folik asit kullanmanın zararları / GEBELİKTE AŞIRI VİTAMİN TÜKETİMİ ÇOCUKTA OTİZM RİSKİNİ ARTIRIYOR

Folik Asit Kullanmanın Zararları

folik asit kullanmanın zararları

 Son Güncelleme:

Hamilelikte Folik Asit Eksikliği Ve Fazlalığı Etkileri Nelerdir? Gebelikte Folik Asit Kullanımı Ve Yan Etkileri

Son zamanlarda folik asidin hamilelik süresince ne denli önemli olduğu biliniyor. Ancak pek çok hamile kadın folik asit alma miktarını bilmiyor. Hamilelik sırasında aşırı folik asit komplikasyonlara neden olabilir. Peki, Hamilelikte folik asit eksikliği ve fazlalığı nelerdir detayları ile derledik.

Araştırmalar en yüksek miktarda folik asit alan farelerin bebeklerinin, folik asit eksikliği olan farelerde görülene benzer şekilde anormal beyin değişikliklerine sahip olduğunu gösterdi.

Hamilelikte Folik Asit Eksikliği ve Fazlalığı Etkileri Nelerdir?

Yaşamın tüm evrelerinde sağlığınıza iyi bakmanız önemlidir, ancak başka bir yaşam taşırken bu daha da önemli bir hale gelir. Hamilelik sırasında, bağışıklık sisteminizin size veya doğmamış çocuğunuza zarar verebilecek tüm mikroorganizmalarla savaşabilmesi için mümkün olan en iyi durumda olması gerekir. Ayrıca, bebeğinizin gelişimi için gerekli olduğu için hamilelik sırasında besin alımınızı artırmanız gerekebilir. Ancak bu vitamin ve minerallerin yetersiz veya fazla miktarları doğmamış çocuğa zarar verebileceği için kesin miktarda alınmalıdır.

Hamilelik sırasında gerekli olan tüm önemli besinlerden folik asit, en sık reçete edilen vitaminlerden biridir. Folik asit, B9 vitamininin (folat) sentetik formudur ve doğmamış bebeğin sağlığını korumak için son derece önemlidir. Araştırmalar, hamilelik sırasında folik asit tüketiminin yenidoğanda spina bifida (omurganın yanlış oluşumu) gibi nöral tüp defekti riskini azalttığını ve ayrıca otizm ve diğer zihinsel bozuklukların gelişmesini engellediğini göstermiştir.

Gebelikte Folik Asit Kullanımı ve Yan Etkileri?

Yapılan araştırmalarda aşırı folik asit kullanımında, fetal büyümede bozulma, astım ve otizm gibi çocukluk hastalıkları riskiyle karşılaşıldı. Ayrıca bazı kanser hücrelerinin büyümesini teşvik etme gibi çok fazla folik asit tüketmenin bazı olası olumsuz etkiler görülmektedir. Hayvanlar üzerinde çok fazla folik asidin neden ve etkisini gösteren çalışmaların yapıldığını belirtmek önemlidir. Bu araştırmalar insanlar üzerinde yalnızca gözlemlendi. Yine de diğer faktörlerin bu bağlantılarda rol oynayabileceği anlamına geliyor.

Hamilelik sırasında önerilen folik asit dozu her gün mikrogramdır. Ancak pek çok hamile kadın bundan daha fazlasını tüketiyor. Bilinmesi gereken en önemli nokta folik asidin güvenli üst sınırı olan 1 mg folik asit içermesidir. Folik asidin aşırı alımının ne tür yan etkiler doğurabileceği henüz belli olmasa da fetüste farklı genlerin açılıp kapanmasını içerebilir. İlerleyen dönemlerde çocuğun hastalık gelişiminde büyük rol oynayabilir.
Nöral tüp defekti olan bir çocuk doğurma öyküsü olan veya epilepsisi olan kadınlara çok daha yüksek dozlarda folik asit reçete edilir. Ancak 30 Eylül tarihinde Cerebral Cortex dergisinde yayınlanan araştırmaya göre aşırı folik asit alımı, doğmamış çocuğun beynine zarar verebilir. Bilim adamları, üç gruba ayrılan bir grup fare üzerinde bir araştırma yaptı; bir grup normal miktarda folik asit aldı, diğeri normal miktarın 10 katı aldı ve üçüncü gruba hiç folik asit verilmedi.

Çalışmanın sonuçları, en yüksek miktarda folik asit alan farelerin bebeklerinin, folik asit eksikliği olan farelerde görülene benzer şekilde anormal beyin değişikliklerine sahip olduğunu gösterdi. Bilim adamları, çok yüksek miktarda folik asidin fetüsün beyin gelişimine zararlı olabileceği sonucuna vardılar. Doktorlar, herhangi bir komplikasyondan kaçınmak için hamilelik sırasında kadınlara reçete edilen folik asit miktarını dikkatlice değerlendirmelidir.

D vitamini yeni doğanları hipertansiyondan koruyabilir;

Preeklampsi, kadınların yüksek tansiyona sahip olduğu, felç ve organ yetmezliğine yol açabilen bir gebelik komplikasyonudur. Preeklampsi, hamile kadınlarda başlıca ölüm nedenlerinden biridir ve ayrıca ölü doğum veya erken doğum ile sonuçlanabilir. Preeklampsili annelerden doğan çocukların ileriki yaşamlarında yüksek tansiyon geliştirme riskinin arttığı da gözlemlenmiştir. Bilim adamları, preeklamptik hamile kadınların, çocuklarında hipertansiyon riskini azaltmak için diyet takviyeleri yardımıyla D vitamini alımını artırmaları gerektiği sonucuna vardılar.

False

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “seafoodplus.info” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, seafoodplus.info web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI

gebelikte-asiri-vitamin

GEBELİKTE BİLİNÇSİZ FOLİK ASİT VE B12 TAKVİYESİNDEN UZAK DURUN

Yapılan araştırmalara göre, kanlarında yüksek seviyede folik asit tespit edilen kadınların çocuklarında otizm riski 2 kat, B12 seviyesi yüksek bulunan kadınların çocuklarında ise 3 kat artıyor. Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Tüp Bebek ve Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, “Gebelik döneminde dengeli beslenmeye ek olarak bazı vitamin ve minerallerin alınması faydalı olmakla beraber, bilinçsizce aşırı vitamin kullanımı yarar yerine zararlı olabilir. Bu nedenle gebeliğin ilk dönemlerinde yapılacak bir testle kandaki B12 vitamini seviyesine bakılmalı, bilinçsiz folik asit takviyesi alınmamalıdır” diyor.

Vitamin eksikliğinin yanı sıra, aşırı vitamin tüketimi de gebelik döneminde bebek için büyük tehlikeler doğurabiliyor. ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, annenin kanındaki folat düzeyinin 59 nanomol/ litreden (Nmol/ L) yüksek ve B12 vitamini düzeyinin pikamol/ litre (Pmol/L) seviyesinin üzerinde olması, doğacak çocukta otizm riskini 17 kattan fazla artırdığını gösterdi.

ABD’de ’e yakın anne adayı üzerinde 5 yıl süren araştırmanın sonuçlarından yola çıkarak önemli bilgiler veren Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Tüp Bebek ve Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, gebelik döneminde sağlıklı beslenmenin sihirli bir formülü olmadığını vurgulayarak şu tespitlerde bulundu:

DİYETE GEBELİK ÖNCESİNDE BAŞLANMALI

Hiç şüphesiz besleyici ve iyi dengelenmiş bir diyet programı, gelişmekte olan bebeğinize vereceğiniz en önemli hediyelerden biridir. Aslında, gebelik öncesi sağlıklı bir beslenme programı uygulamaya başlamak ve gebelik boyunca devam ettirmek daha idealdir.

GEREKSİZ STRES AŞIRI VİTAMİN TÜKETİMİNE YOL AÇIYOR

Sağlıklı beslemenin temel prensipleri gebelik boyunca da aynıdır, değişmez. Ancak pek çok anne adayı bu dönemde beslenme konusunda gereksiz bir strese girmekte ve çoğu kez belirsiz kaynaklardan edindikleri bilgilerle bazı besinleri ve vitaminleri aşırı tüketmektedir.

OTİZM RİSKİNİ 17 KAT ARTIYOR

Gebelikte yeterli miktarda vitamin desteği almanın çocuklarda otizm riskini düşürdüğünü bilinen bir gerçek. Oysaki yakın zamanda yapılan araştırmalar, gebelik boyunca kandaki B12 vitamini ve folik asit (folat/B9 vitamini) seviyesindeki yüksekliğin, bebekte otizm riskinde belirgin artışla ilişkili olduğunu göstermiştir.

Johns Hopkins Üniversitesi’nde yılları arasında doğum yapan anne ve çocuğu, kanlarındaki yüksek folat seviyesi açısından incelenmiştir. Annelerden doğum sonrası gün içinde bir kez kan alınarak ölçümler yapılmıştır. Doğum sonrası bebekler çocukluk dönemine kadar takip edilmiştir.

Araştırmada kanlarında yüksek seviyede folat (B9 vitamini) tespit edilen kadınların çocuklarında otizm riskinin 2 kat, B 12 seviyesi yüksek bulunan kadınların çocuklarında ise otizm riskinin 3 kat arttığı görülmüştür. Her iki vitaminin de kandaki seviyeleri aşırı derecede yüksek bulunan kadınların çocuklarında ise otizm riskinin kat daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Bu çalışmanın sonucunda da görüldüğü gibi, gebelik döneminde dengeli beslenmeye ek olarak bazı vitamin ve minerallerin alınması faydalı olmakla beraber, bilinçsizce aşırı vitamin kullanımı yarar yerine, zararlı olabilmektedir. Diğer konularda olduğu gibi beslenme ve vitamin desteği konusunda mutlaka takip eden doktora danışarak hareket etmek en doğrusudur.

İLK 12 HAFTA MİKROGRAM ALINMALI

Folik asit kullanımına gebe kalmadan 1 ay önce başlanır ve gebeliğin ilk 12 haftası boyunca günde mcg (mikrogram) olarak devam edilir. Hamile kalınmadan önce ve hamile kalındıktan sonra folik asidin kullanılması bebekte oluşabilecek beyin ve omurilik hastalıklarını yüzde 70 oranında azaltmaktadır. Aynı zamanda hücre büyümesinde ve organ gelişiminde de önemli rol oynamaktadır.

GÜNDE MCG’DEN FAZLASI TEHLİKELİ

Gebelik esnasında ne ülkemizde ne de dünyada kanda folik asit ölçümünün yapılması gerekliliği yoktur. Çünkü gerek folik asit (B9) vitaminlerinin doğal gıdalardan oluşan sağlıklı bir diyetle alınması, hiçbir zaman kanda aşırı seviyelere çıkmasına neden olmaz. Kandaki aşırı yüksek düzeyler, genelde ilaç şeklinde olan sentetik formların, gerekenden fazla tüketilmesinden dolayıdır.

Günde mikrogramın üzerinde folik asit tüketilmesi riskli olabilir. Yeşil yapraklı sebzeler, et, yumurta ve yoğurtla sağlıklı şekilde beslenerek günde mikrogram folik asit seviyesinin aşılması, çok olası değildir. Doktor tarafından önerilmediyse piyasada bulunan 5 mg’lık folik asit tabletlerinin uzun süre tüketilmesi riskli olabilir. Bu yüzden gebeliğin ilk döneminde yapılan kontroller ve doğru bilgilendirme büyük önem taşır. Folik asit fazlalığının yarattığı diğer bir problem, B12 vitamini eksikliğinin saptanmasını maskelemesidir.

MUTLAKA B12 SEVİYESİNE BAKILMALI

B12 vitamini ise, sağlıklı kırmızı kan hücrelerinin oluşumu için gereklidir. Karaciğer, böbrek, sığır eti, yumurta, süt, peynir ve balık, B 12 vitamini içeren besinler arasındadır. Mayalı soya ürünleri ve deniz yosunu da B 12 vitamini bulunan yiyecekler arasındadır.

B12 vitamini eksikliği özellikle vejetaryen beslenme şekli olanlarda sık görülür ve kansızlığa yol açar. Gebelik esnasında kanda mutlaka B12 seviyesine bakılmalıdır.

FAZLA KİLOLARIN GÜNAH KEÇİSİ VİTAMİNLER

Bizim kültürümüzde gebelik, ‘canının her çektiğini biraz da ölçüsüzce tüketmek’ anlamına geldiğinden, kilo kontrolü yapılması da güç olmaktadır. Hatta çoğu kez alınan kilolardan vitaminler ve onlardan dolayı artan iştah sorumlu tutulmaktadır.

B12 EKSİKLİĞİ VEJETARYENLERDE SIK GÖRÜLÜYOR

B12 vitamini, sağlıklı kırmızı kan hücrelerinin oluşumu için gereklidir. Karaciğer, böbrek, sığır eti, yumurta, süt, peynir ve balık, B 12 vitamini içeren besinler arasındadır. Mayalı soya ürünleri ve deniz yosunu da B 12 vitamini bulunan yiyecekler arasındadır.

B12 vitamini eksikliği, özellikle vejetaryen beslenme şekli olanlarda sık görülür ve kansızlığa yol açar. Gebelik esnasında kanda mutlaka B12 seviyesine bakılmalıdır. Biz ülkemizde gebelikte B12 seviyesine bakıyoruz ve genellikle beslenme alışkanlığına bağlı olarak düşük seviyelerle karşılaşıyoruz.

GEBELERDE DEMİR EKSİKLİĞİNE HALA SIK RASTLANIYOR

Türkiye’de günümüzde geçmiş yıllara göre gebeler beslenme ve vitamin kullanımı konusunda daha bilinçli. Ama yine de protein alımı ve hayvansal gıda (özellikle et ve balık) tüketimi hala yeterli düzeyde değil. Bu nedenle de demir eksikliği anemisi gebelerde çok sık görülüyor.

KUTU… GEBELİKTE ALINMASI ÖNERİLEN VİTAMİN VE MİNERALLER (GÜNLÜK)

• mcg (mikrogram) folik asit

• IU D vitamini (10 mcg D vitamini)

• &#; mg kalsiyum

• 70 mg C vitamini

• 3 mg B1

• 2 mg B2

• 20 mg B3

• 6 mcg B 12 vitamini

• 10 mg E vitamini

• 15 mg çinko

• 17 mg demir

• mcg iyot

KUTU… FOLİK ASİTTEN ZENGİN YİYECEKLER (YÜKSEK MİKTARDAN AZA SIRAYLA)

• Karaciğer

• Yeşil yapraklı sebzeler (Ispanak, semizotu, tere, roka, marul, maydanoz)

• Diğer organ etleri

• Kırmızı et

• Kuru baklagiller

• Yumurta

• Yoğurt

• Süt

• Tam taneli tahıllar (buğday, çavdar v.b.)

#Otizm #Gebelikte Dikkat Edilmesi Gerekenler #Gebelikte Otizm Riski #MedikalTeknik #MedikalTeknikDergisi

Folik Asit Eksikliği: Nedir, Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Folik asit eksikliği, farklı nedenlere bağlı olarak vücuttaki folik asit düzeyinin normalden düşük olmasıdır. Folik asit eksikliğinin genel sağlık üzerinde olumsuz etkileri bulunur. Folattan zengin besinleri tüketerek ya da besin takviyesi kullanarak folik asit eksikliğini önlemek mümkündür.

Folik Asit Eksikliği Nedir?

Folik asit ya da diğer adıyla folat, bir B vitamini türüdür. B9 vitamini olarak da adlandırılan folik asitin vücutta çok sayıda görevi vardır. Folik asit; hücrelerde bölünme sırasında gerçekleşen DNA eşlenmesi için gereklidir. Eşlenme sırasında DNA’da oluşabilecek hasarların onarılmasında da yine folik asite ihtiyaç duyulur. Folik asitin en önemli işlevlerinden birisi de kırmızı kan hücresi yapımında yer almasıdır. Kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar), vücuttaki hücrelere oksijen taşımakla görevlidir. Kırmızı kan hücrelerinin ortalama yaşam süresi gün olduğundan bu hücrelerin sürekli yıkılıp yeniden yapılması gerekir. Yeni kırmızı kan hücresi yapımı için de folik asite (B9 vitaminine) ve kobalamine (B12 vitaminine) ihtiyaç vardır.

Folik asit eksikliği, vücudun ihtiyaç duyduğu folik asit miktarının alınmadığı durumda ortaya çıkan bir tablodur. Sağlıklı kişilerde kanda bakılan folik asit değeri ng/mL arasında yer alması gerekir. Folik asit değeri, ideal aralığın altındaki kişilere folik asit eksikliği tanısı konulur. Folik asit eksikliği kişilerde ciddi problemlere neden olur. Özellikle hamile kadınlarda görülen folik asit eksikliği, önlenmediği ve tedavi edilmediği durumda, bebekte ciddi problemlerin görülmesine yol açabilir.

Folik asit değerinin ideal aralığın üstünde olması genellikle bir sorun oluşturmaz. Ancak yüksek folik asit değerleri, B12 vitamini eksikliğine işaret ediyor olabilir. Vücut, folik asidi kullanabilmek için B12 vitaminine ihtiyaç duyar. Eğer kişide B12 vitamini eksikliği varsa folik asit yeterince kullanılamayacağından folik asit değerlerinde bir artış görülebilir. Böyle bir durumdan şüphelenildiğinde kanda folik asidin yanı sıra B12 vitamini değerlerine de bakmak gerekir.

Folik Asit Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

Folik asit eksikliğinde hastada görülen belirtiler çok şiddetli olmadığında bu belirtileri fark etmek zor olabilir. Yine folik asit eksikliğinde görülen semptomlar, farklı rahatsızlıklarda görülen semptomlarla benzerlik gösterebilir. Bu nedenle bu semptomların folik asit eksikliğine bağlı gelişip gelişmediğini ayırt etmek için çeşitli tahlillere ihtiyaç duyulur.

Folik asit eksikliğinde görülen belirtiler:

Folik Asit Eksikliği Neden Olur?

Folik asit suda çözünen bir vitamin türüdür. Bu nedenle folik asit, vücuttaki yağ dokusu içerisinde depolanamaz. Folik asitin vücutta rezervi olmadığından düzenli olarak alınması gerekir. Folik asidin alınmasında ya da emilmesinde meydana gelebilecek sorunlar folik asit eksikliğine neden olur. Eksiklik gelişiminde etkili olan durumlar:

Folik Asit Eksikliği Teşhisi Nasıl Konulur?

Folik asit eksikliğinden şüphelenilen hastalarda ya da eksiklik gelişimine neden olabilecek bir hastalığa sahip kişilerde (örneğin çölyak hastalığı) folik asit testi uygulanır.

Folik asit eksikliği tanısı koyabilmek için hastadan kan tahlili istenir. Hastadan alınan kan örneği laboratuvarda folik asit açısından incelenir ve kandaki folik asit seviyesi belirlenir. Buradan çıkan sonuca göre hastadaki folik asit değerinin ng/mL’den düşük olması eksikliği işaret eder.

Folik asit ve B12 vitamini eksikliği beraber görülebildiğinden hastanın kan tahlilinde B12 incelemesi de istenebilir.

Folik Asit Eksikliği ile Birlikte Ortaya Çıkan Semptomlar Nelerdir?

Folik asit eksikliği, genel sağlık üzerinde olumsuz etki gösterir.

Folik asit eksikliğinin yol açtığı sorunlardan en sık görüleni megaloblastik anemidir. Bu anemi ya da diğer adıyla kansızlık türünde hastada kırmızı kan hücresi yapımında sorun oluşur. Kırmızı kan hücrelerindeki azlık hastada:

Folat eksikliğinde kırmızı kan hücrelerinin yanı sıra beyaz kan hücreleri ve trombosit (kan pulcukları) sayısında da azalma görülebilir. Beyaz kan hücrelerindeki azalma kişide; enfeksiyona yatkınlık, yara iyileşmesinde gecikme gibi problemlere yol açar. Trombosit azlığında ise kan pıhtılaşmasında problemler ortaya çıkar. Bu durum sonucunda hasta; küçük travmalar sonucunda bile kızarıklık ve morluk oluşumu, küçük bir kesik sonrası dahi kanın pıhtılaşmaması gibi sorunlarla karşılaşabilir.

Gebelikte folik asit eksikliği, bebekte çok ciddi problemlerin gelişmesine yol açabilir. Gebelikte annenin folik asit seviyelerinin düşük olması, bebekte nöral tüp defektleri olarak adlandırılan tablonun ortaya çıkmasına neden olabilir. Nöral tüp, anne karnındaki bebeğin ileride beyin ve omuriliğini oluşturacak olan yapıdır. Folik asit eksikliği, embriyolojik dönemde nöral tüpün kapanmasında sorunlara neden olur ve bebek nöral tüp defekti ile doğar. Nöral tüp defektinin en sık görülen formları; spina bifida ve anensefali adı verilen durumlardır. Spina bifidada, omurilik normalde olması gerektiği gibi omurga içerisinde yer almaz. Omuriliğin yerleşiminde problem vardır. Anensefali ise bebeğin beyin ve kafatası parçalarının eksik olduğu bir tablodur.

Nöral tüp defekti ile doğan bebeklerde görülebilecek semptomlar, bebekte görülen rahatsızlığa göre farklılık gösterebilir. Ancak genel olarak nöral tüp defekti olan hastalarda; görme ve işitme problemleri, zeka geriliği, bilinç kaybı gibi çok ciddi sorunlarla karşılaşılır.

Nöral tüp defektlerinin önlenmesi için kadınların hamile kalmayı planlamaya başlar başlamaz folik asit takviyesi alması faydalı olacaktır.

Folik Asit Eksikliği Tedavisi

Folik asit eksikliğinin tedavisi, hastanın günlük folat alımını artırarak ya da folik asit takviyesi alması sağlanarak yapılır.

Günlük alınması gereken folik asit düzeylerine ulaşabilmek için yüksek miktarda folat içeren besinleri tüketmek yarar sağlar. Folik asitten zengin besinler:

olarak sıralanabilir.

Eğer hastadaki eksiklik ciddi boyutlarda ise hızlı bir iyileşme için yüksek doz folik asit takviyesi tedavide kullanılabilir. Hastada folik asit eksikliğine eşlik eden farklı bir mikro nütrient eksikliği varsa tedavide multivitamin takviyeler de tercih edilebilir.

Kendinizde veya yakınınıza folik asit eksikliği olabileceğinden şüpheleniyorsanız ya da hamile kalmayı planlıyorsanız bir sağlık kuruluşuna başvurarak gerekli kontrollerini yaptırmanız faydalı olacaktır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir