atatürk milli mücadeleyi nerede başlatmıştır / Milli Mücadele'nin ilk adımı 101. yılında

Atatürk Milli Mücadeleyi Nerede Başlatmıştır

atatürk milli mücadeleyi nerede başlatmıştır

19 Mayıs'ı anlamak: Milli mücadeleyi başlatan koşullar nelerdi?

Atatürk’ün Samsun’a çıkarak dört yıl sürecek olan Kurtuluş Savaşını başlatmasının 102. yıl dönümü bu yıl Covid-19 salgınının gölgesinde, meydanlar yerine dijital ortamlarda kutlanıyor.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu için bir mihenk taşı olan bu tarihi hazırlayan dönemin koşulları ile toplumsal ve siyasi dinamikleri bilmek, 1919'dan bugüne gelen kazanımların anlaşılmasına ışık tutuyor.

Anadolu'da halk direnişleri

Sürecin kısaca arka planına bakmak gerekirse; Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'ndaki yenilgisini saptayan ve 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi sonrasında Anadolu’nun birçok bölgesi düşman işgaline uğramıştı ve halk bu işgallere karşı direniş gösteriyordu.

Galip devletlere gerekli gördükleri yerleri işgal etme hakkı tanıyan Mondros Mütarekesi’nin yedinci maddesi karşısında, Anadolu ve Trakya’da sivil halk tarafından Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri toplanıyordu.

13 Kasım’da Birinci Dünya Savaşı’nın galibi İtilaf Devletleri’nin donanmasının Boğazlar üzerinden İstanbul’u işgal etmesi üzerine Mustafa Kemal Paşa, tarihe kazınacak o ünlü sözünü söyleyecekti: “Geldikleri gibi giderler.”

İtilaf Devletleri’nin Anadolu’da birçok noktayı işgal ettiği bir ortamda 9. Ordu müfettişi olarak Samsun’a olayları yerinde gözlemleyip önlem almak üzere gönderilen Mustafa Kemal Paşa’ya geniş yetkiler verilmişti.

Bir millet uyanıyor

Ancak, bağımsız ve ulusal egemenliğe dayalı yeni bir devlet kurulması gereğine inanan Mustafa Kemal Paşa’nın Milli Mücadele’yi örgütlemek için 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışı, kendisinin ifadesiyle “bir milletin uyanmasını” tetiklemiş oldu.

Ardından 21 Haziran’da Amasya Genelgesi’nin yayımlanması, İngiliz işgal yönetiminin baskısı altındaki İstanbul hükümeti ile ilişkilerin gerilmesi, ardından da Erzurum ve Sivas kongreleriyle birlikte işgalci güçlere karşı halkın desteğiyle başlayan Kurtuluş Savaşı.

Amasya Genelgesi ile Erzurum ve Sivas kongrelerinde alınan kararlar, milletin bizzat kendi azmiyle ve sivil halk unsurlarıyla ulusal egemenliğin sağlanacağının altını çizmiş oldu.

Birinci Meclis kuruldu

Mustafa Kemal Paşa ise 9 Temmuz itibariyle askerlik görevinden istifa edip bu mücadele sürecini sivil bir unvanla yürüttü. Tüm süreç Ankara’da 23 Nisan 1920’de kurulan Birinci TBMM tarafından yönetildi.

Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi tarih bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Satan, geçtiğimiz yıl bu konuda euronews Türkçe'ye verdiği demeçte, Atatürk'ün Samsun'a çıkışını hazırlayan dönemin koşulları arasında birkaç gelişmeye dikkat çekiyor:

“Osmanlı İmparatorluğu merkezinde öncelikle askeri bürokrasi ve fakat onlarla sınırlı kalmayan etkin çevrelerde Mütareke’den beklenen “haysiyetli barış” umudu kaybedilmişti. Anadolu’da ve İstanbul’da Mütareke’ye aykırı işgaller diplomasi ile netice almanın mümkün olmadığı kanaatini güçlendirmiştir.”

Dolayısıyla, Satan’a göre, Nisan 1919’dan itibaren İstanbul’da “askeri seçenek” masaya yatırılmaya başlanmıştı ve bunun sonucunda Osmanlı Genelkurmayı, Sadaret/Başbakanlık ve Saray’ın onayı ile başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere pek çok değerli subay Anadolu’da görevlendirilmişlerdi.

“Özellikle Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a gönderilmesini kolaylaştıran bir gelişme ise bölgedeki Rum çeteler ile Türkler arasında asayiş sorununun yaşanması ve İngiltere’nin bölgede asayişin sağlanması için Nisan 1919’da Osmanlı devletine nota vermiş olmasıdır,” diyor Satan:

“Osmanlı Genelkurmayı bu notayı fırsata çevirerek Mustafa Kemal Paşa ve maiyetinde 55 kişiyi Samsun’a göndermiştir. Resmi görevi asayişi sağlamak, bölgedeki silahları toplamak iken Mustafa Kemal Paşa’nın asıl işi milli direnişi örgütlemektir.”

Tarihçi Satan, Atatürk’ün Samsun’a çıkış yolculuğunu şu şekilde aktarıyor:

“16 Mayıs 1919 Cuma günü Padişah Vahdettin ile cuma selamlığında son kez görüşüp veda eden Mustafa Kemal Paşa saat 16:00’da Bandırma Vapuruna binerek IX. Kolordu Müteffişlik karargahında görevlendirilen 55 kişi ile İstanbul’da ayrıldı. Zorlu ve endişeli bir yolculuktu. Ama vukuatsız tamamlanarak 19 Mayıs 1919 günü sabah 06:00’da Samsun’a ulaşıldı.”

Satan’a göre; Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’dan başlatıp Havza, Amasya, Erzurum, Sivas ve Ankara güzergahında gerçekleştirdiği eylemler Milli Mücadeleyi başlatmamış, ama Milli Mücadele fikrindeki bütün unsurları bir araya toplayabilmiş ve aynı hedefe yönlendirebilmiştir. Bu dinamikler de Milli Mücadelenin başarısını sağlayacaktır.

Satan; 19 Mayıs’ın yıldönümünde istiklal mücadelesine daha geniş açıdan ve bütün unsurlarıyla bakmak gerektiğini düşünüyor.

“Anadolu ve Trakya’daki sivil halk inisiyatifi, İstanbul’un desteği, din adamlarının katkısı yok sayılarak bir milli mücadele tarihi yazılamaz. Milli Mücadele bir rejim davası değil vatan müdafaasıdır. Millet vatanın, Padişah ve Halifenin düşman işgalinden kurtarılması büyük davası etrafında kenetlenmiştir. Rejim sorunu zafer sonrasının konusudur,” diye açıklıyor Satan.

Tarihçi Satan, Mustafa Kemal Paşa’yı Türk tarihinde ayrıcalıklı kılanın, Kurucu Cumhurbaşkanlığı yolunu açanın, bu yıllardaki askeri ve siyasi liderlik özellikleri olduğunun altını çiziyor:

“1919-1922 sürecinde iktidar İstanbul’dan Ankara’ya transfer olmuştur. Askeri zafer sonunda artık yeni Türkiye’nin veya Cumhuriyet rejiminin önünde bir engel kalmamıştır.”

Büyük Nutku’na Samsun’a çıkışıyla başlayan Ulu Önder, 19 Mayıs 1919 tarihini aynı zamanda kendi “doğum günü” olarak zikreder.

kaynağı değiştir]
Samsun'da basılan Kurtuluş Savaşı propaganda afişi Halâskârân-ı İslâm
kaynağı değiştir]

Bu dönemde tüm Osmanlı topraklarında olduğu gibi Samsun'da da işgalciler ile Türk halkı arasında silahlı çatışmalara yaşanmaya başlamıştı. Bunun üzerine Arthur Calthorpe'ın imzasıyla İtilaf Devletleri, Osmanlı Hükûmeti'ne bir nota vermiş ve bölgedeki karışıklıkların giderilmesini istemiş aksi halde Mondros Ateşkes Anlaşması'nın 7. maddesinin gerekçe gösterilerek bölgenin işgal edileceğini beyan etmiştir.[7] Dönemin Harbiye Nazırı Abuk Ahmed Paşa ile Sadrazam Damad Ferid Paşa karışıklıkların giderilmesi görevi için Mustafa Kemal'i uygun görmüş, kendisine bu görev Abuk Ahmed Paşa tarafından bildirilmiş ve görev Mustafa Kemal tarafından kabul edilmiştir.[8] Mustafa Kemal bu görüşmeden sonra dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Kâzım Paşa ile görüşmüş ve yetkilerini tartışmıştır.[9] Kendisine 9. Ordu Müfettişliği verilmiş, görev yetkilerinin bulunduğu ferman imzalanmıştır.[2] Ayrıca Mustafa Kemal bu fermanda bulunan bazı açıklamaları bizzat kendisi yazmıştır.[10] Müfettişlik görev ve yetkilerinin yer aldığı fermanın görevleri içeren maddeleri kısaca şu şekildedir:

  1. Bölgede düzenin kurulması, yerleştirilmesi ve olayların sebebinin araştırılması.
  2. Bölgede varlığı söz edilen silah ve cephanelerin toplanarak Osmanlı depolarına yerleştirilerek korunması.
  3. Bölgede yer aldığı iddia edilen Türk direniş topluluklarının dağıtılması.

Ayrıca fermanda Mustafa Kemal'in 3. ve 4. kolordular ile; Diyarbakır, Bitlis, Elazığ, Ankara ve Kastamonu illerinin kolordu komutanlarına doğrudan emir verebileceği yetki açıklamaları arasında yer almaktadır.[11] Bu ferman ile 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal, Anadolu coğrafyasının tüm doğu kısmına emir verebilecek rütbeye erişmiştir.

Müfettişlik görevini kendisini İstanbul'dan uzaklaştırmak için verilmiş bir görev olarak düşünen[12] Mustafa Kemal kaleme aldığı Nutuk adlı eserinin 1. bölümünde yer alan Benim Kararım adlı kısmında görevi kabul edişinin ardındaki düşüncelerini şu şekilde kaleme almıştır:[13]

Osmanlı ülkeleri bütün bütüne parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türkün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Son sorun, bunun da paylaşılmasını sağlamak için uğraşılmaktan başka bir şey değildi. Osmanlı Devleti, onun bağımsızlığı, padişah, halife, hükûmet, bunların hepsi anlamını yitirmiş birtakım anlamsız sözlerdi.

Neyin ve kimin dokunulmazlığı için kimden ve ne gibi yardım istemek düşünülüyordu?

Öyleyse sağlam ve gerçek karar ne olabilirdi?

Baylar, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da ulus egemenliğine dayanan, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak.

İşte, daha İstanbul'dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun'da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulamaya başladığımız karar, bu karar olmuştur.

Falih Rıfkı Atay ve Mahmut Nedim Soydan'ın anılarına dayandırılan Nutuk Öncesi Atatürk Konuşuyor adlı kitapta Mustafa Kemal'in yolculuk öncesi VI. Mehmed ile görüştüğü ve padişahın kendisine şunları söylediği yazmaktadır:[14]

Paşa, paşa! Şimdiye dek devlete çok hizmet ettin. Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir, tarihe geçmiştir!.. Bunları unutun, asıl şimdi yapacağınız hizmet hepsinden daha önemli olabilir! Paşa, paşa... Devleti kurtarabilirsin!..

Samsun'a hareket[değiştir kaynağı değiştir]

15 Mayıs 1919 tarihindeki bu görüşmeden sonra kendisi için hazırlanan ve onu Samsun'a götürecek olan Bandırma Vapuru'nun kaptanı İsmail Hakkı Bey'i makamına çağırtarak yolculuk hakkında bilgi almış ve ertesi gün öğleüzeri hareket edeceklerini bildirmiştir. Yolculuk günü vapur, Sirkeci Garı açıklarında İngilizler tarafından aramaya ve kontrole tabi tutulmuş[15] ve Mustafa Kemal, Beşiktaş İskelesi'nden motor ile Kız Kulesi açıklarında vapura binmiştir. Vapur hareket etmeden önce Rauf Bey Mustafa Kemal'e vapurun işgal kuvvetlerine mensup bir torpido tarafından takip edileceğini ve batırılacağını haber aldığını belirtmiş fakat o, yolculuğun plânlandığı gibi süreceğini söylemiştir.[12]

Vapur Mustafa Kemal ve 18 askerle beraber 16 Mayıs 1919 tarihinde öğleüzeri İstanbul'dan Samsun'a doğru yola çıkmıştır. Rauf Bey'in belirttiği İngiliz gemisi, Bandırma Vapuru'nu izlemeye başlamış ancak Karadeniz'e açıldıktan sonra fırtınalı havada izlerini kaybetmiştir. Mustafa Kemal, İsmail Hakkı Bey'e karaya yakın bir rota izlemesini ve düşman saldırısı halinde gemiyi en yakın sahile oturtmasını emretmiştir.[16] Sert havada, dalgalı bir denizde yol alan gemi 17 Mayıs günü gece saat 23.00 civarında İnebolu Limanı'na girmiş,[17] 18 Mayıs 1919 tarihinde öğleüzeri 12.00'de de Sinop Limanı'na yanaşmıştır.[12] Üsteğmen Hikmet Bey sandal ile kıyıya çıkmış ve yolda olduklarını Samsun Tümen Komutanlığı'na telgraf ile bildirmiştir. Bandırma Vapuru, bu telgraftan bir gün sonra da 19 Mayıs 1919'da Samsun'a varmıştır.[5]

Bandırma gemisi yolcuları[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası