pamuk tarlası rengi nasıl / İç Cephe, Dış Cephe, Metal ve Ahşap Boya Renkleri | Filli Boya

Pamuk Tarlası Rengi Nasıl

pamuk tarlası rengi nasıl

Tarım Kütüphanesi

PAMUK YETİŞTİRİCİLİĞİ

1. TANIMI VE öNEMİ

Pamuk gerçekte çok yıllık tropik bir bitkidir. cm boyunda dik gövdeli, odun ve meyve dalları ayrı olan ve cm'ye kadar inen kazık kökü vardır. Çeşit özelliğine göre pamuk yaprakları, geniş ayalıdan, ince uzun, derin oymalı şekle kadar değişebilir. Uzun bir çiçeklenme ve hasat devresi olan çalısal bir görünüm arz eden pamuğun tarımı, tak yıllık bir bitki olarak yapılır. İnsanların giyim kuşamlarında kullandıkları kumaşların çoğu pamuk lifinden yapılmaktadır. Pamuk yalnız tekstil sanayine değil, çiğit adı verilen pamuk tohumlarının % yağ ihtiva etmeleri nedeniyle, bitkisel yağ sanayiinde de ham madde sağlamaktadır. İnsan yaşamındaki yeri ve faydaları nedeniyle pamuk gerek dünya ve gerekse Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahiptir istatistiklerine göre bölgemizde ha alana pamuk ekimi yapılmış ve alandan yaklaşık ton kütlü pamuk elde edilmiştir.

2. İKLİM VE TOPRAK İSTEĞİ

İklim İsteği

Pamuk sıcağı seven, 32 ºC Güney ve 47 ºC Kuzey enlemleri arasında kuru ve sulu şartlarda yetiştirilen bir bitkidir. güne kadar değişebilen büyüme devresinin "don" suz geçmesini ister. Ortalama ısısının ºC den aşağı olduğu yerlerde pamuk yetişmez. Pamuğun ısı isteği gelişim devrelerine göre farklı farklıdır. Sıcaklığın artması pamukta su ihtiyacını da arttırılır. Büyüme devresi yağış düşmezse, bitkinin su ihtiyacı sulama yapılarak karşılanır.

Toprak İsteği

Toprak isteği bakımından kanaatkar bir görünüm arzeden pamuk süzek ve alüvyal topraklarda çok iyi yetişirse de rutubet ve sıcaklığın elverişli olduğu PH'SI olan orta dereceli (tuzsuz) topraklarda da yetişir.

monash.pwŞTİRME TEKNİĞİ

Ekim Nöbeti

Pamuk tarımında ekim nöbeti mutlaka gereklidir. Pamuk ekilmeyen seneler tarlada bulunacak diğer bitki çeşidinden, pamuk seviyesinde bir gelir sağlayabilme, kış yağışları ve toprağın iyi tesviye edilmemesi gibi nedenlerle ekim nöbeti güçleşmektedir.

Bölgenin iklimine, toprak ve pazar durumuna göre pamukla ekim nöbetine göre, hububat, baklagiller, yerfıstığı, patates, mısır, çeltik ve yem bitkilerinden bir veya ikisi girebilir.

Bölgemizde GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı'nın yılları arasında Şanlıurfa Koruklu Tarımsal Araştırma İstasyonunda "GAP Bölgesinde Sulu Koşullarında Uygulanabilecek Ekim Nöbeti Sistemleri" kapsamında yaptırmış olduğu araştırma sonuçlarına göre; Arpa + Sorgum / Pamuk; Buğday + Sorgum / Pamuk; Buğday + Mısır / Pamuk sistemlerinin sürekli pamuk sistemlerinden daha ümitvar olduğu, pamuğun kendisine iyi bir ön bitki olmadığı saptanmıştır.

Çeşit

Köy Hizmetleri Şanlıurfa Araştırma Enstitüsü ve Bölgemizde GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı'nın yılları arasında Şanlıurfa Koruklu Tarımsal Araştırma İstasyonunda "GAP Bölgesinde Yüksek Verimli, Lif Teknolojik özellikleri Üstün Pamuk Çeşitlerinin Saptanması" kapsamında araştırmalar sonucunda verim yönünden üstün olan Stoneville , Sayar ve Mc Nair çeşitlerinin başta Harran Ovası olmak üzere bölgede çok iyi uyum sağladığı görülmüştür.

Sayar Yaprakları koyu yeşil ve geniş ayalıdır. Elmalar sivri konik olup, hafif gagalıdır. Lif uzunluğu mm, lif mukavemeti bin pound, çırçır randımanı % orta erkencidir. Verimi oldukça iyi bir çeşittir.

Mc Nair Oldukça erkenci, kısmen bodur tiplerdir. Kozaları iri ( gr) çırçır randımanı %41, lif uzunluğu fazla ( mm) olan oldukça verimli bir çeşittir. Solgunluk hastalığına nisbeten dayanıklıdır. Verim dekara kg dır.

Toprak Hazırlığı

Toprak cm lik derin sürüm ile alt üst yapılır. Derin sürüm, derin köklü yabani otların imhasının, bitki artıklarının gömülüp organik madde oluşturmasını, toprağın gözenekliğinin ve su tutma kabiliyetinin artmasını, havalanmasını, mikroorganizma faaliyetlerinin çoğalmasını ve müteakip toprak işlemelerinin kolaylıkla yapılmasını sağlar. Pamukta gerekli toprak hazırlığı bir yıl önce yetiştirilen ön bitkinin çeşidine göre farklı şekilde yapılır.

Buğday hasadından sonra tarla hazırlığı: Buğday hasadını takiben tarla, anız tavında iken derin sürüm yapılır. Derin sürümü takiben sonbaharda düşen ilk yağıştan sonra toprak tava geldiğinde, goble ve diskaro ile cm derinlikte sürüm yapılır. Tavda yapılan bu sürüm arta kalan kesekleri parçalayıp dağıtır ve kış devresinde oluşan otları imha eder. Bu işlemi takiben tarlaya iyi bir tohum yatağı hazırlamak için tapan çekilerek toprak bastırılır ve mibzerle ekime başlanır.

Pamuk hasadından sonra tarla hazırlığı : Pamuk hasadını takiben pamuk bitkileri sapkeserle küçük parçalara ayrılır ve tarla cm derinlikle sürülür. Tohum ekimine kadar yapılan diğer uygulamalar buğdayı takiben yapılan tarla hazırlığının aynısıdır.

Ekim

En uygun ekim zamanını şöyle ifade edebiliriz. İyi hazırlanmış normal tavlı bir toprakta sabah saat 08'de tohum yatağındaki toprak ısısı 15 ºC'ye ulaşmış ve hava şartlarının gün daha normal seyredeceği hava tahmin raporunda belirtiliyorsa ekim hemen yapılmalıdır. Pamuk ekim devresi 20 Nisan - 15 Mayıs arasıdır.

Pamukta ekim genellikle mibzerle sıraya ekim yapılır. Bölgemizde genellikle sıra arası cm bırakılır. Çapalama ve bakım işleri traktörle yapılacaksa cm, hayvanla yapılacaksa cm bırakılmalıdır. Dekara kg tohum, ekim için yeterlidir. Pamuk tohumu derine ekilmez. İdeal ekim derinliği cm arasındadır. Eğer fazla derine ekim yapılırsa çimlenme azalır. Hafif topraklarda tav çabuk kaybolduğundan derine, ağır topraklarda yüzeye yakın ekim yapılır.

Gübreleme

Pamuktan arzulanan yüksek verimin alınması için dengeli ve yeterli bir gübreleme yapılması şarttır.

Kimyevi (sun'i) Gübre: Bünyesinde organik madde ihtiva etmeyen sıvı veya granül haldeki yapay gübrelerdir. Bunların en önemlileri sırasıyla şunlardır:

Azotlu Gübre: Azot zamanında ve gereken dozlarda toprağa verilirse pamuğun verim ve kalitesini arttırır. Azot eksik olursa pamuk boylanmaz, dallanma azalır, çiçek ve meyve adedinde düşüş olur. Bitki açık yeşil bir renk alır ve yapraklarda damarların arası sararır. Toprak tahlili yaptırılarak gübrelemenin yapılması gerekir. Genellikle dekara 30 kg, 'lik kompoze gübre kombine pamuk mibzeriyle ekimle banta verilmelidir. Bu şekilde pamuk için gerekli olan fosforlu olan (taban) gübrenin tamamı ve azotlu (üst) gübrenin yarısı verilmiş olur. Daha sonra azotlu gübrenin ikinci yarısı birinci sudan önce tarlaya serpilmeli ve çapa ile hafifçe toprağa karıştırılmalıdır. Üst gübre olarak amonyum nitrat (%26) kullanılırsa, dekara 27 kg, Amonyum Sülfat kullanılırsa 33 kg/da, üre kullanılıyorsa 15 kg/da verilmelidir.

Fosforlu Gübre: Pamukta çiçeklenmeyi sağlayan fosfor, toprak tarafından tutulduğundan yıkanma tehlikesi yoktur. Bitkinin fosfor ihtiyacı toz veya granül yada triple haldeki fosforlu gübrelerden biri dekara 7 kg saf madde olarak verilmelidir.

Sulama

Pamuktan bol ve kaliteli bir ürün almak için sulamanın çok dikkatli yapılması lazımdır. Bunun içinde bitki ve toprak özelliklerinin, sulama zamanının, sulama aralığının, bir sulamada verilecek su miktarının ve sulama yönteminin bilinmesi gerekir.

Bitki özelliği: Pamukta kök sistemi cm'ye kadar iner, ancak saçak kök gelişimi cm derinlikteki toprak tabakasında olur. Bitki mevsim boyunca ihtiyaç duyduğu suyun %'ını ilk 60 cm derinlikteki toprak tabakasından alır. Kök sistemi bitki gelişmesine paralel olarak arttığından dolayı, verilecek su miktarı, ilk devrelerde az olup, daha sonraları artış gösterir. Genelde pamuğun etkili kök derinliği 90 cm olarak alınır.

Toprak özelliği: Sulama yaparken toprak yapısının bilinmesi gerekir. Toprağın geçirgenliği, su tutma kapasitesi, arazinin tesviyesi ve meyil durumu, yapılacak sulamada, sulama süresi ile verilecek su miktarına doğrudan etki eder.

Sulama Zamanının Tespiti: Pamukta erken yapılan bir sulama, bitkinin ve getatif gelişmesini teşvik eder. Tarak ve çiçek oluşumunu azaltır. Hatta olumsuz derecede silkme meydana gelir. Sulamanın gecikmesi bitki gelişmesini durdurur, tarak, çiçek ve elma silkmesini arttırır. Bitkinin görünümüne bakılarak sulama zamanı şöyle tespit edilebilir. Bitki gelişmesi yavaşlar, olgun yapraklar kirli, koyu yeşil renk alır, yeni sürgünler cansız açık yeşil renkli görünür. Yaprak ısısı artar, çiçek adedi azalır, gövdedeki kırmızılık tepe tomurcuğuna cm'ye kadar yaklaşır ve yapraklardaki pörsüme sabah vakti de görülmeye başlar. Bu durumda sulamaya başlamak gerekir.

Sulama Aralığı ve Sulama Sayısının Tespiti: Pamuğa, Bölgemiz koşullarında, ilk su ekimden gün sonra, son su ise Ağustos ayının son haftasında veya en geç Eylül ayının ilk haftasında verilmelidir. Buna göre pamuk; Haziran ayında 10 gün arayla 3 defa, Temmuz ve Ağustos aylarında 8 gün arayla 4'er defa olmak üzere toplam 11 defa sulanmalıdır. Suyun kıt olduğu yerlerde mevsim boyunca 10 gün arayla toplam 9 defa sulama yapılabilir.

Pamukta İlk ve Son Sulama Zamanlarının Tespiti: Pamukta ilk ve son su çok önemlidir. İlk suyu çok geciktirmek doğru değildir. Bitkinin hızlı büyüdüğü bu devrede toprakta yeterli nem yoksa kökler gelişmez.

Sonraki sulamalar ne kadar zamanında yapılırsa yapılsın ilk sulamadaki gecikmenin kütlü verimine olumsuz etkisi önlenemez. Bölgemizde ilk sulama, birkaç defa çapa yapılarak mümkün olduğu kadar geciktirilmeli ve ekimden gün sonra yapılmalıdır. Bu devre genellikle Haziran başına rastlamaktadır. Kozaların olgunlaşma döneminde yapılacak sulamaların da ayrı bir önemi vardır. Bu dönemdeki sulamalar bitkinin yeşil aksamının gelişmesini arttırmayacak, fakat kozaları besleyecek ölçüde olmalıdır. Son sulama zamanında yapılmaz ve ileri tarihlere kadar sulamaya devem edilirse yaprak ve çiçek gelişmesi teşvik edilmiş olur, bu da kozaların geç açmasına neden olur. Son suyun erken kesilmesi ise kozaların küçük kalmasına ve erken açılmasına neden olacaktır. Pamukta sulamaya kozaların %10'u açtığında son vermek gerekir. Bölgemizde bu tarih Eylül ayının başına rastlamaktadır. Pamuk sulamasında cm'lik toprak derinliğinin doyurulması gerekmektedir. Bölgemiz koşullarında sulama tesis maliyeti göz önüne alındığında, pamukta damla ve yağmurlama sulamaya göre en uygun sulama metodu karık usulü sulama metodudur.

Bakım

Pamuk tarımında ekimden sonra bazı bakım işleri vardır. Bunlar şöyle sıralanabilir.

1-Seyreltme: Tarlaya atılan fazla tohumun oluşturduğu bitki fazlalığının sıra üzerinde belli bir aralık verilecek şekilde azaltılması işine denir. Seyreltme yapılırken zayıf ve hastalıklı bitkiler kökleri ile beraber çekilerek, genç pamuk bitkileri arasında aynı mesafe bırakılmalıdır. Bölgemiz için bu mesafe cm olmalıdır. Seyreltme zamanını iyi ayarlamak gerekir. Geç yapılan seyreltme bitki gelişimini önler, kök sisteminin zarar görmesine neden olur. Erken yapılan seyreltme hastalık ve toprak kurdu zararı nedeni ile yer yer boşlukların oluşmasına neden olabilir.

2-Yabancı Ot Mücadelesi: Pamuk çıkışından itibaren tarladaki yabancı otların yok edilmesi için devamlı bir mücadele gerekir. Bu mücadele çeşitli yöntemlerle yapılır.

Çapalama: Tarlanın otlanma durumuna göre pamukta bir veya iki defa el çapası, traktör sıra aralarına girinceye kadar da sulamalardan sonra toprak tava gelince bitkiye zarar vermeyecek şekilde traktörle çapalama yapılabilir.

İlaçlı Mücadele: Yabani ot ilacı ekimden gün önce veya ekimi müteakip yahut ekimden sonra olmak üzere 3 ayrı zamanda kullanılır. Ekimden önce veya ekimi müteakip kullanılan ilaçlar dar ve geniş yapraklı tek yıllık yabani otları imha etmek için kullanılır. Ekimden sonra kullanılacak ilaçlar daha ziyade çok yıllık otları kontrol eder.

Hastalıkları, Zararlıları ve Mücadelesi

Hastalıkları ve Mücadelesi

Mevsim başlarında ani ısı düşmesi pamukta hastalık oranının artmasına yol açar. Bu devrede en erken görülen hastalıklar şunlardır.

Fide Hastalığı: Çeşitli mikroorganizmaların sebep olduğu bu hastalık, tohuma çimlenmeden önce veya sonra araz olduğu gibi, çıkışı müteakip genç bitkide de araz olabilir. Çökerten olarak da bilinen bu hastalık soğuk ve nemli toprakta daha çok zarar yapar.

Mücadelesi: İki türlü yapılır.

a. Kültürel Mücadele; Tohum yatağı iyi hazırlanmalı, toprak ısısı 16 ºC nin üstüne çıktığında ekim yapılmalı, kaliteli tohum kullanılmalı, derin ekim yapılmalıdır.

Kimyasal Mücadele: Tohumların havı alınmalı, tohumlar ilaçlanıp ekilmeli, çıkış sonucu fide gelişimini etkileyecek haşere tahribatı önlenmelidir.

Pamuk Kök Çürüklüğü: Kireçli topraklarda pamukta daha çok görülen bir mantar türüdür. Pamuk kök çevresini çürütüp ölüme sebep olur.

Mücadelesi: Mücadelesi oldukça zordur. Toprakta yeteri kadar organik madde bulundurmalı, toprak yeşil gübre ile takviye edilmeli, saçak köklü bitkilerle münavebe yapılmalı, tarla hazırlığı zamanında ve derince yapılmalıdır. Pamuk gelişimini hızlandırmak için dengeli bir gübreleme şarttır. Ayrıca erkenciliği teşvik edici bütün imkanlarda kullanılmalıdır.

Fusarium:

Kumlu ve tınlı topraklarda yetişen pamuklarda çimlenmeden sonra bütün mevsim boyunca görülebilen mantari bir hastalıktır. Hastalık alt yaprak kenarlarının sararıp kuruması ile kendini gösterir. Zamanla bütün yapraklar dökülür. Bitki gelişemez. Kabuk soyulduğunda gövde kahverengi esmer bir görünüm arzeder.

Mücadelesi: Dayanıklı çeşit kullanılmalı, münavebeye önem verilmeli, toprakta nematod varsa imha edilmeli, tarlaya bol potasyumlu gübre verilmeli. Tarla çiftlik gübresi ile bolca gübrelenmeli, hastalıksız tohum ekilmelidir.

Verticillum:

Sporları toprakta uzun süre yaşayan bu hastalık etmeni mantarlar, soğuk ve nisbi rutubeti fazla olan yerlerde ağır hasar yaparlar. Kurak ve sıcak hava, hastalığın şiddetini azaltır. Gelişmiş bitkilerde alt yapraklar benekli bir görünüm alır. Yaprak damarları arası sararır ve daha sonra dökülür. Hasta bitkilerin tarak ve elmaları dökülür. Dökülmeyen elm eler çok erken açar. Bitkinin odun dokusunda noktalar halinde siyah lekeler oluşur. Mevsim sonuna doğru bitki alt dallardan yeniden gelişmeye başlar.

Mücadelesi: Dayanıklı çeşit ekilmelidir. Küçük daneli ve saçak köklü bitkilerle münavebe yapmak hastalık şiddetini oldukça azaltır. Toprak derin işlenmeli, sık ekim yapılmalıdır. Sulama zamanı iyi tayin edilmeli, verilecek su veya gübre miktarı optimum miktarda olmalıdır. Toprak sıcaklığını arttıracak her imkan uygulanmalı. Ekim geç yapılmalı, hastalıklı pamuk ve çırçır artıkları bölgeye atılmamalıdır.

Köşeli Yaprak Lekesi:

Dünyada yaygın bir bakteri hastalığıdır. Bilhassa yapraklarda görülmekle beraber dal ve elmalarda da görülebilir. Hastalık yaprak altında koyu yeşil sulu benekler halinde belirir. Daha sonra yaprak üzerinde damarlar boyunca kırmızı-kahverengi köşeli lekeler halinde görünürler. Gövde ve dalda ise siyahımsı bir leke halindedir. Elmalarda yeşil, sonraları siyah çukur lekeler oluşur. Bu lekelere mantarlar neden olur,elmalar çürür, kozalar açılmaz, açılanlarda lifler lekelidir.

Mücadelesi: Temiz tohum kullanılmalı. Bitki artıkları imha edilmeli, münavebe yapılmalı. Mukavim çeşit ekilmelidir. İlaçlı mücadele, ekim öncesi tohum ilaçlamaları şeklinde yürütülür ve koruyucu niteliktedir.

Elma Çürüklüğü:

Elmalara zedeli yerlerinden girerek veya direk nüfus ederek zarar veren çeşitli türde mantarlardır. Gübreleme ve sulamanın fazla yapılması elma çürüklüğü epidemesini arttırır. Küçük lekeler halinde beliren hasar zamanla genişler. Lüleler pembe renkli, taş gibi bir hal alır. Lif kalite ve kantitesi düşer, verim azalır.

Mücadelesi: Azotlu gübrenin fazla verilmemesi, haşare tahribatının mutlak kontrol edilmesi lazımdır. Yabani ot kontrolü iyi yapılmalı. Münavebe yapmak, hastalıksız tohum kullanmak, tarla sürümünü derin yapmak, hastalık şiddetini azaltır.

Pamuk Pası:

Mantari bir hastalıktır. Yaprak ve elmalarda küçük sarı, daha sonraları iri turuncu lekeler halinde görülür.

Mücadelesi: Yabani ot mücadelesi iyi yapılmalı, bakırlı ilaçlarla mücadele edilmelidir.

Pamuk Zararlıları ve Mücadelesi

Pamukta hasar yapan belli başlı haşereler ve mücadele yöntemleri şunlardır;

1.Tırpan Kurdu (Agrotis ipsilon):

Gri renkte bir tırtıldır. Gündüzleri toprak içine saklanır. Geceleri dışarı çıkıp genç fideleri toprak yüzeyinden keserek beslenirler.

Mücadelesi: Tohum yatağı iyi hazırlanmalı, tarla yabani otlardan temizlenmeli. Ekilecek tohumlar piyasada mevcut en etkili ilaçlardan biri ile ilaçlanmalıdır.

monash.pw Biti (Aphis gossypii):

Sarı, siyah, ve yeşil renkte mm boyunda oval görünümlü kanatlı ve kanatsız bir zararlıdır. Yaprak altlarında genç sürgün veya taraklarda bitki öz suyunu emerek zarar yapar. Yapraklar alt yüzeyi üzerinde kırılır. Salgıladığı tatlı yapışkan madde ise açılmış kozaların kalitesini düşürür. Zenk adı ile de bilinen bu zararlı çabuk çoğalırsa da, kuru ve rüzgarlı ortamda ve 25 º C nin üstünde üremesi azalır.

Mücadelesi: Aşırı derecede gübre ve su kullanılmamalı. Tarla civarındaki yabani otlar temizlenmelidir.

monash.pw Piresi (Emposca spp):

Yeşil, sarı, gri renkli mm boyunda emici bir zararlıdır. Yan yan gidişi ve çekirge gibi sıçrayışı ile tanınan bu haşare bilhassa tüysüz yaprakların özsuyunu emerek bitki gelişimini engel olur. Tarak ve çiçek dökümünü arttırır.

Mücadelesi: Yapılan sürveyde bitkiden alınan yaprağın 30 tanesinde yaprak piresi görülürse tarımsal kuruluşların tavsiyesine uyarak ilaçlı mücadele yapılmalıdır.

monash.pw Piresi (Lygus Spp):

Oval şekilli mm boyunda kahve renginde bacak ve antenleri uzun, emici bir pamuk zararlısıdır. Bitkinin genç aksanlarının, tarak ve çiçeklerini emerek zarar yaparlar. Taraklar pırıltılı bir görünüm alırlar. Anormal derecede tarak ve elma dökümü olur. Taç yaprakları büzülür, kıvrılır. Taraklarda parlak noktalar halinde lekeler hasıl olur.

Mücadelesi: Kontrol edilen bitkiden 15 tanesinde zararlı görüldüğünde tarımsal kuruluşların tavsiyesine uyarak o yılki en etkili ilaçla mücadele yapılmalıdır.

monash.pw (Thrips Tabaci):

Boyu - mm'dir. Kuru ve sıcak şartlarda pamuk bitkisine oldukça zarar verirler. Erken mevsim zararlıları olup, genç tomurcuk ve yaprakların özsuyunu emer. Emilen noktalar gümüşi bir renk alır ve yaprak uçları aşağı doğru kıvrılır.

Mücadelesi: Tarla kenarındaki yabani otlar temizlenmelidir. İlaçlı mücadele yapmak için tarlanın 5 ayrı yerinde 20 bitki incelenir, bitki başı 1 trips bulunursa, piyasadaki en etkili ilaçlı mücadele yapılır. İyi bir netice almak için 10 gün aralıkla iki ,ilaçlama yapılır.

6. Kırmızı örümcek (Tetranychus Spp):

Çok küçüktür. Erken mevsim pamuk zararlısıdır. Yaprak altında oluşan açık gri ağ tabakası ve emilen yaprakların kızarması ile tanınır. Kuru ve sıcak ortamda süratle çoğalır.

Mücadelesi: Tarla kenarındaki otların imha edilmesi gerekir. Arazide köşegen doğrultularında aralıklı 5 ayrı yerden alınan yapraktan 10 tanesinde ergin ve yumurta tespit edilirse tarımsal kuruluşların tavsiyesine göre ilaçla mücadele yapılmalıdır.

7. Beyaz Sinek (Bemisia Tabaci):

Bu haşare krem renginde 1mm boyunda küçük bir sinektir. Pamuk yapraklarının alt tarafındaki nimf adı verilen genç nesil yaprağın öz suyunu emerek kurutur. Salgıladığı yapışkan madde lif kalitesini düşürür. ve çırçırlanmasını zorlaştırır. Beyaz sinek sıcak-loş ortamda çabuk çoğalır.

Mücadelesi: Beyaz sinekle ilaçlı mücadele iki şekilde yapılır. Birincisi: Granül haldeki sistematik ilaçla sıra arasında toprağa verilip hemen sulanır. İkinci yöntem ise; yer aletleri veya uçakla yapılan ilaçlamadır. Toprak altı ilaçlama gün etkisini sürdürür. İlaçlı mücadele için sürvey yapılır. Arazinin yerinde bitkinin alt, orta ve üst yapraklarındaki beyaz sinek miktarı satılır (sabah erken). Yaprak başına beyaz sinek tesbit edilirse ilaçlamaya geçilir. Mücadele tarımsal kuruluşların tavsiyesi doğrultusunda olmalıdır.

monash.pw Kurt (Pectinophora gossyhiella):

Pamukta ısırarak hasar yapan tırtıllar, tarfaklar ve çiçekler açılmadan önce içeri girip erkek ve dişi organları yer. Hasar gören almalara mantari hastalıkların bulaşması verim ve kalitenin düşmesine yol açar.

Mücadelesi:

a. Kültürel Mücadele: Münavebe sistemi ile pamuk tarımı yapılmalıdır. Sertifikalı tohum kullanılmalıdır, Pembe kurt hasarı görülen tarlada pamuklar mümkün olduğu kadar temiz toplanmalı. Hasat sonu tarlada hayvan otlatılmamalıdır. Bu sağlanmazsa hasattan hemen sonra pamuk fidanları sapkeserle parçalanmalı ve tarla pullukla cm derinlikte sürülmelidir. Pembe kurt populasyonu fazla ise, sürülen tarlanın sulanıp, bitki kalıntılarının çabuk çürümesi sağlanmalıdır. Erkenci çeşit yetiştirilmeli. Pembe kurdun yoğun olduğu tarlanın pamukları mutlaka Saw-gin'de çırçırlanmalıdır. Kütlü ve tohumluk saklanan ambarlar pembe kurt kelebeği görüldükçe ilaçlanmalıdır.

b. İlaçlı Mücadele: Pembe kurt tehlikesi olan yerlerde devamlı survey yapılmalı. Kontrol edilen her bitkiden tanesinde pembe kurt görülürse ilaçlı mücadele yumurtalarına yakın veya tırtıllar tarak ve elma içine girmeden önce ve belli aralıklarla yapılmalıdır. Pembe kurt mücadelesinde mutlaka tarımsal kuruluşlarla işbirliği yapılamalıdır.

monash.pwşil Kurt:

Münavebe sistemi uygulanmalı. Hasat sonu tarladaki kör kozalar hayvan otlatma veya sap keserle imha edilmeli. Yeşil kurt mücadelesinde başarı sağlamak için, ilaçlamanın tırtıllar küçükken yapılması lazımdır. Erken devrede ilaçlama yapmak için tarlanın çeşitli yerlerinde tetkik edilen 50 bitkide larva görülürse veya almaya yatma devresinde 50 bitkide larva görülürse ilaçlama yapılmalıdır. Mevsim başlangıcında yumurtaların açılma zamanı tesbit edilerek yapılacak periodik ilaçlama yeşil kurdu kontrol altında tutar.

Pamuk Yaprak Kurdu (Preodenia litura):

Mevsim sonlarına doğru görülen ve oldukça hasar yapan bir zararlıdır. Ergin bir dişi, yaprak altlarına gri kadife görünümlü adetlik paket şeklinde yumurta bırakır.

Yumurtadan çıkan genç tırtıllar çevredeki yaprakları yiyerek süzek bir görünüm arzeder. Erginler elmaları da yer.

Mücadelesi: Tırtıllar çok genç devrede iken ilaçlı mücadele yapılmalıdır. Ergin tırtılların kontrolü zordur.

Pamuk zararlılarına karşı yapılacak ilaçlı mücadelede dikkat edilmesi gereken hususlar:

• Haşere kontrolünde geç kalınmamalıdır. Mücadele piyasada mevcut en etkili ilaç ve dozu kullanarak imkanlar dahilinde yer aletleri ile yapılmalıdır.

• Bitkinin büyüme aksamlarında hasar yapan zararlılar görüldüğü anda ilaçlı mücadeleye başlanmalıdır.

• Pamukta kullanılacak ilaçların çevredeki canlılarla yem ve gıda maddelerine zarar vermemesi lazımdır. Çevre ve hava kirlenmesi mümkün olduğu kadar önlenmelidir.

• Yabani ot ilacı atılmış bir yer aleti çok iyi bir şekilde temizlenmeden haşare kontrolünde kullanılmamalıdır.

• Yaprak altında bulunan kırmızı örümcek ve beyaz sinek gibi haşarelere karşı yer aletleri ile mücadele yaparken mutlaka yaprak altı memeleri kullanılmalıdır.

• Meralarda veya hayvan yemi ekili yerlere yakın olan pamuklar rüzgarsız havada ilaçlanmalıdır.

• İlaçlı mücadele sonunda ilaçlamada kullanılan aletler yıkanmalı, boş kutu veya torbalar imha edilmelidir.

• Herhangi bir ilaçlamaya başlamadan önce zehirlenmeye karşı ön tedbirler alınmalıdır.

Hasat, Harman ve Depolaması

Pamuk hasadı bölgemizde Eylül ayının ortalarından itibaren başlar ve Ekim ayının sonuna kadar devam eder. İkinci el toplama ise Ekim ayı içinde yapılır. Genellikle %60 koza açımını tamamlamış tarlalarda monash.pw hasada girilmelidir. Kütlü denilen çekirdekli pamukların lifleri çekirdeklerinden çırçır makinaları ile ayrılır.

Facebook'ta Yayınla>
Sorular / Yorumlar
Yazılış Tarihi :
  Hasattan sonra bir sonraki sene icin yabanci otta mucadele edebilmek icin onereceginiz veya kullanabilecigimiz bir ilac varmi ozelllikle kopek uzumu icin
Yazılış Tarihi :
  Pamukta ıslah ve melezleme işlemleri hakkında bilgi verir misiniz?
Yazılış Tarihi :
  Hasattan sonrasinida yazsaydin ogdr okuduk
Cevaplama Tarihi :  
arkadaşım öncelikle devlet %80 kadar hibe veriyor sana kosgebe başvuru yapıyorsun yem,ve mazot giderlerinide karşılımonash.pwk olacağın besi içinde %50 hibe veriyor inşaat aşamasımonash.pw yapman gereken arazi adınıza olmalı yada 10 yıllık kira sözleşmeli olmalı.
Yazılış Tarihi :
  kaç ayda büyür mesle nisnda ektik ne zaman toplarız
Yazılış Tarihi :
  biz mersin silifke de pamul yetiştirmek istiyoruz bize önerceğiniz çeşit ne olabilir artı yetiştiricilik hakkında da yardımcı olursanız sevinirim bir de destek veriyorlar mı bilgilendirirseniz sevinirim teşekkürler
Copyright - Tarım Kütüphanesi -

Pamuk Yetiştiriciliği Nasıl Yapılır?

Pamuk Yetiştiriciliği : Pamuğun Gelişim Evreleri Çukurova’nın tarihten gelen geleneksel tarım yapısı içinde önemli bir yeri olan pamuk, Adana’nın simgesi durumundadır. Adana, Türkiye’nin pamuk tarımı potansiyeli en yüksek olan ili iken, bu önemi giderek azalmaya başlamıştır. Nitekim, bir zamanlar Çukurova’nın “beyaz altını” olarak değerlendirilen pamuk, artık Çukurova bölgesi için gün geçtikçe daha az alanda yetiştirilen bir ürün haline gelmektedir.

 

Pamuk, sahip olduğu özellikleri nedeniyle stratejik bir üründür. Uluslararası ticaretteki yerinin büyük olması, pamuğun stratejik ürün olma özelliğini daha da artırmaktadır. Tarım ürünlerimiz içinde önemli bir yeri olan pamuğun, yıllar geçtikçe ekim alanlarında ve üretim miktarında önemli değişiklikler yaşanmıştır. Yıllardan beri ekim alanlarında ve üretimdeki azalmaların başlıca nedenleri, pamuk için belirlenen alım fiyatlarının düşük oluşu ve bir de ürün bedellerinin zamanında ödenmemesidir.

 

Pamuğun Toprak Hazırlığı

Pamuk bitkisi her türlü toprakta yetişebilen bir bitki olmakla birlikte,yüksek verim ve kaliteye ulaşabilmek için toprağın derin profilli ve alüviyal olması gerekir. İşlenmesi ve sulanması kolay topraklar pamuk tarımı için ideal topraklardır.

 

Tarlanın pamuk ekimine hazırlanması sürecinde ilk yapılacak işlemler ,tarla temizliği ve toprak altı işlemesidir. Uzun yıllar pamuk yetiştirilen topraklarda zamanla pulluk altı, yada taban taşı denilen sert bir tabaka oluşur. Bu tabaka bitki köklerinin gelişmesine engel olacağı için kırılması gerekir. Bu iş için Subsoiler (dipkazan) adı verilen aletler kullanılır. Bu aletle toprağın üst yapısı bozulmadan toprak 90 cm derinliğe kadar işlenir. Bu işlemi sonbahar ve kış sürümleri ile tohum yatağının hazırlanması işlemleri izler. Eğer pamuktan sonra yeniden pamuk ekilecekse sonbahar aylarında saplar kesilip toprak cm derinliğinde sürülmelidir. Tarla otlu ve toprak tavı da uygun ise kış aylarında sürüm işleminin tekrarlanması yararlıdır. Eğer tahıldan sonra pamuk ekilecekse hasadın ardından toprak tavlı iken hemen sürülmelidir. Pamuk tarımında son sürüm tohum yatağını hazırlamak için yapılan ilkbahar sürümüdür. Bu sürümde 15 cm derinlik genellikle yeterlidir.

 

Pamuğun Ekimi

Yüksek verim ve kaliteli ürün elde etmek için genetik saflığı yüksek tohum kullanımı çok önemlidir.

 

İyi bir tohumlukta aranan özelliklerin başlıcaları şunlardır:

  1. Tohumluk çiğit iri, dolgun, büyüklüğü, biçimi ve rengi bir düzende olmalıdır. İçinde fazla çıplak, yeşil ve esmer, seyrek havlı çiğit bulunmamalıdır.
  2. Selektörlermiş ve iyi temizlenmiş olmalıdır. İçinde boş ve kırık çekirdek, yaprak gibi yabancı maddeler olmamalıdır.
  3. Tohumlar kuru ve sert olmalıdır.
  4. Çimlenme gücü %80 ve daha fazla olmalıdır.
  5. Sawgin çırçır fabrikasında çırçırlanmış olmalıdır.
  6. Havı alınmış olmalıdır.
  7. Pamuğun ekim zamanı iklim koşullarına göre belirlenir. Ekim için toprak sıcaklığının, 15oC’ye ulaşmış olması gereklidir. Bölgelere göre ve yıldan yıla ekim zamanı değişiklik göstermekle birlikte, Çukurova Bölgesinde 25 Mart Nisan tarihleri genellikle en uygun ekim zamanıdır.

 

Ekim işlemi mibzerle sıraya yapılır. Ekim derinliği, toprak koşullarına bağlı olmakla birlikte genellikle cm’dir. Tohumun çimlenmesi normal koşullarda 5 ila 10 gün içinde gerçekleşir. Erken çimlenme sağlamak için tohum ekimden birkaç saat önce ıslatılmalıdır. Yetersiz çimlenme görülmesi durumunda hemen ikinci bir ekim yapılması önerilir.

 

Pamuğun Bakımı

Pamuk yetiştiriciliğinde bakım işleri seyreltme, çapalama ve uç almadır. Bitkinin iyi gelişmesini ve çabuk olgunlaşmasını sağlamak için seyreltme işleminin yapılması gerekir. Bitkiler henüz 4 yapraklı iken (yaklaşık 10 cm) cm ara ile hafif bir seyreltme (tekleme) yapılır. Genellikle ilk seyreltme ilk çapa, ikinci (tam) seyreltme ise ikinci çapa ile birlikte yapılmalıdır. Ekimden sonra görülen yabancı otların elle veya kazayağı ile çapalanarak yok edilmesi gerekir. Çapalama sayısı tarladaki yabancı ot durumuna göre değişir. Kozalar açmaya başladıktan sonra bitkinin tepesinden cm kısmının kırılmasına uç alma işlemi denir. Bu işlem, geç ekilmiş veya fazla sulanmış tarlalarda uygulanır. Bu işlem bazı büyüme düzenleyicileri aracılığı ile de yapılabilir. Gelişmesi normal olan bitkilerde, uç almaya ya da büyüme düzenleyicisi kullanılmasına gerek yoktur.

 

Pamuğun Sulaması

Pamuk bitkisinin su ihtiyacı, değişik iklim ve toprak koşullarına göre ile mm kadardır. Pamuk yetiştirilen bölgelerde yıllık yağış miktarı genellikle yetersiz olduğundan, pamuk bitkisinin iyi gelişmesi için gereken su miktarı, sulama yoluyla verilmelidir. Sulama pamuk üretiminde verimi etkileyen faktörlerin başında gelir. Sulama zamanı ve verilecek su miktarı bitkinin su isteği belirtilerine ve topraktaki nem durumuna bakarak saptanır. Sulama aralığı ve sulama sayısı, yetiştirilen pamuk çeşidine, toprak özelliklerine, taban suyu yüksekliğine, yağış miktarı ve dağılımına, gelişme dönemindeki sıcaklık ve havanın nisbi nemine bağlı olarak değişir. Bölgemizde yetiştirilen çeşitlerin orta bünyeli topraklarda ve normal iklim koşullarında genellikle gün aralıklarla kez sulanması uygundur.

Sulama yöntemi olarak yüzey sulama(karık,border) yöntemlerini, çukurova çiftçileri için önerebiliriz..

  • Salma Sulama    
  • Yağmurlama Sulama
  • Hastalık ve Zararlılarla Mücadele

 

Pamuk yetiştiriciliğinde hastalık ve zararlıların olumsuz etkileri, iklim koşulları ve uygulanan tarımsal mücadele ile yakından ilgilidir. Yüksek nem ve sıcaklık , hastalık ve zararlıların ortaya çıkması için uygun bir ortam oluşturmaktadır. Bu nedenle, özellikle Çukurova bölgesinde kez ilaçlama yapmak zorunluluğu ortaya çıkar.

 

Pamuğun Gübrelemesi

Pamuk tarımında kullanılacak gübre miktarı, iklim ve toprak koşullarının yanı sıra sulamaya, pamuk çeşidine göre değişir. Kullanılacak gübre çeşidi ve miktarının belirlenmesinde toprak analizleri mutlaka yaptırılmalıdır. Bununla birlikte bölgemizde uygulanacak gübre çeşit ve miktarları genel olarak şöyledir:

Azotlu gübreler :  Dekara kg saf azot
Fosforlu gübreler  : Dekara kg saf fosfor
Potaslı gübreler  : Ülkemiz toprakları potas bakımından zengin olduğundan potaslı gübrelemeye gerek yoktur. Ancak bu durum toprak analizleri ile belirlenmelidir.
Diğer gübreler  : Yine toprak ve bitki analizleri ile belirlenmelidir

 

Pamukta Hasat Harman

Kozaların olgunlaşması ile birlikte pamuk hasadına başlanır. Hasadın başlama tarihi, yörenin iklim koşullarına, ekim tarihine ve sulama koşullarına göre değişir. Hasat, Çukurova bölgesinde Ağustos sonlarında başlayıp Kasım başına kadar devam eder.


Makineli Pamuk Hasatı

Pamuk hasadı, ülkemizde genellikle kez ve elle toplanarak yapılır. Birinci elde toplanan pamuk, iyi kalite özelliklerine sahiptir. Ülkemiz genelinde görülen tarım sektöründeki işgücü sıkıntısı, pamuk hasadının elle yapılmasını ekonomik olmaktan çıkarmıştır. Bundan dolayı pamuk hasadında mekanizasyona geçiş kaçınılmazdır. Burada en önemli faktör, makineli hasada uygun pamuk çeşitlerinin ve tarım tekniklerinin tatbik edilmesidir. Ülkemizde son yıllarda makine ile hasada ilişkin bir çok çalışma ve uygulama yapılmaktadır.

 

Ç.Ü. Tarımsal Yayım, Arş. ve Uyg. Merk.Müd. 

monash.pw Yaşar GÜRGEN 

Görseller

  • Pamuk Yetiştiriciliği Nasıl Yapılır?
  • Pamuk Yetiştiriciliği Nasıl Yapılır?
  • Pamuk Yetiştiriciliği Nasıl Yapılır?

Konu Etiketleri

pamuk gübreleme programıpamuğun gübrelenmesipamukta gübreleme önerileripamuk gübrepamuk tarımıpamukpamuk fiyatlarıpamuk desteklemeleri

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır