oyuncuya replikleri hatırlatan kişi / Bir tiyatroda, oyuncular | Trivia Cevapları | QuizzClub

Oyuncuya Replikleri Hatırlatan Kişi

oyuncuya replikleri hatırlatan kişi

kaynağı değiştir]

Oyunculuk ve Ben

Absurt Tiyatro: (Uyumsuz Tiyatro)  Çelişkiyi çelişmezliğe, çelişmezlikleri çelişkiye ulaştıran olaylar ve episodlar arasında mantıksal sorumluluk bağları olmayan karşı Aristocu bir tiyatro.

Ağız: Yöresel konuşma dili. Anadolu ağzı, İstanbul ağzı. Uç bölge ve sınıflara göre değişen konuşma şekli.

Aktör: Erkek oyuncu.

Aktrist: Kadın oyuncu.

Akşam Yönetmeni: Teknik sürecinin düzenlenmesinden farklı olarak yardımcı yönetmenin yetkili olduğu sanatsal-örgütsel hazırlık ve tek kişilik temsilin kontrolü. Akşam yönetmeni tüm provalarda hazır bulunan ve bu yüzden oyun düzeninin sanatsal icaplarını ve güçlüklerini en küçük ayrıntısına kadar bilen yardımcı yönetmendir. Özel bir &#;rejiyolog&#;dan itibaren akşam temsilini sık sık takip eder ve prömiyerde akşam temsilinin sanatsal yönünden sorumludur.

Alan Tiyatrosu: Dört yanı oturma yerleriyle çevrili tiyatro yapısı biçimi.

Alçaltma: Kişi alçaltması, masa alçaltması da kullanılır. Küçük yüzeyli bir inip kalkan elemandır ki şahısları, küçük dekor parçalarını veya mobilyaları yükseltip, alçaltmak için kullanılır. Alçaltmanın üst parçası olan alçaltma tablosu ya sahne zemininin bir parçasını teşkil eder ya da bunun altında hazır bulunur. Bu işlem sırasında zeminde oluşan açıklık sahne zemininin altınkayarak yukarı hareket etmeden biraz önce açılan bir sürgüyle kapatılır.

Alterne Etme: Bir rolün iki oyuncudan biriyle gösterimden gösterime değişen rol dağılımı.

Amatör Tiyatro: Gönüllü tiyatro, gönül verenlerin yaptığı, parasal amaç gütmeyen tiyatro.

Amfi Tiyatro: basamaklarla yükselen oturma yerleri tarafından tamamen çevrelenen bir eliptik arenanın bulunduğu üstü açık büyük yapı.

Antik Tiyatro: İlkçağ, Yunan ve Roma Tiyatrolarına verilen genel ad.

Anonim Oyun: Yazarın adı belli olmayan halka mal edilmiş oyunlar.

Aparte: A part&#;da denir. Bir drama figürünün sahnede bulunan diğer figürleri tarafından duyulmayan, en azından anlaşılmayan kısa monoloğu.

Artikülasyon: Boğumlama.

Askı: Genellikle yıpranmış, rulo halinde veya dürülebilen sahne resmi parçasıdır. Bir çekiciye asılır ve yukarı doğru üst zemine kadar çfunduszeue.infoı bir perde, bir lamba, bir manzara da olabilir.

Bale: Operayı andıran, ancak sahnedeki uyumlu ve zengin dans figürleriyle süslenmiş baştan sona besteli oyun.

Benzetmeci Tiyatro: Oyun sahneleme, oyunculuk, sahne tasarımı vs. kullanılarak sahnede gerçeğin benzeri yaratılmaya çalışılır. Benzetmeci tiyatro Aristotelesçi tiyatro olarak da bilinir.

Boğumlama: Artikülasyon, ses biçim verme, sesi kullanma.

Çağdaş Oyun: Dünya sorunlarını yansıtan, dünyaya ışık dutan, dünyadaki güncel konuları işleyen, tekste oyunculukta, dekor, kostüm, ışık ve müzikte en son yenilikleri kullanan oyun.

Çadır Tiyatrosu: Gezginci,oyunlarını çadırda oynayan tiyatro.

Çevresel Tiyatro: Oyun yeri olarak sokakların, parkların, tatil yerlerinin, meydanların seçildiği, dışarıda seyirci ile iç içe yapılan tiyatro.

Demir Perde: Aynı zamanda koruyucu funduszeue.info demir bir perde değil, bir yangın durumunda yukarıdan  ana perdeye doğru indirilen büyük bir metal kapıdır. Bu sayede seyirci yerleri sahnenin olduğu bölümden alevleri ve duman yoğunluğunu keserek ayrılır ve aşırı ısınmayı engellemek için yukarıdan su püskürtülür.

Deneysel Tiyatro: Yeni ve farklı oyun ve oyunculuk denemeleri yapan sentez tiyatro.

Doğaçlama: Söz ve hareketi birdenbire içinden geldiği gibi söyleme, oynama.

Dekor: Sahneye koyulan eserin geçtiği yerin çağın özelliklerini belirleyen çeşitli ögelerin koltuk, dolap, aksesuar, perde vs. bütünü, tekste uygun mekanı yaratmak.

Diyalekt: Lehçe, aynı dilin kullanıldığı bölgelerde değişik kullanımlarına denir.

Dionysos Şenlikleri: Antik Yunan&#;da yeniden doğulu simgeleyen bereket tanrısı Dionysos adına düzenlenen kutlama törenleri.

Diksiyon: Seslerin, sözlerin, vurguların anlam ve heyecan duraklarının hakkını vererek söyleme biçimi.

Diyalog: Karşılıklı konuşma. İki veya daha çok kişinin karşılıklı konuşmaları.

Dram: Sahnede oynanmak için yazılmış acıklı, üzüntülü olayların, bazen güldürücü yönlerini de katarak yazılan oyundur.

Döner Sahne: Daire biçiminde, genellikle portay genişliğinde çapı olan, sahnenin ortasına sıkıca monte edilmiş yada platform olarak yerleştirilebilen, sahne zemininin dönebilen parçası.

Dramaturg: Oyun yazma ve yönetme kurallarını bilen, bir oyun yazılıp veya sahnelenirken bu bilgisinden yararlanılan kimse, oyun yazarı.

Eğlendirici Oyun: Eğitme amacı gütmeyen, seyirciyi eğlendirmeyi amaçlayan tiyatro.

Eleştirel Tiyatro:  Toplumsal gerçekçi tiyatro, gerçeğin eleştirel bakış açısıyla değerlendirildiği tiyatro.

En suite: Kesintisiz seride. Büyük ticari şehir tiyatroları gösteri masraflarını mümkün olduğu kadar düşük tutabilmek için kasa gelirlerini arttırarak prodüktörün yatırımını olabildiğince kısa sürede karşılayabilmek amacıyla seyircinin rağbetinden en iyi biçimde yararlanmak için en suite bir sahnelemeyi funduszeue.info suite oyun planının karşılığı repertuvar oyun planıdır.

Epik Tiyatro: Yirminci yüzyılın bir oyun türüdür. Bu tiyatronun temeli, temsil sırasını,seyrederken büyülenmesini önlemektir. Yani seyirciye temsilde gördüğü şeyin gerçek bir oyun olduğunu sık sık anımsatarak daldığı tiyatro düşünden ayırmaktadır. Bunu sağlamak için olayın akışık sık sık kesilerek ara yerlere tekerlemeler, olayı açıklayıcı bölümler konur. Yaratıcısı Bertold Brecht&#;tir.

Extempore: Kısa metin funduszeue.infoğaçlamanın senaryoda genel tasarı halinde tespit edilmiş bir oyun akışını provize ederek kestiği sırada ondan sürpriz biçimde uzaklaşan extempore gösterinin ilave bir buluş ve oyuncunun o anda yarattığı  kasten yerleştirilmiş bir espridir.

Geçme Menteşe: Araya takılan bir pim ile sıkıca birbirine bağlanabilen iki menteşe yarımıdıfunduszeue.infoçme menteşe genellikle dekorların ve duvarlaron monteside kullanılır.

Geleneksel Ceza:  Bir tarafın diğerinden kesin bir hatlı davranış nedeniyle para talebinde bulunduğu anlaşma tarafları arasında bir sözleşme.

Güldürü:  İnsanların, olayların, durumların gülünç yönlerini belirten sahne eseri, komedi.

Gölge Oyunu: Geriden ışıkla aydınlatılmış bir perde arkasında hareket ettirilen resimlerin gölgelerinden yararlanılarak oynatılan oyun.

Gezici Tiyatro: Belli bir yeri olmayıp, özel araçlarla dolaşarak oyunlar sergileyen topluluk.

Grotesk: Alaycı tiyatro, fikir ve tezlerle alay eden tiyatro oyunu.

Impresario: İtalyanca&#;da patron anlamındadır. Oyundan önce gerekenleri sağlayan ve sanatçı adına işleri yürüten tiyatro ajansıdır.

Jest: Herhangi bir şeyi açıklamak için genellikle el, kol veye basş ile yapılan içgüdüsel veya iradeli hareket.

Kabare Tiyatrosu: Daha çok güncel konuları iğneleyici, taşlayıcı biçimde ele alan skeçlerin oynandığı, monologların, şarkıların ve şiirlerin söylendiği küçük tiyatro.

Karakter Oyuncusu: Karakter rollerinin oyuncusu, belirli kalıplaşmış rolleri oynayan oyuncu.

Katharsis: Temizleme. Aristo poesisi kısmi konferans kavramı. Aristo burada trajedinin etki amacı olarak seyircide uyandırılan heyecanın, merhametin ve korkunun &#;temizliğini&#; belirlemiştir. Yer her zaman değişik olmuştur.

Kulis: Tiyatroda, sahnenin gerisinde ve yanlarında bulunan bölüm.

Koro: Antik Yunan Tiyatrosunda, aynı uyumda kişilerden oluşmuş topluluk.

Meddah: Taklitler yaparak, hoş hikaye anlatarak halkı eğlendiren sanatçı.

Melodram: Yunan trajedilerinde koro başı ile bir oyuncu arasında geçen şarkılı diyalog.

Mim: Bir oyuncunun herhangi bir davranış veye duyguyu yüz ve vücut hareketleriyle anlattığı sessiz oyun.

Müzikal: Müzik eşliğinde sergilenen film veya tiyatro oyunu.

Monolog: Bir oyunda, kişilerden birinin kendi kendine yaptığı konuşma.

Oyun Planı: Oynanacak veya halen oynanmamış oyunların funduszeue.infoolar oyun planlarını oyun sürelerine göre tanzim funduszeue.info planı, ilk gösterimleri, yeniden sahnelemeleri, sahneye koyma taahhüdlerini ve uzun aradan sonra yeniden gösterimlerini içerebilir.

Oyuncu: Herhangi bir oyunda oynayan kimse.

Opera: Sözlerinin bütünü veya çoğu şarkılı olarak söylenen müzikli tiyatro eseri.

Pantomim: Düşünce ve duyguları müzik veya türlü eşyalara eşliğinde, bazen dansla, bazen de gövde ve yüz hareketleriyle yansıtmayı amaçlayan sözsüz oyun.

Pantolon Rolü: Bir kadın tarafından oynanan erkek veya oğlan çocuğu rolü. Kesin anlamıyla pantolon rolü, sadece ya olayın kurgusunda kıyafet değiştirme olayı olduğu zaman ya da yazarın figür için rol dağıtımının gereği olarak söz konusu olur.

Parodi:Ciddi sayılan bir eserin bir bölümünü veya bütününü alaya alarak, biçimini bozmadan ona bambaşka bir öz verecek biçimde öz arasındaki bu ayrılıktan gülünç etki çıkaran tür.

Perde: Bir sahne eserinin büyük bölümlerinin her biri.

Prestij Rolü: Sanatçıya Aralık ayından Nisan ayına kadar, asıl meşguliyetin yoğun olduğu düzenli seyir döneminde &#;seyredilme&#; olanağını veren bir roldür. yani kendi sanat dalında en azından iki ana rolde sahnede, mümkün olduğunda prömiyerlerde gösterilebilir, böylece özellikle de yeni angajmanlar arıyorsa sahne yönetmenleri, film ve televizyon yönetmenleri tarafından tanınma olanağını elde eder.

Platform: Aynı zamanda sahne iskelesi, etajer. Her çeşit sahne montajı ve zemin yükseltmelerini kurmak için üzerinde gidilebilir yapı elemanı.

Prova: Bir şeyin amacına uygun, istenilen düzeyde olup olmadığını anlamak  için yapılan deneme.

Prömiyer: Bir sahne eserinin ilk gösterimidir.

Rejisör Yardımcısı Kürsüsü: Sahneyi gören cümle kapısı yakınında seslenme, konuşma ve sinyal tesisatı bulunan yüksek kürsüdür. Rejisör yardımcısı kürsüsü, oyunun &#;merkezi organı&#;dır. Rejisör yardımcısı buradan temsilin gidişini kontrol eder ve provalarda belirlendiği gibi kitaba uygun olarak yönetir. Kürsü şu ekipmanlara sahiptir;

Replik: Oyuncunun sözü karşısındakine bırakırken söyleyeceği söz.

Ritim: Olayların düzenli aralıklar tekrarlanması niteliği.

Rol: Bir kişiliği canlandıran oyuncunun söylemesi ve yapması gereken hareketlerin genel adı.

Sahne: Oyuncunun oynama alanı. Seyirci bölümünün yanında tiyatronun ikinci ana bölümüdür. Yan ve arka sahneler dekorların ön hazırlıklarına, oyuna hazır hale getirilmelerine hizmet eder. Sahne, öne doğru portay veya mimari olarak bölünmüş bir ön sahne ile sınırlandırılmıştır. Portay çerçevesi ile orkestra koltukları sırası arasındaki alana ön sahne adı verilir.

Sahne Amiri: Aynı zamanda; tiyatro amiri. Provalar ve temsiller arasındaki teknik sorunların çözümünden, bunlara ilişkin gerekli montajlardan ve tadilatlardan, değişikliklerden ve sahneyle ilgi özel teknik süreçlerden funduszeue.info çıkan işleri usulüne uygun ve teknik güvenliğe sahip biçimde kusursuz olarak gerçekleştirmelidir. Sahne amiri resmi bir yeterlilik belgesine sahip olmak zorundadır.

Sahne Kopyası: Basılı bir dramanın daha pratik ve daha uzuz tek sayısı olması nedeniyle, tiyatro yayın evi tarafında henüz basılmamış veya sunulan metin içinde yayınlanmamış olan bir eserin sahne içi kopyalanmış metni. Sahne kopyaları tiyatrolara düzenli biçimde sunuş amacıyla gönderilir ve bunlar provalarda kullanılır.

Sahne Düzeni: Sahnedeki ışık, dekor ve efekti düzenleme işi.

Sahne Vagonu: Elle veya mekanik olarak itilebilen makaralar üzerine oturtulmuş küçüklü büyüklü sahne platformları.Sahne vagonuyla dekorlar, monte parçalar ve aynı zamanda oyuncu grupları sahneye getirilip sahneden götürülerek değişiklikler, hızla ve fazla personele ihtiyaç duyulmaksızın gerçekleştirilirler.

Sahneye İlk Çıkış: Bir sanatçının sanat yaşamının başlangıcında, yeni başladığı bir işte, bir rolde, bir şehirde, ilk sahneye çıkışı.

Senaryo: Bir dramada, yazarın yazıyla sahnenin planlaması üzerine geçici bir bakış yarattığı olay akışı planıdır. Senaryolar bir çok dramacıda söz konusudur.

Skeç: Genelikle güldürü niteliğinde kısa oyun.

Suflör: Oyunculara, rollerinde unuttukları sözleri izleyicilere duyurmadan söyleyip hatırlatan kimse.

Spot Işık: Özel efektler için yoğu konsantrasyonda noktasal biçimli bir ışık sağlayabilen lamba için kullanılan amerikan terimidir.

Şarj: Yan rol. Genellikle de hizmetçi ve kurye gibi kısa ve yan roller, önemsiz görüldüğü için sözcük olarak küçümsenen bir anlama sahiptir. Şarj oyuncuları kendi küçük rollerine fazla sahip çıkarak karakteristik bir profil yaratmayı denerler ve böylece görevlerinin sınırlı oluşunu telafi ederler.

Tablo: Bir oyunun dekor değişikliğiyle belirlenen alt bölümleri.

Takipçi: Takip eden ışık için kullanılan kısaltmadır. Göstericinin bir ışık konisiyle sarılmasını ve oyun zemini üzerindeki yolu boyunca takip edilmesini sağlar.

Taslak: Bir şeyi, bir sanat ve edebiyat eserini ancak ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma, eskiz.

Tavan Göbeği: Görünen üst sahada sahne üzerine enine asılı kumaş yoldur. Bu üst mekanizmanın görülmesini engeller ve yan dikey ayaklarla birlikte bir çeşit çerçeve yaratabilir. Arka arkaya asılmış bir çok çerçeve aralarında &#;yollar&#; oluşturur. Barok tiyatrosunda tavan göbekleri aynı kulisler gibi perspektifsel olarak boyanırdı.

Teknik Direktör: Tiyatronun tüm teknik yönetiminden sorumludur. Buna sahne tekniği, aydınlatma, elektroakustik, üretim atölyeleri, nakliye ve depo alışveriş ve materyal idaresi, genel iç teknik dahildir.

Temsil: Bir eseri sahnede oynamak.

Uyarlama: Edebi bir eserin bir başka formunun teknik ve stilistik icaplarına uyarlanması; örneğin bir romanın dramatizasyonu, eski bir parçanın modernize edilmesi gibi..

Yönetmen: Bir oyunu sahneye koyan kimse, rejisör.

 

 

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası