eski bulvar gazetesi / Avusturya: Bulvar medyası ve siyaset iyice senli benli | monash.pw

Eski Bulvar Gazetesi

eski bulvar gazetesi

Düşün, düşün, KDV’dir işin! 83 yaşındaki tuvalet bekçisi Mustafa Demirdelen, “Tuvalete gelenlerden Katma Değer Vergisi alacağım mı yoksa ben mi ödeyeceğim” diye soruyor.

KDV’den midesi bulanan Mustafa Dede, “Bu ne biçim vergi? Biz nasıl KDV alacağız? Büyükten büyük, küçükten küçük KDV mi alınacak” diye soruyor.

Bostancı’daki Kuloğlu Camii’nin tuvaletinde çalışan 83 yaşındaki Mustafa Demirdelen’in derdi oldukça büyük. KDV yüzünden çok sıkıştığını söyleyen Mustafa Dede, “Hükümet bir şeyler yaptı ama kimse anlamadı. Hele ben hiç anlamadım. KDV’yi kimden alacağım? Küçükten mi büyükten mi? Bunların açıklanması lazım” diyor.

Bugüne kadar vergi ile başının hiç derde girmediğini, ancak Turgut Özal’ın KDV’sinden sonra ne yapacağını şaşırdığını belirten Mustafa Dede şunları söyledi:

“Tuvalete gelenlerden nasıl vergi isteyeceğim? Bu işin KDV’lisi nasıl olur bilmiyorum. Yüzde kaç KDV almam gerekiyor. Yüzde 10 alsam 10 liraya bir lira düşer ki o da zaten kalktı. 5 lira alsam herkes işini ağaç altında görmeye kalkar, buraya kimse gelmez. Yok KDV’Yi sadece ben ödeyeceksem, bunu nasıl yapacağım. Günlerdir düşünüyorum bir türlü içinden çıkamıyorum.”

Ocak &#; Bulvar Gazetesi Arşivi

Akıllardan Çıkmayan 40 Gazete Manşeti

Zamanın en büyük medya aracıydı gazeteler. Ne yazarsa ona inanırdık, zaten başka bir çare yok. En fazla gazete daha alırsın ama tarih sıralaması yapamadığın için bir gün yazan haberi başka bir gazetede arayıp bulmak imkansız olduğu için inanmak tek yoldu. Özellikle O Rus Bu ABD, Yendik mi Lan, Eşşekler Adam Olur Bu Fener'den Adam Olmaz manşetleri herkesçe bilinir. Aynen işte bunun gibi birçok gazete manşetini, başlığını sizler için derledik efendim

Bizde Başlık Kalmadı, Buyrun Siz Yazın

Plakasını Aldınız mı?

Gordon'u Nah Alırlar

Bana Hamur Açmayı Öğretiyorlardı

Gömelim Gel Seni Tarihe

Bir Zamanlar Tarih Yazardı

Yendik mi Lan?

Milan maçı sonrası

Pendik'e Elenen Fenerbahçe

Çek'tik Kopardık

Fenerbahçe Defansını Çarşı'ya Gönderdim

Beşiktaş Fenerbahçe'yi Yine Marizledi

Acıdı mı Dingiliz?

Eşekler Adam Olur, Bu Fener Adam Olmaz

Bu Nasıl Şaka?

Kompresörcü Ufuk

Bulvar Gazetesi Yakışıklıları

Elenirsek Türkiye'yi Terkederiz - Turgay Kıran

Trömsö Faciadsı öncesi

Dingiltere

Bunlara Bi Çakmak Lazım

Tavuğuna Tecavüz Edenleri Bıçakladı

'lik Chelsea Maçı Öncesi

Cimbom Umduğunu Değil, Bulduğunu Yedi

O Çocukları

Trabzonspor'un İlk Şampiyonluğu Sonrası

Bu İşareti Yapmayın Yoksa Türkler Sizi

Fenerbahçe Aragones'le Yola Devam Etmeli Diyenler Parmak Kaldırsın

Fatih Terim Galatasaray'da

Fatih Terim'in futbolculuk yıllarında Galatasaray'ı seçiş anı.

Tarih Bunu da Yazar

'lık Liverpool Maçı Sonrası

Arkadaşımla Şakalaşırken Hamile Kaldım

Hayallere Kaka Bulaştı

Yani bohh

Galatasaray'a Bu Tabloyu Yaşatanlar Utansın

Fener Rütbe Söktü

Fener Çakar, Ahmet Bakar

O dönemler bikini iddiasıyla gündeme gelen Ahmet Çakar'a atıfta bulunan Fotomaç manşeti

Ne Külotmuş

UEFA Kupası'nda Şampiyon Olan Galatasaray'ı Metheden Gazeteler

Bir Baba Hindi, İngiliz'e bindi

Avusturya: Bulvar medyası ve siyaset iyice senli benli

yılında muhafazakar ÖVP ile sağcı FPÖ’den oluşan koalisyon hükümetinin devrilmesine yol açan İbiza skandalı, sadece FPÖ Genel Başkanı ve dönemin Başbakan Yardımcısı Heinz-Christian Strache’yi işinden etmekle kalmadı. Nüfuzlu Kronen Zeitung gazetesi çevrimiçi Yazı İşleri Müdürü Richard Schmitt de işinden oldu. Onun yönetiminde FPÖ ve bulvar gazetesi yıllarca sosyal medya üzerinden karşılıklı atışmıştı.

Heinz-Christian Strache, yılında İbiza skandalı nedeniyle başbakan yardımcılığı görevini bırakmak zorunda kaldı.
Strache İbiza’da gizli kameralar eşliğinde Krone’yi devralma planları yapar, gazetecileri “fahişe” olarak adlandırır ve bir tek Richard Schmitt’i hariç tutarken araya soğukluk girdi. Richard Schmitt Krone’deki görevi kısıtlandı ve kısa süre sonra, ücretsiz olarak dağıtılan Österreich gazetesine geçti. Krone bunun ardından FPÖ hakkında hep eleştirel haberler yaptı ve eski ve yeni başbakan, ÖVP Genel Başkanı Sebastian Kurz’u eskisinden fazla desteklemeye başladı.

Sadık bir ilan müşterisi olarak siyaset

Avusturya’da hükümetler gelir geçer ancak 2. Dünya Savaşı sonrası bulvar gazetelerinin hem baskınlığı ve kanaat önderliği hem de siyasetle yakın ilişkisi değişmeyen şeylerden biri. Sosyal demokratlar, bulvar medyasını onlarca yıl boyunca pahalı kamu ilanlarıyla donattı, hatta ücretsiz dağıtılan Heute, SPÖ çevrelerinde kuruldu. Parti ya da bakanlıklara yapılan ilan satışları, Avusturya’daki birçok medya kuruluşunun ekonomisi için en önemli sacayağı.

Avusturya basınının bir başka kendine özgü özelliğiyse, en önemli sahipleri arasında devasa Raiffeisen Bankası, Dichand (Kronen Zeitung, Heute) ve Fellner (Österreich) ailelerinin yanı sıra Katolik kilisesiyle dirsek temasında olan özel ve girift bir ilişki içindeki vakıfların bulunduğu büyük yayıncılık şirketlerinin hakimiyeti.

Bağımsız medya hala küçük bir pazar


Ekonomik açıdan güçlü bu çevre, bağımsız basın organlarının Avusturya medya piyasasında kendilerine yer bulmasını oldukça zorlaştırıyor. Aylık Datum dergisi ya da araştırmacı gazetecilik platformu Dossier gibi ürünler, yüksek kalitelerine rağmen kendilerine ancak kıyıda köşede yer bulabiliyor. Red Bull’un sahibi milyarder Dietrich Mateschitz tarafından finanse edilen çevrimiçi dergi Addendum da para sorunu çekmemekle beraber yine ufak bir nişte yer alıyor.

Yüksek kaliteli ürünler sınıfında günlük Der Standard (sol liberal) ve Die Presse (liberal muhafazakar) gazetelerinin yanı sıra haftalık Falter ve haber dergisi Profil’in ağırlığı hissediliyor. Yine de bu medya organlarının hiçbiri, bulvar medyasının etkisine sahip değil.

Yüksek kaliteli medya organlarının çoğu çevrimiçinde ücretsiz ve ücretli içeriklerin bir karışımıyla hareket ediyor. Avusturya’da çevrimiçi gazeteciliğin geleneksel olarak öncülerinden olan Der Standard, ödeme duvarı kullanmıyor ama “reklamsız abonman” uygulamasıyla okuyucularına, içerikleri reklamsız ve veri takibi yapılmadan tüketme olanağı tanıyor.

Televizyonculuk piyasasına ise, finansmanını bandrol vergileriyle karşılayan Devlet Televizyonu ORF lider konumunda. ORF’nin kanalları yılında yüzde 31,8’lik bir pazar payına sahipken özel kanallardan ATV ve Puls 4 (her ikisi de ProSiebenSat1 grubuna ait) ise sırasıyla yüzde 3 ile yüzde 3,5’una sahip. Mayıs ’den bu yana eski FPÖ’lü siyasetçi Norbert Steger, ORF vakıf kurulunun başkanlığını yürütüyor. Steger ve partiden meslektaşları, sürekli ORF’ye saldırıyor, nesnelliklerini sorguluyor ve bandrol gelirlerinin kaldırılmasını talep ediyor. Partinin eski lideri Strache İbiza’da şunları söylemişti: “Orbán’ın yaptığı gibi bir medya ortamı yaratmak istiyoruz.”

Basın özgürlüğü sıralamasındaki yeri (Sınır Tanımayan Gazeteciler): sıra ()

Erişim: Nisan

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır