Celal Sengor Eksi

celal sengor eksi

Prof. Şengör: Kendi dışkımı yedim

Ünlü Profesör Celal Şengör, Ekşi Sözlük’ün düzenlemiş olduğu soru–cevap etkinliğine katıldı.

Katıldığı programda Celal Şengör, Ekşi Sözlük kullanıcılarının kendisine yönelttiği birbirinden ilginç sorulara cevap verdi.

Katıldığı televizyon programlarında yaptığı açıklamalarla sık sık gündeme oturan Celal Şengör, "Kendi dışkınızı hiç yediniz mi?" sorusuna "Yedim. Özellikle insan dışkısı acıydı cevabını verdi.

İsviçre’de doktora yaptığı yerde otlayan ineklerin ve dağ keçilerinin de dışkılarının tadına baktığını söyleyen Şengör, “Özellikle insan dışkısı acıydı. Ötekiler de tatlıydı ama insanınki kadar acı değildi. Bu bir merak meselesidir, merak eden her şeyi dener” cevabıyla herkesi şaşırttı.,

celal şengör

celal hoca&#x;nın benim diyen tarihçiden daha iyi tarih bildiğini herkes bilir. adamın akademik geçmişi dünyaya ders olacak nitelikte, böyle bir değerimiz var ama ona bile dil uzatılıyor, gerçekten üzücü.

(bkz: celal şengör)

başıma bir iş gelmeyecekse eğer beğendiğim bilim insanıdır.

bazen uzmanlık alanı dışında iddialı beyanlarda bulunuyor ama bunları bilimsel açıklamalardan ziyade kişisel yorum olarak görmek lazım. herkesin her düşüncesi doğru olacak şeklinde bir kaide yok.

kendisinin üslubunu beğeniyorum. bilgi birikimini değerlendirmek haddime değil. onun dışında özellikle ilber ortaylı ve fatih altaylı ile birlikte olduklarında izlemesi oldukça ilgi çekici oluyor. tek olsa bile, konu ilgi alanım içindeyse gene izlerim ama o ayrı.

siyaset meydanında bilgisi ile badelediği genç bugün 1 milyon tl burs alıyor siz nelerden bahsediyorsunuz hocama dil uzatıyorsunuz (bkz: yusuf ziya öğretici'ye verilen 1 milyon tl burs)

kişilik olarak hiç sevemesem de (bencil, kendini beğenmiş, ve bir çok irite edici sıfatlar) söyledikleri çoğu doğru gibi gibi. askeri ben de severim lakin bugunku bir çok yanlışın 80 darbesinden kaynaklandığını görememesi, bu ülkedeki iktidar değişikliklerinin(seçimler dahil) abd etkisi ile olduğunu görememiş olması en büyük eksisi.
sert şekilde eleştirel biri.üniverste yokmuş türkiyede misal. dünyada kaç kendine üniverste diyen yer var? kabaca 10bin tane. bunun kaç tanesi üniverste o zaman? ilk bin üniverste desek bile türkiyeden 10 kurum bu tanıma uyar. harvardda bakıp ülkedeki üniverstelerle karşılaştıramayız tabi. para imkan var huzur var. burda da olduğu kadar.
yurtdışında ülkeyi kötülemeside bir başka eksisi gel buraya tv de türkiyeyi kötüle ama yurtdışında bunu yapması sadece ülkeye değil kendisine de eksi kazandırıyor. bunun dışında evrimi savunuyor. bu kadar savunmaya değer mi bilmiyorum 2+2 nin 4 olduğunu savunmak gibi bir şey din 2+2 4 değil dese onu da o şekilde kabul edecekler. inanmıyan inanmıyor yapacak bir şey yok. bu kadar kötüledim ama muhtemelen ülkeye benden ve bir çok insandan daha çok yararı dokunmuşdur diyerek sonlandırıyorum.

ben her yönüyle beğenip örnek alıyorum. sevmeyenler de var. tabi ki kişilik olarak sevip sevmemek herkesin kendi tercihidir. lakin bilimsel camiada dünyanın saygın bilim insanları arasındadır.

bilim insanlığının yanında hezarfen bir insandır. hemen her alanda çok ciddi bilgi birikimi var, dolayısıyla tam manasıyla bir entelektüeldir.

bu kadar çeşitli alanlarda böylesine bilgi yükünü taşımak kuvvetli bir hafıza gerektirir. kendisi, yorulmak bilmez çalışma motivasyonunu ve güçlü hafızasını yüksek işlevli bir otizm çeşidi olan asperger sendromuna bağlamaktadır.

uzun lafın kısası kıymeti bilinmelidir.
sizi çok seviyoruz kıymetli hocam sevdiklerinizle birlikte sağlıklı uzun ömürler dilerim.

celal hocam sevgiler saygılar.
yüzyılda 1 kere gelen ender insanlardan biridir.

türkiye'deki ender entelektüel. gerçek bilim insanı. önemli konularda bilimi referans gösterip sözünü esirgemeyen cesur biridir aynı zamanda.

kafa dergisi youtube kanalında candaş tolga ışık ile farklı bir seriye başlamış über insan.

bölüm 1
bölüm 2

gece gece sinirlerim bozuldu. funduszeue.info&#x;tatus/?s=21 adam bir de glasgow&#x;a gitmiş ya vizyonlu imam hahahah. biz de devletten umudu kestik yurtdışından burs kovalayalım burslar bunlara gidiyormuş.

edit: her imam kişi başı bir milyon alsa, diyanetin bütçesinin niye bu kadar yüklü olduğu anlaşıldı.

bir paralel evren düşününüz. celal şengör gibi bir adam hiç var olmamış.

bu paralel evreni tahayyül etmeniz için beyin loblarınızı aşırı yormanıza gerek yok. zamane dünyasını barındıran bir evren, tek eksik celal şengör.

bir müslüman bilim insanı çıkıyor ve diyor ki işbu evrende, "deve sidiği içiyorum, tadı da biraz acı ama olsun. hepsi bilim için!". bu uslubuyla konuşma yapmaya devam ediyor ve nihayetinde konşmasını bitiriyor.

adamın ilk cümlesinden sonra "omono kodomon orop sovocoloro" der ekranı kaptırsın değil mi elitist ekşici? o adamın neyi niçin yaptığına ilişkin sui zanlarınla meseleye bakarsın ve mensup olduğu dine göre yorumlama getirirsin değil mi "bilimsel" ekşici?

"aynı şey değil lan!" demek suretiyle araya suni sınırlar dizmeye çalışanları seyredeceğim keyifle ancak neyin ne olduğu biliniyorken bu denli efor sarf etmenizi de istemem iyiliğiniz adına.

tanım: kendisine ad hominem yapılıyor diye zırlayıp da müslümanların hiçbir bilimsel veçhesine, kavrayışında tek bir olumlu kanaat beslemeyen subjektif türk ekşici ateizminin peygamberi.

kendisine saygım çok, dinlemekten büyük zevk alırım. hatta bana yanlış bir şey söyleyemez gibi geldi epey zaman.

yalnız marksistler için doğayı mahvettiler rusya'da. marksizim bunu gerektiriyor, demişti.

benim bildiğim solcular kapitalistlerin aksine doğaya daha saygılı. bugün siyasetteki yeşiller diye adlandırılanların neredeyse tamamı sosyalist.

yine sovyetlerin ihtilalden önce bilimle fazla hemhalken sosyalizmin elit sınıfı öldürdüğünü, bunun da ülkede bilimi bitirdiğini söylemişti.

e ben yine biliyorum ki zamanında uzay çalışmaları başta olmak üzere büyük atılımlar yaptı sovyetler. belki de ihtilal bilimi şahlandırdı rusya da.

"hehe celal şengör yanıldı" demiyorum. ben mi yanlış biliyorum?

bu arada sosyalist marksist vs değilim.

Celal Şengör'e göre sadece elit kesim bilim yapabilir. Halktan gelen biri bilim yapamaz. Bu zaten başlı başına istisnaları olan bir durum. Hindistan'da doğup İngiltere'de eğitim alan birçok öğrenci, oradan Amerika'ya geçiş yapıyor ve çalışmalarına orada devam ediyor. Bilim yapmak için her gün havyar yemeye gerek yok. Dünyanın gelişmesi için bilim toplumun geneline yayılmalı.

Doğayı mahvetme kısmını bilmiyorum. Bağlama bakmak gerek. Çernobil felaketi Rusların dünyaya attığı bir kazık olarak görülebilir. Şu anda Pripyat kasabasında hala insan yaşamıyor.

Bazı düşünceleri çok mantıksız. Birinin iyi bir jeolog olması onun her konuda yaptığı yorumların doğru olacağı anlamına gelmez. Bildiği çok şey var tabii ki ama olaylara bakış açısı bazen tam Türk insanını yansıtıyor.

dissendium

Celal Hoca bazen fakirler ölsün porştan selamlar moduna girebiliyor kendisi fazla elitisttir.

gozu acik sevisen yahudi

Stalin döneminde yapılan sanayi kalkınması çevre için bir felaketti. Elbette ki şimdiye kıyas kabul etmez ancak o dönem çok ciddi ozon salınımı yapıldığını biliniyor. Tabii o dönemde ozon salınımı, tabakanın delinmesi, karbonmonoksit oranının yükselmesi gibi tabirler yoktu, varsa bile bu kadar ciddi olduğu bilinmiyordu. Bir kalkınma hamlesi yapılması ve bilim, eğitim, tıp, sanat gibi alanları besleyerek ürünlerin üretilmesi gerekiyordu. Yakın zamanda Sovyet öğrencilerine dağıtılan bas gitarlardan bir tane gördüm. Gerçekten sağlam yapmışlar. Bilen bilir zaten sosyalizmde sanayi üretiminin kim için ve nasıl yapıldığını.

Sosyalistlerin büyük çoğunluğu devrim sonrasnda yaşanacak toplumun doğayla barışık, ekolojik dengeleri koruyan bir yapıda olması gerektiğini savunur. Bu yüzden doğa savunusu önplandadır.

Aynı şekilde kapitalizmin doğa dengelerini umursamadan vahşice talan yapmasına ve sömürü düzeninin bir ayağını da buradan kurmasına karşı mücadele edilir.

Bilim dendiğinde ise Sovyetlere bambaşka bir alan açmak gerekir. SSCB'de bugünkü göz tedavileri dahil (lasik yöntemi mesela) pek çok tıp ilerlemesi patentsiz bir şekilde halkın kullanımına sunulmuştur. Allah çarpar.

Celal Şengör yanıldı demek yanlış olur. "Celal Şengör sadece jeoloji üzerine konuşmalı ve uzman olmadığı konularda ben "bilim insanıyım" pozları keserek indirgemeci tahlillerde bulunmamalı" demek daha makul bence.

sevgikusunkanadinda

şimdi temelden gireceğim. bilim elittir, bu kadar da basit. her bilim için aynısını demek zor, bilgisayar bilimleri mesela elit olmasanızda direk zeka ile ilgili olsa da bilim elittir bu kadar.

bu son yılda olabildiğince azaldı bu doğru ama hala elit varlığı devam etmekte.

neden peki? ben de akademinin içinde biri olarak yorumluyorum bunu, ailem elit filan da değil maalesef. elit olmasının nedeni paran varsa bilime odaklanabilmen ve o bilim kültüründe yetişmendir.

ailede en az 2 kuşak bilim varsa o aile kültürlüdür, alınmasın kimse ama benima ilemde dahil olmak üzere buradakilerin ailelerinin %90'ı köylüdür, çiftçidir, aile ağacında dedesinin dedesinin dedesini bilmez. benim ailemde böyle. dedemin dedesini bilmiyoruz.

dedelere dikkat demeyeceğim, ama o kültürde yetişmek başlı başına bambaşka bir şey. biz 6 yaşında "babaaaeee" derken o ailelerin çocuğu dadısıyla almanca konuşuyor o dili öğreniyor, sorgulamaya açık oluyor, bizim gibi babaneler sübhaneke öğretip allah korkusu işletmiyor. o açıklıkta yetişen çocuk her şeyi sorgulayıp 9 yaşında allahı sorgulayabiliyor, ailede oğlum bilir diyor. bu kültür kaç kişinin ailesinde var merak ediyorum.

bunu geçtim aile dostları ile tecrübe ile yoğruluyorsun, adamlar yanında bilim konuşurken kapıyorsun, soru soruyorsun anlatıyorlar, klasik ailelerde beşiktaş galatasaraya (or vice versa) nasıl koymuş onun muhabbeti yapılıyor.

ufaklıktan itibaren gezilerde kültür aşılanıyor, köye gitmiyor adamlar efese, antik şehirlere, daha ötesi sallıyorum viyanada, salzburgda mozart turu yapıyor aile. oradan schrödingerin lisesini akademiker gymnasiumu geziyor mesela. klasik türk ailesi sacherde instagram fotosu paylaşırken böyle gezen aileler var ben bizzat şahit oldum.

bunların hepsi kültür, sonra bu adam formal eğitim alırken yanına sosyal gelişimle sağlam akademik ve araştırma kitapları okuyor, biz 12 yaşında bilim teknik okumakla övünürken bu adam makaleyi yazanla muhabbet ederken onun akademik kitabını okuyabiliyor. okuyorda.

lise olarak ya yurt dışında sağlam yerlere ya da en iyi türk liselerine gidiyor.

buradan %99 yurt dışında en saygın yerlere gidebiliyor. para derdi yok, istediği kitabı nadirde olsa satın alabiliyor. iş bulayım aileme yük olmayayım derdi yok. isterse işe giriyor ki aile dostları zaten uygun ve istediği işi bulmalarına yardım ediyorlar global olarak.

bu adamlarla çalışma fırsatı elde ettim, yaşlısı 90 yaşında olanı ile de 50 yaşında genç olanıyla da 25 yaşında olan gencecik elemanıyla da. soylu olanları ile de tanıştım ders aldım ders verdim beraber, öğrenci olanlşarıda oldu çalıştığım yerde. adamın ayda 5 gün geldiği viyanada evi var, almanyada dedesinin şatosu var, orada x ressamın imzalı hediye tablosu var, bu adam bilime vermiş kendini, zaha hadidle çalışmış, oradan californiada isim vermeyeyim hayvani bir şirkete consultantlık yapmış, uluslarası ödülü olan biri, zehir gibi.

kısaca bilim elittir arkadaşlar, azalıyor evet ama elit ailelerde bilim her zaman daha ön plandadır. ay sonunu zor getiren aile ile elit aileden bilim yapanlar başka dünyalarda olurlar, yakın olabilirler ama o kültüre erişmek kuşak işidir.

diğer kısımları da anlatacaktım, ama rusya doğanın anasını satmış bir ülke. doğa koruma derdi olmamış hiç bir zaman. hayatta kalmak asıl amacı o zamanlarda.

kurnaz

kurnaz +1
virgülüne kadar katılıyorum.

blatta hiberna

@kaptan: böyle adamlar çok az olduğu içindir belki.

ya ben lan neyse

celal şengör diyarbakır cezaevinde mahkumlara dışkı yedirilmesinde sorun yok demiyor muydu yanlış mı hatırlıyorum? yani bilimsel ve elit kısmına ben de saygı duyuyorum ama her konuda doğru değil tabi, bildiğim kadarıyla aşırı milliyetçi mhp'li biri

nundu

neden yanılmasın ki? canan karatay'ın tıbbın her alanında bol keseden sallaması gibi, türkiye'de de televizyonda popüler olmuş biliminsanları her bilim alanında ahkam kesiyor. zaten faşist diktatörleri savunan bir adamı bir yere kadar ciddiye alabilirim.

nathanieltroy

Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Jeolog Prof. Dr. Celal Şengör'ün İstanbul depremi konusundaki uyarılarına, \"Celal, böyle halüsinasyonlar görür deprem üzerine. Sürekli olarak uçlarda durur\" sözleriyle tepki gösterdi. Prof. Dr. Ahmet Ercan, İstanbul'da en erken deprem yılının olduğunu, bunun artı-eksi 10 yıl hata payı olduğunu savundu.

10 ili etkileyen, Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler, 10 şehirde yıkıma neden oldu. Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili önceden uyarılar yapan uzmanlar, olası Marmara depremi için de benzer uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Celal Şengör de, “İstanbul’da deprem zaten olacak. İstanbul’da olduğu zaman aşağı yukarı bu büyüklükte olacak. Bizim ilk tahminimiz 7,8 büyüklüğüydü. Sonra Kumburgaz’daki deprem olunca belki bu doğuya doğru kırar o zaman belki 7,2 olabilir. Ama emin değiliz. Mesela, depremi… Önce bir parçayı kırmıştı birkaç ay sonra öteki parçayı kırmıştı\" demişti.

Radyo Sputnik’te Enver Aysever'in konuğu olan Prof. Dr. Ahmet Ercan, şunları söyledi:

“Celal, depreminden sonra 3 gün içinde İstanbul’da büyük bir deprem olacak, büyüklüğü 9,5 olabilir diyen kişidir. Daha sonra '3 gün içinde olmadı, 3 hafta içinde olacak' dedi o da olmadı, '3 ay içinde' dedi o da olmadı. Sonra da 'ilk 10 yılda dedi' o da olmadı. Şimdi de ' yıllarında olur bu deprem' diyor.

Celal'in bir verisi yok ki Bir tasarı geliştiriyor ama bunun bir veri tabanı yok. Veri tabanı zayıf. Celal genellikle büyük deprem taraftarıdır. Celal, böyle halüsinasyonlar görür deprem üzerine. Sürekli olarak uçlarda durur.”

Basına ve trollere tepki

Prof. Dr. Ercan, Twitter hesabından şunları da yazdı:

\"Orada M7,8-M7,6’lık deprem olmuş, kızılca kıyamet koparken, basının konuyu İstanbul’la getirmesini yadırgıyor, trollerin depremcileri birbirine düşürme girişimlerini de kınıyorum. Bütün depremciler bir çıkar gütmeden canla başla çalışan bu ülkenin değerleridir.\"

\n\n

nest...

50765 50766 50767 50768 50769