hamilelikte aldatılma / Aldatılma korkusu nedir? Hamilelikte aldatılma korkusu doğal mıdır?

Hamilelikte Aldatılma

hamilelikte aldatılma

Avukat Yasin GİRGİN

Avukat Yasin GİRGİN, 1977 Ankara doğumludur. 1999 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiş ve sonrasında 2 yıl boyunca Özel Hukuk Master programına devam etmiştir.2004-5 yılları arasında yaptığı hakimlik dönemi dışında 13 Kasım 2000'den bu yana serbest avukatlık faaliyetini icra etmektedir.2 kitabı ve çok sayıda makalesi bulunan GİRGİN'in 120 köşe yazısı Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanmıştır. GİRGİN, halen superhaber.com'da okur sorularını cevapladığı köşe yazılarını kaleme almaktadır.

Avukat Yasin GİRGİN son yazıları (TÜMÜNÜ GÖRÜN)

hamileyken boşanma velayet, hamilelikte boşanma psikolojisi, hamileyken boşanma nafaka, hamile iken anlaşmalı boşanma, türkiyede hamileyken bosanmak, hamileyken hakim bosarmi, hamileyim boşanmak istiyorum, boşanma davasında doğmamış çocuğun velayeti

Hamileyken boşanma, boşanma davasının açılması konusunda çok önemli bir sorudur.

Hamilelik, boşanma davası açılması konusunda bir engel değildir. Boşanma davasının açılmasında önemli olan boşanma sebeplerinin varlığıdır. Boşanma davası evliliğin ilk gününde dahi açılabilir, yani eşler nikah salonunda evlilik için defteri imzaladıktan sonra, oradan çıkıp adliyeye giderek boşanma davası açabilirler.

Bu nedenle, hamileyken boşanma da mümkündür, yani hamileyken boşanma davası açılabilir.

Hamileyken boşanma davasının açılmasında olaylar çok önemlidir. Bu olayların anlatımına göre affa girebilir, yani hamile kalınmasından önceki dönemde yaşanmış olaylar, hamilelik nedeniyle affedilmiş sayılabilir.

Hamileyken boşanma nedenleri arasında fiziksel şiddet, hamileyken aldatma ve ekonomik şiddet sıkça görülmektedir.

Bu süreç içerisinde hamile kişi şiddete uğramış olabilir, evden kovulabilir, çalışamadığı için gelir elde edemeyebilir, işten ayrılmış olabilir, eşin ailesiyle sorunlar yaşıyor olabilir, hamileliği çok ağır geçiyor ve bu nedenle psikolojik sorunlar yaşayabilir. Eşin hamilelik sırasında yalnız bırakması, üzerine düşen sorumlulukları almaması da sıkça karşılaşılan bir durumdur.

Hamileyken boşanma davası açıldığında, hamile eş çalışmıyorsa ve düzenli bir geliri de yoksa, lehine tedbir nafakasına hükmedilir. Bu tedbir nafakası boşanma davası süresince devam eder. Boşanma davasından sonra da yoksulluk nafakası bağlanır.

Boşanma davası sırasında çocuğun sağ ve tam olarak dünyaya gelmesi halinde çocuğun velayeti anneye bırakılır ve çocuk için de tedbir nafakasına hükmedilir. Çocuk için tedbir nafakası anne lehine verilecektir.

Hem anne hem de çocuk için tespit edilecek tedbir nafakası, erkeğin mal varlığına, ekonomik gücüne, anne ve çocuğun ihtiyaçlarına göre tespit edilecektir.

Çocuk için nafaka çocuğun doğduğu günden itibaren bağlanır. Mahkemeye açılmış olan boşanma davası dosyasında çocuk için tedbir nafakası istenmesine engel yoktur, ayrı bir dava açılmasına gerek duyulmaz.

Çocuk için verilecek tedbir nafakası da icra dairesine başvuru ile tahsil edilir. Varsa babanın maaşı, mal varlıkları, aracı, kira geliri yahut menkul malları haczedilebilir.

Hamileyken boşanma genellikle çekişmeli boşanma davası olarak açılmakta ise de eşlerin 1 yılı doldurmuş olmaları halinde anlaşmalı boşanma davası olarak açılması da mümkündür.

Hamileyken boşanma, çekişmeli olarak açılması halinde, yukarıda belirtilen örnek boşanma sebeplerinin ispatlanması ile gerçekleşecektir.

 

hamileyken aldatılmak

Bak güzelim senin ve bebeginin sagligi icin bi müddet bence yollarinizi ayirin .. egerki ailen yakin ise sana doguma kadar annenlerde kal derim ben .. bu müddet icinde sadece bebegin ve kendine konzantre ol ..
Hic birseyin de seni üzmesine izin verme .. Bebegini tek basina büyütmeye gelincede .. Bir defa yapan adam bir defada birakmaz bidaha bidaha yapar .. alismisdir cünkü bi kere ..

Huzur icinde bebeginin büyümesi varken ne diye agiz kokusunu ve ihaneti kabullenesin ki ??

Bende 15 haftalik hamileyim ve esimle bosanma noktasindayiz .. ihanet yüzünden degil
ama ailevi mevzular yüzünden .. Cekdim geldim Annemin yanina Almanyaya .. beni ve cocugumu istemeyen bi adamin yaninda sonucda sirf cocugum babasiz kalmasin diye susup oturacak degilim .. ki öyle babalardan zaten hayir gelmez ..

Mantikli düsün .. bebeginin gelecegini elbetteki bi anne olarak en güzel sekilde tek basinada olsa saglayabilirsin .. Ailene güvenerek degil tabiki .. bende aileme güvenerek yuvami yikmadim .. kendime ve bebegimin gelecegini düsünerek böyle zor bi karari verdim .. Sende basarirsin merak etme arkadasim

Genişletmek için tıkla...

Genelde bütün toplumlardaki yaygın görüşe göre erkekler aldatır ama kadınlar aldatmaz. Oysa son yıllarda yapılan araştırmalar kadınların da erkekler kadar aldattığını ortaya koymuş durumda. Üstelik kadınların eşlerini aldatmaları konusunda ortaya koyduğu sebepler arasında önemli gerekçeler de bulunuyor:

 

- Eşimi eskisi kadar sevmiyorum.

- Önce o beni aldattı ve aldatılmayı hak etti.

- Eskisi kadar nazik ve anlayışlı değil.

- Evlendiğimizden bu yana çok değişti.

- Cinsel anlamda sorunlarımız var.

- Eş olarak ve baba olarak görevlerini ihmal ediyor.

Gibi gerekçeler sunan kadınların aldatma gerekçeleri aslında bunlardan daha ötelere gidebiliyor.

Resmi kayıtlara da yansıyan boşanma ve aldatma gerekçeleri arasında maalesef ilk sırayı kadınların şiddete uğraması alıyor. Bir erkek beraber olduğu, ömrünü geçirmek üzere imza attığı, söz verdiği eşine neden şiddet uygular sorusu aslında tam da sosyoloji ve psikolojinin konusudur ve konunun özü de burada yatmaktadır.

Bir kadının eşini aldatması aslında son derece karmaşık olaylar zincirinin görünen son halkasıdır. Maalesef içinde yaşadığımız toplum da bu aldatma olayına karşı ikiyüzlü bir tutum sergilemektedir.
Erkeğin aldatması sadece ayıplanır ve çevre tarafından ‘aman canım, erkektir, aldatır geçer gider.’ zihniyetiyle bakılabilmektedir.
Oysa aynı esneklik kadın aldattığında gösterilmez. Aksine olay bir namus meselesi haline getirilerek doğrudan kadının canına kast edilebilir.
Üstelik bu durum toplum tarafından oldukça sıradan bir olay gibi karşılanabilmektedir.
Bir kadının kendi doğurup büyüttüğü karşı cins tarafından yok edilmeye çalışılması tam bir trajedidir aslında.

Peki, durumu tersten görmeye çalıştığımızda neyle karşılaşıyoruz?
Yani bir erkek eşini neden aldatıyor sorusunu sorduğumuzda durum daha da ilginç bir hal alıyor. Çünkü erkekler eşlerini birçok farklı sebeple aldatıyorlar ama asıl aldatma eylemi kadın hamileyken gerçekleşiyor.
Ortada son derece inandırıcı bir gerekçe var diye düşünüyor erkek tarafı. Eşi hamileyken erkeğin cinsel ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılayamıyorsa erkek eşini aldatmak konusunda kendisini haklı görüyor ve haklı gösterebiliyor.
Oysa kadının taşıdığı çocuk ikisinin ortak sorumluluğundayken, taşıyanın ve bütün sıkıntıyı çekenin sadece kadın olması da ayrı bir ironi. Bu konuda kadınlar da maalesef pasif durumdalar. Kendilerini savunmakta çekimserler.

Erkeklerin aldatmasında asıl dikkati çeken kadınlar kadar kesin sebeplere ihtiyaç duymamaları. Örneğin bir kadının sadece güzel olması bile bir erkek için çoğu zaman yeterli bir sebep olabiliyor.
Oysa aynı durum kadın için geçerli değil. Yani bir kadın sadece çok yakışıklı olması nedeniyle bir başka erkekle beraber olmayı tercih etmiyor. Kadının eşini aldatma sebepleri görünen nedenler dışında oldukça farklı gerekçelere dayanıyor.

Kadın kendisini değiştirmeye çalışan eşinden pasif olarak intikam almak için de eşini aldatıyor. Hayatını paylaşmayı başaramayan eşi nedeniyle hayatına gizli ortaklar sokabiliyor. Kendisini yargılayan, hatta aşağılayan, takdir etmekten uzak erkeklerin kadınlar nezdinde hiçbir cazibesi olmadığı aşikar. Yapı olarak daha hassas olan, klasik tabirle ağlamaya hazır, duygusal olan kadınlar kendilerine sıcak ve içten davranan bir erkeğe ilgi duyabiliyor.
İşin ilginç tarafı şu ki Türkiye’de yapılan bir araştırmada evliliğinde eşi ile mutlu olduğunu iddia eden kadınlara bir başka erkekten hoşlanıp hoşlanmadıkları sorulmuş ve sorunun yöneltildiği kadınların yarısından fazlasının bu soruya evet şeklinde cevap verdikleri görülmüş. Bu da demek oluyor ki kadınlar evliliklerinde sorun olmasa bile zaman zaman bir başka erkeğe ilgi duyabiliyorlar.

Peki, bu durumun gerekçesi ne diye bakıldığında verilen cevaplar da ilginç, evliliklerin sıradan hale gelmesi ve özellikle evlilikteki ilişkinin karı koca durumundan arkadaş durumuna doğru değişmesi. Dolayısıyla bu durum evliliği ayakta tutan seksin de sıradan ve heyecansız bir hal alması nedeniyle özellikle bu açıdan yeni bir heyecan aramak anlamına geliyor.
Kısacası konu eşlerin birbirini sevmemesi değil heyecansız ve monoton bir hayatın varlığı sorunsuz evlilikler de bile aldatmaya yol açabiliyor.

Aldatma olayını özellikle kadın açısından tehlikeli hale getiren sebepler aslında çok basit ve insanın en doğal içgüdüsüyle doğrudan ilintili: Cinsellik.

Bir aldatma olayında aldatılan eşi özellikle yaralayan olay da işin bu cinsel tarafı. Çünkü biliyoruz ki aldatma dediğimiz eylem sadece romantik bir bakışma ya da platonik bir aşk değil. El ele tutuşarak bir kafede oturmaktan bahsetmiyoruz ve aldatanlar da bu kadar basit bir eylemin peşinde değiller.

Olayın asıl tahammülü zor tarafı bu cinsellik kısmı. O nedenle aldatmak affedilir bir eylem değil. Özellikle erkeklerin aldatılması durumunda aldatan kadın için çok ağır cezalar uygun görülebiliyor ve işin üzücü yanı aynı cezaların erkek için o kadar ağır olmayışı. Çünkü erkek açısından maalesef hala ‘elinin kiri’ olarak görülen aldatma eylemi kadın için ağır bir namussuzluk meselesi oluyor. Hâlbuki eğer eylem namussuzluksa iki taraf için de namussuzluk olmalıdır. İşte bu durum çifte standartların en iyi örneğidir.

Aldatma eyleminde kadının aldatmasının insanı dehşete düşürecek ya da çok büyük şaşkınlığa düşürecek kadar farklılık taşıyan bir özelliği yok. Bildik gerekçeler var ve aslında bu gerekçeler aynen erkekler açısından da geçerli sebepler. Sadece öncelik sıralamaları yer değiştirebilir kadın ve erkek aldatması açısından değerlendirdiğimizde.

Ama görüyoruz ki sebepler hep aynı. Sadece kadınların aldatmasında çok farklı bir durum var ki işin o kısmı çok şaşırtıcı.

Genellikle çok sıkıntı çekmeyen, çok baskı görmeyen kadınların ya da daha açık bir tanımla toplumda serbest hareket edebilen kadınların daha rahat aldatabildiğini düşünülürken aslında görüyoruz ki baskı altında kalan kadınlar da bunca baskıya ve kısıtlanmaya rağmen bir başka erkekle birlikte olabiliyorlar. Üstelik bu durumdaki kadınların şiddete uğrama ve canlarına kast edilme oranları çok yüksekken kadınlar tuhaf bir biçimde bütün bu tehlikeleri göze alabiliyorlar. Hatta çoluk çocuklarını bırakıp çekip gidebiliyorlar.

Her şeyin ötesinde aldatmak aslında pek çok kültürde ayıplanan ve hoş karşılanmayan bir davranış. Buna rağmen son yıllarda ülkemiz gibi daha içe dönük kapalı toplumlarda bile aldatma olaylarında görülen bu ciddi artış pek çok açıdan incelenmelidir.

Özellikle olayın sosyal ve psikolojik boyutu mutlaka çok iyi değerlendirilmelidir. İletişim araçlarının ve gelişen teknolojinin hayatımıza getirdiği pek çok yenilik ve kolaylığın yanında ilişkilerimiz üzerindeki yozlaştırıcı etkisini göz ardı etmemek gerekiyor.
Kadınlar artık kendilerine sunulan evliliği, eş figürünü, toplumsal rol modelini bu şekilde reddederek çok da sağlıklı olmayan aldatma eylemiyle tepki gösteriyor olabilir.

Zamanların eski zamanlar olmadığını hepimiz biliyoruz. Kadınlar da eski zamanların kadınları değil. Artık özellikle iş hayatı ve toplumsal yaşamın içinde olan kadınlar ekranlarda izlediği filmlerden ve oyunculardan gördüğünü kabulleniyor, doğru olarak algılayıp, özeniyor ve orada sunulan yaşamları gerçek hayatında görmek istiyor.

Popüler kültürün de sunduğu tam olarak budur işte. İnsanların hayatlarına yön vermek ve onların düşüncelerini yeniden oluşturmak.
Bu popüler kültüre ek olarak toplumda idol olmuş ve belli sanat dallarıyla uğraşan insanların yaşadıkları uygunsuz ilişkileri doğrudan doğruya toplumun önünde yaşamaları ve bunun adına da aşk ve sevgi demeleri insanların özellikle de gençlerin düşüncelerindeki ilişkilerin yönünü ve yapısını da değiştirmiş durumda.

Oysa toplumsal yapıya ters düşen ilişkilerin sanki masum sevgilermiş gibi gösterilmeleri daha başından yanlış olan olay. Hiçbir ilişki bir ihaneti hak etmez. Anlaşamayan, ilişkiyi sürdürmek istemeyen taraf durumu açıkça ortaya koyan taraf olmalıdır. Devreye bir başka erkeği ya da kadını sokmadan. Ancak son yıllarda gördüğümüz o ki ilişkilerdeki en önemli şeyi, dürüstlüğü kaybediyoruz.

Bir de olayın bir başka yönünü iyi irdelemek gerekiyor. Sebebi her ne olursa olsun kadınlar da en az erkekler kadar aldatıyorlar. Bu aldatmanın sebebi ise sadece ne doğrudan kadınların doyumsuzluğuna bağlanabilir, ne de erkeklerin ilgisizliğine. Tek bir sebeple değil, birçok sebebin bir araya gelmesiyle ilişkilerdeki sadakatsizlik eğilimi artıyor.

Her şeyin ötesinde ilişkilere gereken özeni göstermeye çok dikkat etmek öncelikli olmalı. Evlendikten sonra eşine ‘karımdır, tapulu malımdır’ zihniyetiyle yaklaşan bir erkeğin kredisi kısa sürede tükenecektir. Ev hali düşüncesiyle eve gelir gelmez kıyafetlerini bir kenara fırlatıp atan, kendisine ve temizliğine özen göstermeyen bir erkeğin de eşinin gözünde sevimli bir tarafı olmayacaktır.

Aynı şey diğer eş için de geçerlidir. Bakımsız bir kadın bir erkek için çekilir şey değildir. Mutsuz, yüzü gülmeyen, her konuda konuşan hatta sorun yaratan bir kadınla aynı evde olmak son derece iticidir ve doğal olarak erkek de başka ilişkilere doğru yönelecektir.

Kadınlar hayatlarını geçirmeye karar verdikleri erkekleri her ne kadar basit gerekçeler gösterseler de kolay kolay aldatmazlar. Kadının doğasında ve yetiştiriliş tarzında öncelikle bağlılık hatta bağımlılık vardır. Bu değerlerin artık kırılmış olması ciddi anlamda olumsuz bir yönelişi göstermektedir ve konunun asıl bu tarafı konuşulmalıdır.

Bir kadın eşini üstelik de birçok topluma göre daha ağır olabilecek pek çok tehlikeye karşın aldatma cesaretini gösterebiliyorsa orada başka şeyler aramak lazım. Son olarak kısa bir özet olması açısından toparlamak gerekirse kadın eşini aldatır, çünkü;

- Şiddet görmektedir.

- İlgisizlik, duyarsızlık vardır.

- Aşağılanıyor, ihmal ediliyordur.

- Erkek evine ve çocuklarına yeteri kadar zaman ayırmıyordur.

- Ortak olarak yapılan faaliyetler ya da paylaşılan anlar azalmıştır.

- Eşi tarafından ihanete önce kadın uğramıştır.

- Bir şeylerin bedelini ödetip, intikam almaktadır.

- Cinsel sorunlar ya da uyumsuzluk vardır.

- Eskisi kadar genç olduğunu, hala ilgi görüyor olduğunu ispat etmeye çalışıyordur.

- Erkeğin kaba davranışları vardır.

- Önemli günlerin unutmaktadır.

Bu şekilde daha birçok sebep sayılabilir ancak her şeyden önce bilinmelidir ki kadınlar da erkekler kadar eşlerini aldatabilmekte ve ilginç bir biçimde sadece çok yakın arkadaşlarıyla paylaşmaktadırlar.
Oysa bir erkek eşini aldattığı zaman genellikle bu durumu yakın arkadaşlarıyla paylaşır. Hatta bunu bir performans olarak, bir üstünlük olarak sunar. Kadınların aldatıyor olmalarının kolay kolay anlaşılmamasının sebeplerinden biri de budur. Kadınlar kolaylıkla paylaşmazlar ve dolayısıyla toplumda kadınların daha az aldattıkları düşünülür.

Sonuç olarak sebep ve gerekçelerin ardında yatan her ne olursa olsun, aldatma ve aldatılma varsa bir şeylerin sağlıklı gitmediğini ve evliliğin göründüğü kadar sağlam temellere oturmadığını göstermektedir.

Kadınların aldatıyor olmaları kadar nasıl bu noktalara gelindiği üzerine de düşünmek daha yapıcı bir yol olacaktır. 

[2015-08-17]

İnsanlar Neden Aldatır? Aldatma Nedenleri ve İpuçları

Aldatma günümüz ilişkilerinde en sık karşılaşılan ve ilişkiye en fazla zarar veren durumların başında gelmektedir. Yaygın görüş erkeklerin daha fazla aldattığı yönünde olmakla birlikte aslında kadınlarda erkekler kadar aldatmaktadır.

İnsan psikolojisi hakkında bildiklerimiz hala sınırlı düzeyde olmasına ve insan davranışlarını etkileyen birden fazla neden olmasına rağmen, aldatmayla ilgili olarak yapılan bazı psikolojik açıklamalar bulunmaktadır.

ALDATMANIN EVRİMSEL NEDENİ

Evrimci psikologlara göre; hamilelik süresinin 9 ay olmasından yola çıkarak, bir kadının hayatı boyunca hamile kalıp çocuk sahibi olma şansının en fazla 20 olduğunu düşünüldüğünde ve biyolojik olarak 20 çocuk yapmanın imkansıza yakın bir olasılık olduğu göz önüne alındığında, kadın çocuk yapacağı erkeği seçerken en güçlü, çocuğa ve kadına bakım verebilmeye en uygun erkekler arasından seçmek durumunda kalır. Yani kadının seçici davranma sorumluluğu bulunmaktadır. Hayvanlar dünyasında da durum genelde bu şekilde işler. Dişi hayvan, erkek hayvanlar arasında yapılan dövüşü kazanan erkekle birlikte olur yani en güçlüyü seçer.

Erkeler de ise durum farklıdır. Bir erkek bir gün içerisinde birden fazla kadınla birlikte olabilir ve her ilişkide bir kadını hamile bırakma şansına sahiptir ancak diğer taraftan erkek, dünyaya gelecek olan çocuğun kendinden olduğunu tam olarak bilemez, doğacak olan çocuğun her zaman başka bir erkekten olma olasılığı bulunmaktadır. Erkek kendi sperminden dünyaya gelebilecek çocuk olasılığını arttırmak için spermini mümkün olduğunca çok kadına saçarak kendinden olan çocuk yapma olasılığını arttırır.

Bio-evrimsel bu açıklamanın dışında, aldatmanın nedenine yönelik başka açıklamalarda bulunmaktadır.

1-EŞLER ARASI SORUNLAR

Aldatan kişilerin en sık dile getirdikleri gerekçe yaşadıkları ilişki de ki sorunlardır. İletişim sorunu yaşayan çiftler zamanla kavga etmeye, uzun süreler devam eden küslükler yaşamaya başlamaktadır. Bu süreçte kişiler iş ya da dış dünyaya daha fazla zaman ayırmakta ve gittikçe bir birbirlerinden uzaklaşmaktadırlar. Birlikte olduğu partneriyle kafa karışıklığı yaşayan kişi bazen bilinçli olarak bir başkasına yönelirken, bazen zaten etrafta olan biri ile daha fazla yakınlaşmakta ve bu da aldatmayı beraberinde getirmektedir.

2- SIKILMAK

Çiftler genellikle ilişkinin flört aşamasında çok fazla enerji harcamakta, karşı taraftaki kişiyi elde etmek için yoğun bir çaba göstermektedir. İlişkiye yeni bir heyecan katamayan kişiler başka bir partnere yönelerek yeni kişinin hayatına kattığı yenilik ve farklılıkların tadını çıkarmayı isteyebilir. Ünlü psikoterapist Yalom’un dediği gibi ‘’Her güzel kadının ardında, güzel bir kadınla sevişmekten sıkılmış adam vardır’’ ya da tam tersi

3- EŞİ CEZALANDIRMA İSTEĞİ

İkili ilişkilerde yaşanan sorunlarda bazen taraflardan biri, diğerini canını acıtacak ya da rahatsız edecek bir davranışta bulunabilir. Buna karşılık olarak diğer eş partnerine karşı yoğun bir öfke duymakta ve onu cezalandırmak amacıyla eşini aldatabilmektedir. Her ilişkide kişiyi kızdıran şeyler birbirinden farklıdır. Bir eş yeterince ilgi görmediği için aldatabilirken, bir başkası aldatıldığı zaman intikam almak için eşini aldatabilir.

4-BAZI ÖZEL DÖNEMLER

Yaşamın bazı dönemlerinde aldatma oranları artmaktadır. Örneğin orta yaş bunalımı olarak adlandırdığımız 40-50 yaş döneminde kişiler hayatlarını gözden geçirirler. Kişi hayatta istediklerinin çoğunu yapamadığını görürse, hayatında değişiklikler yapmaya ve bu güne kadar yaşadığından daha farklı bir hayat yaşamaya çalışabilir. Orta yaş bunalımında menapoz ve antropoz sorunları kişinin yaşadığı bunalımın şiddetini arttırabilir ve bu dönemde kişi partnerini aldatabilir.

5-HAMİLELİK DÖNEMİ RİSKLERİ

Başka önemli bir dönemse kadının hamile olduğu ya da bebeğin doğduğu dönemdir. Kadının erkeğin sevişme isteğinin sıklıkla reddetmesi ya da bu dönemde erkeğin eşini cinsel olarak çekici bulmaması veya eşi artık anne olduğu için onu kutsallaştırması durumunda erkek başka bir partnere yönelebilir.

6- BİREYSEL SORUNLAR

Aldatma daima ilişki içindeki sorunlardan kaynaklanmaz. Bazen ilişki mükemmel bir şekilde devam ederken kişi birlikte olduğu kişiyi aldatabilir. Bunun altında genelde kişinin yakın ilişkiler ve bağlanmayla ilgili yaşadığı bilinç dışı korkular ve kaygılar bulunmaktadır. Kişi yaşadığı ilişkiye yeterli düzeyde maddi, duygusal, sosyal yatırım yapmaz ve bu nedenle birlikte olduğu kişiden vazgeçme ve onu kaybetme riskini göze alabilir.

Buna en iyi örnek ‘’Isısız Adam’’ filminde ki başrol oyuncusudur. Bu kişiler yakın duygusal ilişki kuramaz, bu yönde bir girişimle karşılaştıklarında uzaklaşırlar. Çünkü bu kişilerin duygularla yüzleşebilme yetenekleri zayıftır.

7- CİNSELLİKLE İLGİLİ SORUNLAR

Cinsel yaşantıda doyumsuzluk, hem kadını hem de erkeği başka bir partnere yöneltebilir. Cinsel yaşamın sıklığı kadar, yaşanan cinselliğin kalitesi de önemlidir. Herkesin fantezi dünyasında bir cinsel yaşam şekli vardır, eğer kişi partneriyle hayallindeki cinsel yaşama sahip değillerse bunu başka bir partnerde arayabilir.

8- ORTAM, SOSYAL MEDYA, TÜKETİM ÇAĞI

Arkadaşlık siteleri gibi sosyal medya aracılığı ile insanlar evde otururken birçok yeni insanla tanışabilir hale geldi. Bilgisayarda uzun süre vakit geçiren bu kişiler arasında zamanla bir yakınlaşma olabilir ve bu da aldatmayı beraberinde getirebilir.

Eskiden bir toplu iğne bulmak bile çok zor olabiliyorken artık insanlar her şeye çok kolay ulaşabilir ve sahip olabilir hale geldi. İş böyle olunca kolay elde edilen şeylerden kolaylıkla vazgeçilebilir hale gelindi. Eskiden insanlar eğer ilişkim biterse yeni bir ilişki bulmam zor olur diye düşünürlerken, artık birçok kişi yeni insanlarla tanışmanın kolay olduğunu düşünerek daha cesur davranabilir hale geldi. Bu da aldatmayı kolaylaştıran bir faktöre dönüştü.

 

9- ERKEN YAŞTA EVLİLİK ve BİR BAŞKASINA AŞIK OLMAK

Yapılan çalışmalar 22 yaşından önce evlenen kadınların, 24 yaşından önce evlenen erkelerin daha çabuk boşandığını göstermektedir. İnsanlar yaşları büyüdükçe hayata daha farklı bakmaya başlamaktadır. Erken yaşta yapılan evliliklerde kişiler kapıldıkları heyecan duygusuyla evlenmekte ancak yaşları ilerledikçe bir ilişkiden ya da hayattan beklentileri, beğenileri değişmektedir. Sahip oldukları ilişki kişiyi tatmin etmediği için bir başka kişiye aşık olabilirler.

10- ALDATMANIN BAZI İPUÇLARI

Yukarıda tanımlanan özelliklere uyan ya da aşağıda ki bazı durumlara uyan her insan aldatır, ya da bu tanımlara uymayan insan aldatmaz diye kesin bir şey söylemek asla mümkün değildir. Ama aldatma durumlarında sıkça görülen bazı ortak noktalar şöyledir.

Telefonunda sık sık tanımadığınız numaraların olması.

Kredi kartı ekstrelerinde sık sık normalde gitmediği restoran vb hesapları, alış veriş faturaları.

Son zamanlarda giyimine eskisinden fazla dikkat etmesi.

İşle ilgili nedenlerle sık sık geç gelmesi.

Sık sık iş seyahatlerine gitmesi.

Hafta sonu gibi boş zamanlarının büyük çoğunluğunu sizden ayrı arkadaşlarıyla geçirmesi.

Sizinle cinsel paylaşımdan uzak durması, eskisi gibi yakın davranmaması.

E-mail, telefon vb araçları gizli saklı kullanıyor ve siz geldiğinizde hemen kapatması.

Sizin sık sık sorun çıkardığınızı ya da söylendiğinizden yakınması.

Mehmet KILIÇ

Uzman Psikolog

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası