mariana çukuruna inen kişiler / Dünyanın en derin çukuruna düşen Türk'ten en ufak bir iz bile bulunamadı - Son Dakika

Mariana Çukuruna Inen Kişiler

mariana çukuruna inen kişiler

Dünya üzerinde bilinen en derin nokta Mariana Çukuru olarak kabul ediliyor. Bu çukur Pasifik Okyanusu’nda Japonya ve Endonezya arasında, Guam Adası ve Mariana adalarının güneybatısında yer almaktadır. Taşıdığı adı Mariana adalarından alan Mariana Çukuru’nun uzunluğu km, genişliği ise 69 km civarında. Mariana Çukuru’nun en derin noktası olarak kabul edilen Challenger Deep çukurun güney ucunda bulunuyor. Bu çukurun derinliği ise  m. Bu derinlik bugüne dek ölçülmüş Dünya üzerindeki en derin nokta olarak biliniyor. Daha somut bir şekilde anlatmak ve gözünüzün önünde canlanmasını sağlamak adına şöyle anlatalım; m neredeyse troposferin sonu ve uçakların uçtuğu yükseklik kadar. Ya da şöyle ifade edelim; Dünya’nın en yüksek dağı olan Everest Dağı ( m) bu çukurun dibinden başlamış olsaydı zirvesinin üzerinde 2,1 km daha su kütlesi olurdu! Ama enteresan bir bilgi daha verelim : Challenger Deep yine de Dünya’nın merkezine en yakın nokta değil, çünkü ekvatora çok daha yakın.

Bu çukur ile ilgili basına yansıyan haberlerde Mariana Çukuru&#;na bir Türk&#;ün düştüğü de yer alıyor. Mariana çukuruna düşen Türk hakkında bugüne dek birçok haber yapılmış. Gemi, 21 Ekim günü Japonya açıklarında, Büyük Okyanus&#;ta ilerlerken, mürettebatta yer alan 26 yaşındaki Cemil Çakır 11 bin metre ile dünyanın en derin noktası kabul edilen Mariana Çukuru&#;nun bulunduğu bölgede suya düştü. Ancak yaklaşık 9 saat süren arama-kurtarma çalışmalarından hiçbir sonuç alınamadığı kayıtlar arasında. Peki Mariana çukuru nerede? Mariana çukuruna giren oldu mu? Dünya&#;nın en derin yeri olan Mariana Çukuru nda hangi canlılar yaşıyor? Mariana Çukuru adını nereden almıştır? Dünyanın en derin çukuru kabul edilen Mariana Çukuru hakkında daha detaylı bilgiye sahip olmak için içeriğimizi okumaya devam edebilirsiniz.

Mariana çukuru nedir?

Mariana çukuru

Mariana çukuru, tarihinde Challenger 2 adlı bir gemi ile yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda tesadüfen keşfedilmiştir. Araştırmacılar denize bıraktıkları bir sondanın metre derinliğe düştüğünü fark edince tesadüfen dünyanın en derin çukurunu bulmuşlardır. Çukurda yapılan detaylı incelemelere göre bu nokta metre derinliğinde metre uzunluğunda ve 69 metre genişliğindedir. Üstelik dünya üzerinde bulunan en derin nokta kabul edilmektedir. Bir diğer adı ise Challenger Çukuru olarak bilinir. Mariana çukurunun yüzeyine atılan ve kütlesi 1 kilogram olan bir demirin batması yaklaşık 1 saat civarı sürmektedir. Çukurun bu kadar derin olması nedeniyle çukur hakkında bilinmeyen çok fazla detay vardır ve her zaman gizemli bir yer olarak kalmıştır. Çukurun dip noktalarında oluşan basınç, yüzeyinde bulunan basıncın neredeyse katı fazladır. Mariana Çukuru konum olarak Büyük Okyanus’ta bulunmakta. Guam Adası’nın güney batısında, Japonya ve Endonezya topraklarının arasında bulunan çukur, neredeyse iki ülkeye de eşit uzaklıkta yer alır. 11° 24 Kuzey enlemi ve ° 16 güney enlemlerinde bulunan bu gizemli çukur turistler tarafından da büyük ilgi görüyor.

Nasıl oluştu?

Mariana çukuru

Peki Dünya&#;nın en derin noktası kabul edilen bu gizemli çukur nasıl oluştu? Dünya&#;nın en derin noktası kabul edilen Mariana Çukuru, levha hareketleri sonucu Pasifik ve Filipin levhalarının çarpıştığı yerde Pasifik Levhası’nın Filipin Levhası’nın altına girmesiyle oluşmuştur. Bu iki levha da kuzeybatı yönüne doğru hareket ediyor. Ancak Pasifik Levhası Filipin Levhası’ndan daha hızlı hareket ettiği için Filipin Levhası’nın altına girerek sürekli bir basınç meydana getiriyor. Bu basınç bölgede sık sık şiddetli depremlerin yaşanmasına neden oluyor.

Peki bu çukurda hayat var mı?

Mariana çukuru

Bu çukurda hayat olup olmadığını merak ediyor olabilirsiniz. Peki Dünya&#;nın ve okyanusun en derin yeri olan Mariana Çukuru’nda yaklaşık 11 km derinlikteki basıncı hayal edebiliyor musunuz? Tam olarak bar! Çılgınca değil mi! Peki bu kadar yüksek basınca sahip bir çukurda canlı yaşayabilir mi? Yıllarca bilim insanlarının meşgul eden bu soru, ’ta Trieste isimli batiskaf ile Challenger Deep’e inen J. Piccard ve D. Walsh’ın pisi balığı benzeri bir canlı gördüklerini açıklamalarıyla aydınlığa kavuşuyor. Görüntü elde edilememiş olsa da, Challenger Deep’te canlı yaşadığı artık biliniyordu. Peki bu denli yüksek bir basınçta bu nasıl mümkün oluyordu? bar basınç altında kalsiyum yalnızca çözünmüş halde bulunabildiği için omurgalı bir canlının kemikleri tam anlamıyla çökerdi. Bu nedenle Mariana Çukuru’nda sadece bu yüksek basınca adapte olabilmiş ve tam anlamıyla omurgalı olmayan canlılar yaşamlarını sürdürebiliyor.

En derinde yaşadığı bilinen balıklardan biri ise aynı zamanda bir snailfish türü olan Pseudoliparis amblystomopsis. m’lerde yaşayan ve m’de de görülen bu balıklar yaşadıkları ortamda gruplar halinde dolaşıyorlar. Ayrıca Mariana Çukuru’na yapılan inişlerde m noktasında yaşayan rat tail türü, 10 cm’yi geçen boyutlarda tek hücreli xenophyophore’lar ve m civarında da yaklaşık 20 cm boyunda dev amfipotlar keşfedilmiş. Normalde amfipotların yaklaşık 2,5 cm boyutunda olduğunu hatırlatmak isteriz. James Cameron’ın keşif sürecinde ve son yıllarda gerçekleştirilen diğer inişlerde yeni bir deniz hıyarı türü ve çoğu bakteri, 68’in üstünde de yeni canlı türü keşfedildi. Çukur, levha sınırında olduğu için mineral açısından zengin olan bölgede bu canlıların tam da o noktada yaşama adapte olmuş olabileceği bilim insanları tarafından yapılan değerlendirmeler arasında. Aynı zamanda burada yaşayan çoğu balık türünün yüzyıllık süreleri aşan ömürleri vardır. Bu canlıların prehistorik yani tarih öncesi dönemden beri evrimleşmeyip aynı kaldığı ise tartışmalar arasında.

Bu gizemli çukurun keşif hikayesine kulak verelim

Mariana çukuru

Peki bu gizemli çukur nasıl keşfedildi? Mariana Çukuru, tarihleri arasında yapılan Challenger seferi ile keşfediliyor. Challenger seferinin tarihte önemli bir yeri bulunuyor, çünkü modern okyanus bilimi ilk kez bu sefer ile başlıyor. Yapılan bu keşif gezisi okyanusların özellikleri, okyanus suyunun kimyası, akıntılar, okyanusta yaşayan canlılar ve okyanus jeolojisi üzerine bilgi toplamak amacıyla yapılan ilk sefer olarak kabul ediliyor. İçinde laboratuvar ve çeşitli bilimsel ekipmanların da yer aldığı HMS Challenger isimli İngiliz gemisi ile bilim insanları 4 yıl boyunca mil yol katediyor. Araştırmacılar ilk okyanus derinlik haritalarını, akıntı ve sıcaklık haritalarını bu seyahat ile oluşturuyorlar ve yaklaşık adet yeni canlı türü keşfediyorlar. Challenger seferinin en önemli ve ses getiren sonuçlarından biri de; yeryüzünün en derin noktası olduğu düşünülen Mariana Çukuru&#;nun keşfedilmesi.

Mariana Çukuru’nun keşif hikayesinin ardından, ’lerin başında çukurun derinliğini ölçmek için I.Dünya Savaşı’nda denizaltıların yerini belirlemek amacı ile kullanılan sonar (SOund NAvigation and Ranging) teknolojisi tercih ediliyor. Bu yöntem ile, suya ses dalgaları gönderiliyor. Belirli bir yüzeye çarpan ses dalgaları yansıyor ve geri dönüyor. Böylece ses dalgalarının gönderilmesi ve geri gelmesi arasında geçen süreye bakılarak sesin yansıdığı yüzeyin derinliği tam olarak hesaplanabiliyor. tarihinde ise Mariana Çukuru’nun en derin noktası olan Challenger Deep keşfedildi. HMS Challenger II isimli gemi echo-sounder ile Mariana Çukuru içinde yaklaşık 11 km’lik bir derinlik ölçtü. Geminin adına ithafen bu noktaya Challenger Deep ismi verilmiş.

İlginizi çekebilir;

Binlerce İnsanın Ölmesine Neden Olan Tarihteki En Büyük 11 Volkanik Patlama

Krakatoa: İnsanlık Tarihinde Duyulan En Yüksek Sesin Kaynağı Olan Yanardağ

Dünyanın Dört Bir Yanından Doğal Güzelliğiyle Büyüleyen 16 Park

Kaynak:

challenger-deep

Dünya üzerinde bilinen en derin nokta olan Mariana Çukuru, Pasifik Okyanusu’nda Japonya ve Endonezya arasında, Guam Adası ve Mariana adalarının güneybatısında yer alıyor. Adını Mariana adalarından alan Mariana Çukuru’nun uzunluğu km, genişliği ise 69 km. Mariana Çukuru’nun en derin noktası olan Challenger Deep çukurun güney ucunda bulunuyor. Derinliği m. Bu derinlik bugüne kadar ölçülmüş Dünya üzerindeki en derin nokta. Gözünüzde daha somut bir şekilde canlanması için: m neredeyse troposferin sonu ve uçakların uçtuğu yükseklik. Ya da; Dünya’nın en yüksek dağı olan Everest Dağı ( m) bu çukurun dibinden başlasaydı zirvesinin üzerinde 2,1 km daha su kütlesi olurdu! Ama ilginç bir nokta: Challenger Deep yine de Dünya’nın merkezine en yakın nokta değil, çünkü ekvatora yakın.

Nasıl oluşmuş?

Mariana Çukuru, levha hareketleri sonucu Pasifik ve Filipin levhalarının çarpıştığı yerde Pasifik Levhası’nın Filipin Levhası’nın altına girmesiyle oluşmuş. Bu iki levha da kuzeybatıya doğru hareket ediyor, ama Pasifik Levhası Filipin Levhası’ndan daha hızlı hareket ettiği için Filipin Levhası’nın altına girerek sürekli bir basınç oluşturuyor ve bu basınç bölgede sık sık depremlerin olmasına neden oluyor.

Mariana Çukuru’nun Keşfi ve Devamındaki İnişler

challenger expedition

Mariana Çukuru, yılları arasında yapılan Challenger seferi ile keşfediliyor. Challenger seferinin tarihte önemli bir yeri var, çünkü modern okyanus bilimi bu sefer ile başlıyor. Bu keşif gezisi okyanusların özellikleri, okyanus suyunun kimyası, akıntılar, okyanusta yaşayan canlılar ve okyanus jeolojisi hakkında bilgi toplamak için yapılan ilk sefer. İçinde laboratuvar ve çeşitli bilimsel ekipmanlar bulunduran HMS Challenger isimli İngiliz gemisi ile 4 yıl boyunca mil yol kateden bilim insanları ve araştırmacılar ilk okyanus derinlik haritalarını, akıntı ve sıcaklık haritalarını oluşturuyorlar ve yaklaşık yeni canlı türü keşfediyorlar. Challenger seferinin en önemli sonuçlarından biri de; yeryüzünün en derin noktası olduğu düşünülen Mariana Çukuru keşfedilmesi. Çukurun derinliğinin yaklaşık m olduğu düşünülüyor.

Mariana Çukuru’nun keşfinin ardından, &#;lerin başında derinlik ölçmek için I.Dünya Savaşı’nda denizaltıların yerini belirlemek amacı ile kullanılan sonar (SOund NAvigation and Ranging) teknolojisi kullanılıyor. Bu yöntemde, suya ses dalgaları gönderiliyor. Bir yüzeye çarpan ses dalgaları yansıyor ve geri dönüyor. Böylece ses dalgalarının gönderilmesi ve geri gelmesi arasında geçen süreye bakıp sesin yansıdığı yüzeyin derinliği hesaplanabiliyor.

sonar

 

’de ise Mariana Çukuru’nun en derin noktası olan Challenger Deep keşfedildi. HMS Challenger II isimli gemi echo-sounder ile Mariana Çukuru’nda yaklaşık 11 km’lik derinlik ölçtü. Geminin adına ithafen bu noktaya Challenger Deep adı verilmiş.

Yeryüzünün en derin noktasına ilk insanlı iniş ise yılında Jacques Piccard ve Don Walsh tarafından Trieste isimli batiskaf ile yapılıyor. Yaklaşık 11 km’deki basınca dayanabilmesi için özel olarak tasarlanan bu batiskaf ile yapılan iniş 5 saat sürüyor, fakat dış camlardan birinde yüksek basınç yüzünden oluşan bir çatlak nedeniyle dipte yalnızca 20 dakika kalabiliyorlar. Neyse ki iç cam basınca dayanıyor, yoksa Challenger Deep’e ilk insanlı iniş denemesi bir felaketle sonuçlanabilirdi. Bu 20 dakikalık sürede de maalesef dipteki kumun kalkıp toz bulutu oluşturması sebebiyle hiç fotoğraf çekemiyorlar ama pisi balığı olduğunu düşündükleri bir balık görüyorlar ve böylece o güne kadar gizemini koruyan &#;O derinlikte canlılık olabilir mi?&#; sorusu bir cevap bulmuş oluyor.

1

Trieste,

Bu keşfin ardından uzun bir süre Mariana Çukuru’na yapılan keşif dalışlarına ara verildi. 90’lı yıllardan itibaren ise çukurun dibindeki yaşama dair bilim adamlarının merakının tekrar canlanmasıyla insansız dalışlar yapılarak jeolojik ve biyolojik örnekler toplandı. yılında ses titreşimleri gönderilerek yapılan araştırmada Challenger Deep’in derinliğinin m olduğu belirlendi ve bu, dünya üzerinde bugüne kadar ölçülen en büyük derinlik.

yılında ise Mariana Çukuru, James Cameron aracılığıyla gündemde yerini aldı. Çocukluğundan beri okyanus bilimine ve dalışa meraklı olan ünlü yönetmen m’deki Titanic batığına da film için araştırma yapmak ve görüntü almak için kendi inmiş.

James Cameron Challenger Deep’e o meşhur inişini kendi tasarladığı Deepsea Challenger isimli aracıyla yaptı. Deepsea Challenger’ın içinde tek başına m’ye inen ve bu derinlikte 3 saat kalan Cameron, su, toprak ve canlı örnekleri ve Deepsea Challenge belgeseli için çektiği birçok görüntüyle döndü. İnişten sonra yapılan bir röportajda Cameron, ilginç canlılar görmeyi umduğunu fakat sadece 2,5 cm&#;den daha küçük karides benzeri canlılar gördüğünü ifade ediyor.

Meraklısı için bu sansasyonel dalıştan ilginç bir detay: Rolex sponsorluğunda gerçekleşen bu dalış için bir Rolex saat aracın robotik kollarından birine suyla temas edecek şekilde takılmış ve dalış boyunca normal bir şekilde çalışmış.

Deepsea Challenger, Mariana Çukuru

                   Deepsea Challenger&#;ın Challenger Deep&#;te aldığı bir görüntü

 

3

                                                                                         Deepsea Challenger &#; James Cameron,

Mariana Çukuru’nda Yaşam

Peki Mariana Çukuru&#;nda yaklaşık 11 km derinlikteki basıncı hayal edebiliyor musunuz? Tamı tamına bar! Hayal etmek biraz zor. Peki bu kadar yüksek basınçta canlı yaşayabilir mi? Yıllarca bilim insanlarının aklını kurcalayan bu soru, ’ta Trieste isimli batiskaf ile Challenger Deep’e inen J. Piccard ve D. Walsh’ın pisi balığı benzeri bir canlı gördüklerini açıklamalarıyla biraz olsun aydınlanmıştı. Görüntü elde edememişlerdi ama artık Challenger Deep’te canlı yaşadığı biliniyordu. Peki bu kadar yüksek basınçta bu nasıl mümkün oluyor? bar basınç altında kalsiyum sadece çözünmüş halde bulunabildiği için omurgalı bir canlının kemikleri çökerdi. Bu nedenle Mariana Çukuru’nda yalnızca bu yüksek basınca adapte olabilmiş ve tam anlamıyla omurgalı olmayan canlılar yaşayabiliyor. En derinde yaşadığı bilinen balık, bir snailfish türü olan Pseudoliparis amblystomopsis. m’lerde yaşayan ve m’de de görülen bu balıklar gruplar halinde dolaşıyorlar. Ayrıca Mariana Çukuru’na yapılan inişlerde m civarında yaşayan rat tail türü, 10 cm’yi geçen boyutlarda tek hücreli xenophyophore’lar, m civarında da yaklaşık 20 cm boyunda dev amfipotlar (karides benzeri kabuklular) bulunmuş – ki normalde amfipotlar yaklaşık 2,5 cm boyutunda. James Cameron’ın seferinde ve son yıllardaki diğer inişlerde yeni bir deniz hıyarı türü ve çoğu bakteri, bir kısmı da amfipot olmak üzere 68&#;in üstünde yeni canlı türü keşfedildi. Levha sınırında olduğu için mineral açısından zengin olan bölgede bu canlıların o noktada yaşama adapte olmuş olabileceği bilim insanlarınca yapılan yorumlar arasında.

4

                                                                   (Soldan sağa) Snailfish, Rat tail ve yeni keşfedilen deniz hıyarı

Yeryüzünün bu en derin noktası ile ilgili araştırmalarda çok yol katedildiği bir gerçek, ancak Mariana Çukuru ve içinde barındırdıkları bilim insanlarının merak konusu olmaya devam edecek gibi duruyor.

 

 

ETİKETLER: amfipot, Callenger Deep, Deepsea Challenger, James Cameron, Mariana, snailfish, Trieste

Bu poşeti oraya kim koydu?

Yeni bir rekor kırıldı! Amerikan ordusundan eski bir deniz subayı olan işadamı Victor Vescovo dünyanın en derin noktası olan, 10 bin km derinlikteki Mariana çukurunun dibine basınca dayanıklı özel bir denizaltı ile inmeyi başardı.

23 Ocak 'da Mariana Çukuru'na inen ilk araştırmacılar Donald Walsh ve Jacques Piccard’ın ardından 'de tek kişilik denizaltı ile 10 bin metrelik dalışa imza atan yönetmenin James Cameron’ın rekorunu 11 metre fark ile kırdı.

BBC çukurun dibinde 48 milyon dolar harcadığı denizaltısı ile dört saat geçiren Vescovo’nun bu dalışı ile “amfipot” adı verilen dört yeni karides benzeri kabuklu hayvan türünü keşfetmiş olabileceğini söylüyor. Ayrıca daha önce görülmemiş parlak renkli kayalıklar keşfeden ekip, dipten incelemek üzere çeşitli numuneler de almış.

Bu rekor kıran dalış sırasında karşılaşılan en şaşırtıcı görüntünün, okyanusun en derin noktasında bulunan bir plastik poşet ve şekerleme ambalajı olduğu dile getiriliyor. Ayrıca bilim insanları dipten toplanan numunelerde mikroplastik olup olmadığını da analiz etmeyi planlıyor.

Fakat çıkacak sonuç belli gibi. Geçtiğimiz Kasım ayında Geochemical Perspectives Letters bülteninde paylaşılan araştırmanın sonucuna göre, Mariana Çukuru’nda yapılan incelemelerde yüksek oranda mikroplastiklerin bulunduğu ortaya çıkmıştı. Yapılan ölçümlerde dipten alınan 1 litrelik suda ’in üzerinde mikroplastik parçacığına rastlanmıştı.

Yine geçtiğimiz senenin başında bir başka araştırmanın sonuçlarına göre de, Atlas Okyanusu’nun kuzeybatısının metre ile metre arasında bulunan dip bölgesinde (mezopelajik bölge) bulunan her dört balıktan üçünün bedeninde mikroplastik bulunduğu gözlemlenmişti.

Peki soframızdaki tuzda, içtiğimiz suda, soluduğumuz havada, dışarı attığımız dışkımızda ve daha birçok yerde bulunan mikroplastikler nereden geliyor?

Her Cocolu'ya diş fırçası

BBC’nin haberine göre, Avusturalya’nın 2 bin km açığında, kuzey batıda kişinin yaşadığı at nalı şeklinde konuşlanmış 26 adacıktan oluşan “cennet” adacıklar topluluğu Cocos, okyanus akıntıları sebebiyle  tonplastik ile dolmuş halde.  bin adet ayakkabı ve  bin adet diş fırçası en çok rastlanan plastik ürünler arasında.

Bu hesaplamaya göre, her bir Cocolu için çift ayakkabı ve adet diş fırçası cennet adalarının sahillerindeki kıyılarda bulunmakta. Bilim insanları adaların tahminen milyon parça plastik ile kaplanmış olduğunu söylüyor.

Deniz Koruma Derneği’nden Chris Tuckett, araştırmaların sonucuna şaşırmadığını ancak tüm çalışmaların çok yüzeysel kaldığını ve daha derin araştırmalar yapılabilmesi için daha çok zaman ve çalışmaya ihtiyaç olduğunu belirterek, “Plastik, zaman içinde parçalanarak kumun alt tabakalarına iniyor. Sıcak bölgelerde ise; ısı ve yüksek tuz oranından dolayı plastik daha hızlı parçalanıyor, ne var ki yok olmuyor.” diyor.

Parçalanan ama yokolmayan plastik ise okyanus akıntıları aracılığı ile okyanusların henüz keşfedilmemiş diplerine kadar inerek, daha önce görmediğimiz canlıların midelerine kadar girebiliyor.

Poşet için savaş!

5 mm'den daha küçük plastik parçacıklara mikroplastik ismi veriliyor. Mikroplastikler çıplak gözle kolayca fark edilmiyor ve Mikroplastik Araştırma Grubunun internet sitesine göre, Mersin Körfezi’nde olduğu gibi kilometre karede 7 milyon adet mikroplastik olmasına rağmen bu kirlilik çoğunlukla gözle görülmüyor.

Mariana çukurunun dibindeki poşet, Cocos adalarının kıyılarındaki pet şişe, diş fırçası ve ayakkabı gibi makroplastiklerin zamanla parçalanması ile ortaya çıkan mikroplastikler göklere, diplere ve toprağa hakimiyet kuruyor.

funduszeue.info’un verilerine göre, dünyalıların 42 yıl önce () tanıştığı plastik (naylon) poşetler üretim maliyetleri düşük olduğundan her yıl artarak piyasaya ve ardından doğaya sürülüyor.

Polietilen denilen petrol türevi ve atık plastik malzemelerin ikincil kullanımından elde edilen okyanus en dibinde bile karşılaşabileceğiniz plastik poşetlerin yok olma süresi yılı bulabiliyor ve gözle görülmese bile mikroparçacıklara bölünerek yüzyıllar boyunca çevreye zarar vermeye devam ediyor.

Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nın internet sitesi süreç şu şekilde özetleniyor:

Plastikler, organik ürünlerden elde edilirler. Plastik üretiminde kullanılan selüloz, kömür, doğal gaz, tuz ve tabii ki ham petrol gibi maddeler doğal ürünlerdir.

Birçok farklı plastik türü olduğundan, iki ana polimer serisi altında toplanabilirler:

*Termoplastikler (ısıyla karşılaştığında erir ve soğuduğunda tekrar sertleşir).

*Termosetler (kalıplandıktan sonra tekrar eritilemez)

Okyanusun en dip noktasına inme rekorunun sahibi işadamı Vescovo’nun denizaltısının basınca dayanıklı camından gördüğü plastik poşetin hammaddesi polietilen de termoplastik kategorisi içinde fosil yakıt endüstrisinin bir ürünü olarak hayatımızda yer alıyor.

Plastik poşetin de hammaddesi olan doğalgazın yeni keşfedilen rezervlerinin paylaşılamamasından ötürü, Türkiye en yakın müttefiki Katar da dahil olmak üzere bir çok ülke ile çatışma boyutuna gelmesinden korkulan bir dış politikaya doğru savruluyor.

Dünyanın en önemli petrol ticaret hattı olan Hürmüz Boğazı'nda içi petrol dolu tankerlere sabotajlar düzenleniyor, Suudi Arabistan'ın milli petrol şirketi Saudi Aramco’nun tesislerine dronelu saldırılar yapılıyor. İran ile ABD arasında tansiyon yükselmesi ile de petrol fiyatları artıyor.

Her ne kadar Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı aksini iddia etse de, Center for International Environment Law (CIEL) adlı kuruluş tarafından hazırlanan yeni bir rapor, yüzde 99’u fosil yakıtlardan üretilen plastiğin iklim krizine de doğrudan bir etkisi olduğunu söylüyor.

Rapor, plastiğin üretiminden, nakliyesine kadar birçok alanda küresel sera gazı emisyonunun artışına neden olduğu vurgusunu yaparken, bu üretim ve tüketim döngüsü içerisinde, ülkelerin Paris Antlaşması ile verdikleri taahhütlere de somut bir tehdit oluşturduğunu söylüyor.

CIEL’in raporuna göre, plastik üretimi ‘hemen şimdi’ durdurulmazsa, yılına gelindiğinde kömür yakıtlı termik santrale denk düşen toplam karbon bütçesinin yüzde 13’ünden sorumlu olacak.

Peki o poşeti oraya kim koydu?

Boş zamanlarında golf ve tenis oynamayı seven, dünyanın en derin noktasına inerek adını tarihe yazan 53 yaşındaki eski deniz subayı, kâşif ve işadamı Victor Vescovo, “Denizcilik teknolojisinde yeni bir çıta belirlediklerini” ilan etti.

Dünyanın en dip noktasına gerçekleştirdiği tarihi keşifte, dünyanın herhangi bir sokağında karşısına çıkabilecek olan plastik poşet görünce ne hissettiği merak konusu olan Vescovo’nun, milyonlarca dolara mal olan bu projesinin ödeneği ABD’nin petrol cenneti Teksas’ta merkezi bulunan ve kurucularından da biri olduğu Insight Equity adlı şirketten geliyor.

Birçok sektörde faaliyet gösteren Insight Equity’nin yatırımları arasında, tek kullanımlık plastiklere sarmalanmış et ürünleri, polyester ile harmanlanmış yüksek teknoloji ürünü yüzey kaplamaları, gaz ve petrol endüstrisi için yedek parçalar, mikro ölçekte küçültülmüş (CSP) plastik paketleme ürünleri, otomobil sektörü için geliştirilmiş plastik aksamlar, endüstriyel plastik kaplamalar, petrol ve gaz için kayaçatlatma (fracking) endüstrisinde kullanılan, “frac sand” olarak da bilinen silika kumu var.

Özetlemek gerekirse, okyanusun dibindeki plastik poşeti bulan kâşifimiz Vescovo, üretiminden dağıtımına kadar o torbadan sorumlu olan kişi.

Yani, “Dalış yaptığım birçok derin bölgede plastik veya ne olduğunu bile anlamadığım ama ne yazık ki insan tarafından yapılmış kirliliğe rastladım” diyerek işaret ettiği “insan” aslında Vesvoco’nun tâ kendisi!

Cam şişe içinde okyanusa bırakılan mesaj: “Okyanusları rahat bırakalım”

&#;Mariana Çukuru&#; Hakkında 10 Enteresan Gerçek: En Dibine İnsek Nelerle Karşılaşırdık?

Henüz çok küçük bir kısmını keşfedebildiğimiz okyanuslar, birçok mucizeye ev sahipliği yapmaktadır. Bunlardan en bilineni ise dünyanın en derin noktası olarak kabul edilen Marina Çukuru’dur. yıl önce İngiliz gemisi HMS Challenger tarafından keşfedilen çukur, o günden bu yana binlerce bilimsel araştırmaya konu olmuştur.

Şimdiye kadar sadece birkaç insan ve araştırma aracı dışında inebilenin olmadığı bu çukur, metre ile dünyanın en derin noktası olarak kabul edilmektedir. Bugün, Mariana Çukuru hakkında bilgileri araştırdık ve sizler için listeledik. İşte gizemli Mariana çukuru hakkında gerçekler

Mariana Çukuru hakkında bilgiler ve gerçekler: 

  • ABD korumasında olan bir bölgededir
  • Derinliği tam olarak metredir
  • İki büyük levhanın çarpışması sonucu oluşmuştur
  • İçerisinde birçok denizaltı volkanları vardır
  • Yüksek basınca rağmen hayatta kalabilen canlılara ev sahipliği yapmaktadır
  • Maalesef dibi çok kirlidir
  • yılında James Cameron bir dalış yapmıştır
  • İçine bir Everest Dağı sığabilir
  • İlk kez yılında keşfedildi
  • Dünya’nın dördüncü kutbu olarak adlandırılıyor

ABD korumasında olan bir bölgededir

mariana cukuru abd

Mariana Çukuru’nun büyük bir bölümünün bulunduğu Guam Adası, ABD bölgesi oluğundan dolayı ABD’nin koruması altındadır. yılında ABD Başkanı George W. Bush tarafından kurulan Deniz Ulusal Anıtı ile yaklaşık kilometre karelik bir bölgeyi kaplayan deniz tabanı ve adalar, ABD koruması altına girmiştir.

Derinliği tam olarak metredir

mariana çukuru

Filipinler’in doğusunda Batı Pasifik’te ve Mariana Adaları’nın ortalama kilometre doğusunda yer alan Mariana Çukuru, ortalama 69 kilometre genişliğindedir. Okyanusun yüzeyi ile çukurun en derin noktası olan Challenger Deep ile arasındaki mesafe yaklaşık 11 kilometredir.

İki büyük levhanın çarpışması sonucu oluşmuştur

mariana cukuru

Marina Çukuru, tektonik plakalar olarak adlanırılan iki büyük okyanus levhasının çarpışması sonucunda oluşmuştur. Bu iki levhanın çarpıştığı noktada, batan levhada dolayı oldukça derin bir çukur meydana gelir. Kısaca, Pasifik Okyanusu levhası Filipin levhasının altına girerek bu derin çukuru oluşturdu.

İçerisinde birçok denizaltı volkanIarı vardır

mariana cukuru volkanlar

Mariana Çukuru içerisinde yer alan adaların arasında çeşitli denizaltı volkanları bulunmaktadır. Bu denizaltı volkanlarından yaklaşık santigrat dereceye yakın sıvılar çıkmaktadır. Ayrıca bazı araştırmacılar, bu volkanların gezegenimizin ilk yaşam formları için uygun koşulları sağlamış olabileceğini düşünüyor.

Yüksek basınca rağmen hayatta kalabilen canlılara ev sahipliği yapmaktadır

mariana cukuru canli

Son yıllarda yapılan çalışmalarda, Mariana Çukuru’nun oldukça zorlu koşullarında çeşitli yaşamlar keşfedildi. yılında Mariana Çukuru’na dalış yapan James Cameron’ın dalış görüntülerini inceleyen bilim insanları, Mariana Çukuru’nun en derin noktalarında yaşayan canlıların tamamen karanlıkta ve oldukça yüksek bir basınçta hayatta kalabildiklerini ifade ettiler. Burada yaşayan canlıların beslenme seçenekleri oldukça kısıtlı olduğundan, bazı mikropların metan veya kükürt gibi kimyasal maddelerle beslendiği de bilinenler arasında.

Maalesef dibi çok kirli

mariana çukuru dibi

Deniz ve Okyanuslardaki kirlilik hepimiz tarafından oldukça iyi bilinen büyük bir sorundur. Maalesef bu kirlilik dünyanın en derin noktası olan Mariana Çukuru’na dahi ulaşmıştır. Yapılan araştırmalarda, Mariana Çukuru’nda metal ve plastik maddeler de dahil olmak üzere birçok atık madde bulunmuştur. Su kirliliğin bu noktalara bile ulaşmış olması oldukça endişe verici bir durumdur.

yılında James Cameron bir dalış yapmıştır

mariana cukuru james cameron

Ünlü yönetmen ve bilim kurgu meraklısı James Cameron, Avustralyalı mühendisler ile birlikte tasarladığı bir denizaltıyla Mariana Çukuru’na bir dalış yaptı. Mariana Çukurunun en derin noktası olan Challenger Deep’a yaklaşık 2,5 saat sonunda inen Cameron, buraya ilk solo dalış yapan kişi oldu. Daha sonra, bu dalış esnasında çekilen görüntüler National Geographic tarafından belgesel haline getirildi.

İçine bir Everest Dağı sığabilir

mariana cukuru everest

Dünyanın en yüksek noktası olan Everest Dağı, Mariana Çukuru’na yerleştirilebilseydi, zirvenin bir kısmı hâlâ sular altında olurdu. Yani, deniz seviyesinden yaklaşık metre yükseklikte bulunan Everest Dağı, çok rahat bir şekilde Mariana Çukuru’na sığabilmektedir.

İlk kez yılında keşfedildi

hms challenger

Mariana Çukuru ilk kez yılında oşinografi (Okyanus bilimi) gezisi yapan İngiliz gemisi HMS Challenger tarafından keşfedildi. Gemideki bilim insanları, ağırlıklı bir sondaj ipi kullanarak yaklaşık sekiz kilometrelik bir derinlik kaydettiler. Yaklaşık 76 yıl sonra bir başka İngiliz gemisi olan HMS Challenger II, derinliğin yaklaşık olarak 11 kilometre olduğunu bildirdi.

Dünya’nın dördüncü kutbu olarak adlandırılıyor

mariana cukurun dibi

Bildiğiniz üzere Dünya’nın iki kutbu bulunmaktadır. Fakat, birçok bilim insanı Mariana Çukuru’nu Dünya’nın dördüncü kutbu olarak kabul ediyor. Dünya’nın üçüncü kutbu olarak kabul edilen yer ise Everest’tir. Yani Everest ve Mariana Çukuru, Dünya’nın jeomorfik kutuplarıdır.

Mariana Çukuru'na ilk defa nasıl inildi?

 deepsea challenger

İlk olarak yılında, Trieste adlı bir ABD Donanmasına ait denizaltı ile Mariana Çukuru’na iniş yapıldı. Toplamda 4 saat süren iniş esnasında denizaltına ait görüş camlarından biri basınçtan dolayı kırıldı, fakat çift cam kullanıldığı için herhangi bir sorun yaşanmadı. Bundan yaklaşık 52 yıl sonra, ünlü yönetmen James Cameron, Avustralyalı mühendisler ile birlikte tasarladıkları Deepsea Challenger aracı ile çukura indiler.

Peki Mariana çukurunun dibinde tam olarak neler var, insek ne ile karşılaşırız?

mariana cukuru'nda yasayan canli

Mariana Çukuru, Xenophyophorea (Deniz amipleri), Amphipoda (Küçük kabuklular) ve küçük deniz hıyarlarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu derinlikte yaşayan canlılar, yüksek basınçta ve karanlıkta, çeşitli kimyasalları veya besin zincirinin daha aşağısındakileri tüketerek hayatta kalırlar. Tüm bunların yanı sıra bizim sebep olduğumuz kirlilikten dolayı çeşitli plastik maddeler de bulunmaktadır. Yani Mariana Çukuru'nun en dibine insek ve orayı detaylıca gözlemleyebilsek, karşılaşacağımız şeyler bunlar olacaktı. Tabii ki ilerleyen yıllarda farklı keşifler de yapılabilir ancak bugüne kadar Mariana Çukuru'nun dibine yapılan yolculuklar yüksek basınç nedeniyle kısa sürmek zorunda kaldı.

Bu içeriğimizde Dünya'nın bilinen en derin noktası Mariana Çukuru hakkındaki ilginç gerçekleri inceledik. Sizler de fikir ve görüşlerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın. Buna benzer farklı içeriklerimizi okumak için, aşağıdaki önerileregöz atabilirsiniz

Emoji İle Tepki Ver

24

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası