ingilizce temel bağlaçlar / İNGİLİZCE BAĞLAÇLAR KONU ANLATIMI - YDS CONJUNCTIONS

Ingilizce Temel Bağlaçlar

ingilizce temel bağlaçlar

Bağlaçlar iki cümleciği birbirine bağlarlar. Dikkat edilmesi gereken nokta, bağlaçların iki kelimeyi veya bir kelimeyle bir cümleyi değil, iki cümleciği bağladığıdır. Konuşma ve yazı dilinde anlamlı ve akıcı cümlelerin kurulabilmesi için bağlaçların kullanılması çok önemlidir.

Bu derste bağlaçlar anlamları bakımından çeşitli kategorilerde anlatılmıştır.
 

1- COORDINATING CONJUNCTIONS 

 

a) Iki cümlecik arasındaki bağlantıyı sağlar.


And (ve): paralellik arzeder. .

But (ama, ancak, fakat): zıtlık ifade eder.

Or (veya, yahut, ya da): alternatifteri gösterir.

Nor (ne de): or'un olumsuzu olup iki alternatiften hiç biri anlamındadır.

So (bundan dolayı, böylece): sonuca götüren bağlaçtır.

For (edat olarak,“için”): bağlaç olarak iki cümlecik arasında “zira” anlamındadır.

Yet (halbuki)


b) Bu bağlaçların uygulanmasında önemli iki temel özellik vardır. 

Coordinating Conjunction bağlaçları mutlaka iki cümlecik arasında bulunurlar.

Coordinating Conjunction bağlaçlarından önce mutlaka bir virgül (,) vardır


c) And, So, But 

- So bağlacı, bundan dolayı, bu nedenle, böylece gibi anlamlarıyla sonuç bildirir. But ise fakat, ama,ancak demektir ve zıtlık bildirir.

- It was snowing heavily so we cancelled the match. (Çok kar yağıyordu, bu nedenle (bundan dolayı) maçı iptal ettik.)

- He ran as fast as he could but he couldn't win the race. (Olabildiğince hızlı koştu ama yarışı kazanamadı)

 

- And ve, dahi anlamındadır. İngilizce'de bu bağlaç, Türkçe'de olduğundan daha sık kullanılır. 

- The trade union asked for a twenty percent increase in wages and salaries and the company management accepted it. (Sendika, ücret ve maaşlarda yüzde yirmilik bir zam istedi ve şirket yönetimi bunu kabul etti.)


- “And” “but" ve “so” bağlaçlarında genellikle özne ortak olduğu için genelşlikle özne tekrar yazılmaz. İlaveten, bu kısaltmalarda virgul kullanılmaz.

- The commander was tired but confident. (Komutan yorgun ama kendinden emindi.)


d) Yet, Or, Nor

Yet bağlacı halbuki, oysa demektir ve but gibi zıtlık bildirir. Bu arada not edelim ki günlük konuşmalarda daha pratik olduğundan “but” tercih edilir. “Yet” bağlacı daha ziyade yazılı İngilizce'ye aittir ve daha ileri bir İngilizce düzeyine işaret eder.

- I was expecting him to be a great man, yet he amounted to nothing. (Onun büyük bir adam olmasını bekliyordum halbuki o hiçbirşey olmadı.)

 

Or bağlacı ya da, veyahut , yahut, veya anlamları taşımaktadır. Alternatif bildirir.

- You must love family life or never get married. (Aile hayatını sevmek zorundasın ya da hiç evlenmemelisin.)

- I can go to a movie or stay at home. (Sinemaya gidebilir veya evde kalabilirim.)

 

Nor bağlacı ne de anlamı taşımaktadır. Cümleye veya cümleciğe negatif bir anlam verir. “Nor” bağlacının İngilizce'de istisnai sayılacak bir özelliği onu izleyen cümlenin devrik bir yapıda olmasıdır.

- He didn't contact his doctor nor did he call his family. (Doktoruyla temasa geçmedi. Ne de ailesini aradı.)

- I don't want to visit anybody nor do I want anybody to come to me. (Kimseyi ziyaret etmek istemiyorum ne de kimsenin beni ziyaret etmesini isterim.)


e) Independent Clauses (Bağımsız Cümlecikler)

Cordinating Conjunctions ile bağlanan cümleciklere İngilizce'de “independent clause” yani bağımsız cümlecik denir. Çok dikkat edilmesi gereken ve aslında şaşırtıcı bir yönleri vardır. O da, İngilizce'de çok önemli olan tense ve zaman kipi uyumu bu cümleciklerde aranmaz. Her cümleciğin zaman kipi bir bağlaçla bağlandığı diğer cümleciğin kipinden farklı olabilir.

- I have seen her several times, but I can't recognize him now. (Onu bir kaç kez gördüm ama şimdi kendisini tanıyamam.)

- I did my best and I am tired. (Elimden geleni yaptım ve yorgunum.)


f) Sentence Connector (Cümle Birleştiricileri)

Bu gruptakler cümlecik değil de cümleler arasında bağlantı kurarlar. Bu özelliklerinden dolayı bağlaç tanımına uymazlar. Bu yüzden bunlara bağlaç değil de “cümle birleştiricileri” denir.

Bu yapılarda iki cümle vardır. Birinci cümle bitmiş, noktalanmıştır. Ama ikinci cümle birinci cümleyle ilişkilidir. İşte bu cümle bağlayıcıları ikinci cümlenin başında, ortasında veya sonunda olabilirler.

Çeşitli türleri vardır:

- Iki cümle arasında paralellik sağlayanlar

Furthermore, Moreover, What's More, In addition, Also (Bununla beraber, ilaveten, ek olarak, ayrıca, bir de, bununla birlikte, üstelik)

- We have welcomed our guests. Furthermore, we sent them back their home at our expenses. (Misafirlerimizi ağırladık. Ayrıca, masrafı üstlenerek onları evlerine geri gönderdik.)

- He is praised by his friends for the good results he got from the finals. Also, he is expecting to be rewarded by the school administration. (Finallerdeki iyi sonuçlar nedeniyle arkadaşlarından övgü aldı. Ayrıca, okul yönetiminden ödül bekliyor.)

 

- Iki müstakil cümle arasında bir zıtlık ilişkisi kuranlar

However, Nevertheless, Nonetheless, On the contrary, Still (Buna karşılık, mamafih, tersine, aksine, ancak)

- Last Sunday, we were ready to receive company. However, noone showed up. (Geçen Pazar misafir ağırlamaya hazırdık (istekliydik). Ancak, kimse gözükmedi.)

 

- Sonuç bildiren birleştiriciler

Therefore, Thus, Hence, As a result, Consequently (Bu nedenle, bu yüzden, bundan dolayı, sonuç olarak, neticede)

- There is a hospital in our neighbourhood. Therefore, we refrain from making noise. (Semtimizde bir hastane var. Bu nedenle, gürültü yapmaktan kaçınıyoruz.)

 

“Therefore”, ikinci cümlede çeşitli yerlerde bulunabilir. Her üçünde de anlam aynıdır.

Cümle başında

- The players were very tired after the match. Therefore, they needed some rest. (Oyuncular maçtan sonar çok yorgunlardı. Bu nedenle, dinlenmeye ihtiyaçları vardı.)

Cümle ortasında (Daha iyi bir İngilizce'yi ifade eder)

- The professor tried to be fair to his students. He, therefore, made an oral exam in addition to the three written exams. 
  (Profesör, öğrencilerine adil davranmak istiyordu. Bu nedenle, üç yazılı sınava ek olarak sözlü bir sınav da yaptı.)

Cümle sonunda (seyrek olarak kullanılır)

- He was mistreated by his manager. He submitted his resignation, therefore. (Müdüründen kötü muamele gördü. Bu yüzden, istifa etti.)

 

- Alternatif belirten birleştiriciler

Or else, Otherwise (Aksi takdirde, yoksa, olmazsa)

- You have to attend the class. Or else, you will fail in the exam. (Derslere katılmak zorundasın. Yoksa, sınavlardan kalacaksın.)

- Watch your mouth. Otherwise, you will suffer. (Konuşmana dikkat et. Yoksa, zarar göreceksin.)


2) CORRELATIVE CONJUNCTIONS  

 

Korelatif bağlaçlar, ikili sözcüklerden oluşurlar ve her iki cümlecikte de bulunurlar.

 

► Not only but also, sadece değil aynı zamanda

- He is not only a successful manager but also a good father. (O sadece başarılı bir yönetici değil, aynı zamanda iyi bir babadır.)


► Both and = hemhem de

- She has both the courage and the will to get rid of difficulties she encounters. (O, karşılaştığı zorlukla baş etmek için hem cesarete hem de iradeye sahiptir.)


► Either or = ya ya da (alternatif,tercih bildirir)

- While shopping, you either need cash or a credit card. (Alışveriş yaparken ya nakit ya da kredi kartına ihtiyacınız olur.)


► Neither nor = ne ne de..

- I love neither flowers nor trees. (Ne çiçekleri ne de ağaçları severim.)


► Whether or = gerek gerekse (olsun olsun)

- I love my family whether they love me or not. (Ailemi, onlar beni sevse de sevmese de severim.)

- I don't care whether you go or stay. (Gitsen de kalsan da aldırmam.)

 

► “also” de, da, ayrıca anlamına gelir. “as well” sözcüğü de aynı anlamdadır fakat daima cümle sonuna konulur.

A: I will visit Paris next year. (Önümüzdeki sene Paris'i ziyaret edeceğim.)
B: I am planning to visit that great city, as well. (Ben de o harika şehri ziyaret edeceğim.)

 

► Not only but also bağlacının kullanımında “not only” kısmı cümlenin başına alınarak da yazılabilir. Bunun nedeni, cümleciğe vurgu yapılmak istenmesidir.

- I not only want to make money (=not only do I want to make money), but also earn respect. (Ben sadece para kazanmak değil, aynı zamanda saygınlık kazanmak istiyorum.)


3) ADVERBIAL (SUBORDINATING) CONJUNCTIONS

 

Bir zarf sözcüğünün yaptığı işi bir cümlecik de yapabilir. Bu durumda iki cümlecik olur ve birbirine bağlamak için de bir bağlaca ihtiyacımız vardır. Bu bağlaç “adverbial conjunction” olur.

- I saw him last year. (Onu geçen sene gördüm.)

Burada “last year” zarfının yaptığı işi bir cümlecik de yapabilir.

- I saw him when I was at university. (Üniversitedeyken, onu gördüm.)


a) Time Conjunction = Zaman bağlaçları.

Eylemin ne zaman yapıldığını belirlerler.

As soon as: ( ir, imez)

As long as: (dığı sürece)

Hardly / Scarcely (when: tam mıştı ki oldu)

When: (dığı zaman)

After: (den sonra)

Before: (den önce)

As: (iken)

While: (iken)

Just as: (tam iken)

Until / Till: (ceye kadar)

By the time: (ceye kadar)

Once: (ce / ca)

No sooner than: (mesi ile mesi bir oldu)

Since: (dığından beri)

 

b) As ve While

Her iki bağlaç da “iken” anlamındadır.


- As I was walking alone in the street, the policeman stopped me. (Caddede yalnız başına yürürken, polis beni durdurdu.)

- I witnessed a traffic accident while I was looking out of the window. (Camdan bakarken, bir trtafik kazasına şahit oldum.)

 

c) Just as (Tam …… iken)

Genellikle past continuous zaman kipinde kullanılır. Bir hareketin olmak üzere bulunduğunu gösterir.

- Just as I was entering the house, the baby started to cry. (Tam ben eve girerken, bebek ağlamaya başladı.)

 

d) By the time = until = till = …..'e kadar

“By the time” past tense ve future perfect tense ile kullanılır. “till”, “Until” bağlacının kısaltılmış halidir yani ikisi aynı anlama gelir.

- By the time I got home, the visitors had left. (Ben eve gelene kadar misafirler gitmişti.)

- By the time you learn how to behave, I will have left the country. (Sen terbiyeli olmayı öğrenene kadar ben ülkeyi terketmiş olacağım.)

 

e) no sooner …… then

- No sooner had I started to swim then it began to rain. (Tam yüzmeye başlamıştım ki yağmur yağmaya başladı.)

Bu bağlaçla kurulan cümleler “hardly…funduszeue.info” ile de aynı anlama gelecek şekilde kurulabilir.

- We had hardly seen each other when we separated. (Tam birbirimizi görmüştük ki ayrıldık.)

Not: “no soonerthan” ve “hardlywhen” bağlaçları vurgu için cümle başına alınabilir. Bu durumda, cümle devrik yapıda olur.


4) CAUSE CONJUNCTIONS 

a) Because, As, Since, Seeing that, Now that, Given that (çünkü,…den dolayı, … olduğu için)

- I have failed the exam because I didn't study enough. (Sınavdan kaldım çünkü yeterince çalışmadım.)

- As it was a fine day, everybody went out. (Güzel bir gün olduğu için, herkes dışarı çıktı.)

- Since you are a rich man, you can spend much money. (Zengin bir insan olduğun için çok para harcayabilirsin.)

- Given that the circumstances are convenient, we have to start implementing the project. (Koşullar uygun olduğundan dolayı, projeyi uygulamaya başlayabiliriz.)

 

b) Due to the fact that, Owing to the fact that, Because of the fact that, On account of the fact that,  In view of the fact that ( den dolayı)

- Due to the fact that the economy was in recession, the company cut down its production. (Ekonominin durgun olması gerçeği karşısında, şirket üretimini azalttı.)

Bu cümlede “due to the fact that” ile aynı anlama gelmek üzere “owing to the fact that” kullanılabilir.


5) CONSESSION CONJUNCTIONS

 

a) Though, Even though, Although, Despite the fact that, In spite of the fact that ( ……'e rağmen)

- Despite the fact that (=In spite of the fact that) his company was going bankrupt, he continued his extravagant life.
  (Şirketinin iflasa gidiyor olmasına rağmen, pahalı yaşamına devam etti.)

 

b) Whereas, While  (Halbuki , Oysa)

- Nobody gave him a hand when he was in difficulty, whereas (=while) he had been helpful to everybody in past.
  (Zor zamanında ona kimse yardımcı olmadı, halbuki o geçmişte herkese yardımcı olmuştu.)

 

c) However, Ne kadar (…funduszeue.info da …)

- However hard he tries, he can't get anything from his work. (Ne kadar gayret ederse etsin, çalışmalarından bir sonuç alamıyor.)

 

d) Whatever

- Whatever he does, he can't please his wife. (Ne yaparsa yapsın karısını memnun edemiyor.)

- Whatever your ideas are, you have to explain them. (Fikirlerin her neyse, onları açıklaman gerekir.)

- Whatever your problem is, you have to tackle it. (Problemin ne olursa olsun, onunla halletmelisin.)

 

e) No Matter

- No matter what happens, I will stand by you. (Ne olursa olsun seni destekleyeceğim.)


6) RESULT CONJUNCTIONS

 

a) So that

- I was so embarrassed that I wanted to die. (O kadar utandım ki ölmek istedim.)

- She is so beautiful that everyman in the town fell in love with her. (O kadar güzel ki, şehirdeki her erkek ona aşık oldu.)


b) Such that

- He is such an idiot that he may make every foolishness. (O öyle bir salak ki, her türlü aptallığı yapabilir.) 


7) PURPOSE CONJUNCTIONS

 

a) In order to ( …-mek,-mak için)

- I have spared much money in order to afford a car. (Araba alacak mali güce ulaşmak için para biriktirdim.)

- In order to avoid problems, we have taken strict measures. (Sorunları önlemek için sert önlemler aldık.)

Not: “in order to” yerine sadece “to” da kullanılabilir.

- We all went out for a picnic to get some fresh air. (Temiz hava almak için hepimiz pikniğe gittik.)

 

b) In order that

- In order that I could watch the football match on TV, I kicked everybody out of the room. (Futbol maçını seyredebileyim diye herkesi odadan kovdum.)

 

c) So as to

- We have arranged everything for the party so as to please all the guests. (Partide tüm konukları memnun edecek şekilde herşeyi düzenledik.)

- I am leaving the house immediately so as not to miss the airplane. (Evden uçağı kaçırmamak için (uçağı kaçırmamak üzere) hemen çıkıyorum.)

- They made the meeting at a quiet place so as not to hear the noise of the traffic. (Toplantıyı trafiğin gürültüsünü duymayacak şekilde sakin bir yerde yaptılar.)


d) So that

- Please stand up so that I can see how tall you are. (Lütfen ayağa kalk da ne kadar uzun olduğunu görebileyim.)

 

e) So

- It is rush hour so be careful when you are driving. (Bu saat iş saati bu nedenle saraba sürerken dikkatli ol.)


8) EXPECTATION CONJUNCTIONS  


a) In case, Just in case

- You have to take an umbrella with you in case it rains. (Yağmur ihtimaline karşı yanına şemsiye almalısın.)

- I will punish you in case you disobey the rules. (Kurallara itaat etmemen halinde seni cezalandıracağım.)

- Just in case a fire breaks out, we should have several fire distinguishers. (Yangın çıkması halinde birkaç yangın söndürücümüz olmalı.)

 

b) Lest

Az kullanılan bir bağlaçtır. Üst düzey İngilizcedir.

- The children obey their parents lest they cut down their pocket money. (Çocuklar, cep harçlıklarını azaltmasınlar diye ebeveynlerine itaat ediyorlar.)

- The technician control everything carefully lest no problem arises during the operation. (Teknisyen, operasyon sırasında hiç sorun çıkmasın diye herşeyi dikatlice kontrol etti.)

 

c) For fear that  (funduszeue.infouyla)

- She left her husband for fear that he should give her a beating. (Onu döver korkusuyla kocasını terketti.)

- The colonel forbid the soldiers to light fires for fear that the enemy might locate them. (Albay düşman yerlerini tespit eder korkusuyla askerlerin ateş yakmasını yasakladı.)

Conjunctions yani Türkçe anlamıyla bağlaçlar, her dilde bulunan ve sözcükler, cümleler ve kalıplar arasında bağlantı kurarken kullanılan yapılardır. Türkçe’de kullanılırken geniş bir literatür sunan bağlaçlar, İngilizce kullanımında da size büyük bir çeşitlilik sunarken aynı zamanda İngilizce sınavlarında da oldukça etkili bir şekilde yardımcı olmakta ve alınacak puanı arttırabilmektedir.

Zira bağlaç kullanımı, akademik dil öğrenimi ve gelişimi açısından oldukça elzemdir.

Önemli İngilizce yeterlilik sınavları olan IELTS ve TOEFL gibi sınavlarda da gereken yerlerde doğru bağlaç kullanılması, sizi rakiplerinizden birkaç adım öne çıkaracaktır.

Örneğin bir sunumunuz ya da akademik bir makaleniz olduğunu düşünelim.

Bu durumda yazınızda ya da sunumuzda zıtlık belirtir iken “ama bundan dolayı, ama öyle olduğu için, ama bu da” gibi peş peşe olacak şekilde “ama” bağlacını kullanmanız hem göze hem de kulağa hitap etmeyecektir.

Oysa ki bu durumda “ama bundan dolayı, lakin öyle olduğu için, fakat bu da” gibi farklı bağlaç kullanımlarıyla aynı anlamı verebilmek mümkündür. İşte tam da bu nedenle farklı bağlaç yapılarını bilmek ve kullanmak çok önemlidir.

Bağlaçlar hem akademik hem de gündelik kullanımda oldukça ihtiyaç duyulan yapılardır.

Aynı Türkçede olduğu gibi İngilizcede de bağlaçlar dilin efektif kullanılabilmesi için gereklidir ve İngilizcede bağlaç kullanımı, dile olan hakimiyeti oldukça arttırmaktadır.

Bağlaçlar sadece yazı yazarken değil aynı zamanda konuşurken de oldukça fazla kullanılan yapılar oldukları için bu bağlaçların telaffuzlarını ve yazılışlarını da iyi bilmek gerekmektedir.

Aynı zamanda bu bağlaçların Türkçe-İngilizce tam karşılıklarını tespit etmek de oldukça belirgin bir biçimde İngilizce seviyenizi iyileştirecektir.

Peki bağlaç dediğimiz kavram tam olarak nedir diye soracak olursak; bağlaçlar iki cümleyi, sözcük grubunu ya da cümleciği birbirine bağlayan, birbiri ile kıyaslayan ya da birbiri ile ilişki kuran yapılardır.

Bağlaçlar farklı amaçlarda ve durumlarda kullanıldığı için ortaya farklı bağlaç türleri çıkmıştır.

Bu bağlaç türleri birleştirme bağlaçları, zarf bağlaçları ve denklik bağlaçları olarak 3 gruba ayrılmaktadır.

İngilizce, bağlaç kullanımının oldukça yoğun olduğu bir dil olduğu için bu bağlaç türleri de kendi içinde farklı gruplara ayrılmaktadır.

Örneğin zarf bağlaçlarının da kendi içerisinde farklı çeşidi bulunmaktadır. Şimdi bu bağlaç türlerine ve kullanımlarına bir göz atabiliriz.

Coordinating Conjunctions (Birleştirme Bağlaçları)

Birleştirme bağlaçları ya da “coordinating conjunctions”, bağlaçlar arasında en yoğun kullanıma sahip olan ve günlük konuşma dilinin çok büyük bir kısmını oluşturan bağlaçlardır.

Gündelik hayatta insanların iletişim kurarken kullandığı çok temel yapılar olan birleştirme bağlaçları, “for”, “and”, “nor”, “but”, “or”, “yet” ve “so” olmak üzere 7 tanedir.

Sıklıkla kullanılan bu bağlaçlar, “FANBOYS” şeklinde kısaltılmakta ve ezberlenmektedir.

Birleştirme bağlaçları, cümleleri birbirine bağlama ve cümleler arasında olumlu veya olumsuz olacak şekilde koordinasyon sağlama amacıyla kullanılmaktadır.

  • For:  çünkü, için
  • And: ve
  • Nor: ne de (olumsuz anlamda kullanılır)
  • But: ama, lakin
  • Or: veya
  • Yet:yinede, halbuki
  • So: bunedenle,buyüzden

Correlative Conjunctions (Denklik Bağlaçları)

Denklik bağlaçları, iki farklı yapıyı birbirine genellikle ikili kelime öbekleriyle bağlayan bağlaçlardır.

Bu bağlaçlar, “her ikisi de” “her biri” gibi anlamlar taşır ve bağlanan yapılar arasında olumlu ya da olumsuz bir denklik bulunduğunu belirtir.

  • Not Only…… but also……..  : Sadece…değil, aynı zamanda…..
  • Both……funduszeue.info: Hem……hem de
  • Either………or: Ya……….ya da (olumlu anlamda kullanılır)
  • Neither….nor: Ne……… ne de (olumlu cümlelerde kullanılıp olumsuz hale getirir)
  • Whether….or: İkisinden hangisi, ……funduszeue.info yoksa………mi

Adverbial or Subordinating Conjunctions (Zarf Bağlaçları)

İngilizce’de “adverbial or subordinating conjunctions” olarak ifade edilen zarf bağlaçları, en fazla sayıda bulunan bağlaçlardır.

Zarf bağlaçları; yer, zaman,  neden, amaç, sonuç, koşul ve durum belirtmektedir.

Zarf bağlaçları, kendi içerisinde farklı alt gruplara ayrılabilmektedir. Bunun sebebi ise zarf bağlaçlarının kullanım amaçlarının ve kullanıldıkları yerlerin farklılık arz etmesidir.

Aşağıda göreceğiniz üzere bazı bağlaçlar birden fazla alt grupta kullanılabilmektedir.

Zarf bağlaçlarını kısaca gruplandıracak olursak bunlar; Zaman belirten, mekan belirten, durum/şart-sonuç belirten, neden-sonuç belirten, amaç belirten zarf bağlaçları ve son olarak zıtlık ve ortaklık belirten zarf bağlaçlarıdır.

Zaman Belirten Zarf Bağlaçları

  • After: &#; dan sonra, ardından 
  • Before: &#; dan önce, öncesinde
  • As long as: süresince, -dığı sürece 
  • While: -dığı sürece
  • Until: -a kadar
  • Whenever: &#; dığında
  • When: &#; dığı zaman
  • While: iken, sırasında 
  • Then: sonra 
  • Since:- den beri 
  • Once: gerçekleşir gerçekleşmez
  • Now:  şu anda, şimdi
  • By the time: -e kadar, -dığı zaman, -meden önce
  • During: süresince, sırasında
  • Immediately: … anda, olur olmaz, -den hemen sonra

Mekan Belirten Zarf Bağlaçları

  • Where:  &#;diği &#;dığı yerde
  • Wherever: nerede olursa, her neredeyse

Durum/Şart-Sonuç Belirten Zarf Bağlaçları

  • As if: -miş/-mış gibi, diyelim ki
  • As long as: -dığı sürece, -dığı müddetçe
  • As far as: -e göre, -e kadar, -e derece
  • Only if: yalnızca
  • If only: keşke –ması şartıyla
  • On condition that: –ması şartıyla
  • In the event of: olursa, -dığı takdirde
  • Just as: tam –dığında, gerçekleştiğinde
  • Just in case: gerçekleşirse, -e halinde
  • Supposing that: varsayılırsa, ihtimalinde
  • Unless: olmadıkça, gerçekleşmedikçe
  • Provided that: koşuluyla, şartıyla
  • Assuming that: varsayıldığında
  • In case: -se diye
  • In fact that: &#; aslında, hatta, doğrusu
  • Even if: -se bile
  • Indeed: hakikaten, gerçekten, cidden
  • Rather than: -masındansa, -mektense
  • Without: &#; maksızın, madıkça

Neden/Sebep-Sonuç Belirten Zarf Bağlaçları

  • As: rağmen, karşın
  • As a result of: bunun bir sonucu olarak, sonucunda
  • Because: çünkü, dolayı, zira
  • Because of: dolayısıyla
  • Hence: bundan dolayı, bu sebepten
  • Concequently: sonuç olarak
  • Eventually: neticede, nihayetinde
  • Finally: nihayet, en sonunda
  • For that reason: bu nedenden dolayı
  • In that case: bu halde
  • In the event: bu durumda
  • Now that: -dığından, madem
  • On account of: nedeniyle, yüzünden
  • Seeing that: madem, madem ki, yani
  • Since: -diği için, -diğinden beri
  • So: bundan dolayı, haliyle
  • That’s why: bu nedenle, bu yüzden
  • Therefore: bu nedenle, bu yüzden

Amaç Belirten Zarf Bağlaçları

  • For the purpose that: bunun amacıyla, bunun hedeflenmesiyle
  • In order that: olması için, gerçekleşmesi için
  • So that: amacıyla, -mesi için, -sin diye

Zıtlık Belirten Zarf Bağlaçları

  • Although: -e rağmen, -e karşın
  • Conversely: tersine, aksine
  • Unlike: tersine, aksine, farklı olarak
  • Despite: karşın, rağmen
  • Even so: olsa bile
  • Even though: olsa bile
  • However: her ne şekilde, velev ki, olsa da
  • Though: -diği hâlde
  • In contrast to: -in aksine, -in tersine
  • In spite of: -e rağmen
  • Nevertheless: bununla birlikte, yine de, buna rağmen
  • Nonetheless: her şeye rağmen
  • Nomatter: -e rağmen
  • Otherwise: yoksa, aksi takdirde
  • Unless: olmadıkça
  • Whetherornot: -sa da -masa da (olsa da olmasa da)

Ortaklık Belirten Zarf Bağlaçları

  • Along: beraberinde, yanında, birlikte
  • Also: ayrıca, bununla beraber
  • As well as: -e ilave olarak, birlikte, yanı sıra, ayrıca
  • Besides: bununla birlikte, bunun yanı sıra
  • In addition: ilaveten, üstelik
  • Moreover: dahası
  • Further more: dahası, ilaveten

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası