harbiye şehir tiyatrosu / 37'nci Genç Günler'e Metin Akpınar konuk oluyor

Harbiye Şehir Tiyatrosu

harbiye şehir tiyatrosu

kaynağı değiştir]

İstanbul Belediye Reisi Cemil (Topuzlu) Paşa, İstanbul şehrinin kültür hayatına yakışır bir konservatuvar kurmak istemiş, teklifini belediye meclisi üyelerine kabul ettirmişti. Bunun için liralık bir ödenek ayrıldı. Fransız tiyatro adamı André Antoine, Fransa'dan çağrıldı ve kendisiyle üç aylık bir sözleşme yapıldı. Konservatuvar öğrenimi iki ana konuya ayrıldı, müzik ve tiyatro bölümleri kuruldu. 28 Haziran 'te İstanbul'a gelen Antoine, bir süre kuruluşla uğraştı, alınacak öğrenci adaylarının seçilmesinde bulundu. Birinci Dünya Savaşı'nın çıkması üzerine İstanbul'dan ayrıldı. Dârülbedayi'nin kuruluşunda yönetici, alaturka ve alafranga müzik öğretmeni olarak görev alanlar Reşad Rıdvan, Ali Rıfad, Zekaizade Ahmet Efendi, Rauf Yekta Bey, Ahmed Kadir Kemali Bey, Saadeddin Bey, Hafız Yusuf Efendi, İsmail Hakkı Bey, Viktor Radeglia, Jean Avolio, Albert Braun, Furlani, Paul Lange, Aram Sinanyan, Halo Selvelli, C. Carihioponlo, Mescemes ve Silvio Kenssy adlı şahıslar oldu. Tiyatro bölümünün öğretmenleri Minakyan, Burhanettin (Tepsi), Ahmed Fehim Efendi, Rıza Tevfik, Şahap Rıza, Salih Fuat, Mösyö Rioti, Sadık Bey, Arif Hikmet, Kemal Emin; yardımcı öğretmenler Muhsin Ertuğrul, Celal Tahsin, Halit Fahri Ozansoy ve Hakkı Tahsin idi.

Dârülbedayi'nin ilk oyuncularının bir kısmı kuruluştan önce çeşitli sahnelerde çalışmış (Behzat Butak [Haki], Nurettin Şefkati, Rıza Fadıl, Fikret Sadi, Ahmet Muvahhit, Muhsin Ertuğrul, Raşit Rıza, İ. Galip Arcan), bir kısmı ise kuruluşla birlikte sahne hayatına atılmıştır (Hazım Körmükçü, Vasfi Rıza Zobu, Hüseyin Kemal Gürmen). Diğer bir kısmının ise (M. Kemal Küçük'ün, Emin Beliğ Belli'nin , Mahmut Moralı'nın) tiyatro çalışmaları çeşitli topluluklarda başlamış, Dârülbedayi'ye katılışları daha sonra olmuştur. Öğrenci adaylığı için verilen ilan üzerine, Dârülbedayi'ye kişi başvurdu. İlk elemede 63'ü başarı gösterdi. Kadın olarak yalnız sekiz Hristiyan başvurdu. Bu yüzden, kadın oyuncu bulmak, uzun süre önemli bir mesele olarak kaldı. Müslüman kadınların Dârülbedayi'ye ilk girişleri Kasım tarihlerine rastlar. Bunlar Behire, Memduha, Beyza, Refika ve Afife adlarındaki genç Türk kızlarıydı. Sahnede ilk görüneni Afife oldu (, Hüseyin Suat Yalçın'ın Yamalar oyunu). Başlangıçta sahneye çıkan Ermeni kadın sanatçıların (Eliza Binemeciyan, Kınar Sıvacıyan) yerini Türk kadınlarının alışı ise Atatürk'ün ilgisiyle gerçekleşti ve 'ten sonra Bedia Muvahhit ve Neyyire Neyir sahne hayatına atıldılar. Antoine gittikten sonra Reşad Rıdvan, Dârülbedayi tasarısının unutulmaması için basında ve kamuoyunda yankı yapacak bir açılış töreni düzenledi (Kasım ). Bir süre sonra, bu sanat kurumu kapanma tehlikesiyle karşı karşıya geldi. Zamanın belediye başkanı İsmail Bey bir yönetmelik hazırlanmasını istedi. Kasım 'te başlayan çalışmalar, yılının Ocak ayında bitti. Dârülbedayi için hazırlanan ilk yönetmelik otuz yedi maddeden ibarettir. Bu yönetmelikle Dârülbedayi, yalnızca bir okul değil, aynı zamanda profesyonel temsiller veren bir topluluk oldu. "Güzellikler Evi" anlamına gelen adı da Ali Ekrem Bey tarafından bulundu.

Dârülbedayi, temsil hayatına Hüseyin Suat'ın Fransız yazar Emile Fabre'dan adapte ettiği Çürük Temel ile girdi. İlk temsiller yılında Rıdvan Paşa'nın yaptırdığı Tepebaşı'ndaki ahşap binada verildi; daha sonra Şehzadebaşı'ndaki Ferah Tiyatrosu ve diğerleri kullanıldı. 20 Ocak Perşembe günü, ikindi zamanı kadınlara, o günün gecesi erkeklere oynandı. Bu temsilden kısa bir süre sonra para sıkıntısına düşen Dârülbedayi, 14 Mart 'da musiki bölümünü kapattı. yılında, yardım niteliğindeki lira, liraya indirildi. Bu sırada, Dârülbedayi ilk yerli piyesi olan Halit Fahri Ozansoy'un Baykuş adlı manzum dramını oynadı (2 Mart ). Muhsin Ertuğrul'un sahneye koyduğu ve oynadığı bu oyun halkça tutuldu. İkinci yerli oyun Yusuf Ziya Ortaç'ın Binnaz'ı oldu (). Bu sırada, parasızlıktan kapatılmış olan okul bölümü tekrar çalışmaya başladı ve Dârülbedayi Şehzadebaşı'ndaki Letafet Apartmanı'ndan Hamalbaşı'ndaki (Beyoğlu) bir eve taşındı.

yılından başlayarak düzenli duruma giren temsillere rağmen, kurumdaki huzursuzluk arttı. 31 Mart 'de belediye başkanlığınca hazırlanan ikinci yönetmelik otuz üç maddeydi ve Dârülbedayi bu yönetmelikle, yalnızca temsiller veren bir tiyatro hâline geldi. Sanatçılarla yönetim kurulu arasında ortaya çıkan anlaşmazlık üzerine, sanatçıların önemli bir kısmı ayrılarak özel bir tiyatro (Yeni Sahne) kurdular. Bu topluluğun çalışmaları uzun sürmedi, kurucu İsmail Faik Bey iflas edince topluluk da dağıldı. 'de kurulan başka bir özel tiyatro (Türk Tiyatrosu), buradan ve Dârülbedayi'den yeni ayrılan sanatçıları bir araya getirdi. Bu kargaşalıklar 'e kadar sürdü. Parasızlık, düzensizlik ve imkânsızlık içinde Dârülbedayi o yılın temsillerine ancak ilkbaharda başlayabildi. Öte yandan, defterdarlık temsil gelirinden vergi istiyordu. Cumhuriyetin ilanından sonra Dârülbedayi için bir tasarı hazırlanması yılında kararlaştırıldı. İlk düzenli dönem olan mevsimine kadar sanatçılar çeşitli topluluklar hâline çalıştılar. En önemlileri, Muhsin Ertuğrul'un Şehzadebaşı Ferah Sahnesi'nde kurduğu, Raşit Rıza'nın Halep Çarşısı Varyete Tiyatrosu'nda kurduğu ve Fikret Şadi'nin Anadolu turneleri düzenlediği Millî Sahne adlı topluluklardır.

tiyatro döneminde Dârülbedayi'nin başına Muhsin Ertuğrul geçirildi. Temsiller disiplinli, düzenli hâle geldi ve oyun seçimi daha iyi bir durum aldı. Yerli esere verilen önem arttı; mevsiminde beş, döneminde yedi yerli eser oynandı. Daha sonraki yıllarda, sahnelenen Türk oyunlarının sayısı sürekli olarak arttı. yılında Büyük Millet Meclisinde kabul edilen Belediyeler Kanunu'nun 5. maddesinin fıkrası, tiyatro binası yapmayı ve tiyatro topluluğu kurmayı "ihtiyari" görev olarak belediyelere veriyordu. Böylece, bu kurum doğrudan doğruya belediyeye bağlandı. yılındaki komisyon, Dârülbedayi'nin "İstanbul Şehir Tiyatrosu" adını almasını kararlaştırdı. Kurum, belediyeye bağlandıktan sonra basında ve halk arasında Şehir Tiyatrosu adıyla anıldı, ancak kurum Şehir Tiyatrosu adını yılında aldı.

İstanbul Şehir Tiyatroları'na geçiş[değiştir kaynağı değiştir]

Önce İstanbul Belediyesinin hayır kurumlarına ayırdığı ödenekten yardım görerek çalışmalarını sürdüren Dârülbedayi, 'da, Vali Muhiddin Bey zamanında belediyenin yakın ilgisini gördü; tiyatronun yönetimi Celal Esat Bey'e verildi. Sanat yönetmenliği için de SSCB'de tiyatro eğitimi görerek yurda dönen Muhsin Ertuğrul seçildi. Sanatçılar da aylığa bağlandı. 'da tiyatronun belediye bütçesinden belli bir ödenek alması öngörüldü, 'te kurum resmen İstanbul Şehir Tiyatrosu olarak anılmaya başlandı. Tiyatronun başında bulunan Muhsin Ertuğrul, ilk zamanlarda seyirci ve her oyun için temsil sayısını artırma yolunda bir kampanyaya girişti. "3 defadan defaya" sloganı gerçekleştirildi. 'da "Hamlet" en çok 7 defa arka arkaya temsil edildi; bu sayı 'da, aynı oyunun sahneye konuşunda 'e çıktı. Bu başarıyı hızlandıran sebeplerden biri de Tepebaşı Sahnesi'nde yeni bir sanat dalı olan operetler oynanmasıdır. İlk yıllarda, Ekrem Reşid Rey ve Cemal Reşid Rey'in yazıp bestelediği operetler, ilgiyi ve seyirci sayısını artırdı.

mevsiminde, İstanbul Şehir Tiyatroları'nın beş sahnesinde seyirci sayısı 'di ve temsil başına ortalama seyirci düşüyordu. 'te, İstanbul Şehir Tiyatrosu üç ayrı sahnede temsil veriyordu: Tepebaşı Tiyatrosu'nda dram ve komedi, Fransız Tiyatrosu'nda operet, yine Tepebaşı'nda, Asri Sinema'da çocuk tiyatrosu. Bu sıralarda, Tepebaşı Tiyatrosu'nun her mevsim bir Shakespeare temsiliyle açılma geleneği kuruluyordu. Molière, Goldoni, Schiller gibi klasiklerin yanı sıra Pirandello, Çehov, Bernard Shaw, Dostoyevski, Tolstoy, Ibsen, Gorki'den çağdaş yazarlara kadar Batı dünyasının birçok eseri de halka tanıtılıyordu. Bir süre sonra, operetlere ve müzikli eserlere son verildi; bunların yerini hafif komediler ve vodviller aldı. 'de, sanat işlerini yürütmek üzere, Avusturya'dan Max Meinecke getirildi. Bu yıllarda, İstanbul yakasındaki Eminönü Halkevi Salonu'nda da temsiller veriliyordu. 'da, Muhsin Ertuğrul kuruluşun başına tekrar getirildi ve yeni çalışma dönemi 'ya kadar sürdü. Muhsin Ertuğrul tiyatroyu halkın ayağına kadar götürmek amacıyla Kadıköy, Üsküdar, Fatih ve Zeytinburnu tiyatrolarını kurdu. Bunlardan Saraçhane başındaki Fatih (Reşat Nuri) Tiyatrosu [] ve Doğancılar semtindeki Üsküdar (Musahipzade Celal) Tiyatrosu [] bugüne kadar gösterilerine devam etti; Zeytinburnu temsillerinden birkaç mevsim sonra vazgeçildi. Beyoğlu'ndaki İpek Sineması, Yeni Komedi Tiyatrosu adıyla Şehir Tiyatroları emrinde çalışmaya başladı. Kadıköy Tiyatrosu da yer değiştirerek Halk Eğitim Merkezinin geniş salonuna yerleşti. Tarihî bir değer taşıyan Tepebaşı Tiyatrosu, yanmadan () birkaç yıl önce, eskiliği dolayısıyla fazla seyirci yükünü taşıyamayacağı görülerek temsillere kapatıldı. Bunun üzerine, Harbiye'de İstanbul sergisi sırasında inşa edilmiş bir pavyondan büyük bir tiyatro yapıldı ve idare kısmı da buraya taşındı ().

Reşat Nuri Güntekin'in sezonunda sahnelenen Yaprak Dökümü oyunu, temsili aşan ilk yerli oyun olmuştur. sezonunda ise, Edmond Rostand'ın Cyrano de Bergerac'ı temsile ulaşan ilk çeviri oyun olmuştur.

Dârülbedayi, günümüzdeki adıyla İstanbul Şehir Tiyatroları, ülkemizdeki tiyatro dergisi geleneğini başlatmıştır. yılları arasında Temaşa adlı tiyatro dergisini 25 sayı yayınlayan Şehir Tiyatroları, dünyanın en uzun süreli tiyatro dergilerinden olan ve ’dan bugüne Dârülbedayi, Türk Tiyatrosu ve Şehir Tiyatrosu adlarını alan derginin yayımını bugün de sürdürmektedir.

Son yıllarda Türk tiyatrosundaki değişim ve seyirci yönelişini göz önüne alan Şehir Tiyatroları, yerli ve yabancı yazarlardan oluşan geniş bir repertuvarla İstanbul seyircisine ve turneler yoluyla da diğer kentlerdeki tiyatroseverlere perdelerini açmakta. Ayrıca, yabancı yönetmenleri ve tiyatro adamlarını davet ederek sahneye koydukları oyunları Türk seyircisine ulaştırmaktadır.

Birçok oyun yazarının ilk çalışması, ilk kez Şehir Tiyatroları'nda sahnelenmiş, Türk Tiyatrosu'na yeni oyun yazarları kazandırılmıştır.

Aralık itibarıyla on sahnesi olan Şehir Tiyatroları, her gün civarında İstanbul seyircisine perdelerini açıyor. Bu sahneler şunlardır: Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Kadıköy Haldun Taner Sahnesi, Fatih Reşat Nuri Sahnesi, Gaziosmanpaşa Sahnesi, Gaziosmanpaşa Ferih Egemen Çocuk Tiyatrosu Sahnesi, Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi, Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi, Kağıthane Sadabad Sahnesi, Kağıthane Küçük Kemal Çocuk Tiyatrosu Sahnesi ve Ümraniye Sahnesi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı katma bütçeli bir müdürlük olarak sanat çalışmalarını ve oyunlarını sürdüren "Şehir Tiyatroları", 1 Ocak tarihinden itibaren Genel Bütçe'ye alınmıştır.

Kurulduğu günden bu yana İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği görevini üstlenmiş değerli tiyatro kişilerinden bazıları şunlardır: Muhsin Ertuğrul, Vasfi Rıza Zobu, Gencay Gürün, Erol Keskin, Kenan Işık, Şükrü Türen, Nurullah Tuncer, Mazlum Kiper, Orhan Alkaya, Ayşenil Şamlıoğlu, Hilmi Zafer Şahin, Erhan Yazıcıoğlu, Suha Uygur, Mehmet Ergen.

Son olarak, yılında Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği görevine Ayşegül İşsever getirilmiştir.[1]

Sahneler[değiştir

İBB Şehir Tiyatroları yaz oyunları biletleri satışta

İBB Şehir Tiyatroları’nın, her yaştan seyircisini Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde buluşturacağı Açık Hava Yaz Oyunları Haziran ayı biletleri satışa çıkıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Haziran ayında sanatseverleri en beğenilen oyunlarından Tartuffe ve Rüstemoğlu Cemal’in Tuhaf Hikâyesi ile buluşturuyor.
Molière’in yazdığı, Orhan Veli Kanık’ın çevirdiği, Yiğit Sertdemir’in yönettiği Tartuffe; 9, 10 Haziran tarihlerinde ’de, Cengiz Toraman’ın yazıp yönettiği Rüstemoğlu Cemal'in Tuhaf Hikâyesi; 11 Haziran tarihinde ’de sahneleniyor.
Oyunların biletleri, 23 Mayıs Salı günü gişelerden, funduszeue.infoul/ adresi ve İBB Şehir Tiyatroları mobil uygulamasından satışa sunuluyor.

TARTUFFE

Zengin mi zengin bir adamın, ailesindeki ve çevresindeki kimseyi dinlemeden evine yerleştirdiği sahtekar bir sofu ile hem kendi hem de çevresindekilerin hayatını beter etmesini anlatan bu ölümsüz eserde; inanç, aile, aşk, erkek-kadın farkları, dünümüz, bugünümüz, mizah, müzik, acı, hüzün, rahatsız edici türlü anlar iç içe ve olanca dinamiğiyle seyircinin karşısına çıkarıyor.
Molière’in yazdığı, Orhan Veli Kanık’ın çevirdiği, Yiğit Sertdemir’in yönettiği oyunda Bennu Yıldırımlar, Emre Şen, Gürkan Başbuğ, Mehmet Soner Dinç, Murat Garipağaoğlu, Naci Taşdöğen, Nilay Bağ, Özge Kırdı, Semah Tuğsel, Tolga Yeter, Yeşim Koçak, Zeynep Göktay Dilbaz rol alıyor.

RÜSTEMOĞLU CEMAL'İN TUHAF HİKÂYESİ

Osmanlı İmparatorluğu'nun son demlerinde, Girit’teki yurtlarından sürgün edilen bir ailenin İstanbul’a Çanakkale'ye ve nihayet Ayvalık'a uzanan maceralı yolculuğu. Rüstem'in, Cemal'in ve hayatlarındaki diğer insanların kimi zaman gülünç kimi zaman hüzünlü ama sımsıcak hikâyeleri.
Cengiz Toraman’ın yazıp yönettiği oyunda Esen Koçer, Levent Üzümcü rol alıyor.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası