bakmak, inanmak, varsaymak , "deem" ifadesinin Türkçe içine en iyi çevirileridir. Çevrilmiş örnek cümle: I deem it best that the court grants defense counsel's motion for dismissal. ↔ Mahkemenin, savunma makamının görüşünü reddederek en iyi kararı vereceğine inanıyorum.
deemVerbverbnoun dil bilgisi
(transitive, obsolete) To judge; pass judgement on; sentence; doom. [..]
+Çeviri ekleEkledeem
I deem it best that the court grants defense counsel's motion for dismissal.
Mahkemenin, savunma makamının görüşünü reddederek en iyi kararı vereceğine inanıyorum.
funduszeue.info
Örnek ekleEkle
Those are tasks we deemed too noisy for you to do when guests are sleeping.
O işler konuklar uyurken yapılamayacak kadar gürültülü.
OpenSubtitlesv3
He is not deemed ready for some time
Uzunca bir süre hazır görülmedi
Literature
They deem only 11 minutes and 7 seconds of the footage to be worthy of inclusion in their film.
Ellerindeki bandın sadece 1 1 dakika 7 saniyelik bir bölümünü filmlerine dahil etmeye değer bulurlar.
OpenSubtitlesv3
The idea that you deemed yourselves ready to join the interstellar community seemed premature.
Ana fikir sizin Yıldızlar Arası topluluğa katılmanız için çok erken olduğuydu.
OpenSubtitlesv3
They have been deemed inadmissible.
Geçersiz kabul edildiler.
OpenSubtitlesv3
And if I'm going to understand what happened to my patients, I will order any test that I deem necessary.
Ve hastalarıma ne olduğunu anlayabilmek için, gerekli gördüğüm her testi sipariş ederim.
OpenSubtitlesv3
I am not deemed capable of coherent recollection.
Hatırlama zorluğu çeken birisi değilim.
OpenSubtitlesv3
You stand what I deem necessary.
Ben neyi gerekli görüyorsam sen de osun.
OpenSubtitlesv3
The Minister deemed it too risky to inform the police.
Bakan, polisi bilgilendirmenin çok riskli olacağını düşündü.
OpenSubtitlesv3
“And how much gold would you deem sufficient for such a voyage?”
“Peki böyle bir yolculuk için ne kadar altının yeterli olacağını düşünüyorsunuz?”
Literature
"Ratiocination", a term Poe used to describe Dupin's method, is the process by which Dupin detects what others have not seen or what others have deemed unimportant.
Dupin'in yöntemini açıklamak için Poe'nun kullandığı sözcük olan "uslamlama" sayesinde dedektif, diğer kişilerin fark etmediği ya da önemsiz olduğunu sandığı şeyleri fark eder.
WikiMatrix
" Parties who have pursued separate lives sharing neither bed nor board shall be deemed to have lived apart even though they reside under the same roof "
" Müstakil yaşamı tercih edip kalacak yerlerini ve iaşelerini paylaşmayan taraflar her ne kadar aynı çatı altında ikamet etseler bile ayrı yaşıyor addedilirler "
OpenSubtitlesv3
Mr. Finch, you said that you deemed the motive for the robbery to be political.
Bay Finch, bu suçun politik nedenlerden ötürü işlendiğine inandığınızı söylemiştiniz.
OpenSubtitlesv3
They were deemed to have enjoyed what they had paid for.
Çıktılar: İşlemler sonucunda ortaya çıkan ürünlerin tümüdür.
WikiMatrix
Under Article # of Turkey 's penal code defendants can be tried as members of an illegal organisation even if they are not, as long as they are deemed to have acted on its behalf
Türkiye' nin ceza kanununun # addesine göre, sanıklar yasadışı örgüt adına davrandıklarına kanaat getirildiği sürece, olmasalar bile onun üyeleri olarak yargılanabiliyorlar
Setimes
The older man deems Peter 'a failure as a worker and as a father,' his daughter-in-law a "Protestant whore," and his granddaughter "a harlot" because she lets a boy walk her home from school.
Yaşlı adam, Peter'ın hem işte hem de evinde başarısız biri olduğunu, gelininin "Protestan bir orospu olduğunu" ve torununun ise onu bir erkeğin okul çıkışı eve bırakıyor olması gerekçesiyle "fahişe" olduğunu söyler.
WikiMatrix
The Vatican deemed its occupant dangerous enough to include it on The List of Avignon, of which, by the way, we hold a copy.
Vatikan, onun içindekinin çok tehlikeli olduğunu düşünüp Avignon Listesi'ne eklemiş, bizde bir nüshası var.
OpenSubtitlesv3
Preventive detention is used when the prisoner is deemed a danger to society and there is a great chance of his committing violent crimes in the future.
Önleyici ıslah, mahkumun topluma karşı tehlike oluşturduğuna ve ileride şiddet suçu işleyebileceğine kannat getirildiği hallerde uygulanmaktadır.
WikiMatrix
Every day, I regret looking into the eyes of men, women and children, knowing that, any moment, their lives might be deemed expendable in an effort to protect the greater good.
Her gün, insanların yüzüne bakarken pişmanlık duyuyorum. Çünkü hepsinin yaşamı, iyilik uğruna harcanabilir durumda.
OpenSubtitlesv3
Thomas Hauner of PopMatters said, "At one point the album’s tediousness is such that one assumes Ashlee Simpson and Britney have already passed on the material because even they deemed it too redundant."
PopMatters'tan Thomas Hauner, "Bir noktada albümün sıkıcılığı Ashlee Simpson ve Britney'nin bile gereksiz görerek şarkıları almadıkları izlenimi uyandırıyor." dedi.
WikiMatrix
Hence he deemed it necessary to make a clean break with the classical traditions.
Bu nedenle klasik geleneklerden net bir kopuşu gerekli gördü.
Literature
The gods have deemed me worthy.
Tanrılar beni layık gördü.
OpenSubtitlesv3
Croatia 's Co-operation With UN War Crimes Tribunal Now Deemed Crucial
Hırvatistan' ın BM Savaş Suçları Mahkemesiyle İşbirliği Artık Hayati Önem Taşıyor
Setimes
I know his crew hold an asset from their last prize that they deem of great value.
Tayfasının eline son vurgundan çok değerli bir ganimet geçtiğini biliyorum.
OpenSubtitlesv3
Along with Russia, Iraq and Iran, Greece could be removed from a list of nations deemed " threats to national security ", as army and government chiefs rework a key defence policy document
Ordu ve hükümet liderleri savunma politikasıyla ilgili önemli bir belgeyi yeniden biçimlendirirken, Rusya, Irak ve İran ile birlikte Yunanistan da " ulusal güvenliğe yönelik tehdit" olarak algılanan ülkeler listesinden çıkarılabilir
Setimes
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Cambridge English Corpus kaynağından
Örneklerdeki görüşler Cambridge Dictionary'nin editörlerinin, Cambridge University Press'in ya da lisans sağlayıcılarıın görüşlerini temsil etmez.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası