sinüzit iyi gelen ilaçlar / Sinüzite ne iyi gelir? Sinüzit ağrısı doğal yollarla nasıl geçirilir? - Sağlık Haberleri

Sinüzit Iyi Gelen Ilaçlar

sinüzit iyi gelen ilaçlar

Sinüzite İyi Gelen Bitkiler, İlaçlar, Yağlar ve Yiyecekler

Sinüzite İyi Gelen Şeyler

Sinüzite ne iyi gelir sorusunun cevabını özellikle şiddetli baş ağrısı yaşadığımız zamanlarda sorarız. Belirtileri arasında ateş, baş ağrısı, yüz ağrısı, geniz akıntısı, bir haftadan fazla süren burun akıntısı, öksürük ve kulak ağrısı bulunan sinüzit, sürekli olarak nüksedebildiği için bir an önce tedavi edilmesi gerekir.

Sinüziti geçirmek için bitkileri, besinleri, ilaçları, çayları, yiyecekleri ve yağları kullanabilirsiniz. Sinüziti hafifletmek için bitkilerden papatyayı, besinlerden acı kavunu, ilaçlardan Amoksisilin'i, çaylardan papatya çayını, yiyeceklerden biberli yemekleri, yağlardan ise okaliptüs yağını öneriyoruz.

Sinüzite İyi Gelen Bitkiler

sinüzite iyi gelen şeyler

Sinüziti geçiren bitkiler papatya, okaliptüs, zencefil, zerdeçal, kekik ve fesleğendir. Bu bitkileri kullanarak sinüziti kısa süre içerisinde geçirebilirsiniz.

Dayanılmaz ağrılara sebep olan sinüzit, kurtulması neredeyse imkansız olan bir hastalıktır. Bu yüzden yaşam biçimimizi değiştirmemiz gerekiyor. Tam da bu noktada işimize yarayan bitkiler, sinüziti kısa süre içerisinde geçirebiliyor. Düzenli kullanımlarda ise sinüzit ağrılarına karşı koruma sağlıyor.

Sinüziti Geçiren Besinler

sinüzite iyi gelen şeyler

Acı kavun, biberli yemekler, soğan, sarımsak, tuzlu su, elma sirkesi, zencefil, limon, bal, bitki çayları ve zeytinyağı sinüzite iyi gelen besinlerdir.

Yukarıda saymış olduğumuz besinleri tüketerek sinüzitten kısa süre içerisinde kurtulabilirsiniz. Bu besinleri düzenli olarak öğünlerinizde tüketmeniz halinde ise sinüzit ağrılarına karşı korumanız olur. Böylece en büyük baş ağrılarından birisi olan sinüziti hayatınızdan çıkarmaya bir adım daha yaklaşırsınız.

Sinüzite İyi Gelen İlaçlar

sinüzite iyi gelen şeyler

Sinüzit için kullanılan ilaçlar arasında Amoksisilin, lorakarbef, claritromisin, sefuroksim, amoksisilin-klavulinik asit, siprofloksasin, sefprozil ve levofloksasin bulunuyor.

Genellikle antibiyotik ile tedavi edilen sinüzit hastalığı, çok büyük ağrılara neden olduğu için anında tedavi edilmesi gerekiyor. Zaman geçtikçe daha büyük ağrılara sebebiyet veren hastalık için bir an önce doktora görünmeniz gerekiyor. Sizin durumunuza ve özelliklerinize göre doktorunuz bu ilaçları reçete edebileceği gibi farklı ilaçları da önerebilir.

Sinüziti Azaltan Çaylar

sinüzite iyi gelen şeyler

Sinüzite iyi gelen bitki çayları papatya, zencefil, biberiye, okaliptüs, karanfil, nane, zerdeçal ve kekik çaylarıdır.

Yukarıda saymış olduğumuz bu bitki çaylarını tüketerek sinüzit ağrılarınızın hafiflemesini sağlayabilirsiniz. Düzenli olarak bu çayları tüketmeniz halinde ise sinüzit ağrılarının daha az nüksetmesine destek olabilirsiniz. Böylece hayatınızdan bu rahatsızlığı yavaş yavaş çıkartırsınız.

Sinüzite İyi Gelen Yiyecekler

sinüzite iyi gelen şeyler

Sinüziti hafifleten yemekler arasında acı kavun, sarımsak, soğan, zencefil, biberli yemekler, bal, limon, tarçın ve fesleğen bulunuyor.

Bu yiyecekler sinüslerinizi boşaltılmasına yardımcı olacaktır. Yemeklerinizde bu yiyecekleri tüketirseniz sinüzit ağrılarınızın hafiflemesini sağlayabilirsiniz. Düzenli olarak bu yiyecekleri tüketmeniz halinde ise sinüzit rahatsızlığınızın daha az ağrıya sebebiyet vereceğini fark edeceksiniz. Bu sayede ağrısız geçirdiğiniz gün sayısı artmaya başlar.

Sinüziti Azaltan Yağlar

sinüzite iyi gelen şeyler

Sinüzite iyi gelen yağlar okaliptüs, biberiye, papatya, çay ağacı, karanfil, mentol, limon, tatlı fesleğen, çam ve sardunya yağlarıdır.

Yukarıda saymış olduğumuz bu yağları kullanmanız halinde sinüzit ağrılarınızı hafifletebilirsiniz. Düzenli olarak bu yağlar ile sinüslerinizi açarsanız bir süre sonra sinüzit rahatsızlığından daha az etkilenmeye başlarsınız. Bu yağlar solunum yollarınızı temizleyerek daha rahat nefes almanıza yardımcı oluyor. Bu da ağrı oluşumunu engelliyor.

Doktor gözetiminde uygulanması önerilen bu yağları dilerseniz ilaçlarınızın yanında destek amaçlı olarak da kullanabilirsiniz. Ancak burada kullanmadan önce doktorunuzun onayını almanız gerektiğini hatırlatalım.



Sinüzit evde nasıl boşaltılır?

Sinüslerde oluşan tıkanıklığı gidermek için tuzlu suyu kullanabilirsiniz. Bir miktar suyu kaynatın ve soğumaya bırakın. Daha sonra bu suyun içerisine ılık bir su ekleyin. Son olarak bu suyun içerisine karbonat ve bir tatlı kaşığı deniz tuzu ekleyin. Yaptığınız bu karışımla sinüslerinizi boşaltabilirsiniz.

Sinüzit baş ağrısı evde nasıl geçer?

Sinüzit ağrısını evde tuzlu su, naneli buhar ve baharat ile geçirebilirsiniz. İlk yöntemde sıcak su ile tuzu karıştırın. Karışım ılık kıvama geldiği zaman burnunuza sıkabilirsiniz. İkinci yöntemde ise yine sıcak su ile nane yağını karıştırmanız gerekiyor. Daha sonra sıcak sudan çıkan buharı burnunuza çekin. Son yöntemde ise yapmanız gereken tek şey baharatlı yemekler tüketmektedir.

Sinüziti ne söker?

Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalara göre burun deliklerinizi günde iki kez salin solüsyonu ile yıkarsanız sinüziti sökebilirsiniz. Burun tıkanıklığını gidermeye yardımcı olan bu yöntem, sinüziti tedavi etmek için en etkili yollardan birisidir.

Sinüsleri ne açar?

Sinüslerinizi açabileceğiniz yollar arasında kuru papatya ile buhar banyosu yapmak, acı baharat tüketmek, tuzlu su kullanmak, yüksek yastıkla uyumak, tarçın kullanımı, burun kenarlarına kekik yağı sürülmesi ve soğuk kompres uygulaması bulunuyor.

Sinüslerin dolu olduğu nasıl anlaşılır?

Sinüzitin belirtileri 7 ile 10 günden uzun süre burun akıntısı, öksürük, göz çevresindeki şişlik, baş ağrısı, geniz akıntısı, yüz ağrısı, ağız kokusu ve ateştir. Eğer siz de kendinizde bu belirtileri görüyorsanız sinüzite yakalanmış olabilirsiniz.

Sinüzit doğal yollarla nasıl tedavi edilir?

Sinüziti doğal yollarla tedavi etmek için bitki çaylarından, besinlerden, yağlardan ve bitkilerden faydalanabilirsiniz. Bitki çaylarından papatya çayını, bitkilerden okatliptüsü, besinlerden acı kavunu, yağlardan ise biberiye yağını sizlere önerebiliriz.

Sin&#;zit Nasıl Boşaltılır? Evde Sin&#;zit Boşaltma ve Temizleme Yolları Nelerdir?

Sinüsler, yüz ve kafa bölgesinde bulunan boşluklar içerisinde yer alır. Bu sinüsler enfeksiyon sebepleriyle sinüzitleri oluşturuyor. Sinüzit, genellikle soğuk algınlığı ve alerjik nedenlerden dolayı ortaya çıkıyor. Soğuk kış aylarının gelmesiyle birlikte, kişilerde sinüzit belirtileri ortaya çıkıyor. Sinüzit genellikle sıvı akıntısı oluşturur. Bu hastalıkta erken tedavi, hastalığın ilerlememesi için çok önemli bir konudur.

Sinüzit Nasıl Boşaltılır?

Bu hastalığa sahip olan kişiler nasıl kurtulacağı hakkında bilgi sahibi olamayabiliyor. Sinüzit problemlerine bazı bitkisel çözümler aranabiliyor. Fakat bu gibi durumlarda her zaman doktorlara görünmek daha sağlıklı bir durum olacaktır. Sinüzit ağrıları ve burun tıkanması için doktorlar özel spreyler verebiliyor. Bu spreyler belirlenen zamanlarda kullanılarak, sinüzit etkileri ortadan kaldırılabiliyor. Geçmeyen ve uzun süren sinüzit hastalığı için, cerrahi operasyonlar tercih edilebiliyor.

Sinüzit boşaltmak için bazı yöntemler bulunuyor. En çok tercih edilen ve yaygın olarak kullanılan Balon Sinüsoplasti yöntemidir. Bu yöntem ağrı ve kanama oluşturmayan bir yöntemdir. Hastalarda herhangi bir yan etki oluşturmamasından dolayı çok fazla tercih edilerek uygulanıyor.

Sönmüş bir balkon tıkanmış sinüs bölgesine röntgenlerin yardımıyla yerleştiriliyor ve bu balon daha sonra şişiriliyor. Tedavi uygulamasının bir sonraki günü kişiler normal yaşantısına kaldığı yerden devam edebiliyor. Bu tedavi yöntemi yaklaşık olarak 20 dakika sürüyor. Bu tedavi yöntemi sadece 17 yaş üzerinde olan kişiler için yapılıyor.

Evde Sinüzit Boşaltma Ve Temizleme Yolları Nelerdir?

Sinüzit hastaları, sinüzit boşaltmak için birçok doğal yönteme başvurabiliyor. Sinüzit sıvı birikmesi ve akması olarak bilinen bir sağlık sorunudur. Bu sağlık sorunu kişilerin yaşam kalitesini şiddetli ağrıların yaşanmasıyla birlikte düşürebiliyor. Özellikle burun tıkanıklığı nefes almada güçlük yaşanmasına neden oluyor. Evde uygulanabilen bazı sinüzit boşaltma yöntemleri bulunuyor. Sinüzit hastaları tuzlu suları çok sever. Yaz aylarında denize girildiğinde bu hastaların kendini daha iyi hissettiği görülmüştür.

Sinüslerde oluşan tıkanıklığı gidermek için kullanılan bir yöntem, tuzlu sudur. Belirli miktarda bir su kaynatılır ve daha sonra soğumaya bırakılır. Soğuyan su içerisine bir bardak kadar ılık su eklenir. Bu suların içerisine karbonat ve bir tatlı kaşığı deniz tuzu eklenir. Daha sonra iğnesi çıkmış olan bir enjektörden yardım alınarak, buruna sıkılabilir. Fakat tüm bu durumların doktor kontrolünde yapılması ve doktorların önermediği tedavi yöntemlerinin uygulanmaması gerekir. 

Sinüzit Nasıl Boşaltılır Evde Sinüzit Boşaltma ve Temizleme Yolları NelerdirSinüzite Ne İyi Gelir?

Sinüzit kış aylarında daha çok tetiklenen bir hastalıktır. Özellikle grip gibi hastalıklar sinüziti daha fazla arttırır. Sinüzite iyi gelen bazı durumlar bulunuyor. Sinüzit kişilerin baş ağrısı ve burun tıkanıklığı yaşamasında çok etkili oluyor. Sinüsler sürekli olarak dolarak, insanları olumsuz olarak etkileyebiliyor. Sinüziti iyileştirmek veya bir süre rahatlamak için şu yöntemler uygulanabilir;

Kuru papatya ile buhar banyosu yapmak

Pamuğa okaliptüs yağı damlatılarak burun içine sürülmesi

Zencefili sıcak suda demleyerek içilmesi

Soğanı sıcak suda kaynatarak içilmesi

Sinüzit Tedavi Yöntemleri

Sinüzit olan kişiler doktorlar tarafından muayene ediliyor ve seviyesi tespit ediliyor. Bu seviyelere göre farklı tedavi yöntemleri uygulanabiliyor. Pek çok kişi sinüzit sorununa bitkisel çözümler arayarak, bu sorundan kurtulmayı hedefliyor. Fakat mutlaka bu durumlarda doktorlara muayene olmak önemlidir.

Sinüzitten dolayı oluşan ağrı ve burun tıkanıklıkları doktorların vereceği spreyle azaltılabilir. Fakat sinüzitin devamlı olması ve ağrıların şiddetini arttırması durumunda doktorlar bu kişiler için ameliyat işlemlerini gerçekleştirerek hastaların iyileştirilmesini sağlayabilir.

Sinüs tıkanmasına ne iyi gelir? Sinüzit tedavisi nasıl yapılır?

Sinüs enfeksiyonları dünyada on milyonlarca doktor ziyaretinden ve yüz milyonlarca dolar reçeteli ilaç harcamasından sorumludur. Alerjileri, astımı, burun veya sinüslerdeki yapısal tıkanmalar veya zayıf bağışıklık sistemi olan kişiler daha fazla risk altındadır. Hayat sinüs enfeksiyonlarıyla mücadele etmek için çok kısa. Sinüzit belirtileri sezmenizin hemen ardından mutlaka bir doktora giderek muayene olun! Peki, sinüs tıkanmasına ne iyi gelir ve sinüzit tedavi yöntemleri nelerdir?

SİNÜS TIKANMASINA NE İYİ GELİR?

Acı biberli yemekler tuzlu su, zencefil, sarımsak gibi besinlerin ve buhar solumak gibi yöntemlerin sinüzite iyi geldiği bilinmektedir. Fiziksel egzersiz olarak ise;

1- Dilinizi damağınıza doğru baskı uygulayarak 1 saniye boyunca itin.

2- Sonrasında baş parmağınızla kaşlarınızın tam ortasına 1 saniye bastırın.

3- Sırasıyla 1. ve 2. adımları saniye boyunca tekrarlayın.

Adımları aynı anda değil sırasıyla gerçekleştirmeye dikkat edin.

Sinüslerinizi temizlemek için bu işlemi tekrar edin.

Akut sinüzitin tedavisi antibiyotikler ve burun açıcı ilaçlarla yapılıyor. Eğer sinüzit kronik hale gelmişse ve sinüslerin burun içine açılan deliklerinde açılmayacak tıkanıklıklar oluşmuşsa ameliyatla tedavi etmek gerekir. Beraberinde çok ağır bir nazal alerji varsa ve ameliyat sonrası hastanın ilaç tedavisi ile durumu iyi takip edilmezse sinüzit tekrarlayabilir.

Sinüzit tedavisi nedene yönelik yapılmaktadır. Eğer soğuk algınlığına bağlı olduğu düşünülüyorsa burun ödemini azaltacak burun spreyleri ve soğuk algınlığı ilaçları ile tedavi edilir. Bulguların günü geçmesi veya 5. Günden sonra semptomların kötüleşmesi halinde bakteriyel bir enfeksiyon gelişmiş olabileceği düşünülür ve kulak burun boğaz hekiminin muayenesiyle kesin karar verebileceği antibiyotik seçeneği göz önünde bulundurulur. Temiz su ile hazırlanmış tuzlu-karbonatlı sular, eczaneden alınacak okyanus suları veya serum fizyolojikler yardımı ile burun yıkaması yapılarak sinüslerin ağızlarının temizlenmesine yardımcı olunabilir.

Burnun çevresinde yer alan kemiklerin içerisinde yer alan hava boşlukları sinüs olarak isimlendirilir. Sağ ve sol tarafta dörder adet olmak üzere toplam sekiz sinüs bulunur ve bu sinüsler maksiller (yanak sinüsleri), frontal (alın sinüsleri), etmoid (gözler arasındaki önde ve arkada yer alan sinüsler) ve sfenoid sinüs (en geride, kafa içindeki sinüs) olarak isimlendirilir.

Yeni doğan bebeklerde sadece etmoid ve maksiller sinüsler mevcut olup bunlar da erişkin boyutuna göre oldukça küçüktürler. Bu dönemde frontal ve sfenoid sinüsler mukozal girinti şeklindedir. Sinüslerin gelişimleri kafatasının gelişimine ve dişlerin çıkmasına bağlı olarak devam eder ve yaşlarında büyük ölçüde tamamlanır. Sinüslerin son şekil ve boyutlarına ulaşmaları ise yaşlarına kadar devam etmektedir. Bazı kişilerde özellikle tek ya da çift taraflı alın sinüsleri olmak üzere bazı sinüsler hiç oluşmayabilir.

Sinüslerin içini döşeyen ve burun mukozasının devamı olan sinüs mukozasındaki salgı bezleri gün içerisinde 0, litre sümük (mukus) üretir. Sinüslerde üretilen salgı mukoza üzerinde bulunan mikroskobik tüylerin (silia) kamçı benzeri hareketleri ile ostium adı verilen dar sinüs boşalma kanallarına ve buradan da burun içine boşaltılır. Sümük salgısı burundan alınan solunum havasındaki parçacıkların ve alerji etkenlerinin tutularak havanın filtre edilmesinde, içeriğinde bulunan maddelerle mikroplara karşı mücadelede ve havanın akciğerlere gitmeden önce nemlendirilmesinde rol oynar.

Burun çevresinde yer alan bu hava boşluklarının, kafa kemiklerinin ağırlığını azaltmak, kafa travmalarında darbe şokunu emerek beyne ulaşmasını önlemek, ses tellerinde oluşan sesin son şeklini almasında rezonatör etki yapmak gibi fonksiyonları da vardır.

Sinüzit Belirtileri
Yüz ve Baş Ağrıları

Bu ağrılar karakteristik olarak eğilme, ağır bir şey kaldırma, öksürme, başını sallama gibi hareketler sırasında sinüslerdeki basınç artışına bağlı olarak artar. Ağrılar kronik sinüzitte akut sinüzite oranla daha azdır, hatta hiç olmayabilir. Sinüzit ağrısının özellikleri kafada basınç hissi, özellikle kafatasının ön bölümünde zonklayıcı ağrı karakterindedir.

Etkilenen sinüs üzerine basınç uygulanması ya da üzerine vurulması ile sıklıkla hassasiyet görülür. (Örneğin, maksiller sinüzitte yanak üstü, frontal sinüzitte alında ve etmoid sinüzitte burunun göze komşu olan tarafında, sfenoid sinüzitte oksipitalde, temporalde ve kafatası merkezinde tipik ağrılara neden olur

Genel Belirtiler

Uyuşukluk, çalışma isteksizliği ve depresyon dahil olmak üzere psişik semptomlar görülebilir. Ateş yükselmesi genel bir enfeksiyon yada erken komplikasyonların belirtisidir. Çocuk sinüzitlerinde, erişkinlerde görülen semptomlar aynı şekilde görülebilir ancak sıklıkla belirtiler azdır. Adenoid hiperplazi sıklıkla nedenlerden biridir. Etmoidit doğumdan kısa bir süre sonra gelişebilir. Maksiller sinüzit süt çocukluğu döneminde çok nadirdir. 4 yaşından sonra sıklığı giderek artar. Frontal sinüzit ve sfenoidal sinüzit kural olarak 2 yaşından sonra görülür.

Burun Akıntısı

Özellikle erişkinlerde tek taraflı burun akıntısı her zaman sinüzit şüphesi uyandırmalıdır. Sekresyon (akıntı) renksiz ve değişen kıvamlarda, ancak sıklıkla sarı-yeşil yada kanla karışık olabilir. Genellikle kokulu, hem burunun ön bölümünden, hem de nazofarenks içerisine doğru drene olur. İltihabi akıntılar sinüs ostiumlarında ve nazofarenks arka duvarında görülebilir. Alt solunum yollarına yayılması öksürme, bronşit yada seste kısılmaya neden olur. Burun tıkanıklığı Sürekli yada aralıklarla görülebilir. Koku alma bozukluğu (Hiposmi) yada kaybı (anosmi) sık görülür. Diş absesi ve kronik sinüzitte kötü koku duyma (kakosmi) görülebilir. Burun deliklerinin ekzeması özellikle çocuklarda sık görülür.



Sinüs Enfeksiyonlarında Tıbbi Tedavi Yöntemleri

Sinüslerin mikrobik iltihaplarında uygulanan cerrahi dışındaki başlıca tedavi yöntemleri; koruyucu önlemler, destek tedaviler ve ilaç tedavileridir.

1. Sinüs Enfeksiyonundan Koruyucu Önlemler

Sinüzit oluşumunu önlemeye yönelik tedbirler tedavinin ilk adımı olarak kabul edilebilir. Sinüs mukozasının fonksiyonları üzerinde olumsuz etki yapan solunum havasındaki oksijenin azlığı, hava kirliliği, alerjenler ve sigara dumanı gibi faktörler yanında virüslere bağlı üst solunum yolu enfeksiyonları da kalabalık ve iyi havalanmayan ortamlarda hızla yayılarak sinüzitlerin oluşmasında önemli bir etken olmaktadır. Bu nedenle yaşama ve çalışma ortamlarının iyi havalandırılması ve bu ortamlarda sigara içilmesine izin verilmemesi sinüs enfeksiyonlarından korunmada önemli rol oynamaktadır.

Solunan havanın kuru olması, burun ve sinüs salgılarının kıvamının koyulaşması ve salgıların sinüslerden boşaltılmasını sağlayan taşıyıcı sistemin olumsuz etkilenmesine bağlı olarak sinüzit riskini artırmaktadır. Bu nedenle klimalar ve merkezi havalandırma sistemleri bulunan ortamların nem oranının kontrol edilmesi ve gereken durumlarda ilave önlemlerle havanın nemlendirilmesi önerilmektedir.

Yetersiz sıvı alımı ya da aşırı su kaybı mukus salgısının kıvamını ve akışkanlığını azaltarak sinüs enfeksiyonlarına zemin hazırladığından özellikle sıvı kaybı fazla olan durumlarda günde en az 2 litre olmak üzere ılık su tüketilmesi faydalı olacaktır. Su dışındaki çay, kahve ve kolalı içecekler böbreklerden su atılmasını artırdıkları için bu içeceklerle beraber su alımını da artırmak gerekmektedir.

Tanı konmuş burun alerjisi olan hastaların alerjiye neden olan ajanların bulunduğu ortamlardan uzak durması, yüksek miktarda alerjen barındıran ev bitkileri, uzun tüylü halı benzeri kaynakların yaşam alanlarından çıkartılması gibi önlemlerin alınması alerjik reaksiyon sırasında burun mukozasında oluşan şişmeye bağlı sinüzit gelişme riskinin azaltılmasında katkı sağlayacaktır.

Sık sinüs enfeksiyonu gelişen ya da kronik sinüzit tanısı konulan hastalarda Influenza (grip) aşısı, Pnömokok aşısı ve ağız yolu ile alınan bakteri aşılarının uygulanması tekrarlayan enfeksiyonların sayısını azaltmakta faydalı olmaktadır.

2. Tıbbi Tedaviyi Destekleyici Uygulamalar

Tıbbi tedaviyi ek olarak uygulanan destek tedavinin en önemli parçaları burun içinde nemli ortam sağlanması ve biriken kabuk ve iltihaplı salgıların temizlenmesidir. Uygun konsantrasyonda tuzlu su içeren basınçlı spreyler bu amaçla en sık kullanılan ajanlardır. Antibiyotiklerle önüne geçilemeyen enfeksiyon ve bakteriyel taşıyıcılık durumlarında bu yıkama solüsyonlarına mikrop öldürücü özelliği olan ilaçlar eklenebilmektedir

3. Sinüzit Tedavisine Kullanılan İlaçlar

Mukolitikler: Sümük salgısının kıvamını azaltan ve akışkanlığını artıran bu ilaçlar sümüğü sinüslerden taşıyan silya aktivitesindeki bozulma ve koyu mukus üretimine bağlı oluşan mukus birikimini önlemek amacıyla kullanılırlar.

Dekonjestanlar: Burun içi mukozanın şişliğini azaltan dekonjestan ilaçlar burun (sprey) ve ağız yoluyla kullanılabilirler. Bu gruptaki ilaçlar ile burun ve sinüs mukozasındaki damarların büzülmesi ve mukozanın incelmesi sonucunda sinüs ostiumlarının açılması ya da genişlemesi ve sinüs boşalmasın ve havalanmasının sağlanması amaçlanır. Sprey olarak kullanılan fenilefrin, xylometazolin, oksimetazolin gibi ajanların zamanla şişliği artırıcı etkisi ve mukoza üzerindeki tahriş edici etkilerinden dolayı günden fazla kullanılmaması önerilmektedir. Pseudoefedrin, fenilpropanolamin gibi ağız yoluyla alınan dekonjestanlar yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, ritm bozuklukları ya da prostat büyümesi gibi problemleri olmayan hastalarda gün süresince güvenle kullanılabilirler.

Antistaminikler: Alerjik reaksiyonlara bağlı gelişen mukoza ödemini önlemek amacı ile kullanılırlar ancak mukus yoğunluğunu artırıcı ve sinüs boşalmasını zorlaştırıcı etkileri vardır. Bu nedenle alerjik kökenli sinüzitler ve bilinen alerjisi olan hastalar dışında kullanılmaları önerilmez.

Steroid içeren burun spreyleri: Kronik sinüs iltihapları ve alerjik durumlarda mukoza ödemini ve iltihaba bağlı oluşan reaksiyonları azaltmak amacıyla kullanılırlar. Özellikle son kuşak sprey steroidlerin kan dolaşımına karışan miktarları son derece az olduğundan bebeklerde bile güvenle kullanılabilmektedirler.

Hap ya da enjeksiyon şekilinde steroid kullanımı: Alerjik hastalarda ve özellikle poliplerin bulunduğu kronik sinüs iltihaplarında steroidlerin cerrahi öncesinde ağız yolu ile ya da enjeksiyon olarak kullanılması poliplerin boyutunda küçülme ve doku reaksiyonunda azalmaya bağlı olarak cerrahiyi kolaylaştırabilmektedir. Bu tür tedavilerin yüksek tansiyon ve veya şeker hastalığı olan hastalarda ilgili branş uzmanı hastalıkları uzmanı denetiminde ve dikkatle uygulanması gerekir.

Antibakteriyel ilaçlar (Antibiyotikler): Özelliği olmayan akut enfeksiyonlarda genellikle kültür alınmadan tedavi uygulanır. Toplumdaki antibiyotiklere karşı direnç durumu, hastaların ilaç doz aralıklarına uyumu, ilaçlara karşı olan aşırı duyarlılık, her antibiyotik için değişebilen yan etkiler ve ilaç etkileşimleri antibiyotik seçimini etkilemektedir. Akut sinüs iltihaplarının %60 tan fazlasına neden olan mikropların Pnömokoklar veya H. influenza olması nedeni ile akut enfeksiyonlarda bu ajanlara karşı etkili antibiyotiklerin seçilmesi uygun olacaktır. Akut sinüzitte sıklıkla tercih edilen antibiyotikler; Amoksisilin-klavulinik asit, Claritromisin, Sefuroksim, Sefprozil ve Lorakarbef olmaktadır. Penisilin, Sefaleksin, Eritromisin ve Tetrasiklin en sık etken olan mikroorganizmaların tümüne etki etmediklerinden tercih edilmezler. Aynı şekilde Amoksisiline karşı direnç oranının artması nedeni ile kullanımı azalmıştır. Akut enfeksiyonlarda antibiyotik kullanım süresi gündür. Uzun yarılanma ömürlü Azitromisin ve benzeri ilaçlar daha kısa sürelerle kullanılabilirler.

Beş-yedi günde şikayet ve bulgularda düzelme saptanmaması halinde oksijensiz ortamda çoğalan bakterilere karşı etkili olan bir ilacın da tedaviye eklenmesi düşünülmelidir. Özellikle önceden başarısız olmuş antibiyotik kullanımı hikayesi olan hastalarda verilecek antibiyotik mutlaka dirençli olduğu bilinen mikroorganizmalara etkili olacak şekilde seçilmelidir.

Akut sinüs enfeksiyonları için kullanılan antibiyotikler kronik enfeksiyonlarda da kullanılabilir. Özellikle kinolon grubunun yeni kuşak antibiyotikleri kronik sinüs iltihaplarının tedavisinde oldukça etkili olmalarına karşın kıkırdak gelişimi tamamlanmamış olan 12 yaşın altındaki hastalarda kullanılmaları sakıncalıdır.

Kronik sinüs iltihaplarında antibiyotik tedavi süresi en az hafta olmalıdır. Bu enfeksiyonlarda antibiyotiklere karşı artmış direnç oranı, aynı anda birden fazla farklı bakteri ya da oksijensiz ortamda çoğalan mikroorganizma bulunma ihtimali ve uzun tedavi süresi göz önüne alınarak endoskopi eşliğinde burun içinden alınacak kültürlerin sonuçlarına göre ilaç seçimi tercih edilebilir. Bağışıklık sistemi yetmezliği olan ya da hastanede yatarken enfeksiyon alan hastalarda sinüs enfeksiyonlarının her tipinde kültür ve antibiyograma göre antibiyotik seçilmesi gereklidir.

Kronik sinüzit tanısı ile tedavi verilen hastalarda bilgisayarlı tomografi çekiminden önce hafta uygun dozda antibiyotik ve kortizonlu burun spreyleri kullanılmalıdır. Belirgin şikayeti olmayan hastalarda tomografide sinüzit bulguları bulunsa bile ameliyat kararı vermeden önce hastayı takip edip şikâyetlerin kontrol edilmesi uygun yaklaşım olacaktır. Şikayetleri düzelmeyen ya da tekrarlayan hastalarda cerrahi tedavi alternatif olarak düşünülmelidir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır