peygamberlerin özellikleri sıdk emanet fetanet ismet tebliğ / Peygamberlerin Sıfatları | İslam ve İhsan

Peygamberlerin Özellikleri Sıdk Emanet Fetanet Ismet Tebliğ

peygamberlerin özellikleri sıdk emanet fetanet ismet tebliğ

Fetanet Ne Demek? TDK Anlamına Göre Fetanet Kelimesi Ne Anlama Gelir?

Özellikle dini eserlerde karşımıza çıkan fetanet sözü peygamberlerin sıfatlarından biridir. Diğer peygamber sıfatları İsmet, Emanet, Sıdk ve Tebliğ'dir. Bu kelimelerin manaları pek çok Müslüman tarafından Fetanet ne demek, İsmet ne demek, Fetanet kelimesinin anlamı nedir gibi sorularla araştırılıyor. İşte fetanet kelimesinin cümle içinde kullanımı ile İslami anlamı.

FETANET SÖZLÜK ANLAMI TDK

Fetanet sıfatı kelime anlamı olarak "Yüksek zekâ, zihin açıklığı, çabuk anlama ve kavrama yeteneği" anlamlarına gelir. Bu kelime kişi adı olarak da kullanılmaktadır. Arapça kökenli olan bu kelime fatın kökünden türemiştir.

PEYGAMBERLERİN SIFATLARINDAN FETANET NE DEMEK?

Peygamberler (aleyhimüsselâm) hakkında bilinmesi vâcib olan sıfatlar beştir.

  • Sıdk (doğruluk),
  • Emânet (güvenilirlik),
  • Tebliğ (Allahü Teâlâ'dan aldıkları emir ve yasakları insanlara bildirmek),
  • İsmet (günahsızlık) ve
  • Fetânet (yüksek zeka, zihin açıklığı). (Kutbüddîn-i İznikî) Fetanet sıfatı "Yaratılıştan gelen çabuk anlama yeteneği, zihin açıklığı, anlayış, kavrayış, sür'at-i intikal" anlamına gelir.

FETANET İSLAMİNİN ANLAMI NEDİR?

Peygamberler güzel ahlâk sâhibidirler. Mâlâyâniden (fâidesiz iş ve sözden), insan tabiatının nefret ettiği şeylerden uzaktırlar. İnsanlar arasında asil olmayan soydan peygamber gelmemiştir. Çünkü peygamberlerin soy zinciri, asil ve temiz kimselerdir. Kaba, görgüsüz, aşağı tabiatlı, ahmak, kimselerden peygamber gelmemiştir. Peygamberler çok akıllı ve zeki olup, fetânet sâhibidirler. (Kâdızâde Ahmed bin Muhammed)

FETANET ÖZELLİĞİ NE ANLAMA GELİR?

Fetanet özellikleri bulunan kişiler, yüksek zekaları ile dünyayı diğerlerinden daha hızlı şekilde algılayarak, var oldukları toplumun ihtiyaçlarını ve eğilimlerini fark ederek ona uygun vizyon oluşturabilen ve yeteneklerini bu doğrultuda geliştirebilen kişilerdir. Fetanet yüksek zeka potansiyeli şeklinde kullanıldığı gibi peygamberlerde her daim açık bir zihin ve gafletsiz bir kalp ile yaşam sürdürmelerini sağlamıştır. Fetanet özelliği sadece peygamberlerde olmayıp birçok ilim ve bilim insanında ortaya çıkan bir yetenektir. Fetanet özelliğini kullanabilmek diğer önemli yetenek ve değerleri de rahatlıkla kullanabilmeyi sağlamaktadır.

FETANET KELİMESİNİN CÜMLE İÇİNDE KULLANIMI

  • "Ve bunda olan fikr ü ferâset ve re'y ü tedbîr ü fetânet, Âl-i Osman'da bir vezîre dahi müyesser olmamıştır" (Sehî Bey Tezkiresi)
  • "Bunlar bilinmezse insan zekâsı, fetâneti neye yarar?" (Ahmed Vefik Paşa)
  • "İnsan kendi gözündekini mertek olsa görmez, müdâhaneye en fetânetlisi bile kapılır" (Ahmed Vefik Paşa).

Peygamberlerin Sıfatları

Tarih: 03 Haziran Peygamberlere İman

Peygamberlerin sıfatları nelerdir? Peygamberlerin sıfatları kaç tanedir? Peygamberlerin emanet sıfatı nedir? Peygamberlerin sıfatlarından sıdk ne demek? Peygamberlerin fetanet sıfatı nedir? Peygamberlerin ismet sıfatı ne demek? Peygamberlerin tebliğ sıfatı nedir? Peygamberlerin sıfatları ve anlamları.

Peygamberler, insan olmakla birlikte, diğer insanlardan farklı bir takım sıfatlarla donatılmıştır. Bu, onların elçi, rehber ve önder oluşlarının tabii bir sonucudur.

PEYGAMBERLERİN SIFATLARI

Peygamberlerin sıfatları emânet, sıdk, fetânet, ismet ve tebliğ olmak üzere beş tanedir.

  1. Emânet: “Güvenilir olmak” demektir. Peygamberlerin hepsi doğru ve güvenilir kişilerdir. Emânete asla hâinlik etmezler. Bir âyette şöyle buyurulur: “Bir peygamber için emânete hiyânet yaraşmaz..”[1] Hz. Muhammed’e peygamberlik gelmezden önce, Mekke müşrikleri tarafından “Muhammedü’l-Emîn (kendisine güvenilen Muhammed)” lakabının verildiği bilinmektedir.
  2. Sıdk: “Doğru olmak” demektir. Peygamberlerin hepsi doğru sözlü ve dürüst kişilerdir. Kesinlikle yalan söylemezler, sözleri gerçeği yansıtır. Sözlerinin doğruluğu, gerektiğinde mucizelerle desteklenir. Sıdk’ın zıddı olan kizb (yalan söylemek) peygamber hakkında düşünülemez. Çünkü peygamber, her şeye gücü yeten Allah’ın yeryüzündeki elçisidir. Bu elçiliğin yalan ve hiyânetle etkisiz ve sonuçsuz kalmasına Cenâb-ı Hak izin vermez.
  3. Fetânet: “Peygamberlerin akıllı, zekî ve hikmet sahibi olmaları” demektir. Peygamber gerçekten insanların en akıllısı ve hikmet sahibi olanıdır. Aptal, ahmak ve geri zekâlı birisinin peygamber olduğu görülmemiştir. Toplumunu ikna edip, onlara önderlik yapabilmek için peygamberin akıllı olması gerekir. Fetânetin zıddı olan “akılsızlık” ve “gaflet” peygamber için düşünülemez.
  4. İsmet: “Günah işlememek, günahtan korunmuş olmak” demektir. Peygamberler hayatlarının hiçbir döneminde şirk ve küfür sayılan bir günahı işlemedikleri gibi, peygamberlik dönemlerinde de kasten günah işlememişlerdir.

Kur’an-ı Kerim’de, Hz. Adem’in (a.s.), Hz. Musa’nın (a.s.) ve diğer bazı peygamberlerin hata işlediklerinden ve Cenâb-ı Hakk’ın onların bu hatalarını bağışladığından söz edilir. Hatta Hz. Muhammed’in de bazı konularda vahiy yoluyla doğru yola iletildiği belirtilir.[2] Ancak bunlar “zelle” denilen ayak sürçmeleri olup, peygamberden istemeyerek sadır olabilmiştir. Meselâ, Hz. Adem’in (a.s.) yasak ağaçtan yemesi; şeytana güvenmesi ve henüz kötülüğün ne olduğunu tecrübeyle görmemesi yüzünden olmuştur. Daha sonra Yüce Allah onu affetmiş ve kendi nesline peygamber olmuştur.

Hz. Muhammed’in, Abese sûresi ile uyarıldığı şu olayı da “zelle”ye örnek verebiliriz. Rasûlullah (s.a.s.) Kureyş ileri gelenlerinden bir heyete İslâm’ı anlatırken, bir âmâ olan Abdullah İbni Ümmi Mektûm (r.a.), O’nun bu irşadından habersiz olarak içeri girmiş ve yüksek sesle; “Allah’ın sana öğrettiklerinden bana da öğret” diye seslenmiş ve bu sözünü bir kaç defa tekrar etmişti. Bu durumdan memnun kalmayan Allah’ın Elçisi yüzünü ekşitip öbür yana çevirmiştir. Bunun üzerine Abese sûresi inmiş ve Rasûlullah’a (s.a.s.) bu davranışının uygun olmadığı bildirilmiştir.[3]

Kur’an-ı Kerim’de, açıkça ismet sıfatı zikredilmez. Ancak peygamberlerin, Allah’ın tam olarak kontrolü altında bulundukları belirtilir.[4] Buna Hz. Yûsuf’un (a.s.) durumunu örnek verebiliriz.

Züleyha kadınlık çekiciliğini kullanarak Hz. Yûsuf’u aldatmak istediği sırada Yüce Allah’ın koruması şu âyette açıkça görülür: “Andolsun ki o kadın ona meyletti. Eğer Rabb’inin işaret ve uyarısını görmemiş olsaydı, belki Yûsuf da ona meyletmişti.”[5]

Ahmed İbn Mübarek bu âyetin tefsiri ile ilgili olarak şöyle demiştir: Ümmî mürşidim Abdülaziz ed-Debbağ’a; “Hz. Yûsuf’un o kadına kast ve niyyet ettiği şey ne idi?” diye sordum. Şu cevabı verdi: “Onu dövmekti.” Bunun üzerine, kendisine bazı müfessirlerin bu konuda söyledikleri açıklamalardan söz ettim. Bunları şiddetle red ederek dedi ki; “Peygamberlerin ma’sumluğu nerede kaldı? Allah’ın bir veli kuluna feth (kalbin manen açılması hali) vaki olduğu zaman, Allah onun yetmiş iki zulmet damarını söküp atar ki, onların bir kısmından yalan, bir kısmından kibir, kimisinden riya, kimisinden dünya sevgisi, kimisinden de şehvet ve zina sevgisi ve benzeri kötülükler neş’et ediyordu. Allah’ın veli kulları hakkında durum böyle olunca, ismet sıfatıyla yaratılan ve koruma altında bulunan bir peygamberin nasıl olması gerektiğini düşün!”[6]

  1. Tebliğ: “Peygamberlerin Allah’tan aldıkları vahiy mesajını eksiksiz olarak ümmetlerine iletmesi” demektir. Tebliğin zıddı olan gizleme (kitmân) peygamberler hakkında düşünülemez. Peygamber vahyi tebliğinde ne bir fazlalık ne de bir eksiltme yapamaz. Bu konuda Kur’an’da şöyle buyurulur: “Ey Peygamber! Rabb’inden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan, Allah’ın elçiliğini tebliğ etmemiş olursun.”[7]

İslâm inancına göre bütün peygamberler, peygamber olmaları yönüyle eşit kabul edilir ve aralarında bir ayırım yapılmaz. Ancak görevinin büyüklüğü ve Cenab-ı Hak nezdindeki yeri bakımından aralarında derece ayrılığı bulunabilir. Bu konuda Kur’an’da şöyle buyurulur: “İşte bu peygamberlerden bir bölümünü diğerlerinden üstün kıldık. Allah onlardan bir kısmı ile konuşmuş, bazılarını da derecelerle yükseltmiştir.”[8] Allah’ın derecelerle yükselttiği kişinin Hz. Muhammed (s.a.s.) olduğu yorumu yapılmıştır.

SADECE PEYGAMBERİMİZE VERİLEN 5 HASLET

Câbir İbn Abdillah (r.a.)’ten rivâyete göre Nebî (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Benden önce hiçbir peygambere verilmeyen 5 haslet bana verilmiştir. Bunlar şunlardır:

  1. Bir aylık mesafedeki düşmanın kalbine korku salmakla yardım olundum.
  2. Yeryüzü bana mescit ve temiz kılındı, ümmetimden bir kişiye nerede namaz vakti olursa, orada namazı kılsın.
  3. Bana ganimetler helal kılındı.
  4. Önceki peygamberler belli bir kavme gönderilirken, ben bütün insanlara gönderildim.
  5. Bana şefâat makamı verildi”[9] Ancak bu üstünlüklerine rağmen Hz. Peygamber övünmeyi ve övülmeyi sevmezdi.[10] Nitekim İbn Abbas’ın mescitte kendisinin ve kimi peygamberlerin üstünlüklerini dile getirdiğini işitince şöyle buyurmuştur: “Hiç kimse, Hz. Zekeriya’nın oğlu Yahyâ’dan üstün olamaz. O günah işlemediği gibi, günahı aklından bile geçirmezdi.”[11]

PEYGAMBERİMİZİ DİĞER PEYGAMBERLERDEN AYIRAN ÖZELLİKLER

Buna göre Hz. Muhammed’in (s.a.s.), diğer peygamberlerden ayırıcı özellikleri şu noktalarda toplanabilir:

  1. O, yaratılmışların en üstünü ve Allah’ın en sevgili kuludur.[12]
  2. Onun peygamberliği bütün insan ve cinleri kapsar.[13]
  3. O, son peygamberdir ve görevi kıyamete kadar sürecektir.[14]
  4. Onun getirdiği din son dindir ve en mükemmeldir.[15]

Hz. Peygamber’den (s.a.s.) sonra derece olarak Hz. Nûh, Hz. İbrâhim, Hz. Mûsâ ve Hz. İsâ’nın (a.s.) içinde yer aldığı ulü’l-azm peygamberler, daha sonra rasûller ve nebîler gelir.

Aldıkları ağır görev ve yüklendikleri sorumluluk karşısında yılgınlık göstermeksizin insanlara dini tebliğ görevini yerine getiren, bütün zorluklara göğüs germede azim ve sebât gösteren peygamberlere “ulü’l-azm” denir. Bu peygamberlerin adlarının topluca geçtiği âyet şudur: “O, dini ayakta tutun, onda ayrılığa düşmeyin diye dinden Nûh’a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrâhim’e, Mûsâ’ya ve İsâ’ya tavsiye ettiğimizi Allah size de din kıldı..”[16]

Dipnotlar:

[1]Âl-i İmrân, 3/ [2]bk. A’râf, 7/23; Kasas, 28/16; Muhammed, 47/19; Tevbe, 9/ [3]bk. Abese, 80/; H. Basri Çantay, a.g. meal, III, , alt not: 2. [4]En’âm, 6/; Enbiyâ, 21/ [5]Yûsuf, 12/ [6]Çantay, age, I, , Dipnot: 34, İbriz isimli eserden naklen. [7]Mâide, 5/ [8]Bakara, 2/ [9]Buhârî, Salât, 56, Çağrı neşri, I,  [10]seafoodplus.infoî, Tefsîru Sûre, 17/ 18; İbn Mâce, Zühd,  [11]bk. Âl-i Imrân, 3/ 39; Elmalılı, age, II,  [12]Âl-i İmrân, 3/ [13]Sebe’, 34/ [14]Ahzâb, 33/ [15]Mâide, 5/3. [16]Şûrâ, 42/13; bk. Ahzâb, 33/7.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

PEYGAMBER (S.A.S.) EFENDİMİZ’İN ÖZELLİKLERİ

PEYGAMBERLERE İMAN NEDİR?

Peygamberlere İman Nedir?

PEYGAMBERLERİN SAYISI KAÇTIR?

Peygamberlerin Sayısı Kaçtır?

PEYGAMBERLERİN SIFATLARI NELERDİR?

Peygamberlerin Sıfatları Nelerdir?

PAYLAŞ:                

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

Erkam Medya © islam&ihsan İÇİNDEKİLER

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir