takintili sevgiliden kurtulmak / Türk Kadınının Korkulu Rüyası Takıntılı Eski Sevgiliden Nasıl Kurtulunur? | Nedenben

Takintili Sevgiliden Kurtulmak

takintili sevgiliden kurtulmak

Eski ve saplantılı ilişkilerden kurtulmak için zihnimizi eğitmenin 3 yolu

Yaşamımız boyunca deneyimlediğimiz farklı ilişkiler sonucunda, her ilişkinin öyle ya da böyle bir şekilde sona ereceğini ve bazı şeylerin bir gün tükenebileceğini anlıyoruz. Bazılarımız için ayrılık sonrası süreçle başa çıkmak kolayken, bazılarımızın kaybedilen insana duyulan özlemden arınması ve duygularını kontrol edebilmesi mümkün olmayabiliyor. Hatta bazılarımız yas sürecini sonlandırmayı kendi içimizde reddedip yeni ilişkiler yaşarken dahi, saplantılı şekilde davranarak geçmişle bağlarımızı koparmakta zorluk yaşayabiliyoruz.

Beyin kalp işbirliği

Tabii ki bu saymış olduğumuz durumların tamamı, kişinin kendi kontrolü dışında gelişen ve günlük hayatına müdahale eden düşünce kalıplarıyla ilişkili. Bu nedenle kişinin her şeyden önce, geçmişte kalan bir ilişkinin zihinde de nasıl bitirilebileceğine dair kendisini eğitmiş olması gerekiyor.

Eskinin kaotik ve karmaşık girdabından kurtularak sağlıklı şekilde sığ sulara ulaşabilmek için izlemeniz gereken zihinsel sürecin 3 aşamasını sizler için derledik:

Acıyı kabullenme cesareti

Biten ve canınızı acıtan bir ilişkiyi zihninizden çıkarabilmenin ilk adımı, zarar gördüğünüzü ve incindiğinizi kabul etmenizdir. Görünürde kolay gibi görünse de savunma mekanizmalarımız ve güçlü durma isteğimiz nedeniyle çoğu kez üzgün olduğumuzu kendimize itiraf etmekten çekiniyoruz. Bu nedenle acınızı sonuna kadar yaşamalı ve yas sürecinizi asla geçiştirmemelisiniz. Örneğin, içinizden o an bağıra çağıra ağlamak geliyorsa ve kendinizi eğlenceli bir şeylerle oyalayarak meşgul etmeyi tercih ediyorsanız, içinizdeki duygu yoğunluğunun gelecekte bir gün karşınıza tekrar istemediğiniz bir biçimde çıkması çok olası.

İlişkinizi sonlandırdığınızda üzülmemek için duygularınızı baskı altına almaktansa, yaşadığınız olumsuz deneyimlerin üstünden biraz zaman geçmesine izin verin. İlişkiniz ne kadar kötü biterse bitsin yaşadığınız güzel anların da var olduğunu kendi kendinize tekrar edin ve eski partnerinizle geçirdiğiniz güzel anıları anımsamaya çalışın. Daha derinlere indikçe kendi kendinizi iyileştirme becerinizin de aynı oranda arttığını göreceksiniz.

Ayrılıktan sonra iyileşmek ve takıntılardan kurtulmak için, olumlu titreşimler göndermeyi deneyin.

İlişkiden çıktıktan sonra yaptığımız bir diğer yanlışsa, hemen yeni bir ilişki arayışına girerek kendimize düşünme ve dinlenme süresi vermemek. İlişkiden çıktıktan sonra ilişki boyunca kendinizde değişen şeylerin neler olduğunu, bugünden geçmişe baktığınızda nasıl farklılıklar gördüğünüzü düşünerek kendinizi tekrar tanımaya çalışın. İstekleriniz nasıl değişti? İlişkiden beklentileriniz neler?

Duygularını kontrol etmekte zorlanan ve çoğu zaman geçmişe takılıp kalan kişilerde etkili olan bir diğer yöntem de düşüncelerin ve bu düşüncelerin beraberinde getirdiği hislerin kağıda dökülmesi. Duygu ve düşüncelerinizi kağıda döktüğünüzde onlarla yüzleşmeniz kadar kabullenmeniz de daha kolay olacaktır.

Sil baştan başlama zamanı

Bedeninizi ve zihninizi eski partneriniz ve ilişkinizle ilgili takıntılardan temizledikten sonra atmanız gereken ikinci adım, hayatınıza bir noktadan yeniden devam edebilmek. Bu aşamada eski ilişkinize dair her şeyi zihninizden atmak için, sevdiğiniz kişinin eşyaları da dahil onu hatırlatan her şeyden kurtulmakla işe başlayabilirsiniz. Ancak sizi mutlu eden ve güzel şeyler hatırlatan objeleri saklamanızı öneriyoruz. Eğer kendinizi bu objeleri de görmeye hazır hissetmiyorsanız, gelecekte bir gün ortaya çıkarmak üzere ortalıktan kaldırabilirsiniz.

Kendinizi bulmak ve yeniden başlamak için zihninizi boşaltın.

Bu noktada belki de üzerinde en çok durulması ve çalışılması gereken nokta, sosyal medya alışkanlıklarımız. Sosyal medya artık hepimizin hayatının en büyük ve vazgeçilmez parçalarından biri ve diğer insanlarla olan iletişimimizin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Eğer eski sevgilinizi sosyal medyada takip ediyorsanız ya da burada iletişim içindeyseniz, öncelikle kendinizi gerçek dünyada olduğu gibi sanal dünyada da onunla olan ilişkinizden kurtarmaya çalışmalısınız. Bunu yapmadığınızda, sosyal medyada olduğunuz her an kendinizi onun profilinde dolanırken bulmanız ve eski alışkanlıklarınızdan kurtulamamanız çok olası. Zihninizi eğitmenin en önemli aşamalarından biri, hayatınıza devam etme noktasında kendinizden başka hiç kimseye odaklanmamanız ve dikkatinizi hep kendi üzerinizde tutmanız.

Bireyin kendisiyle yeniden tanışması

Tüm adımları başarıyla tamamladıktan sonra yapmanız gereken son şey, nasıl tekrar mutlu ve huzurlu şekilde yaşamınıza devam edeceğinizi keşfetmek olacak. Bu aşamada kendinizle yeniden tanışmaya, hoşunuza giden ve sizi mutlu ettiğinden emin olduğunuz şeyler yapmaya ağırlık vermekle işe başlayabilirsiniz.

Arkadaşlarınızla ve ailenizle daha fazla zaman geçirmeye ve eski zamanlardaki arkadaş ve aile ilişkilerinizi tekrar canlandırmaya çalışın. Daha fazla seyahat etmeyi, görmediğiniz yerleri görmeyi, yeni alışkanlıklar edinmeyi deneyin. Başkalarını kendinizden daha fazla düşünmekten vazgeçtiğinizde ve gelecek planlarınızın tümünde bireysel mutluluğunuza odaklanmaya başladığınızda takıntılarınızdan ve saplantılarınızdan kurtulmuş olduğunuzu göreceksiniz.

Artık gerçek hayatınız kendi avuçlarınızın içinde. Aslında yukarıda saydığımız süreçlerin tamamı iki ana ve önemli noktayı işaret ediyor: Derine inin ve gerçek sizi bulun. Geçmişin ve geçmişi düşünmenin getirdiği kötü hislerin, sadece sisten ibaret olduğunu ve siz harekete geçmeden muhteşem manzarayı göremeyeceğinizi aklınızda bulundurun.

 

Aşk acısı ve takıntısından kurtulma yolları

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Her şey güzel bir şekilde başlamıştı.

Haberin Devamı

Adam kadının isteyebileceği her özelliğe sahipti. Kadını gerçekten iyi hissettiriyordu. Birlikte güzel vakit geçiriyorlardı. Aralarında gerçekten güzel bir iletişim ve tutku vardı. Adam kadınla geleceğe yönelik planlar yapıyordu. Daha kış mevsimiydi ama şimdiden yaz tatili planları bile hazırdı. Kadın artık her şeyiyle adama bağlanmıştı. Planlarını onunla ve ona göre yapıyordu. Bir süre sonra adam artık eskisi gibi ilgili olmamaya başladı. Her zaman ulaştığı adama eskisi gibi kolay ulaşamıyordu artık. Görüşme sıklıkları oldukça azalmıştı. Ve en sonunda bu durumla ilgili kadının bir isyanında ise adam ilişkiyi bitirmişti. Zaten adamın da beklediği hamle buydu. Kadın önce kabullenmek istemedi. Onunla geçirdiği zamanlar aklından bir türlü çıkmıyordu. Zamanının çoğunu adamın sosyal medya hesaplarına bakarak geçiriyordu. Sosyal medya hesabından kimi beğendi, kimleri arkadaş olarak ekledi diye kontrol ediyordu.  Ayrıca adamın kullandığı iletişim araçlarına devamlı bakma ihtiyacı hissediyordu . Şuan neden çevrimiçi, kimle yazışıyor, neden bu kadar zamandır çevrimiçi olmadı gibi sorularla Kafası sürekli meşguldü. Kadın artık işine zamanında gidemiyordu. Gece uykuları düzensizdi. Eskisi gibi kişisel bakımınada özen gösteremez olmuştu. Kafasında devamlı o vardı. Belki farklı davransa böyle olmazdı. Keşke isyan etmeseydi. Acaba başka biri mi vardı derken hayat artık onun için zindana dönmüştü. Bu masum aşk artık onu çıldırtacak boyuta gelmişti. Onsuz hayatın hiçbir anlamı olmadığını düşünüyordu.

Haberin Devamı


Bu belki, bazılarınıza tanıdık gelecek bir hikâye. Aslında masum başlayan bir ilişkinin kısa zamanda nasıl takıntıya dönüştüğünün küçük bir örneği. Her ilişkinin bir süresi vardır. Bazıları kısa, bazıları uzun, bazıları ömürlüktür. Peki, ilişki bittikten sonra bunu takıntıya dönüştüren nedir? Ve bundan nasıl kurtulunabilinir? Takıntılı aşk; kişinin platonik yani gerçekte ulaşılamayan bir aşkı ya da ilişki yaşayıp ayrıldığı bir aşkı takıntı haline getirip bütün yaşamını o kişi üzerine kurması ve o kişiye çok yoğun r, duygular ve  düşünceler içinde olup, bu duygu ve  düşüncelerin giderek kendisine, çevresine hatta bazen takıntı yaptığı kişiye zarar vermeye başlayıp kişinin bütün işlevselliğini azaltacak bir seviyeye gelmesidir. Buradaki en önemli kriter kişinin kendisini aşık olduğu kişi olmadan çok mutsuz hissetmesidir.  Onun, hayatında kendisi olmadan mutlu olmasını hazmedememektedir. Düşüncelerinde o kişiyi o kadar büyütür ki bir günün büyük bir çoğunluğunu o kişiyi düşünerek, sosyal medya ya da başka iletişim hesaplarından takip ederek ve her paylaşımı, her beğenisiyle ilgili senaryolar yazarak geçirir. Bu şekilde aşık olduğu kişiyi daha da kafasında büyütmeye başlar. Kişi kafasında büyüttüğü o kişi olmadan bir işe yaramadığını, yaşamın onsuz bir anlamı olmadığını düşünür. Bazen bu durum tehlikeli sonuçlara da yol açabilir. Kişinin kendine zarar vermesi, psikolojik problemler yaşaması, takıntı yaptığı kişiyi taciz ya da ona  zarar vermeyi düşünmesi veya bu düşüncesini eyleme dökmesi ve bazen de kendini öldürmeye teşebbüse kadar gidebilir. Peki, aşkımız takıntılı aşka dönüştü ise ne yapmalıyız

Haberin Devamı
  1. Takıntı yaptığımız kişinin hayatını takip etmekten vazgeçmeliyiz.

Sosyal medya hesaplarından ya da diğer iletişim hesaplarındankontrol etmeyi bırakmamız en büyük adımlardan biridir. Unutmamak lazım ki kişinin hayatını  takip etmek, bu ilişkiyi ve o kişiyi, kafanızda olduğundan daha büyük hale getirmenize sebep olmaktadır.

  1. Gerçek problemin aslında zihninizde olduğunu fark etmeniz gerekir. Aslında aşık olunacak kişiye ulaşamamak, bir araya gelmemek, onsuz kalmak kişinin egosuna, özgüveninede bir saldırı vekendisinin kontrol edemediği bir durumdur. Kontrol edilemeyen her durum insanı kaygılandırır, korkutur. Aslında o kişiye ulaşamamayı düşüncesel olarak kendimize yapılan bir saldırı olarak gördüğümüz için o kişiyi kafamızda daha da fazla büyütmekteyiz. O yüzden bu hissettiğimiz duygular ve düşüncelerimizle ilgili daha çok farkındalık kazanmaya çalışmalıyız.
  2. Gerçekten sizi seven, sevgi veren aileniz ve dostlarınızla daha çok vakit geçirmeye çalışmalısınız Gerçek arkadaşlarınızla daha çok birlikte program yapmaya çalışın.
  3. Takıntı duyduğunuz o kişi olmadan olan zamanlardaki davranışlarınızı uygulamaya çalışın. O hayatınızda yokken arkadaşlarınızla buluşup dışarı çıkıyorsanız, sinemaya gidiyorsanız tekrardan kendinizi kötü hissetseniz dahi o aktiviteleri yapmaya çalışın. Çünkü davranışlar düşünceleri, düşünceler davranışları oluşturur. Davranışları değiştirirseniz düşünceleriniz de değişmeye başlayacaktır.
  4. Eğer takıntılarınız çok fazla artar. Hayatınızda hiçbir toparlanma yaşayamazsanız mutlaka profesyonel bir destek almanız gerekir. İlaç ve psikoterapi desteği, takıntılı aşkta oldukça iyi yol alınan etkili bir yöntemdir.

Gerçek sevgilerle kalmanız dileğiyle…

#Aşk Acısı#Aşk Acısı Nasıl Ge&#;er#ESRA EZMECİ

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

Sevgi beslediğiniz kişinin bir narsist olduğunu kabullenmek zor da olsa aslında ondan kurtulmak için ilk aşama durumu kabul etmektir. 

Onunla ilgili tecrübeleriniz onun bir narsist olduğu konusunda şüphe duymayacağınız bir noktaya ulaştığında size zarar veren bu durumdan kurtulmanın yollarını aramaya başlarsınız. 

Bu noktadan sonra artık ona yaptıklarının yanlış olduğunu anlatmaya çalışmanın ve çözüm arayışlarının hiç bir işe yaramadığını artık biliyorsunuzdur.

Peki nasıl yapacağız? Kendimizi ondan nasıl koruyacağız? Bu zararlı ilişkinin içinden nasıl çıkacağız? Bu noktada hem ondan hem de beynimizin ona karşı geliştirdiği bağımlılık durumlarından kurtulmamız gerekiyor aslında. Bu süreçte en büyük yardımcımız kendi öz sevgimiz olacak. Kurtulma aşamasında yapılması gereken en önemli şey ona değil de kendimize odaklanıp özsaygımızı geliştirmek ve kendi değerimizin farkına varmak olmalı. Kendimize olan sevgimiz ne kadar güçlenirse bize zarar veren bir insanı hayatımızda tutma motivasyonumuz da o kadar düşecektir. 

O sizden ayrıldıysa

Eğer o sizden ayrıldıysa kurtulmak daha kolay nispeten. Çünkü narsist erkek terk ederse sizi discard etmiş demektir ve bir süre sizinle hiç ilgilenmeyecektir. İstediğini almış, rahatlamıştır. Sizi acınızla baş başa bırakmak ve doya doya acı çekmenizi sağlamak için yalnız bırakacaktır. Hemen geri dönmez. Çünkü unutmayın ki bu bir aşk ilişkisi değil, aşkından dönmüyor adam geri. Öyle olsa çok kısa sürede döner gelirdi. Siz acı içindeyken asla dönmez. Acınızın iyileşmeye başlayacağı zamanı çok iyi bilir ve tam o zaman gelir. Eğer ki siz o zamana kadar yalvar yakar barışmadıysanız tabi.

Bu sürede onu hayatından çıkarmanın kolaylığı, sizin kafanızı karıştırmayacak ve yalnız bırakacak olmasıdır. Bu da size iyileşmek için gereken zamanı verir. Bu zamanı iyi kullanın. Geri dönüş hayalleri kurmak yerine nasıl kurtulabileceğinizin yollarını arayın. Onlarla ilgili aşağıda bilgi paylaşacağım. 

Onun sizden ayrılmasının zor yönü ise ayrılan o olduğu için kendi içinize bunu sindirmeniz zor olur. Çünkü o istemeyenken siz isteyen rolünde olmuş oluyorsunuz. Bu yüzden kendi beyniniz ayrılmamanız gerektiğiyle ve ayrılmak istemediğinizle ilgili daha yoğun baskı yapacaktır. Bu da bir ilüzyon aslında. Eğer o ayrıldıysa onunla değil de daha çok kendinizle savaşmanız gerekiyor. Daha kontrol edilebilir bir durum bu da aslında.

Siz ayrılıyorsanız

Eğer ki siz ondan ayrılıyorsanız işiniz biraz daha zor. Çünkü her ne kadar ayrılma kararı verse de insan ona karşı hisleri olduğu için bunu uygulamak çok kolay olmuyor. Hele ki o da ayrılmak istemiyorsa. Bir yanınız istiyor bir yanınız istemiyor. İki arada bir derede. Narsist erkek terk edilirse sizi kararınızdan döndürmek için her şeyi yapacaktır. Sizin ondan ayrılmanıza kolay kolay izin vermez. Ama bu konuda onu değil tamamen kendinizi düşünmelisiniz. Duygu sömürüleri yapabilir, değişmiş gibi davranabilir, size jestler yapabilir vs. Terk edileceğini anladığı anda terk edilmemek için elinden ne geliyorsa yapar. Eğer ciddi olduğunuzu düşünüyorsa tabi. Eğer blöf yapıyorsanız bunu da anlar ve beter eder. İntikamını alır. Hiç o topa girmeyin. 

Eğer ayrılmaya karar verdiyseniz onu üzeceğinizi vs düşünüp kırmamaya çalışmayın. Çünkü narsistler üzülmez. Siz üzülürsünüz. Hele hele başarısız bir ayrılık girişimi, yapabileceğiniz en tehlikeli şeydir. Sizi kararınızdan döndürdüğünde yandınız. Yapabileceği en kötü şeyi yapıp sonra o sizi terk eder. O yüzden bir kere ayrılmayı kafanıza koyduysanız kararlı olmak zorundasınız ve sonucun ne olursa olsun ayrılık olacağından hiç şüphe etmemelisiniz. 

Sizin ayrılmanızın kolay tarafı ise tahmin edebileceğiniz gibi kendinizi daha güçlü hissedecek olmanız. Yapabiliyormuşum demek ki dedikçe kendinize güveninizin gelir. O istemesine rağmen ben istemiyorum demek kendinizi güçlü hissettirir. Saplantılı durumunuzdan çıkarır. Ayrılmak isteyen siz olduğunuz için beyniniz ne yap ne et ayrılma mesajlarıyla sizi baskılamaz. Kendinizi içsel olarak daha rahat hissedersiniz. Doğru olan ve kendiniz için iyi olan bir şey yapıyor olduğunuzu hissedersiniz. Bu durumda savaşmanız gereken kendinizden çok karşı taraf olacaktır. Karşınızda manipulatif bir sapkın olduğunu düşünürsek işiniz bu duruma daha zor diyebilirim. 

Bir şekilde ayrılmaya karar verildikten sonra ne yapılmalı? Nasıl bu adamdan kopmak lazım? Bu konuda 2 yol var önünüzde ya bütün iletişimi bıçak gibi kesmek ya da duygularınızı yaşayarak öldürmek. Hangisi size daha uygunsa onu yapın.

1- No Contact

Narsistlerden kurtulmanın en etkili yolu iletişimi tamamen kesmektir. Bütün yurtdışı yayınlarında, bütün kitaplarda, makalelerde önerilen budur. 

No contact nedir derseniz,

Hiç bir açık kapı olmamalı. Hiç bir iletişim kapısı bırakmamalısınız. 

Bu yöntemin iyi tarafı ondan kurtulmayı yüzde yüz garanti etmesi. Kötü tarafı ise bence eğer bir noktada pes ederseniz tehlikeli bir yöntem olması. Onunla tüm iletişiminizi kestikten ve tüm kapıları kapattıktan sonra bir daha asla dönmemek üzere gidiyor olduğunuzu bilmelisiniz. Hiç bir zaman yüzde yüz hazır olmayacaksınız, bi kere o yola girince gerisi gelir tabi ama yüzde 20 nin altında hazırken de denemeyin. Kendinizi bir müddet buna hazırlayın ve gücünüzü topladıktan sonra kararlı bir şekilde uygulayın.

Bu insanlar kişide bağımlılık yarattığı için zaman zaman uyuşturucu bağımlılarında olduğu gibi kriz anları yaşayabilirsiniz. Bir anda onu deli gibi özleyebilir, aramak konuşmak görüşmek isteyebilirsiniz. Bu anlarda sakin kalmanız no contact kuralını bozmamak için çok önemli. Kriz anı için bir acil durum planınız olsun. Her şeyden önce bunun geçici bir durum olduğunu kendinize tekrar edin. Sonrasında onu aramak yerine en yakın arkadaşınızı veya bir aile bireyinizi arayın. Onunla uzun uzun konuşun zaten yavaş yavaş rahatlamaya başlayacaksınız. 

Arkadaşlarınız veya aileniz krizi aşmanıza yardımcı olamadıysa ona söylemek istediğiniz şeyleri bir kenara yazın. Sanki ona yazıyormuş gibi. Ama göndermeyin. Kendinize söz verin. Şuan değil eğer hala bu durumdaysam 2 gün sonra göndereceğim deyin. 2 gün erteleyin. Zaten o zaman içinde kendinize geleceksiniz merak etmeyin.

Bu kriz anını içki içip sarhoş olmanız, mutlu çiftlerin arasında kendinizi yalnız hissetmeniz veya melankolik ortamlarda bulunmanız da tetikleyebilir. Mutlu çiftlerin olduğu veya hüzünlü ortamdan kaynaklı tetiklendiyse mümkünse o ortamı terk edin. Mümkün değilse o an başka bir şeye odaklanmaya çalışın. Mesela bu adamdan kurtulmayı başarabilirseniz gelecekte sizin de yaşayacağınız güzel günlere odaklanabilirsiniz. Sarhoş anlarınız için de önceden kendinize bir plan oluşturun. Sarhoşken asla telefon kullanmayın. Bu sizin kuralınız olsun. Onu aramak için bu anlarda inanılmaz bir istek duyarsanız şimdi değil diyin kendinize. 2 gün sonra ararım. Sonrasına bakarsınız. Mantık geri geldiğinde zaten böyle bir şey yapmayacaksınız.

Sevdiğiniz biriyle ilişkiyi bıçak gibi kesmek ölüm hissi uyandırabilir. Sanki ölmüş gibi hissetmek size ağır gelebilir. Ama bir yandan da bunu yapmak kangren olmuş parmağı kesmek gibidir. Başta acı verse de sonradan tamamen rahat edersiniz. Ve kalan parçalarınızı kurtarmış olursunuz. Sonuç olarak onunla ilişkinizde gelmeniz gereken ideal nokta no contact. Çünkü virüs gibi bir kere hayatınıza girdiyse hayatınız boyunca zarar verme riski var. 15 sene de hiç görüşmeseniz çıkıp gelip tekrar kandırma ihtimali var. Kendinizi korumanın en temiz yolu iletişim ihtimallerini tamamen ortadan kaldırmak. 

2- İletişimi minimuma indirmek

Eğer no contact kuralını uygulamaya kendinizi henüz hazır hissetmiyorsanız veya onu hayatınızdan bir nedenle çıkarmanız mümkün değilse  onunla iletişiminizi minimuma indirin. Siz onunla görüşmeye çalışmayın, o görüşmek istediğinde mümkün olduğu kadar erteleyin. Görüşmelerinizde ona hiç bir duygunuzu belli etmeyin. Mutlu veya mutsuz olduğunuzu anlamasın. Duygularınızı bilemezse oynayamaz. Mümkün olduğunca az konuşun. Sadece evet, hayır gibi tepkiler verin veya söyleyeceğiniz neyse uzatmadan onu söyleyin. Sizinle ilgili kişisel hiç bir şey bilmesin. Ona kesinlikle koz vermeyin. Bu şekilde görüşmenin ne anlamı var diyeceksiniz, yok. Ama ondan kendinizi korumanızı sağlayacaktır. Bu süreçte onun, sizin canınızı yakmak için fırsat kollayan, oyunlar kuran ve kendini değerli hissetmek için sürekli sizi aşağı çekme ihtiyacı içinde bir pislik olduğunu asla unutmayın. Sizi incitmekle beslenen bir tür yaratık olduğunu bilerek bakın ona, gözlerinin içine bakın buz gibi olduğunu göreceksiniz. Dikkatli bakın hiç bir duygu olmadığını anlayacaksınız. İnsani hiç bir beklentiniz olmasın. Tek amacınız ondan sonsuza kadar kurtulmak, soğumak ve iğrenmek olsun. Sonuçta ona o değeri veren sizsiniz, isterseniz geri alabileceğinizi görün. Onu gözünüzde ne kadar da büyüttüğünüzü aslında hiç de büyütülecek biri olmadığını kendinize gösterin. Bildiğiniz her şeyi ispatlayacak davranışlar yapacaktır. Bunları gördükçe gülüp geçecek seviyeye geldiğinizde, artık sizin sinirinizi bozamadığında ondan mental olarak kurtuldunuz demektir. 

Ona sınırlar koyun, canı istediğinde canının istediği gibi davranamasın. Her istediği an müsait olmayın, kurallarınız olsun. Uymak zorunda kalsın. Minimum zararı ancak bu şekilde görürsünüz. Görüşecekseniz amacınız ilişkiyi kurtarmak değil kendinizi kurtarmak olmalı.

Bu yöntemin olumsuz yönü insan olduğunuz ve duygularınız olduğu için aklınızın karışma riski olması ve tekrar tuzağa düşme ihtimali bulunması. Olumlu tarafı ise bu şekilde ilişki tam kopmadığı için geri dönme gibi bir tehlike de olmaması. Çünkü ayrılmadan terk ediyorsunuz aslında böylece. 

Eğer tam olarak kopamama nedeniniz çocuğunuzun olması değilse; terk edilme, yalnızlık veya insanlardan ayrılma konusunda korkularınız var demektir. Bırakamama nedeniniz bu korkularsa yeteri kadar süre geçtikten sonra zaten bunu bu şekilde sürdürmenin ne kadar anlamsız olduğunu anlayacaksınız. Ve kendiliğinizden ondan soğuyacaksınız. Kendi korkularınızın üstüne gidin. Bir yandan bu korkuları nasıl çözebileceğinize dair araştırmalar yapın, imkanınız varsa psikolojik destek alın.

Eğer istemeseniz de görüşmek zorundaysanız çocuğunuz varsa iletişimi kısıtlayarak en azından ondan alabileceğiniz zararı minimuma indirebileceksiniz.

Sonuç olarak ortada çocuk gibi bir bağlayıcı etkenin olmadığı her durumda bu ilişkinin varacağı tek nokta no contact olacak. Bundan kaçış yok. Deneyebileceğiniz her şeyi deneyin istiyorsanız. Ama maalesef varılacak yer değişmeyecektir. Kendinizi buna ne kadar çabuk hazırlarsanız o kadar az yara ile kurtulmanız mümkün.

Takıntılı aşk için destek alınmalı

Takıntılı aşk iyileşmiyorsa mutlaka destek alınmalı…

Takıntılı aşklarda genellikle davranış bozukluğu, kaygı bozukluğu, depresyon, bağımlı kişilik özellikleri, takıntılı kişilik yapısı ve olayları olduğundan farklı bir şekilde algılama ve yorumlamaya yönelik eğilim görülüyor. Romantik ilişkilerimizin bebeklikten şu anki yaşantımıza kadar uzanan ancak temeli geçmiş yaşantılarımızda atılan bir süreç olduğunu ifade eden uzmanlar, psikolojik destek almanın önemine dikkat çekiyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Aziz Görkem Çetin, psikologlara göre aşkın hem normal hem de nörotik bir kavram olduğunu söyledi.

Aşkın net tanımını yapmanın oldukça zor olduğunu ifade eden Çetin, “Aslına bakarsanız her alanın ya da bireyin bir aşk tanımı vardır. Biz psikologlara göre aşk hem normal hem de nörotik birşeydir. Bir edebiyatçıya göre özlemi ve kavuşamamayı içerebilir” dedi.

ÇOCUKLUKTA YAŞANAN TRAVMALAR SEBEP OLUR

Aşık olan bir kişide beklenen şeyin mutluluk olduğunu kaydeden Aziz Görkem Çetin, ancak takıntılı aşkın mutluluk yerine kaygı yaşattığını ifade etti. Çetin, takıntılı aşkın sebeplerini şöyle açıkladı:

“Psikolojik bağlamda düşündüğümüzde bireyin bebeklik döneminde bakım verme ve duygu anlamında yeterince ilgi ve sevgi gösterilmemesi ve ilişkinin ilk adımında güvenli bir bağ oluşturulamamasıdır. Bu bağı oluşturamamış çocuklar annelerinin yanından ayrıldığında ağlama, kaygı, korkma ve anneye sıkı sıkı sarılma ya da tam tersi uzaklaşma gibi sağlıksız davranışlar gösterirler. Anne ya da bakım veren kişi ile kurulamayan güvenli bağ kişinin gelecekteki romantik ilişkilerini etkilemektedir. Çocuklukta yaşanmış değersizlik hissi ve yaşanılan travmalar da takıntılı aşk oluşturulmasına neden olmaktadır.”

SÜREKLİ KONTROL TAKINTILI AŞK İŞARETİ

Takıntılı aşk yaşayan kişinin sevdiği kişiye güven duymadığını ve sürekli ondan ayrılacağı düşüncesi içerisinde olacağını belirten Çetin, “Zihnini kötü düşünceler ile meşgul eder. Bu yaşadığı duygu karmaşasından kurtulmak ve kendini rahatlatmak için bazı eylemlerde bulunur. Bu eylemler kişiye göre olumlu ya da olumsuz eylemler olarak gerçekleşebilir. Örnek vermek gerekirse karşısındaki kişiyi sürekli denemeye yönelik eylemler gerçekleştirir. Sürekli nerede olduğunu ve kiminle olduğunu kontrol eder. Karşısındaki kişinin onu sevip sevmediğinden emin olmaya çalışır” diye konuştu.

Takıntılı aşkın sağlıksız bir durum olduğunu ifade eden Aziz Görkem Çetin, “Takıntılı aşk kişinin gerçek ya da ulaşılamayan bir aşkı takıntı haline getirip kendi benliğini ona adaması ve hayatına bu bağlamda şekil vermesidir. Karşısındaki kişiye yönelik çok yoğun duygular yaşaması duygusal bağlamda hızlı iniş ve çıkışlar yaşamasına sebep olacaktır. Böyle bir duygudurumun ardından birey hem kendine hem de başkalarına zarar verebilir. Genel tabir olarak bireyin günlük hayatındaki işlevselliğe neden olacak herşeyi sağlıksız olarak nitelendirebiliriz” dedi.

İNİŞLİ ÇIKIŞLI DUYGULAR YAŞANIR

Takıntılı aşk yaşayan kişilerin çok çeşitli duyguları yaşadığına da değinen Çetin, şunları söyledi:

“Takıntılı aşk yaşayan kişi yalnızca aşık olduğu kişi ile mutlu olacağına inanır ve kendisi mutsuzken aşık olduğu kişinin onsuz mutlu olmasını da istemez. Bunu şöyle düşünebiliriz; kişi düşünsel bir illüzyon oluşturarak aslında kişi için oluşturduğu anlam ve beklentilere aşık olmuştur. Kişideki bu yoğun beklenti duygularının inişli ve çıkışlı olmasını sağlar. Duyguların bu kadar ambivalan olması da kişinin sağlıksız ve anlık kararlar vermesine neden olabilir. Takıntı giderek artarsa aşık olunan kişiye yönelik şiddet, cinayet, tecavüz veya kişinin kendisini öldürmesi gibi sonuçlar meydana gelebilir. Takıntılı aşkın en çok tetikleyicisi karşılık bulamamasıdır. Duygusal ya da fiziksel yönden reddedilen kişi kendini kabul ettirmek için yoğun çaba harcayabilir.”

DAVRANIŞ BOZUKLUĞU GÖRÜLEBİLİR

Takıntılı aşkın tedavi gerektiren bir durum olduğuna dikkat çeken Aziz Görkem Çetin, “Kişilik yapılanması ile ilişkili bir durum olduğu için bireysel psikoterapiye yönelik destek almak daha doğru olacaktır. Takıntılı aşklarda genellikle davranış bozukluğu, kaygı bozukluğu, depresyon, bağımlı kişilik özellikleri, takıntılı kişilik yapısı ve olayları olduğundan farklı bir şekilde algılama ve yorumlamaya yönelik eğilim görülmektedir. Bu duruma yönelik psikolojik sorunlar yaşayan bireylerin bir uzman desteği almaları büyük önem taşımaktadır” tavsiyesinde bulundu.

PSİKOLOJİK DESTEK GEREKEBİLİR

Romantik ilişkilerimiz ve kişilerarası ilişkilerimizin bebeklikten şu anki yaşantımıza kadar uzanan ancak temeli geçmiş yaşantılarımızda atılan bir süreç olduğunu ifade eden Çetin, “Bu nedenle psikolojik destek almak oldukça önemlidir. Bu tarz yaşadığımız sıkıntılar yoğunluğunu koruyorsa zamana bırakmayıp uzman desteği almakta oldukça fayda vardır. Yaşadığımız her duygu ve düşüncenin geçmişimiz ile ilintili olduğunu düşünürsek üstünü kapatmak yerine yüzleşmek, kabul etmek ve farkına varmak önemlidir. Düşüncelerimize ve duygularımıza yanlış savunma mekanizmaları eklemek yerine uzman vasıtasıyla çözümlemeye çalışmamız duygu ve düşüncelerimize sahip çıktığımız anlamına da gelmektedir” dedi.

AŞK VE ŞİDDET BİR ARADA OLAMAZ

Aşkın içinde şiddet kavramından asla söz edilemeyeceğini vurgulayan Çetin, “Sağlıklı bir ilişkinin tanımını yaparken şiddet unsurunun olmaması üzerinden de yapabiliriz. Bazı ilişkilerde aşk ve şiddet kavramlarını bir arada görüyoruz. Bu tarz ilişkiler sağlıklı bir şekilde ilerlemiyor. Bireyler içlerindeki kaygı, korku, güven, özgüven eksikliği ve benzeri kavramları ilişkilerine şiddet olarak yansıtabiliyorlar” diye konuştu.

SOSYAL AKTİVİTELERE YÖNELİN

Uzman Klinik Psikolog Aziz Görkem Çetin, takıntılı aşkı yaşayan kişilere şu önerilerde bulundu: “Bireyin hayatına anlam katamamış, memnun olmadığı bir işte çalışması, iyi bir sosyal çevreye sahip olmaması, varoluşsal sorular, anlamsızlık ve boşluk hissi, özgüven eksikliği, kırılganlık, başarısızlık gibi durumlar kişide genel bir kaygıya yol  açmaktadır. Bu kaygıyı kafasında oluşturduğu aşka yönlendirebilmekte ve bu şekilde dışavurum sağlamaktadır. Hayatındaki anlamsızlığa son vermek ve bir anlam katmak içindeki boşluğu doldurmak istemektedir. Bireysel olarak yapılabilecek durum hayatınızdaki bireysel ve psikolojik ihtiyaçlarınızı anlamlandırmak ve bunları sağlıklı bir şekilde hayatınıza kanalize etmeniz gerekmektedir. Bunun için sosyal aktiviteler ve yapmaktan zevk aldığınız faaliyetlerden faydalanabilirsiniz. Ek olarak uzman desteği de süreci hızlandıracak ve hayatınızı kaliteli kılmanıza yardımcı olacaktır.”

Uzman Klinik Psikolog Aziz Görkem Çetin, kendisine takıntılı aşk duyulan kişilere de “Takıntılı aşk yaşayan kişilerde görülen bir özelliklerden biri de aşık olunan kişinin ulaşılmaz ya da eşit olmayan özelliklere sahip olmasıdır. Takıntılı bir şekilde birinin size aşık olduğunu düşünüyorsanız empatik bir iletişim şekline geçmek gerekmektedir. Söylemleriniz ve davranışlarınızla karşı tarafa net ifadeler kullanmanız ve baştan düzeyli bir sınır koymanız gerekmektedir” tavsiyesinde bulundu.

Güncelleme Tarihi: 03 Ağustos

Yayınlama Tarihi: 02 Ocak

Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası