mezarda ölünün üzerine neden tahta konulur / Sual Başlıkları

Mezarda Ölünün Üzerine Neden Tahta Konulur

mezarda ölünün üzerine neden tahta konulur

Gelenek, G&#;renek ve İnan&#;lar

Kreşinlerde (Hristiyan Tatarlarda) &#;l&#;m ile İlgili &#;rf, &#;det, Gelenek ve Rit&#;eller Gelenek, G&#;renek ve İnan&#;lar maşla kaplanır. Tabutun alt kısmına, &#;l&#;n&#;n yattığı yer yumuşak olsun diye, temiz bir bez veya &#;arşaf serilir ya da kurumuş ot veya tabut yapılırken kalan talaşlardan serilip onun &#;st&#; temiz ku- maşla kapatılır ve &#;l&#; bu yumuşak zemine yatırılır. &#;l&#;n&#;n başının altına k&#;&#;&#;k bir yastık konulur. &#;l&#; yıkanıp giyindirildikten sonra y&#;z&#; kutsal resme bakacak şekilde tabuta yatırılır. Ruhu i&#;in evde mum yakılır ve devamlı olarak iman (dua) okunur. Tabutun kapağı kapatılmaz, fakat &#;l&#;n&#;n &#;st&#; temiz bir battaniye veya &#;arşafla &#;rt&#;l&#;r. Bazı b&#;lgelerde, &#;len kişi ile helalleşmeye gelenlerin &#;len kişinin ayağına dokunmaları şeklinde bir uygulama vardır. Helalleşme ve vedalaşma esnasında &#;l&#;n&#;n alnına &#;nce avu&#; i&#;i, sonra elin dış y&#;z&#; ve yine avu&#; i&#;i ile dokunularak bu işlem yapılır. Yaşlı Kreşinler arasında bu gelenek h&#;l&#; devam ettirilmektedir. Evden alınan tabut, ağa&#; dallarından yapılmış altı taşıyıcı par&#;anın &#;zerine konulup başucu, orta ve ayakucu kısımlarından tutan altı erkek tarafından omuzda taşınarak mezarlığa g&#;t&#;r&#;l&#;r (K.5, K, K). Tabut evden &#;ıkartılırken &#;l&#;n&#;n ayakları &#;nde, başı ise arkada olur. Kreşinlerde, cenaze evinden alınan tabut defnedilmek &#;zere mezarlığa doğru g&#;t&#;r&#;l&#;rken cenaze kafilesinin en &#;n&#;nde &#;l&#;n&#;n mezarına dikilecek olan bir ha&#; taşınır. Bu ha&#; cenaze me- rasimine katılanlar tarafından değişmeli olarak taşınır. Değişmeli olarak taşınmasının sebebi, Hristiyanlar i&#;in kutsal olan ha&#;ı taşıma işine ve dolayısıyla da bu işin sevabına ortak olma d&#;- ş&#;ncesidir. Ha&#; taşıyan kişilerin ardından &#;elenk taşıyanlar gelir. Onların arkasından ise tabutu taşıyanlar ve en son sırada da tabut kapağını taşıyan kişiler mezarlığa doğru hareket ederler. Mezar Kabir kazmak i&#;in &#;&#; arşın yer alınır; yani mezar yaklaşık olarak eni cm, boyu cm, derinliği cm olan bir alanı kapsar. Kreşinlerde kabir kazılmadan &#;nce mezar olarak belirlenen yere bir k&#;reğin ucu ile sem- bolik bir ha&#; &#;izilir. Bu sembolik ha&#;ın &#;l&#;&#;leri genellikle mezarın &#;l&#;&#;lerinde olur (K.5, K.7). K&#;y- lerde mezar a&#;ma işini “ g&#;r a&#;uw&#;ı” (mezar kazıcı) adı verilen kişiler yapar (K.5). Bir mezar ka- zılırken bu mezardan birka&#; avu&#; toprak alınır ve kilisedeki ruhaniye g&#;t&#;r&#;l&#;r. Bu toprak papaz tarafından iman (dua) okunarak kutsanır. Defin esnasında &#;l&#; mezara indirildikten sonra mezara ilk olarak bu kutsanmış toprak atılır. Kabir, &#;l&#;n&#;n ayakları doğu y&#;n&#;ne, başı ise batı y&#;n&#;ne doğru gelecek şekilde kazılır. Mevta bu y&#;nlere g&#;re mezara yatırılır. Mevtanın ayakucuna bir ha&#; dikilir. Kreşin inancına g&#;re &#;l&#;n&#;n doğuya, g&#;neşe, ışığa doğru bakacak olması son derece anlamlı ve &#;nemlidir. Kreşinlerde mezar kazılırken, eğer &#;len insanın mezar yeri ile ilgili vasiyeti varsa, mezarın vasiyete g&#;re ilgili yerde kazılmasına b&#;y&#;k &#;zen g&#;sterilir. &#;l&#;n&#;n mezarı, &#;oğunlukla, daha &#;nce vefat etmiş olan aile bireyleri ile diğer yakınlarının mezarlarının yanına kazılır. Mezarlıkta &#;l&#;ler sağdan sola doğru defnedilir. Kabir kazılırken toprağı kabrin sol tarafına yığılır. Defin esnasında ise &#;l&#;n&#;n yakınları tarafından mezara bozuk para atma geleneği vardır. Buna “ g&#;r s ӓ dakası” (mezar sadakası) adı verilir.


Made with FlippingBook

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU2NTE2

seafoodplus.info

  • Cankurtaranlar
  • İçindekiler

    Mezarın içine neden tahta konur?

    Kabre yerleştirilen cenazenin kefen bağları çözülür; üzerine tahta, kerpiç, kuru ot, kamış vb. örtülerek atılacak toprağın doğrudan cenazeyle teması önlenir.

    Mezar neden erken çöker?

    mezara naaşın gömülmesinin akabinde zamanla tahtaların çürümesinden mütevellit toprağın hazneye (sapma da denir) dolması ile mezarın üstündeki toprağın çökmesi olayı. bazı mezarlarda neden çökme olmuyor diye soranlar için de mezara tahta yerine mermer ya da briket konulmasından dolayı diyebiliriz.

    Sağlam mezar nasıl yapılır?

    Granit ile Yapılan Mezar Taşlarının Dayanımı Daha sert yapıda olmakla beraber fiyat olarak daha yüksek seviyelerdedir. Granit, yüzey tozlanması ve kirlenmesi yani kiri hızlı göstermesi dışında, dış etkilerden daha az etkilenen volkanik yapıda ve metal sertliğinde bir taştır.

    Ölen kişinin mezarı ne zaman yapılır?

    Yapılan mezarın çökmemesi için de cenaze defnedildikten en az bir yıl sonra mezarın yapılması gerekmektedir. Mezar erken yapıldığı takdirde mezarda çökme yaşanabilir. Sadece mezar taşı koymada ise bir maruzat yoktur” diye konuştu.

    Mezara konulan tahtanın adı nedir?

    mezar tahtası, dayama olarak da bilinir. 1 metre boyunda 2,5 cm kalınlığında tahtalardır, bir mezar için ortalama 15 adet tahta kullanılır, bu ortalama merhumun boyuyla değişkenlik gösterir.

    Ölen kişi kafasını tahtaya vurur mu?

    Denilir ki herkes mezarlığı terk ettiğinde, ruhu vücuduna iade edilen mezardaki ölü de kalkıp gitmek ister ve bunu yapmak isterken de başını başucuna konulan taşa çarpar. Bu halk arasında yaygın bir inançtır. Burada kastedilen şey; fiziki anlamda başını çarpmak değildir elbette. Ölüde bir hareket görülmez.

    Mezar kac gunde Coker?

    Mezar Yapısı Kaç Gün Sürer? Mezarlıklar müdürlüğünün bize verdiği inşaat süresi 30 gündür. Bizim mezarı müşteriye teslim süremiz genel ortalaması gün süre zarfında değişir. Bu süre mezarın durumu (eski mezarın kırılması gibi durumlar) veya lahit yapılması gibi durumlarda süre uzaya bilir.

    Kabirde ilk gece ne olur?

    İşte o gece olacaklar&#; Ölümle bedenden ayrılan ruhumuz, kabir âlemi denilen yeni bir âlemle tanışır. Ölüm anında Azrail&#;i (aleyhisselam) gören insan, bu yeni âlemde sorgu melekleriyle karşılaşılır. Müminin güzel amelleri, bu yeni hayatta birlikte olurlar.

    Beton mezar nasıl yapılır?

    MEZARIN TEMEL HAZIRLIĞI

    1. 25 cm zemin kazılır.
    2. Kazılan zemin nem almaması için taş ile döşenir.
    3. Taşın üzerine beton dökülerek daha sağlamlaştırılır.
    4. Betonun üzerine demir atılır.
    5. Atılan demirin üzerine tekrar beton atılır.

    Üst üste mezar nasıl yapılır?

    Uygulama hakkında bilgi veren Tufan, çift katlı mezarlarda, alta birinci cenazenin defnedilerek üstünün toprakla kapanacağını belirtti. Toprağın üzerine beton plakalar yerleştirileceğini ifade eden Tufan, “Bu plakaların üzerine toprak serilerek ikinci cenaze defnedilecek.

    Gömüldükten sonra mezar ne zaman yapılır?

    Yeni defin yaptırdık ne yapmamız gerekiyor? Yeni defin yapılan yer için geçici mezar baş taşı yaptırabilirsiniz. Defin tarihi itibari ile 15 gün sonra mezar yeri tapusunu alabilirsiniz. 90 gün sonra da mezar inşaat ruhsatını çıkartabilirsiniz.

    Bir mezara kaç yıl sonra gömülür?

    Cenazenin daha önce ölmüş bir yakının üstüne defin edilmesi için ilk gömü tarihinden itibaren en az 5 (Beş) yıl geçmiş olması şartı aranır. Üste gömü yapılacak olan kabrin başında mutlaka okunabilir bir baştaşı olmalı ve müdüriyet kayıtları ile baştaşındaki bilgilerin birbirini doğrulaması gereklidir.

    Kefenin bağları neden çözülür?

    Mezara yerleştirildikten sonra cenaze şişince kefen sıkmasın, sorgu melekleri gelince ölü sıkışmasın, rahat cevap versin diye ayak, bel ve başının bağları çözülür; yüzü açılır.

    Mezardan toprak neden alınır?

    Yazılan ve söylenenlere göre bu büyünün mutlaka yeni ölmüş bir kişinin mezarından alınan toprak ile yapılması gerekmektedir. Ölü toprağı serpme büyüsünün yapılma nedeninin ise hane içinde huzursuzluk çıkartmak evli çiftlerin ayrılmasını sağlamak olduğu anlaşılmaktadır.

    Ölen bir kişi mezarda ne yapar?

    Vücuttan alınan ruh melekler tarafından teslim alınır. Kişi iyi bir insansa ruhunu &#;rahmet melekleri&#; teslim alırlar. Onu semanın en üst noktalarına doğru götürürler. Ölen kişi kötü bir insansa &#;azap melekleri&#; onu teslim alırlar ve yerin alt tabakalarına doğru taşırlar.

    Ölünün toprağı neden çöker?

    Hıristiyan mezarlarının baş kısmı hangi yönü gösterir?

    Bu toprak papaz tarafından iman (dua) okunarak kutsanır. Defin esnasında ölü mezara indirildikten sonra mezara ilk olarak bu kutsanmış toprak atılır. Kabir, ölünün ayakları doğu yönüne, başı ise batı yönüne doğru gelecek şekilde kazılır. Mevta bu yönlere göre mezara yatırılır.

    Tabutla cenaze gömmek caiz mi?

    Cenazelerin, geleneksel yöntemle açılan kabre kefenle defnedilmesinin de riskli olduğu durumlarda, ceset torbası veya tabutla defnedilmesi de caizdir&#; denildi.

    Ölünün üstüne neden herkes toprak atar?

    en kisa zamanda topraga verilmelidir. ayrica cenaze taşınirken omuz vermek ve topraga verilirken toprak atmak büyük sevap ve görev sayilir. bu yuzden bu buyük sevaba ve göreve nail olmak isteyen müminler, cenaze taşınirken ve gömulurken kısa süre de olsa cenazeyi taşırlar, bir-iki kürekte olsa mezara toprak atarlar.

    Koca karısını mezara indirebilir mi?

    (Bk. İlmihal I, İman ve İbadetler, S; Sofuoğlu, AGE, S). Şu halde üç mezhebe göre bir koca karısının cenazesini yıkayabiliyorsa, onun na&#;şını mezara da indirebilir. Bunu engelleyen dini bir yasak yoktur.

    Cenazelerin kabirlerine konulması ve ölülere telkin verilmesi?

    Değerli kardeşimiz,

    Cenazelerin Kabirlerine Konulması

    Cenaze kabre götürülüp omuzlardan indirilince, bir engel olmadığı zaman cemaat oturur. Bundan önce oturmaları mekruh olduğu gibi, bundan sonra ayakta durmaları da mekruhtur.

    Kabrin bir insan boyu kadar derin ve yarım boy kadar enli olması güzeldir. Yarım boy mikdarı derin olması da yeterlidir. Kabirlerde faziletli olan lâhiddir. Şöyle ki: Toprağı sert olan bir kabrin içinde kıble tarafı oyulur. Ölü buraya konulur. Önüne de tahta, kamış veya kerpiç benzeri şeyler konur. Bu durumda toprak, tam ölünün üzerinde değil, bu şeyler üzerine atılmış olur. Bu ölüye karşı bir saygıdır.

    Fakat kabrin yeri yumuşak veya ıslak olup da, lâhit kazılması mümkün olmazsa, dere gibi çukur kazılır. Buna "şakk = yarma" denilir. Gerek duyulursa, iki tarafı kerpiç ve tuğla gibi bir şeyle örülür. Sonra ölü bunların arasına konulur. Üzerine de, ölüye dokunmayacak şekilde kerpiç veya tahtalar ile tavanımsı bir örtü yapılır.

    Kabrin dibi ıslak ve yumuşak olduğu zaman cenaze tabut ile gömülebilir. Öyle ki, bu durumda tabutun taştan veya demirden yapılmış olması caizdir. Fakat böyle bir hal olmayınca, tabut ile gömmek mekruhtur. Bazı fıkıh alimlerine göre, kadınların tabut ile gömülmeleri, toprak yumuşak olmasa bile, güzeldir. Dibi ıslak olan bir kabrin içine toprak döşenmesi sünnettir.

    Cenaze, kıble tarafından kabre konur. Sağ tarafı üzerine kıbleye döndürülür. Bağı varsa çözülür. Sırt üstü yatırılmaz.Cenazeyi kabre koyanlar, "Bismillahi ve âlâ milleti Resûlillâh""Yüce Allah'ın ismi ile Resûlullah'ın milleti (dini) üzerine seni gömüyoruz." derler.

    Cenazeyi kabre koyacak olan kimselerin sayısı, ihtiyaca göre değişir. Kadınları kabre koyacak olanların, neseb yönünden ona mahrem olmaları daha iyidir. Bunlar bulunmazsa, yabancılardan iyi halleri bilinen kimseler seçilir. Kadınlar kabre yerleştirilinceye kadar kabirleri üzerine bir perde çekilir.

    Bir kimse: "Falan zat beni yıkasın, namazımı kıldırsın veya kabre koysun," diye vasiyet ederse onu yerine getirmek gerekmez. Ancak veli olanlar buna rıza gösterirlerse, vasiyet yerine getirilir.

    Cenazeyi taşımak veya kabri kazdırmak için ücretle adam tutmak caizdir.

    Bir mezarlıkta, bir kimsenin hazırlamış olduğu bir mezara başka bir ölü gömülecek olsa, bakılır: Eğer mezarlık geniş ise, bunu yapmak mekruhtur. Geniş değilse caizdir; ancak kazı masraflarını ödemek gerekir.

    Bir kimsenin kendisi için mezar kazıp hazırlaması, bir görüşe göre mekruhtur; çünkü hiç kimse kendisinin nerede öleceğini bilemez. Fakat kefen hazırlamakta kerehat yoktur. Çünkü buna ihtiyaç genellikle bulunmaktadır.

    Hazret-i Ebu Bekir efendimiz (Radıyallahu Anh), kendisine bir mezar kazıp hazırlayan bir adama şöyle buyurmuştur: "Kendin için kabir hazırlama, kendini kabir için hazırla."

    Ölen Kimse Adına Kur'an Okumak ve Telkin Vermek

    Bir Müslüman kabrinde gömüldükten sonra orada, bir deve boğazlanıp paylaşılacak kadar bir zaman bekleyip Kur'ân okumak güzel görülmüştür. Çok kez "Mülk, Vakıa, İhlâs ve Muavvizeteyn sûreleri, sonra Fatiha ile Bakara sûresinin başı okunur. Sevabı da cenazenin ve diğer iman sahiblerinin ruhlarına bağışlanır. Ölünün bağışlanması için Yüce Allah'a dua edilir.

    Cenaze toprağa gömülür gömülmez din kardeşlerinin hemen oradan dağılmaları uygun değildir. Cenazenin ruhu, onların bulunuşu ile alışkanlık kazanır, yöneltilecek sorulara hazırlanmış olur ve Yüce Allah'ın mağfiretini gözetlemiş bulunur.

    Resulü Ekrem Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), bir cenaze gömüldükten sonra hemen geri dönmezdi. Bir müddet mezarı başında durur ve cemaata karşı şöyle buyururdu:

    "Kardeşiniz için Yüce Allah'dan mağfiret isteyiniz ve kendisine sükûnet ihsan buyurmasını dileyiniz. O, şimdi sual görecektir."

    Mükellef çağına girip de gömülen bir Müslümanın mezarı başında "telkîn" verilmesi meşru görülmüştür. Şöyle ki: Mezara gömüldükten hemen sonra, iyi hal sahibi bir kimse kalkıp ölünün yüzüne karşı durur. Ona hitaben: Ya falan; Yebne fülane! (Ya Osman! Ya Zeyneb'in oğlu, gibi) diye üç kez seslenir. Ölünün ve anasının adlarını bilmezse: "Yâ Abdellah; Yebne Havva!" denilir. Sonra da şöyle söylenir:

    "Ya Abdellah! Yebne Zeyneb; Üzkür ma künte aleyhi min şehadeti en lâ ilahe illallah ve enne Muhammeden Resûlüllah ve enne'l-cennete hakkun vennare hakkun ve ennelba'se hakkun ve ennessaete atiyyetün lâ reybe fîha ve ennellahe yebasü men fil kubûr. Ve enneke rezîta billahi Rabben ve bil-İslâmı dinen ve bi-Muhammedin (sallallahu aleyhi ve sellem) nebiyyeen ve bilkur'ani imamen ve bilkâbeti kıbleten ve bilmü'minine ihvana. Rabbiyellahu lâ ilâhe illâ hü. Aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbü'l-Arşi'l-azîm."

    Anlamı:

    "Ey Abdullah! Ey Zeyneb oğlu! Hayatında inandığın ve devam ettiğin şekilde: "Eşhedü en lâ İlâhe illallah ve enne Muhammeden Resûlüllah"şehadet kelimesini söyle. Şübhesiz cennet hakdır (mevcuttur). Cehennem hakdır, öldükten sonra dirilmek hakdır, kıyamet haktır; bunda şübhe yoktur. Yüce Allah kabirlerde olanları diriltip mahşer yerinde toplayacaktır. Sen hatırla ki, Allah'ın Rab olduğuna, dinin İslâm oluşuna, Muhammed Aleyhissalatü vesselamın peygamber olduğuna, Kur'ân'ın imam, Kabe'nin kıble ve mü'minlerin kardeş olduğuna razı bulunmuş idin."

    Üç kez de şöyle denilmesi âdet olmuştur:

    "Ya Abdellah! Kul lâ ilâhe illallah. Kul Rabbiyellahu ve diniyel-İslâmu ve nebiyyi Muhammedün. Aleyhi's salâtü vesselam. Rabbi, lâ tezerhü ferden ve ente hayrül-varisin."

    Anlamı:

    "Ey Abdullah; De ki: Allah' dan başka ilâh yoktur. De ki, Rabbim Allah'dır. Dinim İslâm'dır. Peygamberim Muhammed Aleyhisselâm'dır. Ya Rabbi! Bu ölüyü yalnız bırakma. Sen varislerin en hayırlısısın."

    Umulur ki, bu gibi okuyuşlar ve telkinler sebebiyle Yüce Allah ölüyü bağışlar ve kabir sualinin cevabını kolaylaştırır.

    Hanefi fıkıh alimlerinin bir görüşüne göre, gömüldükten sonra telkîn yapılması ne emredilir, ne de yasaklanır.

    Malikîlere göre, telkîn ölüm döşeğinde mendubdur. Gömüldükten sonra yapılması mekruhtur. Şafiîlerle Hanbelîlere göre telkîn yapılması müstahabdır.

    Bir Müslüman kıldığı namazın, tuttuğu orucun, okuduğu Kur'ân'ın, verdiği sadakanın sevabını, ister hayatta olsun ve ister olmasın, bir Müslümana veya bütün Müslümanlara hediye edebilir; bu caizdir. Bu sevab onlara verilir ve her birinin aynı sevaba kavuşacağı Allah'ın ihsanından beklenir.

    Kabirden çıkan toprağın fazlasını kabrin üzerine atmak mekruhtur, fakat İmam Muhammed'e göre bunda bir sakınca yoktur. Definde bulunanların kabir üzerine üçer avuç toprak atmaları ilk defasında: "Minha halaknaküm (sizi topraktan yarattık)", ikincisinde: = "Ve minha nuîdüküm (sizi toprağa çevireceğiz)", üçüncüsü: = "Ve minha nuhricüküm tareten uhrâ (diğer bir defa daha sizi topraktan diriltip çıkaracağız)", demeleri müstahabdır.

    Kabir üzerine su serpmekte de bir sakınca yoktur.

    Kabirler topraktan birer karış veya daha az yükseltilir. Deve hörgücü gibi yapılması mendubdur. Düz bir şekilde yapılmaz ve kireçlenmez. Fakat dağılan bir kabir toprak ile düzeltilebilir.

    Cenazelerin gündüzün gömülmesi müstehabdır. Geceleyin gömülmeleri de mekruh değildir. Ancak zorunlu bir hal olmadıkça geceleyin gömülmemelidir.

    Gemide ölen bir kimse, eğer uzaklık veya herhangi bir sebeple karaya çıkarılamayacaksa ve beklemesi ile bozulacağından korkuluyorsa, yıkanır ve kefenlenir. Sonra üzerine namaz kılınarak sağ tarafı üzerine kıbleye karşı denize bırakılır.

    İmam Ahmed'den nakledildiğine göre, böyle bir ölüye ağır bir şey de bağlanır ki, denizin dibine gidebilsin. İmam Şafiî Hazretlerinin açıklamasına göre de, eğer İslâm ülkesine yakın ise, ölü iki tahta arasına sıkıca bağlanıp denize atılmalıdır ki, sular onu bir sahile atsın da Müslümanlar tarafından alınarak gömülsün. Bize de böyle nakledilmiştir.

    Ölmüş veya öldürülmüş olan kimseyi, bulunduğu yerin mezarlıklarından birine gömmek müstahabdır. Gömülmeden önce, bir ve iki mil uzaklıkta bulunan başka bir mezarlığa götürülmesinde de bir sakınca yoktur. Daha uzak yere götürülmesi konusunda ihtilâf vardır. Bir görüşe göre, sefer müddetinden daha uzak bir yere gömülebilir. Bunda kerahet yoktur. Fakat gömüldükten sonra artık çıkartılıp taşınamaz; ancak başkasının yerine gömülmüş olmak gibi zaruri sebeblerle olabilir.

    Malikîlere göre bir ölü gömülmeden önce de, sonra da başka bir yere, şu şartlarla götürülebilir: Ölü taşınırken durumu bozulmamalı, hürmette aykırı ve haraketi mucib bir hal olmamalı. Ayrıca naklini gerektiren sebep olmalı. Su baskını korkusu, ailenin ziyeret edebilmesi için yakın olma düşüncesi ve gideceği yerin bereketi gibi bir sebep bulunması Bu üç şarttan hiçbiri bulunmazsa, taşınması haram olur.

    Hanbelîlere göre de, sahih bir maksada dayanarak cenazelerin gömülmelerinden önce de, sonra da başka yere taşınmaları caizdir. İyi bir kimsenin yanına veya mübarek bir yere taşınması gibi Yeter ki, kokusunun değişmeyeceği kanaatına varılmış olsun.

    Şafiîlere göre, cenazeleri başka yerlere taşımak esasen haramdır. Eğer ölülerini kendi beldelerinden başka bir yere gömmeyi âdet edinmişlerse, oraya taşıyabilirler. Bir de Mekke-i Mükerreme'ye, Medine-i Münevvere'ye Beytü'l-Makdis'e ve iyi kimselerin mezarlığına yakın bir yerde ölenlerin, rayihaları değişmedikçe buralara taşınmaları sünnettir. Bununla beraber bunların taşınmadan önce yıkanıp kefenlenmesi ve üzerlerine namaz kılınmış olması gereklidir. Değilse taşınmaları haramdır.

    Gömüldükten sonra taşınmaya gelince, bu ancak zaruret halinde olabilir. Haksız yere ele geçirilmiş bir araziye ölüyü gömmek gibi. Sahibinin isteği üzerine oradan başka bir yere götürülmesi caiz olur.
    İmam Maverdî'nin açıklamasına göre, yıkanmadan gömülmüş olmak, gömülen yeri su basmak ve rutubet çekmek de, kabrin açılmasını ve ölünün başka bir yere taşınmasını gerekli kılan sebeblerdendir.

    Ölünün velisi, ölünün gömülmesinden bir gün sonra yedinci güne kadar kolayına gelen şeyi fakirlere sadaka vererek sevabını ölüye bağışlamalıdır. Bu, bir sünnettir. Buna gücü yetmezse, iki rekat namaz kılarak sevabını ölüye bağışlamalıdır. Fakat ölü sahiplerinin birinci ve üçüncü günlerde veya bir hafta sonra ziyafet vermeleri mekruhtur. Ancak ölünün komşularının veya uzak akrabasının yemek hazırlayarak ölü sahiblerine ikram etmeleri ve yemelerine ısrarda bulunmaları müstehabdır. Çünkü cenaze sahibleri kendileri için yemek hazırlayamayacak bir halde bulunabilirler.

    Ölü sahiplerinin, yapılacak taziyeleri kabul için, üç gün kadar evlerinde oturmaları caizdir.

    (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali)

    Selam ve dua ile
    Sorularla İslamiyet

    nest...

    batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir