tiroid iltihabına ne iyi gelir / Medistate | Kış Mevsiminde Tiroid İltihabına Dikkat!

Tiroid Iltihabına Ne Iyi Gelir

tiroid iltihabına ne iyi gelir

Tiroit iltihabı genellikle 20 ila 50 yaş aralığındaki kişilerde görülür. Kadınlarda görülme olasılığı erkeklerde görülme olasılığından kat daha fazladır.

Tiroit İltihabı Belirtileri

Kişiler, tiroit iltihabı ağrısı ortaya çıkmadan 2 ila 8 hafta önce bir solunum yolu enfeksiyonu geçirmiş olur. Sinüzit, kabakulak, bademcik enfeksiyonları gibi rahatsızlıklar tedavi edilmiş ve iyileşmişlerdir. Daha sonra boyun bölgesinde ani başlayan bir ağrı oluşur. Bu ağrı genellikle sadece boyun bölgesiyle sınırlı kalmadan, çeneye ve kulak bölgesine de doğru yayılarak kendini gösterir. Ağrı, çiğneme ve yutkunma sırasında oldukça şiddetlenir. Boynun bir tarafından başlayıp diğer tarafına doğru yayılır. Ağrının haricinde kişide halsizlik durumu da görülür. Günlük işlerini yapamayacak kadar kendini güçsüz hisseder. Bu güçsüzlüğe yüksek ateş eşlik eder. Tiroit hormonunun fazlalığını gösteren terleme, titreme, çarpıntı, kilo verme gibi şikayetler de görülebilir.

Tiroit İltihabı (subakut tiroidit) Tedavisi

Tiroit iltihabı tedavisinde istirahat çok önemlidir. Yorgunluk ve stres yaratacak faktörlerden uzak durmak gerekir. Tedavi için ağrı kesici ve kortikosteroid ilaçlar kullanılır. Kortikosteroid ilaçlar başlangıçta yüksek doz kullanılıp daha sonra günde doz azaltılarak, 1, aylık bir süreçte uygulanır. İlaç tedavisi tamamlandıktan sonra rahatsızlığın tekrar etme riski bulunabilir. Rahatsızlık, kereden fazla tekrar ettiğinde ve tedavi süresi aylık süreci aştığında ameliyatla tiroit bezinin çıkarılması önerilir.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Tiroid Bezi: Tiroid bezi, boynun orta hattında, ‘adem elması’ diye adlandırılan kıkırdak çıkıntının altında yer alan, kelebek şeklinde, ufak bir bezdir. Yalnızca 25 gram ağırlığında olmasına rağmen salgıladığı hormonlar ile büyüme ve gelişmede temel rol oynamaktadır. Tiroid bezi, ‘tüm vücut fonksiyonlarının düzenleyicisi’ olarak ta adlandırılır. Tiroid bezi tiroid hormonları üretir. Bu hormonlar iyot içerirler. En önemli hormonlar T3 ve T4 olarak adlandırılırlar. Bu hormonlar yaşamsal fonksiyonların oluşumu ve devamı için gereklidirler.

Tiroid bezi hastalıkları: Tiroid bezi hastalıkları, basit guatrdan hayatı tehdit eden tiroid kanserine kadar değişir. En sık rastlanan tiroid bezine ait hastalıklar, tiroid hormonları üretimindeki düzensizliklerdir. Tiroid hormonları aşırı miktarda salgılandığında ‘hipertiroidi’, yetersiz miktarda salgılandığında ise ‘hipotiroidi’ adlı tablolar meydana gelir. Tiroid bezinin herhangi bir neden dolayı iltihaplanmasına ise ‘tiroidit’ adı verilir. Tiroid bezinin normalden büyük olmasına ise ‘guatr’ adı verilir. Guatrda, tiroid bezi büyümüştür, ancak fonksiyonlarında bozulma olmayabilir. Büyümeden dolayı, bezin çevresindeki dokularda oluşturduğu basıya ait yutma güçlüğü ve nefes darlığı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Hipotiroidi Belirti ve Bulguları:

&#; Halsizlik, kas güçsüzlüğü, yorgunluk
&#; Soğuğa karşı tahammülsüzlük
&#; Ciltte kabalaşma
&#; Kabızlık
&#; Donuk duygu durumu
&#; Zayıf ve yavaşlamış kalp hızı
&#; Unutkanlık

Hipertiroidi Belirti ve Bulguları:

&#; Ellerde titreme
&#; Kas güçsüzlüğü
&#; Sinirlilik, uykusuzluk, konsantrasyon güçlüğü
&#; Kilo kaybı
&#; Sıcağa tahammülsüzlük, aşırı terleme
&#; İshal
&#; Artmış kalp hızı, çarpıntı

Yukarıdaki saydığım yakınmalardan hiçbiri olmadan da kişi tiroid hastası olabileceği unutulmamalıdır. Bu yüzdendir ki, herkesin tiroid ultrasonografisi ve tiroid fonksiyon testlerini yaptırmasında yarar var diye düşünmekteyim.

Tiroid hastalıklarını maddeler halinde sıralayacak olursak:

1. Yüksek veya düşük tiroid hormon düzeyleri
2. Büyümüş tiroid dokusu (Guatr)
3. Tek veya birden çok nodüllü (yumrulu) tiroid dokusu (Nodüler veya multinodüler guatr)
4. Tiroid kanseri
5. Tiroidin iltihabi hastalıkları (Tiroiditler)
6. Normal tiroid fonksiyonlarının ilaçlarla bozulması

Tiroid hormonlarını etkileyen ilaçları ise şu şekilde sıralamak mümkün:

1. Steroid (Kortizon) içerikli ilaçlar
2. Salisilatlar (Aspirin ve muadilleri)
3. Lityum (Psikiatrik hastalıklarda kullanılabilmektedir)
4. Sulfonamidler (Antibiyotik gruplarından biridir)
5. Amiodarone (Yüksek tansiyon tedavisinde kullanılabilmektedir)

Tiroid hastalığı herkeste görülebileceği gibi gelişme riski şu kişilerde daha fazladır:

1. İyot eksikliği olan bölgede yaşayan veya yeterli iyot almayanlarda,
2. Ailesinde tiroid hastalığı olanlarda,
3. Diabetes mellitus (şeker hastalığı) ve romatoid artrit (romatizma) olanlarda,
4. Gebe kadınlar ve yeni anne olanlarda,
5. 60 yaşın üzerindeki kadınlarda,
6. 70 yaşın üzerindeki erkeklerde,
7. Kanser nedeniyle baş ve boyuna ışın tedavisi uygulananlarda.

Guatr: Ülkemizde sıklıkla iyottan fakir beslenen bölgelerde görülür. Tiroid dokusunun normalden büyük olması olarak tanımlanır. Eğer büyük tiroid dokusuna tek ya da çoklu nodül (yumru) de eşlik ediyorsa nodüler ya da multinodüler guatr olarak tanımlanır. Basit guatr ise yalnızca dokunun büyüdüğü, nodül, kanser ya da iltihabi bir süreçle ilişkisi olmayan ve tiroid hormon değerlerinin normal seyrettiği guatr tipidir.

Tiroid nodülleri: Boynun ön kısmında yer alan tiroid bezindeki hücrelerin farklılaşması ile ortaya çıkan ve çeşitli boyutlarda olabilen kitlelerdir. Bu nodüller, tek veya çok sayıda olabilirler. İçi dolu olabildiği gibi, sıvıyla dolu kistler halinde de olabilirler.

Nodüller milimetrik boyutlarda olabileceği gibi boynun tamamını kaplayan büyük boyutlara da ulaşabilirler.
Nodüller kadınlarda, erkeklere göre çok daha sık görülse de, çoğu nodül belirti vermemektedir ve bu yüzden genellikle tesadüfen, başka nedenle yapılan ultrasonografik inceleme sırasında saptanırlar. Saptandığında ise, kanseri dışlamak için ince iğne ile biyopsi yapılmalıdır. Bir nodül, tedaviye rağmen hızla büyüyorsa, boyun bölgesinde lenf bezlerinde irerme varsa, lenf bezi veya nodül çok sert ve yapışık ise, seste kalınlaşma veya kısılma varsa, soğuk ve tek nodül ise ‘tiroid kanseri’ yönünden mutlaka şüphelenmek gerekir.

Tiroidit: Tiroid bezinin iltihabına denir. Bezde ağrı olabilir.

Graves hastalığı: Tiroid bezinin nedeni bilinmeyen ‘otoimmün’ bir hastalığıdır. Yani, vücut, tiroid bezine karşı yabancılaşarak ‘TSH reseptör antikoru’ denilen bir madde üretir ve bu madde tiroid bezini uyararak aşırı hormon üretilmesine neden olur. Bu maddelerin neden oluştuğu henüz bilinmemektedir. Bu hastalarda ‘zehirli guatr’ ve gözlerde öne doğru çıkma-fırlama (oftalmopati) oluşabilir.

Hipertiroidili hastaların çoğunda (%’inde) ‘Graves hastalığı’ vardır. Tiroid bezinin iltihabi durumları (tiroiditleri) sırasında da hastalığın ilk aşamasında ‘hipertiroidi’ gelişebilir. İltihabi durumların bazılarında boyunda ağrı oluşabilir ve hastaların bir kısmında ateş meydana gelir.

Hashimoto hastalığı: Vücudun savunma sisteminin tiroid dokusuna saldırması ile oluşan diğer bir hastalıktır. Genellikle hipotiroidi ile birlikte seyreder.

Tiroid Kanseri: Tiroid kanseri, günümüzde sıklığı giderek artan bir hastalıktır. Tiroid bezinde nodül olan hastalarda tiroid kanseri gelişebileceği konusunda uyanık olunmalıdır. Tiroid nodülleri kadınlarda erkeklerden daha sıktır; erkeklerde görülen nodüllerde kanser görülme sıklığı kadınlara göre daha sık olduğu unutulmamalıdır. Radyasyonun da tiroid kanseri ile ilişkili olduğu kesindir. Diğer kanserlerden farklı olarak, tiroid kanseri çoğu zaman tedavisi sağlanabilen bir hastalıktır. Tiroid kanserinin birçok tipi mevcut olup en sık görülenleri (olguların %90’ında) papiller ve folliküler kanser türleridir. Kanserin sık görülen bu tipleri tedaviye oldukça iyi yanıt verir. Tedavi, çoğunlukla cerrahi tedaviyi ve radyoaktif iyot (atom) tedavisini oluşturmaktadır. Nadiren ışın tedavisi (radyoterapi) ve ilaç tedavisi (kemoterapi) gerekebilir. Tiroidi etkileyen ve daha nadir görülen tipler ise medüller kanser, anaplastik kanser ve lenfomadır. Ailesel geçiş ise en sık medüller kanserde görülmektedir. Bu nedenle, medüller kanser olan hastaların çocuklarının da mutlaka araştırılması gerekmektedir.

Tiroid hastalıklarında teşhis yöntemleri: Tiroid bezinin işlevselliğini araştıran yöntemler günümüzde oldukça gelişmiştir. Bu testler iyi seçilerek kullanılırsa, olguların büyük bir çoğunluğunda hem tiroid bezinin durumunu değerlendirmek, hem de bir fonksiyon değişikliği varsa bunun nedenini belirlemek mümkün olur. Kullanılan başlıca testler aşağıda belirtilmektedir:

&#; Kanda dolaşan tiroid hormonlarının ölçülmesi
&#; Tiroid ultrasonografisi
&#; Tiroid sintigrafisi
&#; Kanda antikorların araştırılması
&#; Kanda kalsitonin tayini

Peki, guatr hastaları hangi durumda ameliyat edilmelidir? Bu sorunun cevabı için sıradaki maddelere göz atmak yeterlidir:

1. Hastada kanser kuşkusunun olması veya guatr nedeniyle tetkik ve takip edilen hastada kanser saptanması,
2. Bası bulgularını (örneğin yutma güçlüğü ve/veya nefes darlığı) ortaya çıkaracak kadar büyük bir guatrın olması,
3. Tiroid bezinin göğüs kafesi içerisine büyümesi,
4. Halk arasında ‘zehirli guatr’ diye adlandırılan ve başlangıçta ilaç ile kontrol altına alınmaya çalışılan tiroid bezinin aşırı çalışması (hipertiroidi durumu),
5. Hastada büyük guatr nedeniyle görünümünden (kozmetiğinden) rahatsız olunması.

Tiroid cerrahisi: Tiroidektomi, tiroid bezinizin bir tarafının (lobektomi), iki tarafının (tamamının &#; total) veya tamamına yakınının alındığı ameliyattır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda ameliyat olmanızı gerektiren bir tiroid hastalığınız olması durumunda tiroid bezinizin tamamı, tamamına yakını veya bir bölümünün çıkarılması gerekecektir. Yalnızca nodülün veya nodüllerin alınması durumunda cerrahi tedavi eksik kalmış olur; böyle hastalarda hastalık % oranında tekrar eder. Hastalıklı dokunun çıkarıldığı ameliyatlarda başarı beklentisi yüksektir. Ancak hastalığın tekrar etmesi durumunda ikinci bir ameliyat gerekli olabilir. Bazı durumlarda, ameliyatla çıkarılan parçanın patolojik incelemesi sonucu ek tedaviler gerekebilir (ikinci bir ameliyat, ilaç tedavisi, atom tedavisi gibi).

Ameliyata ilişkin bilgiler:

&#; Tiroid ameliyatları, çoğunlukla genel anestezi altında (uyutularak) yapılır. Genel anestezi hakkında bilmek istediklerinizi, sizi ameliyat öncesi muayene edecek olan anestezi hekimine sorabilirsiniz.
&#; Ameliyat, boynun ön kısmından, odaklanma olmaksızın görülebilir yerden yapılacak bir kesiden gerçekleştirilir.
&#; Ameliyat sırasında, gerekli görüldüğü takdirde, çıkarılan parçalar hızlı patolojik değerlendirme (frozen inceleme) için laboratuvara gönderilir. Bunun sonucuna göre ameliyat şekli değişebilir. Nadiren ameliyat sırasındaki patolojik inceleme kanser tanısını koymakta yetersiz kalır. Bu durumda kanser tanısı, ameliyatta çıkarılan dokunun kalıcı incelenmesi sonucunda konur ve tiroid bezinin tamamının alınmadığı durumda geride kalan dokunun alınması için ikinci bir ameliyat gerekebilir.
&#; Ameliyat sonrası izlem sırasında herhangi bir problem gözlenmez ise hasta genellikle ameliyatın ertesi günü taburcu edilir.
&#; Gösterilen bütün özen ve dikkate rağmen, ameliyat sırasında veya sonrasında istenmeyen bazı durumlarla karşılaşılabilir.
&#; Her ameliyatta olduğu gibi, tiroid bezi ameliyatlarında da anesteziye ait komplikasyonlar gelişebilir. Bunlar anestezi hekimi tarafından ayrıntılı olarak size anlatılır. Anlatılmadığı takdirde bunu hekiminizden talep etmenizi öneririz.
&#; Cerrahi sonrası sık karşılaşılan bir durum yutma güçlüğüdür. Anestezi sırasında nefes borusuna yerleştirilen tüpten kaynaklanan bu durum genellikle 24–72 saat içinde gerilemektedir.
&#; Kanama ve enfeksiyon kısa dönemde görülebilecek komplikasyonlardandır. Kanama, solunum yolunu tıkayabilir. Bu nedenle ikinci bir ameliyat gerekebilmektedir. Ameliyat sırasında oluşan ciddi kanamalar nedeniyle kan veya kan ürünlerini vermek gerekebilir.
&#; Ameliyat sırasında damarları bağlamak için kullanılan malzeme nadir de olsa reaksiyon göstererek ameliyat yerinde akıntıya neden olabilir. Akıntı nedeniyle ek cerrahi girişim gerekebilir.
&#; Tiroid ameliyatlarından sonra % hastada boynun ön kısmından yapılan kesi yerinde ‘keloid’ denilen estetik görünümü bozan, kalıcı ve fark edilebilir nitelikte kalın yara izi gelişebilmektedir.
&#; Nadiren de olsa ameliyat kesisinin olduğu bölge nefes borusuna yapışabilir. Bu durumda, hasta yutkunduğunda kesi yeri hareket eder. Bu durum estetik görünümü bozan, kalıcı ve fark edilebilir nitelikte olabilir.
&#; Hipokalsemi, kan kalsiyum seviyesinin düşük olması olarak adlandırılır. Kan kalsiyum seviyesini ayarlayan paratiroid bezleri tiroid bezinin yakın komşuluğunda bulunur. Ameliyat sonrası geçici ya da kalıcı olarak kalsiyum düşüklüğü görülebilir. Bazı hastalar geçici kalsiyum düşüklüğü nedeniyle 1 yıl süreyle kalsiyum tabletleri kullanmak zorunda kalabilir. Kalıcı kalsiyum düşüklüğü oldukça nadir görülmektedir (%3 oranında).
&#; Ses teli zararlanması veya felci, tiroid bezi komşuluğundaki ses teli sinirinin ödem, gerginlik veya hasarlanmasına bağlı geçici ya da kalıcı olarak %1 &#; %5 hastada görülebilir. Bu durum hastada kendini ‘ses kısıklığı’ veya ‘ses yorgunluğu’ olarak gösterir. Ses kısıklığı aynı zamanda anestezi sırasında yerleştirilen tüpün boğazda meydana getirdiği tahriş nedeniyle olmaktadır. Bu durum, genellikle günde düzelmektedir. Ses teli sinirinin iki taraflı olarak zararlanması halinde nefes almanız güçleşebilir. Bu durumda boyundan nefes borusuna tüp takılmak zorunda kalınabilir. Tüp takılması durumunda geç dönemde nefes borusunda darlık gelişebilir. Nadiren de olsa kalıcı sinir felci görülebilir (%1’den az).
&#; Ameliyat sırasında veya sonrasında ölümle neticelenebilecek kalp krizi (akut miyokard enfarktüsü) gelişebilir. Kalp krizi öyküsü varlığında yeni bir kalp krizi gelişme riski % arasında değişmektedir.
&#; Ameliyata hazırlanırken hastanın koluna açılan damar yoluna ait kanama veya o bölgedeki iltihabi yanıta bağlı olarak kızarıklık, ağrı ve şişlik meydana gelebilir.
&#; Tiroid bezinden ikinci kez ameliyat olan hastalarda yukarıda bahsedilen komplikasyonların gelişme riski daha fazladır.
&#; Tiroid bezinizin tamamının ya da tama yakın çıkarılması durumunda &#; bezin ürettiği hormon vücuda gerekli olduğu için – ameliyat olan hastanın, hormonu ilaç olarak ömür boyu kullanması gerekmektedir.

Boyun Diseksiyonu: Boyun diseksiyonu, boyunda var olan bir tümör varlığında veya boyuna yayılma ihtimali olan tümör varlığında uygulanan, boyundaki lenf bezlerinin alındığı bir işlemdir. Tedavi edici veya boyunda hastalık oluşmasını önleyici olarak yapılabilir. Tüm cerrahi işlemlerde olduğu gibi yapılan işlemin belirli riskleri vardır ve bu riskler hekim tarafından hastasına anlatılır.

Ameliyata ilişkin bilgiler:

• Boyun diseksiyonu ameliyatları da, genel anestezi altında (uyutularak) yapılır.
• Ameliyat, boynun ön kısmından başlayıp yana uzanan, odaklanma olmaksızın görülebilir yerden yapılacak bir kesiden gerçekleştirilir.
• Boyun diseksiyonuna özgü olası riskler ise şunlardır: 1- Omuz düşüklüğü ve güçsüzlük. 2- Dudak kenarında çekilme, asimetri ve güçsüzlük. 3-  Dil hareketlerinde bozulma, dili sağa ve/veya sola oynatamama. 4- Yutma ve konuşma güçlüğü. 5- Kalıcı solunum problemi. 6- Boyundaki büyük damarlarda yaralanma. 7- Boyun, omuz ve kolda duyu ve hareket kusuru. 8- Lenf kanalların yaralanması nedeniyle lenf kaçağı.
• Boyun diseksiyonu sırasında lenf bezlerinin çıkarılması sırasında lenf kanalların yaralanması nedeniyle oluşabilecek lenf kaçakları nedeniyle hasta tekrar ameliyat olmak zorunda kalabilir veya takip altında tutulabilir. Bu işlemler hastanede yatış süresinin uzamasına neden olur.

 

 

TİROİT İLTİHAPLARI

 

Tiroit İltihapları Tanı ve Tedavisi Ana Prensipleri


Tiroit iltihaplarına tiroidit denir. Tiroit iltihapları (tiroidit’ler); en yaygın tiroid hastalıklarından biridir. Tiroid iltihabı sonucunda tiroid isimli organda geçici veya kalıcı harabiyet, hasar ve hormon üretme fonksiyonunda bozukluğu ortaya çıkabilir. Troid dokusundaki harabiyet sonucunda tiroit’in hormon üretme fonksiyonu bozulabilir. Troid iltihabı tiroidit sonucunda ortaya çıkan harabiyet ve hasar troit hormonu üretiminde yetersizlik (hipotiroidi) veya tiroid hormonu üretiminde fazlalık (hipertiroidi) şeklinde kendini belli eder. Tiroid organında meydana gelen iltihap tiroidit hafif veya orta düzeyde bir şiddete sahipse, tiroit’ten salgılanan troid hormonları bozulmayabilir, tamamen normal olarak kalabilir.

Tiroid isimli organın en yaygın iltihapları; mikropsuz cerahatsiz otoimmün (oto-immün) tiroit iltihaplarıdır. Bu grup oto-immün tiroid iltihapları; çok yaygın olarak Haşimoto hastalığı (halk diliyle Haşimato hastalığı) ve daha seyrek olarak görülen diğer tiroid iltihaplarından ibarettir.

Tiroid iltihaplarının türünü ve kapsamını belirlemeye dönük doğru tanı konulduktan sonra uygulanacak tedavi ile bazı tür tiroit iltihapları iyileşip tiroit hormon bozukluğuna neden olmazken, diğer bazı tiroid iltihapları tiroit hormon bozukluğuna neden olabilir.

 

Tiroit isimli organın 2 tür iltihabı vardır:

1) Mikrobik cerahatli tiroid iltihabı (bakteriyel tiroidit),

2) Mikropsuz cerahatsiz tiroit iltihabı (otoimmün ve non-otoimmün tiroidit).
 

Troid iltihabı (tiroidit) tanısı (teşhisi) için ; 

•    Muayene, 
•    Tiroit hormonlarının ölçümü,
    Tiroit otoantikorları ölçümü, 
•    Tiroid ultrasonografisi, 
•    Tiroit sintigrafisi, 
•    Tiroit ince iğne aspirasyon biyopsisi TİİAB (sadece bazı hastalarda)
uygulanır. Ancak diğer tiroit hastalıklarından ayırt etmek için (ayırıcı tanıda) başka bazı ilave testler ve incelemeler de yapılabilir.

Tiroid iltihabı (troidit) tedavisi için;

•    Pasif takip
•    Ameliyatsız ilaçla tedavi
uygulanır. Ancak hastanın klinik durumuna göre ilave tedaviler de uygulanabilir.

 

1) Bakteriyel Tiroid İltihabı (Tiroidit)

Tiroid’in cerahatli iltihaplar sık görülmez. Boyun bölgesinde bulunan dokulardakicerahatli bakteriyel iltihapların devamı olarak veya tiroit organına isabet eden batıcı delici kesicitravmalar sonrasında gelişebilir. Bazen, sadece tiroid organını içine alan izole bakteriyel tiroit iltihabı da görülebilir. Tiroid’deki iltihabi doku incelendiğnde; bakteri ve cerahat görülebilir.

Hasların muayenesinde; tiroit bölgesinde ve tiroit isimli organda ağrı vardır. Ayrıca hastalarda kırgınlık ve ateş de olabilir.

Bakteriyel Tiroit iltihabı (tiroidit) tanısı (teşhisi) için; 

•    Muayene, 
•    Tiroit hormonlarının ölçümü,
•    Tiroit otoantikorları ölçümü, 
•    Tiroid ultrasonografisi, 
•    Tiroit sintigrafisi (sadece bazı hastalarda), 
•    Tiroit ince iğne aspirasyon biyopsisi TİİAB (sadece bazı hastalarda)
Uygulanır. Ancak diğer tiroit hastalıklarından ayırt etmek için (ayırıcı tanıda) başka bazı ilave testler ve incelemeler de yapılabilir.

Bakteriyel Tiroid iltihabı (troidit) tedavisi için;

•    Antibiyotikler
•    Antienflamatuar ilaçlar
•    Tiroit hormon ilaçları (bazı hastalarda destek amaçlı)
uygulanabilir. Ancak hastanın klinik durumuna göre ilave tedaviler de uygulanabilir.

Bakteriyel tiroid itihabı tiroidit hastalarının tedavisi kısa sürse de, bazı hastalarda tiroid hormon desteği ömür boyu sürebilir. 

Bakteriyel troit iltihabı troidit hastalığı olan hastaların; hastanın klinik bulgularına göre kısa veya uzun bir süre hekim kontrolü ve takibi gerekebilir.

 

2) Haşimoto Tiroit İltihabı (Otoimmün Tiroidit)

Haşimato tiroit iltihabı oto immün tiroidit, en sık görülen tiroit iltihabı türüdür. Tıbbi yazılarda; Haşimoto hastalığı, halk arasında ise Haşimato hastalığı olarak yazılır. Bu yazıda her iki kelimeyi de kullanacağız. 

Haşimato hastalığında(Haşimato tiroidit’i), bir otoimmün (oto-immün) hastalıktır. Yani bağışıklık sisteminin bir hastalığıdır. Haşimoto hastalığında (Haşimoto tiroidit’i); hastanın bağışıklık sistemi, hastanın kendi tiroit isimli organı, tiroit dokusunu, tiroid hücrelerini, troit hücrelerindeki bazı enzimleri, organelleri ve molekülleri “yabancı” olarak görür ve bunlara karşı “mikrop” muamelesi yapar. Böylece, hastanın kendi bağışıklık sistemi, hastanın kendi troit’ine karşı savaşır, onlara saldırır; onları yok etmek için mikropları yok etmekte kullandığı antikorları ve hücreleri kullanır. 

Hastanın kendi tiroid hücrelerine saldıran antikorlara, tiroit otoantikorları (troid oto-antikorları) diyoruz. Haşimoto hastalığının oluşmasında en etkin rolü oynayan tiroid oto-antikoru; anti-tiroid peroksidaz (anti-tpo) antikorudur. Bu antikor, tiroid hücrelerinde hasar oluşturabilir. 

Haşimato tiroidit hastalığında; hastanın kanında yükselen diğer bir otoantikor da anti-tiroglobulin antikorudur (anti-tg antikoru). Bu oto-antikor, daha ziyade, tiroid iltihabının şiddetini göstermesi açısından önem taşır.

İltihap denilse de, cerahat değildir. Haşimoto tiroidit hastalığı, cerahatsiz ve mikropsuz bir iltihap türüdür.

Haşimoto tiroidit’inde tiroid otoantikorlarının tiroit hücrelerinde yarattığı olumsuz etki ve hasardan dolayı tiroit hücrelerinin hormon üretme kapasitesi, yeteneği ve gücü düşebilir ve tiroid hormon yetmezliği (tiroit hormon azlığı) ortaya çıkabilir (hipotiroidi oluşabilir), hastanın kanında TSH yükselir. 

Ancak bazı hastalarda; Haşimoto hastalığı mevcut olsa bile, kısa ve orta vadede, tiroit organı yeterli düzeyde troid hormonu üretebilir, tiroid hormon yetmezliği (tiroit hormon azlığı) ortaya çıkmayabilir (hipotroidi oluşmayabilir). 
Hatta, bazı genç hastalarda, kısa ve orta vadede, tiroid bezesine karşı oluşan oto-antikorların hastadaki düzeyleri azalabilir, bağışıklık sistemi ve tiroit isimli organ kendi kendini tamir edebilir ve hiçbir olumsuz fonksiyon bozukluğu veya kalıcı hasar oluşmadan tümüyle iyileşebilir.

Haşimoto tiroidit hastalığı; en sıklıkla kadın hastalarda görülür ancak erkeklerde de görülebilen bir hastalıktır.      

Haşimato hastalığı mevcut olan hastalarda, ileriki yıllarda tiroit papiller kanseri görülme ihtimalinin daha yüksek olduğuna dair yayınla mevcuttur. Ancak, bu konuda aksi görüşte olan makaleler ve yayınlar da vardır.

Haşimoto hastalığı yeterli ve doğru tedavi edilirse, bu hastalar normal günlük yaşam ve fonksiyonlar gösterir. Ancak geç teşhis edilmiş, uzun süre TSH’ı yüksek kalmış hastalarda tiroid dokusundaki harabiyetin ciddi boyutlara ulaşması, guatr (tiroit isimli organın büyümesi), troit nodülü ve tiroid hormon yetersizliği ortaya çıkması mümkündür.

Haşimato hastalarında en sık görülen şikayetler; kabızlık, çarpıntı, saç ve tırnak kalitesinde bozulma, ciltte kabalaşma kuruma pullanma, kalp ritm bozukluğu, kilo artışı, adet düzensizliği, hamile kalmakta güçlük, isteksizlik, kötümser ruh hali, artmış depresyona eğilimdir.

Haşimato Tiroidit Hastalığının Tanısı (Teşhisi) için; 

•    Muayene, 
•    Tiroit hormonlarının ölçümü,
•    Tiroit otoantikorları ölçümü, 
•    Tiroid ultrasonografisi, 
•    Tiroit sintigrafisi (sadece bazı hastalarda).
•    Tiroit ince iğne aspirasyon biyopsisi TİİAB (sadece bazı hastalarda)
uygulanabilir. Ancak diğer tiroit hastalıklarından ayırt etmek için (ayırıcı tanıda) başka bazı ilave testler ve incelemeler de yapılabilir.

Haşimoto Tiroid iltihabı (troidit) Hastalığının Tedavisi için;

•    Tiroit hormon ilaçları (bazı hastalarda destek amaçlı)
•    Selenyum tedavisi
uygulanabilir. Ancak hastanın klinik durumuna göre ilave tedaviler de uygulanabilir.

Haşimato hastalarının tedavisi uzun yıllar, bazı hastalarda ömür boyu sürebilir. 

Haşimoto tiroidit hastalığı olan hastaların; uzun yıllar hekim kontrolü ve takibi gerekebilir.

 

Selenyum Tedavisi (Selenoterapi)
Tiroid hastalıklarında selenyum tedavisi; üzerinde geniş tabanlı uzlaşı sağlanmış bir konu değildir. Bazı hekim ve araştırmacılar bu tedaviyi savunurken diğer bzı hekim ve araştırmacılar karşıt görüştedirler.

 

3) Diğer Tiroid İltihapları (Diğer Tiroiditler)

 

a) Subakut Tiroit İltihabı Tiroidit

Genellikle bir virüs enfeksiyonu sırasında veya sonrasında ortaya çıkar. Diğer bir adı da De Quervain tiroidit’idir. Hastaların tiroidinde yutkunurken ve dokunmakla hissedilen ağrı dikkat çekicidir. Cerahatsiz bir tiroit iltihabıdır.

Subakut De Quervain troidit hastalığı yıl kadar sürer. Bu süre sonunda kendiliğinden iyileşebilir ancak hastaların yaklaşık %5’inde kalıcı tiroit hormon yetmezliği (hipotiroidi) devam eder.

Subakut tiroit iltihabında; hastanın şikayetlerine ve klinik bulgularına göre ilaçla tedavi uygulanır. Hastaların; belli bir süre hekim kontrolü ve takibi gerekebilir.

 

b) Lohusalık Tiroid İltihabı (Post-partum Tiroidit)

Lohusalık döneminde tiroid iltihabı  ortaya çıkabilir.  Adından da anşalışacağı gibi; doğumdan hemen sonra ortaya çıkabilir.

Mikropsuz, cerahatsiz bir iltihaptır. Haşimoto tiroidit hastalığının bir alt grubu olarak kabul eden ve sınıflandıran yayınlar da mevcuttur.  Ancak, zaman içindeki klinik gidişat anlamında ve diğer bazı klinik özellikler açısından Haşimato tiroit iltihabı hastalığından farklılıklar gösterir.

Postpartum lohusalık troit iltihabı; otoimmün bir hastalıktır. Yani bağışıklık sisteminin bir hastalığıdır. Bu hastaların bağışıklık sistemi, hastaların kendi tiroit isimli organı, tiroit dokusunu, tiroid hücrelerini, troit hücrelerindeki bazı enzimleri, organelleri ve molekülleri “yabancı” olarak görür ve bunlara karşı “mikrop” muamelesi yapar. Böylece, hastanın kendi bağışıklık sistemi, hastanın kendi troit’ine karşı savaşır, onlara saldırır; onları yok etmek için mikropları yok etmekte kullandığı antikorları ve hücreleri kullanır. Hastanın kendi tiroid hücrelerine saldıran antikorlara, tiroit otoantikorları(troit oto-antikorları) diyoruz.

Hastalık ilk görüldüğünde hafif düzeyli bir zehirli guatr (hipertiroidi) tablosu vardır. Ancak, kısa süre sonra, hastada tiroid hormon yetmezliği (hipotiroidi) görülür.

Post-partum tiroidit hastalığı yıl kadar sürer. Bu süre sonunda kendiliğinden iyileşebilir ancak hastaların yaklaşık %20’sinde kalıcı tiroit hormon yetmezliği (hipotiroidi) devam eder.

Lohusalık tiroit iltihabında; hastanın şikayetlerine ve klinik bulgularına göre ilaçla tedavi uygulanır. Hastaların; uzun yıllar hekim kontrolü ve takibi gerekebilir.

 

c) Radyasyona Bağlı Tiroit İltihabı (Radyasyon Tiroiditi)

Radyasyon sonucu gelişen troid iltihabı; baş-boyun bölgesine radyoterapi uygulanan hastalarda veya radyoaktif iyot I tedavisi uygulanan hastalarda görülebilir. Mikropsuz, cerahatsiz bir tiroit iltihabıdır.

Radyasyon tiroiditi (troit iltihabı) olan hastalarda tiroid isimli organ dokunmakla ve yutkunurken ağrılı olabilir.

Radyasyona bağlı troit iltihabında; radyasyonun etkisiyle tiroit organında, dokusunda ve hücrelerinde harabiyet oluşur. Bu harabiyet sonucunda önce kısa süreli tiroit hormon fazlalığı (hipertiroidi) yani zehirli guatr ve takip eden süre içinde kalıcı olarak tiroit hormon yetersizliği (hipotiroidi) ortaya çıkabilir.  

Radyasyon troiditinde; hastanın şikayetlerine ve klinik bulgularına göre genellikle ömür boyunca süren ilaçla tedavi uygulanır. Hastaların; uzun yıllar hekim kontrolü ve takibi gerekebilir.

 

d) İlaçlara Bağlı Triot İltihabı (Drug-induced tiroidit)

Bazı ilaçlar, tiroid isimli organda iltihap yapabilir. Mikropsuz, cerahatsiz bir iltihaptır. Bu hastalarda; ilacın türüne bağlı olarak, tiroit hormon bozuklukları görülebilir. Bazı hastalarda zehirli guatr (tiroid hormon fazlalığı: hipertroidi) veya diğer bazı hastalarda tiroid hormon yetersizliği(hipotroidi) görülebilir.

Tiroit’te iltihap troidit yapan ilaçların başında;

  • Amiodaron,
  • İnterferonlar,
  • Lityum,
  • Sitokinler.

gelir.

 

İlaca bağlı tiroit iltihabı ve tiroit hormon bozukluğu; ilacı kesince kısa sürede tamamen düzelebilir veya tiroid hormon bozukluğu bir süre daha devam edebilir.

İlaca bağlı troit iltihabında tedavi için; neden olan ilaç kesilir; ayrıca hastanın şikayetlerine ve klinik bulgularına göre başka ilaçlarla tedavi uygulanabilir. Hastaların; belli bir süre takibi gerekebilir.

 

Diğer tiroid iltihapları (tiroidit) tanısı (teşhisi) için ; 

•    Muayene, 
•    Tiroit hormonlarının ölçümü,
    Tiroit otoantikorları ölçümü, 
•    Tiroid ultrasonografisi, 
•    Tiroit sintigrafisi, 
•    Tiroit ince iğne aspirasyon biyopsisi TİİAB (sadece bazı hastalarda)
uygulanır. Ancak diğer tiroit hastalıklarından ayırt etmek için (ayırıcı tanıda) başka bazı ilave testler ve incelemeler de yapılabilir.

Diğer tiroit iltihapları (troidit) tedavisi için;

•    Pasif takip
•    Ameliyatsız ilaçla tedavi
uygulanır. Ancak hastanın klinik durumuna göre ilave tedaviler de uygulanabilir.

 

Not: Bu sayfa henüz tamamlanma, güncellenme aşamasındadır. Bilgilerde küçük değişiklikler, düzeltmeler, eklemeler olabilir.

 

Anasayfaya dön

Tiroide iyi gelen besinler nelerdir? Tiroide iyi gelen yiyecekler, sebzeler ve meyveler

Haberin Devamı

Düzenli olarak tüketildiği zaman zengin iyot sahibi besin kaynakları tiroide iyi gelir. Diğer yandan A ve D ile E vitamini vitaminler de bu konuda önemlidir. Taze ve yeşil yapraklı sebzeler, organik ve taze meyveler mevsiminde tüketilmesi gerekir. Tiroide iyi gelen en önemli unsurlardan biri de deniz havasıdır. O yüzden tiroid problemi olan pek çok kişi için deniz havası önerilir. Tabii bunlar birer tavsiyedir ve öncelik her zaman uzman ve doktor kontrolünde tedavidir.

Tiroide İyi Gelen Besinler Nelerdir?

Farklı mineral kaynaklar ve vitaminler ile organik sebze ve meyveler tiroide iyi gelen besinlerdir. Özellikle içeriğinde yoğun iyot bulunduran kaynaklar bu konuda ön plana çıkar. 

 - Kabuklu deniz ürünleri ve deniz yosunları

 - Yumurta, süt ve süt ürünleri

 - Yeşil yapraklı sebzeler

 - Kaya tuzu

 - A, D ve E K2 vitaminleri

 - Yağda çözünen vitaminler

 - Çinko ve selenyum

Haberin Devamı

Bunların dışında açık deniz havası tiroide iyi gelen en önemli unsurlar arasında bulunur. Çünkü deniz havası soluması ile beraber yüksek oranda iyot kazanımı sağlanır.

Tiroide İyi Gelen Yiyecekler

Yüksek yok barındıran bütün farklı yiyecek çeşitleri genel olarak tiroide iyi gelir. O yüzden farklı deniz ürünlerini düzenli olarak tüketmekten önemli husustur. Özellikle kabuklu deniz ürünleri ve ayrıca deniz yosunları bu konuda öne çıkar.

Deniz havası deniz yosunu ile karıştığı için yüksek oranda iyot hava ile kazanılır. Diğer yandan Yumurta ve süt ürünleri, farklı vitamin çeşitleri ve kaya tuzu gibi besin kaynakları da bu konuda ön plana çıkar. Özellikle kaya tuzunu kişinin bulunduğu ortamda bir süre tutması tiroide karşı pozitif açıdan etki sağlar. Çinko ve selenyum ile yağda çözünen vitaminler yine bu konuda önemli kaynaklardır.

Tiroide İyi Gelen Sebzeler

Organik ve taze meyvelerin yanı sıra tiroide iyi gelen birçok farklı sebze bulunur. Bu kaynaklar mevsiminde tüketilmesi eşliğinde, yüksek iyot kazanımı ve troidin dengeye gelmesine olanak verir. 

 - Turpgiller

 - Yeşil yapraklı

 - Soya

 - Deniz börülcesi

 - Yeşil yapraklı sebzeler

 - Kızılcık

Haberin Devamı

Dengeli ve düzenli tüketildiği vakit bu organik sebze çeşitleri troidi azaltır ya da önemli oranda ortadan kaldırır.

Tiroide İyi Gelen Meyveler

Kırmızı ve mor meyveler tiroide iyi gelen en önemli meyve çeşitleri içerisinde yer alır. Aynı zamanda elma bu konuda dünya çapında en önemli besin kaynakları arasında bulunur. Bu konuda faydalı olan bir diğer meyve türü ise avokadodur. İçeriğinde daha çok A ve D ile K gibi vitaminler yer alan, selenyum gibi mineraller bulunduran meyve türlerine yönelmek gerekir. Aynı zamanda yüksek oranda iyot bulunduran birçok farklı sebze ve meyve tiroidi karşı en önemli kalkanlar arasında bulunur.

Tiroid Hastaları Ne Yemelidir?

Haberin Devamı

Karnabahar, brokoli, lahana ve soya ürünleri ile şalgam gibi ürünler bu konuda öne çıkar. Aynı zamanda elma, çilek ve avokado gibi meyveler de önemlidir. Brüksel lahanası, ıspanak, şeftali ve en önemlisi iyot barındıran deniz ürünleri düzenli olarak tüketilmelidir. Tabii bu sebze ve meyve kaynaklarına mutlaka yüksek oranda vitamin ve mineral barındırması önemli bir yere sahiptir. Tüm bu besin kaynakları bir tavsiye olmakla beraber, düzenli olarak tüketilebilir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası