yemekten sonra baş ağrısı ve uyku / Yedikleriniz Baş Ağrınızı Nasıl Etkiliyor? | Prof. Dr. Alev Leventoğlu

Yemekten Sonra Baş Ağrısı Ve Uyku

yemekten sonra baş ağrısı ve uyku

Yemek yediniz, üzerinden iki saat bile geçmedi ve siz kendinizi tekrar acıkmış hissediyorsunuz. Zamansız öfkeleniyor, nedensiz melankoliye kapılıyorsunuz. Kilo vermek neredeyse imkânsızlaştı

O da ne?.. Sanki göbek bölgenizde de her zamankinden fazla yağlanma var!.. Bütün bunların sebebi henüz farkına varmadığınız hastalığınız ‘reaktif hipoglisemi’ olmasın?..

Prof. Dr. Mustafa Sait GÖNEN
TC İstanbul Bilim Üniversitesi
Öğretim Görevlisi

Hemen herkesin verecek bir beş kilosu var. Yediklerimize kendimizi fit hissetmek ve daha sağlıklı olmak adına dikkat ediyoruz. Hangi besinlerin yenmesi gerektiğine, azaltıldığında hangilerinin kilo verdireceğine dair bilgiler yeni değil artık. Kalori hesapları, diyet listeleri, spor salonları… Ama bir gün geliyor ve ne yaparsanız yapın kilo veremediğinizi, hatta diyet uygulamaya çalışırken fazla bile yediğinizi fark ediyorsunuz. Bu durumu önce yaşadığınız strese, yemeyi sevmenize verebilirsiniz. Ama şiddetli bir açlık hissi duyuyorsanız, sinirlilik ve huzursuzluk buna eşlik ediyorsa, her hastada görülmemekle birlikte çarpıntı ve baygınlık hissi de yaşıyorsanız sorunun kaynağı sizin iradeniz ya da yemek yemeyi sevmeniz değil, reaktif hipoglisemi hastalığınız olabilir. Bu durumda yapmanız gereken ise bir endokrinoloji doktoruna gitmek ve yaşadıklarınızı anlatmak. Biz bu sayımızda sözü, Florence Nightangale Hastanesi’nden Prof. Dr. Mustafa Sait Gönen’e verdik ve reaktif hipoglisemiyle ilgili bilgileri kendisinden dinledik. Bakalım size ya da yakınlarınıza tanıdık gelecek belirtilere rastlayacak mısınız?..

Reaktif hipoglisemi kendini hangi belirtilerle hissettiriyor? 

Baygınlık hissi, şiddetli acıkma, çarpıntı, terleme, sinirlilik, huzursuzluk… Daha ağır olan durumlarda baş dönmesi, baş ağrısı, bulanık görme, konuşma bozukluğu da görülebilir. Anlamsız öfke patlamaları ve tartışmaya meyil sıklıkla vardır.

Doyduğunu hissetmeyen, yemekten kısa süre sonra acıkan herkeste bu veya buna benzer bir rahatsızlık vardır diyebilir miyiz?

Kabaca evet. insanın yemek yedikten sonra acıkması için beş-altı saatlik bir sindirim döneminin geçmesi gerekir. Bir-iki saat sonra acıkma hissi normal değildir. Aslında bu gerçek bir acıkma da değildir, özellikle insülin direnci olanlarda erken evrede insülinin fazla salınmasına bağlı olarak ortaya bir acıkma hissi çıkar. Kanda artan insülin, iki-üç saat sonra kan şekerini normalin de altına indirdiği için, şiddetli bir yeme isteği, titreme, terleme, mide kazınması olur.

Teşhisi için hangi birime gitmek gerekiyor? Burada doktorlar hastaya yapılan hangi testler sonucunda  “reaktif hipoglisemi” teşhisini koyuyorlar?

Bu hastaların bir endokrinoloğa başvurması gerekir. Tanısı spesifik bir testten çok, klinik özellikleri ile konulur. Açlık kan şekeri, tokluk kan şekeri, açlık insülin düzeyi ve şikâyetleri için anında kan şekerine bakmak yol gösterebilir. Sadece açlık kan şekerine bakarak “Benim bir şeyim yok” demek yetmez; bu yüzden endokrinoloğa başvurulması önemlidir. Eskiden bu hastalarda uzamış yükleme testi kullanılırdı, günümüzde sadece kliniği belirgin olmayanlarda bu teste başvuruyoruz.

Hastalık daha çok kimlerde ve ne zaman görülüyor?

Diyabet riski olan bireylerde daha çok görülüyor. Obez veya fazla kilolu kişilerde, ailede diyabet öyküsü olanlarda, sağlıksız beslenenlerde ve düzenli egzersiz yapmayanlarda reaktif hipoglisemi riski daha fazladır. Genellikle karbonhidrattan zengin öğünlerden sonra görülür. Dengeli beslenmeyenler, kahvaltı yapmayanlar ve düzensiz yemek yiyenlerde kan şekeri gün içinde düştüğü için sık sık atıştırma krizleri görülür.

Bu hastalık neden önemli? Gerekli önlemler alınmazsa ilerleyen dönemlerde nasıl bir seyir izliyor?
Reaktif hipoglisemi erken tanı konulmazsa yıllar içinde  önce ‘Bozulmuş Glikoz Toleransı’na, sonrasında da diyabet hastalığına ilerler.

Reaktif hipoglisemisi olanlar, şeker düşüklüğü belirtilerini yaşamamak için sık sık atıştırır, bu da sadece yaşam kalitesini bozmakla kalmaz, kilo almaya ve sonunda şeker hastalığına yol açar.

Reaktif hipoglisemi teşhisi konulmuş bir hasta, hayatında neleri değiştirerek gelecek sürecini değiştirebilir?
Reaktif hipoglisemi tanısı alan kişi, ‘Tıbbi Beslenme Tedavisi’ olarak adlandırdığımız sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmeli ve düzenli spor yapmalıdır. Öğünlerinde basit karbonhidratlı rafine besinler yerine, glisemik indeksi düşük gıdalara yer vermelidir. Egzersiz olarak da haftada dört-beş gün dakika tempolu yürüyüş ya da  asgari toplamda dakika tempolu yürüyüş önerilebilir. Biz buna “yaşam tarzı değişikliği” diyoruz. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, 10 yıl içerisinde çıkabilecek bir şeker hastalığı, hiçbir ilaç kullanmadan, sadece yaşam tarzı değişikliği ile yüzde 58 oranında engellenmektedir.

Yenmemesi gereken gıdalar nelerdir?

Şeker, bal, reçel, dondurma, çay şekeri içeren pasta, tatlı ve kekler, çikolata, patates, pirinç, beyaz unla yapılmış yiyecekler yenmemelidir. Alkolden, özellikle de açken alkol almaktan kaçınılmalıdır.

‘Glisemik indeks’ sık sık duyduğumuz ama tam olarak anlamını bilmediğimiz bir terim. Bu terim doğrultusunda ne tür beslenme önerilerinde bulunabilirsiniz?

Karbon, oksijen ve hidrojen molekülünden oluşan karbonhidratlar;  rafine  beyaz şekerdeki gibi basit ya da patateste olduğu gibi kompleks karbonhidratlar olarak ikiye ayrılır. insan bedenine enerji sağlayan  çeşitli besinlerdeki bu karbonhidrat yapıları kan şekerini farklı derecelerde yükseltir. Besinlerin kan şekerini yükselten etkileri “glisemik indeksi”ni gösterir. Hızla emilip kana geçen besinlere, ‘glisemik indeksi yüksek besinler’ denir. Kan şekerini hızla yükselten besinler, bu hastalarda pankreası aşırı uyararak abartılı insülin salınmasına neden olur. Bu durum daha sonra tokluk olduğu halde kan şekerinin düşmesine ve şikâyetlere yol açar. Glisemik indeksi düşük besinler yavaş yavaş emilip kana geçerek, abartılı insülin yanıtına neden olmaz. Bunun için glisemik indeksi düşük besinler tercih edilmelidir. Ancak glisemik indeksi düşük diye fazla da tüketilmemelidir.

Yemek Yedikten Sonra Başımız Neden Ağrır?

Yemek Yedikten Sonra Baş Ağrısı Nedeni

Hiç lezzetli bir akşam yemeği yedikten sadece 20 dakika sonra hiç sebep yokken kafanıza sopayla vurulmuş gibi hissettiniz mi?  Tamamen berbat bir durum, fakat yemekten sonraki baş ağrıları bir çoğumuzun başına geliyor.

İşte yemek yedikten sonra başınızın ağrıyor olmasının nedenlerini sizin için derledik.

Yemek Yedikten Sonra Baş Ağrısı ve Halsizlik Nedenleri

Yemek yedikten baş ağrısı ve halsizlik bir çok insan tarafından gözlenebilir. Sizin de yemek yiyince başınız mı ağrıyor?

Bunun bir çok nedeni vardır. Makalemizde bu nedenleri irdeliyoruz.

Şekerli Yiyecek Çok Fazla Tükettiniz

Kurabiye veya şekeri çok yemek sizi halsiz, şişkin hissettirip, baş ağrısına sebep olabilir. Peki ama neden? Şekerli yiyecekler kan şekerinizin hızlıca yükselip, aynı hızla düşmesine neden olur, diye açıklıyor MemorialCare Orange Coast Tıp Merkezi, Spine Sağlık Merkezi Ameliyat Dışı Programın Tıbbi Direktörü Medhat Mikhael.

Bu sizde reaktif hipoglisemiye (veya yemek sonrası düşük kan şekerine) neden olabilir ve bu da baş dönmesine neden olabilir. Ulusal Diyabet, Sindirim ve Böbrek Hastalıkları Enstitüsü ve Mayo Clinic&#;e göre durumu daha da kötüleştirmek, kendinizi zayıf, terli ve hatta biraz titrek hissetmenize sebep olur.

Tuzlu Yemeği Çok Seviyorsunuz

Çok fazla tuzlu yiyecekler yemek (donmuş yiyecekler, makarna sosları, domates suyu ve işlenmiş peynir gibi) başınızı kesinlikle derde sokabilir. İngiliz bulgularına göre en fazla sodyum tüketen (günde yaklaşık mg) insanlar, günde 4, mg sodyum yiyenlere kıyasla yüzde 33&#;e varan daha fazla baş ağrısına sahiptir. (Referans olarak, Amerikan Kalp Derneği, optimal sağlık için günde en fazla 1, mg tuz tüketmenizi tavsiye eder.)

Peki ama neden? Aşırı sodyum, kan hacmini arttırır ve kan damarlarınızda daha fazla yer kaplamasına neden olur. Mikhael, “Kan damarları, baş ağrısını tetikleyebilecek fazla kütleyi barındıracak şekilde genişliyor” dedi.

Migreninizi Tetikleyen Bir Yiyecek Tükettiniz

Eski kaşarlar, kırmızı şarap ve süslü şarküteri ürünlerinin ortak noktası nedir? Ulusal Baş Ağrısı Vakfına göre, akşam yemeği partinizin yıldızı olmasının yanı sıra, migren tetikleyen olarak bilinen bir amino asit olan tiramin de var.

Nitratlar, sülfitler veya MSG gibi kimyasal koruyucularla doldurulmuş besinler de beyine kan akışını artırarak migrene sebep olabilir. Bu katkı maddeleri, Ulusal Baş Ağrısı Vakfı kaynaklarına göre, işlenmiş etlerde (sosisli sandviçler ve şarküteri dilimleri gibi), alkol, soya sosu ve konserve çorbalarda bulunur.

Çenenizi İncittiniz

Çıtır çıtır veya çiğnenen yiyecekler çenenizdeki zonklamadan dolayı bırakma eğilimindeyse, miyofasiyel ağrı bozukluğu (MPD) veya çenenizi hareket ettiren kasların ağrısı olabilir. Nova Surgicare Center&#;dan DMD&#;den Daria Hamrah, “Ağır bir antrenmandan sonra kas ağrınız olduğu gibi, çene kaslarınızı zorlayarak ve sıkarak bir antrenmandan geçirirseniz aynı ağrı olabilir” diyor.

Bu gerginlik baş ağrısına yol açabilir. Hamrah, iyileşmek için çenenizi buzla kompres yapıp, iltihap giderici bir ağrı kesici ilaç almanızı öneriyor. Sorun devam ederse, diş hekiminizle konuşun. Uyku sırasında çenenizi sıkarsanız, MPD de grevde olabilir, ancak Hamrah bir ısırma plağı dişlerinizi kenetlemekten uzak tutmaya yardımcı olabileceğini söylüyor.

Gıda İntoleransınız Olabilir

Gluten veya süt ile ilgili bir sorunuz mu var? Bazı bulgular çölyak hastalığının migrenlere bağlı olabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca baş ağrılarını (migren değil) laktoz intoleransı ile ilişkilendirdiğine dair kanıtlar vardır. Ancak bulgular net değil ve uzmanların çoğu, bir bağlantı olduğu konusunda tam olarak ikna olmamış. Pulmonolog MD Laren Tan, “Bir ilişki olduğunu kanıtlayan hastalar ve sağlık uzmanları tarafından bildirilen raporlar olmasına rağmen, şu anda glüten veya süt ürünlerinde doğrudan baş ağrısına yol açan kesin bir sonuç çıkarmaya yetecek kadar güçlü kanıt yoktur” diyor. Loma Linda University Health şirketinde asthmatolojist.

Soğuk Bir Şeyler Yediniz / İçtiniz

Bir milkshake&#;yi çok hızlı bir şekilde höpürdettiğinizde ya da külahta dondurmayı bir çırpıda yediğinizde çalıştığınızda oluşan bu kafatasınızın donduğunu hissettiniz mi? Beynin donması &#; ya da doktorların sfenopalatin gangliyonuraji dediği şey. Damağınıza soğuk bir şey dokunduğunda, kan damarlarınız beyne giden kan akışına hızla baskı yapar ve azaltır,diyor Mikhael. Sonuç, alnınızın etrafındaki hızlı bir ağrıdır, ancak endişelenmeyin: Cleveland Clinic&#;e göre bir ya da iki dakika içinde gidecektir.

Yemek Sonrası Baş Ağrısı İle Nasıl Baş Edebilirsiniz?

Bir hap atmak ağrıyı geçici olarak azaltabilir, ancak yemek sonrası baş ağrılarınızın dibine inmek ve onlara iyileştirmek için bazı çalışmalar yapmanız gerekecektir. Ne zaman başınız ağrıyorsa, belirtilerini ve şiddetlenmeden önce ne yediğinizi yazın,diye öneriyor Mikhael. Aynı yemeğin veya içeceğin sorunlara yol açtığını fark ederseniz, baş ağrılarınızın iyileşip iyileşmediğini görmek için o şeyi kesmeyi deneyin. Ve baş ağrılarınız iyileşmezse ya da daha kötüye giderse doktorunuza bildirin. Suçluyu saptamanıza ve rahatlamanıza yardımcı olabilir.

Kaynak: Women&#;s Health Mag, Um, Why Do I Always Get a Headache After Eating?,

Çok fazla veya çok az şeker yiyerek kan şekeri düzeylerinde oluşan değişiklikler bazen baş ağrılarını tetikleyebilir.

Baş ağrıları şiddetine bağlı olarak yaşam kalitesini düşürür ve son derece can sıkıcı zamanlar geçirilmesine neden olabilir, bu sebeple baş ağrılarının kaynaklarını belirlemek herkes için çok önemlidir.

Kan şekeri seviyeleri ve hormonal değişiklikler baş ağrısına neden olmada rol oynayabilir ve tükettiğiniz şeker miktarları her ikisini de etkileyebilir.

Şeker başınızı ağrıtabilir mi?

Evet bu olası bir durumdur. Hem çok fazla hem de çok az şeker baş ağrısına neden olabilir.

Çok fazla şeker veya rafine karbonhidrat tüketmek, yüksek kan şekeri seviyelerine veya tıbbi adıyla hiperglisemiye neden olabilir. Tam tersi olarak çok az şeker ya da çok düşük karbonhidrat alımı, düşük kan şekeri seviyelerine (hipoglisemiye) yol açabilir.

Düşük kan şekerinde, baş ağrısı ve kas ağrısı gibi çeşitli belirtiler ortaya çıkabilir. Özellikle de insülin kullanan kişilerin düşük kan şekeri seviyelerine sahip olma riski daha yüksektir.

Yüksek kan şekeri, çok fazla şeker tüketenleri, insülin direnci olanları ve şeker hastası kişileri etkileyebilir.

Şeker hastalığı

Bir kişi şeker hastası olduğunda, vücudu doğal olarak kan şekeri seviyelerini düzenleyemez. Kan şekeri seviyelerini yönetmek için ilaç, diyet veya yaşam şeklinde değişimler yapması gerekir.

Bunu yapılmazsa, kan şekeri seviyeleri çok yükselebilir veya çok düşebilir ve bu da baş ağrısı ve diğer bazı belirtilere neden olabilir.

İlaç kullanılmaz, diyet uygulanmaz ve doğru yaşam şekli benimsenmezse diyabet, kan damarlarına ve sinirlere zarar verebilir. Bu beyne giden kan dolaşımını değiştirebilir ve baş ağrısı riskini artırabilir.

Kan damarlarında hasar oluşması, baş ağrısına neden olan kalp ve beyin rahatsızlıkları riskini de artırabilir. Ani ve şiddetli bir baş ağrısı kişinin inme geçirdiğinin bir işareti olacak kadar önemlidir.

Migren kaynaklı baş ağrısı

Öğün atlamak veya besleyici yiyecekler yerine şekerli gıdalar yemek migren ataklarını harekete geçirebilir.

Şekerli yiyecekler yemek vücudun fazladan insülin üretmesine ve salgılamasına neden olabilir. Bu durum, şeker düşüşüne ve düşük kan şekeri seviyesine yol açar. Düşük glikoz seviyeleri, bazı insanlarda migreni tetikleyebilir.

Bununla birlikte, migren ve şeker arasındaki bağlantı konusunda netleşmiş veriler bulunmakmaktadır. Çünkü farklı çalışmalarda farklı sonuçlar elde edilmiştir.

Migren tetikleyicileri kişiden kişiye değişir, migren sorununuz varsa bunun ne zaman ve nasıl meydana geldiğinin kaydını tutmak şekerin tetikleyici olup olmadığını belirlemenize yardımcı olabilir.

Şeker yoksunluğu kaynaklı baş ağrısı

Şeker alışkanlık yaratabilir. Bağımlılık yapan uyuşturucu maddeler gibi şeker de benzer şekilde beyin aktivitesi değişikliklerine neden olabilir.

Şeker bağımlısı kişilerde normalden daha az şeker yemek şeker yoksunluğuna neden olabilir ve baş ağrısını tetikleyebilir. Örneğin normalde çok şeker ya da basit karbonhidrat tüketirken diyete başlayarak bunları sınırlandırdığınız ilk gün baş ağrısı yaşayabilirsiniz.

Bir araştırmada, yüksek düzeyde şekere maruz kaldığında beynin daha fazla dopamin ürettiğini ortaya çıkarılmıştır. Aynı çalışma, şeker yoksunluğu yaşayan deney farelerinde dopamin seviyesinin azaldığını kaydetmiştir.

Dopamin, zevk, motivasyon ve ruh halinde önemli roller üstlenen bir nörotransmiterdir. Dopamin ayrıca bağımlılıkla bağlantılı olabilir.

İnsanlar aniden şeker yemeyi bıraktıklarında, beyinleri muhtemelen baş ağrılarını tetikleyen bir geri çekilme durumuna girebilir. Şeker tüketimini kademeli olarak azaltmak bu belirtileri azaltabilir.

Tedavi ve korunma

İnsanlar hafif ila orta dereceli baş ağrılarının çoğunu reçetesiz ağrı kesicilerle tedavi edebilir ve istirahat ile sorunlarını giderebilir.

Bununla birlikte, sürekli baş ağrısı yaşanıyorsa muhakkak doktora gidilmelidir. Kan şekeri seviyeleri ölçülmeli veya başka bir sağlık sorunu yaşanıp yaşanmadığı kontrol edilmelidir.

Şeker kaynaklı baş ağrısından kaçınmak için insanlar şunları yapabilir:

-Öğün atlamamak ve sağlıklı beslenmek.

-Basit karbonhidratlar (örn. beyaz unlu mamuler) ve şekerli gıdalar yerine meyveler, sebzeler ve kepekli tahıllar gibi işlenmemiş, kompleks karbonhidratları seçmek.

-Diyabet yönetimi için doktorun talimatlarına sıkı sıkı uymak.

-Düzenli olrak egzersiz yapmak

&#; İçecek seçimlerine dikkat etmek. Şekerli gazlı içecekler hazır meyve suları vb. yerine su, ayran, maden suyu vb. içmek.

Baş ağrısını önlemenin diğer yolları şunlardır:

&#; Susuz kalmamak: Vücudun susuz kalması baş ağrılarına neden olabilir. Bol su içmek susuzluk kaynaklı baş ağrılarını önler.

&#; Yeterince uyumak: Çok fazla veya çok az uyku baş ağrısına neden olabilir.

&#; Stresi yönetmek: Spor, egzersiz yapmak ya da yoga, meditasyon yöntemleri stresin azaltılmasına yardımcı olabilir.

&#; Günlük tutmak: Bir günlük tutmak, baş ağrılarını ve olası nedenlerini buna kaydetmek, baş ağrısı tetikleyicilerinin belirlenmesine yardımcı olabilir.

Sonuç

Çoğu insan için ölçülü miktarlarda şeker tüketimi güvenlidir. Şeker kaynaklı baş ağrıları genellikle kan şekeri seviyelerindeki ani değişikliklerden kaynaklanır. Diyabet hastalarının şeker tüketimine bağlı baş ağrıları yaşaması diğer insanlara kıyasla daha olasıdır.

İnsanlar genellikle baş ağrılarını ağrı kesicilerle tedavi edebilirler, ancak kronik veya tekrarlayan baş ağrıları olan herkes bir doktora başvurmalıdır.

Diyetisyen Ayşegül Bahar

Yemekten sonra halsiz hissediyorsanız dikkat! (İnsülin direnci gelişmiş olabilir)

Yemek yedikten sonra halsiz hissediyor ve hemen uyumak istiyorsanız insülin direncinizi ölçtürmenizde fayda olabilir. Çünkü Endokrinolog Prof. Dr. Ayşe Çıkım Sertkaya’ya göre, özellikle uzun saatler aç kalmak ve ara öğünleri atlamak vücudu açlık stresine sokuyor ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmeye yönlendiriyor. Karbonhidrat ağırlıklı beslenme ise kanda insülin yükselişine neden olarak çeşitli şikayetlerin yaşanmasına yol açıyor.

Ciltte koyulaşmanın insülin direncini işaret edebildiğini söyleyen Memorial Şişli Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Çıkım Sertkaya, insülin direnci hakkında bilgi verdi.

Yemek yedikten sonra halsizlik ve uyku hali gibi şikayetlerde insülin direncinin ölçtürülmesini öneren Dr. Sertkaya, “İnsülin direncine farklı yöntemlerle bakılmaktadır. Esasında gerçek bir insülin direnci ölçümü oldukça zor ve hastane şartlarında yapılması gereken bir yöntemdir. Rutin polikliniklerde bakılan değerler son derece yüzeysel olabilmektedir. Hastanın bulguları, şikayetleri ve kan tetkikindeki bazı değerler bizi tanıya yönlendirir” dedi.

İnsülin direncini ele veren şikayetler şu şekilde sıralanabilir:

- Cilt renginde koyulaşma.
- Ense, koltuk alt ve genital bölgede koyulaşma ve cilt kalınlaşması.
- Adet düzensizlikleri.
- Kontrolsüz kilo artışı.
- Kilo verememek.
- Vücut kas/yağ doku dağılımı dengesinde bozukluklar.

YEMEKTEN HEMEN SONRA GÖZLERİNİZ KAPANIYORSA…

İnsülin direnci olan kişiler sıklıkla yemek yedikten sonra aşırı yorgun, halsiz ve uykulu hissettiklerinden şikayet eder. Örneğin; “Sadece iki dilim pizza yedim sonrasını hatırlamıyorum” diyebilirler. Endokrinolog Sertkaya, bu durumu şu şekilde açıkladı ve yapılması gerekenler hakkında tavsiyelerde bulundu: 

“İnsülini zaten yüksek olan bir kişi pizzayı yediğinde vücuda karbonhidrat girişiyle insülin salgılanır ve bu salgı tüketilen karbonhidrat arttıkça yükselir. Bu salgı oranı kişiden kişiye değişir; kiminde bir birim salgılanırken başka birinde bu oran beş-on hatta çok daha fazla birim olacak kadar yükselebilir. Bunu engellemek için insülin salgısını önlemek yani yüksek karbonhidrat alımını azaltmak gerekir. Bu kişiler yemekten birkaç saat sonra şiddetli açlık hissedip, özellikle şeker ve şekerli gıdalar yemek isterler. İnsülin depolatıcı bir molekül olduğu için kanda yükselişiyle birlikte vücutta yağ doku depolanması da artar. Bu kişilerin özellikle bel ve karın çevresinde yaygın olarak kalınlaşma görülür. Böylece kilo alma-insülin direnci arasındaki kısır döngü başlar.

KARBONHİDRAT-PROTEİN DENGESİ İYİ KURULMALI

Yüksek insülinin yol açtığı kan şekerinin düşmesine karşı ilk olarak karbonhidrat tüketimi kısıtlanmalıdır. Karbonhidrat alınacaksa eğer eşliğinde bir protein kaynağı olmasına azami özen gösterilmelidir. Örneğin; eğer pilav yenilecekse menüye hemen yoğurt eklenmeli ya da pilav-et birlikte tüketilmelidir. Bir dilim ekmek yenilecekse yanında peynir tüketilebilir. Burada tuza da dikkat etmekte fayda var. Mümkün olduğu kadar tuzsuz peynir türleri tercih edilmelidir. Buna ek olarak da bol su tüketmekte de fayda var. Dengenin sağlanmasında su hayli önemlidir çünkü vücut enerji üretimi sırasında en çok suyu kullanmaktadır.

“ARA ÖĞÜNLERLE KISIR DÖNGÜNDEN ÇIKIN”

Uzun süreli açlık asla önerilmemektedir çünkü uzun süre aç kaldıktan sonra yemek yerken ölçüyü yakalamak oldukça zordur. Ayrıca metabolizmayı en çok uyaran ve hızlanmasını sağlayan da yemek yemektir. Bu nedenle öğün atlanmamalı ve ara öğünlere dikkat edilmelidir. Eğer ara öğün yetersiz ise ikinci bir ara öğün oluşturabilir. Ara öğünler düzenlenirken minik uyaranlardan destek alınmalı ve metabolizma hızlandırılmalıdır. Kaliteli karbonhidratlara menüde yer verilebilir. Aksi takdirde kısır döngü devam edecektir. Mesela hem karbonhidrat hem protein içeren meyveli yoğurt tüketilebilir. 1 bardak süt ile ince bir dilim kek yenebilir ya da karpuzla birlikte peynir de tuzuna dikkat edilerek tercih edilebilir.

MEYVENİN YANINA 1 BARDAK SÜT

Ara öğünlerde meyve de tercih edilebilir. Meyvede fruktoz vardır ve metabolizması glikoza göre biraz daha farklıdır. Bu nedenle çok yoğun meyve tüketimi bir seferde önerilmemektedir. Hiç meyve yememek de doğru değildir. Bir büyük portakal, mandalina ya da bir muz ara öğün olarak tüketilebilir. Eğer diyabetik bir sorun ya da insülin direnci varsa meyvenin şekerini dengelemek adına yanına bir kase yoğurt ya da biraz süt de eklenebilir. Bazen meyvenin yanına tane badem veya ceviz içi gibi kuru yemiş de önerilir. Burada da yağ alımı ile emilim desteklenmektedir. Bu şekilde meyvenin glikozu yükseltici etkisinden uzaklaşılmış olur.”

VİDEO: OBEZİTE NASIL ÖNLENİR?

SAĞLIK HABERLER&#x;

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası