İzmit’te bir trafo fabrikasında kalite kontrolcü olarak çalışan Burhan Aslan, erkeklerin de meme kanseri olabileceğini hiç bilmiyordu. Bir gece yarısı uyandığında atletinin kan içinde olduğunu gördü. Ne ağrı ne de kesik vardı. Kanın nereden geldiğini bulamadı. Sabah benzer manzarayla karşılaştı. Aslan o anları, “Aklımı yitirecek gibi oldum. Fırladım, hastaneye gittim” diye anlatıyor.
Ben 22 yaşındayım. 16 yaşımdan bu yana üç kez fibroadenom aldırdım ama her iki mememde daha çok sayıda var. Birçok cerraha gittim. Bir kısmı “alalım”, bir kısmı “bırakalım” diyor. Ben ve ailem çok endişeliyiz. En doğrusunu kim bilir?”
***
“Altı yıldır düzenli mamografi yaptırıyorum. Sonuncuda cerrahım mememde şüpheli bir bulguya rastladığını ve mutlaka biyopsi yapması gerektiğini söyledi. Öyle korktum ki iki gece uyayamadım. Ailemi ve arkadaşlarımı da çok bunalttım. Sonunda ikinci bir görüş almak için bir başka doktora gittim ve o bana biyopsiye gerek olmadığını söyledi. Doktorların söyledikleri arasında böylesine büyük farklar olması anlaşılır gibi değil. Artık hiçbirine güvenmiyorum! Ne biyopsi yaptırırım ne de bir daha mamografi!”
***
Biyopsi kararı, olası sonuçları nedeniyle bütün aileyi etkileyen yorucu bir hadisedir! Doktorların söyledikleri arasında büyük farklar olması ise sandığınızın aksine son derece doğaldır! Birbirleriyle çelişen önerileri nedeniyle doktorlara güvenmemeyi seçmekte özgürsünüz. Ama bu kararla kimi cezalandırıyor olduğunuzu iyi düşünmenizi öneririm!
Taramaların yan etkileri vardır ve bunlardan biri GEREKSİZ BİYOPSİLERDİR! Taramaya alınan hemen her kadında çeşitli anormal oluşumlara (lezyonlara) rastlanır ama bunların çok çok azı kanserdir. Daha somut olması için şunu bilin: Tarama yapılan her kadından ortalama 6 tanesinde kanser buluruz. Sizi taramanın yan etkilerinden koruyabilmek için radyoloğunuz, bulduğu lezyonların niteliği hakkında sizi doğrudan doğruya bilgilendirmekle, raporuna yazdığı bulguların hem siz hem de diğer doktorlarınız tarafından doğru anlaşılmasını sağlamakla yani sizinle bir hekime yakışır şekilde sağlıklı iletişim kurmakla yükümlüdür! Aksi halde gereksiz biyopsiyle zarara uğrama riskiniz vardır!
Uzmanlık konusu ne olursa olsun, hekim, tüm bilgi ve becerilerini hastasının hizmetine sunmakla yükümlüdür! Yanlış yönlendirmelerin bedelini ödeyen kim? Hasta olarak siz değil misiniz?
Cerrahi meme biyopsisi yapılan her 10 kadından sadece 1’inde kanser bulunmaktadır. Bu da hastaların %90’ına gereksiz yere biyopsi yapıldığı anlamına gelir. Gereksiz biyopsilerin başlıca nedeni, radyolojik takip ve radyolojik biyopsi gibi koruyucu seçeneklerin görmezden gelinip cerrahi biyopsinin hastalara “alternatifsiz tanı yöntemi” olarak sunulmasıdır! Bunun altında tamamen “duygusal” nedenler yatmaktadır. Meme biyopsisi hem çok az hastada gerçekten gereklidir, hem de gerekse bile cerraha ve cerrahi yöntemlere hiç lüzum yoktur. Cerraha “tanı” için değil, sadece radyoloğunuzun yaptığı biyopside kanser çıkarsa yani “tedavi için” gidilmelidir!
***
’lerin sonlarına kadar A.B.D’de tanı ve tedavi tek cerrahi seansta yapılırdı. Cerrahi öncesinde hastadan, “kendisine yapılacak her türlü tedaviyi peşinen kabul ettiğine” dair imza alınırdı. Cerrah, kitleden örnek alarak ameliyat sırasında frozen-section1 yaptırır, sonuç kanser çıkarsa memeyi alırdı. Bu yöntem ülkemizde hâlâ yürürlüktedir ve biyopsiden ibaret olacağını umarak girdikleri ameliyatlardan memelerini kaybederek çıkan kadınlar için –başlangıçta buna onay vermiş olsalar bile- ciddi bir travmadır.
Rose Kushner isimli bir gazeteci, yılında bu tedavi yaklaşımıyla ilgili hislerini şöyle ifade etmiştir:“Her şey kontrolümün dışındaydı. Soru soramadığım, düşünmeye, tartışmaya ve kendimi hazırlamaya fırsat bulamadığım bu süreçte bedenimin sahibi değil de dışarıdan bir kişi gibiydim. Beni ilgilendiren kararların ben kendimde değilken başkalarınca verilmiş olması rencide ediciydi. Bir ‘nesne’ gibi görüldüğümü fark ettim”.
Rose Kushner hayatının geri kalanını, tek seansta tanı ve tedavi geleneğini değiştirmeye, bunun için de kadınları bilinçlendirmeye adadı. ’da Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü’nün aldığı karar onun zaferi ve kadınların yararına bir devrin ilk adımıydı: “Tanı ve tedavi amaçlı cerrahi girişimler ayrı ayrı seanslarda yapılacaktır”.
Bu gelişmeyle kadınlar, beklenmedik organ kaybı psikolojisinden korunmakla kalmadılar, tanı kesinleştikten sonra tedavi seçeneklerini değerlendirme, dilerlerse başka doktorlara danışma, kısacası “kendi bedenleri hakkında karar verme” özgürlüğüne de kavuşmuş oldular. Bu hareketin kazanımları kadın hakları uyanışını başlatmakla kalmadı, toplumunun bireysel haklarla ilgili bilincini de derinden etkiledi.
***
Prof Melvin J Silverstein A.B.D.’nin saygın meme cerrahlarından biridir. University of Southern California’da çalışmaktadır. Kendisiyle yapılan aşağıdaki röportaj, Şubat ’da “Health Facts For Informed Decision Making” isimli dergide yayınlanmıştır.
Soru: Doktorların uygulamalarının kadınların yararına değişmesi için kadınların aktif harekete geçmeleri lazım diyorsunuz.
Yanıt: Evet. Kendi yararları için Amerikalı kadınların (Rose Kushner’le başlayan) ’lerdeki gibi bir aktivist girişimi daha fazla gecikmeden başlatmaları gerekiyor.
Soru: Kadınlar meme biyopsisi için cerrahi yöntemin gerekli olup olmadığını nasıl anlayabilirler?
Yanıt: Kadınların bilmesi gereken, meme biyopsilerinin %90’dan çok daha fazlasının radyolojik yöntemle, iğne kullanarak yapılabildiğidir. Bu yöntem, deneyimli ellerde cerrahi biyopsi kadar güvenilirdir. Cerrahi biyopsi çok nadiren gereklidir. Bu yüzden kadınlar kendilerine sunulan cerrahi biyopsi teklifini kuşkuyla karşılamalıdırlar.
Soru: Kadınların elle ya da mamografiyle bulunan kitleler gerekçe gösterilerek en kısa yoldan ameliyathaneye alındığını söylüyorsunuz. Tipik senaryo nasıl?
Yanıt: Eğer hastanın ilk başvurduğu doktor radyolog ise, hastayı aydınlatabiliyorsa ve radyolojik biyopsi de yapabiliyorsa biyopsiyi yapar. Ancak A.B.D’de kadınların memeleri için ilk başvurdukları doktor genellikle radyolog değildir. Radyologların ve onlara hasta gönderen diğer doktorların gözünde hastalar, onları radyoloğa gönderen doktora “aittirler”. Radyologların çoğu, başka bir doktorun yazdığı “istek belgesi” olmadan hiçbir tetkik yapmaz çünkü kendisini “hastanın doktoru” olarak görmez. Memede bir anormallik bulduğunda da “hastanın doktoru” olarak gördüğü kişiyi bilgilendirir ve kararı ona bırakır. Hastayı radyoloğa gönderen doktor genellikle cerrah olduğu, biyopsiyi başka bir doktor (radyolog) yerine kendisi yapmak istediği ama bildiği tek biyopsi yöntemi cerrahi biyopsi olduğu için hastayı ameliyat etmek ister.
Soru: Cerrahi biyopsinin maliyet dışında zararlı etkileri var mı?
Yanıt: Ben cerrahım. Cerrahi biyopsiyle kanser tanısı konan hastaların memelerini görüyorum. Bunların bir kısmında meme yanlış şekilde kesilmiş oluyor. Bu durum tedaviyi olumsuz etkiliyor. Ayrıca sıklıkla cerrahi sınırlar “temiz” olmuyor yani kanser tümüyle çıkartılamamış oluyor. O zaman da tedavi zorlaşıyor. Bu olumsuzlukların tek nedeni cerrahinin “tanı için” (biyopsi yöntemi olarak) kullanılmış olması. Oysa iğne biyopsilerinde memenin tedavisini olumsuz etkileyen hiçbir şeye rastlamıyoruz. Meme cerrahisi sadece tedaviye saklanmalı, biyopsi için kullanılmamalı!
Soru: Görüşleriniz internette kadınlar arasında hızla yayılıyor. Buna ne diyorsunuz?
Yanıt: yıl öncesini hatırlayın. “Bekçi lenf düğümü biyopsisi” yönteminin yeni çıktığı yıllardı. Koltuk altındaki lenf düğümlerinin tamamına yakınını, mesela 20 tanesini almak yerine 1 ya da 2 tanesini alarak metastaz araştırılan bu yöntem sayesinde kadınlar gereksiz sakatlıklardan korunabileceklerini hızla kavradılar. O zaman bu işi yapamayan cerrahlar “işe yarayıp yaramadığı belli değil” diyorlardı. Peki, sonra ne oldu? Kadınlar bu işi “yapabilen” cerrahları aradılar ve buldular. Böylece diğer cerrahlar, daha fazla hasta kaybetmemek için bu yöntemi öğrenmek zorunda kaldılar. Bu kimin yararına oldu? Elbette kadınların!
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi funduszeue.info Serdar Saydam, meme kanserlerinde yapılan biyopsinin tanı ve tedavi planlaması açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi funduszeue.info Serdar Saydam, meme kanseri hastalığının tanı ve tedavisinde biyopsinin olmazsa olmaz bir yöntem olduğunu söyledi. Meme kanserinde her hastaya yaklaşımın farklı olduğunu vurgulayan Dr. Saydam, "Biyopsi tam tanı elde etmek ve uygulanacak tedavinin şekillenmesi açısından çok önemlidir. Kadınların tümörleri farklı farklı özelliklerdedir. Biz o özelliklere bakıp her hasta için değişik ilaçlar kullanabiliyoruz. Her hastaya tümörüne ve tümörün bulunduğu evreye göre özel tedavi uyguluyoruz" dedi.
BİYOPSİ YAPMADAN AMELİYAT YAPILIR MI?
Hastadan ameliyat sırasında parça alınıp hızlı tahliller (frozen) yapılması durumunda, daha önceden lezyonun iyi mi kötü mü olduğu yönünde ilave bir işlemin yapılmayacağını belirten Dr. Saydam, "Bu durumda aldığımız örnek hızlı incelemeye gönderiliyor. Eğer kötüyse ona göre ameliyatınıza devam edersiniz. Fakat tümörün özellikleri sonra çıkar. Tümörün özellikleri ameliyat sonrası uygulanan kemoterapi süresinde bize lazım oluyor. Ama cerrahi tedavi seçiminde önemli olan tek şey tümörü çıkartmak ve etrafının temizlenmesidir. Yani bizim tedavi tipini değiştirmiyor. Benim için yeterli olan şey orada bir tümör olup olmadığıdır. Ameliyatta kitle çıkartılıyor, eğer kötüyse kol atına devam ediyorsunuz. Eğer iyiyse koltuk altına devam etmiyorsunuz" dedi.
"CAN YAKMAZ"
İnce iğne veya keskin iğnenin biyopsi işleminin bilinenin aksine can yakan, korkulacak bir işlem olmadığının altını çizen Dr. Saydam, "Kişi aşı olduğunda bir iğne ne kadar can yakıyorsa ince iğne biyopsi de o kadar can yakar. Yani bilinenin aksine biyopsi çok can yakan korkulacak bir işlem değildir. Burada en fazla olacak şey hematomdur. Çünkü iğneyi kör bir şekilde ilerletiyorsunuz. İğnenin önüne damar çıkarsa orası yaralanabilir ve oradan bir kan sızıntısı olabilir. Nasıl ki elinizi bir yere çarptığınızda o bölge önce kırmızı olup daha sonra sarıya dönüyorsa aynı şey memede de olabilir. Eğer hastalar kan sulandırıcı ilaç kullanmazsa bundan daha kötü bir şey olmaz. Ama kitlenin bir kısmının veya tamamının çıkartıldığı biyopsi çeşitlerinde hastaya en azından sedasyon uygulanması hem hasta hem de hekim açısından uygundur" diye konuştu.
"YAĞ ÖDEMİ KANSERLE KARIŞABİLİR"
Memede oluşan yağ nekrozlarının tümörü taklit edebileceğine dikkat çeken Dr. Saydam şu bilgileri verdi:
"Kadınların memelerini bir yere çarpmaları ve yağların ölmeleri sonucunda kanseri taklit eden kitleler oluşabiliyor. Ama bu travmayı her zaman hastalar hatırlamayabilir. Çünkü travmanın çok şiddetli olması gerekmez. Bazen ufak çarpmalar gibi küçük, hatırlanmayacak travmalarda da bu yağ nekrozlarına yol açabilir. Şunu önemle tekrar etmek istiyorum. Kadınlar memelerini buzdolabı, kapı vb. yerlere çarptıklarında oluşan şişlikler kanserle karıştırılıyor. Bunlar kanser değildir. Ama radyolojik özellikleri, muayene bulguları, sert olması, yıldızvari çıkıntıların olması, kanserde gördüğümüz özellikler arasında yer alır. Tabi ki biyopsi yaptığımız zaman ne olduğu anlaşılıyor. Eğer memesindeki kitleden şüphelenen bir kadın çarptığını hatırlıyorsa bunu doktoruna muhakkak söylemeli. Bunun söylenmesi doktor için önemlidir ve hastanın tedavisinde doktora yardımcı olur. ’Ama ben burayı çarptım bu belirtiler o yüzdendir’ tarzı bir düşünceyle doktora gitmemezlik etmeyiniz."
KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU
Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.
1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:
Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:
İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.
2. Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.
3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;
Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.
5. Veri Güvenliği
Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
6. Şikayet ve İletişim
Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “funduszeue.info” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, funduszeue.info web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası