karahanlılarda eğitim pdf / İlk Müslüman Türk Toplumlarında Eğitim (Karahanlı ve Selçuklularda) - ppt indir

Karahanlılarda Eğitim Pdf

karahanlılarda eğitim pdf

Mendeley
Özet:

Bu çalışmada, ilk Müslüman Türk devleti olan Karahanlılar hakkında genel bilgileri sunulduktan sonra bu dönemin eğitim faaliyetleri ile ilgili bilgilere yer verilmiştir. Çalışmanın konusu ile ilgili çeşitli eserler incelenmiş, yapılan incelemeler sonucunda gerekli veriler çalışmanın kapsamına dâhil edilmiştir. Çalışma sonucunda din faktörünün (İslam Dini) Türk topluluklarının eğitim faaliyetlerini olumlu yönde etkileyen önemli bir etken olduğu görülmüştür. Karahanlılar’ın İslamiyet’i kabul etmeden önceki eğitim faaliyetlerinin düzensiz ve belli bir sistematiğe göre yapılmadığı, eğitim faaliyetlerinin İslamiyet’in kabulü ile birlikte daha düzenli ve sistemli bir şekilde yürütüldüğü, eğitim sisteminin odağında medreselerin bulunduğu ve bu dönemde yetişen bilim adamlarının eğitim sistemi üzerinde önemli izler bıraktığı görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Eğitim, Öğretim, Karahanlı, Medrese. 

Anahtar Kelimeler:

1 Türk Eğitim Tarihi 3. İç Asya Müslüman Türkleri Karahanlılar Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU

2 3. İç Asya Müslüman Türkleri Karahanlılar Dönemin Eğitiminin Genel Özellikleri Karahanlılar da Eğitim ve Medrese Medreseye Yüklenen Görevler Vakıf Yoluyla Kurulan Bir Medrese Örneği Farabi nin ( ) Eğitim Tarihindeki Yeri İbn-i Sina nın ( ) Eğitim Tarihindeki Yeri Yusuf Hashacip in ( ) Eğitim Tarihindeki Yeri Kaşgarlı Mahmut un Eğitim Tarihindeki Yeri Ahmet Yesevi nin ( ) Eğitim Tarihinde Önemi Edip Ahmet (12.yy) Kimdir, Eğitim Tarihindeki Yeri Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 2

3 İç Asya Müslüman Türkleri Karahanlılar 840 da Uygur devletinin yıkılmasıyla Uygur ve başka topluluklar tarafından kuruldu. 930 da Abdülkerim Saltuk Buğra Han döneminde Müslüman oldular. Karahanlıların eğitiminin genel özellikleri nelerdir? Yerleşik hayatta geçmelerinin eğitimsel önemi nedir? Kurdukları eğitim kurumlarının adı nedir? Yetiştirdikleri önemli bilim ve eğitim insanları kimlerdir? Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 3

4 Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 4

5 Eğitim bilimine ilişkin ilk bilgiler, eğitim tarihimizde hangi döneme ait? Medreselerin ortaya çıkışı ne zaman nasıl olmuştur? Karahanlılar medreseleri nerelere yaymıştır? Karahanlılar da bilim ve kültür merkezleri nelerdir? Hükümdarların bilgiyi sevmesi bilimin gelişimine nasıl etki etti? Hükümdarların medreseleri yaygınlaştırma sebepleri neler olabilir? Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 5

6 Dönemin Eğitiminin Genel Özellikleri Müslüman olmaları ve yerleşik hayata geçmeleri eğitimlerini etkilenmştir. Hükümdarlar ve devlet adamları eğitime ve bilimin gelişmesine önem vermişlerdir Karahanlı dönemine ait Kalyan Minaresi, Buhara Medreseler kurulup geliştirilmiş, ülkenin her yanına yaygınlaştırılmıştır Semerkant, Buhara, Taşkent, Kaşgar, Balasagun gibi kentler bilim merkezi haline getirilmiştir Farabi, İbni Sina, Biruni gibi dünya eğitim tarihinde yer tutan bilim adamları yetişmiştir Eğitim tarihimizde ilk olarak eğitim bilimine ilişkin görüşler, Farabi, İbni Sina gibi düşünürler tarafından ileri sürülmüştür Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 6

7 Karahanlılar da Eğitim ve Medrese Medresenin doğuşu, İslam medeniyetinde eğitimin camilerden taşması sonucu oluşmuştur. Karahanlı hükümdarlarının eğitim ve bilime önem vermeleri, Semerkant, Buhara, Taşkent, Balasagun, Kaşgar, Yarkent gibi şehirlerin ilim merkezi olmasını sağladı. Bilime önem verilmesiyle toplumun bilgi düzeyi yükselmiştir. Medreselerde dini bilimlerle beraber pozitif bilimler de okutulmuştur. Eğitimde deneye, gözleme önem verilmiş, bilimde gerekli ilke ve yöntemler ortaya konmuştur. Hükümdarların bilim severliği, ülkede bilimin gelişmesi, bilim adamlarının çoğalmasını sağlamıştır Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 7

8 Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 8

9 Medreseye Yüklenen Görevler İslam'ın doğru anlaşılması ve yaşanmasında öncülük etmek Ortaya çıkacak sorunlarda İslam prensipleriyle çelişmeyen çözümler üretmek Yeni Müslüman olan topluluklara İslam ı öğretmek, Eski inançların olumsuz olanlarını toplumdan temizlemek, Şii yayılmacılığına karşı Sünni İslam anlayışını desteklemek Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 9

10 Vakıf Yoluyla Kurulan Bir Medrese Örneği Batı Karahanlı hükümdarı Buğra Kara Han Ebu İshak İbrahim tarafından yıllarında yaptırılan medresenin kitabesinde yer alan hadiste; İnsan ölünce amelleri sona erer. Ancak üç şey istisna; Çifte Medrese'nin kitabesi (Kayseri) Sadaka-i Cariye (Yol, okul, köprü, çeşme vb.), Faydalı İlim, Hayırlı Evlat. Bu üç unsurun medrese ile sağlandığına inandığını söyleyen hükümdar, medreseyi bu amaçla yaptırdığını söyler Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 10

11 Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 11

12 Medresenin Vakfiyesinin İçeriği Medresede bilim ve din adamları için bir toplantı yeri olacak Öğrenci ve öğreticiler için odalar bulunacak Camisi, çalışma odaları, kütüphanesi olacak Halk için Kur an okuma salonu, avlusu, bahçesi bulunacak Halkın genel eğitimi için bir hoca ve bu hoca için uygun mekan bulunacak Öğrenciler ve halk için şifahanesi bulunacak Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 12

13 Medresenin Maaş Harcamaları Medresenin Fakih denilen Hanefi müderrisine 300 dirhem maaş Öğrencilerin tamamına toplam 1500 dirhem maaş, Her bir öğrenciye verilecek para 30 dirhemi geçmeyecek Öğrenci maaşlarını dağıtan görevliye 50 dirhem Kur an öğreten öğretmene 100 dirhem Medresenin iki hizmetlisinden her birine 50 dirhem Kütüphane görevlisi ve bekçiye 50şer dirhem Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 13

14 Medresenin Diğer Gider ve Harcamaları Medrese, cami, öğrenci odaları vb. aydınlatması için yıllık 700 dirhem, Ramazanın son geceleri (buhur, şamdan, tütsü vb.) için 50 dirhem, Yazın medrese suyu için alınacak buz için 400 dirhem, Ramazan geceleri fakirlere verilecek yemek için 3350 dirhem, Kurban bayramlarında, eti fakirlere dağıtılmak üzere alınacak kurbanlar için 1000 dirhem, Aşure günü 50 yoksulu giydirmek ve o gece medresede verilecek yemek için 1000 dirhem, Not: bu dönemde, 47 dirhem 1 Miskal saf altına eşdeğer olduğu, değerlerde değişim olması durumunda bu oranın korunması istenmiştir. (1 miskal, 4.8 gram) Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 14

15 Farabi nin ( ) Eğitim Tarihindeki Yeri Aristo dan sonra felsefenin ikinci öğretmeni olarak bilinir. Felsefe ve tıp alanlarında büyük bir üne sahiptir. Felsefe ve çeşitli bilim dallarında 100 den fazla eser vermiştir. Türk eğitim tarihinde eğitim bilimine ilişkin ilk bilimsel tespitler Farabi ye aittir. Devlet yönetimine ilişkin görüşlerini "El Medinetü l Fadıla" adlı eserinde işlemiştir Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 15

16 Farabi nin Eğitimsel Görüşleri Ona Göre; Eğitim mutluluğu sağlar, bireyi topluma yararlı hale getirir. Aile reisi, öğretmen, devlet başkanı eğitimcidirler. Öğretim ve eğitim kavramları birbirinden farklıdır. Öğretim: milletlerde, şehirlerde nazari erdemleri var etmektir. Eğitim: milletlerde ahlaki erdemleri ve iş sanatlarını var etmektir. Öğretimde kolaydan zora, bir şeyi öğretip diğerine geçmeyi önerir. Öğretimde mantık ve felsefeyi önemli görür. Çocuklara sorumluluk bilinci ve karar yeteneği kazandırılmasını ister. Öğrencinin öğrenme isteğinin canlı tutulmasını önemser. Disiplinde çok katı veya gevşek olmamalı gerekirse zora başvurmalı. Bilimsel araştırmanın kendi başına yöntemleri olduğunu söyler. Gerçeği bulmasında tek yönteme bağlı kalmak gerçeğe ulaşmayı zorlaştırır Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 16

17 İbn-i Sina nın ( ) Eğitim Tarihindeki Yeri Tabip olduğu kadar önemli bir eğitimci ve filozoftur. Eğitimsel görüşleriyle Batıyı etkilediği bilinmektedir. Felsefe, tıp ve çeşitli alanlarda güçlü eserler vermiştir. Farabi den sonra felsefenin üçüncü eğitmenidir. "El Kanun" adlı eseri 19.yy kadar Avrupa da tıp fakültelerinde okutulmuştur Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 17

18 İbn-i Sina nın Eğitimsel Görüşleri Tıp Eğitimi Tıp bilimine ve öğretimine düzen vermiştir. Kanun ve Şifa adlı eserleri yüz yıllarca tüm dünyada okutulmuştur. Telkin yoluyla psikolojik sorunların çözümüne başvurmuş, psikoanalitiği uygulamıştır Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 18

19 Hükümdarların Siyasi Eğitimi Erdemli hayat sürmeli, işretten kaçınmalı. Bilim adamlarından yararlanmalı Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 19

20 Ahlak ve Fazilet Eğitimi Ahlaki faziletten yoksun şöhret ve varlık anlamsızdır. Fazilet, nefse uymamak yalandan kaçınmak iyiliği sevip kötülükten kaçındırmakla olur Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 20

21 Eğitim ve Bilim Eğitim ve bilim iki dünyada da saadet kaynağıdır. Eğitimin amacı, insan yeteneklerini geliştirmek, onu kötülüklerden korumaktır. Eğitim insanın mutluluğu için bir vasıta, bir araçtır Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 21

22 Beden Eğitimi Hastalıklardan korunmak için hijyeni ve beden eğitimini önemser. Hareketin arzulu ve planlı yapılmasının daha etkili ve yararlı olduğunu söyler. Günlük hayatta kendiliğinden yapılan rutin hareketleri yeterli görmez Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 22

23 Çocuk Bakımı ve Sağlığı Çocuğa güzel bir ad konmalı, 2 yıl boyunca günde 3 kez emzirilmeli. Sütanne tutulacaksa, onun sağlıklı, genç ve ahlaklı olmasına dikkat edilmeli. Yazın ılık, kışın çok sıcak olmayan suyla her gün yıkanmalı. Çocuğu hareket ettirmeli, ninni ve musiki söylenmeli. Çocuğa sevgide aşırı gitmemeli, oyun oynamasına fırsat verilmeli. 14 yaşına kadar oyun çocuğun bedeni, zihni, duygusal gelişiminde çok önemlidir Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 23

24 Çocuğun Eğitim ve Öğretimi Sütten kesilen çocuğun, kötü huylar edinmeden eğitimine başlanmalı. Çocuğun ahlaki eğitimi, ona iyi arkadaş sağlama, kötülerden uzaklaşma ile başlar. Hataları baskıyla değil, uygun şekilde düzeltilmeli, dayak en son çaredir. 6 yaşından 14 yaşına kadar mutlaka okutulmalı. Öğretmeni dindar, dürüst, insaflı, temiz, kibar ve öğretim yöntemini bilen biri olmalı. Öğretmen çocuğa ne çok sert ne de çok gevşek olmamalı. İyi aile çocuklarıyla arkadaş olması sağlanmalı. Zengin ve eşrafın çocukları ayrı bir eğitime tabi tutulmamalı. Çocuğa özel hoca tutmak yerine, okula gönderilmeli, çevreden alması gerekenler var. Çocuğa bilimin yararları, cahilliği kötülüğü anlatılmalı. Hareketli oyunlar içeren (top oynama, ip atlama, koşma, güreş) bir beden eğitimi programı Öğretimde çocuğun yetenek, ilgi ve zevkleri dikkate alınmalı. İlgi ve yeteneğine göre bir meslek ve sanata yönlendirilmeli Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 24

25 Eğitim ve Öğretim Türleri: 6 tür eğitimden söz eder: Zihni, Sınai, Tekini, Tedibi, Taklidi, Tembihi Zihni-Teorik Sınai-Araç-gereç Tekini-Tekrar Tedibi- Kıssa ve öğütler Taklidi-Söyleyip yaptığını, söyletip yaptırır Tembihi-Olayların sebep-sonuç ilişkisi Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 25

26 Eğitim Bilimi ve Öğretim Yöntemi Eğitim ve öğretmenlik bir uzmanlık işidir ve herkes öğretmen olamaz. Eğitimci önce kendini tanımalı ve ıslah etmelidir. Öğrenciye nazik ve yumuşak davranmalı, gerekirse nasihat vermeli. Ödül ve övgüye yer vermeli, cezaya nadiren başvurulmalı. Cezanın amacının eğitimsel olduğunu bilmeli, öfkeliyken ceza verilmemeli. Kolaydan zora, basitten karmaşığa doğru bir yol izlenmeli. Anlatımlarını örneklerle desteklemeli ve gerekli tekrarları yapmalı Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 26

27 Yusuf Hashacip in ( ) Eğitim Tarihindeki Yeri Kutadgu Bilig adlı (Mutluluk Bilgisi) eseri ile tanınmıştır. Bu eser onu devlet ve toplum felsefesini ve öğütlerini yansıtır Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 27

28 Kutadgu Bilig in Özelliği ve Önemi Türkçe Uygur yazsıyla 6645 beyittir. Eserde devlet yöneticilerine ve halka yönelik öğütler vardır Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 28

29 Kaşgarlı Mahmut un Eğitim Tarihindeki Yeri yıllarında Divan-ı Lügati t Türk ü yazdı. Eser bir lügat olduğu kadar dil öğretim yöntemlerine de yer vermiştir. Bu eserle Türkçenin ilk lügatini yazan ve öğreten olarak ünlendi Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 29

30 Divan-ı Lügati t Türk ün Özelliği ve Önemi Araplara Türkçe öğretmek amacıyla yazılmıştır. Türkçenin Arapçaya olan üstünlüğünü ispata çalışır. Divan aynı zamanda o dönemin Türk inanç ve lehçelerini de içerir. Çocuk bakımı ve eğitimine ilişkin görüşler içerir. Çocuk oyunları hakkında ayrıntılı bilgi içerir. Türkçenin öğretilmesi konusunda çeşitli yöntemlerden söz eder Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 30

31 Ahmet Yesevi nin ( ) Eğitim Tarihinde Önemi Türkler arasında İslam ın yerleşip kökleşmesine çalışmış erenlerdendir. Yesevilik tarikatının kurucusu olarak etkin oldu. Divan-ı Hikmet adlı dini-ahlaki eseri ünlüdür Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 31

32 Edip Ahmet in (12.yy) Eğitim Tarihindeki Yeri İslam ın Türkler arasında kökleşip yaygınlaşmasında etkili oldu. Atabetül Hakayık (Gerçeklerin Eşiği) adlı dini ahlaki eseri ünlüdür. Eserde dini temanın dışında bilim ve öğrenmenin önemi anlatılmıştır Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 32

33 Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 33

34 Erdemlerin en büyüğü ilimdir. Farabi Boş kafa şeytanın çalışma odasıdır. Platon Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 34

Medrese tâbirinin ilk defa ortaya çıkışı, Selçuklular zamanında medreselerin kuruluş sebebleri ve medrese eğitimi

İslâmî dönemde egitim-ögretim faaliyetleri, ilk olarak câmilerde baslamıs ve Hz. Peygamber tarafından insanlar ilme tesvik edilmistir. Câmi merkezli yapılan egitimin sistemli hale getirilmesi için medrese adı verilen egitim kurumları açılmıstır. Tarihte ilk medreseler Karahanlılar zamanında açılarak egitim-ögretim faaliyetleri daha kapsamlı hale gelmistir. Medreselerde verilen egitim, daha plânlı ve koordineli olarak sürdürülmüstür.Karahanlılar ile baslayan bu gelenek, halefleri olan devletler tarafından gelistirilerek daha modern hale getirilmistir. Özellikle Selçuklular döneminde kurulan medreseler daha modern bir haldedir. Gerek müfredat zenginligi, gerek müderrislerin ihtisaslasmıs olması egitim kalitesini daha da artırmıstır. Kurulan vakıflarla da bu egitim kurumları maddî açıdan desteklenmis, yüzlerce yıl halka hizmet vermistir. Bu gelenek, Osmanlı Devleti döneminde de devam etmis olup, yeni egitim kurumları açılarak ilmî çalısmalar devrin hükümdarları tarafından desteklenmistir. Ancak, Osmanlı Devleti'nin gerilemeye basladıgı dönemde her kurumda oldugu gibi egitim kurumlarında da sıkıntılar baslamıs ve kısa sürede bu kurumlar yerini, Cumhuriyet Tarihi ile baska kurumlara bırakmıstır.In Islamic period of time training activities firstly had begun in mosques and people had been encouraged to learning by Prophet Mohammad. In order to make the education which had been executed with a mosque_centered way into a sistematic way, new educational establishments called madrasah were opened. In history, first madrasah was opened in Karahanlı Sultanate period; consequently the training activities were made more extensive. The training activities in madrasahs continued more planned and coordinated way. This tradition, begun by Karahanlı Sultanate, was improved and made more modern by her sequent states. The madrasahs, especially the ones established in Seljuq Empire period, were more modern. Not only affluent cirruculum but also specialized tutors raised the quality of the education. These educational establiments were supported by charitable foundations and serviced the people for centuries. This tradition kept going in Otoman Empire period, and by opening new tradition establishments scientific works were supported by period?s emperors. However, within the period when Otoman Empire began to lose ground, the disturbance started in educational establishments, like other establishments and within a very short time these establishments gave its way to other establishments in Turkish Republic.

Karahanlı Döneminde Uygur Türklerinde İslam Dini Eğitimi ve Din Adamları Karahanlı Döneminde Uygur Türklerinde İslam Dini Eğitimi ve Din Adamları Nuerdun Ainiding* Öz: Uygur Türklerinin siyasi ve dini tarihi hakkında yapılan araştırmaların çoğu İslam öncesine odaklanmış, İslam sonrasına ait olanları ise parmakla sayılacak kadar az olmuştur. Araştırmalarda genellikle Uygur Türkleri Manihaizm ve Budizm’in adeta güçlü bir şampiyonları, Buda dini ve kültürünün asıl temsilcileri olarak gösterilmişlerdir. Aslında Uygur Türkleri, VIII. asır’dan itibaren İslam ile tanışmış ve İslamlaşma süreci başlatılmıştır. Bazı araştırmacılar Kur’anın ilk Türkçe tercümesinin Karahanlılar döneminde, Karahanlı Türkçesinde yapıldığını ifade etmektedir. Satuk Buğra Han’ın 942’de İslam’ı kabul edip Abdülkerim adını almasıyla birlikte Karahanlılar, Türkistan’da ilk Türk-İslam devleti niteliğini kazanmıştır. Karahanlı devleti yürüttüğü askeri seferler ve fetihlerin yanı sıra medreseler kurmuş, din adamları yetiştirmiş, böylece Türk-İslam devlet geleneği ve kültürünün şekillenmesinde öncü olmuştur. Bu devlet batılı bilim adamları tarafından “Türkistan Uygur Hanları Devleti” olarak adlandırılmıştır. Çalışmamızın amacı Uygur Türklerinin İslam’ı kabul ettikleri ilk dönemlerde Karahanlı Devleti coğrafyası çerçevesinde günümüz Uygur Türklerinin yaşadığı bölgelerde kurulan medreseler ve din adamlarından söz ederek, Uygur Türklerinin İslamlaşma sürecinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak ve Türk- İslam kültüründeki önemini vurgulamaktır. Anahtar kelimeler: Karahanlı, Türkistan, Kaşgar, Uygur, Türk, Yakup Han. Giriş 840 senesinde Uygur Kağanlığı yıkıldıktan sonra, kağanlığa bağlı Uygur kabileleri, kağan- lığın merkezi bölgesi olan Ötüken vadisini terk edip kendi hükümranlığı altındaki batı böl- gelere göç etmek zorunda kalmıştır. Bu göç üç ana güzergâhı takip ederek gerçekleşmiş ve her üç güzergâha ulaşan Uygurlar, gittikleri bölgedeki Türk kavimlerinin desteğiyle üç büyük Türk devleti kurmuşlardır. Birincisi, güneye göç eden Uygurlar olup bu birlik, Çin sı- nırlarının kuzeybatısındaki daha önceden ele geçirdiği Kansu havzasına gelerek Kansu Uy- gur Devleti’ni kurmuşlardır. İkincisi, Tanrı Dağları’nın kuzey ve doğu bölgesindeki Beşbalık’a göç edip İdikut (Koço) Uygur Devleti’ni kurmuşlardır. Üçüncüsü ise Tanrı Dağları’nın güne- yindeki Tarım havzası ve Maveraünnehir’e gelerek Karahanlı Devleti’ni kurmuşlardır. Kansu * Yüksek Lisans Öğrencisi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Tarih Bölümü. İletişim: [email protected]. 177 III. Türkiye Lisansüstü Çalışmaları Kongresi - Bildiriler Kitabı I Uygurları daha sonra Moğolların ve Tibetlile’in arasına sıkışmış ve varlığını günümüze kadar sürdürememiştir. Şu anda çok az sayıda olmakla bilinen Sarı Uygurlar, o bölgeye göç eden Uygurların soyundan gelmektedir. İdikut Uygur Kağanlığı ve Karahanlı Devleti’nde yaşayan Uygurlar ve diğer Türk kavimleri, günümüz Uygur Türklerini oluşturan en temel etnik grup- lardır (Nurhacı, 1984, s. 7-9). Karahanlı Devleti, İslam’ı devlet dini olarak ilan ettikten sonra yalnız askeri fetihlerle değil; medreseler, camiler, mescitler inşa ederek İslam’ın Karahanlı topraklarında öğretilmesi, halkın İslamı anlaması ve hızlı bir şekilde İslam’ın yayılması için çok büyük çaba göstermiştir. Bu medreselerde çok sayıda din adamları, âlimler yetişerek bölgede Türk-İslam kültürünün şekillenmesinin temeli atılmıştır. Karahanlılar daha sonra İli vadisine yayılmış ve devletin diğer önemli merkezi olan Balasagun bölgesini de ele ge- çirmişlerdir (Genç, 2002, s. 142). Böylece Karahanlı Devleti, kuzeyde Altay Dağları’ndan, gü- neyde Karakurum Dağları’na, doğuda Kansu havzasından, batıda Aral Gölü’ne kadar olan geniş topraklara egemenlik etmiştir. Yalnız bu çalışmamızın amacı, Karahanlı döneminde devletin doğu bölgeleri olarak bilinen Altay Dağları ve Karakurum Dağları’nın arasında yer alan, Tanrı Dağı’nın kuzey ve güneyinde yaşamakta olan, günümüz dünya haritasında ise Çin’e bağlı Uygur Özerk Bölgesi olarak bilinen coğrafya sınırları içinde kurulmuş olan med- reseler ve bu medreselerde faaliyet gösteren din adamlarından söz etmektir. Karahanlı ve İslam Karahanlı Devleti, 840 senesinde batıya göç eden Uygurlar tarafından kurulmuş ve 1212 se- nesine kadar 372 sene Orta Asya’da saltanat sürmüştür. Bu devlet, Uygurların tarihte kurdu- ğu ikinci büyük devlettir( Wei Liangtao, 1986). Karahanlılar İslam ile, Maveraünnehir bölgesinde Samanoğulları Devleti ile aralarında meydana gelen çekişmeler sırasında tanış- maya başlamışlardır (261-389/874-999). Samanoğulları Emiri İsmail b. Ahmed es-Samani (279-295/892-907), Karahanlı kralı Oğulcak ile muasır olmuştur (Satuk Buğra Han, İ.A, 2009, s. 181). 280/893 senesinde Emir İsmail, Karahanlı Devleti’nin başkenti Tıraz şehrine sefer dü- zenlemiştir (Salih. E. M, s. 5). Oğulcak olduğu açık olan Tıraz emiri teslim olmuştur ve Sama- niler de şehri ele geçirmiştir. Emir İsmail, buradaki kiliseyi de mescide dönüştürmüştür. Hut- beyi, minberlerinde halife Emirü’l-Mü’minin el-Mu’tazıd Billah (miladi 892-902) adına okut- muştur (el-Muhaymid, t.y., s. 5). Taberi, Samani emirinin, Türk hükümdarının babasını, karısı Hatun’u ve yaklaşık 10.000 kadar kişiyi esir aldığını işaret etmektedir (el-Muhaymid, t.y., s. 5). Bu hadise, Karahanlı hükümdarını, başkenti Kaşgar’a taşımaya, sonra da 291/904 senesinde Samani Devleti’ne karşı intikam saldırısında bulunmaya zorlamıştır (el-Muhaymid, t.y., s. 5). Aynı zamanda Karahanlı hükümdarı, Samani Devleti emirlerinden Ebu Nasir Samani’nin Bu- hara’dan kaçtıktan sonra, başkent Kaşgar’ın kuzeyinde yer alan Artuç (el-Muhaymid, t.y., s. 5) şehrine sığınmasına müsade etmiştir. Karahanlı ailesinin, bu Samani emirini karşılaması, onun bir süre fertleri arasında ikameti ve bunu takiben İslam davetçilerinin bu bölgeye peş 178 Karahanlı Döneminde Uygur Türklerinde İslam Dini Eğitimi ve Din Adamları S peşe ulaşması, Abdülkerim Satuk Buğra Han’ın İslam dinini kabulüne sebep olmuştur (İslam Ansiklopedi, 1967, s. 253). Kral Oğulcak’ın kardeşinin oğlu olan Satuk Buğra Han, bu devle- tin hükümdarlarından İslam’ı ilk kabul eden hükümdar olarak bilinir (el-Muhaymid, t.y., s. 6). Karahanlılar, İslam’ı devlet dini olarak ilan ettikten sonra, İslam’ı yaymak maksadıyla çetin bir mücadeleye girmişlerdir. Müslüman halkın da İslam’ı öğrenme ihtiyacı meydana gelmiştir. Bu ihtiyacı karşılamak için medreseler kurulmuş, medreselerden de birçok âlim yetişmiştir. Dün- yanın çeşitli bölgelerinden İslam âlimleri Karahanlı Devleti’ne gelip İslam’a hizmet etmiştir. Karahanlı Döneminde Uygur Türklerinin Yaşadığı Bölgelerde Kurulan Medreseler Karahanlılar döneminde Orta Asya’da tesis edilen medreseler, daha sonraki dönemlerde Selçuklular ve Gazneliler tarafından teşkil edilen ve ilmî mükemmelliğe kavuşan medre- selere örnek olmuştur (Muti, 2002, s. 300). Yine bu dönemde Buhara, Semerkant gibi Orta Asya’nın önemli kentlerinde birçok medrese inşa edilmiştir. Ancak, konumuz gereğince ça- lışmamızda günümüz Uygur Türklerinin yaşadığı bölgelerden örnek vermeye çalışacağız. Karahanlı Devleti’nin önemli başkenti olan Kaşgar’da, elimizde mevcut olan belgeler kada- rıyla şu medreseler kurulmuştur: Medrese-i Saciye: Cemal Karşı, kendisinin “Surah Lügatine İlave” adlı eserinde bu medresenin adını zikretmekte ve Cevheri’nin “Sıhah” adlı lügatinin yoğun arama sonucunda, Sultan Sa- tuk Buğra Han tarafından inşa edilen Saciye Medresesi kütüphanesinde bulduğunu bildir- mektedir (Muti, 2002, s. 301). Yine çağdaş Çin kaynakları incelendiğinde bu medrese, Satuk Buğra Han döneminde 955-956 yıllarında yaptırılmıştır. İslam dünyasında kurulan üniver- site niteliğini taşıyan ilk eserdir ( Chen Huisheng, 2001, s. 117). Saciye Medresesi, Karahanlılardan sonra, özellikle Nayman şehzadesi Küçlük Han’ın hüküm sürdürdüğü dö- nemlerde bir müddet yıkık hâlde kaldıysa da Çağatay hanlarından Orta Asya valisi Mesud Bey, 1260 yılında bu medrese harabesinin yerine Mesudiye Medresesi’ni ve onun yanına Saadet Kütüphanesi’ni yaptırmıştır. Medrese-i Hamidiye: Günümüzde Kaşgar şehrinin Devletbağ mahallesinde bulunan bu medrese de Karahanlılar döneminden itibaren boy göstermekte olan önemli medreseler- den biridir. Kaşgarlı Mahmud’un meşhur eseri Divanu Lügati’t-Türk’te “üstadım” (Kaşgarlı, 1980, s. 456) diye bahsettiği Hüseyin İbn Halef el-Kaşgari’nin müderrislik yapmış olduğu bu medrese, Karahanlıların hanedan mensuplarının yetiştirilmesinde etkili olmakla bera- ber, diğer sahalarda da birçok âlimin yetişmesine katkıda bulunmuştur (Muti, 2002, s. 301). Yakın dönemlere kadar eğitim faaliyetleri sürdürülmüştür. Günümüzde ulaşılan belge ve kaynaklarda bu medresenin kuruluş tarihi hakkındaki bilgilere rastlanamamaktadır. 179 III. Türkiye Lisansüstü Çalışmaları Kongresi - Bildiriler Kitabı I Medrese-i Mahmudiye: Karahanlılar döneminde hanedanın yazlık olarak kullandıkları Opal’da1 Kaşgarlı Mahmud’un yaptırdığı ve kendi adıyla anılan bu medrese, kendi türbesi- nin2 hemen yanında yer almaktadır. Kaşgarlı Mahmud hayatının sonlarına doğru Bağdat’tan döndükten sonra bu medreseyi kurmuştur ve burada sekiz sene müderrislik yapmak sure- tiyle birçok bilgin yetiştirerek “Pir-i ilim” adıyla halk arasında ün kazanmıştır (Qeşqer, 1983, s. 2). Tarihî kaynaklara göre bu medrese, 625 metre karelik bir alana inşa edilmiş olup medresenin bulunduğu bölgede medreseye bağlı vakılardan, devlet tarafından verilen arazilerden elde edilen gelirlerle öğrenci yetiştirmeye devam etmiştir. 1550 senesi Yarkent Hanlığı’nın padişahı Sultan Abdurreşid Han’ın (I. Abdurreşid 1533-1560) emriyle medresede bir kere tadilat yapılmıştır ve medrese 1678 senesindeki Cungar Moğolları istilasına kadar faaliyetine devam etmiştir. Cungar Moğolları bölgeyi işgal ettiğinde bu medreseyi tahrip etmiştir. Günümüzde sadece kuzey güney yönünde 25 metre uzunluğunda ve iki metre yüksekliğinde bir duvarı kalmıştır. Medrese-i Bubi Meryem: Karahanlı padişahı Sultan Satuk Buğra Han’ın ikinci kızı Sultan Bubi Meryem Mezarı’nın yanına inşa edilmiş olan bu medrese, 40’tan fazla odası olan külliyeden oluşmaktadır. Bu medrese de Karahanlı döneminde çok önemli eğitim merkezlerinden biri- sidir. Bugünkü Kaşgar şehrinde Hanöy ile Beştoğrak arasındaki yol üzerinde bu medresenin harabesi yatmaktadır. Adını bildiğimiz bu medreseler, sadece bilgileri günümüze kadar ulaşmış olan medreseler- dir. Karahanlı padişahı Sultan Abdülkerim Satuk Buğra Han’ın İslam’ı kabul ettiği yer olarak bilinen Kaşgar, çok eminiz ki bizim şu an adını bilmediğimiz birçok medresenin, mektebin ve hatta günümüzdeki üniversite niteliğini taşıyan bazı büyük külliyelerin faaliyet göster- diği yer olmuştur. Zira Cemal Karşı, kendi eserinde Kaşgar’dan bahsederken şu ifadeleri kullanmaktadır: “İslam diyarı, evliyalar yurdu, meşhur zatların faaliyet sahnesi, saygı değer emirlerin mekânı, büyük âlimlerin doğup büyüdüğü şehir olan Kaşgar, kendi döneminde çok gelişmiş, güzel bir şehir idi”. Çin seyyahı Çang–çün, 1415 Ming hükümdarına sunduğu istih- barat raporunda, Kaşgar’da gördükleri bu medrese binalarının çok muhteşem, duvarlarının kerpiçli, tavanlarının renkli ve süslü olduğunu, pencerelerinin renkli camlardan yapıldığını müşahede ettiğini yazmıştır (Muti, 2002, s. 302). Kaşgar, Karahanlıların önemli şehirlerinden ve başkentlerinden bir tanesi olduğu için en önemli medreseler, Buhara ve Semerkant gibi Kaşgar’da da faaliyet göstermiştir. Kaşgar ile devletin diğer yörelerinde ilim adamları sık sık ilim alışverişlerinde ve ilmî sohbetlerde bulunmuştur. 1 Bugünkü Kaşgar iline bağlı olan Kona Şehir ilçesine bağlı Opal kasabası. 2 Yerli halkın diliyle Hazreti Mollam Makberesi. 180 Karahanlı Döneminde Uygur Türklerinde İslam Dini Eğitimi ve Din Adamları S Karahanlılar Döneminde Uygur Türklerinin Yaşadığı Bölgelerde Faaliyet Gösteren Din Adamları Ebu Nasir Samani: Karahanlılar dönemindeki en önemli ve ilk sırada dile getirmemiz gere- ken şahıs, Ebu Nasir Samani olması lazım gelir. Çünkü kendisi bir padişahın gönlünü İslam ateşiyle yakmayı beceren, ilim sahibi bir zattır. Ebu Nasir Samani hakkında, Karahanlı dö- neminden bu yana halk arasında söylenegelen çeşitli rivayetler vardır. 18.yüzyılda kaleme alınan “Tezkire-i Ebu Nasir Samani”deki bilgilere göre Karahanlılar tarihindeki ilk medrese- yi Ebu Nasır Samani, Kaşgar’a bağlı Artuç kasabasında kurmuştur (Muti, 2002, s. 302). Bu medresede ilk olarak 70 kişiye ilim öğretmiş, daha sonra medresede müdderisliğe devam etmiştir. Bu sırada yine dönemin en önemli elli kişisi, bu zatın eğitiminden geçmiştir. Öğ- rencilerinin arasında en iyi yetişeni, Şeyh Necmeddin Ettar’dır (Xinjiang İ. T.D.M, 1988A, s. 37). Ebu Nasır Samani 80 sene yaşamış, bütün ömrünü Allah’a ibadetle, talebe yetiştirmekle geçirmiştir. Hicri 350/miladi 960 senesinde Artuç’ta vefat etmiş ve Artuç şehrine bağlı Meş- het kasabasına gömülmüştür. Sultan Satuk Buğra Han: Sultan Satuk Buğra Han, Karahanlı Devleti’nin kurucusu Kül Kadir Bilge Kağan’ın soyundan gelen Basir Kağan’ın oğludur. Babası vefat ettikten sonra amcası Oğulcak’ın himayesinde büyümüştür. 942-956 seneleri arasında Karahanlı tahtında otur- muştur. İslam’ı ilk kabul eden hükümdardır. Rivayetlere göre İslam’ı kabul ettiğinde henüz 12 yaşındaydı (Xinjiang İ. T.D.M, 1988B, s. 42). Onun Müslümanlığı kabul etmesi, bütün Türk tarihinin bir dönüm noktası olmuştur. Satuk, devletinde İslam’ı yaymak için çetin bir müca- deleye girmiştir. Hoten, Yarkent, Aksu ve Turfan sınırlarına kadar İslam’ı yaymıştır. 942-943 seneleri Balasagun, Suyab ve Isık Göl’ün doğusundaki bölgeleri fethetmiş, bu fetih sonucun- da Karluk, Yağma ve Oğuz kabileleri Müslüman olmuştur (Nurhacı, 1981, s. 37). Satuk Buğra Han’ın en önemli mücadelesi, günümüz Uygur Türklerinin en önemli merkezlerinden olan Hoten ve Kuça (Küsen) bölgelerinde olmuştur. Bu bölgeleri de sonunda fethetmiştir. Sultan Satuk Buğra Han, 956 senesi Turfan Budist Uygurlarının üzerine sefer ederken vefat etmiş ve bugünkü Artuç şehrine bağlı Meşhet’e gömülmüştür. Sultan Satuk Buğra Han, yalnız bir padişah değil Uygur Türkleri için manevi bir lider, gönül sultanıdır. Bin seneden beri Uygur Türkleri, Sultan Satuk Buğra Han’ın mezarını hiç yalnız bırakmamış, “Hazreti Sultan Mezarı” adı verilen bu mezar, insanların en çok uğradıkları yerlerden olmuştur. Daha sonraki devlet adamları da sık sık bu mezarı ziyaret etmişlerdir (Davut, 2001, s. 6). Satuk Buğra Han’ın, kah- raman bir din adamı olduğu hakkındaki çeşitli rivayetler günümüze kadar söylenmektedir. Hüseyn Halef el-Kaşgari: Kaşgarlı Mahmud’un Divanu Lügati’t-Türk adlı eserinde “üstadım” diye hürmetle andığı “eş-Şeyh el İmam ez-Zahid Hüseyn İbn Halef Kaşgari” (Kaşgarlı, 1980, s. 456), 1007-1008 senesinde Kaşgar’da doğmuştur. 1093’te Kaşgar’da vefat etmiştir (Muti, 2002, s. 307). Türbesi bugünkü Kaşgar’dadır. Uygur Türkleri yaklaşık bin senedir bu zatı Hüseyn Feyzullah Hocam adıyla hürmetle anmaktadır. Hüseyin Kaşgari, Hamidiye Medre- 181 III. Türkiye Lisansüstü Çalışmaları Kongresi - Bildiriler Kitabı I sesi’nde uzun süre müderrislik yapmıştır (Muti, 2002, s. 307). Cemal Karşı, bu kişiyi meş- hur “ilahiyat âlimi ve musannifi” diye yazmakta ve onun tefsir ve hadislere yazmış olduğu açıklamaların büyük ilgi ile karşılandığını zikretmektedir (Muti, 2002, s. 307). “Tacu’l-İslam es-Sem‘ani, Kitabu’l-Ensab” adlı eserinde bu kişiye yüksek değer vermektedir (Muti, 2002, s. 307). Kaşgarlı Mahmud hakkındaki tezkirede anlatıldığına göre Kaşgarlı Mahmud ilk öğre- nimini Opal’daki medresede gördükten sonra yüksek tahsilini, Hüseyn b. Halef’ten almıştır. Kaşgarlı Mahmud gibi Arap, Fars ve Türk dillerini bütün lehçeleri ile bilen derin bilgi sahibi bir kişiyi yetiştirebilmek için onun hocasının ne kadar derin bilgiye sahip olması gerektiğini çok kolay anlayabilmekteyiz. Ayrıca Divanu Lügati’t-Türk’te Kaşgarlı Mahmud, Türkler hak- kında söylenen hadisi bu zattan işittiğini dile getirmiştir. O, Kaşgarlı Mahmud gibi yüzlerce talebe yetiştiren, döneminin en önemli bilginidir. Ebulfettah Abdügafar Hüseyn Kaşgari: Kaşgarlı Mahmud’un hocası Hüseyn Kaşgari’nin oğ- ludur (1098 senesi vefat etmiştir). “Tarih-i Kaşgar”, “Muccemaiu’ş-Şuruh” adında iki tane eseri olduğunu Şemani kendi eserinde söylemiştir (Nurhacı, 1981, s. 62). Cemal Karşı, eserinde bu kişiden ve yazdığı eserlerinden bahsetmektedir; ama günümüze kadar ulaşan eseri bu- lunmamaktadır. İmameddin Kaşgari: Hayatı ile ilgili bilgi bulunmamaktadır. “Şerhü’l-Kanun” adlı eseri oldu- ğu, hayatı boyunca tıpla uğraştığı bilinmektedir (Nurhacı, 1981, s. 62). Cemalettin Kaşgari: 10.yüzyılın ortalarında yaşayıp müderrislikte ün kazanan Kaşgar’daki meşhur âlimlerdendir. Bütün ilimlerde ün kazanmış, derin bilgi sahibi olan bu kişi, Kaş- gar’da yetişen birçok âlimin hocasıdır (Muti, 2002, s. 307). Sonuç Bahsettiğimiz medreseler ve din adamları, Uygur Türklerinin İslam’ı kabul ettikleri ilk dö- nemlerde İslam için, daha doğrusu Müslüman Türk halkı için hizmet etmiştir. Askeri fetihler şehirleri, köy ve kasabaları fethedebilmiş kurulmuş olan medreseler ise bölgede İslam’ın daha iyi anlaşılması ve derinleşmesinde çok büyük önem taşımıştır. Bu medreselerde ye- tişen din adamları bir yandan İslam’ın bölgedeki Türkler arasında daha hızlı yayılmasını sağlamış, öte yandan bölgedeki yeni Müslüman olan halk ile diğer Müslüman kavimlerin arasında âdeta kültür köprüsü olmuşlardır. Bu nedenle o dönem siyasi haritası çerçevesinde düşünüldüğünde Uygur Türklerinin, Tanrı Dağlarının kuzey ve doğu bölgelerinde yaşayan- ları henüz toplu bir şekilde Müslüman olmamışsa da günümüz Uygur Türklerinin yüksek oranını teşkil eden Tanrı Dağlarının güneyi ve batısındaki halk topluca Müslüman olmuş, Uygur Türklerinin atalarını oluşturan bu topluluk, Budizm’in değil, İslam dini ve kültürü- nün güçlü temsilcisi ve koruyucusu olmuştur. Budizm’i terk edip İslam’a girmiş olan Uygur Türkleri, bin yıldan fazla tarihî süreç içerisinde muazzam bir Türk-İslam kültürü ortaya koy- muşlardır, onların ortaya koymuş olduğu bu kültür, Türk dünyası ve İslam dünyası için çok kıymetlidir ve hiçbir zaman önemini kaybetmemiştir. 182 Karahanlı Döneminde Uygur Türklerinde İslam Dini Eğitimi ve Din Adamları S Kaynakça Ata, A. (2004). Karahanlı Türkçesi-Türkçe ilk Kur’an tercümesi. Ankara: Türk Dili Kurumu Yayınları. Batur, E. & Sıdıq, X. (1984). Xinjiang’diki milletlerning tarixi. Beijing: Milletler Neşriyati. Çelik, M. B. (2013). Yarkend Hanlığı’nın siyasi tarihi. İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık. Çuras, Ş. (1989). Seidiye Xanlıqı tarixiğa dair matiryallar (Tarihi-Reşidi zeyli). Kaşgar: Qeşqer Uyğur Neşriyati. Damollam, S. (2007). Şirin kelam tarcüme-i hâl Muhammed Aleyhisselam. İstanbul: Teklimakan Uyğur Neşriyati. Davut, R. (2001). Uyğur mazarliri. Urumçi: Xinjiang Xelq Neşriyati. el-Muhaymid, A. S. ((Riyad Safer 1417, sayı: 16). Karahanlılar ve İslam’ın yayılmasındaki katkıları (Çev. A. Aksu). 15 Mart 2014 tarihinde http://eskidergi.cumhuriyet.edu.tr/makale/298.pdf adresinden edinilmiştir. Erşahin, S. (1999). Kırgızların İslamlaşma sürecinde bazı mülahazalar. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 383-438. Genç, R. (2002). Karahanlı devlet teşkilatı. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. Harabati. (1986). Mesnevi harabati. Kaşgar: Qeşqer Uyğur Neşriyati. Hazreti Mollam tezkiresi. (1983). Qeşqer Edebiyatı Jornalı, 2, 89-109 . (2001), Huisheng, C. (2001). Zhongguo Xinjinjiang Yisilanjiaoshi, Xinjiang Renmin Chubanshe, Diyice, Wulumuqi. Kaşgari, M. S. (1988). Tezkire-i Azizan. Kaşgar: Qeşqer Uyğur Neşriyati. Kemal, A. (1988). Çin ve Doğu Türkistan yollarındaki unutulmaz hatıralar. İstanbul: Ötüken Neşriyat. Kitapçı, Z. (2004). Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri arasında İslamiyet. Konya, Yedi Kubbe Yayınları. Koragan, M. H. (2007). Tarih-i Reşidi. Urumçi: Xinjiang Xelq Neşriyati. Kurban, N. (2010). Çağdaş Uygur İslam düşüncesinin lideri Abdulkadir Damolla. Bilig/Bahar, 53, 167-182. (1986), Liangtao, W. (1986). Kalahanwangchao Shigao Li, J. X. (2001). Xinjiang’da Ötken İslam xanlıqlarınıng qisqiçe tarixi (Çev. A. Nurdun, İ. Seydi, M. Mömin & A. Mexsut). Urumçi: Xinjiang Xelq Neşriyati. Mahmud, K. (1980). Divanu lügati’t-Türk (Uygurca çevirisi). (C. 1). Urumçi. Muti, İ. (2). Uygurların İslam’ı kabul ettikleri ilk dönemlerdeki İslam medreseleri. Divan, 1, 299-311 Niyaz, A. (1989). Tarixtin Qisqiçe bayan. Urumçi: Xinjiang Xelq Neşriyatı. Nurhacı, H. (1981). Yeken xanlıqınıng Qisqiçe tarixi. Urumçi: Xinjiang Xelq Neşriyati. Nurhacı, H. (1984). Qaraxanilar döletining Qisqiçe tarixi. Urumçi: Xinjiang Xelq Neşriyati. Nurhacı, H. (2001). Qedimqi Uyğurlar ve Qaraxanilar. Urumçi: Xinjiang Xelq Neşriyati. Nurhacı, H. & Guang, Ch. (1995). Xinjiang İslam tarixi. Beijing: Milletler Neşriyati. Qurbani, M. E. (1999). Qeşqer tezkirisidin termiler. Kaşgar: Qeşqer Uyğur Neşriyati. Ruzi, Y. (2011). Sabit Damollam kim. Xinjiang Tarix ve Medeniyet Tetqiqati Jornalı, 4, 89-98. Sabit, A. (1999). Alim ölmeydu ilim ölmeydu. Kaşgar: Qeşqer Uyğur Neşriyati. Sayram, M. (1986). Tarih-i Hamidi. Beijing: Milletler Neşriyati. Talip, A. (1987). Uyğur maarip tarixidin oçriklar. Urumçi: Xinjiang Xelq Neşriyati. Toxti, A. (1986). Qeşqerning yeqinqi zaman maarip tarixi. Kaşgar: Qeşqer Uyğur Neşriyati. Toxti, A. (1996). Qeşqerning yeqinqi ve hazirqi tarixi. Kaşgar: Qeşqer Uyğur Neşriyati. Toxti, N. (1970). Qaraxanlılar devride İslam medeniyeti. Urumçi: Xinjiang Pelsepe ve İctimai Penler Tori. Tuğ, K. (2013). XVII-XVIII. yüzyıllarda Doğu Türkistan’da eğitim. Eğitim ve Araştırmaları Dergisi, 2(1), 298-307. Tursun, M. T. (2010). Xoten şehri tarixi materiyalliri. Xoten: Keheng Metbeçilik. Ümid, A. Y. & İsmail, G. (2006). Edebiyat tariximizdiki Kaşğer’ni texellus qilğan edibler. Urumçi: Xinjiang İçtimai Penler Münberi. 183 III. Türkiye Lisansüstü Çalışmaları Kongresi - Bildiriler Kitabı I Wang, J. L. (1999). Ottura Asya tarixi. Urumçi: Xinjiang Xelq Neşriyati. Wei, L. T. & Liu, Z. Y. (2006). Xocalar cemeti heqqide. Beijing: Milletler Neşriyatı. Wei, L. T. (1999). Yeken xanlıqınıng tarixidin omumi bayan (Çev. A. Nurdun). Urumçi: Xinjiang Xelq Neşriyatı. Xinjiang İctimai Penler Akademisi Din Tetqiqat Enistituti. (1988). Xinjiang İslam dini tarixiğa dair eserler. Urumçi. Xinjiang İslam tarixiğe dair materyallar. (1988A). Hoca Ebu Nasır Samani tezkiresi. Urumçi. Xinjiang İslam tarixiğe dair materyallar. (1988B). Satuk Buğra Han tezkiresi. Urumçi. Satuk Buğra Han. (2009). Türkiye Diyanet Vakfı İslam ansiklopedisi içinde (C. 36, s. 181-182). Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. 184

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası