tiroid hastalığı hangi bölüm bakar / Tiroid İçin Hangi Bölüme / Doktora Gidilir? - Prof. Dr. Gürkan YETKİN

Tiroid Hastalığı Hangi Bölüm Bakar

tiroid hastalığı hangi bölüm bakar

Tiroid ismi halk arasında bir hastalık ismi olarak bilinse de aslında bu yanlış bir bilgidir. Tiroid aslında bir hastalık ismi değil kastedilen bölgedeki organın kendi ismidir. Bu organ adem elmasının bulunduğu bölgenin hemen alt kısmında yer almaktadır.

Halk arasında insanlar tiroid olmaktan bahsederken tiroid bölgesinde oluşabilmekte olan bir takım hastalık gruplarına sahip olduklarını kastederler.

Tiroid organı adem elmasının hemen altında, soluk bölgesinin ön kısmında yer almaktadır. Bu organ, yani tiroid, görünümü itibari ile bir &#;H&#; harfine ya da &#;U&#; harfine benzetilir. Bazı kişilerce bu organın şekli bir &#;U&#; harfi ya da bir &#;H&#; harfindense bir kelebeğe de benzetilebilmektedir.

Tiroid organı insan bedeninde son derece önemli bir yere ve son derece önemli fonksiyonlara sahiptir. Bu organ genel anlamda bir takım hormonların üretilmesini, vücut içerisinde bir takım farklı fonksiyonların düzenlenmesini ve vücudun genel anlamda sağlıklı çalışmasını sağlar.

Peki ya tiroid bölgesinde yaşanan bir problem ya da bir komplikasyon için hangi doktora ya da hangi bölüme gitmek gerekir?

Tiroid bölgesinden problem yaşayan hastaların  Genel Cerrahi bölümüne, gitmeleri gerekir. Sonrasında eğer genel cerrahi hekimi tarafından uygun görülür ise hasta sonraki etapta endokrinoloji bölümüne yönlendirilebilir.

Tiroid hastalığına sahip olan hastalara genel cerrahi doktorları bakmaktadır. Genel cerrahi hastalıkları uzmanı hekimler ilk etapta tanı koyma amacı ile hastayı muayene ederler.

Bu muayene hastanın tiroid organının bulunduğu boyun bölgesinden yapılır. Bu muayene ve bazı tetkikler sonucu hasta eğer bir tiroid hastalığına sahip ise bu durum tespit edilir.

Sonrasında tanı koyulmasının ardından eğer gerekli görülür ise hastaya uygulanacak olan tedavi türü belirlenir. Bu etapta hastadan hastaya değişim gösterebilmek ile birlikte hastadan bazı kan tahlilleri de talep edilebilir.

Bu kan tahlilleri sonucunda hastanın T3 ve T4 adı verilen hormon seviyeleri kontrol edilir. Yine bu evrede hastanın tiroid bezlerinin yapısını anlamak teşhis için çok belirleyici bir öneme sahiptir.

Bazı durumlarda hastalara daha detaylı incelemelerin de yapılması gerektiği gözlemlenmiştir. Bu detaylı incelemeler hastalara sintigrafi ve tiroid ultasongrafisi çekilerek yapılabilir.

Eğer hekim tarafından gerekli görülür ise sonraki etapta daha da detaylı bir inceleme için hastaya tiroid nödüllerinden ince iğne aspirasyon biyopsisi de uygulanabilir.

Tiroid İçin Hangi Bölüme / Doktora Gidilir?

Tiroid hastalıklarının belirtileri genelde ilk etapta öksürük ya da ses kısıklığı olarak ortaya çıkabilir. Bazı dikkatli hastalar traş ya da makyaj gibi günlük işlerini yaptıkları sırada boyun bölgelerinde, genelde boyun dibinde görülen bir takım şişlikler de fark edebilirler. Daha ileri evrelerde hastalar nefes darlığı gibi son derece rahatsız edici durumlar da yaşayabilirler.

Yine bu ileri evrelerde tiroid hastalarından bazıları boğazlarının sıkıldığı hissine kapılabilirler. Yutma güçlüğü de yine bu gibi durumlarda sıklıkla gözlemlenmiş olan bir semptom olarak bilinir.

Tiroid bölgesinde en sık görülen hastalık guatr hastalığıdır. Bu hastalık tiroid bezlerinin aşırı büyümesinden dolayı meydana gelir.

Tiroid bezlerindeki aşırı büyüme durumuna ise sebep olabilen birçok farklı faktör bulunur. Bu faktörlerden en yaygınlarından bazıları iyot eksikliği, soliter tiroid nodülleri ya da enfeksiyon gibi faktörlerdir.

Yine yaygın olarak gözlemlenen bazı hastalıklar da sonrasında tiroid hastalıklarına neden olabilmektedirler. Örneğin Graves hastalığı ve Hashimoto hastalığı daha ilk evrelerinde tiroid bezlerinin büyümelerine neden olurlar. Daha çok kadınlarda gözlemlenen bu hastalıkların riski hamilelik dönemlerinde de bir hayli artmaktadır.

Tiroid hastalıkları genelde kadınlarda gözlemlense de daha nadir olarak erkeklerde de meydana gelebilen hastalıklar olarak bilinirler.

Yine bu hastalıklar daha sık olarak 40 yaşını aşmış olan kişilerde gözlenir fakat yine daha nadir olarak genç kişilerde de meydana gelebilirler. Yaş, cinsiyet ve genetik faktörler tiroid hastalıkları üzerinde en fazla rol oynayan faktörler olarak bilinirler.

Kişi yaşlandıkça tiroid hastalıkları riski artmaktadır. Bu hastalığa neden olan bir başka faktör ise radyasyona maruz kalmış olmaktır. Radyasyona maruz kalmış olan kişilerde zaman içerisinde guatr gibi tiroid hastalıklarının meydana gelmesi nispeten sıkça yaşanan bir durumdur.

Bahsedilen faktörlere sahip olan ve hastalık semptomlarını kendi üzerinde gözlemleyen hastalar en yakın zamanda bir hastanenin genel cerrahi bölümüne gidip gerekli kontrolleri yaptırmalıdırlar.

Prof. Dr. Gürkan Yetkin

yılında İstanbul’da doğan Prof. Dr. Gürkan Yetkin, orta öğretimini Galatasaray Lisesi’nde tamamladı. yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olan Prof. Dr. Gürkan Yetkin, yılında Genel Cerrahi Uzmanı seafoodplus.info Dr. Gürkan Yetkin; yılında Genel Cerrahi Doçenti, yılında ise Eğitim Görevlisi oldu.  yılında, Sağlık Bakanlığı’nca verilen Onkolojik Cerrahi Yandal Uzmanlık Belgesi’ni almaya hak kazandı.Meme Cerrahisi, Endokrin (Tiroid ve Guatr) Cerrahisi, Onkolojik Cerrahisi (Kanser Cerrahisi) ve Laparoskopik Cerrahi alanında çalışmalar yürüten Prof. Dr. Gürkan Yetkin; yılının sonuna kadar Genel Cerrahi alanında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Öğretim Üyesi olarak çalıştıktan sonra, yılı itibari ile İstanbul Fulya’da kendi kliniğinde hasta görmekte ve çeşitli hastanelerde ameliyatlar gerçekleştirmektedir.

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Nedir?

İç salgı bezlerinin yer aldığı sistem endokrin, ve bu salgı bezlerinde oluşan rahatsızlıkları inceleyen bilim dalı ise endokrinoloji olarak adlandırılır. Endokrin sisteminde yer alan iç salgı bezleri, hormon sentezlemeye ve salgı yapmaya yarayan organlardır. Bezlerin meydana getirdiği hormonların ise vücutta çeşitli görevleri bulunmaktadır. Üreme, gelişme, büyüme ve metabolizmaya olan katkısı dışında hormonlar tepkilerimizi de kontrol etmektedir.

Endokrin yani salgı bezlerinin vücutta bulunduğu yerler tiroid, pankreas, kadında yumurtalıklar, erkeklerde testisler, böbrek üstü bezi, paratiroid, hipofiz, hipotalamustur. Bu salgı bezlerinde oluşan sorunlar birçok farklı hastalığa yol açabilmektedir. Endokrinologlar yani bu konudaki uzman kişiler, salgı bezlerinden doğan hastalıkları önce teşhis sonrasında ise tedavi eder.

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Birimi Hangi Hastalıklara Bakar?

Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları birimi, hormon ve metabolik bozuklukların tedavisi ilgilenmektedir. Bu birime dahil olan hastalıklar ise şöyledir:

Diyabet

Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları arasında en çok görülen hastalık diyabettir. Diyabet; salgı bezlerinin bulunduğu pankreasın yeterli miktarda insülin üretememesi ya da üretilen insülini etkili bir şekilde kullanılamaması durumudur. Bu hastalık ömür boyu sürebilecek hastalıklar arasında bulunmaktadır.

Diyabet rahatsızlığı olan bir hastanın kanında çok fazla şeker yer almaktadır. Açlık ve tokluk şekerlerinin düzenli ölçümünden sonra diyabet teşhisi konulan hastalar en sık olarak  “Tip 1” ve “Tip 2” olarak ikiye ayrılmaktadır. Hastalığın tipi belirlendikten sonra ise doktor kontrolünde ilaç ya da insülin tedavisi başlatılarak vücutta daha büyük hasarların oluşması önlenmektedir.

Obezite

Halk arasında şişmanlık olarak da adlandırılan obezite, dünyada oldukça yaygın bir hastalıktır. Vücut endeksine göre çok fazla yağ barındıran kişilere konulan bu teşhisin çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Düzensiz ve sağlıksız beslenme, genetik problemler obeziteye yol açabileceği gibi insülin direnci, tiroit ve böbrek üstü bezi hastalıkları, yumurtalıklar ya da hipofiz bozuklukları da bir etken olabilmektedir. Endokrin sebebiyle oluşan obezite sonrasında doktor, uzman bir diyetisyen kontrolünde hastayı tedavi etme sürecine girmektedir.

Tiroit

İnsan vücudundaki metabolizma hızının ana etmeni olan tiroit bezi, doğru üretilip depolanmadığında organların doğru çalışmamasına yol açmaktadır.

Tiroit hormonlarının fazla salgılanmasında; çarpıntı, asabiyet, aşırı kilo kaybı, terlemede artış, ellerde titreme, dökülen saçlar, ince ve nemli cilt belirtileri gözlenmektedir. Tiroit bezlerinin az çalışması durumunda ise yorgunluk, uyku hali, soğuğa karşı tahammülsüzlük, kabızlık, depresyon, eklem ağrısı, kuru cilt, düşük cinsel istek, adet düzensizliği görülmektedir.

Hipertansiyon

Yüksek kan basıncı olan hipertansiyon kontrol edilemediği zaman ciddi rahatsızlıklara yol açan bir hastalıktır. Kalp, beyin ve böbreğe giden damarlara hasar veren hipertansiyon; kalp krizi, böbrek yetmezliği ve inme gibi sonuçlara yol açabilmektedir.

Kısırlık

Dünya üzerinde çocuk sahibi olmayan milyonlarca çift bulunmaktadır. Bu süreçte çeşitli tedavi süreçleri denenmektedir. Endokrin hastalıklardan da kaynaklanan bu sıkıntılı süreçte doğru tedavi yöntemleri ile çocuk sahibi olmak mümkün olabilmektedir. Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları birimi adet düzensizlikleri, menopoz, cinsel güçsüzlük, polikistik over sendromu gibi sorunları çözüme kavuşturmaktadır.

Büyüme

Vücutta bulunan hormonlardan birisi de büyüme hormonudur. Gerek çocuklarda gerekse de yetişkinlerde büyüme hormonuna etki eden bozukluklar tedavi edilmektedir. Büyüme hormonun düzeltilmesi, çocukların akranlarından daha kısa kalmamasını ve dengeli büyümesini sağlar. Ergenlik ya da yetişkinler için de geçerli olan bu hastalık ileriki dönemlerde psikolojik olarak kişiyi etkileyebilmektedir.

Aşırı Tüylenme

Hirşutizm adı ile de bilinen aşırı tüylenmenin, farklı sebepleri bulunmaktadır. Bunlardan birisi de kadınlardaki erkeklik hormonunun artışıdır. Ses kalınlaşması, adet düzensizliği, erkek tipi saç dökülmesi, âdemelmasının büyümesi, göğüslerde küçülme gibi sorunlara yol açan bu hormonal bozukluk ilaçlar ile tedavi edilebilmektedir. Aşırı tüylenme, menopozdan ya da doğumdan sonra kısa sürede kilo alan kadınlarda da görülebilmektedir. Böbrek üstü bezleri ya da yumurtalık tümörüne bağlı olarak ortaya çıkabilecek bu hastalık, bazı ilaçların yan etkisi arasında da görülebilmektedir.

Osteomalazi ve Raşitizm

Osteomalazi yetişkinlerde, raşitizm ise çocuklarda geçerli olan bir kemik yumuşama hastalığıdır. Hormonal bozuklukların yanı sıra D vitamini yetersizliği ya da eksikliği de bu hastalığa neden olabilmektedir. Yaşlanma ve menopoz hastalığı da tetikleyen diğer etmenler arasında bulunmaktadır. D vitamini, güneşten günün belirli saatlerinde alınabileceği gibi ek ilaçlarla da takviyesi mümkündür. Ancak bu hastalığın önüne geçmek için doktor kontrolünde olmak gerekmektedir.

Adrenal (Böbrek üstü bezi) Hastalıklar

Kortizol, böbrek üstü bezinden salgılanan bir hormondur. Kortizolün fazla salgılanması ya da dışarıdan alımı ile oluşan hastalık ise “Cushing sendromu” olarak adlandırılmaktadır. Bu hastalık kadınlarda daha sık görülse de nadir rastlanan bir hastalıktır. Kilo alma, ciltte çatlama, böbrek taşları, ense bölgesinde yağ birikimi, kadında kıllanma, kan şekeri yüksekliği bu hastalığın bazı belirtileridir. Cerrahi ya da ilaç ile tedavi edilecek bu hastalığın dışında böbrek üstü bezinde başka hastalıklar da mevcuttur. Adrenal kitle, adrenal bez yetersizliği (Addison hastalığı) de endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları altında kontrol ve tedavi edilmelidir.

Tiroid testi aç karnına yapılır mı? Tiroid testi nasıl yapılır, test için hastanelerde hangi bölüme gidilir?

Tiroid bezleri vücutta yer alan pek önemli yaşamsal fonksiyonu dengelemekle görevli organdır. Bu kalp hızı, vücut ısısı, kolesterol ve benzeri fonksiyonlarda meydana gelen değişiklikler sonucu Tiroid testleri yapılmaktadır. Bu bağlamda Tiroid testi yaptırmayı planlayanlar Tiroid testi aç karnına yapılır mı? sorusuyla araştırmalar yapmaya devam ediyor. Peki, Tiroid testi için hangi bölüme gidilir? İşte tüm bilgiler…

TİROİD TESTİ AÇ KARNINA YAPILIR MI?

Vücudumuzda vücut ısısı, nefes, kalp hızı kolestrol seviyeleri gibi yaşamımız için hayati öneme sahip fonksiyonları dengeleme görevine sahip olan Tiroid bezleri yaklaşık olarak 20 – 25 gram ağırlığında olmakla beraber adem elmasının alt kısmında ve boynun dip bölümünde yer almaktadır. 2 santimetre uzunluğa sahip olan bu bezler T3 ile T4 hormonlarını üretip salgılamaktadır.

TSH adı da verilen tiroid testi kan örneği alınmak suretiyle yapılabilmektedir. Dirsek bölümünün iç kısmındaki damarlardan alınan kan örneğiyle yapılan bu test öncesinde yemek yemek ya da sigara içmek yasaktır. Çünkü yenilen yemekler ve içilen sigaralar kan değerlerinde değişiklikler oluşturacağından TSH değerinde de yanlış sonuçlar elde edilmesine neden olur. Bundan dolayı Tiroid testi (TSH testi) yaptırmadan önce aç karnına olmak gereklidir.

TİROİD TESTİ İÇİN HANGİ BÖLÜME GİDİLİR?

Tiroid Hastalıkları, Guatr ve Tedavisi için hastanelerin Genel Cerrahi servislerine gidilmelidir.

TİROİD TESTİ NASIL YAPILIR?

Tiroid testi kan örenği alınarak yapılmaktadır. Test yaptıracak kişinin sabah saatlerinde aç karnına ve sigara içmemiş şekilde hastaneye gitmesi gerekir. Dirsek içindeki damar grubundan kan alınarak yapılmaktadır. Alına kan örneği laboratuvarda mikrobiyoloji uzmanı tarafından gerekli maddeler incelenerek sonuçlanır. TSH (Tiroid testi sonuçları) bir sonraki gün doktorlar tarafından öğrenilir. Doktorların sonuçları incelemesi sonrası gerekli görülmesi durumunda teşhis ve tedavi uygulanmaya başlanmaktadır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir