Hılful Fudul Erdemliler Topluluğu Hakkında Bilgi
Hılful Fudul Nedir? Kısaca Hılful Fudul Kuruluş Amacı Ve Faaliyetleri Nelerdir?
Hılful fudul, saygın kişiler tarafından Ficar savaşları sonrasında kurulmuş bir cemiyettir.
Hılful Fudul Nedir?
Bu cemiyet Ficar savaşları sonrasında kurulan bir cemiyettir. Pek çok kişi bu cemiyetin hangi faaliyetlerde bulunduğunu merak ediyor. Kurulan bu cemiyete Hz. Muhammed de bir süre sonra katılıyor. Hilful Fudul cemiyeti, hicret sonrasında siyasi bir parti olmuştur. Hz. Osman’ın vefat etmesiyle bu cemiyetin tüm faaliyetleri sona ermiştir. Cemiyet içerisinde görev alan birçok kişi bulunuyordu.
Cemiyetin en temel görevi zulümleri engellemek ve uzlaşma yollarını genişletmektir. 'li yılların başında Ficar savaşlarının sona ermesiyle, Arap kabilelerinin içerisinde bazı kargaşalar yaşanmıştır. Bu sırada zayıf olan halk topluluğunun haklarını arayabilmesi için bir cemiyete ihtiyaç duyuluyor. Hilful Fudul, zayıf olan halkın haklarını arayabilmesi için kurulan bir cemiyettir.
Kısaca Hılful Fudul Kuruluş Amacı ve Faaliyetleri Nelerdir?
Hz. Muhammed, cahiliye devri içerisinde sadece Hılful Fudul cemiyetine katılmıştır. Hz. Muhammed bu cemiyetten çok memnun olduğu ve tekrar çağırsalar tekrar gideceğini bildirmiştir. Bu durumdan anlaşılacağı gibi, mazlumlara karşı yapılan durumlar için Hılful Fudul cemiyeti kurulmuştur. Bu cemiyet içerisine katılan herkes, cemiyetin hazırladığı anlaşma yemini kabul etmek zorundaydı. Bu anlaşma içerisinde 3 adet madde bulunuyordu. Bu anlaşma yeminleri şu şekildedir;
Zulme uğrayanların her zaman yanında durmak
Cemiyete üye olan herkes zalimlere karşı duracak
Herkes mali durum bakımından eşit olana kadar, anlaşma yeminindeki tüm maddeler geçerli olacak.
Erdemliler İttifakı sadece tarihsel bir kurum değil, aynı zamanda, farklı dünya görüşlerine sahip olsalar da, temel ahlâkî ilkelerde anlaşan insanların zulmü engellemek için uzlaşmalarının bir toplumsal zorunluluk olduğunun ifadesi olarak değerlendirilmektedir.[4]
Antlaşma yemini şöyledir:
1- Mekke’de, ister oranın halkından olsun isterse dışarıdan gelen insanlardan olsun, bir kişinin zulme uğradığını gördükleri zaman onunla birlikte olacaklardı.
2- Mazlumun hakkı zalimden alınıncaya kadar zalimin karşısında olacaklardı. Başka bir ifadeyle mazluma hakkı iade edilinceye kadar mazlumla bir tek el gibi -tekvücut- olacaklardı.
3- Deniz, bir tek tüyü ıslatıncaya kadar, Sebir ve Hira dağları yerlerinde kaldığı müddetçe ve maişette (mali durumda) tam bir eşitlik sağlanana dek bu maddeler geçerli olacaktı.[kaynak belirtilmeli]