kaynağı değiştir]
Acemi Ocağı I. Murad zamanında ilk kez Gelibolu'da kuruldu. Toplam 8 adet acemi bölüğü mevcuttu. Bu bölüklere kumandanlık eden 8 çorbacı, Gelibolu ağası adı verilen kışlanın en yetkili subayına bağlıydı. Gelibolu Acemi Ocağının mevcudu yaklaşık iken, daha sonraları bu sayı 'e kadar çıktı. Bunun yanında yüzyıl sonlarında kanun ve nizamları bozuldu. Bu ocaktaki acemiler genellikle devlete ait nakliyat gemilerinde hizmet ederdi.
İstanbul'un Fethi'nden sonra II. Mehmed döneminde, Gelibolu Acemi Ocağından ayrı olarak İstanbul'da bir başka Acemi Ocağı daha kuruldu. Bu ocaktaki acemilere "torba oğlanı" ya da "şadî" denirdi. Oda[g] adı verilen kışlaları Şehzadebaşı ile Vezneciler arasında, "eski odalar" adıyla anılan Yeniçeri kışlalarının hemen yanında yer alırdı. Acemi odaları birisi "kethüdâ", diğeri ise "çavuş dairesi" denilen karşılıklı iki sıradan oluşurdu. Kethüdâ bölümü ağa odasıyla birlikte 16, çavuş dairesi de 15 olmak üzere toplam 31 odadan ibaretti.Eyyûbî Efendi Kanunnamesi'nde oda sayısı 30 olarak verilir. Farklı kaynaklara göre oda sayısı 31 ila 34 arasında gösterilir. Her oda da 30 acemi kalırdı. Bernardo Navagero acemilerin kişilik gruplarla oda da kaldıklarını yazar. Bu ocağa ait meydan da acemiler ulufelerini alırdı. Ayrıca meydanda cezalı olan acemilerin hapis yattıkları bir hapishane vardı. Kışlaların kapılarında acemiler arasında en kıdemli olanlardan seçilen iki nöbetçi beklerdi. II. Mehmed'in saltanatının ortalarına kadar İstanbul Acemi Ocağının mevcudu yaklaşık kişiydi.
Ana madde: Pençik
I. Murad döneminde Çandarlı Kara Halil Hayreddin Paşa ve Molla Rüstem'in girişimleriyle, savaşlarda ele geçirilen erkek esirlerin devletin asker ihtiyacına göre alınmasını ön gören Pençik Kanunu yürürlüğe girdi. Bu kanunla Molla Rüstem'e, Gelibolu'da pençik toplama yetkisi verildi. Pençik, her beş erkek esirden biri ya da beş esirin olmadığı durumlarda değerinin beşte biri karşılığında ücret alınmasıyla uygulanmaya başlandı. Savaşlarda ya da akınlarda elde edilen esirlerin beşte birinin dinen devlete verilmesi gerektiği hükmüne göre uygulanan bu kanunun başlangıç tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, Edirne'nin Fethi'nden sonra uygulanmaya başlandığı tahmin edilir. "Pençik oğlanı" adıyla anılan bu esirlerin çoğunluğu akıncılar tarafından düşman topraklarına yapılan akınlar sonucunda ele geçirilirdi. yüzyıl sonlarındaki Pençik Kanunu'na göre Akıncı beyi, toyca ve akıncıların elde ettikleri esirler "pençikçi" denilen ve akıncıların yanında bulunan bir memur tarafından tespit edilirdi. Bu esirlerden 20 tanesi akıncı beyine, 5 tanesi pençikçiye ve toycaların büyüklerine birer, küçüklerinin ikisine de birer tanesi bırakıldıktan sonra, kalan erkek esirlerden uygun olduğu düşünülen 10 ila 17 yaş aralığındakilerin her biri akçe ücret karşılığında devlet tarafından satın alınırdı. Bu yaş aralığından daha büyük olanlardan da uygun görülenler alınırdı. Pençik Kanunu'nun sonraki dönemlerde tekrar düzenlenmesiyle birlikte, ocağa alınmayan veya beş adetten aşağı olan erkek esirler; "şirhor", "beççe", "gulâmçe", "gulâm", "sakallı" ve "pîr" adı verilen birtakım sınıflara ayrılarak vergiye tâbi tutuldu. İlk dönemlerde ocağa alınacak esirler için bir yaş şartı aranmazdı ve yalnızca muharebe için kısa bir eğitimden geçtikten sonra ocağa kabul edilirdi. Bu yöntem daha sonra değişti ve 10 ila 20 yaş arasındaki esirlerin ocağa alınması kanunlaştırıldı. Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırlarının genişlemesiyle birlikte, pençik oğlanlarının Gelibolu'da sürekli gemilerde çalıştırılması sakıncalı görüldüğü için birer akçe ücret ile acemi yapılmaları kaldırıldı ve belli bir ücret karşılığında sınırlarda yaşayan Türk çiftçilerin yanına verilmesi kararlaştırıldı. Pençik oğlanları Osmanlıların Rumeli'ye yeni yerleşmeleri sebebiyle Anadolu'ya gönderilir ve orada İslam ve Türk terbiyesi alması amaçlanırdı. Bu uygulamanın ilk kez ne zaman uygulandığı bilinmemekle birlikte, Sırpsındığı Muharebesi'nden sonra uygulandığı tahmin edilir.Eyyûbî Efendi Kanunnamesi'nde ise I. Murad devrinde savaş esiri pençik oğlanlarının Türk ailelerin yanına verildikleri yazar. yüzyılın ortalarından itibaren Rumeli'nin Türkleşmesiyle birlikte buradaki çiftçilere de verildikleri bilinir.
Devşirme Kanunu'nun uygulanması ile birlikte Pençik Kanunu eski önemini yitirdi.[b]
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası