Muys Saü

İlahiyat Fakültesi Araştırma ve Geliştirme Çalışma Grubu tarafından düzenlenen eğitim programına SAÜ İlahiyat Fakültesinin yanı sıra Bolu Abant İzzet Baysal, Düzce, Kocaeli ve Yalova Üniversitelerinin İlahiyat Fakültelerinden toplam 25 akademisyen katıldı.

İlahiyat alanında araştırma projesi yazma ve yürütme farkındalık ve becerilerinin geliştirilmesini amaçlayan program, proje yürütücüsü Prof. Dr. Hasan Meydan’ın açılış konuşmasıyla başladı. Prof. Dr. Meydan, eğitiminin içerik ve formatı hakkında bilgi vererek eğitimin düzenleme fikrinin oluşumu ve MARKA tarafından desteklenen bir projeye dönüşüm sürecini anlattı.

Programın açılışında konuşan SAÜ Rektör yardımcısı Prof. Dr. Emrah Doğan, Sakarya Üniversitesinin Araştırma Üniversitesi olma hedefi ve son dönemde bu hedefi gerçekleştirmeye yönelik atılan adımları anlattı. Prof. Dr. Doğan, Araştırma Üniversitesi olma yolunda proje çalışmalarının önemini ifade etti. Prof. Dr. Doğan sosyal ve beşerî bilimlerde bu tür proje kültürünü geliştirici çalışmaları önemsediklerini belirterek eğitimi düzenlediği için İlahiyat Fakültesini tebrik etti.

İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bostancı konuşmasında fakülte olarak yakın zamanda uluslararası akreditasyon aldıklarını ve bu süreçte fakültenin güçlü ve gelişmeye açık yönlerini tespit ettiklerini ifade etti. Prof. Dr. Bostancı, İlahiyat Fakültesi’nin bugüne kadar BAP, Paydaş Kuruluşlar ve TÜBİTAK’ın desteklediği projeler olmak üzere çeşitli projeler gerçekleştirdiğini ancak bu konuda daha iyi bir seviyede olmayı hedeflediklerini söyledi. Verilecek proje eğitiminin Sakarya Üniversitesinin Araştırma Üniversitesi olma hedefi doğrultusunda fakültelerinde proje kültürünün yaygınlaşması ve proje sayılarının artmasını sağlamaya yönelik olduğunu söyleyen Dekan Bostancı, eğitimin gerçekleşmesine katkı sağlayan MARKA’ya, eğitimi gerçekleştiren Doç. Dr. Barış Binal’e, katılımcılara ve açılışa katılan SAÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emrah Doğan’a teşekkür etti.

Gebze Teknik Üniversitesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Barış Binal tarafından verilen eğitimde TÜBİTAK proje çalışmalarında verilen destekler ve bir projenin geçeceği süreçler tüm detaylarıyla incelendi.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) öğrencileri Akademik Yılı Güz Yarıyılı’nda da +1 Eğitim Modeli kapsamında iş dünyasında yer aldı. Üniversitenin her eğitim düzeyindeki tüm bölüm ve programlarında uyguladığı modelle öğrenciler eğitim süreçlerinin en az bir dönemini tam zamanlı olarak iş yerinde geçiriyor ve deneyim kazanıyorlar. Böylelikle eğitimleri devam ederken kariyer planlaması yapabiliyor, devlet desteğiyle maaş alabiliyor ve mezun olmadan iş sahibi olabilme imkânına kavuşuyorlar. Üniversiteden yapılan açıklamada Güz Yarıyılı’nda ön lisans düzeyinden , lisans düzeyinden ise olmak üzere toplam öğrencinin +1 Eğitim Modeli kapsamında işletmelerde mesleki eğitime katıldığı ifade edildi.

Bahar Yarıyılı içinse üniversitenin Mesleki Uygulama Sistemi (MUYS) üzerinden firmalar için öğrenci talebi süreci başladı. funduszeue.info funduszeue.info adresinden kaydını gerçekleştiren firmalar tam zamanlı öğrenci talebinde bulunabiliyor. 20 Şubat’a kadar sürecek başvurular neticesinde 2 bin ’e yakın öğrencinin iş dünyasında yer alması bekleniyor. SUBÜ, pandemi sürecinde de modelin uygulamasını sürdürerek öğrencilerin saha deneyimi kazanmaları noktasındaki kararlılığından taviz vermemiş, süreçte 5 bin öğrenci iş dünyasıyla buluşmuştu.

Gündemi yakından takip etmek için Sakarya’nın güncel haber sitesi NetGaste’yi takip etmeye devam edin

#Sakarya son dakika haber, sakarya, netgaste, haber, , eğitim, kadar, SUBU

SAKARYA - İBRAHİM YOZOĞLU

Sakarya Üniversitesinde (SAÜ) iş dünyasına nitelikli elaman yetiştirmek için hayata geçirilen 3+1 uygulamalı eğitim modeli Mesleki Uygulama Yönetim Sistemi (MUYS) sayesinde mezun olan öğrenciler, iş dünyasından yoğun talep görüyor.

SAÜ bünyesindeki 14 meslek yüksekokulunda (MYO) uygulanan MUYS, 3 dönem okulda eğitim alan öğrencilerin bir dönem de işletmelerde pratik yapmasını kapsıyor. Okulda gördüğü teorik bilgileri burada pratiğe dökme imkanı bulan öğrenciler, iş dünyasının istediği, işi bilen, teorik ve pratik bilgiyle beceriye sahip nitelikli eleman olarak mezun oluyor.

İşletmelerin aradığı nitelikli eleman ihtiyacına yönelik program sayesinde, SAÜ'deki 14 MYO'da eğitim gören öğrenciler mezuniyet sonrası okuduğu işletmelerde işe başlama fırsatı buluyor.

SAÜ Teknoloji Fakültesi Dekanı ve Meslek Yüksekokulları Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 14 MYO'da 45 programda aldıkları öğrencileri sanayi sektörünün ihtiyacını karşılayacak şekilde yetiştirmeye çalıştıklarını söyledi.

Yaptıkları araştırmalarda sanayicilerin "Sizin yetiştirdiğiniz öğrenci bizim ihtiyaçlarımızı karşılamıyor" tepkisiyle karşılaştıklarını ifade eden Sarıbıyk, "Temel sorunun öğrencilerin uygulama becerisi yetersizliği olduğunu gördük. MYO müdürlerimizle yaptığımız çalışmalar neticesinde görüştüğümüz sivil toplum kuruluşlarının desteğini alınca MUYS modeli üzerinde detaylı çalışmalara başladık." diye konuştu.

Öğrencinin uygulama becerisi eksikliğini gidermek için 3+1 eğitim modelini hayata geçirdiklerini dile getiren Sarıbıyık, tüm programlarını MYO öğrencilerinin 4 yarı yıldan oluşun eğitiminin üç dönemini okullarda uygulamalı ve teorik bilgilendirme, bir dönemini ise işletmelerde tamamen uygulama yapılacak şekilde yenilediklerini belirtti.

Sarıbıyık, öğrencileri 6 dönemdir işletmelere gönderdiklerini, sanayiciden, sivil toplum kuruluşlarından ve işletmelerden olumlu tepkiler aldıklarını vurguladı. 

Proje sayesinde hocalar da kendini geliştirdi

Şu ana kadar 15 bin öğrenciyi sanayi işletmelerine gönderdiklerini, öğrencinin başarılı olup olamadığı kararını vermesi için iş yerinde kontrolünü sağlayan bir öğretim elemanı ile bir çalışan görevlendirdiklerini anlatan Sarıbıyık, öğrenci başarılıysa işletmeye öğrenciyi işe alması tavsiyesinde bulunduklarını ifade etti.

Öğrencilerin gittiği işletmeleri İŞKUR'la yaptıkları anlaşma neticesinde işbaşı kapsamına aldıklarını vurgulayan Sarıbıyk, "İş yerine giden öğrencinin sigortası yatırılıyor ve asgari ücret olarak maaşları İŞKUR tarafından ödeniyor. Yani öğrencinin iş yerine maddi anlamda yükü olmuyor. Bunun en önemli kısmı ise öğrenci işletmede yetiştiği için işletmenin şartlarını biliyor, gelecekte nerede çalışacağının farkına varıyor, hangi durumlarla karşılaşacağını, hangi ekiple çalışacağını biliyor. Bu ekiple çalışmanın ruhunu alıyor. Dolayısıyla gerçek hayatı iş yerinde görüyor. İşletme açısından baktığımızda da eleman ihtiyacı zaten hat safhada, bunu biliyoruz. Sanayici eğer kendisine gelecek vadeden bir eleman olarak görüyorsa zaten okulu bitirdiğinde 'işe başla' diye teklif ediyor." şeklinde konuştu.