kahve falı bakmak için dua / Kahve Falı Nasıl Bakılır? Teknikler, Fal Sözlüğü - Nefis Yemek Tarifleri

Kahve Falı Bakmak Için Dua

kahve falı bakmak için dua

Kahve falı yorumları gerçekten doğru çıkar mı?

Sorulara Dön
merak ediyorum çünkü çevremde sadece bir fal yorumu üzerine hayatını endeksleyen yaşamının yönünü değiştiren insanlar mevcut -:)

88,795 görüntülenme

Cevap Ver

  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir

Soruyu Soranın Seçtiği Cevap

Fal bakan kişilerin en önemli ortak özellikleri, geniş bir hayal ve yorumlama gücüne sahip olmaları, karşılarındaki kişilere yönelttikleri soruların cevaplarını dikkatlice dinleyip onlarla kısa sürede iletişime geçebilmeleri, öngörülü, temiz kalpli ve inandırıcı olmalarıdır. Sözlü kaynaklar, bu “meslek”e sahip olanların aynı zamanda iyi birer söz ustası olduklarını da vurgulamaktadırlar. Tüm kahve falı performansı süresince falcı, ikna yeteneklerini sergilemeye ve bu amacı doğrultusunda bağlamsal ögeleri ve dili verimli bir şekilde kullanmaya çalışır. Kendisinin ve icranın gerçekleştiği mekanın düzenlenmesinin yanında kendisini sorgulanamaz kılacak bir üslup kullanmayı tercih eder; fakat bunu yaparken, aynı zamanda, karşısındaki kişi veya kişilerle olan samimiyetine, onların yaşı ve sosyal statüsüne göre hitap ve konuşma şeklini ayarlar.

Kahve falına baktıran bazı kişilerin büyük bir beklenti içine girdikleri, yapılan yorumlar gerçekleşmeyince yıkıldıkları, bazen de kendiliğinden olan şeyleri bile fala bağladıkları belirtilmektedir. Bu nedenle, gerek fincandaki şekillerin yorumunu yapanlar, gerekse karşıdaki kişiyi gönül gözüyle gördüklerini söyleyenler, kendilerinin ve falına baktıkları kişilerin aşırı derecede üzülmesine ya da sevinmesine yol açabilecek yorumlar yapmaktan kaçındıklarını, sonuçta bunun sadece fal olduğunu, geleceği Allah’tan başka kimsenin bilemeyeceğini ısrarla vurgulamaktadırlar. Fal bakan kişilerin çoğu, fal bakarken bireyin geleceği hakkında olumsuz bir şeyler hissediyor ya da görüyorlarsa, söylememeye özen gösterdiklerini, “Allah hayra çevirsin” diye dua ettiklerini belirtmektedirler. Buna karşın, nadir de olsa bazı falcılar, ölüm dâhil, hiçbir konuyu saklamayarak söylediklerini ifade etmektedirler. Falnâmelerin de başında belirtildiği gibi, “Gaybı ancak Allah bilir” sözü, gerek fal kitaplarının giriş kısmında yazılmakta, gerekse fal bakan kişiler tarafından sürekli dile getirilmektedir. Bu nedenle falcılar, kahve falı bakmak suretiyle yapılacak işin olayları hayra yormadan ibaret olduğunu özellikle vurgulamaktadırlar.

18,944 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Dergipark. (24 Mayıs 2020). Alındığı Tarih: 24 Mayıs 2020. Alındığı Yer: Bağlantı

    Büyü, Fal, Uğursuzluktan Korunma Yolları

    Her türlü sihir, büyü, nazar ve benzeri zararlardan selâmette olmak için tavsiye edilen duâ ve sûreler...

    İnsanoğlu, tarih boyunca gerek hastalıklarına şifâ bulmak, gerekse geleceği ile ilgili bilinmezliklerine çareler bulmak üzere, çeşitli yollar aramıştır. Bunun için akıl almaz metotlarla muhtelif madde ve görünmez varlıklardan destek almaya çalışmış, bazen de hâdise ve kişilere farklı mânâlar yükleyerek onları istedikleri şekilde yorumlamayı tercih etmiştir. Hattâ zaman içinde bunu “meslek” edinenler çıkmış, insanların saf ve mâsum duyguları istismar edilerek merak, hırs ve benzeri beşerî zaaflar, büyük bir sektörün önünü açmıştır.

    Büyü (sihir), kâhinlik, uğursuzluk ve nazar; her biri farklı özelliklerde olsa da insanlığın ilk devirlerinden itibaren var olagelmiştir. Hattâ tarihte bazı dinlerde din adamlarının kâhinlik yaptığı rivayet edilmektedir. Özellikle M.Ö. 4000 yıllarında Mısır’da, Çin’de, Bâbil’de ve Mezopotamya’da falcılık, kâhinlik yapıldığı belgelerle açıklanmıştır. Geleceği bilmeye yönelik teknikler, daha çok Akkad’lar döneminde gelişmiş, daha sonra bütün Asya ve Akdeniz bölgelerine yayılmıştır. Falcılık ise, Türklerin Müslüman olmadan önceki Şamanizm dininde ve özel günlerinde görülmüştür. Suya ve aynaya bakma, kurşun dökme, köz tütsüsü, kürek kemiği, kahve ve bakla falları, Türklerde en yaygın olan fal çeşitleridir.

    Büyücülük, Yahudiliğin tarihi kadar eskiye dayansa da, daha çok hıristiyan mistisizmiyle birlikte gelişmiş, Ortaçağ sonlarında artarak sistemleşmiştir. Kilise, buna büyük bir savaş açmış, bildiriler yayınlamış olsa da halk tepki göstermiş ve büyüyle uğraşmayı bırakmamıştır.

    Büyünün geçmişinde Mısır’da yaygın olarak kullanılmasını da zikretmek gerekir. Kur’ân-ı Kerîm, Hazret-i Mûsâ -aleyhisselâm- ile Firavun’un sihirbazları arasında yapılan bir yarışmayı haber verir. Firavun, Hazret-i Mûsâ’nın mûcizeleriyle boy ölçüşmek üzere, sihirbazlara pek çok mükâfat vaad etmiş ve onlarla Hazret-i Mûsâ’yı halkın önünde yarıştırmak istemiştir. Bu hâdise Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle anlatılır:

    “Ve sihirbazlar gelip Firavun’a dediler ki:

    «-Şayet biz kazanacak olursak her hâlde bize bir ödül verilir?» Firavun:

    «-Kesinlikle!» dedi. «Üstelik siz (protokolde) maiyyetimiz arasındaki yerinizi de alacaksınız.» (Sihirbazlar dönüp:)

    «-Ey Mûsâ!» dediler. «Önce sen mi atacaksın (asânı), yoksa biz atalım mı?»

    (Mûsâ): «Siz atın.» dedi. Ve onlar attıkları anda, halkın gözünü büyüyle boyadılar ve onlara korku saldılar.” (el-A’râf, 113-116)

    BÜYÜDEN (SİHİR) KORUNMAK

    Büyüyü, Ahmed bin Mustafa Taşköprülüzâde, “Miftahü’s-Saâdeh” adlı eserinde şu şekilde tarif eder:

    “Büyü, kâinattaki münâsebetleri, yıldızların pozisyonlarını ve bunların dünyevî hâdiselerle alâkasını husûsî bir bakış açısıyla inceleyen ve bunların kaynağı olan sebepleri araştıran ve ortaya çıkaran bir ilimdir.”

    Eskiden medreselerde, havas ilmi içerisinde bu ve benzeri konular okutulmuş, ama sözün sonunda, “Gaybı yalnızca Allah bilir.” denilerek mesele kapatılmıştır.

    Buna rağmen bazı insanlar, görünmeyen varlıkların özelliklerinden -iyi veya ard niyetli olarak- destek almışlar, yorumlarda bulunmuşlardır. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

    “Kim düğüm yapar, sonra ona üflerse, sihir yapmış olur. Kim sihir yaparsa, şirk koşmuş olur. Kim de (kendisini koruması için nazarlık ve benzeri) bir şey takarsa, o taktığı şeyin korumasına havâle edilir.”buyurmuştur. (Nesâî, Muhârabe, 19)

    Cinci ve büyücülerin söylediklerine, yaptıklarına inanmak, bazen doğru çıksa dahî, Allah’tan başkasının her şeyi bildiğine ve her dilediğini yapacağına inanmak olduğu için şirktir. Büyü öğrenmek de, öğretmek de bu sebeple haram kılınmıştır. Hadîs-i şerifte Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; “Büyü yapan ve yaptıran ve bunlara inanan bizden değildir.” buyurmuştur. (Bezzâr)

    Büyü yapmak, onlardan medet beklemek yanında; muhtelif taşlardan, objelerden yardım beklemek de doğru değildir. Cahiliye devrinde boyunlara fayda maksadıyla boncuklar, vahşî hayvanların tırnak ve kemiklerinden oluşan “muska”, “nazarlık” gibi kolyeler asılır, bunların insanı koruduğuna inanılırdı. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

    “Kim sihir yapmak maksadıyla bir düğüm vurur, sonra da onu üflerse sihir yapmış olur. Kim sihir yaparsa, şirke düşer. Kim bir şey asarsa, o astığı şeye havâle edilir.” buyurur. (Nesâî, Tahrim, 19)

    Yani, yardımı veya şifayı Allah’tan değil de o astığı şeyden bekleyen kimse, o taşa-boncuğa bırakılır. Onlar da kendisine bile faydası ve zararı olmayan eşyalar olduğu için, o insan ilâhî yardımdan da mahrum kalır.

    Diğer hadîs-i şerîflerinde Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

    “Büyücüye inanan kimse, Cennete giremez.” (İ. Hibbân)

    “Gâibden haber vermek maksadı ile yıldız ilmi ile uğraşan kimse, büyücü gibi günaha girer.” (İbn-i Mâce)

    FAL ÇEŞİTLERİ VE FALDAN KORUNMAK

    Fal, bazı âlet, vâsıta veya yöntemlerle tahminlerde bulunma, içinde bulunulan zamanla veya gelecekle ilgili yorumlar yapma işidir. Sihir ve büyüde mevcut durumu, iyi yahut kötü yönlendirme söz konusu iken falda şimdiki ve gelecekle ilgili tahmin ön plâna çıkmaktadır.

    Yıldız falı, el falı, kuş falı, kâğıt falı, kahve falı, bazı hayvanların iç organlarına bakarak yapılan fallar bunlardan bazılarıdır. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- hadîs-i şeriflerinde, bunun son derece tehlikeli olduğunu bildirmiş ve:

    Her kim bir arrâfa veya kâhine gider de onun söylediklerini tasdik ederse, bana indirileni inkâr etmiş olur.” buyurmuştur. (İbn-i Hanbel, Müsned, II, 429)

    Halk arasında, fal tam olarak kendisine inanılmadığı hâlde, eskilerden kalan bir eğlence olarak uygulanmaktadır. Özellikle hanımlar arasında kahve falı, bu nevidendir. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şaka veya gerçek, eğlence veya realite ayırmadan:

    “Fal baktıran, falcıya inanmasa bile, kırk gün namazı kabul olmaz.” buyurmaktadır. (Müslim, Selâm, 125)

    O hâlde falın, falcılığın her türlüsünden sakınmak gerekir.

    KAHİNDEN KORUNMAK

    Kâhin ve medyum gibi isimlerle anılan kimseler, birtakım özel vasıtalarla, gök cisimlerinin hareketleriyle, kendilerine mâlum olmasıyla veya cinleri kullanarak gelecekten haber veren kimselerdir.

    Bunlar; ateş, su, yağ gibi çeşitli maddelere bakarak karşısındaki kimseye gelecekle ilgili tahminlerde bulunur.

    Birgivî Vasiyetnâmesi’nde:

    “Bir kimse, «Ben çalınanları, kaybolanları bilirim!» dese, diyen de, buna inanan da kâfir olur. «Bana cin haber veriyor, onun için biliyorum.» derse, yine kâfir olur. Çünkü cin de gaybı bilmez. Gaybı yalnız Allah bilir.” demektedir.

    Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

    “Fal bakmak, yazı ve çizgi ile gelecekten haber vermek, puta tapmak gibidir.”buyurmaktadır. (Ebû Dâvud)

    Bir başka hadîs-i şerîfinde ise;

    “İnsanı helâke sürükleyen şu yedi şeyden sakının!” buyurmuş ve bu maddeleri şöyle sıralamıştır:

    “1-Allah’a şirk koşmak,

    2- Sihir yani büyü yapmak,

    3- Haksız yere can almak,

    4- Faiz yemek,

    5- Yetim malı yemek,

    6- Cihadda savaştan kaçmak,

    7- Evli ve nâmuslu bir kadına, «Zina etti!» diye iftira etmek.”(Buhârî, Vasâyâ, 23; Müslim, Îman, 145)

    UĞURSUZLUKTAN KORUNMAK 

    Eskiden, Arabistan’da yolculuğa çıkarken, bir kuş uçurulur; kuş sağ tarafa uçarsa, uğurlu sayıp yola devam edilir, kuş sol tarafa uçarsa uğursuz sayılıp geri dönülürdü. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bunu yasaklayıp şöyle buyurmuştur:

    “Kuşlara dokunmayın, yuvalarında kalsın! Müslümanlıkta uğursuzluk -bir şeyi kötüye yorumlamak- yoktur.” (Mâverdî, Mektubât-ı Rabbânî, 3, 41)

    Başka bir hadîs-i şerîfte ise şöyle buyrulur:

    “Hastalığın kendiliğinden bulaşması yoktur. Uğursuzluk da yoktur. Eğer bir şeyde uğursuzluk olacak olsaydı; evde, kadında ve atta olurdu.”(Buhârî, Cihad, 47; Nikâh, 17)

    Allah Teâlâ, yaratmış olduğu hiçbir şeyi uğursuz olarak yaratmamıştır. İnsanları da, günleri de, ayları da... Bazı günler ve aylarda kötü hâdiseler vukû bulmuş, çok fazla canlar yanmıştır. İnsanlar, zamanla bunları hatırladıkça uğursuz addetmişler, onlar hakkında yorumlarda bulunmuşlardır. Safer ayı da böyle bir aydır. Dinimizde uğursuz gün veya ay yoktur. Mektubât-ı Rabbânî’de bildiriliyor ki:

    “Günlerin uğursuzluğu, âlemlere rahmet olan Muhammed -aleyhisselâm-’ın gelmesi ile bitmiştir. Uğursuz günler, eski ümmetlerde vardı.”

    Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

    “Günler, Allâh’ın günleridir, kullar da, Allâh’ın kullarıdır.” (Buhârî)

    Bir başka hadîs-i şerîfte ise şöyle buyurulur:

    “Bir şeyi uğursuzluğa yorma, hayra yor! Sizden biriniz, hoşuna gitmeyen uğursuzluk zannettiği bir şey görünce, şöyle desin:

    «-Yâ Rabbi! İyilikleri veren, kötülükleri defeden ancak Sensin. Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh.»” (Ebû Davud, Tıb, 25)

    HURÂFELERE İNANMAMAK

    Misyonerler, hurâfelerle Müslümanları oyalamak, meşgul edip îtikatlarını sarsmak için özellikle bazı totemler üretmişlerdir. Meselâ,“Bu duâyı yedi kişiye veya on üç kişiye gönderin, göndermezseniz başınıza şöyle bir belâ gelir. Gönderen, bir sürprizle karşılaşacaktır.”

    Ağaçlara çaput bağlama, dilek tutma gibi, siftah olarak alınan parayı çeneye sürmek, güvercine kâğıt çektirmek, misafir giden evi üç gün süpürmemek, salı günü yola çıkmamak, sabunu elden ele vermemek, kötü bir şey söylendiği vakit eliyle bir yere tıklayarak:

    “-Şeytan kulağına kurşun!” demek, cenâzede küreği birinin eline vermeyip yere atmak, lohusa kadının kırkı çıkıncaya kadar dışarı çıkmaması, bazen yanına süpürge dahî olsa bir şey konulması, kırkı çıkmamış iki çocuğu birbirinin yanına getirmemek gibi bâtıl inançlar…

    Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

    “Bir şeyi uğursuzluk sayan veya kendisi için uğursuzluk saydıran, kehânette bulunan veya kendisi için kehânette bulunduran, büyü yapan veya yaptıran bizden değildir…” buyurmuştur. (Tirmizî)

     BÜYÜ, FAL, UĞURSUZLUK VE BUNLARIN ZARARLARINDAN KORUNMAK İÇİN

    Allah Teâlâ, Bakara Sûresi’nde Allâh’ın “Kitâb”ı varken sihirbazların söylediklerine inanan ve tâbî olan İsrailoğulları’nı uyararak şöyle buyurmuştur:

    “Ve onlar, şeytanların Süleyman’ın hükümranlığı hakkında uydurdukları sözlere tâbî oldular. Hâlbuki Süleyman, küfre gitmemişti. Fakat asıl o şeytanlar küfre girdiler. Halka sihri ve Bâbil’de Hârut ve Mârut adlı iki meleğe indirilen şeyleri öğretiyorlardı. Oysa o ikisi:

    «Biz sırf imtihan için gönderildik, sakın kâfir olma!» demedikçe hiç kimseye sihir öğretmezlerdi.

    İşte bunlardan koca ile karısının arasını açacak şeyler öğreniyorlardı. Fakat Allâh’ın izni olmadıkça, onlar bununla hiç kimseye zarar veremezlerdi. Onlar kendilerine zarar getirip fayda vermeyen şeyler öğreniyorlardı. Büyüye müşteri olan kimsenin âhiretten nasibi olmadığını pek iyi biliyorlardı. Karşılığında kendi varlıklarını sattıkları şey ne kötü! Keşke bunu anlasalardı!” (el-Bakara, 102)

    Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, hastalık veya sıkıntılar için falcı, kâhin, sihirbaz ve bunun gibi kimselere giderek onlara bir şey sormayı, onları tasdik etmeyi şiddetle yasaklamış ve bunu yapanları cehennem azâbıyla uyarmıştır. Hadîs-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır:

    “ Her kim bir falcı veya kâhine gider de ona bir şey sorar ve söylediklerini tasdik ederse, Muhammed’e indirileni inkâr etmiş olur.” (Ebû Dâvud, Tıb, 21; İbn-i Mâce, Tahâret, 122)

    Bunun yanında asr-ı saâdette maddî-mânevî hastalıklar, tıbbî müdahaleden sonra “rukye” ile (Kur’ân okuyarak) tedavi edilmiştir.

    SİHİR, BÜYÜ, NAZAR VB. ZARARLARDAN SELÂMETTE OLMAK İÇİN TAVSİYE EDİLEN DUA VE SURELER

    Bizzat Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e de büyü yapılmış, O da rukye ile tedavi olmuştur. Yine ashâb-ı kirâm, hastalanan bazı kimselere “rukye” yapmıştır. Her türlü sihir, büyü, nazar ve benzeri zararlardan selâmette olmak için tavsiye edilen duâ ve sûreler şöyledir:

    1- Farz namazların sonunda üçer defa İhlâs, Felâk ve Nâs sûreleri okunmalı, yatarken ise bu sûreler avuca okunup bütün vücut sıvazlanmalıdır.

    2- Evde özellikle yatsı namazından sonra, Bakara Sûresi’nin son iki âyetini okumak. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

    “Her kim geceleyin Bakara Sûresi’nin son iki âyetini (Âmenerrasûlü) okursa, o iki âyet, onu her türlü kötülükten korur.” buyurmuştur. (Buhârî, Meğâzî, 12)

    3- Akşam eve girerken ve geceleyin yatağa yatarken ve farz namazlardan sonra Âyetü’l-Kürsî’yi okumak. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-

    “Her kim geceleyin Âyetü’l-Kürsî’yi okursa, Allah tarafından bir melek onu korur ve sabahlayıncaya kadar şeytan ona yaklaşamaz.” buyurmaktadır. (Ahmed bin Hanbel, Müsned, V, 142, 178)

    4- Sabah namazından sonra, güne başlarken ve herhangi bir yerde konaklandığında:

    Yarattığı şeylerin şerrinden Allâh’ın noksansız kelimelerine sığınırım.” duâsını okumak. (Buhârî, Enbiyâ, 10; Ebû Dâvud, Sünnet, 20)

    Peygamber Efendimiz, “Her kim bu duâyı okursa, ona hiçbir şey zarar veremez.” (Ebû Dâvud, 3898) buyurmaktadır.

    5- Yine sabah namazından sonra, güne başlarken:

    “Bismillâhillezî lâ yedurru mea’smihî şey’un fil ardi velâ fissemâ. Ve hüve’s-semîu’l-alîm: Yerde ve gökte, adıyla hiçbir şeyin zarar veremediği Allâh’ın adıyla. O her şeyi hakkıyla işiten ve bilendir.” duâsı okunur. (Ebû Dâvud, Edeb, 101/5088; Tirmizî, Deavât, 13)

    6- Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- sihir ve benzeri hastalıkları, “rukye” yoluyla tedavi ettiği duâlardan birisi de şudur:

    “İnsanların Rabbi olan Allâh’ım! Hastalığı gider, şifâ ver. Çünkü ancak Sen şifâ verirsin. Öyle bir şifa ver ki, hiçbir hastalık kalmasın.” (Buhârî, Tıb, 38,40)

    Peygamber Efendimiz, bu duâyı üç defa tekrar ederdi.

    7- Yine rukyelerden birisi de Cebrâil -aleyhisselâm-’ın Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i rukye ile tedavi ederken, üzerine okuduğu duâdır. O duâ şudur:

    “Allâh’ın adıyla… Sana eziyet veren her şeyden, her kötü nefisten ve her haset eden gözden, Senin üzerine okurum. Allah Sana şifâ versin. Allâh’ın adıyla Senin üzerine okurum.”

    Peygamber Efendimiz bu duayı üç defa tekrar ederdi. (Müslim, Selâm, 40)

    8-Bir başka şifâ duâsı ise Yûnus Sûresi’ndeki şu âyet-i kerîmelerdir:

    “Firavun dedi ki: «Bilgili bütün sihirbazları bana getirin!» Sihirbazlar gelince Mûsâ onlara, «Atacağınızı atın.» dedi. Onlar iplerini atınca, Mûsâ dedi ki: «Sizin getirdiğiniz sihirdir. Allah onu boşa çıkaracaktır. Çünkü Allah bozguncuların işlerini düzeltmez. Suçluların hoşuna gitmese de Allah sözleriyle gerçeği açığa çıkaracaktır.»” (Yûnus, 79-82)

    Gayret bizden, şifâ Allah’tandır.

    Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh.

    Kaynak: Seher Küçük, Şebnem Dergisi, 148. Sayı

    İslam ve İhsan

    PAYLAŞ:                
    Arşiv Bağlantısı

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.

  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir

Kahve falında fala bakan kişinin görmüş olduğu şekiller ve benzetmeler fal bakan kişinin kendi hayatından ve bilinçdışından birtakım izler taşımaktadır. Kişi falda gördüğü size aktırırken aslında kendi olumlu/olumsuz deneyimlerini ve bilinçdışında var olan bilgiyi istemsizce, otomatik bir şekilde kullanıyordur. Kahve falında şekil yorumlamaya benzer şekilde psikoloji bilimi alanında geçerliliği ve güvenirliği olan Tematik algı Testi (TAT), rorschach kartları gibi projektif testler bulunmaktadır. Bu testlerle kartların üzerinde bulunan şekilleri kişinin neye benzettiği, nasıl algılandığı üzerinde durulmaktadır. Bu testleri, test eğitimi almış olan psikologlar uygulayabilmektedir. Yani kişinin bakmış olduğu falın gelecekle alakası yoktur ve fal bakılan kişiye hitap etmemektedir. Tamamen gördüğü şekillerin yorumları ile falı bakan kişinin kendi hayatını ve bilinçdışı süreçlerini içermektedir. Ancak falda çıkan şekillerin doğru ve net bir şekilde yorumlanması için herhangi bir bilimsel çalışma yoktur. Bundan ötürü fal bakan kişinin bilinçdışı süreçleri, yaşamış olduğu olumlu/olumsuz deneyimler tam anlamı ile anlaşılıp, yorumlanamaz.

14,485 görüntülenme

  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir

Kahve falı diye bilinen yöntem aslında belirli kurallar çerçevesinde gelebilecek olayların en mümkünümü bulma veya tahmin etmedir. Çoğunlukla yüksek tecrübe ve deneyim gerektiren bu yöntem tamamen gerçek çıkmaz çünkü sadece yüksek ihtimallerdir.

8,687 görüntülenme

  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir

Daha Fazla Cevap Göster

Cevap Ver

Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.

Sorulara Dön

Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katmak için hemen buraya tıklayın.

Popüler Yazılar

EA Akademi

Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), 2010 yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.

Etkinlik & İlan

Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.

Podcast

Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.

Aklımdan Geçen

Komünite Seç

Aklımdan Geçen

Fark Ettim ki...

Bugün Öğrendim ki...

İşe Yarar İpucu

Bilim Haberleri

Hikaye Fikri

Video Konu Önerisi

Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?

2023'te Türkiye'de bilimi yeşertmemize yardım edin!

Bu yıl sayfamızda gezdiniz.

Evrim Ağacı, Türkiye'nin en büyük, en çok ziyaret edilen, en güvenilir popüler bilim sitesi. Ancak bulunduğumuz noktaya oturduğumuz yerden gelmedik: 2010 yılından beri gece gündüz demeden çalışıyoruz. 2023 yılı sitemizi ve diğer tüm iletişim araçlarımızı baştan yarattığımız müthiş bir yıl olacak. Ancak bunu sürdürülebilir kılmamız için sizlerin desteğine ihtiyacımız var. Çünkü biz bu işi hobi olarak yapmıyoruz; Evrim Ağacı bizim yegane mesleğimiz, tek görevimiz. 2023 yılında da bunu yapmaya devam edebilmek için bize yardımcı olabilirsiniz. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz arasına şimdi katılın.

Evrim Ağacı Logo

Kreosus (₺)YoutubePatreonDiğer Yöntemler

Geri Bildirim Gönder
Evrim Ağacı

Evrim Ağacı

Türkiye'deki bilimseverlerin buluşma noktasına hoşgeldiniz!

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close

“ Yanında en azından bir kitap taşımayan birine asla güvenmeyin.”
Lemony Snicket

Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?

Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim oluşumu. Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda avantajından biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak reklamların %100'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş yapmanızı tavsiye ederiz).

Üye Ol

Giriş Yap

Üyeliğin Avantajları

Falda Dua etmek Görmek, Kahve Falında Dua etmek

Kahve falında dua etmek görmek, sizin için sürekli dua eden biri ve ya birileri olduğuna işarettir. Bu dua başınıza gelecek bütün musibetlerden sizi koruyacak. Bu kişi yakın bir zamanda ya da daha önceleri yardım eli uzattığınız herhangi biri 0labilir. Fakat size çok değer verdiği ortada. İçinizde ki sıkıntıların farkında olan bu kişi, sizin bir nebze de olsa rahatlamanızı istiyor. İyi niyetiniz ve sabrınız sayesinde bu sıkıntılarınızın da üstesinden geleceksiniz. Bu durum için biraz daha sabır göstermeniz gerekiyor. Çevrenizdekiler de sizin iyi niyetinizden ve temiz kalbinizden haberdar ama bazen ellerinden sadece sizin için dua etmek geliyor. Sevildiğiniz ve değer gördüğünüz aşikâr. Şu son birkaç gündür içinizde bir rahatlama hissi varsa, biraz daha iyi hissediyor ve daha rahat nefes alabiliyorsanız bu çevrenizde ki biri ya da birilerinin sizi için çok endişelenip dua etmesinden kaynaklı. İçinizi ferah tutun ve rahatlayın.

Kahve falında dua etmek görmek, sizinde son zamanlarda ibadete olan eğiliminizin artacağına işaret edebilir. Şu aralar ulaşmak istediğiniz içsel rahatlama dürtüsü sizin başınızda ki problemlerden biraz olsun uzaklaşmanız için sizi dua etmeğe yöneltebilir. Aslında dua edince rahatladığınızı fark edeceksiniz. Sıkıntılarınızın büyüklüğü gözünüzde küçülmeye başlayacak. Problemlerinizden dolayı bir süredir çatık kaşla geziyor olduğunuzu maalesef yeni fark edeceksiniz. Dua etmek rahatlamanızı ve motive olmanızı sağlayacaktır.

Ücretsiz Kahve Falınıza Baktırmak İçin Tıklayın

ETİKETLER:dua etmek sembolü, falda dua etmek görmek, kahve falında dua etmek görmek

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası