonas enfeksiyonunun gebelik döneminde suların erken gelmesine ve erken doğum tehdidine neden olduğu da düşünülmektedir.

Trikomonas vajiniti sıklıkla aşağıda anlatılacak olan gardnerella vajiniti ile birlikte bulunur. Tedavide fitil veya tablet şeklindeki ilaçlardan faydalanılır.

Trikomonas vajiniti cinsel yolla bulaşan hastalıklar grubunda yer aldığından kadının eşinin de tedavi edilmesi önemlidir. Trikomonas enfeksiyonu taşıyan bir erkek çoğunlukla hiçbir hastalık belirtisi göstermez ve tek bir ilişkide bile enfeksiyonu eşine kolaylıkla bulaştırabilir.

Enfeksiyondan korunmada cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma önlemlerine uyulması çok önemlidir. Ortak kullanıma açık tuvaletlerde dikkatli olmak, iç çamaşır ve havlu gibi özel eşyaları başkalarıyla paylaşmamak ve temiz olduğundan emin olunmayan havuzlara girmemek uyulması gereken diğer kurallardır.

Gardnerella vajiniti (Bakteriyel vaginosis)

Bu vajinit türü vajinanın normal florasının doğal bileşeni olan ve vajinayı enfeksiyonlara karşı koruyan laktobasil bakterilerinin sayıca azalması ve yerini başta Gardnerella Vaginalis olmak üzere diğer bazı bakterilerin almasıyla oluşur. "Flora" vücudun mukozalarında (barsak, ağız, burun, vajina) ortama zarar vermeden ve hatta bazı önemli işlevleri yerine getirmek için bulunan bakterilerin oluşturduğu topluluktur.

Haberin Devamı

Gardnerella vajinada laktobasiller sayıca normal olduğu sürece çoğalma gücüne sahip değildir. Vajinanın doğal bakteriyel ortamını oluşturan laktobasillerin sayıca azalmasına neden olan etkenler tam olarak bilinmemekle birlikte sık cinsel ilişki, vajinanın içinin yıkanması gibi etkenlerin önemli rolü olduğu düşünülmektedir. Gardnerella vajiniti vajinitler arasında en sık görülendir ve direkt cinsel yolla bulaştığı düşünülmemektedir.

Bu vajinit türünün en sık görülen belirtisi sarı-gri renkli akıntı ve özellikle cinsel ilişkiden sonra belirginleşen kötü kokudur. Bu koku çoğu durumda balık kokusuna benzer.

Gardnerella vajiniti gerek genital hijyeni bozması nedeniyle gerekse pelvik enfeksiyon riskini artırması, gebelik döneminde erken doğum tehdidi, suların erken gelmesi, doğum sonrası enfeksiyon oluşumu gibi sorunlara neden olabilmesi mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Tedavi için fitil ve tablet şeklinde ilaçlar kullanılmaktadır.

Haberin Devamı

Enfeksiyona bağlı olmayan vajinit (atrofik vajinit)

Vajinanın doğal ortamını oluşturan laktobasil adlı bakteriler östrojen hormonunun vajinaya etkisiyle "ayakta dururlar". Yine östrojen hormonu vajina dokusunun sağlamlığını da sağlar. Östrojen herhangi bir nedenle azaldığında vajina dokusunun incelmesi (atrofi) ve laktobasillerin azalması tek başına akıntı nedeni olabilir. Vajinanın incelmesi ilişkide ağrı ve kanamaya da neden olabilir. Ek olarak laktobasillerin azalmasıyla vajinada oluşan enfeksiyon akıntı şikayetinin artmasına neden olabilir. Kadında östrojen azalmasının en sık görülen nedeni menopozdur.

Dış genital ve vajinal mantar enfeksiyonları

Kadınların yaklaşık yüzde 75'i hayatlarında en az bir kez genital mantar enfeksiyonu geçirirler. Genital bölgede normal şartlarda mantarlar bulunur ve bunlar hiç bir sorun çıkarmadan yaşarlar.

Haberin Devamı

Genital mantar enfeksiyonları cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında yer almazlar. Aktif cinsel yaşamı olmayan kadınlarda da genital bölgede mantar enfeksiyonları oluşabilir.

Çoğu kadın tüm hayatı boyunca en fazla kez mantar enfeksiyonu geçirir. Genital hijyen kurallarının yanlış uygulanması, gebelik süreci, doğum kontrol hapı kullanımı ve ender olarak şeker hastalığı genital bölgede mantarların enfeksiyonunu kolaylaştıran etkenlerdir ve bu kadınlar sık sık bu enfeksiyon için ilaç kullanmak durumunda kalırlar.

Bazı durumlarda ise genital bölgedeki kaşıntının nedeni mantar enfeksiyonu değildir. Kaşıntının nedeninin belirlenmesi için yapılan jinekolojik muayenede olayın mantar değil bölgesel alerjik bir reaksiyon olduğu ortaya çıkar. Bazen de olay tümüyle psikolojik kökenlidir.

#Mantar Enfeksiyonu#Vajinal Enfeksiyonlar#Enfeksiyon

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası