diprospan kullanımı / DIPROSPAN enjektabl süspansiyon içeren 1 ml ampül Nasıl Kullanılır

Diprospan Kullanımı

diprospan kullanımı

Diprospan

Ampul

Betametazon dipropiyonat mg, betametazon sodyum fosfat mg/ml

Ambalaj:

 1 mL’lik Ampul.

Endikasyon:

 Kortikosteroid Tedavisi gerektiren çeşitli hastalıklarda kullanılır.

Kontrendikasyon:

 -Özel antienfektif tedavi uygulanmadıkça sistemik enfeksiyonlarda funduszeue.infotazona aşırı duyarlılık durumunda ve canlı virüs aşıları ile(örn. çiçek, kızamık, sarı humma aşısı gibi) birlikte kullanılmamalıdır.

Uyarılar:

 Kortikosteroidler enfeksiyon belirtilerini gizleyebilir ve kullanımları sırasında yeni enfeksiyonlar gö-rülebilir. Ayrıca direnç azalması olduğundan enfeksiyonların lokalize edilmesi gelişebilir. Yüksek dozlarda kullanıldığında su ve tuz retansiyonu, aşırı potasyum atılımı ve kan basıncında artış olabilir. Tedavi edilen hastalığı kontrol altına almak için mümkün olabilen en düşük doz kullanılmalıdır. Mümkün olan durumlarda doz yavaş yavaş azaltılmalıdır. Gebelere, emziren annelere ve gebe kalma olasılığı olan kadınlara kortikosteroidler olası yararları,anne, embriyo ve fetüs üzerinde yapabileceği olası zararlı etkilere karşı değerlendirilerek verilmelidir. Gebeliği sırasında yüksek doz kortikosteroid alan annelerin çocukları hipoadrenalizm belirtileri bakımından izlenmelidir.

Yan Etkileri:

 Steroid Miyopatisi, kas zaafı, kas kitlesinde azalma, osteoporoz, vertebralarda kompresyon kırıkları femur ve humerus başında aseptik nekroz, kemik fraktürleri, peptik ülser perforasyonu, özofajit, deride ekimoz ve peteşiler, konvülsiyonlar, kafa içi basıncında artış, menstrüasyon bozuklukları, pankreatit, karbonhidrat toleransında azalma, latent diabetes mellitus belirtileri, diyabetiklerde oral hipoglisemik ajanlar veya insülin ihtiyacının artması, ekzoftalmi, protein yıkımına bağlı olarak azot dengesinde negatifleşme, abdominal distansiyon, ciltte incelme, yara iyileşmesinde bozulma, fasiyal eritem, Cushing sendromu, vertigo, baş ağrısı gö-rülebilir.

İlaç Etkileşimleri:

 Fenitoin,fenobarbital, rifampisin ve olasılıkla efedrin kortikosteroidlerin metabolik klirensini artırabilir. Oral kontraseptifler ve troleandomisinkortikosteroidlerin karaciğerde metabolize edilmelerini inhibisyonauğratarak ters yönde etki yaparlar. Kortikosteroidlerin amfoterisin B ve potasyum kaybına neden olan diüretiklerle birlikte kullanılması hipokalemiye neden olabilir. Dijital glikozidleri ile birlikte kullanım hipokalemiye bağlı dijital zehirlenmesi olasılığını artırır. Steroidler serum salisilat düzeylerini funduszeue.infozidin tüberkülozdaki etkinliği kortikosteroidler dolayısıyla azalabilir. Teofilinlerin farmakolojik etkenliği funduszeue.info antikoagülanların etkisi genellikle azalır, fakat bazı hastalarda artabilir.

Doz Önerisi:

 Günlük doz hastalığın türüne, ağırlığına ve alınan yanıta göre değişir. Sistemik tedavinin söz konusu olduğu durumlar çoğunda, tedaviye mL ile başlanır ve gerektiğinde tekrarlanıfunduszeue.info enjeksiyon, derin intragluteal olarak uygulanır. Uygulamanın Dozu ve sıklığı, hastalığın şiddetine ve alınan yanıta bağlıdıfunduszeue.info tedavilerle kontrol altına alınmış olan lupus eritematozus ve status astmatikus gibi ağrılı durumlarda, 2 mL ile başlanması gerekebilir. Dermatolojik hastalıkların büyük çoğunluğu, IM kortikosteroid enjeksiyonları ne yanıt verir. Alınan yanıta göre tekrarlanan 1 mL’lik IM enjeksiyonları etkili bulunmuştur. Solunum yolu hastalıklarında IM enjeksiyondan birkaç saat sonra, semptomlarda düzelme görülmüştür mL’lik dozlar, bronşiyal astım, saman nezlesi, alerjik bronşit ve alerjik rinitte, semptomları belirgin biçimde düzeltmişfunduszeue.infoiğinde tekrarlanan mL’lik IM dozlarla, akut ve kronik bursit tedavisinde çok iyi sonuçlar alınmıştır.

Aşağıdaki ilaçlar sıklıkla kullandığımız ilaçlar olup bazıları hakkında kısa bilgiler verilmiştir. Bu konularda oldukça hızlı gelişmeler olmakta ve yeni ilaçlar da geliştirilmektedir. Ancak hekiminizin tavsiyesi dışında ilaç kullanmayın veya hekiminze ilaç tavsiyesinde bulunmayın. Özellikle konu komşudan duyduğunuz ya da internetten okuduğunuz, çoğu doğruluğu şüpheli bilgiler ile hekimizin size ayırabileceği zamanı boşa harcamayın. Hekiminize yakınmalarınızı anlatmanız durumunda ve gerekli şekilde takiplerinizi yapmanız durumunda hekiminiz sizin için en uygun tedaviyi size önerecektir.

Ayrıca öncelikle hasta olmamak için gereken önlemlerinizi alın. Sağlıklı beslenme, düzenli spor ve stressden uzak yaşam çok önemlidir. Ayrıca sitede konu ile ilgili diğer bölümlere de bakınız.

Romatizmal hastalıkların tedavisinde çok çeşitli ilaçlar kullanılır. Steroid Olmayan Antiinflamatuar İlaçlar (NSAİİ: Voltaren, Etol, Endol, Apranax, Dikloron,Diclomec, Cataflam, Arveles, Majezik….), kortikosteroidler, metotreksat(emthexate, methotrexate, Metoject, Meksratu…), hidroksiklorokin (Plaquenil), sülfsalazin, leflunomid ve son yıllarda kullanımı yaygınlaşan biyolojik ajanlar (TNF alfa brokerleri (Enbrel, Remicade, Cimzia, Humira, Simponi….), Anti CD20(Rituximab),.., Il-6 Blokeri (Actemra)gibi…

Hekminiz ilaç başlayacağı zaman mutlaka kullanmakta olduğunuz ve vitamin, bitkisel ilaç diye adlandırılan, ancak bizim pek de sıcak bakmadığımız ürünler dahil, diğer ilaçlar;  varsa başka hastalığınız ile gebelik ve emzirme durumunuz hakkında hekiminize bilgi veriniz.

Verilen ilacın kullanım şeklini iyice anlayın. Bazı ilaçlar günlük alınır, bazısı haftada bir defa, hatta birkaç ayda bir defa uygulanır. Mutlaka doktorunuzun uyarılarına dikkat ediniz ve ilacı yanlış kullanmayın.

Herşeye rağmen ilaçlar ile ilgili önceden öngörülemeyen birçok yanetkiler olabilir. Bu durumlarda hekiminize başvurunuz.

STEROİD OLMAYAN ANTİ İNFLAMATUAR İLAÇLAR (NSAİİ)

Bu grupta çok sayıda ilaç bulunmaktadır. Bunların ortak özelliği vücutta prostaglandin sentezini bozmak sureti ile ağrıyı ve çeşitli yangı belirteçlerini engellemek sureti ile yangıyı giderirler. Parasetamol gibi ağrı kesicilerden farklı olarak yangıyı da giderdikleri için romatizmal hastalıkların kontrolunda daha çok işe yarayabilirler. En önemli yan etkileri mide-barsak üzerinedir. Gastrit, ülser gibi sorunlara yol açabilirler. Ayrıca karaciğer, böbrek, kemik iliği fonksiyonları üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Kumadin gibi kan sulandırıcılar ve tansiyon düşürücüler gibi bazı ilaçlarla etkileşebilirler. Bu nedenle doktor kontrolu dışında uzun sureli kullanılmamalıdırlar.

METOTREKSAT

Emthexate, Trexan, Metoject, Meksratu,Metoart

Birçok iltihaplı romatizmanın tedavisindeki ana ilaçlardan biridir. Haftada bir defa (mesela sadece Cuma günleri), genelde 7,mg arası dozlarda, kullanılır.

Ağız yolu ile kullanamayanlarda deri altına enjeksiyon yolu ile de kullanılabilir.

Gebelikte kullanılmaz &#; Emzirirken kullanılmaz.

Folik asitle birlikte verilir.

Genelde iyi tolere edilir, En sık yan etkileri bulantı,  ağız mukozasında ve gastrointestinal mukazalarda tahriş ve yaralar yapabilir. Genelde ciddi sorun oluşturmaz ama bazı hastalarda bu tolere edilemeyebilir; bu durumda hekiminize başvurunuz.

Beraberinde Baktrim grubu antibiyotikler kullanılmamalıdır.

Karaciğer, kemik iliği ve böbrek fonksiyon bozukluğuna yol açabilir. Doktorunuzun önerdiği peryodlarda kan testleri ile takip gereklidir.

Bu ilacı almakta olan kadın ve erkeğin hekime danışmadan kesinlikle çocuk sahibi olmaması gereklidir. Gebelik düşünülüyorsa: erkek-kadın en az 3 ay öncesinden bu ilacı bırakmalıdır.

HİDROKSİKLOROKİN

Plaquenil, Quensyl

Sıtma ilacı olarak da bilinir.

Günde 1 ya da 2 adet alınır. Genelde iyi tolere edilir. Özellikle uzun süre kullanan ve yaşlı hastalarda 6 ay-1 yıl arayla göz muayenesi gerektirir.

Metabolik tabloya da olumlu etkileri nedeni ile RA ve SLE’ li hemen her olguya verilmesinde yarar vardır.

Koronavirüs tedavisinde de etkili olduğu düşünülmektedir. Ancak bu amaçla hekim önerisi dışında asla kullanılmamalıdır.

KORTİZON

Prednol, Deltakortil, Diprospan, Depomedrol…

Kortizon vücudumuzda normalde bulunan ve yokluğu yaşamla bağdaşmayan bir hormondur. Böbreküstü bezlerinden salınır. Karbonhidratlar (Kan şekeri), lipitler (kolesterol), protein metabolizması ve bağışıklık sistemi başta olmak üzere hemen tüm sistemler üzerine etkilidir. Bağışıklık sistemi üzerine etkileri nedeni ile iltihaplı birçok romatizmal hastalığın tedavisinde çeşitli doz ve sürelerde kullanılır.

Halk arasında kortizon kullanmanın kesinlikle zararlı olduğu şeklinde yanlış bir inanç yaygın olarak bulunmaktadır. Elbette her ilaç gibi kortizon da gereksiz yere kullanıldığında zararlı olabilir. Ancak bazı hastalıklar vardır ki kortizonu kullanmazsanız hasta, bu hastalıktan dolayı daha fazla zarar görebilir. Örneğin hastanın aktif sistemik lupus hastalığı var. Böbrek, beyin ya da diğer bir organı tutulmuşsa kortizonu, hem de yüksek dozlarda kullanmazsak hastanın hayatını kaybetmesine kadar giden bir kötü sonuç yaşanabilir. Aktif eklem iltihaplarının da baskılanmasında kortizon sıklıkla kullandığımız bir ilaçtır. Önemli olan bu ilacı kontrolsüz kullanmamaktır. Gerektiğinde,hekimin önerdiği dozda ve sürede kortizon kullanılabilir.

Kortizonlu ilaç kullanırken dikkat edilmesi gereken genel kurallar:

  1. Doktorunuzun önerilerine uyun;
  2. Tuzlu yemeyin;
  3. Yağlı, şekerli gıdaları azaltın, proteinden yüksek beslenin;
  4. Potasyumdan zengin gıdalar tüketin (muz, kaysı, narenciye grubu meyveler..);
  5. Kalsiyumdan zengin beslenin (süt ürünleri, ıspanak, roka, kurufasulye, mercimek, badem,  tohumlar…)
  6. Yürüyüş gibi sporlar yapın,
  7. Enfeksiyonlardan korunun.

SÜLFASALAZİN

Salazoprin EN TAB

Sülfadiazin ve 5’ amino salisilik asit birleşiminden oluşmuş olan bir antibiyotik ve aspirin türevidir. Romatoid artrit ve ankilozan spondilit ve ilişkili hastalıklar tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Bu ilacın yan etkisi çok ancak sıklıkla hastalar tarafından iyi tolere edilir. Allerji ve diğer yan etkilerini azaltmak açsından ilk defa başlarken günde bir tane gibi dozlarda başlarız ve haftalık peryotlar ile arttırırız. Karaciğer kemik iliği fonksiyonlarının ay ara ile gözden geçirilmesi gereklidir.

LEFLUNOMİD

Reumil, Arava,  

Metotraksata benzer endikasyonlar da kullanılır. Her gün ağızdan alınır. Bu ilacı kullananlarda tansiyon yükselmesi ve kilo kaybı olabilir. O yönlerden dikkatli olunması gerekir. Periyodik olarak kan sayımı, karaciğer ve böbrek testlerinin yapılması gereklidir.

Bu İlacı Almakta Olan Kadın Ve Erkeğin Hekime Danışmadan Kesinlikle Gebelik Planlamaması Gereklidir.

TOFACİTİNİB:

Xeljans

Farklı bir mekanizma ile etki eden ve ağızdan alınan bir ilaçtır. Biyolojik ilaçlar için geçerli kurallar bu ilaç içinde geçerlidir. Hekm tavsiyesi dışında ve kontrolsüz kullanılamaz. Enfeksiyon riskinde artış, barsaklarda divertikülit gibi yan etkiler açısından dikkatli olunmalıdır. Gebelik ve emzirmede kullanılamaz

BİYOLOJİK AJANLAR

Bu ilaçlar bağışıklık sisteminde görev alan çok özel molekülleri engelleyerek görev yaparlar ve bağışıklık sistemi üzerinde önemli baskılanmaya yol açabilen ilaçlardır. Kontrolsüz kullanılamazlar. Yazılırken öncesinde tüberküloz, kanser gibi bazı hastalıklar açsından taranmanız gerekecektir. Buna rağmen bazı yan etikleri olabilir o açıdan yakın takibi gerekli olan ilaçlardır. Sıklıkla 6 ayda bir akciğer grafisi ve duruma göre daha sık tetkikler istenecektir.

Başlıcaları : Remicade, Enbrel, Humira, Simponi, Cimzia, Rituximab,  Orencia, Actemra, Verxant, Kineret….

Bu ilaçların çoğu son 20 yıldır Dünyadaki, gelişmiş ülkeler ve Ülkemizde başarı ile kullanılmaktadır. Bu ilaçlar romatizmal hastalığın oluşum sürecinde rol alan çeşitli moleküllerin fonksiyonunu engellemek sureti ile görev yaparlar. Bu moleküllerin başlıcaları TNF alfa, CD20, CTLA4, IL-6 gibi sitokin ve reseptörlerdir.

TNF alfa: Herhangi bir nedenle vücutta meydana gelen iltihabi olayda Makrofajlar ve Lenfositlerden salgılanan çok önemli bir iltihap molekülüdür. Bu molekülün direkt kendisi ya da reseptörünün bloke edilmesi romatizmal hastalık nedeni ile oluşan inflamasyonu (iltihap) belirgin şekilde baskılar. Remicade, Enbrel, HumiraÜlkemizde de bulunan başlıca temsilcileridir.

Bu ilaçları kullanırken dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar vardır. Öncelikle hekiminiz tarafından vücudunuzda herhangi bir gizli tüberküloz odağının ya da kanser odağının olmadığının tetkik edilmesi gereklidir. Çünkü bu ilaçlar gizli bir tüberküloz gibi infeksyon odağını alevlendirebilirler. Öte yandan bu ilaçları kullanan olgularda bazı kanser türlerinde artış bildirilmiş ise de bunların ilaçlardan mı yoksa hastalığın doğal seyri esnasında mı oluştuğu tartışmalıdır. Bu nedenlerle hastanın mutlaka periyodik olarak takibi ve kontrolü gereklidir.

CD20 Blokerleri: CD20, B lenfositler denen bağışıklık sistemi hücrelerinin öncelikle antikor üreten hücrelerinin yüzeyinde bulunan bir moleküldür. Bu molekülün bloke edilmesi B hücrelerinde ölmeye neden olur. Rituximab CD20’ yi bloke eden ilaç olup Ülkemizde de bulunmaktadır. Öncelikle B lenfosit kökenli lenfomaların tedavisinde kullanılmaktadır. Dirençli Romatoid Artrit ve vaskülit, Sitemik Lupus Eritematozus olgularında işe yaramaktadır.

IL-6 Blokerleri: Özellikle romatoid artrite bağlı iltihabın oluşmasında önemli rolü olan bir moleküldür. IL-6’nın bloke edilmesi romatid artrit başta olmak üzere bazı romatizmaları belirgin olarak baskılamaktadır. Diğer tedavilere dirençli olgularda tercih edilir. Ayrıca birçok nedenle ve bu arada Koronavirüs seyrinde ortaya çıkan sitokin fırtınası denen tablonun tedavisinde işe yaramaktadır.

IL-1 Blokerleri: İnterlökin-1 denen sitokinin baskılanması da bazı hastalıklarda işe yaramaktadır. Ailesel Akdeniz Ateşi (FMF) olgularında kolşişine dirençli –çok iyi elenerek seçilmiş olgulara verilebilir. Deri altına enjeksiyon şeklinde uygulanır. Bu ilaç için de enfeksiyon riskinde artış nedeni ile dikkat edilmelidir.  Bu ilaç ta sitokin fırtınasının tedavisinde işe yaramaktadır.

Abatacept: Abatacept CLTA-4 blokeri olarak görev yapar ve dirençli Romatoid artrit ve juvenil romatoid artrit olgularında kullanılmaktadır. CTLA-4, T Lenfosit denen bağışıklık sisteminin en önemli hücrelerinin uyarılması esnasında görev yapan bir moleküldür. Bu molekülün engellenmesi ile T hücre aktivasyonu ve onun neticesinde oluşacak iltihap engellenebilmektedir. Bu ilaç ta kontrolsüz kullanılamaz ancak hekiminizin önerisi ile ve yakın takip ile kullanılabilir.

Saçkıran (Alopecia Areata) başlıca saç olmak üzere  sakal, bıyık, kaş, kirpik ve vücudun diğer kıllı bölgelerinde görülebilen bölgesel kıl  dökülmesidir. Dökülen bölgelere göre kaşkıran, sakalkıran gibi isimler de kullanılmasına rağmen genel adı saçkırandır. Dökülen alanlar genellikle keskin sınırlı ve para gibi yuvarlak şekildedir ve büyüklükleri değişkendir. Bir veya daha çok alan aynı anda etkilenebilmektedir. En sık etkilediği bölge saçlı deridir. Eğer sadece saçların tamamı bu hastalığa bağlı dökülürse bu duruma alopecia totalis, vücuttaki tüm kılların dökülmesine sebep olursa  bu duruma alopecia universalis denir.

Saçkıran tüm çocuklarda ve gençlerde cinsiyet ayrımı olmaksızın görülebilmektedir. Tam olarak nedeni bilinmemekle birlikte günümüzde kabul gören görüş vücudun kendi bağışıklık sisteminin kıl köklerine zarar verdiği teorisidir. Ancak sadece belirli alanlarda sınırlı kalmasının açıklaması halen günümüzde yapılamamaktadır. Yapılan araştırmalar stres, korku ve üzüntü problemi yaşayan insanların bu sorunla daha sık karşı karşıya kaldıklarını göstermiştir.

Saçkıran hastalığının belirtileri oldukça nettir. Dikkatli bir anamnez ve  fizik muayene ile hem teşhis konulabilmekte  hem de tedavi başlanabilmektedir. Kısa sürede dairesel şekilde ciddi oranda saç dökülmesi ve dökülen saç zemininin beyaz ve parlak olması saçkıranın tipik belirtisi olup tanı koydurucu olmaktadır.

KISA URUN BILGISI 1. BEŞERI TIBBI ÜRÜNÜN ADI

DİPROSPAN Enjektabl Süspansiyon İçeren Ampul Steril süspansiyon

Kas içine, eklem içine, eklem çevresine, lezyon içine ve doku içine uygulanır.

Etken Madde

Betametazon dipropiyonat: 6,43 mg (5,0 mg betametazona eşdeğer) Betametazon sodyum fosfat: mg (2,0 mg betametazona eşdeğer)

Yardımcı maddeler

Sodyum fosfat, dibazik, susuz; sodyum klorür, disodyum edetat, polisorbat 80, benzil alkol, metilparaben, propilparaben, sodyum Karboksimetilselüloz, polietilen glikol, enjeksiyonluk su.

Bu Kullanma Talimatında:

1. DIPROSPAN nedir ve ne için kullanılır?

2. DIPROSPAN’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler

3. DIPROSPAN nasıl kullanılır?

4. Olası yan etkiler nelerdir?

5. DIPROSPAN’in saklanması

Başlıkları yer almaktadır.

funduszeue.infoPAN nedir ve ne için kullanılır?

DİPROSPAN, yabancı maddeler içermeyen, kolayca süspansiyon haline geçebilen, beyaz tanecikler içeren, berrak, renksiz, hafifçe kıvamlı bir sıvıdır.

DİPROSPAN 1 mflik ampullerde bulunmaktadır.

DİPROSPAN’ın içeriğinde etkin madde olarak betametazon dipropiyonat ve betametazon sodyum fosfat bulunmaktadır. Bu maddeler kortikosteroid denilen ilaç sınıfına aittir.

DİPROSPAN doku (kas, eklem, vb) içine enjeksiyon ile uygulanan bir ilaçtır; ancak damar içine veya cilt altına enjekte edilmemelidir.

DİPROSPAN steril (mikropsuz) süspansiyon, kortikosteroid ilaçlara yamt veren aşağıdaki aniden şiddetli belirtilerle başlayıp kısa seyir gösteren (akut) ve uzun süredir devam eden (kronik) hastalıklarda kullanılır.

• Romatoid artrit ve osteoartrit gibi eklem hastalıklan ve romatizmal hastalıklarının çoğunda

• İltihap ile seyreden diğer bazı kas ve iskelet sistemi hastalıklan (bursit, tendinit vb.)

  • Astım, aleıjik burun iltihabı, anjiyoödem gibi bazı aleıjik durumlar
  • Ekzema, sedef, ürtiker gibi aleıjik cilt hastalıklannda
  • Bazı hormonal rahatsızlıklarda
  • Bazı bağışıklık sistemini ilgilendiren hastalıklarda (kolajen    doku hastalıklan vb,)

funduszeue.infoPAN nasıl kullanılır ?

Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar

DİPROSPAN hekim veya hekim kontrolunda bir sağlık personeli tarafından uygulanmalıdır.

DİPROSPAN,

• Yaygın (sistemik) etkili kortikosteroid uygulaması gerektiren durumlarda kas içine,

• Gerekli durumlarda, doğrudan hasta olan yumuşak dokunun içine,

• Eklem iltihaplarında eklem içine veya eklem çevresine,

• Cilt hastalıklarda, hasta olan bölge içine,

• Ayaktaki ya da yumuşak dokulardaki iltihaplı ve kist şeklindeki hastalıklarda doku veya kist içinde bölgesel (lokal) enjeksiyon ile uygulanan bir ilaçtır.

DİPROSPAN DAMAR İÇİNE YA DA CİLT ALTINA ENJEKTE EDİLMEZ.

Kortikosteriodler tendon denilen, kasların kemiğe yapıştığı bölgelere doğrudan enjekte edilmemelidir.

DİPROSPAN mutlaka mikropsuz (aseptik) koşullarda uygulanmalıdır.

Uygulama yolu ve metodu

“Doktorunuz hastalığınıza bağlı olarak ilacınızın dozunu belirleyecek ve size uygulayacaktır.”

DİPROSPAN’ın dozu hastalığın türüne, ağırlığına ve alman yanıta göre hastadan hastaya değişiklik gösterir. Doktorunuz başlangıç dozunu olumlu bir yamt alınıncaya kadar koruyacak ya da ayarlamalar yapacaktır. Yamt alınması gereken süre içinde etki görülmezse, DİPROSPAN tedavisini kesecek ve başka tedavi yöntemleri deneyecektir.

Eklem içine uygulanan kortikosteroid tedavisinden sonra, rahatlamanın sağlandığı eklemi çok fazla kullanmamaya dikkat etmelisiniz.

Eğer DİPROSPAN'ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.

Kullanmanız gerekenden daha fazla DIPROSPAN kullanırsanız

DİPROSPAN da dahil olmak üzere, kortikosteroidlerin aşın dozda alınması hayatı tehdit edici belirtiler oluşturmaz. Sizde şeker hastalığı (diyabet), göz içi basıncı yüksekliği (glokom), aktif peptik ülser bulunması veya dijital adlı ilaç, kumarin tipi pıhtılaşma önleyici ya da potasyum kaybına yol açan idrar söktürücü ilaç alımı gibi belli durumlar dışında, birkaç gün süreyle çok yüksek dozlarda kortikosteroid kullammı çok ciddi sonuçlar doğurmam aktadır.

DİPROSPAN’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız DERHAL bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.

DIPROSPAN'i kullanmayı unuttuysanız

DIPROSPAN'i kullanmayı unuttuysanız

Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.

DIPROSPAN ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler

Uzun süreli ya da yüksek doz kortikosteroid tedavisinden sonra ilaç kesildiğinde, doktorunuz sizi yaklaşık bir yıl yakından izleyecektir. Kortikosteroid tedavisi birden kesildiğinde, ilaca bağlı ikincil böbrek üstü bezi yetmezliği görülebilir. Riski en aza İndirmek amacıyla doz yavaş yavaş azaltılmalıdır. Tedavide, hastalığı kontrol altına almak için gerekli en düşük doz uygulanmalıdır. Dozun azaltılması eğer mümkünse, yavaş yavaş yapılmalıdır. Bu nedenle ilacınızı birden kesmeyiniz ve doktorunuzun talimatlarına uyunuz.

funduszeue.infoı yan etkiler nelerdir ?

Tüm ilaçlarda olduğu gibi, DİPROSPAN’m içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Yumuşak dokuya ya da hasta bölge içine uygulanan kortikosteroidler, lokal etkilerinin yanında tüm vucudu ilgilendiren (sistemik) etkilere de neden olabilir.

Yan etkiler, doz ve tedavi süresi ile yakından ilgilidir.

Yan etkileri azaltmak için, tedavinin kesilmesi yerine, DIPROSPAN'ın dozunun düşürülmesi tercih edilmelidir.

Aşağıdakilerden herhangi biri olursa, DIPROSPAN’ı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:

• Anaflaktoid veya aşın duyarlılık reaksiyonlan ve tansiyon düşüklüğü veya şok-benzeri reaksiyonlar

• Yüzde şişme

• Körlük: Yüz ve baş çevresinde hastalıklı bölgeye yapılan uygulamalar sonucu, ender olarak görülebilir.

• Baş ağnsı ve baş dönmesi

Bunlann hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir. Ciddi yan etkiler çok seyrek görülür.

Aşağıdakilerden herhangi birini fark doktorunuza söyleyiniz:

• Sodyum ve sıvı tutulumu, potasyum kaybı, hipokalemik alkaloz (asit-baz dengesizliğine bağlı potasyum kaybı)

• Adet düzensizlikleri, Cushingoid durum gelişimi (hormon bozukluğuna bağlı Cushing hastalığı belirtileri), intrauterin fetal gelişimin (rahim içi fetus gelişimi) veya çocukluk çağı gelişminin baskılanması, ikincil adrenokortikal (böbreküstü bezinin kabuk kısmı) ve pitüiter (hormon salgılayan hipofize bağlı) yamtsızlık (özellikle travma, cerrahi ya da hastalık gibi stres dönemlerinde), karbonhidrat toleransında azalma, latent diyabetin manifest hale gelmesi (sinsi seyreden şekerin açığa çıkması), diyabet hastalannda insülin ya da oral hipoglisemik (şeker düşürücü) ilaçlara ihtiyacın artması,

• Protein katabolizmasına (yıkımına) bağlı olarak negatif azot dengesi

• Öfori (aşın hareketlilik), ruh halinde değişiklikler, ciddi depresyondan gerçek psikoza (gerçekle hayal dünyasının kanşıklığı) kadar değişen durumlar, kişilik değişmeleri, uykusuzluk

• Konvülsiyonlar (nöbetler), genellikle tedavi sonrası ortaya çıkan intrakranyal (kafa içi) basınç artışı ve beraberinde papillödem (gözün arkasındaki optik sinirlerde şişme), pseudotümör serebri (kafa içi basınç artışına bağlı hastalık), vertigo (baş dönmesiyle birlikte hareket ve denge duyusunun yitirilmesi), baş ağnsı

• Posteriyör subkapsüler katarakt (göz bebeğinin arkasındaki merceğin şeffaflığım kaybederek görmeyi engellemesi), göz içi basınçta artış, egzoftalmi (göz küresinin dışa doğru çıkık olması)

• Duyarlı hastalarda konjestif kalp yetmezliği (kalbin pompa işlevini iyi yapamaması), hipertansiyon (tansiyonda yükselme)

• Hıçkınk, peptik ülser (sindirim siteminin iç yüzeyini döşeyen dokuda yara) ve olası perforasyon (içi boş organın yırtılması) ve kanama, abdominal distansiyon (kann şişkinliği), ülseratif özofajit (yemek borusunda ülserleşme)

• Pankreatit (pankreas iltihabı)

• Yara iyileşmesinde gecikme, deri atrofisi (deri dokusunda incelme), ince hassas deri oluşumu, ekimoz ve peteşi (deride morarma ve küçük kanama odaklan), fasiyal ödem (yüzde şişkinlik), terlemede artış, deri testlerine verilen yanıtlarda

baskılanma, ürtiker (deride kaşıntı), anjiyonörotik ödem (aleıjik reaksiyona    bağlı

şişkinlikle seyreden hastalık), aleıjik dermatit (ciltte aleıjik iltihap)    gibi

reaksiyonlar

• Kaslarda güçsüzlük, kortikosteroid miyopati (hormon türevi ilaç kullanımına bağlı kasların yapı ve fonksiyonunda bozukluk), kaslarda kütle kaybı, miyastenia gravis’de (kas hastalığı) miyastenik semptomlann (kasa bağlı belirtilerin) alevlenmesi, osteoporoz (kemik erimesi), vertebral kompresyon kınklan (omurgada baskı kınklan), femur ve humerus başlannda aseptik nekroz (uyluk ve kol kemiği başlannda yetersiz kan akımına bağlı gelişen doku harabiyeti), uzun kemiklerde patolojik (yapısal) kınklar, tendon rüptürü (kaslan kemiklere bağlayan bağlarda yırtılma), eklem instabilitesi (eklem yapısında değişkenlik) (tekrarlayan intra-artiküler (eklem içi) enjeksiyonlardan ötürü).

Parenteral kortikosteroid (enjeksiyon yoluyla kullanılan hormon türevi ilaçlar) kullanımında görülen yan etkiler şunlardır:

  • Enjeksiyon sonrası ateş (İntraartiküler (eklem içi uygulamalarda))
  • Yüz ve baş çevresinde yapılan intralezyonel (vücutta hasarlı bölgenin    içine
  • yapılan) uygulamalar sonucu, ender olarak körlük

    • Hiperpigmentasyon (deriye rengini veren pigment hücrelerinde artış) ya da hipopigmentasyon (deriye rengini veren pigment hücrelerinde azalma), deri ve derialtı dokularda atrofi (incelme), steril apse (iltihap)

    • Charcot tipi artropati (eklemde ağn ve pozisyon duyusunun kaybına bağlı eklemin işlevini yitirmesi)

    Bu yan etkiler enjeksiyon bölgesinde görülen yan etkilerdir ve nadir görülür.

    Sizde bu organ ve dokularla ilgili herhangi bir bozukluk ortaya çıkarsa doktorunuza söyleyiniz.

    Yan etkilerin raporlanması

    funduszeue.infoPAN kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler

    DIPROSPAN'i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ

    Eğer,

  • Tüm vücuda yaygın (sistemik) mantar hastalığınız varsa
  • • Etkin maddeler olan betametazon dipropiyonat, betametazon sodyum fosfat ve diğer kortikosteroid sınıfı ilaçlar ya da DlPROSPANTn içindeki diğer maddelere aşın hassasiyetiniz varsa.

    DIPROSPAN'i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ

    Aşağıdaki durumlarda DlPROSPANTn dikkatli kullanılması gerektiğinden, benzer bir durumunuz varsa doktorunuza veya eczacınıza damşımz:

    • Ciddi enfeksiyon, ameliyat ya da yaralanma gibi stres eşiğinin düştüğü durumlarda.

  • Sizde hipotiroidizm ya da siroz varsa.
  • Gözde uçuk varsa.
  • Duygusal bozukluk ya da psikotik eğilimleriniz varsa.
  • • Bir çeşit kan pıhtılaşması bozukluğu olan hipoprotrombinemili hastalarda asetil salisilik asit (aspirin) içeren bir ilaç ile birlikte kortikosteroid kullanılacak ise dikkatli olunmalıdır.

    • İdiyopatik trombositopenik purpurası (ateş, iğne başı şeklinde kırmızı morarmalar, bilinç bulanıklığı, baş ağnsı ve trombositlerin sayısında azalma ile görülen hastalık) olan hastalarda kas içine dikkatle uygulanmalıdır.

    • Delinme riski olan ülserli bağırsak iltihabı (ülseratif kolit) ve divertikülit olarak anılan mide-barsak hastalıklan, apse ya da başka bir cerahatli enfeksiyon, yeni geçirilmiş barsak ameliyatı (intestinal anastomoz), aktif ya da aktif olmayan peptik ülser, böbrek yetmezliği, yüksek tansiyon, kemik erimesi (osteoporoz) ya da bir kas hastalığı olan miyastenia gravisi bulunan hastalarda kortikosteroid kullanılırken dikkatli olunmalıdır.

    • Kortikosteroidler, bir enfeksiyonun belirtilerini maskeleyebilir. Uzun süreli kortikosteroid tedavileri, bir çeşit katarakt (posteriyor subkapsüler katarakt) oluşumu ya da göz içi basmcı artışına (glokom; bu duruma bağlı olarak göz siniri zedelenebilir) neden olabilir; mantar ve virüslere bağlı göz enfeksiyonlarını kolaylaştırabilir. Kortikosteroidler kullanıldığında, dirençte azalma ve enfeksiyon yerinin bulunamaması durumu ortaya çıkabilir.

    • Sentetik kortikosteroid türevleri çok yüksek dozlarda yüksek tansiyona, vücutta tuz ve sıvı tutulmasına ya da potasyum kaybına neden olabilir. Bu etkilerin, büyük dozlarda kullanıldığı durumlar dışında, sentetik türevlerle ortaya çıkma olasılığı daha düşüktür. Doktorunuz, size beslenmede tuz kısıtlaması ve potasyum takviyesi önerebilir. Tüm kortikosteroidler kalsiyum atılımını artınr.

    • Kortikosteroid tedavisi altındaki hastalara çiçek aşısı yapılması sakıncalıdır. Olası nörolojik komplikasyon tehlikeleri ve antikor yanıtının olmaması nedeniyle, diğer bağışıklık kazandıncı uygulamalar da, özellikle yüksek doz kortikosteroid kullanan hastalar için uygun değildir. Bununla birlikte, bağışıklama uygulamalan, kortikosteroidleri Addison hastalığı (böbreküstü bezlerinin iyi çalışmaması durumu) gibi hastalıklar için yerine koyma tedavisi olarak alan hastalarda gerçekleştirilebilir. Size aşı yapılması gerektiğinde doktorunuza DİPROSPAN kullandığınız söyleyiniz.

    • Kortikosteroidlerin immünosüpresan (bağışıklık sistemini baskılayıcı) dozlannı alan hastalar, suçiçeği ya da kızamığa maruz kalmaktan kaçınmalı, maruz kalmalan durumunda ise tıbbi tavsiye almalıdır. Bu durum özellikle çocuklar için önemlidir.

    • Aktif tüberkülozdaki kortikosteroid tedavisi, uygun antitüberküloz tedavisiyle birarada kullanılan kortikosteroidin yer aldığı, ilerleyici veya yaygın tüberküloz vakalanyla sınırlandınlmalıdır.

    • Gizli tüberkülozu (verem hastalığı) olan hastalarda.

    • Bebek ve çocuklarda. Kortikosteroid uygulamasının, bebeklerde ve çocuklarda büyüme hızlannı kesebilmesi ve vücut içindeki kortikosteroid üretimini engelleyebilmesi nedeniyle, uzun süreli tedavi alan bu hastalann büyümesi ve gelişmesi dikkatlice takip edilmelidir.

    • Kortikosteroidler, erkek hastalarda sperm sayısını ve hareketliliğini değiştirebilir.

    • Ender de olsa, enjeksiyon ile yapılan kortikosteroid uygulamalannda ciddi aleıjik reaksiyona benzer reaksiyonlar görülebildiğinden, Özellikle geçmişinizde ilaç alerjisi varsa doktorunuza danışmaksınız.

    Uzun süreli kortikosteroid tedavilerinde, enjeksiyon ile uygulamadan ağızdan

    uygulamaya geçilmek isteniyorsa, doktorunuz risk/yarar değerlendirilmesi yapacaktır.

    Bu nedenle ağızdan alınan kortikosteroidlere, doktorunuza danışmadan, kendi

    kararınızla geçmemeniz gerekir.

    "Bu uyarılar geçmişteki her hangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen

    doktorunuza danışınız."

    DIPROSPAN'in yiyecek ve içecek ile kullanılması

    DIPROSPAN'in yiyecek ve içecek ile kullanılması

    Hamilelik

    İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

    DİPROSPAN hamilelerde tıbbi zorunluluk dışmda kullanılmaması gereken bir ilaçtır. Emziren annelerde ve çocuk doğurma çağındaki kadınlarda doktorun, risk/zarar değerlendirmesi yaparak verdiği karara göre kullanılmalıdır.

    Gebeliği sırasında yüksek dozlarda kortikosteroid kullanmış annelerin bebekleri, hipoadrenalizm (böbrek üstü bezinin yetersiz çalışması) açısından değerlendirilmelidir.

    Anne tarafından alınan kortikosteroidlerin rahim içindeki bebeğe geçişi söz konusu olduğu için, gebelikte kortikosteroid verilen annelerin yeni doğan bebekleri veya küçük çocuklan, çok nadir görülen doğumsal katarakt olasılığı açısından dikkatle muayene edilmelidir.

    Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza danışınız.

    Emzirme

    İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

    Kortikosteroidler anne sütünde saptanabilir. Bu nedenle, eğer emziriyorsanız doktorunuz, ilacın sizin için önemini değerlendirerek, tedaviye ara verecek veya emzirmeye ara vermenizi isteyecektir.

    Araç ve makina kullanımı

    DİPROSPAN araç ve makine kullanma yeteneğini etkilemez.

    DIPROSPAN'in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler

    Bu ilaç benzil alkol içerir. Erken doğan (prematüre) bebekler ve yeni doğanlara uygulanmaması gerekir. Bebeklerde ve 3 yaşına kadar olan çocuklarda toksik reaksiyonlara ve aleıjik reaksiyonlara sebebiyet verebilir.

    Sodyum:

    Bu tıbbi ürün her ampulde 1 mmol (23 mg)’dan az sodyum ihtiva eder; yani esasında sodyum içermez.

    Diğer ilaçlarla birlikte kullanımı

    Fenobarbital, rifampin, fenitoin ya da efedrin adlı ilaçlar, birlikte kullanıldığında kortikosteroidlerin etkilerini azaltabilirler. Rifampinin kemoprofilaktik (hastalıktan koruyucu) bir programda kullanılması durumunda, kortikosteroidlerin bu ilaçlann karaciğer yoluyla vücuttan temizlenmesi üzerindeki artıncı etkisi dikkate alınmalıdır; doktorunuzun kortikosteroid dozajında ayarlama yapması gerekebilir. Kortikosteroid ile birlikte östrojen hormonu alan hastalarda ise aşm bir kortikosteroid etkisi ortaya çıkabilir.

    Kortikosteroidler, potasyum kaybına neden olan idrar söktürücü ilaçlar ile birlikte kullanıldığında vücutta potasyum azlığı ortaya çıkabilir.

    Dijital olarak da anılan ve kalp yetersizliği tedavisinde kullanılan kalp glikozidleri ile birlikte kullanıldıklarında, potasyum azlığına bağlı olarak ritim bozukluğu ya da dijital zehirlenmesi görülme riski artar.

    Kortikosteroidler, amfoterisin B adlı ilacm neden olduğu potasyum kaybım arttırır.

    Kortikosteroidler, kam sulandıncı yani pıhtılaşmayı azaltan kumarin grubu ilaçlarla birlikte kullanıldıklarında, bu etkiyi, yeni bir doz ayarlaması gerektirecek kadar değiştirebilirler (artış veya azalma yönünde).

    Kortikosteroidler, ağn kesici-iltihap giderici ilaçlar (non-steroid antienflamatuvar) ile birlikte kullanıldığında, sindirim sistemi ülserlerinin ortaya çıkma ya da ağırlaşma riski yükselir.

    Kortikosteroidler, kanda salisilatlar olarak anılan aspirin ve benzeri ilaçlann miktannı düşürebilir, böylece etkisini değiştirebilirler.

    Şeker hastalığınız varsa, şeker ilacınızın dozunun yeniden ayarlanması gerekebilir. Kortikosteroidler ile birlikte alındığında, somatotropin adlı ilacın etkisinde azalma görülebilir.

    Reçetesiz satılan ilaçlar dahil olmak üzere herhangi bir ilaç alıyorsanız veya son zamanlarda aldıysanız lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

    İlaç/Laboratuvar Testi Etkileşimleri

    Kortikosteroidler, bakteri enfeksiyonlannda kullanılan nitroblue tetrazoliyum adlı testte yanlış negatif sonuçlara neden olabilir. Böyle bir test yapılacaksa, DİPROSPAN kullandığınızı doktorunuza söyleyiniz.

    funduszeue.infoPAN'in saklanması

    DİPROSPAN 'ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.

    Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.

    Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra DIPROSPAN'i kullanmayınız.

    “Eğer ambalajın veya süspansiyonun görünüşünde hasar farkederseniz DİPROSPAN kullanmayınız.”

    Ruhsat sahibi:

    Merck Sharp Dohme İlaçlan Ltd. Şti.

    Esentepe / İSTANBUL

    Üretim yeri:

    Zentiva Sağlık Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. Küçükkanştıran Lüleburgaz

    AŞAĞIDAKİ BİLGİLER YALNIZCA DOKTORLAR VE SAĞLIK PERSONELİ İÇİNDİR

    DİPROSPAN süspansiyonun bileşimindeki betametazon esterlerinden betametazon sodyum fosfat, enjeksiyon yerinden hızla emilir ve etkisini hemen gösterir. Hekim, preparatın yüksek çözünürlüğe sahip betametazon bileşiğinin bu Özelliğini dikkate almalıdır. Hipotiroidizmi ya da sirozu olan hastalarda ilacm etkisi daha yüksektir.

    Glukokortikosteroidlerin komplikasyonları, doz ve tedavi süresiyle yakından ilgili olduğundan, her hastada risk/yarar değerlendirmesinin yapılması uygundur.

    Uzun süreli kortikosteroid tedavilerinde, parenteral uygulamadan oral uygulamaya geçilmek isteniyorsa risk/yarar değerlendirmesi yapılmalıdır.

    Uygulama şekli:

    Betametazon dipropiyonat kristalleri çok küçük olduğundan, intradermal ve intralezyonel uygulamalarda ince enjektör iğnesi (26 no’ya kadar) kullanmak mümkündür.

    DİPROSPAN süspansiyon ile birlikte lokal anestezik kullanılması isteniyorsa, formülasyonunda paraben içermeyen %1 ya da %2'lik prokain hidroklorür ya da lidokain ile enjektör içinde karıştırılarak uygulanabilir. Benzer lokal anesteziklerin kullanılmasında bir sakınca yoktur; ancak metilparaben, propilparaben, fenol ve bunlara benzer maddeleri içeren anesteziklerden kaçınılmalıdır.

    Önce gereken miktarda DİPROSPAN süspansiyon, daha sonra lokal anestezik enjektöre çekilir ve karışması için enjektör hafifçe sallanır.

    Cİlt içine uygulanan tedavilerde DİPROSPAN 26 no’lu iğne ve tüberkülin enjektörüyle, ml/cm2 olarak uygulanmalıdır. Bir hafta içinde herhangi bir dokuya yapılan DİPROSPAN’m toplam dozu 1 ml’yi geçmemelidir.

    Enjeksiyonların çoğu için tüberkülin enjektörü ve 25 no’lu iğne uygundur.

    İntramüsküler kortikosteroid enjeksiyonları, lokal doku atrofisini önlemek amacıyla büyük kas kitlelerinin içine derin olarak yapılmalıdır. Yumuşak doku ya da lezyon içine yapılan kortikosteroid enjeksiyonları, lokal etkilerin yanında sistemik etkilere de neden olabilir.

    Eklem içine uygulama:

    Septik bir hastalık olasılığını dışlamak amacıyla eklem dikkatle muayene edilmelidir. Enfekte olmuş bir ekleme lokal olarak kortikosteroid enjeksiyonu yapmaktan kaçınılmalıdır. Septik artritin göstergesi olan ağrının ve bölgesel şişkinliğin artması, eklem hareketliliğinin daha da kısıtlanması, ateş ve kırıklık saptandığında, uygun bir antimikrobik tedaviye başlanmalıdır.

    Kortikosteroidler zayıf eklemlere, enfekte bölgelere ya da intervertebral boşluklara enjekte edilmemelidir. Osteoartritli eklemlere sürekli yapılan enjeksiyonlar, eklemlerin dejenerasyonunu arttırabilir. Kortikosteroidleri doğrudan tendon içine enjekte etmekten kaçınılmalıdır. Eklem içi kortikosteroid uygulamasından sonra, hasta semptomlann hafiflediği eklemini aşın kullanmaması için uyanlmalıdır.

    Hamilelik ve emzirme dönemlerinde kuUanm:

    Hamilelik kategorisi: C’funduszeue.inforde tıbbı zorunluluk dışında kullanılmamalıdır. Emziren annelerde ve çocuk doğurma çağındaki kadınlarda, yine risk/yarar değerlendirmesi yapılarak kullanılmalıdır. Gebeliği sırasında yüksek dozlarda kortikosteroid kullanmış annelerin bebekleri, hipoadrenalizm açısından değerlendirilmelidir. Doğum öncesi döneminde annelere betametazon enjeksiyon uygulandığında, fetusun adrenal bezlerinde üretilen kortikosteroidi düzenleyen hipofiz hormonları ve fetal büyüme hormonu geçici olarak baskılanır. Ancak, fetal hidrokortizonun baskılanması, doğum sonrasında strese karşı verilen pitüiter-adrenokortikal yanıtı etkilemez.

    Kortikosteroidlerin plasentaya geçişleri söz konusu olduğu için, gebeliğin büyük bölümünde veya bazı kısımlarında kortikosteroid verilen annelerin yeni doğan bebekleri veya küçük çocuklan, çok nadir görülen konjenital katarakt olasılığı açısından dikkatle muayene edilmelidir.

    Doz Aşımı Tedavisi:

    Kortikosteroidlerin metabolik etkileri, temel hastalığın ya da eşlik eden hastalığın etkileri ya da ilaç etkileşimleri sonucunda oluşan komplikasyonlann uygun tedavisi yapılmalıdır. Yeterli sıvı alımı sağlanmalı, serum ve idrar elektrolitleri, özellikle sodyum ve potasyum düzeyleri izlenmelidir. Elektrolit dengesizliği varsa tedavi edilmelidir.

    DIPROSPAN® Enjektabl Süspansiyon İçeren Ampul
    Betametazon dipropionat 6,43 mg (5,0 mg betametazona eşdeğer)
    Betametazon sodyum fosfat mg (2,0 mg betametazona eşdeğer)
    Sodyum fosfat, dibazik, susuz 2,00 mg
    Sodyum klorür 5,00 mg
    Yardımcı maddeler için 'e bakınız.
    Enjektabl ampul
    Yabancı maddeler içermeyen, kolayca süspansiyon haline geçebilen, beyaz partiküller içeren, berrak, renksiz, hafifçe viskoz likid.
    DIPROSPAN steril süspansiyon, kortikosteroidlere yanıt veren aşağıdaki akut ve kronik hastalıklarda endikedir.
    Lokomotor ve Yumuşak Doku Hastalıkları: Romatoid artrit, osteoartrit, bursit, ankilozan spondilit, epikondilit, radikülit, koksidini, tortikolis, siyatik, lumbago, gangliyon kisti, eksoztoz, fasiit.
    Alerjik Hastalıklar: Kronik bronşiyal astım (status asthmaticus tedavisi dahil), saman nezlesi, anjiyonörotik ödem, alerjik bronşit, mevsimsel ya da kronik alerjik rinit, ilaç alerjileri, serum hastalığı, böcek ısırmaları.
    Dermatolojik Hastalıklar: Atopik dermatit (numüler ekzema), nörodermatit (lokalize liken simpleks), necrobiosis lipoidica diabeticorum, alopesi areata, diskoid lupus eritematosus, psoriasis, keloidler, pemfigus, herpetiform dermatit, ürtiker, hipertrofik liken planus, kontakt dermatit, ağır güneş yanığı, kistik akne.
    Kolajen Doku Hastalıkları: Disemine lupus eritematosus, skleroderma, dermatomiyozit, poliarteritis nodosa.
    Neoplastik Hastalıklar: Erişkinlerde lösemi ve lenfomaların paliyatif tedavisi, çocuklarda akut lösemi.
    Diğerleri: Adrenogenital sendrom, ülseratif kolit, segmenter ileit, spru, podiyatrik hastalıklar (heloma durum altında görülen bursit, halluks rigidus, digiti quinti varus), subkonjunktival enjeksiyon gerektiren hastalıklar, kortikosteroidlere yanıt veren kan diskrazileri, nefrit ve nefrotik sendrom.
    Primer ya da sekonder adrenokortikal yetmezlik tedavisinde kullanılabilirse de, mineralokortikoidlerin de tedaviye eklenmesi gerekir.
    DIPROSPAN'ın dozu hastalığın türüne, ağırlığına ve alınan yanıta göre hastadan hastaya değişiklik gösterir. Başlangıç dozu olumlu bir yanıt alınıncaya kadar korunmalı ya da ayarlamalar yapılmalıdır. Yanıt alınması gereken süre içinde etki görülmezse, DIPROSPAN tedavisi kesilmeli ve başka tedavi yöntemleri denenmelidir.
    Sistemik Uygulama: Sistemik tedavinin söz konusu olduğu durumların çoğunda tedaviye ml ile başlanır ve gerektiğinde tekrarlanır. İntramüsküler enjeksiyon, derin intragluteal olarak uygulanır. Uygulamanın dozu ve sıklığı, hastalığın şiddetine ve alınan yanıta bağlıdır. Uygun tedavilerle kontrol altına alınmış olan lupus eritematosus ve status asthmaticus gibi ağır durumlarda tedaviye 2 ml ile başlanması gerekebilir.
    Dermatolojik hastalıkların büyük çoğunluğu intramüsküler kortikosteroid
    enjeksiyonlarına yanıt verir. Alınan yanıta göre tekrarlanan 1 ml'lik intramüsküler enjeksiyonlar etkili bulunmuştur.
    Solunum yolu hastalıklarında DIPROSPAN süspansiyonun intramüsküler
    enjeksiyonundan birkaç saat sonra semptomlarda düzelme görülmüştür. Bronşiyal astım, saman nezlesi, alerjik bronşit ve alerjik rinitte ml'lik dozlar semptomları belirgin bir biçimde düzeltmiştir.
    Gerektiğinde tekrarlanan ml'lik intramüsküler dozlarla, akut ve kronik bursit tedavisinde çok iyi sonuçlar alınmıştır.
    Lokal Uygulama: Ek olarak lokal anestezik kullanılması nadiren gerekli olur. DIPROSPAN süspansiyon ile birlikte lokal anestezik kullanılması isteniyorsa, formülasyonunda paraben içermeyen %1 ya da %2'lik prokain hidroklorür ya da lidokain ile enjektör içinde karıştırılarak uygulanabilir. Benzer lokal anesteziklerin
    kullanılmasında bir sakınca yoktur; ancak metilparaben, propilparaben, fenol ve bunlara benzer maddeleri içeren anesteziklerden kaçınılmalıdır.
    Önce gereken miktarda DIPROSPAN süspansiyon, daha sonra lokal anestezik enjektöre çekilir ve karışması için enjektör hafifçe sallanır. Akut subdeltoid, subakromiyal, olekranon ve prepatellar bursitlerde, bursa içine yapılan mL DIPROSPAN süspansiyon enjeksiyonu birkaç saat içinde ağrıyı azaltır ve hareket serbestliği sağlar. Kronik bursit, akut dönem kontrol altına alındıktan sonra daha düşük bir dozla tedavi edilebilir. Akut tenosinovit, tendinit ve peritendinitte tek doz olarak uygulanan DIPROSPAN süspansiyon semptomları genellikle hafifletir. Kronikleşmiş durumlarda ise, hastanın durumu gerektiriyorsa enjeksiyonlar tekrarlanabilir. Romatoid artrit ve osteoartritte görülen ağrı, hassasiyet ve eklem sertliği, genellikle ml DIPROSPAN süspansiyonun eklem içine enjekte edilmesinden saat sonra azalır. Etki, her iki hastalıkta farklıdır ve vakaların çoğunda 4 hafta ya da daha fazla sürer.
    Eklem içi enjeksiyonlar için önerilen dozlar şunlardır:
    • Diz, kalça, omuz gibi büyük eklemler için ml
    • Dirsek, el ve ayak bileği gibi eklemler için ml
    • Ayak, el, toraks eklemleri gibi küçük eklemler için ml
    Dermatolojik hastalıklar da lezyon içine yapılan DIPROSPAN süspansiyon enjeksiyonlarına yanıt verebilir. İntradermal tedavilerde DIPROSPAN süspansiyonun 26 no'lu iğne ve tüberkülin enjektörüyle, ml/cm2 olarak uygulanması önerilir. Bir hafta içinde herhangi bir dokuya yapılan DIPROSPAN süspansiyonun toplam dozu 1 ml'yi geçmemelidir.
    Heloma durum altında görülen bursitler, ml dozunda iki enjeksiyon ile kontrol altına alınabilir. Halluks rigidus, digiti quinti varus ve akut gut artriti gibi hastalıklarda semptomlar genellikle hemen hafifler.
    Enjeksiyonların çoğu için tüberkülin enjektörü ve 25 no'lu iğne uygundur.
    Yaklaşık haftada bir kez DIPROSPAN süspansiyon uygulanması önerilen hastalıklar ve dozlar şöyledir:
    • Heloma durum ya da heloma molle altında görülen bursitler: ml.
    • Topuk dikeni: ml.
    • Halluks rigidus üzerinde görülen bursitler: ml.
    • Sinoviyal kistler: ml.
    • Metatarsalji (Morton nevraljisi): ml.
    • Tenosinovit: ml.
    • Küboid kemik periostiti: ml.
    • Akut gut artriti: ml.
    Olumlu bir yanıt alındıktan sonra, uygun aralıklarla doz yavaş yavaş azaltılarak etkili olan en düşük doz, dolayısıyla da idame dozu saptanır.
    Eğer hasta, hastalığına bağlı olmaksızın strese karşı aşırı duyarlıysa, DIPROSPAN süspansiyonunun dozunu yükseltmek gerekebilir. Uzun süreli bir tedaviden sonra ilacın kesilmesine karar verilirse, doz yavaş yavaş azaltılarak kesilmelidir.
    Betametazon dipropiyonat kristalleri çok küçük olduğundan, intradermal ve intralezyonel uygulamalarda ince enjektör iğnesi (26 no'ya kadar) kullanmak mümkündür.
    DIPROSPAN steril süspansiyonun,
    • Sistemik kortikosteroid gerektiren durumlarda intramüsküler,
    • Gerekli durumlarda, doğrudan hasta yumuşak dokunun içine,
    • Artritlerde, intraartiküler ya da periartiküler,
    • Dermatolojik hastalıklarda, lezyon içine,
    • Ayaktaki ya da yumuşak dokulardaki enflamatuvar ve kistik hastalıklarda lokal enjeksiyon olarak uygulanması önerilir.
    Bu popülasyonda kullanımı ile ilgili veri
    bulunmamaktadır.
    Bu popülasyonda kullanımı ile ilgili veri bulunmamaktadır.
    DIPROSPAN süspansiyon, diğer kortikosteroidlerde olduğu gibi, sistemik mantar hastalığı olanlarda, betametazon dipropiyonat, betametazon sodyum fosfat, diğer kortikosteroidler ya da DIPROSPAN'ın içindeki diğer maddelere aşırı duyarlı olan kişilerde kontrendikedir.
    DIPROSPAN süspansiyon, mutlaka aseptik koşullarda uygulanmalıdır. Hastalığın hafiflediği ya da şiddetlendiği durumlarda, tedaviden alınan yanıta göre, ciddi enfeksiyon, ameliyat ya da yaralanma gibi hastanın stres eşiğinin düştüğü durumlarda doz ayarlaması gerekli olabilir. Uzun süreli ya da yüksek doz kortikosteroid tedavisinden sonra ilaç kesildiğinde, hastanın yaklaşık bir yıl yakından izlenmesi gerekir. Kortikosteroid tedavisi birden kesildiğinde, ilaca bağlı sekonder adrenokortikal yetmezlik görülebilir. Riski en aza indirmek amacıyla doz yavaş yavaş azaltılmalıdır. Tedavide, hastalığı kontrol altına almak için gerekli en düşük doz uygulanmalıdır. Dozun azaltılması eğer mümkünse, yavaş yavaş yapılmalıdır.
    DIPROSPAN süspansiyonun bileşimindeki betametazon esterlerinden betametazon sodyum fosfat, enjeksiyon yerinden hızla emilir ve etkisini hemen gösterir. Hekim, preparatın yüksek çözünürlüğe sahip betametazon bileşiğinin bu özelliğini dikkate almalıdır. Hipotiroidizmi ya da sirozu olan hastalarda ilacın etkisi daha yüksektir.
    Kortikosteroidler, oküler herpes simpleksi olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
    Kortikosteroidler, mevcut emosyonel bozuklukları (labiliteleri) ya da psikotik eğilimleri şiddetlendirebilir.
    Hipoprotrombinemisi olan hastalarda asetil salisilik asit ile birlikte kortikosteroid kullanılacak ise dikkatli olunmalıdır. Perforasyon riski olan nonspesifik ülseratif kolit, apse ya da başka bir piyojen enfeksiyon, divertikülit, yeni intestinal anastomoz, aktif ya da latent peptik ülser, böbrek yetmezliği, hipertansiyon, osteoporoz ya da miyastenia gravisi olan hastalarda kortikosteroid kullanılırken dikkatli olunmalıdır.
    Glukokortikosteroidlerin komplikasyonları, doz ve tedavi süresiyle yakından ilgili olduğundan, her hastada risk/yarar değerlendirmesinin yapılması uygundur.
    Kortikosteroidler, enfeksiyon bulgularını maskeleyebilir. Uzun süreli kortikosteroid tedavileri, posteriyor subkapsüler katarakt ya da göz sinirinin de zedelendiği glokoma neden olabilir ya da mantar ve virüslere bağlı oküler enfeksiyonları kolaylaştırabilir.
    Çok yüksek dozlarda kullanılmadıkça, sentetik kortikosteroid türevleri ender olarak hipertansiyona, tuz ve sıvı retansiyonuna ya da potasyum kaybına neden olur.
    Kortikosteroid tedavisi altındaki hastalara çiçek aşısı yapılması sakıncalıdır. Diğer bağışıklama uygulamaları da, özellikle yüksek doz kortikosteroid kullanan hastalar için uygun değildir.
    Hızlı yayılan ve yaygın tüberkülozda uygun bir antitüberküloz tedaviye ek olarak kullanılması dışında aktif tüberkülozda kullanımı kısıtlıdır. Latent tüberkülozu olan hastalarda kortikosteroid kullanılması gerekli ise hasta kontrol altında tutulmalı ve uzun süreli tedavilerde kemoprofilaksi yapılmalıdır.
    Bebek ve çocuklarda uzun süreli kortikosteroid tedavisi yapılacaksa, büyüme ve gelişme yakından izlenmelidir.
    Kortikosteroidler, sperm sayısını ve hareketliliğini değiştirebilir.
    Ender de olsa, parenteral kortikosteroid uygulamalarında anafilaksi benzeri reaksiyonlar görülebildiğinden, özellikle özgeçmişinde ilaç alerjisi olan hastalarda gerekli önlemler alındıktan sonra kullanılmalıdır.
    Uzun süreli kortikosteroid tedavilerinde, parenteral uygulamadan oral uygulamaya geçilmek isteniyorsa, risk/yarar değerlendirilmesi yapılmalıdır.
    Eklem içi uygulamalar, lokal etkilerin yanında sistemik etkilere de neden olabilir. Bu durum, özellikle ek olarak oral ya da parenteral kortikosteroid verilen hastalarda söz konusudur.
    Septik bir hastalık olasılığını dışlamak amacıyla eklem dikkatle muayene edilmelidir. Enfekte olmuş bir ekleme lokal olarak kortikosteroid enjeksiyonu yapmaktan kaçınılmalıdır. Septik artritin göstergesi olan ağrının ve bölgesel şişkinliğin artması, eklem hareketliliğinin daha da kısıtlanması, ateş ve kırgınlık saptandığında, uygun bir antimikrobik tedaviye başlanmalıdır.
    Kortikosteroidler zayıf eklemlere, enfekte bölgelere ya da intervertebral boşluklara enjekte edilmemelidir. Osteoartritli eklemlere sürekli yapılan enjeksiyonlar, eklemlerin dejenerasyonunu arttırabilir. Kortikosteroidleri doğrudan tendon içine enjekte etmekten kaçınılmalıdır. Eklem içi kortikosteroid uygulamasından sonra, hasta semptomların hafiflediği eklemini aşırı kullanmaması için uyarılmalıdır.
    İntramüsküler kortikosteroid enjeksiyonları, lokal doku atrofisini önlemek amacıyla büyük kas kitlelerinin içine derin olarak yapılmalıdır. Yumuşak doku ya da lezyon içine yapılan kortikosteroid enjeksiyonları, lokal etkilerin yanında sistemik etkilere de neden olabilir.
    Fenobarbital, rifampin, fenitoin ya da efedrin kortikosteroidlerle birlikte kullanıldığında, kortikosteroidlerin metabolizmasını hızlandırdıklarından etkilerini azaltabilir. Kortikosteroid ile birlikte östrojen alan hastalarda, aşırı bir kortikosteroid etkisi ortaya çıkabilir.
    Kortikosteroidler, potasyum kaybına neden olan diüretiklerle birlikte kullanıldığında hipopotasemi ortaya çıkabilir. Kalp glikozidleri ile birlikte kullanıldıklarında, hipopotasemiye bağlı olarak aritmi ya da dijital zehirlenmesi görülme riski artar. Kortikosteroidler, amfoterisin B'nin neden olduğu potasyum kaybını arttırır. Kumarin grubu antikoagülanlarla birlikte kullanıldıklarında, antikoagülan etkiyi, yeni bir doz ayarlaması gerektirecek kadar arttırabilir ya da azaltabilir. Glukokortikoidler, non-steroidal antienflamatuvarlarla birlikte kullanıldığında, gastrointestinal ülserlerin ortaya çıkma ya da ağırlaşma riski yükselir. Kortikosteroidler, kan salisilat konsantrasyonunu düşürebilir.
    Kortikosteroidler, diyabeti olan hastalarda kullanılacaksa, antidiyabetiklerin dozunun yeniden ayarlanması gerekebilir. Glukokortikoidlerle birlikte kullanıldığında, somatotropinin etkisinde azalma görülebilir. Somatotropin uygulanması sırasında, vücut alanının metre karesi başına günlük mcg ( mg) üzerindeki betametazon dozlarından kaçınılmalıdır.
    Kortikosteroidler, bakteri enfeksiyonlarında kullanılan nitroblue tetrazoliyum testinde yanlış negatif sonuçlara neden olabilir.
    Bu yaş grubunda etkileşim çalışması yapılmamıştır.
    Gebelik kategorisi C'dir.
    DIPROSPAN'ın gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
    DIPROSPAN'ın gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. DIPROSPAN gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
    Gebeliği sırasında yüksek dozlarda kortikosteroid kullanmış annelerin bebekleri, hipoadrenalizm açısından değerlendirilmelidir. Doğum öncesi döneminde annelere betametazon enjeksiyon uygulandığında, fetusun adrenal bezlerinde üretilen kortikosteroidi düzenleyen hipofiz hormonları ve fetal büyüme hormonu geçici olarak baskılanır. Ancak, fetal hidrokortizonun baskılanması, doğum sonrasında strese karşı verilen pitüiter-adrenokortikal yanıtı etkilemez.
    Kortikosteroidlerin plasentaya geçişleri söz konusu olduğu için, gebeliğin büyük bölümünde veya bazı kısımlarında kortikosteroid verilen annelerin yeni doğan bebekleri veya küçük çocukları, çok nadir görülen konjenital katarakt olasılığı açısından dikkatle muayene edilmelidir.
    DIPROSPAN anne sütüne geçer, bu nedenle emziren kadınlarda kullanımı önerilmemektedir.
    Kortikosteroidler plasenta bariyerini geçer ve anne sütünde saptanabilir.
    DIPROSPAN'ın üreme yeteneği/fertilite üzerine etkileriyle ilgili herhangi bir veri mevcut değildir.
    Araç ve makine kullanmaya etkisi yoktur.
    Yan etkileri azaltmak için, tedavinin kesilmesi yerine, DIPROSPAN'ın dozunun düşürülmesi tercih edilmelidir. DIPROSPAN kullananlarda görülen yan etkiler, diğer kortikosteroidler kullanıldığında görülenlere benzer. Bunlar, sıvı ve elektrolit, muskuloskeletal, gastro-intestinal, dermatolojik, nörolojik, endokrin, of^almik, metabolik ve psikiyatrik bozukluklardır. Yan etkiler, doz ve tedavi süresi ile yakından ilgilidir.
    Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/ ila

    Etkin madde:

    Betametazon dipropiyonat: 6,43 mg (5,0 mg betametazona eşdeğer) Betametazon sodyum fosfat: mg (2,0 mg betametazona eşdeğer)

    Yardımcı maddeler:

    Sodyum fosfat, dibazik, susuz; sodyum klorür, disodyum edetat, polisorbat 80, benzil alkol, metilparaben, propilparaben, sodyum Karboksimetilselüloz, polietilen glikol, enjeksiyonluk su.

    • Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.


    • Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.


    • Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.


    • Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışındayüksek veya düşükdoz kullanmayınız.


    Bu Kullanma Talimatında:


    "Bu uyarılar geçmişteki her hangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız."


    Uygulama yöntemi açısından yiyecek ve içeceklerle etkileşimi bulunmamaktadır.

    İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.


    DİPROSPAN hamilelerde tıbbi zorunluluk dışında kullanılmaması gereken bir ilaçtır. Emziren annelerde ve çocuk doğurma çağındaki kadınlarda doktorun, risk/tarar değerlendirmesi yaparak verdiği karara göre kullanılmalıdır.
    Gebeliği sırasında yüksek dozlarda kortikosteroid kullanmış annelerin bebekleri, hipoadrenalizm (böbrek üstü bezinin yetersiz çalışması) açısından değerlendirilmelidir.
    Anne tarafından alınan kortikosteroidlerin rahim içindeki bebeğe geçişi söz konusu olduğu için, gebelikte kortikosteroid verilen annelerin yeni doğan bebekleri veya küçük çocukları, çok nadir görülen doğumsal katarakt olasılığı açısından dikkatle muayene edilmelidir.

    Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza danışınıfunduszeue.infoe

    İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.


    Kortikosteroidler anne sütünde saptanabilir. Bu nedenle, eğer emziriyorsanız doktorunuz, ilacın sizin için önemini değerlendirerek, tedaviye ara verecek veya emzirmeye ara vermenizi isteyecektir.
    DİPROSPAN araç ve makine kullanma yeteneğini etkilemez.
    Bu ilaç benzil alkol içerir. Erken doğan (prematüre) bebekler ve yeni doğanlara uygulanmaması gerekir. Bebeklerde ve 3 yaşına kadar olan çocuklarda toksik reaksiyonlara ve alerjik reaksiyonlara sebebiyet verebilir.
    Fenobarbital, rifampin, fenitoin ya da efedrin adlı ilaçlar, birlikte kullanıldığında kortikosteroidlerin etkilerini azaltabilirler. Kortikosteroid ile birlikte östrojen hormonu alan hastalarda ise aşırı bir kortikosteroid etkisi ortaya çıkabilir.
    Kortikosteroidler, potasyum kaybına neden olan idrar söktürücü ilaçlar ile birlikte kullanıldığında vücutta potasyum azlığı ortaya çıkabilir.
    Dijital olarak da anılan ve kalp yetersizliği tedavisinde kullanılan kalp glikozidleri ile birlikte kullanıldıklarında, potasyum azlığına bağlı olarak ritim bozukluğu ya da dijital zehirlenmesi görülme riski artar.
    Kortikosteroidler, amfoterisin B adlı ilacın neden olduğu potasyum kaybını arttırır.
    Kortikosteroidler, kanı sulandırıcı yani pıhtılaşmayı azaltan kumarin grubu ilaçlarla birlikte kullanıldıklarında, bu etkiyi, yeni bir doz ayarlaması gerektirecek kadar değiştirebilirler (artış veya azalma yönünde).
    Kortikosteroidler, ağrı kesici-iltihap giderici ilaçlar (non-steroid antienflamatuvar) ile birlikte kullanıldığında, sindirim sistemi ülserlerinin ortaya çıkma ya da ağırlaşma riski yükselir.
    Kortikosteroidler, kanda salisilatlar olarak anılan aspirin ve benzeri ilaçların miktarını düşürebilir, böylece etkisini değiştirebilirler.
    Şeker hastalığınız varsa, şeker ilacınızın dozunun yeniden ayarlanması gerekebilir. Kortikosteroidler ile birlikte alındığında, somatotropin adlı ilacın etkisinde azalma görülebilir.

    Reçetesiz satılan ilaçlar dahil olmak üzere herhangi bir ilaç alıyorsanız veya son zamanlarda aldıysanız lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.


    Kortikosteroidler, bakteri enfeksiyonlarında kullanılan nitroblue tetrazoliyum adlı testte yanlış negatif sonuçlara neden olabilir. Böyle bir test yapılacaksa, DİPROSPAN kullandığınızı doktorunuza söyleyiniz.
    DİPROSPAN hekim veya hekim kontrolunda bir sağlık personeli tarafından uygulanmalıdır.
    DİPROSPAN,
    • Yaygın (sistemik) etkili kortikosteroid uygulaması gerektiren durumlarda kas içine,
    • Gerekli durumlarda, doğrudan hasta olan yumuşak dokunun içine,
    • Eklem iltihaplarında eklem içine veya eklem çevresine,
    • Cilt hastalıklarda, hasta olan bölge içine,
    • Ayaktaki ya da yumuşak dokulardaki iltihaplı ve kist şeklindeki hastalıklarda doku veya kist içinde bölgesel (lokal) enjeksiyon ile uygulanan bir ilaçtır.
    Kortikosteriodler tendon denilen, kasların kemiğe yapıştığı bölgelere doğrudan enjekte edilmemelidir.
    DİPROSPAN mutlaka mikropsuz (aseptik) koşullarda uygulanmalıdır.
    “Doktorunuz hastalığınıza bağlı olarak ilacınızın dozunu belirleyecek ve size uygulayacaktır.”
    DİPROSPAN'ın dozu hastalığın türüne, ağırlığına ve alınan yanıta göre hastadan hastaya değişiklik gösterir. Doktorunuz başlangıç dozunu olumlu bir yanıt alınıncaya kadar koruyacak ya da ayarlamalar yapacaktır. Yanıt alınması gereken süre içinde etki görülmezse, DİPROSPAN tedavisini kesecek ve başka tedavi yöntemleri deneyecektir.

    Eğer DİPROSPAN'ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.


    DİPROSPAN da dahil olmak üzere, kortikosteroidlerin aşırı dozda alınması hayatı tehdit edici belirtiler oluşturmaz. Sizde şeker hastalığı (diyabet), göz içi basıncı yüksekliği (glokom), aktif peptik ülser bulunması veya dijital adlı ilaç, kumarin tipi pıhtılaşma önleyici ya da potasyum kaybına yol açan idrar söktürücü ilaç alımı gibi belli durumlar dışında, birkaç gün süreyle çok yüksek dozlarda kortikosteroid kullanımı çok ciddi sonuçlar doğurmamaktadır.

    DİPROSPAN'dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız DERHAL bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.


    DİPROSPAN kullanmayı unutursanız, hatırlar hatırlamaz kullanınız, daha sonra tedavinize olağan şekilde devam ediniz.

    Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.


    Uzun süreli ya da yüksek doz kortikosteroid tedavisinden sonra ilaç kesildiğinde, doktorunuz sizi yaklaşık bir yıl yakından izleyecektir. Kortikosteroid tedavisi birden kesildiğinde, ilaca bağlı ikincil böbrek üstü bezi yetmezliği görülebilir. Riski en aza indirmek amacıyla doz yavaş yavaş azaltılmalıdır. Tedavide, hastalığı kontrol altına almak için gerekli en düşük doz uygulanmalıdır. Dozun azaltılması eğer mümkünse, yavaş yavaş yapılmalıdır. Bu nedenle ilacınızı birden kesmeyiniz ve doktorunuzun talimatlarına uyunuz.
    Tüm ilaçlarda olduğu gibi, DİPROSPAN'ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
    Yumuşak dokuya ya da hasta bölge içine uygulanan kortikosteroidler, lokal etkilerinin yanında tüm vucudu ilgilendiren (sistemik) etkilere de neden olabilir.
    Yan etkiler, doz ve tedavi süresi ile yakından ilgilidir.
    Yan etkileri azaltmak için, tedavinin kesilmesi yerine, DİPROSPAN'ın dozunun düşürülmesi tercih edilmelidir.
    DİPROSPAN kullananlarda görülen sistemik yan etkiler, diğer kortikosteroidler kullanıldığında görülenlere benzer.
    • Yüzde şişme
    • Körlük: Yüz ve baş çevresinde hastalıklı bölgeye yapılan uygulamalar sonucu, ender olarak görülebilir.
    • Baş ağrısı ve baş dönmesi
    Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir. Ciddi yan etkiler çok seyrek görülür.
    • Cilde rengini veren pigmentlerde artma (hiperpigmentasyon) ya da azalma (hipopigmentasyon),
    • Deri ve deri altı dokularda incelme (atrofi),
    • Enjeksiyon sonrası ateş (eklem içi uygulamalarda),
    • Eklemde ağrı ve pozisyon duyusunun kaybına bağlı eklem hastalığı (Charcot tipi eklem hastalığı)
    Bu yan etkiler enjeksiyon bölgesinde görülen yan etkilerdir ve nadir görülür.
    Sizde bu organ ve dokularla ilgili herhangi bir bozukluk ortaya çıkarsa doktorunuza söyleyiniz.

    Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.


    DİPROSPAN'ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.


    Karton kutu ve ampul üzerindeki son kullanma tarihinden sonra kullanmayınız. DİPROSPAN, 25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalı; donmaktan korunmalıdır.
    “Eğer ambalajın veya süspansiyonun görünüşünde hasar farkederseniz DİPROSPAN kullanmayınız.”
    Merck Sharp Dohme İlaçları Ltd. Şti.
    Esentepe / İSTANBUL
    Zentiva Sağlık Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.
    Küçükkarıştıran Lüleburgaz
    Bu kullanma talimatı ../../.. tarihinde onaylanmıştır.
    DİPROSPAN süspansiyonun bileşimindeki betametazon esterlerinden betametazon sodyum fosfat, enjeksiyon yerinden hızla emilir ve etkisini hemen gösterir. Hekim, preparatın yüksek çözünürlüğe sahip betametazon bileşiğinin bu özelliğini dikkate almalıdır. Hipotiroidizmi ya da sirozu olan hastalarda ilacın etkisi daha yüksektir.
    Glukokortikosteroidlerin komplikasyonları, doz ve tedavi süresiyle yakından ilgili olduğundan, her hastada risk/yarar değerlendirmesinin yapılması uygundur.
    Uzun süreli kortikosteroid tedavilerinde, parenteral uygulamadan oral uygulamaya geçilmek isteniyorsa risk/yarar değerlendirmesi yapılmalıdır.
    Betametazon dipropiyonat kristalleri çok küçük olduğundan, intradermal ve intralezyonel uygulamalarda ince enjektör iğnesi (26 no'ya kadar) kullanmak mümkündür.
    DİPROSPAN süspansiyon ile birlikte lokal anestezik kullanılması isteniyorsa, formülasyonunda paraben içermeyen %1 ya da %2'lik prokain hidroklorür ya da lidokain ile enjektör içinde karıştırılarak uygulanabilir. Benzer lokal anesteziklerin kullanılmasında bir sakınca yoktur; ancak metilparaben, propilparaben, fenol ve bunlara benzer maddeleri içeren anesteziklerden kaçınılmalıdır.
    Önce gereken miktarda DİPROSPAN süspansiyon, daha sonra lokal anestezik enjektöre çekilir ve karışması için enjektör hafifçe sallanır.
    Cilt içine uygulanan tedavilerde DİPROSPAN 26 no'lu iğne ve tüberkülin enjektörüyle, ml/cm olarak uygulanmalıdır. Bir hafta içinde herhangi bir dokuya yapılan DİPROSPAN'ın toplam dozu 1 ml'yi geçmemelidir.
    Enjeksiyonların çoğu için tüberkülin enjektörü ve 25 no'lu iğne uygundur.
    İntramüsküler kortikosteroid enjeksiyonları, lokal doku atrofisini önlemek amacıyla büyük kas kitlelerinin içine derin olarak yapılmalıdır. Yumuşak doku ya da lezyon içine yapılan kortikosteroid enjeksiyonları, lokal etkilerin yanında sistemik etkilere de neden olabilir.
    Septik bir hastalık olasılığını dışlamak amacıyla eklem dikkatle muayene edilmelidir. Enfekte olmuş bir ekleme lokal olarak kortikosteroid enjeksiyonu yapmaktan kaçınılmalıdır. Septik artritin göstergesi olan ağrının ve bölgesel şişkinliğin artması, eklem hareketliliğinin daha da kısıtlanması, ateş ve kırıklık saptandığında, uygun bir antimikrobik tedaviye başlanmalıdır.
    Kortikosteroidler zayıf eklemlere, enfekte bölgelere ya da intervertebral boşluklara enjekte edilmemelidir. Osteoartritli eklemlere sürekli yapılan enjeksiyonlar, eklemlerin dejenerasyonunu arttırabilir. Kortikosteroidleri doğrudan tendon içine enjekte etmekten kaçınılmalıdır. Eklem içi kortikosteroid uygulamasından sonra, hasta semptomların hafiflediği eklemini aşırı kullanmaması için uyarılmalıdır.
    Hamilelik kategorisi: C'funduszeue.inforde tıbbi zorunluluk dışında kullanılmamalıdır. Emziren annelerde ve çocuk doğurma çağındaki kadınlarda, yine risk/yarar değerlendirmesi yapılarak kullanılmalıdır. Gebeliği sırasında yüksek dozlarda kortikosteroid kullanmış annelerin bebekleri, hipoadrenalizm açısından değerlendirilmelidir. Doğum öncesi döneminde annelere betametazon enjeksiyon uygulandığında, fetusun adrenal bezlerinde üretilen kortikosteroidi düzenleyen hipofiz hormonları ve fetal büyüme hormonu geçici olarak baskılanır. Ancak, fetal hidrokortizonun baskılanması, doğum sonrasında strese karşı verilen pitüiter-adrenokortikal yanıtı etkilemez.
    Kortikosteroidlerin plasentaya geçişleri söz konusu olduğu için, gebeliğin büyük bölümünde veya bazı kısımlarında kortikosteroid verilen annelerin yeni doğan bebekleri veya küçük çocukları, çok nadir görülen konjenital katarakt olasılığı açısından dikkatle muayene edilmelidir.
    Kortikosteroidlerin metabolik etkileri, temel hastalığın ya da eşlik eden hastalığın etkileri ya da ilaç etkileşimleri sonucunda oluşan komplikasyonların uygun tedavisi yapılmalıdır. Yeterli sıvı alımı sağlanmalı, serum ve idrar elektrolitleri, özellikle sodyum ve potasyum düzeyleri izlenmelidir. Elektrolit dengesizliği varsa tedavi edilmelidir.

    DIPROSPAN enjektabl süspansiyon içeren 1 ml ampül Eşdeğerleri

    Eşdeğer 6 Adet İlaç Bulundu!.

    nest...

    çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası