sümerbank kumaş / “İşte Hayatınız” – Sümerbank Desen Arşivi | 5Harfliler.com

Sümerbank Kumaş

sümerbank kumaş

23/04/2018BAHAR TURKAY

Bir Dönemin Toplumsal Eşitleyicisi Sümerbank

Ülkenin bambaşka bir köşesinde, benzer olmayan koşullarda büyümüş, başka okullara gitmiş, farklı tip bir yaşam sürmüş ve sürmekte olan, kısacası başka sosyal, ekonomik ve kültürel bir gerçekliğin içindeki birisiyle belki de tek ortak yanınız —örneğin— bir nevresim takımı olabilir. Ve o takım kuvvetle muhtemeldir ki Sümerbank’tır… Sümerbank’ı bu anlamda bir dönemin eşitleyici unsuru olarak görebiliriz. Özelliği, yalnızca toplumun farklı katmanlarındaki pek çok eve değil, onu üreten insanların da evine girmiş olmasında yatıyor. Dolayısıyla, Sümerbank’ı bu ülkede yaşayan farklı kuşaktan pek çok insan için hem kişisel değer hem de toplumsal bellek noktasına taşıyan, tam da bu her eve girme hâli olabilir. ‘Sanayi’ ve ‘modernlik’ dünyanın pek çok yerinde bambaşka üretim hikâyeleri yarattı kuşkusuz. Ve bu hikâyelerin kimisi bir efsaneye dönüşüp günümüze kadar gelirken, bazılarının sonu hüzünlü oldu. Bu ülkenin hikâyesi bol ve sonu iyi bitmeyenlerinden birisi de Sümerbank.

Sümerbank’ı bize hatırlatan, İzmir Kalkınma Ajansı desteğiyle, İzmir Ekonomi Üniversitesi, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü’nün yürüttüğü “Dijital Tekstil Desen Arşivi” projesi oldu. Proje kapsamında Sümerbank’tan geriye kalan desen arşivinin bir bölümü dijital ortama aktarıldı. İzmir Halkapınar Basma Sanayii’nden alınan kumaş albümlerinden oluşturulan arşiv, 1956–2001 yılları arasında üretilen Sümerbank desenlerini kapsıyor. Bu arşivdeki desenler ayrıca, Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde bu yılın şubat ayında sona eren, “Bir Ulusu Giydirmek: 1956–2000 Yılları Arası Sümerbank Desenleri” adlı sergide izleyiciye aktarıldı.

Türkiye endüstri tarihinin temel aktörlerinden birisi olan Sümerbank’ın hikâyesi 1933’te başlamıştı. 1930’ların Türkiye için önemi malum. Ekonomik atılımların, yerel üretimin, ülke ekonomisini kalkındırma politikalarının başka her meselenin önüne geçtiği yıllar… İlk basma fabrikasının (Nazilli Basma Fabrikası) 1937’de faaliyete geçmesiyle hem kent hem kırsalda yaşayanlar için üretim yapan ve “ulusal kimlik inşa sürecinde yurt ekonomisine, ürettiği pamuklu kumaşlarla katkı sağlama” misyonuna sahip Sümerbank, ülkenin ‘modernizasyon’u için ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda önemli bir yere oturdu. Bu katkının en kıymetli unsuru ise, hitap ettiği geniş coğrafyada, hiç de kısa olmayan belli bir dönem boyunca etki sağladığı sınıfsal bütünleşme ve yakınlaştırma oldu. Zira herkesin evinde bir Sümerbank basmasının olduğu uzunca bir dönem yaşandı.

Temelde, “özgün desenlere sahip, dayanıklı, ucuz ve kaliteli, zarif kumaşlar üretmeyi ve yeni bir yaşam biçiminin ve kültürünün oluşumuna katkı sağlamayı hedefleyen” Sümerbank’ın yarattığı desenlerden bir sosyokültürel eğilim ve günlük yaşam okuması yapmak mümkün. “Bir Ulusu Giydirmek” sergisinde yer alan tarih çizelgesi, bu anlamda önemli satır başları sunuyordu. Sonuçta, 1940’lar, 50’ler, 60’lar, 70’ler derken küresel ölçekte sosyal, ekonomik dalgalanmaların ve akımların yarattığı rüzgâr Türkiye’de de etkisini gösterdi ve Sümerbank da hem parlak hem zorlu yıllar geçirdi. Bu tarihi, Sümerbank desenleri üzerinden okumak çok anlamlı. Zira ağırlıklı olarak çiçekli, rengârenk, bir dönem geometrik olarak hatırladığımız ve aralarında kimi zaman yeşil donlu Noel Baba gibi absürtlerinin de olduğu bu desenler, ortaya çıktıkları dönemin gerçeklerinin etki altına aldığı eğilimleri da anlatıyor.

Fabrikaların ilk kurulduğu yıllarda hayli kısıtlı bir renk seçeneği olmakla birlikte 1930’lardaki Rusya etkisiyle, canlı ve zıt renk kullanımı ve gül desenleri de üretim içinde yerini almış. 40’larda savaş nedeniyle gerileyen dış ticaretle birlikte yerli malına olan yoğun talebin etkisindeki yerel motif ağırlığı söz konusu. 50’ler, Amerika rüzgârıyla evlere giren dergilerle, modanın günlük kent yaşamına çarpıcı şekilde sızdığı, parlak yıllar… Desenlerde geometrik, puantiye formlar ve küçük çiçekler kullanılmış. Takip eden 60’ların cesur ifade ve özgürlük akımlarının yansıması olarak, kumaşlara geometrik ve şal desenleriyle birlikte, hayvan figürleri ve yuvarlak hatlı formlar eklenmiş. 70’ler ise yine ülke değerlerinin ön plana çıktığı yıllar ve bu yönelim motiflerde kendini gösterirken iri ve canlı formlar tercih edilmiş. Bu yıllarda Sümerbank’ın kuvvetli ve değerli bir yerel marka olarak varlık gösterdiği moda etkinlikleri de düzenlenmiş ve Sümerbank markasının ülkenin moda ve tekstil sektöründeki yeri kuvvetlenmiş.

Sümerbank, 80’lerde başlayan özelleştirme döneminin sebep olduğu değişimle, sonraki yıllar için başta umut vadedecek şekilde kâr eden bir kuruma dönüşse de küresel ekonominin seyri neticesinde işin rengi hızla değişiyor. Rekabet arttıkça, yurtdışından tekstil markaları yayılmaya başlıyor. Yeni yaşam alışkanlıklarının etkisi altına aldığı moda ve tekstil sektörü hızla değişiyor ve bir süre sonra Sümerbank’ın bir zamanlar cevap verebildiğinin çok ötesine geçiyor. Özelleştirme süreciyle birlikte küresel rekabet ortamına uyum sağlamak için hızlı üretime ve desenlerde yeni bir vizyon ve çeşitliliğe gidilse de 90’lar, politik, ekonomik ve siyasi hareketliliğin kültürel politikaları ve günlük yaşamı agresif şekilde etkilediği bir dönem. Dolayısıyla bu süreç, Sümerbank tarihine pek çok farklı şekilde ve en çarpıcı olarak da özelleştirmeyle birlikte işlerinden olan emekçilerin hak arayışlarıyla yansıyor. Bunu takip eden yıllar, ekonomik gelişmelerin tetiklemeye devam ettiği sosyokültürel yaşamın daha da hızla dönüşmesi anlamına gelirken, Sümerbank için 2001 yılı hikâyenin sonu oluyor.

Not: Dilek Himam’a teşekkür ederiz.

Bahar Turkay, Sümerbank, tekstil tasarımı

SÜMERBANK ÇALIŞANLARINDAN 15 YIL SONRA GELEN "ÖZÜR"

Yakın tarihimizin anılarında yer eden Sümerbank kumaşları, elbiseler, ev tekstil ürünleri İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü tarafından gerçekleştirilen "Bir Ulusu Giydirmek: 1956 – 2000 Yılları Arası Sümerbank Desenleri” sergisi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde açıldı. Serginin açılışına katılan Halkapınar Sümerbank eski çalışanları tarihin yeniden canlanması, sahip çıkılması karşısında gözyaşlarını tutamadı ve 15 yıl sonra İEÜ Mütevelli Heyet Başkanı Ekrem Demirtaş'tan özür diledi.
Çalışanlar, Sümerbank Fabrikası'nın kapanmasına karşı direndiklerini ancak bugün alanda Sümerbank'a dair hiçbir iz kalmadığını belirterek, "Keşke, üniversite kurulmak üzere İzmir Ticaret Odası'na devredilseydi. Hiç olmazsa müzemiz kurulur, makinelere sahip çıkılır ve arşivimiz korunurdu. Başkan Ekrem Demirtaş'tan özür dileriz" dediler. Eski Halkapınar Sümerbank Fabrikası çalışanı Mehmet Bolca, sergiyi gezen Başkan Demirtaş'ın yanına giderek "Projeyi duyunca çalışanlar olarak elimizdeki arşivleri Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü'ne verdik. 15 yıl önce biz fabrikamızın kapanarak üniversite olmasına karşı çıktık. O günlerde kumaşların yakılmak üzere götürüldüğünü, heba olduğunu gördük. Çok üzgünüm. Geçmiş bir özür ama sizden karşı çıktığımız için özür dileriz" dedi.
‘Geçmiş Yoksa Gelecek Olmaz’
Sergi açılışında konuşan İEÜ Mütevelli Heyet Başkanı Ekrem Demirtaş da, İzmir'deki 160 dönümlük alandaki Halkapınar Sümerbank Fabrikası Tesislerinin 2000 yılında Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile İzmir Ticaret Odası'na İzmir Ekonomi Üniversitesi'ni kurmak kaydıyla verildiğini anımsatarak, şunları söyledi:
"Tüm sigortalarının ödenmesi, tapusunun çıkartılması gibi işlemleri bizzat yaptım. Bizim projemizde bütün binalar kalacaktı, korunacaktı, yaşayan bir kampüs olacaktı. Bugün Sümerbank nerede? Makinelerin aynen yerinde kalması şartıyla endüstriyel SİT kararı alındı. İzmir İl Özel İdare Meclisi o dönem tesisleri bize vermedi, sonra bugünkü kampüsümüzü yaptık. Oraları gezerken yerlere atılmış perişan olmuş halde katalogları gördüm hemen aldım. Bugün katalogları koruma altına almamız sayesinde bu çalışmayı gerçekleştirebiliyoruz. Geçmişine sahip çıkmayan toplulukların geleceği olamaz." 
‘6 Bin Desen TUDİTA’da’
İEÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yazgan Bulgun ise, İzmir Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle hazırlanan projenin fakültede bulunan Sümerbank desen arşivinin dijitalleştirilmesi ve Türkiye tekstil tarihine ilişkin kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla yapıldığını kaydetti.
Projenin İEÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü tarafından başlatıldığını aktaran Prof. Dr. Bulgun, "Fakültemizde bulunan mevcut arşivin kumaş albümleri 2001 yılında kapatılan İzmir Halkapınar Basma Sanayii’ne ait. Arşiv üniversitemizde 2006 yılında korumaya alındı. 6 bin kadar kumaş dijital ortama aktarıldı. Desen arşivinin sergilendiği 'TUDİTA-Türkiye Dijital Tekstil Arşivi', “www.tudita.com” web adresi paylaşıma açıldı. Sergide 1930’lu yıllardan 2000’li yılların başına kadar dünya kültür ve moda tarihi açısından önemli olaylar ve bu olayların Türkiye’deki yansımaları bir zaman çizelgesi üzerinde anlatıldı. 1956-2001 yılları arasında üretilen yaklaşık 200 bin farklı kumaş arasından seçilen örnekler serigrafi ve dijital baskı teknikleri ile yeniden üretilerek dönem giysileri dikildi. Ayrıca proje süresince Sümerbank tarafından üretilmiş çok sayıda giysi ve obje fakültemize bağışlandı" diye konuştu.
‘Nazilli Sümerbank Arşivi’ni Değerlendirelim’
İEÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü Prof. Dr. Elvan Özkavruk Adanır, projenin tamamlanmasına 1 ay kaldığını ifade ederek, "6 bine yakın deseni dijitalleştirdik. Meraklıların ilgisine sunduk. Projemizi daha da geliştirmek istiyoruz. Nazilli Sümerbank Fabrikası'nın arşivini de değerlendirmek istiyoruz" dedi.
‘Ortak Hafızaya Hizmet Eden Proje’
İZKA Genel Sekreteri Murat Yılmazçoban ise, Sümerbank’ın Türkiye’nin geçmişine ışık tuttuğuna dikkat çekerek, “Projenin başında ortak hafızaya hizmet etmesini düşünmemiştik. Projenin sonuna geldiğimizde bir üst seviyeye çıktığını görüyoruz. Bu çalışma kültürümüz açısından önemli bir kazanım oldu” diye konuştu.
Sektör Sergideydi
Sergi açılışına İEÜ Mütevelli Heyet Başkanı Ekrem Demirtaş, İEÜ Rektörü Prof. Dr. Oğuz Esen, İZKA Genel Sekreteri Murat Yılmazçoban, Ege İhracatçılar Birliği Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, TOBB İzmir İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aysel Öztezel, EGS Derneği Başkanı Mukadder Özden, Modacı Zuhal Yorgancıoğlu, akademisyenler, davetliler ve Sümerbank çalışanları katıldı.
 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır