koltuk altında şişlik nedenleri / Koltuk Altında Şişlik Neden Olur? Koltuk Altında Kitle Neyin Habercisidir? - Sağlık Haberleri

Koltuk Altında Şişlik Nedenleri

koltuk altında şişlik nedenleri

Koltukaltı Ağrısına Hangi Hastalıklar Neden Olur?

Hiç koltukaltınızda ağrı hissettiğiniz oldu mu? Bazen ağır bir eşya taşıdıktan sonra bazen de ağır bir spor sonrasında koltukağrısı çekersiniz. Koltukaltı ağrısı, çoğunlukla aşırı zorlamanın ve kas gerginliğinin bir sonucu olarak hissedilir. Ancak bazen daha ciddi hastalıkların da sinyali olabilir.


Koltuk Altı Ağrısı Nedir?

Koltukaltı, omuz ekleminin altındaki oyuktur. Aksilla da denen koltukaltı, kolların ve omuzların hareket etmesini sağlayan kasların kemiklerle bir araya geldiği bölgedir. Buradaki kaslardan bazıları kaburgalara bağlanır. Ana sinirler ve kan damarları koltukaltından geçer, bazı lenf düğümleri burada bulunur. Koltukaltında çeşitli nedenlerle zaman zaman ağrı gelişebilir.

Koltuk Altı Ağrısı Nedenleri Nelerdir?

Koltukaltı derisi çok incedir. Ter bezlerinin yoğun olarak bulunduğu koltukaltları nem ve sıcağın da etkisi ile mantar ve bakteriyel enfeksiyonlara açıktır. Sürtünme nedeniyle de kızarıklık daha kolay oluşur. Koltukaltlarındaki lenf düğümleri şiştiğinde bir enfeksiyondan şüphelenilir. Şişmiş lenfler bazen kanser işareti olabilir. Bazen de görüntüde hiçbir şey olmadan da koltukaltında ağrı hissedilebilir. Peki koltukaltında ağrı neden olur? Koltukaltı ağrısının nedenleri şunlardır:

Kas Gerginliği: Kas veya tendonların yaralanması kas gerginliği olarak bildiğimiz durumdur. Kas ve tendonlardaki lifler aşırı gerilme ve yırtılma yaşayabilir. Ağır kaldırma, çekme, fırlatma, itme gibi spor ve bazı aktiviteler sonucunda kaslar incinebilir. Bu da koltukaltı ağrısına neden olabilir. Örneğin; çok ağır bir alışveriş poşeti taşımak bile bazen koltukaltında ağrıya sebebiyet verir. Bu poşeti sol elinizle taşıdıysanız muhtemelen sol koltukaltında ağrı hissedersiniz. Sağ elinizle ağır bir bavul kaldırdıysanız veya sağ elinizle bavulu çektiyseniz sağ koltukaltında ağrı gelişebilir. Kaldırma ve çekme eylemi göğüs kasları ile kullanılarak gerçekleştirilir. Bu da koltukaltı ağrısını beraberinde getirir. İtme ve fırlatma hareketlerinin yapıldığı omzun önüne doğru olan coracobrachialis veya üst kol kaslarındaki hasar da koltukaltı ağrısına neden olabilir. Herhangi bir kondisyonunuzun olmaması ve buna bağlı olarak sahip olduğunuz kas kısalığında bu ağrılar daha yoğunluklu hissedilir. Koltukaltı ağrına neden olan kas gerginliğinin de dozu değişebilir. Örneğin; kası gerene hareketlerden sonra hissedilen ağrı veya hassasiyet hissedilebilir. Yine kas gerginliği ile kızarıklık ve morarma görülebilir. Kas spazmı ve şişme de oluşabilir.

Lenf Şişmesi: Lenfler bağışıklık sisteminin aslında birer parçasıdır. Bakteriler dahil vücutta ters giden bir şey olduğunda uyarıcı olurlar. Bir enfeksiyon olduğunda lenf düğümleri zararlı hücreler sebebiyle şişmeye başlar. Bu şişlik iltihap ve ağrıyı beraberinde getirir. Koltukaltında ağrılı beze olarak ifade ettiğimiz bu durum şişmiş lenf bezlerinin ağrısıdır. Koltukaltı lenf bezi ağrısı nedenleri şunlardır:

  • Tüberküloz gibi bakteriyel enfeksiyonlar
  • Soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonları
  • Grip gibi viral enfeksiyonlar
  • Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar
  • Kedi tırmalaması veya kedi ısırmasında gelişen enfeksiyon
  • Mantar enfeksiyonları
  • Romatoid artrit gibi otoimmün hastalıkları
  • Yaralar ve cilt enfeksiyonları
  • Lenfoma (lenf kanseri)
  • Lenfödem
  • Lenfadenopati

Lenf şişmesi birkaç gün ila birkaç hafta arasında devam eder. Bir aydan daha uzun süren şişliklerde mutlaka doktora gidilmesi gerekir.

Alerjenler: Deodorant ve ter önleyici ürünler, vücut losyonları, sabunlar ve deterjanlar cilt tahriş edici ve alerjen olabilirler. Alerjik kontakt dermatite neden olan bu alerjenler, kaşınma, yanma ve deri üzerinde minik kabarcıklar oluşturabilir. Alerjenle temas sonrası bir-iki gün içerisinde bölgede kızarıklık oluşur. Kaşıntılı bir döküntü, batma, ağrı, şişme ve yangı oluşabilir. Koltukaltına uygulanan bu tür ürünler koltukaltında ağrıya da sebep olabilir.

Bakteriyel ve Mantar Enfeksiyonları: Saçkıran, vücuttaki mantar hastalığı tinea korporis, cildin üst katmanını etkileyen yaygın mantar enfeksiyonlarıdır. Kırmızı halkalar şeklinde döküntü görülebilir. Mantarların doğası itibariyle nemi ve sıcağı sevmesi söz konusudur. Bu nedenle de koltukaltları mantar enfeksiyonlarının gelişmesi için idealdir. Saçkıran mantarı saçtaki keratin ile beslenir. Ağrı, iltihap, kaşıntı ve ciltte pullanmaya yol açar. Bakteriler de nem ve sıcağı sever. Bu nedenle koltukaltlarında hızlıca enfeksiyon ve ağrı yaratır.

Pişik: Cilt kıvrımlarında sürtünme ve nem bir tür inflamasyon olan pişiğe neden olabilir. Kaşıntı, ağrı, yanma ve karıncalanma ile kendisini belli eden pişik, tedavi edilmezse sekonder bakteri veya mantar enfeksiyonlarının gelişmesi kaçınılmaz olur. Böyle daha fazla ağrı hissedilebilir. Candida da pişiğe neden olan bir maya türüdür. Ciltte kızarıklık ve beyaz plak gelişimine yol açabilir.

Mide Yanması: Mide asitlerinin yemek borusuna geri dönmesi sonucu mide yanması yaşanır. Bu da yoğun bir şekilde mide ekşimesi, göğüs ağrısı; daha hafif şekilde koltukaltı ağrısına neden olabilir.

Kistler: Kist, koltukaltında vücut sıvılarının birikmesiyle oluşan minik yumrulardır. Bu yumrular oluşurken ve oluştuktan sonra ağrı gelişebilir. Stafilokok bakteri tarafından bu kistler enfekte olabilirler.

Kanser: Koltukaltları da dahil olmak üzere göğüsteki lenf nodları, vücudun üst bölgesinde gelişen kanserlerde çok çalışırlar. Lenfoma, meme kanseri ve solunumla ilgili kanser türlerinde özellikle ağrılı lenf bezleri hissedilir. Ayrıca radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi tedaviden sonra bazı kanser tedavilerinin yan etkisi olarak ağrılı lenf düğümleri oluşabilir. Koltukaltında şişlik ve ağrı meme kanseri tedavisinden sonra görülen lenfödemde yaşanabilir. Koltukaltı ağrısına genellikle neden olan kanser türleri şunlardır:

  • Lenfoma
  • Lösemi
  • Akciğer kanseri
  • Melanoma
  • Meme kanseri dahil olmak üzere yakın bölgeden vücuda yayılan kanserler

Köprücük kemiği ve koltukaltı çevresi şişlik veya ele gelen yumrular, meme kanserinin bir işareti olabilir. Lenflere yayılma durumu söz konusu olabilir. Hatta genellikle bu hastalığın ilk bulgusu olabilir.

Lipomlar: Yağ dokusu olan lipomlar, çoğunlukla kanserli değildirler ve ağrı yapmazlar. Ancak hızlı büyüyen bu yağ dokuları sinirlere ve damarlara baskı yaparak ağrıya neden olabilirler. Bu nedenle de doktorlar bu büyümeyi durdurmak için cerrahi alarak yağ dokularını almayı uygun görürler.

Batık Kıllar: Batık kıllarda çıban gelişebilir. Bu çıbanlar kırmızı ve şiş şekildedirler. Bu batıklar tek bir kıl folikülü olabildiği gibi bulunduğu bölgenin enfekte olmasına neden olabilir. Buradaki doku iltihap ve ağrı yaşatabilir. Örneğin batık kıl koltukaltında geliştiyse ve iltihap söz konusu ise ağrı kaçınılmaz olur.

Diyabet: Diyabet sinir hasarı yaratabilen bir hastalıktır. Bu vücudunun etkilenen bölgelerinde ağrı yaratabilir. Kan şekeri sürekli olarak yüksek olan kişilerde diyabetik nöropati gelişir.

Otoimmün Hastalıklar: Uzun süreli otoimmün hastalıklardan lupus, lenf nodları dahil olmak üzere vücutta iltihaplanmaya neden olur. Yine romatoid artrit, eklemlerdeki iç dokuların şişmesine ve iltihaplanmasına yol açar. Bu da koltukaltını etkileyebilir. Sedef hastalığı da vücudun çeşitli bölgelerindeki cilt üzerinde etkili bir otoimmün hastalıktır. Koltukaltı bölgesinde de sorunlara yol açabilir. Sedef, deride plak ve pullanma yaratabilir. Bu da kaşıntı, rahatsızlık ve ağrı yaratır.

Hidradenitis Süpürativa: Kıl köklerinin altındaki ter bezlerinin iltihaplanması sonucu olan kronik bir rahatsızlık olan hidradenitis süpürativa, sürtünmenin etkisiyle koltukaltlarını ve kasıkları doğrudan etkiler. Sivilce benzeri şişlikler ve kabarcıklar olarak kendini gösteren sorun, zamanla kist ve çıbana dönüşür. Bunlar patlayıp yara oluşabilir, iyileşme sürecinde de yara izleri kalabilir.

Zona Hastalığı: Sinir ucu iltihaplanması olarak bilinen zona, genellikle göğüs, sırt ve koltukaltlarını etkiler. Pullanma, kızarıklık ve ağrıya neden olur. Döküntü süreleri hastadan hastaya göre değişir. Ancak en erken 7 günden itibaren iyileşmeye başlar.

Kalp Hastalıkları: Göğüs ağrısı daima kalp hastalıklarının birincil belirtisi olmayabilir. Özellikle bu durum kadınlarda daha çok görülür. Bazen ilk belirti koltukaltı ağrısı olabilir. Koltukaltı ağrısının yanı sıra sırt ağrısı, çene ağrısı, mide bulantısı ve ters giden bir şeylerin olduğunu hissetmek kalp hastalıklarının ilk semptomları olabilir. Kalp krizinin bir sinyali olabilen bu durumda direkt acil servise gidilmelidir.

Periferik Arter Hastalığı: Kalpten kanı taşıyan damarları daraltabilen periferik arter hastalığı, bacaklarda daha yaygın olarak görülse de kolda da oluşabilir. Arterler, yüksek oksijene sahip kanı kaslara taşır. Oksijen olmazsa, kan hücreleri ölmeye başlar. Bu da ağrının gelişmesine neden olur.

Anjin: Anjina pektoris olarak bilinen göğüs ağrısı, aslında kalbe kan akışının azalması nedeniyle oluşur. Göğüs ağrısı, koltukaltı ağrısı ve nefes darlığı ile belirti veren bu durum ciddidir. Arter tamamen tıkandığında kalp krizine çevirebilir. Sol kol, sol koltukaltı ağrısı, göğüs ağrısı şiddetli şekilde hissedilir. Bunun yanı sıra mide bulantısı, titreme ve nefes darlığı eşlik edebilir. Vakit kaybetmeden acil servise gidilmelidir.

“Koltuk altı ağrısı neden olur?” diye düşünürken farklı etmenlerin etkili olduğu düşünülmelidir. Buna bağlı olarak cilt döküntüleri, şişlikler, hareket halindeyken farklı ağrıların oluşabileceği bilinmelidir. Genellikle şişlik ve acı ile gelen koltukaltı ağrısı, ciddi bir enfeksiyon ve bağışıklık sistemi sorunu olarak kabul edilir. Kanser, tüberküloz, frengi gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar, kedi tırmalamasından sonra oluşan enfeksiyon ve HIV daha az yaygın koltukaltı ağrısı nedenleridir.

Koltukaltı Ağrısı Nasıl Tedavi Edilir?

Koltukaltı ağrısının öncelikle nedenin teşhis etmek çok önemlidir. Çünkü tedavi ona göre şekillenir. 

Tek başına koltukaltı ağrısı tıbbi müdahale gerektirmeyen bir semptomdur. hafta devam etmesi halinde doktor müdahalesi gereklidir. Hatta bu süre bağışıklık sistemi düşük olan kişilerde daha kısadır. Koltukaltı ağrısı şiddetli hale gelirse ve günlük yaşamda zorluk yaşatırsa medikal müdahale gerekir.

Öncelikle fiziki muayene yapılır.

Deri döküntüsü varsa ileri tetkikler ile birlikte dermatoloji muayenesi önerilir. 

Kas gerginliği olan kişiler için bazı durumlarda ultrason ve MR istemleri yapılır. Ortopedi veya fizik tedavi yönlendirmeleri uygun olabilir. Kas sorunları mevcutsa genellikle dinlenme önerilir. Genellikle doktorlar ağrıya neden olan aktivitelere ara verilmesini ve kasın dinlendirilmesini önerir. Ağrı ve şişkinliğe karşı buz uygulaması yapılabilir.

Duruma göre ağrı kesiciler ve anti-inflamatuar ilaçlar verilebilir.

Bağışıklık sistemini etkileyen hastalıklar için destekleyici tedaviler uygulanabilir.

Kanser şüphesi olan durumlarında lenf nodlarından biyopsi alınması önerilir. Biyopsiden sonra cerrahi operasyon, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavi yöntemleri tedavi planına eklenir. Şişlikler kanserli değilse direkt alınması tercih edilebilir. Lenfler, kanserli hücrelerin vücutta başka bölgelere yayılma yolu olabilir.

Koltukaltı Ağrısına Karşı Önlem

Koltukaltı ağrısı bir kaza veya enfeksiyon sonucu oluşabileceği gibi bazen kişinin hareketlerinden kaynaklı oluşur. Bunun önüne geçmek belirli koşullarda mümkün olabilir. Örneğin; egzersiz öncesinde ısınma hareketleri yapın. Ağır bir şey kaldırmayın ve kas gerginliği oluşmasına engel olun. Cilt enfeksiyonları ve cilt döküntüsüne yatkın bir cildiniz varsa alerjen ürünlerden uzak durun. Yine koltukaltı bölgesini kuru ve temiz tutmak bakteriyel ve mantar enfeksiyonlarından korunmak için önemlidir. Diyabetiniz varsa kan şekerinizi kontrol altında tutarak nöropatik riski düşürebilirsiniz.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Koltuk Altında Şişlik Neden Olur? Koltuk Altında Kitle Neyin Habercisidir?

Koltuk altında şişliklerin oluşması; şekillerine ve boyutlarına göre çoğu zaman korkutucu olmaktadır. Koltuk altında meydana gelen şişlikler pek çok nedene bağlı şekilde ortaya çıkar. Vücudun pek çok yerinde yer aldığı gibi koltuk altında da yer alan lenf bezleri, genel olarak enfeksiyon habercisi şeklinde şişlik ortaya çıkabilir. Bunun yanı sıra bu şişlikler; lenf kanseri, kıl dönmesi ve meme kanseri gibi ciddi rahatsızlıkların da habercisi şeklinde bilinir. 

Koltuk Altında Şişlik Neden Olur? 

 Koltuk altında ortaya çıkan şişlikler genel olarak sivilce görünüme benzemez. Genel olarak deri altında yumru şeklinde hissedilen bu şişlikler ve yumrular, kimi zaman ağrıya neden olabilir. Basit bir kıl kökü iltihabından veya apseden ötürü meydana gelebilen bu durum, çoğu zaman bireyin hayatını tehdit eden kanser çeşitlerinden de meydana gelebilir. Bu yüzden koltuk altında şişliğin var olması durumunda kitlelerin hangi sebepten kaynaklandığının incelenmesi gerekir. Bununla birlikte zaman kaybetmeden doktora başvurmak tavsiye edilmektedir.

 Koltuk altında beliren şişliklerin önemli bir kısmı; lenf bezlerinin şişmesiyle gelişmektedir. Bağışıklığın temel elemanları şeklinde tanımlanan ve lenf düğümlerine bağlı olarak oluşan koltuk altı şişlikleri çoğu zaman ufaktır. Genellikle ter önleyen ürünlerin kullanımından ötürü oluşan bu vaziyet, bazı zamanlarda ciddi sağlık sorunlarından da meydana gelebilir. Bulunan şişliklerin iyileşmesi yerine büyümesi veya kalıcı hale gelmesiyle beraber şişliğin neyden kaynaklandığının araştırılması gerekmektedir. Lenf kanseri, meme kanseri gibi çok ciddi rahatsızlıklara bağlı şekilde de oluşan koltuk altı bölgesi şişliklerinin tedavisi, başka kanser çeşitlerine göre daha kolay tedavi edilir. 

Koltuk Altında Kitle Neyin Habercisidir?

 Koltuk altında meydana gelen şişlikler; enfeksiyon veya tahriş neticesinde olabileceği gibi bazı zamanlarda ciddi hastalıkların da habercisidir. Koltuk altındaki şişmeler, epilasyon esnasında oluşabilir. Bunun dışında ter önleyici ürünlerin kullanılması da koltuk altı şişliklerine sebep olabilir. Koltuk altında oluşan kitlelerin altında yatan hastalıklar aşağıdaki gibi sıralanabilir;

  - Zararı olmayan yağ dokusu büyümesi,

 - Viral enfeksiyonlar,

 - Meme ve lenfoma kanseri,

 - Lösemi kanseri,

 - Aşı ile oluşan reaksiyonlar,

 - Bakteriyel enfeksiyonlar,

 - Alerjik reaksiyonlar şeklindedir. 

Lenf&#;dem Tedavi ve &#;nleme&#;

Lenfödem nedir?

Lenfödem, vücudun herhangi bir bölgesinde çok fazla lenf birikmesi ve buna bağlı şişlik olmasıdır. Meme kanseri tedavisinde; genellikle kol ve ellerde, bazen meme, koltukaltı, göğüs, gövde ve/veya karın bölgesinde lenfödem gelişebilir.






Lenfödem neden olur? 

Lenfödemin en önemli sebebi koltuk altındaki lenf bezlerinin tamamen çıkartılması ve radyoterapi (şua/ışın tedavisi) yapılmasıdır. Her iki işlemin yapıldığı meme kanserli kişilerde lenfödem riski yaklaşık %’dir.


Lenfödemde ne gibi bulgular olur?

  • Lenfödemin erken tespit edilmesi başarılı tedavi olasılığını artırmaktadır. Bu nedenle bulguların tanınması önem taşır:
  • Kol çevresinde artış (2 cm’den fazla) 
  • Bir şey görmeden önce kol ya da üst vücutta bir değişiklik hissi
  • Kollarında tekrarlayan ve bir veya iki gün süren karıncalanma veya uyuşma 


Belirtiler nelerdir?

Belirtileri genellikle el, kol, koltuk altı, omuz, meme, göğüs bölgesi ve bazen sırtınızda hissedebilirsiniz. Bu belirtiler (lenfödem) genellikle yavaş yavaş gelişir. Bu belirtiler:
  • Karıncalanma, rahatsızlık veya artmış sıcaklık hissi
  • Doluluk veya ağırlık hissi
  • Omuz, el veya bilek eklemlerinde sıkılık veya esnekliğin azalması
  • “Patlama” veya “ateş etme” tarzında ağrı hissi, iğnelenme ve hassasiyet 
  • Şişlik üzerine parmakla basıldığında cildin girinti yapması (çukur ödemi)
  • Eldeki damarlar veya kirişlerin görülmesinde zorluk, eklemlerde belirginlik azalması, buruşmuş cildin daha genç veya pürüzsüz görünmesi
  • Ceket ya da gömlek kol içine kol uydurma sorunu, sutyenin daha sıkı hissedilmesi, ciltte sutyen izi
  • Arka tarafta asimetri
  • Saatler, yüzükler veya bileklikleri açma ve kapatma zorluğu
  • Cilt dokusunda veya görünümünde sıkılık, kızarıklık veya sertleşme 
  • Döküntü, kaşıntı, kızarıklık, ağrı veya cildin sıcaklığı
  • Ateş veya grip benzeri semptomlar
Ani şişme ne zaman olabilir?
Ani şişme bazı farklı klinik durumlarda ortaya çıkabilir. Bunlar:
•    Enfeksiyon
•    Kol toplar damarlarında pıhtı toplanması (derin ven trombozu) 
•    Lenf sistemini etkileyen kanserin nüksetmesi


Lenfödemin başlangıç seyri genellikle nasıldır?

Önce tedavi bölgesinin etrafındaki alan etkilenir ve zamanla iyileşir (akut şişlik). Süresi belirsiz olup 3 ay olarak kabul edilmektedir. Şişlik devam ederse ve kol, el, koltukaltı, göğüs veya üst vücut bölgesi gibi daha büyük bir bölgeye yayılmaya başlarsa, bu durum lenfödemin geliştiğine işaret olarak kabul edilir. Genel olarak, lenfödem tedaviden sonra yıl içinde meydana gelebilir, ancak risk hiçbir zaman tamamen ortadan kalkmaz. 


Meme kanseri tedavisi sonrası gelişebilecek lenfödem bölgeleri nerelerdir?

  • El
  • Kol
  • Koltuk altı
  • Meme
  • Göğüs kafesi
  • Karın veya sırt bölgesi
Lenfödem, vücudun bu kısımlarından birini veya daha fazlasını etkileyebilir. Kol ve el lenfödemi en yaygın olanı olma eğilimindedir. 


Lenfödemin evreleri var mıdır?

  • Evre 0 (kliniğe yansımamış veya gizli): Görünür hiçbir değişiklik yok, hafif karıncalanma, sıra dışı yorgunluk veya hafif ağırlık 
  • Evre 1 (hafif): Hafif şişlik. Cilde basıldığında geçici küçük bir göçük. Tedavi ile geri dönüşebilir olarak kabul edilir. Kol yükseltildiğinde ödem kaybolur.
  • Evre 2 (orta): Etkilenen bölge daha da şiş. Kolun yükseltilmesi yardımcı olmaz ve cilt üzerine basmak bir göçük bırakmaz. Cilt altındaki dokuda sertleşme ve kalınlaşma olur. Tedavi ile kontrol edilebilir, doku hasarı iyileşmez. 
  • Evre 3 (şiddetli): Nadir görülür. Etkilenen bölge çok büyük ve deformedir, deri köselemsi, buruşuk bir görünüm alır.

Lenfödem gelişimi için risk faktörleri nelerdir?

  • Daha fazla lenf bezinin çıkarılması (tüm koltuk altı lenfleri (seviye ) alındığında %, sadece örnekleme yapılıp lenf bezi alındığında %) 
  • Tedavi gerektiren seroma (ameliyat yerinde sıvı birikmesi)
  • Memede birden fazla ya da daha büyük ameliyat olması
  • Koltuk altına radyasyon tedavisi
  • Koltuk altı lenf bezlerinde yaygın kanser olması
  • Kemoterapi (şüpheli faktördür, kilo alımı, geçici veya kalıcı menopoz, kol damarından kemoterapi yapılması risk faktörü olarak düşünülmektedir) 
  • Tüm memenin çıkartılmasının meme koruyucu cerrahiye tercih edilmesi
  • Derideki herhangi bir kesi
  • Aşırı kilolu veya obez olmak
  • Diyabet
  • Aşırı sigara tiryakiliği
  • Koltuk altında daha önce cerrahi geçirmiş olması
  • Aynı taraf kol, el veya üst gövdeyi etkileyen enfeksiyon veya yaralanma
  • Ameliyatlı tarafta kesik, böcek ısırması, iğne-diken batması veya cildin çatlaması, aniden ağır bir şeyleri kaldırmak


Lenfödem riski nasıl azaltılabilir?

Lenfödem riskini azaltabilmeye başlamak için en iyi zaman meme kanseri ameliyatı öncesidir. Normal görünse bile, hastalık tarafındaki kolda lenf akışında değişiklikler olduğu gözlenmiştir. Bu nedenle ameliyat öncesi dönemde dahi bir lenfödem fizyoterapisti tarafından yavaş yavaş artan bir egzersiz programı planlanabilir. Kolun ağırlık antrenmanı ya da diğer egzersiz biçimleriyle baş edebileceği stres miktarını yavaşça artırmak önemlidir. Kilo vermek için de bir planlama yapılmalıdır. 


Enfeksiyon lenfödem açısından büyük bir risk faktörü müdür?

Evet, bu durum lenf düğümlerinin iki temel rolünden kaynaklanmaktadır. Lenf düğümleri vücudun belirli bölgelerinden gelen “yabancı istilacılar” ile ilgilenir ve vücuda bir bağışıklık tepkisi vermeye başlar. Lenf düğümleri, bakteri ve toksinleri filtreleyerek kanın içine sokmaz. Çıkarılmış veya hasar görmüş lenf düğümlerinin yaralanma ve buna bağlı bakteri girişi ile baş etmesi daha zor olabilir (ciltte kesikler, batmalar veya hatta küçük çizikler).

Ameliyat sonrası ciltte bir kesik veya çizik fark edilirse ne yapılmalıdır?

  • Yaralanan bölge hemen sabun ve su ile yıkanmalıdır.
  • Daha sonra antiseptik bir solüsyon (Batticon, Mersol gibi) sürüp üzerine de bir antibiyotikli pomat (Furacin, Bactroban gibi) sürülmelidir.
  • Bölge temiz, kuru bir bandajla örtülüp ve iyileşene kadar düzenli olarak değiştirilmelidir.
  • Kızarıklık, şişme, sıcaklık artışı, bölgede hassasiyet, üşüme, ateş ve / veya yorgunluk gibi enfeksiyon belirtileri gelişirse doktorunuza müracaat edilmelidir.

Enfeksiyon (iltihap) durumunda ne yapmak gerekir? 

  • Bir antibiyotik ile hemen tedavi
  • Bölgeyi yükseltme (elevasyon)
  • Lenfödem varsa baskılı elastik bandaj (bölge iltihaplı ve ağrılı ise semptomlar düzelene kadar beklemek gerekebilir) 
  • Elle lenfatik drenaj, enfeksiyon çözülene kadar devam etmeli
  • Tedaviye yanıt vermiyorsa, damardan antibiyotik tedavisi için hastaneye yatış
  • Bazen tekrarlayan enfeksiyonlar olabilir. Ciltte bir kesik veya çizik olduğunda koruyucu antibiyotik başlanması. Diş tedavisi veya cerrahi işlemlerden önce bir antibiyotik verilmesi.
  • Yolculuk yapma veya şehir dışında kalma süresi uzayacaksa, antibiyotik ve diğer ilaçlar için reçete alınması


Lenfödem iyileşebilir mi? 

Evre 1 veya hafif lenfödem tersine çevrilebilir, çünkü yumuşak dokuya henüz zarar gelmemiştir. Lenfödemin daha sonraki aşamaları, cilt altındaki doku hasar gördüğü için çoğu zaman tamamen tersine çevrilemez. Bununla birlikte, el, kol, göğüs veya diğer vücut bölümünün görünümü ve hissi tedavi ile iyileştirilebilir.


Hayat boyu tedavi gerekir mi? 

Bu lenfödemin evresine ve tedaviye ne kadar iyi yanıt verdiğine bağlıdır. Lenfödem dinamik bir durum olma eğilimindedir, yani zamanla değişir. 


Lenfödem tedavisi nasıl yapılır?

Öncelikle bir tedavi planı yapılmalıdır. Kombine tedaviler tercih edilmektedir. Lenfödem bulunan vücut kısımlarından lenf akışını sağlayan kolluklar, bandajlar ve pompalar ile lenf sistemine yardımcı olduğu gösterilmiş, cilt koruma, egzersiz ve kilo verme gibi yaşam tarzı değişikliklerini içermektedir. Tedavinin derecesi, yoğunluğu ve uzunluğu, lenfödeminin ne kadar şiddetli olduğuna bağlıdır.


Tedavi planı yapılırken neler göz önüne alınıyor?

Lenfödemim şiddetli: Çok hafif evre 1 veya evre 0 lenfödem vakalarında, kompresyon manşonlarının takılması ve özel egzersizler yapılması gibi basit tedaviler önerilebilir. Evre 2 veya 3 lenfödem varsa, toplu tedavi (TT) lenfödem tedavisinin “altın standardı” olarak kabul edilmektedir. 
Lenfödemi tetikleyen faktörler: Dış sıcaklığı fazla olması, kolların alışılandan daha fazla kullanılması, fazla egzersiz yapmak lenf üretimini arttıran riskli durumlardır.
Kol, el ve vücudun aktif kullanımı: Egzersiz, tedavi planının önemli bir parçasıdır. Ancak yavaşça yapmak, yavaş yavaş aktiviteleri arttırmak önemlidir. 


Lenfödem tedavisinde hangi yöntemler kullanılıyor?

  • Kolu yükseltmek: Kolun yükseltilmesi çok erken evre lenfödem için önerilmektedir. Yükseltme kolun bir yastık veya yastıklar üzerinde tutulmasını içerir. Böylece eliniz bileğinizden ve dirseğinizin omzunuzdan daha yüksek olmasını sağlayarak lenfin yukarı akışını teşvik eder.
  • Sıkıştırmalı kolluk ve giysiler: Lenfin doğru yönde hareket etmesini sağlamak için basınç uygulanmasıdır. Kola giyilen bir kolluk, bir kolluk ile giyilen parmaksız bir eldiven veya bir eldiven parmağı, göğüs bölgesi için bir destek sütunu veya tüm gövde alanı için bir yelek gibi türleri vardır. Tüm giysiler esnek kumaştan, kollar alt kısımda daha sıkı olmalıdır. Manşon veya giysiler tecrübeli bir kişi tarafından düzgün bir şekilde giydirilmelidir, çünkü yanlış uygulama, belirli bölgelerine çok fazla basınç uygulayarak lenfödemi daha da kötüleştirebilir. İki kılıf veya giysi satın alınması yıkama için değiştirilebilmesini sağlar. Her 3 ila 6 ayda bir değiştirilmesi gerekir, çünkü zaman içinde gerginlik kaybederler.
  • Bandajlar: Evre 2 ve evre 3 (orta ve şiddetli) lenfödem tedavisinin temel tedavisidir. Kol veya üst gövdeyi çoklu katmanlar ile sarılarak yumuşak bir kalıp oluşturmayı içerir. Bandajlar çok sıkı olmamalıdır. Bandaj indirgeyici bir terapidir, yani uzvu daha küçük yapar. Oluşan basınç sıvıyı dokulardan ve lenfatik sistemin damarlarından hareket ettiren bir iç pompalama eylemi yaratır. Sıvının uzuv içerisine geri akmasını önlemeye yardımcı olur ve cilt altındaki dokuyu da yumuşatır. Bandaj genellikle birkaç hafta boyunca her gün yapılır.
  • Köpük pedleri ve köpük talaşı torbaları: Köpük pedleri, herhangi bir belirgin şişliğe sabit ve hafif bir baskı uygulamak için bandajların veya sıkıştırma giysisinin altına yerleştirilir. Köpük torbaları, iki parça kumaş arasına yerleştirilmiş kıyılmış köpüğün küçük poşetleridir. Bunlar, oluşan bağ dokusunu parçalamaya yardımcı olmak için bandajların veya sıkıştırma kolunun / giysilerin altına yerleştirilir. Onları giydikçe, dokuları yumuşatmak için sertleşmiş bölgeleri yoğurup masaj yaparlar.
  • Elle lenf drenajı (ELD): ELD, aşırı lenf ve sıvıyı dokulardan ve lenfatik damarlardan geri taşımak için hafifçe uygulanır. Bir seans yaklaşık dk sürer. Çoğunlukla diğer tedavilerle kombinasyon halinde kullanılmaktadır. Radyasyon tedavisi sırasında veya sonrasında ELD yapılıyorsa, ciltte tahriş olmuş bölgelerden kaçınmaya dikkat edilmelidir.
  • Egzersiz: Bir lenfödem terapisti gözetiminde yavaşça başlanmalı, kolun aşırı yüklenmemesine özen gösterilmelidir. Kontrollü egzersizin lenfödemi daha da kötüleştirmediği gösterilmiştir. Egzersiz sırasında basınçlı giysiler giymek ve kolu veya etkilenen diğer vücut kısmını yorulana kadar kullanmamak önemlidir. Travmayı ve aşırı kullanımı önlemek için egzersiz planı tasarlanmalıdır. Genel kural, yavaş yavaş başlamak, gücü kademeli olarak artırmak ve çok fazla şey yapılıp yapılamadığını değerlendirmek için kolu veya vücudun tepkisini kullanmaktır. Başlangıçta, kasların büzülmesine ve gevşemesine yardımcı olan ve lenf sistemini ilerletmeye yardımcı olan ve aynı zamanda lenfatik sistemi güçlendiren hafif gerdirme ve hareket açıklığı egzersizleri yapılır. Semptomlar düzeldikten ve lenfödem stabil olduğunda egzersiz planı nazik yoga, yüzme ve / veya hafif ağırlıkların kaldırılmasıyla arttırılabilir. Plan kişiselleştirilmelidir.
  • Kilo verme: Vücutta fazla yağ bulunduğu zaman, bu dokular daha fazla kan damarına ihtiyaç duymaktadır. Bu, kol ve göğüste daha fazla kan ve lenf hacmi yaratır, meme kanseri tedavisi sonrası kalan lenf düğümlerine ve damarlarına daha fazla yük getirir. Kilo vermenin aşırı kilolu kişilerde lenfödem belirtilerini önemli ölçüde azalttığı gösterilmiştir.
  • Kişisel bakım: Kesiklerden, yaralanmadan, aşırı kullanımdan, aşırı sıcaklıklardan ve lenf üretimini artırabilecek diğer durumlardan korunarak lenfödem riskini azaltmak önemlidir. Lenfödem olan kişiler enfeksiyon belirtilerini ve semptomlarını öğrenmelidir. Bir egzersiz ve / veya kilo verme planına uyum sağlamak gerekir. Evde kendi başına lenfatik drenajın nasıl yapılacağını öğrenmek değerlidir.
  • Toplu tedavi (TT): TT; bandaj, kompresyon, elle lenf drenajı, egzersiz ve kişisel bakım gibi birçok farklı tedavi yaklaşımını birleştiren yoğun bir programdır. Evre 1 sonrası ilerleyen lenfödem tedavisi için altın standarttır. TT'nin iki ana aşaması vardır: Faz I (azaltıcı TT); görünür şişliği ve diğer lenfödem semptomlarını azaltmak için kolun, elin veya vücudun diğer bölümünün ekstra lenfini almakla ilgilidir. hafta sürer. Faz II (bakım TT); başlangıçtaki yoğun fazın sonuçlarını kişinin kendisinin sürdürmesi ile ilgilidir. Öz-bakım ögelerini de içerir.
  • Pnömatik (havalı) pompalar: Pnömotik bir pompa; şişirilmiş bir manşon veya yelek benzeri bir giysiye sahip olan bir makine olup lenf akışını uyarmak için birbiri ardından şişen çok sayıda odacıktan (balon) oluşur. Bir saat uygulanır. Pnömotik pompalar, TT yaygınlaşmadan önce tedavinin temeli idi. Oldukça pahalı olabilirler. Pompanın kullanma sıklığı ve kullanım süresi tedavinin cevabına bağlıdır. Pompalama birçok kişiye yardım etse de, pompalamanın kolun en üst kısmındaki dokunun sertleşmesine (fibrozis) neden olduğu bazı durumlar da söz konusudur.
  • Lazer tedavisi: Düşük seviyeli lazer tedavisinin; kolun hacmini azalttığı, kalın bağ dokusunu parçaladığı ve sıkılığı azaltarak hareket aralığını artırmaya yardımcı olabileceği bildirilmektedir. Düşünce, lazer ışığının lenf akışını arttırdığı, sıvıdaki fazla protein ve doku miktarını azalttığı ve kalın bağ dokusunun altta yatan sağlıklı dokuya “yapışmasını” azalttığıdır. Lazer tedavisinin, özellikle derinin altında önemli miktarda kalın, kalın bağ dokusu (fibrozis) bulunduğunda, tedavi planına değerli bir katkı sağladığı ifade edilmektedir.
  • Kinesio bant: Kinesio bant; vücudun hareket alanını kısıtlamadan belirli kasları ve eklemleri desteklemek ve stabilize etmek için cilde yerleştirilmiş esnek bir banttır. Amaç, vücudun yaralanmadan doğal olarak iyileşmesine yardımcı olmaktır. Teori, bandın yerleştirildiği yerdeki deriyi gererek lenf hareketini uyarması, elle lenf drenajının etkisini taklit edebilmesidir. Bununla birlikte, etkinliği yaygın olarak araştırılmamıştır.


Lenfödemin cerrahi tedavisi var mı?

  • Özellikle agresif veya ilerlemiş lenfödemin diğer tedavilere yanıt vermediği durumlarda tercih edilebilir. Ameliyat tedaviye cevap vermeyen şiddetli lenfödem için son çaredir. Bazı türleri vardır: 
  • Liposuction: Vücudun, koldan lenf ödeminden etkilenen bölgelerinden yağ alma işlemidir. Kolun hacminin önemli ölçüde azaltılabildiği, hastanın bandajla devam etmesi gereken bir boyuta kadar küçültülebildiği, ardından gün boyunca bir sıkıştırma manşonu giyilebileceği bildirilmiştir. 
  • Lenf düğümü transfer veya transplantasyon ameliyatı: Lenf düğümlerinin ve bağlı kan damarlarının vücudun başka bir bölgesinden alınarak etkilenen bölgedeki lenf damarlarına ve kan damarlarına bağlanması işlemidir. Başka bir teknik, düğümlerin lenfödemden etkilenen kolun bileğine yerleştirilmesidir. 
  • Lenfovenöz anastomozlar: Lenf damarları ile kan damarları arasında küçük köprüler oluşturmak için mikrocerrahi uygulanmasıdır.


Lenfödemin ilaçla tedavisi var mı?

Maalesef etkili bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Tedavi amaçlı idrar söktürücüler (diüretik) kullanılmış, idrar üretimini artırarak su ve tuzu vücuttan uzaklaştırmak amaçlanmış, ancak etkilenen kol, el veya vücudun diğer bölgelerindeki aşırı lenf üzerinde hiçbir etkiye sahip olmadığı görülmüştür. Ayrıca Benzopyron (marka adı: Coumarin) olan bir diğer ilaç bir zamanlar lenfödem tedavisi için kullanılmış, bu bitki bazlı maddelerin, vücudun dokularındaki aşırı lenf havuzu içinde bulunan proteinleri parçalamaya yardımcı olabileceği düşünülmüş, klinik denemeler yararlarını doğrulamamış ve karaciğer sorunlarına neden olabileceği bildirilmiştir.


Liv Hospital Ulus’ta nasıl bir tedavi uygulanıyor?

Lenfödem yakınmaları ile hastanemize müracaat eden hastalara meme hastalıkları konusunda uzmanlaşmış Genel Cerrahi Uzmanları tarafından öncelikle bir fizik muayene yapılmaktadır. Hastanın detaylı öyküsü alındıktan sonra gerekirse radyolojik tetkikler de yapılmaktadır. Daha sonra hasta ileri değerlendirme ve tedavi amacıyla Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği, Lenfödem Ünitesine yönlendirilmektedir. 


Hangi hekim ve kliniklerle iş birliği içinde çalışılıyor?

Meme hastalıkları konusunda uzmanlaşmış Genel Cerrahi Uzmanları ile Radyoloji, Fizik Tedavi ve Fizyoterapi Uzmanları iş birliği içinde çalışmaktadır.


 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası