rızkın onda dokuzu ticaret ve cesarettedir / Rızkın onda dokuzu ticarettedir | Yenişehir Wiki | Fandom

Rızkın Onda Dokuzu Ticaret Ve Cesarettedir

rızkın onda dokuzu ticaret ve cesarettedir

MÜSLÜMAN'IN TİCARET PRENSİPLERİ

Hamd ve şükür; bizleri sayısız nimetleri ile bahusus Din-î Mübin İslâm ile nimetlendiren Zat-ı Zülcemal’e, salat ve selam; varlık semasının kandili Efendimiz Muhammed Mustafa’ya, pak ehl-î beytine, sadık ashabına ve izzetli takipçilerinin üzerine olsun.

Ticaret, zenginliğin ve maddi planda refah bir yaşamın temel unsurudur. Tarihi analiz ettiğimizde ticaret ile uğraşan milletlerin nasıl güçlenip geliştiklerini açık bir şekilde görebilmekteyiz. Bu tarihi gerçeği Peygamber Efendimiz (sav) oldukça meşhur olan bir hadis-î şeriflerinde şöyle dile getirmektedir: “Ticaret ile uğraşın ve cesur olun. Zira rızkın onda dokuzu ticaret ve cesarettedir.” (Buhari-Müslim) Bununla beraber Mekke’den Medine’ye hicret eden Müslümanlara, Peygamber Efendimiz (sav), ticaret ile uğraşmalarını emir ve tavsiye etmiş, onlar da bu emir ve tavsiyeye uyarak ticaret ile meşgul olmuş ve kısa bir süre içinde durumlarını düzeltmişlerdir. Hatta Abdurrahman bin Avf ve Osman bin Affan gibi sahabeler kısa bir süre içinde yaptıkları ticaret sayesinde büyük bir zenginliğe ulaşmışlardır. Peygamber Efendimiz (sav), istikrarlı bir ekonomik düzen için ticaret ve iş hayatına oldukça büyük bir önem vermiş ve Müslümanları bu yöne kanalize etmiştir. Ancak, İslam Rehberi tarafından yapılan bu kanalize olayı kural ve kaideleri ile birlikte olmuştur. İslam dininin kendi muarızlarından en büyük farkının, oluşturmaya çalıştığı insan modeli olduğunu daha önceki sayılarımızda ifade etmiştik. İlerleyen satırlarımızda ise bu insan modelinin oluşması için Hz. Peygamber (sav), tarafından konulan prensipleri görmeye çalışacağız.

a-)Dürüst Olmak Ve Güzel Muamelede Bulunmak: Bu kural ticari hayattaki başarının anahtarı ve temel bir prensibidir. Hile ve hurda yollarına başvuran ticaret erbablarının her ne kadar kısa bir süre içinde kazançlı çıktıkları görülse dahi, uzun vadede doğruların hep kazandığı aleni olan bir vak’adır. Bu, değişmez ilahi bir kuraldır. Bundan dolayı bir Müslüman; ticaret yaşamında kesinlikle dürüst olmalı ve muamelelerinde hilm sahibi olmalıdır. Bir hadislerinde iki cihan serveri şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın rahmeti; satarken, alırken ve iddia ederken yumuşak davrananın (hilm sahibinin) üzerinedir.” (Buhari) Sadece bu prensibe (dürüst ve hilm sahibi olmak) riayet etmediğinden dolayı nice ferdi veya çok ortaklı işletmelerin battığı toplumsal gerçeklerimiz içinde yerini almaktadır. Ticaret ile uğraşan bir Müslüman için en önemli unsurlardan biri de hüsn-ü niyettir. Hüsn-ü niyete vasıl olmanın yolu dürüst olmak ve güzel muamele etmekten geçer. Bu hakikat dünyadaki huzur ve refahın yanında ebedi ahiret saadetini de içinde barındırmaktadır. Hadis-i şeriflerde dürüst bir tüccarın kıyamet gününde salihlerle beraber haşrolunacağı hakikatı da hepimizce bilinmektedir.

b-)Alış-veriş Esnasında Gereksiz Yeminden Şiddetle Kaçınılmalıdır: Resulullah Efendimiz (sav), bir Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurmaktadır; “Gereksiz yere yemin, sürümü artırır, fakat bereketi yok eder.” (Buhari) Başka bir hadislerinde; “Yüce Allah, kıyamet gününde çok yemin eden satıcının yüzüne bakmaz.” (Müslim) Günümüzün alış-verişlerine baktığımızda bu tabloyu ne kadar canlı olarak görmekteyiz. Gereksiz yere yapılan yemin ticaret hayatımızda bir veba salgını gibi yayılmakta ve bunun korkunç neticesini toplum olarak hepimiz ödemekteyiz. İslami yaşamı kendine düstur edinen her Müslümanın özellikle ticaret ile uğraşan Müslümanın, şiddetle gereksiz yere yemin etmekten kaçınması gerekmektedir. İnşa edilmesi arzulanan İslami bir toplumun birer tuğlası konumunda olan tacir ve iş sahibi Müslümanların bu hususta herkesten daha çok titiz ve hassas olmaları gerekmektedir. Lüzumsuz yere yapılan yeminler, yemini işlevsiz bir hale sokup inandırıcılık vasfını kaybettirmektedir. Ayrıca çok edilen yemin müşteriyi tesiri altında bırakmakta, doğrular ışığında kendi iradesiyle hareket etmesine ipotek koymaktadır. Bu durum ne yazık ki, hastalıklı bir cemiyetin oluşmasına sebep olmaktadır.

c-)Satıcı Alacaklarının Tahsili Noktasında Müsamahalı Olmalıdır: Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Eğer (borçlu) darlık içinde ise, eli genişleninceye kadar ona mühlet vermek (gerekir.) Eğer (gerçekleri) anlarsanız bunu sadakaya (veya zekata) saymak sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara) Ayet-i kerimeye baktığımızda ödeme güçleri olmayan Müslümanlara mühlet verilmesi gerektiğini, hatta ödeme gücü olmayan Müslümanlara, borcun sadaka niyetiyle bağışlanmasının Yüce Allah tarafından rıza ile karşılandığını ve Müslüman için daha hayırlı olduğunu müşahade edebilmekteyiz. Tabi burada şu hususun kesinlikle gözardı edilmemesi gerekmektedir. O husus da; gerçekten bütün içtenliği ve gayretiyle borcunu ödemek isteyip de, ödeyemeyen kişinin durumudur. Yoksa ahlaki erdemliğini yitirmiş, kul hakkının hesabını yapmayan, borcun üzerine yatmayı bir hüner sayan kişilerle Allah’ın hesabı çetin olacaktır.

d-)Satıcı Ölçü Ve Tartıda Son Derece Titiz Olmalıdır: Hayat kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Mevla (c.c.) şöyle ferman etmektedir: “Ölçü ve tartıda hile yapanların vay haline! Onlar, insanlardan bir şey ölçüp aldıkları zaman ölçüyü tam yaparlar. Kendileri onlara bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman (ölçü ve tartıyı) eksik yaparlar. Onlar tekrar diriltileceklerini sanmıyorlar mı?” (Mutaffifin ) Allah Resulu (sav), ölçü ve tartı işinin içinde olduğu ticaret ile uğraşan Müslümanlara şöyle hitap etmektedir: “Hiç kuşkusuz ki, sizlere, önceki milletlerin onlarla (ölçü ve tartıyla) cezalandırıldıkları işler emanet edilmiştir.” (Buhari) Söz konusu ayet-i kerime ve hadis-i şerif bu konudaki meramımızı çok net bir şekilde izah etmektedir. Ölçü ve tartıda kesinlikle zerre kadar bir sapmanın meyli içinde dahi olmamak gerekir. Alırken de satarken de ölçü ve tartıya kemal derecede bir riayetlik söz konusu olmalıdır tacir Müslüman için.

e-)Borçlu, Ödemelerinde Samimi Ve Azimkâr Olmalıdır: Borcun zamanında ödenmesi ticari hayatın önemli unsurlarındandır. Zamanında ödenmeyen borçlar sadece alacaklıyı etkilemekle kalmayıp, etki alanını menfi olarak toplumun geniş bir kesimine yaymaktadır. Zamanında ödenmeyen borçlar (çek senet vs.) hizmet sektöründe büyük bir çıkmaza yol açmakta ve ticari müesseselerde büyük tahribatlara yol açmaktadır. Zamanında ödenmeyen veya ödenmede gevşeklik gösterilen borçlar ticari hayatımızda onarılması zor gedikler açtığı gibi, ahiretimiz içinde çok tehlikeli sonuçlar doğurmaktadır. Bu durum kul hakkı kapsamına girdiğinden dolayı ebedi bir hayatımıza kastedebilmektedir. Bundan dolayı zamanında borcun ödenmesine gidilmeli ve bu konuda varsa gevşeklik giderilmeli, borçlu bütün aktivitesini kullanmalıdır. Efendimiz, borcunu samimi bir şekilde ödemek isteyen bir Müslüman’ın yardımcısının Yüce Allah olduğu müjdesini bizlere vermektedir. O halde toplumsal bir hastalık olan bu konunun üzerine ciddi bir şekilde gitmemiz ve samimiyetimizi göstermemiz gerekmektedir.

Gelecek sayımızda buluşmak dileğiyle Allah’a emanet olunuz.  

(Ahmet Dağılma)

Çeşitli Kazanç Yollarının Üstünlük Dereceleri

Çeşitli kazanç yolları vardır. Bunlardan en faziletlisi, cihad yoludur. Sonra sırası ile ticaret, ziraat ve san'attır. Bazılarına göre, ziraat ticaretten daha faziletlidir. Şöyle ki:

Müslümanlar için gerektiğinde cihada koşmak, İslamiyeti yüceltmek, İslam yurdunu ve varlığını korumaya çalışmak farzdır. Bu farz duruma göre genişler. Eli silah tutan müslümanların bir kısmına ve yetişmezse hepsine yönelen bir farz olur. Bu uğurda düşman ile çarpışan ve düşmanı sindiren İslam mücahidleri gazi ve ölenler de şehidlik rütbesini kazanırlar.

Şehidlere ölü denilmesi doğru değildir. Onlar ebedî bir hayata sahibdirler. Onlar Yüce Allah'ın manevî huzurunda rızıklanır dururlar. Onun için şehidlik büyük bir rütbedir.

İşte bu cihad sonunda müslümanların galip gelerek mal elde etmeleri, en faziletli bir kazançtır. Çünkü bu sayede İslam üstün kılınmış olarak maddeye de sahib olunur. Bu mallar İslam devlet başkanı tarafından bir ölçü içerisinde mücahidlere bölünür. Bu malları mücahidlerin kendilerinin almaları, karışıklığa sebeb olacağı, diğer mücahidlerle hazinenin haklarına aykırı düşeceği için helal değildir.

İslamda ticaret de pek önemli bir kazanç yoludur. Çünkü ticaret cemiyetlerin yükselmesine ve mutluluğuna sebebdir. Bir hadis-i şerifde:

"Rızkın onda dokuzu ticarettedir." buyurulmuştur.

Diğer bir hadis-i şerifde şöyle buyurulmuştur.

"Muamelesi doğru müslüman bir tacir, peygamberlerle, sıddıklarla, şehidlerle bir arada bulunur."

İslamda ziraat da pek önemli bir kazanç yoludur. Bunun yararı çok geniştir. Ekincilik insanlarla beraber doğmuştur. Bununla ilk uğraşan zat, Hazret-i Adem aleyhisselam'dır. Bir hadis-i şerifde buyurulmuştur:

"Rızkı yerin altında bulunan şeylerde arayınız."

Bu yüksek emir, hem ziraat, hem de madencilik için geçerlidir.

İslam'da san'at da, pek geçerli bir kazanç yoludur. Birçok san'atlar vardır. Bunların bir kısmı cemiyet hayatı için gereklidir. İnsan kendine, en yararlı ve seçkin san'atlardan birini seçmelidir. Bir hadis-i şerifin anlamı şöyledir:

"San'at, fakirlikten koruyan bir güvencedir."

İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya ve Japonya 2 kaybeden ülke olarak bugün geldikleri noktaya girişimci ekosistemi sayesinde ulaşmış.

Türkiye, dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girecekse bu genç nüfustan yeterli girişimci çıkarması gerekiyor.

Türkiye’nin yerüstü zenginliği yer altı zenginliğinden çok fazla.

Dün açıklanan nüfus ve sağlık araştırmasına göre nüfusun yarısı 30 yaşın altında. Bu bir ülke için müthiş bir potansiyel.

Hele de Rusya, Avrupa ve ABD’de genç nüfusun hızla gerilediği bir zaman diliminde büyük bir imkan.

***

Kayseri’de yazın çalışmak için çocuklar ustaların yanına veriliyormuş. Usta ‘Bu çocuk başarılı’ derse çalışmaya devam ediyor, “Bu iş beceremez” derse okula veriyorlarmış.

“Yani bizde işe yaramayanı okutuyorlar, işe yarayanı da iş adamı yapıyorlar” diyor TOBB Başkanı.

Girişimciliğin olmazsa olmazı cesaret

Onunda ayakları bilgi ve imkan ortamı

Bizde biliyoruz ki rızkın onda dokuzu ticarette, ticaretin onda dokuzu da cesarettedir.

***

İnovasyon demek girişimcilik demek.

Dünyada zenginleşmenin yolu girişimcilikten geçiyor.

Ne kadar çok girişimcin varsa o kadar zenginsin.

Eğer ülke olarak zenginleşmek istiyorsan girişimci sayını artıracaksın.

Bu yılın 9 ayı itibarıyla yeni kurulan 60 bin şirketin 20 bin tanesi kadın girişimciler tarafından kurulmuş. Yani yüzde 33’ü.

***

İşsizliğin çözümü de yine girişimcilikten geçiyor.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu her konuşmasında şu rakamları veriyor; Türkiye’de 1,5 milyon işletme var, bizim yanımızdaki çalışan sayısı 15 milyon. Yani her bir işletme demek, 10 kişiye istihdam demek.

Her yıl istihdam nüfusuna bin kişi katılıyor.

Bu bin kişiye iş bulabilmek için her yıl en az 70 bin girişimci çıkartmamız lazım.

Resmi rakamlara göre iş aramayanları çıkartıp sadece ‘işsizim’ diyenler 3 milyon kişi.

Her yıl bin istihdam katılıyor, bunları nasıl eriteceğiz?

Tek çözüm girişimci sayısını artırmak.

***

Dünyada zenginliğin yolu girişimcilikten geçiyor.

Google, Microsoft ve Apple gibi şirketler garajda kuruldu.

Bu şirketlerin bugünkü piyasa değeri sırasıyla milyar, milyar ve milyar dolar.

Neredeyse Türk ekonomisinin toplamı kadar

Türkiye’de her bir girişimci 10 istihdama eşdeğer.

Türk özel sektöründe 1,5 milyon girişimci var.

Çalışan kişi sayısı da 15 milyon.

Çalış-a-mayan kişi sayısı ortalama 3 milyon.

Google, Microsoft ve Apple gibi şirketleri kuracak potansiyel belki de bu 3 milyonun içindedir.

Gençlik elden gitmeden kısır tartışmaları bırakıp somut birşeyler yapsak iyi olacak.

Yoksa ömrümüz laklakla geçecek.

İlkokulda yazları bir eczanede çalıştığını, üniversitede harçlık için çorap sattığını söyleyen Rifat Başkan, girişimcilere şu önerilerde bulunuyor:

“İş hayatında 5 tane prensip edindim.

Çalışma prensibini elde etmek önemli.

Başarılı olmak istiyorsanız işin hilesi dürüstlüktür, kazanmak istiyorsanız dürüst olacaksınız.

Giderleriniz her zaman gelirlerinizden az olacak, önce kontrol edeceksiniz sonra itimat edeceksiniz.

Hafızanıza güvenerek iş yapmayacaksınız, yazılı olması önemli.

Bir de arkadaşlıkta ‘idare’ olur, işte ‘idare’ olmaz.”

Girişimci-sanayici buluşması

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından; Ekonomi Bakanlığı desteğinde, Arçelik A.Ş, Sabancı Holding, Türk Ekonomi Bankası (TEB) ve Türk Hava Yolları (THY) stratejik ortaklığında Türkiye İnovasyon haftasının 3’üncüsü yarın başlıyor.

35 Ar-Ge merkezi, 21 teknopark, 39 üniversite, üniversite, 9 bilim ve teknoloji merkezi İstanbul’da 3 gün boyunca sürecek olan etkinliklere katılacak.

7 Ar-Ge proje pazarı, 21 tasarım yarışmasında toplam proje sergilenecek.

Öğrenciler bölgenin önde gelen iş adamları ile birebir görüşmeler yapma fırsatı bulacaklar.

Günün sözü: İnsana yapılacak en büyük kötülük, onu bir umudun içine hapsetmektir. Jean François Lyotard

Rızkın onda dokuzu ticarettedir

Rivayete göre Hz. Muhammed, kendisine “Geçimimizi helal yoldan temin için ne gibi işler yapalım?” diye soranlara “Ticaret yapın çünkü rızkın onda dokuzu ticarettedir” diye yol göstermiştir. Hz. Muhammed'in böyle bir şey söyleyip söylemediği tartışmalıdır. Yani hadis, sahih değildir. Ama eskiden (belki de hâlâ) tüccar taifesi, bu sözü yazıhanenin duvarına çerçeveletip asardı. Herhalde tacirler, elde ettikleri kazancın helal olduğunu karşı tarafa kabul ettirmek için bu yola başvurmuştur. Bu sözü genç bir iktisat öğrencisi olarak ilk duyduğumda şiddetle itiraz etmiştim. “Rızkın onda dokuzu ticarette olamaz” demiştim. Bizim nesil ( arasının iktisat öğrencileri) az veya çok ama mutlaka sosyalist olurdu. Sosyalizm ise “Rızkın onda onu üretici emekçinin olmalı” derdi. Ticaret, asalak bir uğraş kabul edilirdi. Tabii bu daha da yanlıştı. Zaten bugün koyu sosyalistler bile böyle düşünmüyor.

HER TAŞ YERİNDE AĞIRDIR

İktisatta “Her taş yerinde ağırdır” kadar derin anlamlı başka bir özlü söz bulunamaz. Burada geçen “taş” sözcüğü, bir üretim faktörünü, mesela emeği veya bir ürünü temsil eder. Ağır sözcüğü ise “değerli” veya “fiyatı yüksek” anlamındadır. Yani bu söz bize, “Ürünler veya üretim faktörleri ‘çıktığı yerde' değil, ‘en faydalı olduğu yerde' daha değerlidir” demektedir. Çölde kumun, gölde suyun değeri yoktur. Ama çölde suyun, gölde kumun değeri çok yüksek olabilir. Bol olduğu için fiyatı düşük bir malı, bir yerden bir yere götürerek onu kat be kat daha değerli hale getiren ise ticarettir. Ticaretin esas işlevi bu buluşturmadır.  Bundan yıl önce Asya'dan Avrupa'ya uzanan “ipek” veya “baharat” yolları bu sebeple oluşabilmiştir. Malın fiyatı misliyle arttığı için “tüccar denizci” İngiliz milleti zengin olmuştur. Bunun için Hint Okyanusu'nda düzenli esen havaya “ticaret rüzgârı” (trade winds)  denir. Bunun için “Yemen-Mekke-Medine-Şam” hattında kervancılık gelişmiştir. Zaten Hz. Muhammed de, peygamber olmadan önce kervancı idi. Kimse, ticaretin ne kadar çok rızık yarattığını ondan iyi bilemezdi.

VİRÜS VE FAİZ

Bundan birkaç ay evvel Çin'de “korona” lakaplı bir virüs ortaya çıktı. Ölümle de sonuçlanan ağır bir gribe sebep olan ve ilacı bulunmayan bu mikrobun yayılmasını engellemek için, hastalığın görüldüğü kentler karantinaya alındı. Ama bu “alçak, ahlaksız, cahil, şerefsiz ve hain” virüs yine de yayıldı. Bu yayılmayı durdurmak için, ulaşım ve özellikle dış seyahat kısıtlamalarına başvuruldu. Ulaşım sekteye uğrayınca, “taşların ağır çektikleri yere gitmesi” denen ticari süreç yavaşladı; hacmi küçüldü. “Milletlerin rızkı” yani “milli gelirler” azalma eğilimine girdi. ABD Başkanı Trump'ın, “İndir faizi, çıksın ekonomi” ricasını kabul etmeyen inatçı FED, bir mikroptan korkup pat diye faizi indirdi. Bak şu feleğin işine.

Son söz: Virüs ölür, ekonomi canlanır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası