inebahtı deniz savaşı önemi / İnebahtı Deniz Muharebesi - Vikipedi

Inebahtı Deniz Savaşı Önemi

inebahtı deniz savaşı önemi

“OSMANLI DEVLETİ TARİHİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR ”
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<


“TARİH DERSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<


“TARİH DERSİ İLE İLGİLİ TEST SORULARI, SORU BANKASI ” SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<


“TARİH DERSİ İLE İLGİLİ YAZILI SORULARI ” SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden funduszeue.info mugladan sevgiler).
->Yazan: kara

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt.

>>>YORUM YAZ<<<


Yorumunuzda Silmek istediğiniz kelime veya cümle varsa kelimeyi fare ile seçin

 


İnebahtı Deniz Savaşı Sonuçları - İnebahtı Savaşı Nerede Oldu, Kim Kazandı, Tarihi, Nedenleri, Tarafları ve Önemi

İnebahtı Deniz Savaşı Tarihi

Osmanlı Devleti'nin Yükselme Devrinde son derece büyük bir donanması bulunuyordu. Bu donanma ile birlikte birçok deniz muharebesi kazanılmış ve yeni yerler fethedilmiştir. Osmanlı donanmasının büyüklüğü karada olduğu gibi denizlerde de Osmanlıyı büyük bir güç haline getirmiştir. İnebahtı Savaşı da tarihsel açıdan oldukça titizlikle incelenmesi gereken konular arasında yer alır.

İnebahtı Deniz Muharebesi Osmanlı İmparatorluğu ve Haçlılar arasında 7 Ekim tarihinde yapılmış olan deniz savaşıdır. Bu savaş devletin yükselme devrinde yaşanmıştır. Adriyatik Denizinde yapılan savaş Haçlıların zaferi ile sonuçlanmıştır. Bu savaş sırasında ordu başında Müezzinzade Ali Paşa bulunuyordu ve çarpışmalar esnasında hayatını yitirmiştir.

Kıbrıs Yükselme Döneminin en önemli yerleri arasında bulunuyordu. Kıbrıs'ın önemi İnebahtı Savaşı'nın en önemli nedenleri arasında yer alıyor. Osmanlı kaynaklarında bu savaş için Sıngın Donanma Savaşı olarak da bahsedilmektedir. Kıbrıs'ın alınması Birleşik Krallık açısından ciddi bir tehdit oluşturuyordu. Çünkü burada bulunan Kral Yolu dönemin en büyük ticaret yoluydu. Bunu bilen Birleşik Krallık haçlı ordusunu toplayarak Osmanlıya karşı savaş ilan etmiştir. Osmanlı donanmasının ağır kayıplar verdiği savaşlardan biri olmuştur.

İNEBAHTI DENİZ MUHAREBESİ SONRASI OSMANLI DONANMASININ YENİDEN TEŞEKKÜLÜ Dilek Seniha CENEZ* I. BÖLÜM 1. I. Süleyman Dönemine Kadar Osmanlı Denizciliğinin Genel Durumu Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren denizlerin öneminin farkındaydı. Menteşeoğulları, Saruhanoğulları, Karesioğulları, Aydınoğulları, Candaroğulları gibi denizci beyliklerden aldığı mirası üstüne katarak genişletmişti. Burada şüphesiz Gelibolu ön plana çıkmaktadır. Osmanlı fütühâtları için hem karadan hem de denizden yayılmada Gelibolu önemli bir mevkideydi. Venedik ve Ceneviz gibi rakiplere karşı güvenliğin sağlanabilmesi ve fetihlerin kalıcı olması için burada bir tersane ve donanmanın elzem olduğu anlaşılmış ve Yıldırım Bayezid çalışmalara hızla başlanmasını emrederek Saruca Paşa’yı kapudân-ı deryâlığa getirtmiştir.1 Yıldırım Bayezid yılında olası Bizans-Ceneviz tehlikesini bertaraf etmek için Anadolu Hisarı’nı (Güzelce Hisar) yaptırmıştı. Fetret Devri sonrası, yılında Venedikliler ile yapılan deniz muharebesinde Çalı Bey komutasındaki Osmanlı donanması başarısız olmuştu. Burada Venedik’in teknik olarak üstünlüğü ön plana çıkmaktadır. Bu yenilgiden Çelebi Mehmed gemi teknolojisi ve savaş stratejisi adına dersler çıkarmış ve bu aşamadan sonra ilerleyen yüzyıllarda da bu edinilen bilgilere yenileri eklenmeye devam edilmiştir.2 II. Mehmed yılında tekrar tahta geçtiğinde şehzadelik yıllarında İstanbul’un fethi için zihnî hazırlığını tamamlamış ve artık bunu fiiliyâta geçirmeğe başlamıştı. İstanbul bulunduğu coğrafi konumdan mütevellid denizden gelebilecek her türlü yardıma açıktı. II. Mehmed bunu ortadan kaldırmak için Yıldırım Bayezid’in yaptırmış olduğu Anadolu Hisarı’nı tamir ettirdi, hemen karşısına da yılının Şubat ayında Vezîr-i azam Çandarlı Halil Paşa’yı Rumeli *İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi, 1 İdris Bostan, ‘’Osmanlıların Denizlere Açılma Sürecinde Gelibolu’’ Beylikten İmparatorluğa Osmanlı Denizciliği, Kitap Yayınevi, İstanbul , s 2 Bostan, ‘’Beylikten İmparatorluğa Osmanlı Denizciliği’’, a.g.e., Kitap Yayınevi, İstanbul , s 1 Hisarı’nı (Boğazkesen Hisarı) inşa etmekle görevlendirdi ve aynı yılın Ağustos ayında inşa tamamlandı.3 II. Mehmed’in İstanbul’u fetih maksadıyla başlattığı hazırlıklar arasında önceden de olduğu gibi yine Gelibolu’daki faaliyetler önemli yer tutmaktadır. İlk saltanat yıllarında Gelibolu Tersanesi yeniden tahkim edildiği gibi Kapudân-ı deryâ Baltaoğlu Süleyman Bey4 burada eski gemileri tamir ve yeni gemileri inşa ettirdi. Böylece teşekkül eden ve irili ufaklı gemiden oluşan Osmanlı donanmasının İstanbul’un fethin ciddi bir rol oynamasa bile caydırıcı etkisi olduğu ve şehri abluka altında tuttuğu aşikârdır. Şehrin kuşatılması sırasında donanmaya ait gemilerden bir kısmının Nisan gecesi karadan yürütülerek Haliç’e indirilmesi ve bu uygulamanın daha sonra Belgrad ve ’te Eğriboz kuşatmalarında da tatbik edilmesi, üzerinde yüzlerce yıl konuşulan önemli bir taktik olarak tarihe geçti.5 Kritovulos bu hadiseyi şöyle nakleder: ‘’… Askerler büyük bir hevesle iplere ve makaralara yapıştı ve gemileri yürütmeye başladı. Gemiler karada da denizde olduğu gibi mürettebatı tamamen içlerinde ve yelken ve saire benzeri donatımı dahi yerli yerindeydi. Gemilerin çekilmesi sırasında güya denizde gidiyor gibi komuta ile yelkenleri açarlar ve kürek çekecekler gibi kürekleri ellerin e alırlar ve komutanları dahi direkler etrafında öteye beriye koşarak ve ıslık çalarak ve seslenerek ve kamçı ile kürekçilere vurarak gayretlerini artırmaya çalışırlardı. Gemiler tıpkı denizde gidiyor gibi görünür ve açılan yelkenler ise rüzgârdan şişerlerdi. İşte bu suretle yokuştan tepeye yükselen ve oradan da limana inmeye başlayan gemiler, böylece Galata’nın çok yakınında bulunan Soğuksu 6 Haliç’inde toplandılar. Bu gemiler orta boyda altmış yedi parçadan ibaretti.’’ Tursun Bey de, Târih-i Ebu’l-feth adlı eserinde şu şekilde nakletmektedir: ‘’… Ammâ lîmûn tarafı bi’l- külliye mesdûd olub, ol taraftan kâfire şuğl göstermedüklerinden, pâdişâhun hâtr-ı âtırına âsâr-ı gubâr eksik olmaz idi. Bu gubârun def’ine, re’yi müşkil-küşâyaişğ buyurdı. Emr itti ki, kadırgalar ve fâyık kayıklardan bir niçe gemiler kal’a-i Kal’atâ ensesinden, boğaz denizinden kurudan çektürüb lîmûn denizine salalar; tâ ki min külli’l-cevânib muhâsara kılınub, düşmenün tebeddüd ü teferrukına sebeb ola. Bu fermân-ı kader-tüvân ilei san’at-ı cerr-i eskâlde mâhir mühendisin ve mellâhîn hâzır olundı. Ber-vefk-ı merâm-ı Pâdişâh-ı İslâm, 3 Mahmut Ak- Fahameddin Başar, İstanbul’un Fetih Günlüğü, Çamlıca Basım Yayın, İstanbul Haziran , s 4 İdris Bostan, ‘’Baltaoğlu Süleyman Bey’’, DİA. Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, s Ayrıca bkz: İdris Bostan, ‘’Baltaoğlu Süleyman Bey’’, İstanbul’un Denizcisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Yayınları, İstanbul , s 5 Bostan, ’Beylikten İmparatorluğa Osmanlı Denizciliği’’, Beylikten İmparatorluğa, s Bu taktik her ne kadar Kritovulos Tarihi ve Tursun Bey’in Tarih-i Ebu’l-feth adlı hem Bizans hem de Osmanlı kaynaklarında belirtildiği gibi eşi benzeri olmayan bir hadise olarak görülse de daha önceden Milano ve Venedik arasında yapılan bir savaşta da uygulanmıştı. Venedikliler yaklaşık 20 kilometrelik bir hatta gemileri yağlı kızaklarla Garda Gölü’ne indirmişlerdi. 6 Kritovulos, İstanbul’un Fethi, haz. Muzaffer Gökman, Kapı Yayınları, İstanbul , s 2 gemileri gûnâgûn ve levnâlevn bayraklar ile bezeyüb yelkenler açtılar. Kal’a-i Kal’atâ ensesinde havadan yörittiler, belki uçurdılar: ‘ve sehhara’l-fülke fîhî bi-emrih’. Ve her birinden tantana-i tabl ü nakâre ve âvâz-ı ehl-i keştî, ve sadâ-yı tesâdüm-i emvâc-ı deryâdan, kefere-i kenûd başına sayha-i kavm-i Semûd gösterdiler. Bu mehâbet ile getürüp, mükemmel yarağ ile lîmûn denizine saldılar. Gemi üzerinden muhkem köpri yapturup denizden kal’aya yol oldı.’’7 Bu olayı Mehmet Neşrî de şöyle anlatmaktadır: ‘’… Andan İstanbul’un kurudan yanasını Anadolu kuşadıp, dört yüz pâre gemi dahi deryâ tarafından kuşattı ve yetmiş pare gemi dahî kal’anın üstün yanından Kozlıca-Pınar ve Güzelcedere dahî dirler Galata’nın üst yanından depeden aşağı yelken açıp savaşçıları içinde ayağın dururken bir tasnifle kurudan yürüdüb hisâr dibine denize indirdiler…’’8 II. Mehmed İstanbul’un fethinden sonra Haliç’te şimdiki tersanenin bulunduğu yere yakın bir yerde Bizans tersane kalıntısının üzerine birkaç gözden oluşan bir tersane yaptırdı. İstanbul’un fethi ile İmparatorluk teşekkül ettiği gibi donanma da diğer deniz devletleri ile savaşabilecek duruma getirilmeye çalışıldı. Fatih bundan sonra deniz fetihlerine de yöneldi. Hem Akdeniz hem de Karadeniz’de önemli aşamalar kaydedildi. II. Mehmed’in karadaki fütuhatlarından sonra denizlerdeki bu fütuhatları Osmanlı’nın artık bir deniz imparatorluğu olma yolunda büyük adımlar atıldığının göstergesi olmakla beraber II. Mehmed’in ‘’Sultân-ı Berr u Bahr’’ (Kara ve denizlerin sultanı) olarak anılmaya başlanmasına vesile oldu. Pulya seferi ile II. Mehmed’in Batı Roma İmparatorluğu’nun da merkezini ele geçirme fikri ve bu dönemde birçok deniz seferinin yapılması bu konudaki kararlılık ve yeterliliği göstermektedir.9 II. Mehmed döneminden önce olduğu gibi bu dönemde de askeri teknolojideki ilerleme kendini göstermiş ve Osmanlı fütühâtının hızlı bir şekilde ilerlemesi bu şekilde sağlanmıştır. Genel kanının aksine İslami tutuculuğun ve bununla bağlantılı olarak Osmanlı askeri teknolojisinin geri kalma keyfiyetinin gerçek olmadığı anlaşılmaktadır. Osmanlı ordu ve donanmasında kullanılan büyük çapta olan kal'a-kûb, şayka, balyemez, bacaluşka toplarını, orta ve küçük çapta kolonborna, darbzen, küçük ebatta saçma, eynek, prangı ve şakaloz denilen topları dökmüşlerdi 7 Tursun Bey, Târih-i Ebu’l-feth, haz. Mertol Tulum, İstanbul Fetih Cemiyeti yay., İstanbul , s. 8 Mehmed Neşrî, Kitâb-ı Cihan-nümâ, haz. Faik Reşit Unat, Mehmet A. Köymen, Türk Tarih Kurumu Yay. , Ankara , s 9 Andrew Hess, The Evolution of the Ottoman Seaborne Empire in the Age of the Oceanic Discoveries, , The American Historical Review, Sayı. 75, Numara. 7 Aralık , s 10 Gabor Agoston, Barot, Top ve Tüfek: Osmanlı İmparatorluğu`nun Askeri Gücü ve Silah Sanayisi, çev. Tanju Akad, Kitap Yayınevi, İstanbul Ayrıca bkz: Carlo M. Cipolla, Yelken ve Top, çev. Aslı Kayabal, Kitap Yayınevi, İstanbul 3 II. Bayezid Osmanlı tarihi içinde çok fazla göz önünde tutulan bir hükümdar değilmiş gibi görünse de aslında dönemindeki devlet teşkilatlanması incelendiğinde hiç de yadsınamayacak başarılara sahip olduğu görülür. II. Bayezid bu yönü ile incelenmelidir. II. Bayezid dönemi Osmanlı donanması için yeni bir nefes olmuştur. Babası devrindeki deniz politikaları devam ettirilmiş hatta bunun da ötesine geçilmeye çaba gösterilmiştir. Kemal Reis, Barak Reis gibi çok önemli denizciler bu dönemde faaliyette bulunmuşlardı. Bu dönemde ‘’göke’’ adlı daha büyük savaş gemileri inşa edilmeye başlandı. II. Bayezid ’te Sultan Cem’in vefatına kadar hep bu olayla uğraşmak zorunda kalmıştı. Gerek Papalık gerek Venedik ve gerek Rodos şövalyeleri ile çeşitli münasebetlerde bulunmuş Cem Sultan’ı kendi aleyhinde kullanmamaları için yeri geldiğinde büyük meblağlar bile ödenmişti Osmanlılar yılında Tuna Nehri'nin kuzey sahilinde Kili önüne geldi. 9 gün içerisinde kale Osmanlıların eline geçti ve Kilye (Kili) teslim oldu. 24 Temmuz'da Dinyester'in Karadeniz'e döküldüğü koyun güneyinde bulunan Akkerman kuşatma altına alındı ve 16 gün sonra 9 Ağustos'ta ele geçirildi. Bu kuşatmaya Kırım Hanı Mengli Giray da ordusuyla katıldı. Böylece ilk defa bir Kırım Hanı Osmanlı Ordusu'nda görev almış oluyordu. yılların arasında Venedik ile yapılan Sapienza Deniz Savaşı da bu dönemin en önemli savaşlarındandır. Kürekli gemilerle muharebe Osmanlıları yeni gemi tasarımlarını araştırmaktan alıkoymamıştır. II. Bayezid döneminde Kemal ve Barak Reisler Venedik’e karşı giriştikleri bu mücadelede donanmanın çarpışma nizamı içerisinde iki büyük yelkenli gemiye de yer vermişlerdi. 12 Bu savaş Osmanlı donanmasının üstünlüğü ile neticelenmiş ve İnebahtı, Modon, Koron, Navarin alınmıştı. Osmanlı donanmasının kat ettiği yol ise bir kez daha ortaya çıkmıştı. II. Bayezid döneminin en önemli bir diğer olayı ise Osmanlı donanmasının İspanya’daki Endülüslere de yardımı idi. ’de Fernando ile İsabel’in din değiştirmeye yönelik zorlamaları neticesinde Endülüs Müslümanlarıyla (Morisco’lar) birlikte buradaki Yahudilere de yardım için II. Bayezid harekete geçti. Ancak Şehzade Cem meselesi ile meşgul olduğundan bu yardım doğrudan devlet eli ile gerçekleşemese de Kemal Reis gibi denizcilerin kendi imkânları ile Moriskoları kurtarma teşebbüsleri başarılı oldu. İleriki dönemde de Barbaros Hayreddin Paşa müdeccel taifesi ya da Moriskolar olarak adlandırılan bu grubun bir kısmını Kuzey Afrika’ya götürdü. 13 11 Cem Sultan meselesi için bkz: Selahattin Tansel, Sultan II. Bayezid’in Siyasi Hayatı, İstanbul ; Mahmut Ak- Kürşat Akalan, Cem Sultan, Park Kitap, İstanbul 12 Andrew Hess, Unutulmuş Sınırlar Yüzyıl Akdeniz’inde Osmanlı-İspanyol Mücadelesi, çev. Özgür Kolçak, Küre Yayınları, İstanbul, Mart , s. 13 İdris Bostan, Osmanlılar ve Deniz: Deniz Politikaları-Teşkilat-Gemiler, Küre Yayınları, İstanbul , s Bu konu ile ilgili ayrıca bkz.: İdris Bostan, Kürekli ve Yelkenli Osmanlı Gemileri, Bilge Yayım Habercilik, İstanbul Merry E. Wiesner-Hanks, Erken Modern Dönemde Avrupa (), çev. Hamit Çalışkan, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Şubat , s Endülüs Müslümanları Arapça kaleme aldıkları bir şiirle II. Bayezid’e bulundukları şartları dokunaklı bir dille anlatmış ve yardımını istemişlerdi. 4 Osmanlı devleti savaş zamanında faydasını gördükleri bu korsanları desteklerken, savaş dışında ise en ufak hatalarında tolerans göstermiyordu. Bunun sonucu olarak kendilerinden daha çok levend veya gönüllü levend şeklinde bahsedilen Osmanlı korsanları hukuk dışına çıktıkları zaman ‘’haramî levend’’ olarak adlandırıldılar ve bu yüzden cezalandırıldılar Donanmaya bağlı kaptanlar Osmanlı sultanının menfaatlerine göre hareket ederlerdi. Kemal ve Barak Reis gibi korsanlık geçmişine sahip denizciler daha sonraları Osmanlı himayesine girerek vazifelerini başarıyla devam ettirdiler. yılında tahta geçen I. Selim’in ilk faaliyeti Mısır’da Memlükler doğuda ise İran faaliyetlerine son vermekti. Doğu Akdeniz ticareti ve hac yollarının güvenliği hususlarının ehemmiyetinin farkındaydı. Büyük bir devlet olabilmek için güçlü bir donanmanın da bulunması gerekliliğinin bilincindeydi. Çaldıran savaşından bir yıl sonra yılında Memlük Sultanı Kansu Gavri Osmanlıların gemilik bir donanma hazırladığını duyduğunda endişeye kapılmıştı Memlükler bunun üzerine Venedik’ten hatta Şah İsmail’den de yardım talebinde bulunmuş fakat netice alamamıştı. I. Selim’in yazı başında Alâüddevle’yi yenmesi ile Dulkadiroğlu tehlikesi bertaraf edilmiş ve Memlük sultanına Alâüddevle’nin kellesini göndererek açık bir mesaj iletmişti I. Selimin Mısır seferi Doğu Akdeniz açısından önemli olduğu gibi dünya tarihi için de önemli bir yerdeydi. Andrew Hess bu seferi Yüzyılın dünya savaşı olarak değerlendirir yıllarında gerçekleşen Mercidabık ve Ridaniye savaşları ile İskenderiye Limanı ve Mısır ele geçirilerek ticari yollara da hakim oldu. yılında tersane ve donanmanın hızla tamamlanmasını istedi. Tersanedeki göz sayısını arttırarak bu sayıyı üzerine çıkarttı. Rodos seferine çıkma gibi bir düşüncesi de vardı. Fakat 22 Eylül 'de Aslan Pençesi (Şirpençe) denilen bir çıban yüzünden vefat ettiğinden bu iş oğlu I.Süleyman’a kaldı. I. Selim’in tersaneyi genişletmesi kendi döneminde olmasa bile oğlu I.Süleyman döneminde donanmanın gelişmesine büyük katkı sağlamıştır. Osmanlı-Endülüs Müslümanları ilişkileri ve Osmanlı- İspanyol ilişkileri için bkz: Andrew Hess, Unutulmuş Sınırlar Yüzyıl Akdeniz’inde Osmanlı-İspanyol Mücadelesi, çev. Özgür Kolçak, Küre Yayınları, İstanbul, Mart Morisco sorunlarına dair bkz: Fernand Braudel, II. Felipe Döneminde Akdeniz ve Akdeniz Dünyası II, çev. Mehmet Ali Kılıçbay, İmge Kitabevi, Ankara , s 14 Bostan, ’Beylikten İmparatorluğa Osmanlı Denizciliği’’, Beylikten İmparatorluğa, s Korsanlıkla ilgili ayrıca bkz: İdris Bostan, Adriyatik’te Korsanlık: Osmanlılar, Uskoklar, Venedikliler , Timaş Yayınları, İstanbul 15 Andrew Hess, The Ottoman Conquest of Egypt () and the Beginning of the Sixteenth-Century World War, International Journal of Middle East Studies, Cilt:4, sayı:1, Ocak , s 16 Palmira Brummet, Keşifler Çağında Osmanlı Denizgücü Ve Doğu Akdeniz’de Diplomasi, Timaş Yayınları, İstanbul , s 17 Ayrıntılı bilgi için bkz: Andrew Hess, a.g.m., Ocak 5 I. Süleyman Dönemi Osmanlı Deniz Gücü I.Süleyman dönemi Osmanlı denizciliğinin zirveye ulaştığı dönemdir. II. Mehmed’in almak isteyip fakat alamadığı Rodos ve Belgrad ’de Osmanlı topraklarına dahil oldu. Rodos ileri karakol halindeydi. 24 Haziran’da donanma Rodos’da idi. Temmuz’da I.Süleyman da Rodos’a geldi. Rodos, sefer mevsiminin sonuna gelindiği için fetih ile değil teslim ile alındı. Osmanlı’nın Avrupa tarihine dâhil olduğu bu dönemde denizcilikte Barbaros Hayreddin ön plana çıkmaktadır. Asıl adı Hızır olduğu halde Barbaros ve Hayreddin lakaplarıyla tanınır. Batılılar havuç rengine çalan kırmızı sakalından dolayı ağabeyi Oruç'a verdikleri "Barbarossa" adını daha sonra Hızır için de kullandıklarından Barbaros diye tanınmış, Hayreddin lakabını ise kendisine Yavuz Sultan Selim takmıştır Midilli sipahi Yakub Bey’in dört oğlundan biri olarak muhtemelen ’da dünyaya gelen Barbaros Hayreddin ’de Koron Kalesi’ni ele geçirmesi ile I. Süleyman tarafından deniz beylerbeyliği görevi verilmek üzere İstanbul’a çağırıldı ve devlet hizmetine girmesi ile denizcilikte bir dönüm noktası oluşturdu Beraberinde on reis ve Tunus’taki iktidar mücadelesinde kardeşi Mulay Hasan’a karşı Türk tarafını tercih eden Reşid de bulunuyordu. Kanuni Sultan Süleyman tarafından kabul edilen Hayreddin Reis 29 Kasım cumartesi günü beraberinde getirdiği hediyeleri saraya takdim etti. Bu hediyeler arasında 21 gılman ve 2 avaşi ile birlikte maşrapa ve sürahi gibi gümüş kaplar; renkli kumaşlar; mercandan yapılmış bir taç; iki saat; kadife, atlas, kemha ve çukadan oluşan Frenk kumaşları bulunuyordu. Osmanlıların bu sırada Hayreddin Reis adıyla meşhur olan Barbaros’u Mağrib beyi olarak kabul etmişler ve bu görüşmeden sonra veziriazam İbrahim Paşa ile de görüşen Barbaros Cezayir-i Bahr-i Sefîd Beylerbeyiliği payesiyle Kemankeş Ahmed Paşa’nın yerine kapudan-ı deryalığa tayin edilmiştir Fransa ve İspanya kralları onu kendi tarafına çekmek istemiş olsa da o Cezayir Sultanı olmayı tercihetti. İlk işi olarak donanmaya yeni bir düzen vermek, eksiklikleri tamamlamaktı. Diğer ülke kadırga, kalyon ve barçalarını dikkatle incelemişti. Hayreddin Paşa donanmada öyle bir iz bırakmıştı ki kendisinden uzun zaman sonra bile yeni bir sisteme geçilmesi zor olmuştu. yılında Pulya Seferi’ne çıkıp Korfu’yu kuşatmış fakat netice alınamayınca padişah tarafından donanma İstanbul’a çağırılmıştı. 18 Şerafettin Turan, ‘’Barbaros Hayreddin Paşa’’, DİA, Diyanet Vakfı Yayınları, s 19 İdris Bostan, ‘’Barbaros Hayreddin Paşa’’, İstanbul’un Denizcisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Yayınları, İstanbul , s 20 İdris Bostan, ‘’Cezâyir-i Bahr-i Sefîd Eyaletinin Kuruluşu, ’’, Beylikten İmparatorluğa, s 6 Akdeniz’de birçok faaliyetleri olan Barbaros Hayreddin Paşa’nın en önemli zaferi Preveze Savaşı’dır. Barbaros Hayreddin Paşa Akdeniz’de faaliyetlerine hızla devam ederken başta Venedik olmak üzere Roma’da bir ittifak gerçekleştirilir. yılında İstanbul’da bulunan iki balyos bulunmaktaydı. Nicolo Giustinian görev süresi dolduğu için dönüş hazırlıkları içindeyken görevi devralacak balyos Jacopo Canal da İstanbul’a gelmişti. Böyle dönemlerde uygulandığı gibi her iki balyos da Rumeli Hisarı’nda hapsedildiler Bu ittifakta Venedik ile Papalıktan başka İspanya, Portekiz, Ceneviz ve Malta donanmaları da bulunmaktadır. Bu haçlı donanmasının başında İspanya hizmetindeki Ceneviz asıllı Andrea Doria bulunmaktaydı. Haçlı donanmasında kalyon kadırga ve pek çok nakliye gemisi ile 55 bin asker22 varken Osmanlı donanmasın yüz yirmi iki çekdiri ve 20 bin asker bulunmaktaydı Bu savaşın kazanılmasında Barbaros Hayreddin Paşa’nın tecrübe ve bilgisi etkili olmuştur. Osmanlı donanmasındaki bulunan kadırgalar koylar ve küçük limanlarda oldukça rahat şekilde hareket edebiliyor buna karşılık kalyonlar buralarda elverişli değildi. Ayrıca Akdeniz iklimini çok iyi bilen Barbaros, günlerce hiç rüzgarın esmediğini de hesaba katmıştı. En önemli unsur ise Haçlı donanmasındaki kalyonların top menzili kısaydı. Osmanlı kadırgalarında ise bunun aksi bir durum söz konusuydu. 25 Eylül ’deki saldırıyı Turgut Reis, Murad Ağa ve Güzelce Mehmed Reis kumandasındaki donanma geri püskürtmüştü 28 Eylül günü Preveze açıklarında iken rüzgar güneyden esiyor ve bu Osmanlı donanmasının aleyhinde bir durum oluşturuyordu. Barbaros askerlerin maneviyatını da yükseltmek için Kur’andan iki ayeti "Dilerse O (Allah), rüzgarı durdurur da onun -denizin- üstünde kalakalırlar" ayetiyle (eş-Şura 42/33), "Ey iman edenler, Allah'ın size olan nimetini hatırlayın; hani size ordular saldırmıştı da biz onlara karşı bir rüzgar ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik" ayetini (el-Ahzab 33/9) birer kağıda yazdırıp gemisinin iki yanına denize bıraktı Rüzgar kesildikten sonra açık hedef haline gelen Haçlı donanmasına Osmanlı donanması top atışlarına başladı. Ağır bir zaiyat veren Andrea Doria geri çekilmek mecburiyetinde kaldı ve kaçtı. Andrea Doria’nın kaçması Avrupa’da büyük yankı uyandırdı. Haçlı donanmasında herkes birbirini özellikle Andrea Doria’yı korkaklıkla suçluyordu. Hatta dönemin yazarlarına göre, protestolar, ithamlar ve hakaretlerin edildiği belirtilir Barbaros 21 Tomasso Bertelé, Venedik ve Kostantiniyye: Tarihte Osmanlı- Venedik İlişkileri, çev: Mahmut H. Şakiroğlu, Kitap Yayınevi, İstanbul , s 22 İdris Bostan, ‘’Preveze Deniz Muharebesi’’, DİA, Diyanet Vakfı Yayınları, s 23 Bostan, Osmanlılar ve Deniz, s 24 Bostan, a.g.m., s 25 Bostan, a.g.m., s 26 Afif Büyüktuğrul, ‘’Preveze Muharebesine ilişkin Belgeler’’, Türk Tarih Kurumu Belleten, Cilt, Sayı, , s 7 bu kaçan filoyu takip etti ve bir süre sonra Ayamavra’ya geri çekildi ve sabaha kadar bekledikten sonra Preveze’ye geri döndü. Bu zaferi 14 Ekim ’de Yanbolu’da bulunan I.Süleyman’a Barbaros’un oğlu Hasan Bey ulaştırdı. Preveze zaferi ile Akdeniz’de Osmanlı üstünlüğü kesinleşmiş oldu ve İnebahtı Savaşı’na kadar Haçlı donanmaları Akdeniz’e giremediler. I. Süleyman döneminde denizlerdeki faaliyetlerin ikinci safhası güney sınırlarında sürüyordu. Mısır’ın fethi ile Osmanlı sınırları Kızıldeniz’e ulaşmıştı. ’den sonra ise hem kutsal bölgelerin muhafızlığını üstlendiler hem de Hint Okyanusu kıyılarındaki Müslümanlara yardım ettiler. Osmanlı, bölgede aktif hale gelmesi ile Portekiz’in en baş düşmanı hale gelmişti. Osmanlı Devleti’nin güney politikasında etkili olduğuna dair kanıt olabilecek bir başka delil ise Selman Reis’in, hem ne kadar gemi ve silah bulundurduğunu hem de bölgedeki ticari hareketlenmeyi belirttiği, aynı zamanda da yönetim politikasından hoşnut olmadığını muhteva eden tarihli layihasıdır Bu layihada kısaca Cidde'de bulunan ve altı baştarda, sekiz kadırga, üç kalyata ve bir kayıktan oluşan Osmanlı donanmasında irili ufaklı top bulunduğunu ve gerekli mürettebat sağlandığı takdirde Portekizliler'i bölgeden uzaklaştırmanın kolay olacağını, Portekiz'in elinde bulunan Hürmüz, Diu, Güvve, Kaliküt, Kaçin, Seylan, Sumatra gibi kale ve adaları zikretmekte ve ayrıca Zebld, Taiz, San'a, Aden gibi Yemen'e ait yerler hakkında bilgi vermekte, Sevakin, Zeyla' ve Habeş topraklarının da önemini belirtmektedir ’de Osmanlı donanmasının Süveyş’te, Hint Seferi düzenlemek amacıyla hazırlıkları vardı. Fakat Akdeniz ve İran’daki meseleler yüzünden bu hazırlık Akdeniz’e kaydırıldı. Bu bağlamda yılı önem arz etmekteydi. Akdeniz’de Barbaros Hayreddin Paşa komutasındaki donanma ile Preveze zaferi kazanılırken aynı sene Diu Seferi düzenlendiNeticesinde ise Süleyman Paşa’nın yönetimindeki donanma ile Aden alındı. Yani Osmanlı donanması aynı anda farklı yerlerde farklı güçlere karşı üstünlük kurabilecek evsaftaydı. Süleyman Paşa ardından Hint Seferi’ne çıktı. Portekiz ve Osmanlılar arasında büyük çekişmeler olmasına rağmen her iki taraf da kârlı çıkamadı. ’ta Yemen Eyaleti’nin kurulması ’de Katif’in ele geçirilmesi ile Hint Okyanusu’nda Osmanlı nüfuzu yayıldı. 27 Salih Özbaran, Umman’da Kapışan İmparatorluklar: Osmanlı ve Portekiz, Tarihçi Kitapevi, İstanbul , s 28 İdris Bostan, ‘’Selman Reis’’, DİA, Diyanet Vakfı Yayınları, s 29 Salih Özbaran, Yemen’den Basra’ya Sınırdaki Osmanlı, Kitap Yayınevi, İstanbul , s. Diu seferi için ayrıca bkz: Maria Pia Pedani, ‘’Venetians and Ottomans: From Suez Canal to Diu (), Turkish Naval Forces Command: International Turkish Sea Power History Symposium- The Indian Ocean and the Presence of the Ottoman Navy in the 16th and 17th Centuries, İstanbul , s. II 8 Hatta Cengiz Orhonlu Katif’in ele geçirilmesinin Osmanlı Devleti için Hint meselesinde bir dönüm noktası olduğunu söyler Hint Kapudanlığı’na tayin edilen Piri Reis’in donanmanın ağır bir zayiat vermemesi için Hürmüz kuşatmasını yarıda bırakıp geri dönmesi hayatına mal olmuş, ardından Katif beyi Murad ve Seydi Ali Reis’in de donanmayı Basra’dan Süveyş’e getirememesi, aynı şekilde Portekizlilerin de bölgede zaman zaman zorluklar yaşaması, kalelerin fethinde yaşanan muhtelif zorluklar buradaki zor şartları ortaya çıkarmaktadır. Yüzyılın ikinci yarısında ticari bir canlılık yaşanmaya başlamış, Portekiz eski tesirini kaybetmiş hatta Fernand Braudel’in buna bağlı olarak sebebini tam olarak açıklamasa da yıllarını Osmanlı-Portekiz deniz savaşı yılları olarak görmüştür Bölgenin yeterince karışık olmasına ek olarak, Portekiz ve Osmanlı’nın herhangi bir girişimde bulunmasa bile beyler, kaptanlar Portekizli kumandanlar hala burada teşebbüslerde bulunmaktaydı. Osmanlı Devleti’nin güney sınırında askeri ve mali yapılanması buralarda kalıcı olma arzusunda olduğunun göstergesidir. Timar sisteminin yanı sıra iltizam siteminin de uygulanmış olması önem arz eden bir durumdur. yüzyıl sonlarından itibaren uygulandığı bilinen iltizam sistemi aslında daha erken tarihlerde Yemen, Basra ve Lahsa eyaletlerinde uygulanmaya başlanmıştı. Bölgenin merkezden uzak olması keyfiyeti bu sistemin uygulanmasını zaruri kılmıştı. Ayrıca nakit para geliyordu. Bu gelir askeri ve yöneticilerin maaşlarına (beylerbeyi maaşı ve mevâcibler) ve diğer ödemeler için harcanmaktaydı. Giderler gibi mukataa, gümrük resimleri, mahsulât gelirleri cürm ü cinâyet ve resm-i arus gibi gelir kaynakları da icmal ve maliye kayıtları ile mühimme ve ruus defterlerinden de görüleceği üzere bölgedeki beyler ve gönülliyân, azebân, merdân gibi askeriler vasıtasıyla toplanmakta, harcamalar yapıldıktan sonra kalanı İstanbul’a gönderilmekteydi. Yapılan harcamaların gelirden daha fazla olması nedeniyle yeterli olmamaktaydı. Orhonlu’nun da belirttiği gibi harcamalar bütçenin hemen hemen hepsini bitirmişti. Hatta bazen bütçe açık verdiğinde Mısır irsâliyesinden de yardım alınıyordu. Hindistan ticaretinden de beklenen gelir elde dilemedi. 32 Güney sınırındaki askeri güç daha Osmanlıların Mısır’ı fethetmeden önce tezâhür etmeye başladı. Bu süreç II. Bayezid’in Memlüklere yardım göndermesi ve Mısır’ın fethi ile 30 Salih Özbaran, Yemen’den Basra’ya, s 31 Özbaran, Umman’da Kapışan İmparatorluklar, s 32 Ayrıca Hindistan ticareti için bkz: Salih Özbaran, Ottoman Expansion Towards the Indian Ocean In The 16th Century, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi, Cilt , Eren Yayıncılık , s Salih Özbaran, ‘’ Osmanlı İmparatorluğu ve Hindistan Yolu: Onaltıncı Yüzyılda Ticâret Yolları Üzerinde Türk-Portekiz rekâbet ve ilişkileri’’, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, Sayı 31, Edebiyat Fakültesi Matbaası, , s. 9 başlamış, Süveyş’te devamlı süren gemi yapımı, Hint Okyanusu’ndaki Müslüman ülkelere yapılan askeri yardımlar, Habeşistan’a ve Açe sultanlığına yapılan askeri ve teknik yardım ile devam etmiştir. Osmanlı varlığını Süveyş, Moha, Massava ve Savvakin, Aden, Basra, Lahsa’daki kıyı üsleri ve Süveyş, Moha, Basra ve Lahsa’daki kapudanlıklar temsil etmekteydi II. Selim Dönemi ve Kıbrıs’ın Fethi II. Selim, I. Süleyman’ın Hürrem Sultan’dan doğan ikinci oğludur. Sadrazam İbrahim Paşa ile Hatice Sultan’ın düğün şenlikleri sırasında 26 Receb ( 30 Mayıs )’te dünyaya geldi Konya ve Manisa sancakbeyliğinde bulundu. Kardeşleri Şehzade Mehmed ve Şehzade Mustafa’nın ölümleri ile taht için tek rakibi Şehzade Bayezid kaldı. Hürrem Sultan’ın ölümünden sonra iki kardeş arasındaki mücadele daha da arttı. ’de Şehzade Selim, Şehzade Bayezid’i Konya Ovası’nda tutuştukları savaşla bertaraf etti. Bunun üzerine Şehzade Bayezid İran’a ilticâ etti. İran Şah’ı Tahmasp ile çeşitli müzakerelerden sonra 23 Temmuz ’de Şehzade Bayezid ve 4 oğlu katledildi. Bundan sonra Şehzade Selim Konya’dan Kütahya’ya tayin edildi ve tahtın tek varisi olarak cülus edeceği günü bekledi Daha cülusunun ilk gününde otoritesi sarsılan II. Selim bundan sonra Sakız Adası’nın fethiyle meşgul oldu. Sakız adası son zamanlarda vergisini düzgün vermemekle birlikte, Malta kuşatmasında şövalyelere yardımcı kuvvetler göndermek suretiyle düşmana yardımcı olmuştu. Sultan Süleyman, Sigetvar’a giderken Piyale Paşa’yı Sakız Seferi ile görevlendirdi. 36 yılında ada Osmanlı Devleti’ne teslim oldu. Böylece ada Cenevizli korsanlardan kurtulmuş ve Batı Akdeniz güvenliği de sağlanmış oldu. Sakız’ın fethi Sultan Süleyman döneminde de gündeme gelmiş fakat fiiliyata geçirilememişti. Sakız’ın fethinden sonra Lehistan ile barış yenilendi. Lehistan Kralının elçisi Sohorovski maiyetinde üç yüz kişi ile 1 Mayıs ’de beraberinde birçok kıymetli hediye ile İstanbul’a döndü. Elçi, Osmanlı ile barış antlaşmasının yenilenmesi ve Tatar saldırılarını şikayet için gelmişti. Lehistan ile barış antlaşması 3 yıldan beri esir olan Tatar elçisinin serbest bırakılması şartıyla yenilendi 33 Tersaneler ve üsler hakkında ayrıntılı bilgi için bkz: Özbaran, Yemenden Basraya, s 34 Şerafettin Turan, "Selim II’’ ()", İA, c, s. 35 Turan, funduszeue.info, s 36 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, Cilt.3, Türk Tarih Kurumu, Ankara, , s. 7. 37 funduszeue.info Hammer, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, Cilt.2, İlgi Kültür Sanat, İstanbul , s 10 Anadolu’da yer yer olaylar çıktığı gibi Arabistan Yarımadası’nda da bazı hareketlenmeler başlamıştı. Yemen, Yavuz Sultan Selim döneminde fethedilmesine rağmen Zeydiyye ailesinin faaliyeti nedeniyle tam bir istikrar sağlanamamıştı. yılında bu aileye mensup olan İmam Muttahar’a bazı imtiyazlar verilmiş ve burada iki beylerbeyliğine ayrılmıştı. Muttahar isyan ederek civarındaki şehir ve kasabaları istilaya başladı. Neticede 18 Mayıs ’te bu iki Beylerbeyilik birleştirildi ve Muttahar da etkisiz hale getirilerek Yemen ikinci defa fethedilmiş oldu Tüm bu olaylardan başka Hint Denizi’nde Portekizlilerin faaliyetlerini engellemek için ’de Sumatra Seferi düzenlenmişti. Sadrazam Sokullu Mehmed Paşa’nın önemli iki projesi zikredilmek gerekmektedir. Bunlardan biri kuzeyde giderek güçlenmeye başlayan Moskova Knezliği’nin faaliyetlerine engel olmak amacıyla Don-Volga Nehirlerinin birleştirilmesi idi. Bir diğeri ise Süveyş Kanalı’nın açılması projesidir. Gerçekleştiğinde ise donanmanın Kızıldeniz’e nakli sağlanabilecek ve Portekizlilerin Hindistan’dan uzaklaşmaları sağlanacaktı. Fakat her iki proje hayata geçirilemedi ve kağıt üzerinde kaldı Kıbrıs Seferi öncesi batıdan doğacak bir problemin önüne geçmek için ’da Fransa’ya bir ahidnâme ile birtakım ayrıcalıklar sunmuştu. Kıbrıs, Akdeniz’in Sicilya ve Sardinya’dan sonra üçüncü büyük ada olması hasebiyle her dönem her devlet için önem arz etmiştir. Yavuz Sultan Selim döneminde Mısır, Suriye ve çevresinin fethi ile Kıbrıs’ın bölgedeki önemi artmıştı. Hac yollarının güvenliği bakımından ise adanın Osmanlı hakimiyetine girmesi elzemdi. Osmanlıların denizlerdeki kadim düşmanları Venediklilerin ise Kıbrıs’ta etkili olması aleyhte idi. Venedik ahidnâmelerde belirtilen hususlara uymamış40, bölge halkını kışkırtarak yeni köyler oluşturma çabaları Osmanlı ile ilişkilerin bozulmasına sebebiyet vermişti Tüm bunların yanı sıra ada halkı da Osmanlı yönetimine girmek için Osmanlı 38 Turan, funduszeue.info, s. 39 İbrahim Etem Çakır, 10 Numaralı Mühimme Defterinin Transkripsiyon ve Değerlendirmesi (s. ), Yayınlanmamıs Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum Ayrıca bkz: Turan, funduszeue.info, s. 40 Bu hususla ilgili yılında verilen ahidnâme ile Osmanlı Devleti sınırlarında bulunan yerler , yönetici ve halkına zarar vermeyecekleri verildiği takdirde bu zararı düzeltecekleri belirtilmiştir. ‘’ benim memâlik-i mahrûsemde olan sancakbeğlerinden subaşılardan ve timâr erenlerinden bi’l-cümle benüm hüddâm-ı encüm ihtişâmımdanhiç ahad bunlarun vilâyetlerine ve kal’âlarına ve burguzlarına ve ademlerine zaar ve ziyân yetişdirmeyeler eğer bana müte’allik olan kimesnelerden bunları vilâyetlerine, kal’âlarına ve burguzlarına ve ademlerine zarar ve ziyân yetişdirirler ise ol zararı ve ziyânı yerine koyub dahl iden kimesnelerun hakkından gelem anlar dahî mütekeffil olalar…’’ Ahidnâme için bkz: Hans Theunissen, Ottoman- Venetian Diplomatics: The Ahd’names The Historical Background and the Development of a Category of Political Commercial Instruments together with an Annotated Edition of a Corpus of Relavant Documents, EJOS, I (), s 41 BOA, MD, / 11 Devleti’ne müracaatta bulundular Osmanlı Devleti’nde hükümet adamı olmamakla beraber bazı kişiler etkili olabilmekteydi. Bunlardan birisi Yasef Nasi idi. II. Selim’in teveccühünü kazandıktan sonra Kıbrıs’ın fethi için II. Selim’i devamlı tahriklerde bulundu II. Selim daha şehzadeliğinde Kıbrıs’ın ehemmiyetini fark etmiş ve Osmanlı topraklarına katmayı hedef olarak belirlemişti yılında Kıbrıs seferi hazırlıklarına başladı ve 2 sene sonra tamamladı. Tüm devlet adamlarının aksine Sadrazam Sokullu Mehmed, yeni bir Haçlı ittifakı oluşacağından Kıbrıs Seferi’ne karşı idi. Fakat padişah kararlı idi ve Şeyhülislam Ebusuud Efdendi’nin fetvası ile sefere çıkıldı.Fetva’nın muhteviyâtı şöyledir: ‘’… Mesele: Eskiden bir vilâyet İslam ülkesinden olup bir zaman sonra bunu yere batası kâfir alub medreselerini ve mescidleriniş yıkarak kâfir töresiyle dopdolu eylese İslam dinini horlasa ve dünyanın dört yanına çirkin davranışlarını yaysalar; dinin sığınağı olan pâdişâh hazretleri İslam hamiyeti gerğince, o ülkeyi yerle bir olası kâfirler elinden alıp İslam ülkesine katmaya kalkışsa; skiden bu kâfirlerin ellerinde olan başka vilâyetlerle barış yapıldıkda ellerine verilen ahidnamede adı geçen vilâyette bulunmağla bu arı şriatının adı gçen ahidnameyi bozmaya yönelmelerine engel olur mu? Karşılık: Engel olmak ihtimali yoktur İslamların padişahının – Tanrı onun yardımcılarını yüceltsin- kâfirlerin barış yapması o zaman da şeriatça olur ki bütün Müslümanlara yararı ola; olmayınca barış asla şeriata uymaz yararı görülüp sonsuz yahut geçici oldukdan sonra; yarar görülen zamanda bozulması daha yararlı görülse elete bozmak gerek olur. Allahın elçisi hazretleri Peygamber –Üzerine selam olsun- hicretinin altıncı yılında (/28) on yıla değin yapıp Hazreti Ali – Tanrı onu ululasın- müekket ahidname yazub andlaşma kesinleştikten sonra gelecek yıl bozmayı daha yararlı görüp hicretin sekizinde (/30) üzerlerine varub Mekke’yi fetih buyurmuşlardır. Alemlerin Tanrı’sının halifesi hazretleri bu işe girişmelerinde Tanrı elçilerinin kendisine sığındığı ulu kişinin yüce sünnetlerine uymuşlardır. Bunu yazan Tanrı’nın küçük kulu Ebü’s-suud.’’45 Kıbrıs seferi serdarlığına Lala Mustafa Paşa ve donama baş kumandanlığına ise Piyale Paşa getirildi. Donamanın evsâfı hakkında bilgiler oldukça farklıdır. Donanmanın başına Piyale Paşanın getirilmesi ve donanma mevcudu hakkında Selânikî şu bilgileri verir. ‘’ … Hicret-i Nebeviyye’nin – salla’llâhu ta’âlâ aleyhi vesellem- sene sâlinün evâhirinde hazrfet-i 42 Recep Dündar, ‘’Kıbrıs’ın Fethi’’, Türkler, c.9, s 43 Bertelé, a.g.e., s Esas adı Giovanni Miguez idi. Portekiz’de Musevi bir ailenin oğlu olan Miguez hükümet tarafından zorla Hıristiyan olması üzerine burayı terk edip önce Venedik’e sonra da İstanbul’a geldi ve burada öz dinine dönüp Yasef Nasi adını aldı. 44 Bostan, ‘’Kıbrıs Seferi Günlüğü ve Osmanlı Donanmasının Sefer Güzergâhı’’, Beylikten İmparatorluğa, s 45 Kâtib Çelebi, Deniz Savaşları Hakkında Büyüklere Armağan: Tuhfetü’l-Kibâr Fî Esfâri’l-Bihâr, haz: Orhan Şaik Gökyay, Kabalcı Yayınevi, İstanbul , s 12 halife-i zem3in ü zemân Sultân Selim Han – e’azze’llâh ensârehû ve eyyede saltanatehû- Vezîr-isâlis Piyâle Paşa –edâme’llâhû ta’âlâ iclâlehû- hazretlerini Donanma-yı Hümâyûna serdâr buyurub ve Kapudan Ali Paşa – dâme ikbâlühû- hazretleriyle on beş sancak-beği sipâhîleriyle ve alay-beğleriyle koşulup ve iki bin nefer ceng-cû yeniçeri yoldaşları Zağarcı- başıyle Tersâne-i Amire’den seksen dört pâre kadırga ve baştardalar pür yat u yarak donanup be-nâm fenar getürür umûr-dîde ve kâr-âzmûde korsan re’isler şevket ü haşmet ile deryâ yüzini reng-â-reng elvânla zînet-i bâğ-ı bahâra döndürüb sene-i mezbûre zilka’desinün yiğirminci gününde bir sa’d sâ’atde Beşiktaşı İskelesi’nden demür alup saldırdılar…’’46 Âli donanmanın parça kadırga, mavna ve kalyatadan oluştuğunu levend gemisinin katılmasıyla ’e ulaştığını, Mehmed b. Mehmed ’ı baştarda ve kadırga ’u kalyon Karamürsel, at gemisi ve kayık olmak üzere gemi katıldığını, Kâtib Çelebi ise kadırga, 10 mavna, barça ve Karamürsel olmak üzere toplam gemi bulunduğunu belirtmektedir yılı içerisinde sırasıyla Kevkeban, Girne ve Lefkoşa kaleleri alındı. Böylece Lefkoşa ve çevresinin fethi ile Kıbrıs’ın fethinin ilk aşaması tamamlanmış oldu. Magosa kuşatması ise bir yıl kadar devam etti ve ’de Kıbrıs’ın fethi tamamlanmış oldu. Seferde çeşitli şekillerde faydaları bulunanlara timarlar verilerek ödüllendirilmiştir Kıbrıs’ın fethi Haçlı donanmasının yeniden birleşmesinde etkili olmuştu. 46 Selânikî Mustafa Efendi, Tarih-i Selânikî, haz. Mehmet İpşirli, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, , s 47 Bostan, ‘’Kıbrıs Seferi Günlüğü ve Osmanlı Donanmasının Sefer Güzergâhı’’, Beylikten İmparatorluğa, s 48 BOA, MD.,11, 57/, 57/, 57/ 13 II. BÖLÜM 2. İNEBAHTI (LEPANTO) SAVAŞI VE SAVAŞ SONRASI OSMANLI DONANMASININ YENİDEN TEŞEKKÜLÜ İnebahtı Savaşı () İnebahtı (Lepanto, Epakto), Yunanistan'da Korint körfezinin kuzey sahilinde Mora yarımadasındaki Patras (Balyabadra) şehrinin karşısındadır İnebahtı Deniz Savaşı (Sıngın Donanma Savaşı) Osmanlı donanmasının yenilgiye uğradığı ilk deniz savaşı olması bakımından hem Akdeniz hem de Osmanlı tarihi açısından önemlidir. Kıbrıs’ı aldıktan sonra oluşabilecek bir Hıristiyan donanmasına engel olmak için bir donanmanın düzenlenmiş ve tedbirler alınmıştır Bu sefer, Sokullu Mehmed Paşa’nın da tahmin ettiği gibi 20 Mayıs ’de Papa V. Pius’un Hıristiyan alemini Türklere karşı bir haçlı seferine davet etmesine sebep oldu senesi Rebî’ülevvel gurresinde (Temmuz ) Kıbrıs’ın intikamını almak için bir haçlı ittifakının kurulduğu haber alındı İspanya’ya bağlı bazı prenslikler ile Malta şövalyeleri de bu ittifaka katıldılar. Haçlı donanmasının başında funduszeue.info’ın gayrimeşru oğlu Don Juan, Osmanlı donanmasının başında da serdar Pertev Paşa ile kapudan-ı derya Müezzin- zâde Ali Paşa vardı. Altı ay süren deniz harekâtında donanma yorgun düşmüş ve bazı levent gemileri ile etraftaki sancakbeyleri izin isteyerek donanmadan ayrıldı. Don Juan doğrudan Kıbrıs’a ya da Tunus’a saldırmayı düşünürken Venedik donanma komutanı Veniero Osmanlı donanmasına saldırılmasının uygun olduğu görüşündeydi. Papanın da teşvikiyle Veniero’nun görüşü tatbîk edildi. Donanma, İnebahtı Körfezi’nde beklerken toplanan savaş meclisinde Uluç Ali Paşa körfezden çıkılmaması gerektiğini söylerken, Kapudan-ı Derya Müezzin-zâde Ali Paşa ise bunun tam aksinin uygun gördü ve mutlaka savaşılması gerektiğini savundu ve körfezden çıkılması kararı alındı. Neticede başta kendisi, birçok sancakbeyi ve reis hayatlarını kaybetti. Donanma ağır bir zayiat verdi. Sadece Uluç Ali Paşa müttefik donanmasına verdiği 49 funduszeue.info Baysun, "Lepanto", İA, s Ayrıca bkz: Machiel Kiel, "İnebahtı", DİA, s 50 BOA, MD.,,, 31 /45, 42/ 51 Braudel, a.g.e., s 52 Selânikî, a.g.e., s 14 kısmî zarardan sonra usta manevralarla kendisine ait 30 gemiden oluşan filo ile geri döndü. Müttefik donanması komutanı Don Juan yaralandı Cervantes de sol kolunu kaybetti İnebahtı savaşı Hıristiyan dünyasının düzenlemiş olduğu son büyük Haçlı seferiydi. Ayrıca Kıbrıs’ı geri alma amacında olmalarına rağmen başarılı olamadılar. Venedik ise Osmanlı Devleti ile yeni bir ahidnâme vasıtasıyla yeniden dostluk kurmak istedi. Ticareti devam ettirmek için buna ihtiyacı vardı. ahidnâmesi ile önceden verdikleri üç yüz bin filoriyi vermeye devam edecekler, Kıbrıs için savaş tazminatı verecekler ve Zenta adası için ödediği haracı arttıracaklardı İnebahtı Muharebesi Sonrası Donanmanın Yeniden Teşekkülü İnebahtı Savaşı’nda donanmasının büyük bir kısmını kaybeden Osmanlı Devleti hemen yeni gemi inşa faaliyetlerini başlattı. II. Selim, İnebahtı yenilgisinden sonra Bakara Suresi’ne atıfla ‘’ Olabilir ki siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa ki o sizin için bir hayırdır.’’ ( Ayet) diyerek donanmayı eski haline getirmekteki kararlılığını da göstermişti Osmanlı donanması Gelibolu ve Haliç’ten başka Karadeniz, Marmara ve Akdeniz gemi tezgâhlarında da yapılmaktaydı. Karadeniz’de Sinop, Çayağzı, Kefken Adası, Varna, Burgaz, Ahyolu ve Ruscuk; Marmara’da İzmit, Gemlik, Edincik, Karabiga ve Akdeniz ile Ege’de Edremit, Ayasuluk, Milâs, Bodrum, Antalya, Alaiye ve Rodos adası en önemli tersanelerin bulunduğu yerlerdi Altı ay gibi kısa bir süre içinde gemi inşa edildi. Leventlerin de gemilerini tamir edip donanmaya katması ile kadırga ve civarında gönüllü reisin çektirilerinden oluşan Osmanlı donanmasının başına 13 Haziran ’de Kılıç Ali Paşa kaptân-ı deryalığa getirildi Gemi inşası için birçok malzeme gerekmekteydi. Dönemin mühimme defterlerine bakıldığında gemi inşası, techizi ve harp malzemeleri temini ile ilgili oldukça fazla hükmün bulunduğunu görmekteyiz Bu ise yeni donanma inşası faaliyetlerinin ne kadar ciddiye alındığını göstermektedir. Gemi inşasında kullanılan belli başlı malzemeler; kereste, sütun ve seren, funda, işlenmemiş demir ( Âhen-i ham), çivi, kurşun, katran, zift, yağ, boya, reçine, 53 Bostan, Osmanlılar ve Deniz, s Selânikî, a.g.e., Katib Çelebi, a.g.e., s 54 Theunissen, a.g.e., s 55 Hess, Unutulmuş Sınırlar, s. Andrew Hess, ‘’The battle of Lepanto and its place in Mediterranean history’’, The Past and Present Society, Sayı. 52, , s 56 Yusuf Halaçoğlu, XIV-XVII. Yüzyıllarda Osmanlılarda Devlet Teşkilâtı ve Sosyal Yapı, Türk Tarih Kurumu, Ankara , s Tersaneler ve gemi yapımı ile ilgili daha detaylı bilgi için bkz: İdris Bostan, Osmanlı Bahriye Teşkilâtı: XVII. Yüzyılda Tersâne-i Âmire, Türk Tarih Kurumu, Ankara 57 Bostan, Osmanlılar ve Deniz, s Selânikî, a.g.e., s 58 BOA, MD 15 balmumu, kendir, resen, ispavlu ve üstüpü idi. Bu malzemelerden kereste gemi inşasının esasını oluşturmaktaydı. Kereste genellikle getirildiği yere göre tesmiye edilirdi. ‘’Rumeli-i Kebîr, taban-ı Şile, elvâh-ı İznikmid’’ isimleri verilmekteydi. Kereste temini vergi karşılığı olarak bazı bölgelerden elde edilmekteydi. 59 Gemi mürettebat ve hizmetlilerinin yiyecekleri de önemli hususlardandı. Nasıl bir geminin kereste, lenger ve yukarıda saydığımız malzemelere ihtiyacı var ise şüphesiz gemi mürettebat ve hizmetlilerin ise hayatlarını sürdürebilmesi için yiyeceğe ve içecek suya ihtiyacı vardır. Bu yiyeceklerin başında peksimed bulunmaktaydı. Fırınlanmak suretiyle uzun bir zaman dilimi içerisinde tüketilmesi mümkün hale getirilen ekmeğe peksimed adı verilmektedir Gemilerin hareket ettirilmesi ile görevli olan mürettebatı gemi hizmetlileri olarak adlandırmak mümkündür. Osmanlı Devleti’nde donanmaya lüzumlu kürekçiler beş kaynaktan temin edilmekteydi  Ocaklık Kürekçi  Hod-girifte Kürekçi  Gebrân-ı Mîrî ( Mîrî Esirler)  Satın alınan esirler  Kürek cezasına çarptırılan mücrimler Çeşitli suçlardan dolayı kürek cezasına çarptırılan mücrimlerin, Osmanlı donanmasında hangi tarihten itibaren kürekçi olarak istihdam edildikleri kesin olarak bilinmemekle beraber, XVI. Asrın ortalarından itibaren bazı hükümlerde kürek cezasına tesadüf edilmesi, bu tarihlerde ihdâs edilmiş olduğunu düşündürmektedir. Bu ceza; hırsızlık haydudluk, eşkiyalık,adam öldürme veya öldürmekle itham, fermana itâatsizlik, sahte berat yazmave tuğra taklid etme gibi suçlardan birini işleyenlere verilirdi. Bunlar İstanbul içinden gönderilmekle birlikte ülkenin diğer yerlerinde de bu suçlardan herhangi birini işleyenler de İstanbul’a gönderilmekteydi 59 Bostan, Osmanlı Bahriye Teşkilatı, s Gemi inşa faaliyetleri için ayrıca bkz: Yusuf Alperen Aydın, Sultanın Kalyonları: Osmanlı Donanmasının Yelkenli Savaş Gemileri (), Küre Yayınları, İstanbul Aydın, ‘’ XVIII. Yüzyıl Osmanlı Kalyon İnşâsında Kereste Temini’’, Tarih Boyunca Dünyada ve Türklerde Denizcilik Semineri ( Mayıs ) Bildiriler, İstanbul , s. Aydın, ‘’XVIII. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Donanması ve Tersâne-i Âmire’de Lenger ve Yelken Bezi Üretimine Başlanması’’, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, Sayı 49, İstanbul , s. 60 Aydın, a.g.e., s 61 Bostan, Osmanlı Bahriye Teşkilâtı, s 62 Bostan, Osmanlı Bahriye Teşkilâtı, s 16 SONUÇ İnebahtı Savaşı, Akdeniz Tarihi’nin son deniz savaşı olarak bilinmektedir. Osmanlı donanması burada Haçlılar tarafından yenilgiye uğratıldıysa da Haçlılar da bundan kendi adına olumlu bir neticeye ulaşamamış ve tekrar geri dönmüşlerdi. İnebahtı Savaşı’ndan sonra denizlerde yapılan savaşlar daha çok dar alanlarda kalmış ve büyük donanmalar karşılaşmamıştır. Osmanlı Devleti verdiği ahidnamelerle denizlerinde ticaretin devamlılığını sağlamakla birlikte güvenliğin sağlanmasını da gerçekleştirmişti. Daha çok korsan faaliyetleri devam etmiş ve İnebahtı Savaşı ile donanma ağır bir zarara uğramıştı. Haçlı donanması zaferlerini kutlarken bile tekrar birleşip saldırmaları ihtimaline karşı Osmanlı donanması teyakkuzda kalmış ve devlet muaccelen yeni bir donanma inşasına başlamıştır. Bu çerçevede bakıldığında Osmanlı donanmasının takriben üçte ikilik kısmı imha edilmişti ki bu gaza faaliyetleriyle Hıristiyan dünyasının korkulu rüyası olan Osmanlı padişahı için düşündürücü bir kayıp olmuştu. Bu kayıp yukarıda da belirttiğimiz gibi bir karamsarlığa sebep olmamış aksine II. Selim, diğer müslüman hükümdarlara yolladığı mektuplarda İnebahtı’dan bahsederken kendinden emin ifadeler kullanır ve Bakara sûresine atıfla ‘’ Olabilir ki siz, bir şeyden hoşlanmazsınız; oysaki o sizin için bir hayırdır.’’ ( Ayet) diyerek bu yenilginin intikamını batıda yeni kaleleri fethetmek suretiyle alacağına söz verir. Bu dönemden sonra Osmanlı devleti ’te Venedik ile bir antlaşma imzalamış ve İnebahtı’da aslında kaybeden taraf olmadığını tescillemiştir. Bununla birlikte İran’da yaşanan sıkıntılar nedeniyle Osmanlılar buraya odaklanmış, İspanya ise dikkatini Hint Deniz’ine yoğunlaştırmış, özellikle Kuzey Afrika’daki Garp ocakları merkeze uzak olmalarından fırsat bularak bağımsız hareket etmeye başlamış ve bu sebeplerden mütevellid Akdeniz bir asra yakın bir sakinlik içerisine girmiştir. 17 KAYNAKÇA 1. Arşiv Belgeleri Mühimme Defterleri: 10, 11, 2. Kaynak ve Araştırma Eserler AGOSTON, Gabor: Barot, Top ve Tüfek: Osmanlı İmparatorluğu`nun Askeri Gücü ve Silah Sanayisi, çev. Tanju Akad, Kitap Yayınevi, İstanbul AK, Mahmut; Başar Fahameddin: İstanbul’un Fetih Günlüğü, Çamlıca yay. , İstanbul AK, Mahmut; AKALAN, Kürşat: Cem Sultan, Park Kitap, İstanbul AYDIN, Yusuf Alperen: Sultan’ın Kalyonları, Küre Yayınları, İstanbul AYDIN, Yusuf Alperen: “XVIII. Yüzyıl Osmanlı Kalyon İnşâsında Kereste Temini”, Tarih Boyunca Dünyada ve Türklerde Denizcilik Semineri ( Mayıs ) Bildiriler, İstanbul AYDIN, Yusuf Alperen: ‘’XVIII. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Donanması Ve Tersâne-i Âmire’de Lenger Ve Yelken Bezi Üretimine Başlanması’’ , İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, Sayı 49, İstanbul BAYSUN, funduszeue.info: "Lepanto", İA, funduszeue.info, Diyanet Vakfı Yayınları. BERTELE, Tomasso: Venedik ve Kostantiniyye: Tarihte Osmanlı- Venedik İlişkileri, çev: Mahmut H. Şakiroğlu, Kitap Yayınevi, İstanbul BOSTAN, İdris: Beylikten İmparatorluğa Osmanlı Denizciliği, Kitap Yayınevi, İstanbul BOSTAN, İdris: Osmanlılar ve Deniz: Deniz Politikaları, Teşkilat, Gemiler, Küre Yayınları, İstanbul BOSTAN, İdris: Adriyatik’te Korsanlık: Osmanlılar, Uskoklar, Venedikliler , Timaş Yayınları, İstanbul 18 BOSTAN, İdris: Osmanlı Bahirye Teşkilâtı: XVII.Yüzyılda Tersâne-i Âmire, TTK Basımevi, Ankara BOSTAN, İdris: Kürekli ve Yelkenli Osmanlı Gemileri, Bilge Yayım Habercilik, İstanbul BOSTAN, İdris: İstanbul’un Denizcisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Yayınları, İstanbul BOSTAN, İdris: ‘’Baltaoğlu Süleyman Bey’’, DİA, c.V, Ankara, Diyanet Vakfı Yayınları. BOSTAN, İdris: “İnebahtı”, DİA, Diyanet Vakfı Yayınları. BOSTAN, İdris: ‘’Preveze Deniz Muharebesi’’, DİA, Diyanet Vakfı Yayınları BOSTAN, İdris: ‘’Selman Reis’’, DİA, Diyanet Vakfı Yayınları. BRAUDEL, Fernand: II. Felipe Döneminde Akdeniz ve Akdeniz Dünyası II, çev. Mehmet Ali Kılıçbay, İmge Kitabevi, Ankara BRUMMET, Palmira: Keşifler Çağında Osmanlı Denizgücü ve Doğu Akdeniz’de Diplomasi, çev. H. Nazlı Pişkin Timaş Yayınları İstanbul, BÜYÜKTUĞRUL, Afif : ‘’Preveze Muharebesine ilişkin Belgeler’’, Türk Tarih Kurumu Belleten, Cilt, Sayı, CIPOLLA, Carlo M.: Yelken ve Top, çev. Aslı Kayabal, Kitap Yayınevi, İstanbul ÇAKIR, İbrahim Etem: 10 Numaralı Mühimme Defterinin Transkripsiyon ve Değerlendirmesi (s. ), Yayınlanmamıs Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum DÜNDAR, Recep: ‘’Kıbrıs’ın Fethi’’, Türkler, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara HALAÇOĞLU, Yusuf: XIV-XVII. Yüzyıllarda Osmanlılarda Devlet Teşkilâtı ve Sosyal Yapı, Türk Tarih Kurumu, Ankara HAMMER, J. Von: Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, c.I, İlgi Kültür Sanat, İstanbul HANKS, Merry E. Wiesner: Erken Modern Dönemde Avrupa (), çev. Hamit Çalışkan, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Şubat 19 HESS, Andrew: Unutulmuş Sınırlar: Yüzyıl Akdeniz’inde Osmanlı-İspanyol Mücadelesi, çev. Özgür Kolçak, Küre Yayınları, İstanbul, Mart HESS, Andrew: The Evolution of the Ottoman Seaborne Empire in the Age of the Oceanic Discoveries, , The American Historical Review, Sayı. 75, Numara. 7 Aralık HESS, Andrew: The Ottoman Conquest of Egypt () and the Beginning of the Sixteenth-Century World War, International Journal of Middle East Studies, Cilt:4, sayı:1, Ocak İNALCIK, Halil: Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi, Cilt , Eren Yayıncılık KÂTİB, Çelebi: Deniz Savaşları Hakkında Büyüklere Armağan: Tuhfetü’l-Kibâr Fî Esfâri’l-Bihâr, haz: Orhan Şaik Gökyay, Kabalcı Yayınevi, İstanbul KIEL, Machiel: "İnebahtı", DİA, funduszeue.info, Diyanet Vakfı Yayınları. KRİTOVULOS, İstanbul’un Fethi, haz. Muzaffer Gökman, Kapı Yayınları, İstanbul MEHMED NEŞRÎ, Kitâb-ı Cihan-nümâ, haz. Faik Reşit Unat, Mehmet A. Köymen, Türk Tarih Kurumu Yay. , Ankara ÖZBARAN, Salih: Umman’da Kapışan İmparatorluklar: Osmanlı ve Portekiz, Tarihçi Kitapevi, İstanbul ÖZBARAN, Salih: Yemen’den Basra’ya Sınırdaki Osmanlı, Kitap Yayınevi, İstanbul ÖZBARAN, Salih: Ottoman Expansion Towards the Indian Ocean In The 16th Century, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul ÖZBARAN, Salih: ‘’ Osmanlı İmparatorluğu ve Hindistan Yolu: Onaltıncı Yüzyılda Ticâret Yolları Üzerinde Türk-Portekiz rekâbet ve ilişkileri’’, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, Sayı 31, Edebiyat Fakültesi Matbaası, PEDANİ, Maria Pia: ‘’Venetians and Ottomans: From Suez Canal to Diu (), Turkish Naval Forces Command: International Turkish Sea Power History Symposium- The Indian Ocean and the Presence of the Ottoman Navy in the 16th and 17th Centuries, İstanbul 20 TANSEL, Selahattin: Sultan II. Bayezid’in Siyasi Hayatı, İstanbul THEUNISSEN, Hans: Ottoman- Venetian Diplomatics: The Ahd’names The Historical Background and the Development of a Category of Political Commercial Instruments together with an Annotated Edition of a Corpus of Relavant Documents, EJOS, I (), s TURAN, Şerafettin: ‘’Bayezid II’’, DİA, c.V, Diyanet Vakfı Yayınları. TURAN, Şerafettin: ‘’Barbaros Hayreddin Paşa’’, DİA,c.V, Diyanet Vakfı Yayınları. TURSUN BEY, Târih-i Ebu’l-feth, haz. Mertol Tulum, İstanbul Fetih Cemiyeti yay., İstanbul UZUNÇARŞILI, İ.H: Osmanlı Donanmasının Merkez ve Bahriye Teşkilatı, TTK, Ankara UZUNÇARŞILI, İ. H.: Osmanlı Tarihi, C.3 Türk Tarih Kurumu, Ankara UZUNÇARŞILI, İ. H.: ‘’Bayezid II’’,İA, c 21 EKLER MD, 31/45 17 Muharrem Erdoğdu Kethüda’ya virildi. MD, 42/59 17 Muharrem Tersane Kethüdâsına virildi. Gelibolu eminine hüküm ki Südde-i sa‘âdetime mektûb gönderüb tersâne-i amîre içün Bergos iskelesinde olan ham keresteleri tersâne-i amîreme götürmek içün kıt’a top gemileri ol cânîbde varmağa emr-i şerîfim verilmesin ve anun gibi gelirken yolları Kemer nâm limana 23 uğrayub Gelibolu’da olan tersanede binâ olunan kadırgaların kerestelerin getirüb boşaldıkdan sonra ham kerestesin tahmîl idüp İstanbul’a irsâl eyleyeler deyü bildirmişsin imdi buyurdum ki vusûl buldukda zikr olunan keresteyi alub getirdüklerinde asla eylendirmeyüb anda olan araba ile boşaltub dahi arz olunduğun üzere ham kerestesi tahmîl itdirüb ber-vech-i isti‘câl irsâl eyleyesin. MD, 57/ 18 Şevval Cezâyir beylerbeyisine Kapudân Paşaya hüküm … sancağında Anaboluncu(?) nâhiyesinde akçeye timâr olan isfendiyâr-ı südde-i sa’âdetim …. alınan olmuşdur buyurdum ki vardukda südde-i sa’âdetim …. Andan(?) olmak üzere tezkîresi verilsin MD, 57/ 18 Şevval Şam beylerbeyisine hüküm ki: Hâliyâ Cebele sancâğında Lazkiye nâhiyesinde Kersed(?) nâm karye ve timarından on bin ikiyüz akçe timâra mutasarrıf olan dârende Yunus Çavuş gelüb zikr olunan timâra bin sekiz yüz akçe zirâr …cerb buyrulacağı Süleyman gönlünden (?) mahlûl idiğü bildirüb Kıbrıs seferinde zuhûra gelen hidmeti mukabelesinde ber-vech terki(?) kendüye verülmesi bâbında inâyet ricâ itmek şartıyla hüküm yazıldı. MD, 57/ 18 Şevval Şam beylerbeyisine hüküm Saffed Bey mektub gönderüb Şam sancağında üç bin akçe timâra mutasarrıf olan dârende …. Cezîre-i Kıbrıs’da top çekme ve … kazma envâ’ dürlü hidmeti zuhûra geldüğün bildirmeğin iki bin akçe terkiye(?) hüküm yazıldı. 24 Kıbrıs’ı aldıktan sonra oluşabilecek bir Hıristiyan donanmasına engel olmak için bir donanmanın düzenlenmesi ve alınacak tedbirler ile ilgili hüküm. (BOA, MD, 31/45) 25 Kıbrıs’ı aldıktan sonra oluşabilecek bir Hıristiyan donanmasına engel olmak için bir donanmanın düzenlenmesi ve alınacak tedbirler ile ilgili hüküm. (BOA, MD, 42/59) 26 Kıbrıs seferinde yarar gösterenlere verilen timarlarla ilgili hükümler. (BOA, MD, 57/; 57/; 57/) 27 Mengli Giray Han sefere katılmak üzere II. Bayezid huzurunda. (Mehmet Bey, Hünernâme, , vrb.) 28 XVI.Yüzyıldan bir karaka/barça ( Kitâb-ı Bahriye, vr. b.’den naklen Bostan, Osmanlı Gemileri, s) 29 İnebahtı Deniz Muharebesi ( Kâtib Çelebi, Tuhfetü’l-Kibâr Fi Esfâri’l-Bihâr, vra’dan naklen, Bostan, Osmanlı Gemileri, s) 30

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası