bülent çelikel ekşi / Uzm. Dr. Bülent Çelikel - Yorumları incele ve randevu al | funduszeue.info

Bülent Çelikel Ekşi

bülent çelikel ekşi

Dinî Danışmanlık: Psikoterapi ile Din Eğitiminin Buluşma Noktası Bülent Çelikel Yrd. Doç. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Eğitimi Ana bilim dalı Öğretim Üyesi [email protected] Öz Bugün ülkemizde sık sık İlâhiyat Fakültelerinin programının yeniden yapılandırılması gün- deme gelmekte, yeni bölüm önerileri yapılmaktadır. Bu önerilerden biri de dinî sosyal hiz- met alanına yöneliktir. Bu makalenin temel konusunu bu tip öneriler ve bunların ortaya çı- kardığı psikoterapi-din eğitimi ilişkisi oluşturmaktadır. Şüphesiz böyle bir ilişkinin temelin- de psikoterapi-din ilişkisine dair argümanlar yer alır. Terapötik süreçte dine, dolayısıyla din eğitimine imkân tanımamanın klâsik gerekçesi Freud’un dine yüklediği anlam olsa da bu- gün onun geleneğine bağlı olan terapistler özellikle ‘ölüm’ kaygısı karşısında dine yer açmak zorunda kaldıklarını itiraf etmektedirler. Ülkemizde bu ilişkiye imkân tanıyan terapistler de vardır. Hem bu iyimser yaklaşımlar hem de toplumsal gelişmeler bu konuda din eğitimine yeni imkânlar sunmakta ve dinî danışmanlık her iki alanın buluşma noktası olarak önem kazanmaktadır. Din eğitimi alanında öteden beri yapılan konuyla ilgili çalışmaların yenile- riyle desteklenmesi, bu imkânın doğru yönde değerlendirilebilmesine katkıda bulunacaktır. Anahtar Kelimeler: Din eğitimi, dinî danışmanlık, eğitim, din, psikoterapi Religious Counseling: The Meeting Point of Psychotherapy and Religious Education In recent times, reconstruction of curricula in Faculties of Theology has often come into question and recommendations have been made about setting up new academic sections in these faculties. Religious social services relate these recommendations. The main subject of this article covers such recommendations and the relationship between psychotherapy and religious education based on these recommendations. The basis of these arguments for this relationship is related to the relationship between psychotherapy and religion. Therapists recognize that they should accept religion throughout the therapeutic processes especially in the cases related to death anxiety although Freud’s views on religion is the reason about the impossibility of religion, indirectly religious education, in this method. There are thera- pists accepted to this relation in Turkey. Both optimistic approaches and social progress provide opportunities for religious education in this issue. Religious counseling, therefore, gains importance as a meeting point of both fields. Past research on religious education is supported by recent researches which support the opportunity of combining the fields of Psychotherapy and Religious Education. Key Words: Religious education, religious counseling, education, religion, psychotherapy Atıf Bülent Çelikel, Dinî Danışmanlık: Psikoterapi ileDin Eğitiminin Buluşma Noktası, Marife, Kış , ss. Giriş Bir yüksek din öğretimi kurumu olan İlâhiyat Fakültelerinin günümüzde ye- niden yapılandırılması gerektiği farklı gerekçelerle sıklıkla dile getirilmektedir. Bu gerekçelerden biri, günümüzde din eğitimi ve hizmeti alanının genişlemesiyle be- raber hapishane, hastane, huzurevleri, çocuk yuvaları ve ıslah evlerinde hizmet verecek dinî bilgiyle donanmış ve özel eğitim almış bireylere ihtiyacın ortaya çıktı- ğıdır.1 Din hizmetleri alanında görülen söz konusu ihtiyacı gidermeye yönelik adımlar bu gerekçeyi kuvvetlendirmiştir. Mesela, DİB’in Aralık tarihle- ri arasında yaptığı “Vaaz ve Vâizlik” konulu sempozyum, meselenin akademik çev- relerin de katıldığı bir platformda tartışılmasını sağlamıştır. Sempozyumun sonuç bildirgesinin ikinci maddesinde bu konuda İlâhiyat Fakültelerinin de rol üstlenme- si gerektiği vurgulanmıştır: “Toplumun nitelikli vaiz ihtiyacını karşılamak üzere İlâhiyat fakültelerinin müfredatı bazı değişikliklerle din hizmetleri yönünden zen- ginleştirilmelidir. Bu anlamda, İlâhiyat Fakültelerinde ‘Din Hizmetleri’, ‘Rehberlik ve Halkla İlişkiler’ ile ‘Uygulamalı Din Hizmetleri’ gibi sertifika programları açılma- lıdır.”2 Hitit Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen İlâhiyat Fakülteleri Din Eğitimi ABD koordinasyon toplantısın- da, İlâhiyat Fakültelerinin programı yeni gelişmeler ışığında değerlendirilmiş, din hizmetleri alanına yönelik programların “oluşturulabileceği”, akademik kadro gibi şartlar yerine getirildiğinde bu programların “açılabileceği” kanaatine ulaşılmıştır.3 Yine Eylül tarihleri arasında Necmettin Erbakan Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi ve Türkiye İmam-Hatipliler Vakfı işbirliği ile Konya’da gerçekleş- tirilen “Türkiye’de Yüksek Din Öğretimi, Sorunlar ve Gelecek” konulu çalıştayda da “toplumsal talepler ve din hizmetlerindeki dönüşümün önümüze çıkardığı dinî danışmanlık, manevî sosyal hizmetler gibi yeni alanlarda lisans ve lisansüstü prog- ramların temel İlâhiyat eğitimine ilave olarak yüksek din öğretimi içerisinde yapı- landırılmasının bir ihtiyaç olduğu vurgulanmıştır.”4 Bununla birlikte “Yaygın Din Öğretimi ve Hizmetleri Programı”5, “Dinî Sosyal Hizmetler” ve “Sosyal İlâhiyat” gibi isimler çerçevesinde din öğretiminin bu işlevine yönelik yeni bölümleşme önerileri yapılmış6 ve konunun önemi vurgulanmıştır.7 Bu çerçevede “İnanç Bakım ve Da- nışmanlığı” şeklinde bir model önerisi de dikkati çekmektedir.8 1 Aşıkoğlu, “Yüksek Öğretimde Din Eğitim ve Öğretimi”, ss. ; İlâhiyat Fakültelerine dair bir model önerisi için bk. Ev, Türkiye’de Yüksek Din Öğretimi, ss. Aydın, “Din Eğitimi İçin Yeni Paradigma İhtiyacı”, ss. 2 DİB “Sonuç Bildirgesi”, s. 3 Gülçür, “ Din Eğitimi Anabilim Dalı Koordinasyon Toplantısı İzlenimleri”, s. 4 Buna binaen fakültelerin akademik yeterliliklerine göre iki model önerilmiştir: (i). Bütünleşik Model ve (ii). Fakülte Bünyesinde Çoklu Lisans Programları Modeli. Rapor için bk. funduszeue.info 5 Aşıkoğlu, “Yüksek Öğretimde Din Eğitim ve Öğretimi”, s. 6 Özdemir, “İstihdam Alanlarına Göre İlahiyat Fakültelerinin Yeniden Yapılandırılması”, ss. ; Özdemir, “AB Giriş Sürecinde İlâhiyat Fakültelerinde Yeni Bir Bölüm Önerisi”, ss; Özdemir, “Huzurevlerinde Din Eğitimi Hizmetlerinde Karşılaşılan Problemler ve Çözüm Önerileri”, s. Din → 56 Bülent Çelikel, Dinî Danışmanlık: Psikoterapi ileDin Eğitiminin Buluşma Noktası, Marife, Kış , ss. Ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı ara- sında 24 Eylül ’de imzalanan bir protokolle, yurtlarda kalan koruma altındaki kimsesiz çocuklara, Diyanet personeli tarafından din ve ahlâk eğitimi verilmesi de karara bağlanmıştır. Bu protokolle DİB yayınlarından çocuklara faydalı olacakların ücretsiz verilmesi, çocuk yurtlarında düzenlenecek ziyaretlerde dinî ve ahlâkî de- ğerlere ilişkin sohbetler gerçekleştirilmesi; bu uygulamada görev alacak persone- lin, hizmet verecekleri kesimin hassasiyetlerine dikkat edecek tarzda ve iletişim kurma tekniklerine uygun bir eğitimden geçirilmesi kararlaştırılmıştır.9 DİB ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında ’te imzalanan ‘Aile- nin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesinde Din Görevlilerinin Katkı- sının Sağlanması İşbirliği Protokolü’, bu gerekliliği perçinleyen bir adım olmuştur. Bu protokol, ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesinde DİB per- sonelinin farkındalık ve duyarlılığını artırmak üzere hizmet içi eğitim faaliyetleri- nin gerçekleştirilmesini amaçlamıştır. Bu protokol kapsamında kadının insan hak- larının geliştirilmesi, kadına yönelik şiddetle mücadele, çocuğa yönelik şiddetle mücadele, ailenin güçlendirilmesi, aile içi iletişimin artırılması ve aile bireylerinin sorun çözme kapasitesinin geliştirilmesi konularında ortak çalışmalar planlanmış- tır. Yine bu protokol çerçevesine DİB personeline, beş yıl süreyle aile içi iletişimin artırılması ve aile bireylerinin sorun çözme kapasitesinin geliştirilmesi, kadının insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddetle mücadele, çocu- ğa yönelik şiddet ve istismar gibi konularda eğitim verilmesi kararlaştırılmıştır Bütün bu gelişmeler olumlu karşılanmakla birlikte, DİB’in bu ve benzeri ge- rekçelerle belirlediği farklı yeterlilikleri kendisinin hizmet içi eğitim yoluyla ka- zandırma gayreti yetersiz görülmüş, bu özel yeterliliklerin ancak akademik bir öğ- retimle kazandırılabileceği de dile getirilmiştir Bir takım özel yeterlilikler ve bunların kazandırılması söz konusu olunca, din eğitimi açısından ‘psikoterapik uygulamalarda din olgusunun nasıl ele alınacağı, dinî danışmanların hangi yöntem- lerle yetiştirilebileceği ve dinin terapi sürecinde nasıl kullanılacağı’ gibi formasyon temelli hususlar gündeme gelmektedir. Söz konusu hususlar bu makalenin sınırla- rını aşmaktadır. Bu makalede daha çok psikoterapi-din ilişkisinin dinî danışmanlı- ğa, dolayısıyla din eğitimine sunduğu ‘imkân’ı vurgulayacağız. → hizmetlerinde bu yeni kavramsallaştırma “manevi sosyal hizmet/dini sosyal çalışma/sosyal ilahiyat” ve “dini danışmanlık” ifadeleri çerçevesinde iki boyut halinde tartışılmıştır. Bu konuda bk. Altaş, “Din Hizmetleri ve Dinî Danışmanlık İlişkisi”, ss. 7 Seyyar-Özdemir, “AB Sürecinde Türkiye’de Dinî Sosyal Hizmetlerin Önemi”, ss. 8 Ok, “İnanç Bakım ve Danışmanlığı”, ss. 9 funduszeue.info (Erişim Tarihi: ). Bu konuyu da kapsayacak emprik bir çalışma ve buna dayalı öneriler için bk. Özdemir, “Sosyal Hizmetlerde Dinî Danışmanlık ve Din Hizmetleri”, ss. 10 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Türkiye Diyânet Vakfı Arasında İşbirliği Protokolü, ss. ; Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı , ss. ; funduszeue.info Korunmasi-ve-Kadina-Yonelik-Siddetin-Onlenmesinde-Din-Gorevlilerinin-Katkisinin-Saglanmasi- Isbirligi-Protokolu-imzalandi 11 Aşıkoğlu, “Yüksek Öğretimde Din Eğitim ve Öğretimi”, s. İlâhiyat fakültelerinde yeniden yapılanma ile ilgili tartışmalar ve bu bağlamda önerilen bir yaklaşım için bk. Tosun-Doğan, “İlâhiyat Fakültelerinin Yeniden Yapılanması Üzerine”, ss. Bülent Çelikel, Dinî Danışmanlık: Psikoterapi ileDin Eğitiminin Buluşma Noktası, 57 Marife, Kış , ss. Dinî danışmanlık, “din görevlileri aracılığıyla terapi hizmeti sunan bir psiko- lojik danışma alanıdır.”12 Psikoterapi ise, daha çok, terapi sürecinde kullanılan her türlü bilişsel ve davranışsal yöntemdir Bu yönüyle psikoterapi dinî danışmanlık alanında da kullanılabilecek bir yöntem olarak belirginleşmektedir. Günümüzde ‘psikoterapi’ kavramının, tıbbî tedaviden uzak bir içerikle tanımlanıyor olması da bu ilişkiyi kuvvetlendirmektedir. Buna göre ‘psikoterapi’ (psychotherapy) kavramı tıpla hiç ilgisi olmayan Yunanca iki kelimeden oluşmuştur. ‘Terapi’ (therapeuein) bir şeye mukayyet olmak demek iken, ‘psiko’ (psukhé) ruh ya da karakter demek- tir Psikoterapi, bu bağlamda nefsin eğitilmesi ve ruhî tedavi anlamlarına gelir15 ki bu da din görevliliğine terapötik bir işlev kazandırır Psikoterapi - Din İlişkisi Din eğitiminin psikoterapi ile ilişkini irdelemek aslında din ile psikoterapi arasındaki ilişkiyi sorgulamak anlamına gelir. Bundan dolayı din eğitiminin bu ko- nudaki imkânını netleştirmek için önce şu soruya yanıt bulmak gerekecektir: ‘Psi- koterapi ile din arasında ilişki kurmamanın temel nedeni nedir?’ Psikoterapinin bir yöntem olarak gelişiminde başlangıç noktası Freud ve onun psikanaliz metodudur. Zira Freud, psikanalizi terapik tedavi yöntemi olarak ortaya koymuş, bu yöntem daha sonra kişilik sistemi haline getirilerek sadece nevrotik olan insanları değil, normal insanları da tanımlamaya çalışan bir psikoloji ekolü haline gelmiştir Dine yaklaşımı bağlamında Freud “seküler psikoterapi inşâsında anahtar kişi” konumundadır Freud, dini ‘nevroz’19 gibi hastalıklı bir hâl olarak görmüş, onu psikolojik gü- dülerin bastırılmasından kaynaklanan bir fenomen gibi açıklamaya çalışmıştır. Bu haliyle indirgemeci bir yaklaşım sergileyen Freud, dinin nesnel bir gerçekliğe sahip olmadığını iddia etmiştir O, dini özellikle eğitimsiz kişiler için bir ‘avuntu’ diye nitelemiş ve dinin eğitimli kişiler arasında kabul görmesine bir anlam verememiş- tir Ona göre insanlar bu yanılsamadan bilimin gelişimi nispetinde kurtulacaklar- dır. Bu amaçla Freud, kendi yöntemini geliştirip, ruh ve ruhî rahatsızlıklarla psika- 12 Altaş, “Din Hizmetleri ve Dinî Danışmanlık İlişkisi”, s. 13 Budak, “Psikoterapi”, s. 14 Marinoff, Felsefe Terapisi, s. Nevzat Tarhan’ın “halk terapisi” tanımı hem bu anlayışı destekler hem de eserinin kısa sürede beşinci baskıyı yapması bu konudaki ihtiyacı gösterir, bk. Tarhan, Mesnevî Terapi, ss. 15 Walsh-Vaughan, Ego Ötesi, s. 16 Lines, Functional Images, s. ; Ok, “Dinî Danışmanlık”, s. 17 Ayten, Psikoloji ve Din, s. 51; Burger, Kişilik, s. 95, 18 Sayar, Terapi, s. 19 Nevroz, “aşırı endişeler, şiddetli iç huzursuzluk, kuruntular ve korkular, saplantılı fikirler, tepkisel nitelikte irade zayıflıkları, aşağılık duyguları ve ruhsal çöküntü (depresyon) gibi belirtilerde kendisini gösteren bir (ruhî) bozukluk türüdür”: Hökelekli, Psikolojiye Giriş, s. 20 Ayten, Psikoloji ve Din, s. 55 21 Burger, Kişilik, s. ; Sayar, Terapi, ss. 58 Bülent Çelikel, Dinî Danışmanlık: Psikoterapi ileDin Eğitiminin Buluşma Noktası, Marife, Kış , ss. nalizin uğraştığını iddia edince, o zamana kadar bu konularda danışmanlık yapan din adamlarının (pastoral counsellor) sert tepkisiyle karşılaşmıştır Freud’un, bilimin güçsüz kaldığı dönemlerde dinin, insanın ‘anlam istemi’ni, ‘mutluluk arayışı’nı ve ‘davranışını yönlendirme arzusu’nu tatmin ettiğini dile ge- tirdiğine; insanın iradesini aşan ve bilimin çaresiz kaldığı ‘ölüm’ gibi durumlar kar- şısında dinin işlevini hiçbir zaman kaybetmeyeceğini de kabul ettiğine dikkat çeki- lir Ancak Freud’un din konusundaki olumsuz anlayışının etkisiyle gelişen ve şe- killenen terapi kültürü, daha önce din adamlarının yaptığı ahlâkî kılavuzluğu, bilim adına bu işi yapan terapistlere yüklemiştir. Bu anlamda, Sayar’ın deyimiyle, “gide- rek daha fazla insanın ‘yeni moral otoriteler’ veya ‘seküler rahipler’ olarak tera- pistlere koşması” modern çağın olgusu olmuştur Bu olgunun dinin lehine gelişimi, dine bakış açımızla doğrudan ilgilidir. Zira dini, işlevsel açıdan yorumlayan Jung, dini sağlıklı olmanın bir göstergesi, Tanrı’nın varlığına inanmayı da insanı nevrozdan kurtaran bir unsur olarak kabul eder. Ona göre din, hayata anlam katar, insanın modernizmin getirdiği sendromlara cevap vermesini sağlar ve yabancılaşmasını önler Öyle ki insan sosyal ilişki içerisinde olmadan nasıl yaşayamıyorsa, metafizik bir prensip olmadan da ne varoluşunu ne de spirtüel ve ahlakî özerkliğini anlamlandırabilir. Birey Tanrı’ya bağlanmadığı zaman, dünyanın fizikî ve ahlâki kışkırtıcılığına tek başına direnemez. İşte böyle anlarda din, insan için zor zamanlarda sığınılacak bir “güven kapısı” işlevi görür Eğer bir insanın inandığı din, ona bu güven duygusunu sağlayamıyorsa o insan psikoterapiye başvurur. Bundan dolayı psikoterapi bir zamanlar din adamlarının yüklendiği rolü üstlenmiştir Ayrıca Jung, Freud’dan farklı şekilde, dinin diğer içgüdüler gibi, bireyden hiçbir zaman ayrılamayan psişik bir işlev olduğunu, onun yadsınmasının ruhî dengenin bozulmasına ve nevroza yol açacağını vurgulamış- tır Din ile psikoterapi arasında derin bir ilişki olduğunu kabul eden Fromm’a göre, psikanaliz bize ruhî hastalıkların, ahlâkî sorunlarla bağlantılı bir şekilde anla- şılabileceğini göstermiştir. Yani hastalığın temel sebebi ruhun ihtiyaçlarının ihma- lidir. Bu ihmalin ortaya çıkardığı sorunların çözümüyle hem doktorlar hem de din adamları ilgilenirler. Din adamlarının büyük çoğunluğunun psikanaliz eğitimi al- maları da bu iki grup arasındaki ilişkinin işaretidir Söz konusu ilişki konusunda dinî algının niteliğine vurgu yapan Fromm, dini de bu anlamda işlevlerine göre otoriter ve humaniter diye ikiye ayırır ve psikanalitik tedavi sürecinde hümanistik bir dinî tutum kazanmalarında hastalara 22 Köse, Freud ve Din, s. 23 Köse, Freud ve Din, s. 24 Sayar, Terapi, s. 25 Freud, Fromm ve Jung bağlamında psikolojide yabancılaşma konusu için bk. Ertoy, Yabancılaşma Kader mi Tercih mi?, ss. 26 Jung, Keşfedilmemiş Benlik, s. 60; Ayten, Psikoloji ve Din, ss. 27 Burger, Kişilik, s. 28 Kısa, Carl Gustav Jung’da Din ve Bireyleşme Süreci, s. 29 Fromm, Psikanaliz ve Din, ss. Bülent Çelikel, Dinî Danışmanlık: Psikoterapi ileDin Eğitiminin Buluşma Noktası, 59 Marife, Kış , ss. yardımcı olmanın gerekliliği üzerinde durur. Ona göre bu tutuma sahip olan insan- lar, “doğruyu görme, sevme, özgür olma, sorumluluk sahibi olma ve vicdanlarının sesine kulak verme kabiliyetini kazanırlar.”30 Bir Örnek: Irvin D. Yalom Varoluşçu psikoterapi yaklaşımı ile tanınan Yalom’un din ve psikiyatri üze- rine bir konferansında dini ‘avuntu’ şeklinde tanımlaması31 akla hemen kendisi üzerinde Freud’un etkisinin olduğu fikrini getirir. Nitekim kendisi de basılan ve Türkçe’ye de çevrilen bu konferans metninin ilerleyen sayfalarında Freud’un din hakkında yazdıklarının kendi inancını inşâ edecek derecede etkili olduğunu söy- ler Psikolojik rahatsızlıkları tedavi etmek için psikoterapiyi geliştiren Freud’un böyle bir etkisinin olması çok da yadırganacak bir durum değildir Bugün asıl ya- dırganması gereken, dine dair görüş ve yaklaşımlarda Freud’da takılıp kalınması- dır Doğru tavır, dinî davranışın tamamen olumsuz olduğunu ileri sürmek ve dinî olgulardan kaçınmak değil, dindarlığın ‘sağlıklı’ görülmeyen yönleri üzerinde psi- kolojik ve teolojik birikimle çalışma yapmaktır Çağdaş psikologların çoğu dinî inancın insanlara güdülerini kontrol etmede ve doğruyu yanlıştan ayırt etmede yardım eden bir “moral ağ” (moral net) sağladı- ğına inanmaktadır. Zaten insanlar da dinî görüşlerini dikkate alan ve anlayan tera- pistlere daha çok rağbet göstermektedirler. 36 Bunun farkında olmalı ki Yalom, da- nışanının dinî görüşü hakkında empatinin ötesinde, etraflıca bilgi sahibi olmanın önemini vurgular. Ona göre terapistin görevlerinden biri de “bireylerin belirli bazı dinî ibadetlerini, daha önemli olan diğer şeyleri üst sıralara çıkaracak biçimde ye- niden değerlendirmelerine fırsat verecek rasyonelleştirme yollarını olanca çıplak- lığıyla gözler önüne sermektir. Dinî ritüelleri harfiyen yerine getirmek konusunda gösterilen özenin; sevginin, hayırseverliğin ve topluluk duygusunun önüne geçtiği durumlar, buna örnek olarak gösterilebilir.”37 Dini, insanın varoluş kaygısını bastırma yönündeki başlıca çaba sayan ve di- nî inancı, varoluşa dair kaygıların sürekliliğine bağlayan Yalom38, ruhumuza acı veren iç çatışmaların bilinenlerden başka bir sebebine vurgu yapar: “Varoluşun özündeki ‘verili’ durumlarla yüzleşmek.”39 Bu vurgusuyla Yalom, ‘çatışma’ fikrini muhafazayla Freud’a sadakatini devam ettirmekle birlikte, temele ‘bastırılmış gü- düler’in yerine ‘varoluşun verili halleriyle yüzleşme’yi koyarak, çatışma fikrinin 30 Karacoşkun, Erich Fromm ve Din, ss. ; 31 Yalom, Din ve Psikiyatri, s. 32 Yalom, Din ve Psikiyatri, s. 33 Burger, Kişilik, s. 95; Freud’un eleştirisi ve etkisi hakkında bir değerlendirme için bk. Kutub, İslâm ve Materyalizme Göre İnsan, ss. 34 Merter, Dokuz Yüz Katlı İnsan, s. 35 Ok, “Dinî Danışmanlık”, s. 36 Haque, “Psychology and Religion”, s. 83 37 Yalom, Din ve Psikiyatri, s. 38 Yalom, Din ve Psikiyatri, s. 39 Yalom, Din ve Psikiyatri, s. 26; Yalom, Varoluşçu Psikoterapi, s. 60 Bülent Çelikel, Dinî Danışmanlık: Psikoterapi ileDin Eğitiminin Buluşma Noktası, Marife, Kış , ss. “kökeni” bakımından ondan ayrılmaktadır. Bu farklılık onun varoluşçu psikoterapi anlayışının temel özelliğidir. Bu anlayışa göre terapist gözünde birey, ‘içgüdülerine esir olmuş bir varlık’ değil, ‘korku dolu, acı çeken bir varlık’tır Yalom, ‘hayatın anlamı, yalnızlık, ölüm ve özgürlük’ kategorileri altında yap- tığı sorgulama sonucunda din ile psikoterapiyi buluşturan bir fikre ulaşır İngiliz- ce ‘religious’ (din) kelimesinin kök anlamlarından birinin ‘re-ligare’ (bağla- mak/birleştirmek) olmasından hareketle dinin ‘birleştiricilik’ işlevine dikkat çeker. Öyle ki tıpkı din ve psikoterapide olduğu gibi, günümüzdeki tüm manevî arayışlar için uygun olan ortak payda budur Yalom, kendi görüşlerini, Nietzsche’nin etkisiyle, “din karşıtı bir bakış açısı- na sahip dindar” tanımlaması çerçevesinde izah ettiğini ima eder43 ve bir Yahudi olarak kendisinin din karşıtlığını, daha çok “erken dinî eğitiminin pedagojik ba- kımdan tam bir felâket olması”na bağlar. Kendi deyimiyle, varoluş anlayışı “erken kök salmış inancın yükünü taşımadığı için”44 daha çok bilimsel ve materyalist bir dünya görüşü kazanmasına yol açmıştır Freud’un görüşlerine kendini yakın his- setmesinin temel nedeni de budur. Buna rağmen, yukarıda da geçtiği üzere, Yalom’un “manevî konulardan rahatsızlık duymaması” ve “hastalarının dinî inanç- ları hakkında etraflıca bilgi sahibi olmayı” psikoterapistin görevleri arasında say- ması46 din-psikoterapi ilişkisini desteklemektedir. Ülkemizde de söz konusu ilişkiyi destekleyen görüşler vardır. Mesela Sayar, makalenin girişinde sorduğumuz soruyu farklı bir şekilde sorar: “Psikoterapi, ger- çekten iddia edildiği gibi, değer-bağımsız bir zeminde yükselebilir mi?”47 Ona göre bu soruya verilecek olumlu cevap, insanı yalnızlığa ve amaçsızlığa sevk edecektir. Zira değerler, hem insan hayatına anlam katar hem de onun davranışlarını belirler. Dinin, değerlere kaynaklık etmesi bakımından toplumu aşan bir yönü vardır. Dine dayanan değerler “sağlıklı toplum yapısı oluşturma”da ve “insanlar arası ilişkileri düzenleme”de belirleyici rol oynar. Bu yüzden danışmanlık hizmetlerinin yürütül- düğü her alanda değerlerden bağımsız davranmak uygun değildir Bu alanlarda dine karşı kısıtlayıcı bir tutum sergilemek “aydınlanmanın sorgulanmamış mirası- dır.”49 40 Yalom, Varoluşçu Psikoterapi, ss. 41 Yalom, Varoluşçu Psikoterapi, adlı kitabında bu dört kategoriyi dört bölüm halinde “felsefi, psikopatolojik ve terapötik” yönleriyle ayrıntılı biçimde inceler. O, Rollo May’in Varoluşçu Psikoterapi’yi dinî bir kitap diye nitelediğini vurgular ki bu psikoterapinin varoluşçu boyutta ilgilendiği hayatın anlamı, ölüm gibi konuların din ile ortak olduğu anlamına gelebilir. Bk. Yalom, Din ve Psikiyatri, s. 9. Ölüm kaygısı ve dindarlık ilişkisi için bk. Yıldız, Ölüm Kaygısı ve Dindarlık. 42 Yalom, Din ve Psikiyatri, s. 43 Yalom, Din ve Psikiyatri, s. 44 Yalom, Din ve Psikiyatri, s. 45 Yalom, Din ve Psikiyatri, s. 46 Yalom, Din ve Psikiyatri, s. 47 Sayar, Terapi, s. 48 Kula, “Bakıma Muhtaç Kişiler”, s. 49 Sayar, Terapi, s. Bülent Çelikel, Dinî Danışmanlık: Psikoterapi ileDin Eğitiminin Buluşma Noktası, 61 Marife, Kış , ss. Egan, danışan merkezli modelini açıklarken, danışmanların ve danışanların değerlerinin yardım süreci boyunca birbirini etkilediği gerçeğinden hareketle yar- dım ilişkisini değerler açısından ele alır. Ona göre, bireyler yaşadıkları sürece ken- dileri, diğerleri ve etraflarını saran dünya hakkında bir takım varsayım ve inançlar geliştirirler. Bunların değerlerle etkileşimi sonucunda normlar oluşur. Bu normlar davranış kalıplarını harekete geçirir ki bunlar, bireysel kültürün “yaşam tarzı” ha- line geldiği son noktadır. Bu gelişim süreci, bireyin içinde yaşadığı toplumdan ba- ğımsız bir şekilde işlemez. İnsanlar kendi yaşam tarzlarını geliştirirken toplumsal kültürün normlarını, inançlarını ve değerlerini kişiselleştirebilirler. Ancak bu kişi- selleştirmenin düzeyi ya da niteliği kişiden kişiye farklılık gösterir. İşte etkin da- nışmanlar, danışanlarının hem kültürel geçmişini hem de kişisel kültürünü anlar- lar. Bununla birlikte danışmanın da bir kişisel kültürünün olduğunu ve bunun da- nışanınki ile etkileşim içine girdiğini unutmamak gerekir Psikoterapinin kendini değerden bağımsız (value free) görmesi mümkün değildir. Zira bu sürecin aktörleri olan danışanın ve danışmanın benimsediği ve belki de belli ölçüde paylaştığı bir değerler alanı vardır. Tedavi sürecinde bu değer- ler önemli bir kaynak hüviyetindedir Bu değerler ya da bunlara dayanan ilkeler manevî gelişimi güçlendirir ve toplumsal uyumu teşvik eder Bu noktada hassasi- yet arz eden husus, danışmanın danışanını değerlerine uygun olmayan eylemlere teşvik etmemesidir Özellikle değerler alanının önemli kaynaklarından biri olan dine ait uygulama tarzlarındaki hataların verebileceği zararlar hesap edilmelidir Nitekim bugün terapistlerin çoğu dine karşı empatik tutum içinde olmalarına kar- şın dinî konularda kendilerini yetersiz görmektedirler Bu yetersizlik büyük oranda bunların eğitimlerindeki eksiklikten kaynaklanmaktadır. Bu eksikliğin far- kında olmak ve bunu sağduyulu bir şekilde dile getirmek, meslekî ahlâk açısından son derece önemlidir Amerika’da psikoloji ya da psikiyatri alanında din ve maneviyat konularına ilginin arttığı, psikoterapi ile insanın manevî arayışlarının kesin sınırlarla birbirin- den ayrılamayacağının ortaya konulduğu ve din dışı manevî arayışlara yönelimin ivme kazandığı ilgili araştırmacılar tarafından dile getirilmektedir Batı ülkele- rinde yüzyılın başından itibaren sağlık alanında hastalara din hizmetlerinin sunulması, hem hastanelerin temel görevleri arasında sayılmış hem de hastaların tabii hakkı kabul edilmiştir. Ülkemizde ise sağlık alanında dinî danışmanlık hizmet- leri sunulması Sağlık Bakanlığı nezdinde ilk defa yılı sonlarında gündeme 50 Egan, The Skilled Helper, ss. ; Egan, Psikolojik Danışma Becerileri, s. 92; Genia, “Seküler Psikoterapistler”, s. 51 Utschs, “The Challenge of Psychotheraphy”, s. 88; Ok, “Dinî Danışmanlık”, s. 45; Köylü, “Ruh Sağlığı ve Din”, s. 52 Richards, “Theistic Psychotheraphy”, s. 15; Kula, “Sosyal Hizmetler”, ss. 53 Egan, The Skilled Helper, ss. ; Egan, Psikolojik Danışma Becerileri, s. ; 54 Watson, “Din Eğitimi Dengesiz Bir Kaya Parçası mı?”, ss. 55 Ok, “Dinî Danışmanlık”, s. 56 Genia, “Seküler Psikoterapistler”, s. 57 Merter, Dokuz Yüz Katlı İnsan, ss. , 62 Bülent Çelikel, Dinî Danışmanlık: Psikoterapi ileDin Eğitiminin Buluşma Noktası, Marife, Kış , ss. gelmiş, DİB’in tarihli yazısıyla hastane ziyaretleri çerçevesinde uygu- lanmaya başlamıştır. Hastane ziyaretçilerinin en az iki kişiden ve dinî yüksek öğre- nim görmüş personelden oluşturulması ve bu konuda beşerî ilişkileri gelişmiş, ikna kabiliyeti kuvvetli, hitabeti yerinde olan görevlilerden yararlanılması öngörülmüş- tür. Personelin hastalara tedavinin öneminden, kaza ve kaderden, sabır ve şükür- den bahsetmesi, hastanın moralini takviye edici sözler söylemesi ve hastanın talebi halinde de alçak sesle Kur’ân okuması önerilmiştir. Ancak koğuşlarda bir hasta için Kur’an okumanın diğer hastalar için rahatsızlığa sebep olabileceği, belki içinde bu- lunduğu özel ruh hali sebebiyle bazılarının moralinin bozulmasına da yol açabile- ceği endişesi bu konudaki tartışmaları körüklemiştir. Ankara Tabip Odası’nın yü- rütmeyi durdurma istemiyle Danıştaya dava açmasıyla Sağlık Bakanlığı, Danıştay kararına binaen bir buçuk sene süren uygulamayı yürürlükten kaldırmak zorunda kalmıştır Bu çerçevede ülkemizdeki duruma ilişkin Merter’in meslektaşlarına yaptığı şu çağrı oldukça dikkat çekicidir: “Olmamış olmasını ümit ederim fakat hepimizin bildiği gibi psikoloji camia- sında çağdaşlık, modernlik, uygarlık vs adı altında, Batı’nın ‘niçin olmasın/why not’ felsefesini, yani ahlâkî rölativizmini benimseyen birçok psikolog ve psikiyatrist var. Bu meslektaşlarım ile Türk halkının büyük çoğunluğunu oluşturan, İslâmî de- ğerlere bağlı, muhafazakâr ‘sessiz çoğunluk’ arasında, dünya görüşü ve varoluş tarzı açısından büyük bir uçurum var, âdeta ayrı dünyalarda yaşıyorlar. Bu ‘çağ- daş’, mağrur, kendi öz değerlerinden kopmuş, sözde entelektüel azınlık, görüşlerini paylaşmayan kendi halkını da çağ dışı, gerici ve ilkel olarak görebiliyor! Hatta ba- zen din düşmanlığına yakın tutumlar sergilenebiliyor. İleri safhalara varan bu ah- lâkî yozlaşma çerçevesinde psikiyatristler olarak taşıdığımız sorumluluğu bir kez daha gözden geçirmemiz gerekmez mi?”59 Bu haliyle sorunu meslek ahlâkının ötesinde bir insan hakları ihlâli olarak gören Merter de tıpkı Yalom’un ifade ettiği gibi, psikologun ya da psikiyatristin kendisi inanmasa da inançlı hastasının hayat görüşüne aşina, ahlâki değerlerine vakıf, en azından saygılı olması gerektiğini dile getirmektedir Sağlık alanında ilâhiyatçılarla işbirliği yapılması gerektiğini vurgulayan Göka da sağlıklı dinî bilgi- ye ulaşma imkânı bakımından ilâhiyat öğretiminin önemine işaret eder ve din gö- revlilerinin sadece cenaze işleriyle görevli olmalarını da anlaşılması güç bir durum olarak değerlendirir: “Sadece ülkemizin koşulları gerekçe gösterilerek, ölüm bilincinin artması, safsata ve hurafelerden köken alan ölüm korkusunun yenilmesi ve sağlıklı bir ma- tem yaşantısı için rehberlikleri inanılmaz faydalar sağlayacak insanların öcü gibi gösterilmesi akılların alacağı bir durum değildir.”61 58 Altaş, “Hastanelerde Dini Danışmanlık Hizmetleri”, s. 59 Merter, Dokuz Yüz Katlı İnsan, s. 60 Merter, Dokuz Yüz Katlı İnsan, s. 61 Göka, “Sağlık Alanında Dinî Danışmanlık Şarttır”, funduszeue.infoom/makale/ (Erişim Tarihi: ). Din ve psikoterapi ilişkisi için bk. Göka, “Din ve Psikoterapi”, ss. Bülent Çelikel, Dinî Danışmanlık: Psikoterapi ileDin Eğitiminin Buluşma Noktası, 63 Marife, Kış , ss. Batı ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de dinî danışmanlık hizmetlerinin verilmesi gerektiğini ifade eden Göka, şu hususa da dikkat çeker: “Tüm psikolojik hizmetler gibi, dinî danışmanlık alanı da ülkemizde çok so- runludur. Din adına lâfzın harfî anlamına çakılıp kalan, insanı derinlemesine anla- maktan uzak, anlayıcı değil, yasaklayıcı, sığ dinî bakışların, dinin şifa verici niteliği- ne engel olacağını elbette görüyoruz… Dinî danışmanlıkla ilgili görüşlerimizi tüm bunlara rağmen dillendiriyoruz. Görevi yerine getirmek şart olarak önümüzde du- ruyorsa, çeşitli gerekçeler öne sürüp savsaklamadan hemen işe koyulmak gere- kir.”62 Din görevlilerinin temel psikopatolojik problemlere dair herhangi bir konu- da eğitim görmedikleri de bir gerçektir. Dolayısıyla din görevlileri de ehliyetli da- nışman olmadıkları için bu konudaki sorumluluklar bakımından kendilerini yeter- siz görebilmektedirler. Sonuçta, psikoterapistlerdeki yetersizliğe, dinî danışmanla- rın yetersizliği eklenince ortaya danışan açısından ciddi bir ikilem çıkmakta ve bu durum ruh sağlığı bakımından adeta bir tehdit oluşturmaktadır Aynı hususa dikkat çeken Merter’e göre de terapi sürecinde hem danışan hem de terapist “kendi varoluş alanını terk etmiş ve bir ‘bizlik’ alanında buluşmuş gibidir. Bu bizlik alanında gönülden gönüle bir şeyler akar ve bir tür birlik oluşur.” Kendini bu konuda kayıtsız addeden bir terapist, bu meseleye değinmekten ne ka- dar kaçınırsa kaçınsın başarılı olamaz. Aynı durum İslâm’ı bilfiil yaşayan bir tera- pist için de geçerlidir. Ona göre psikoterapistlerin din ve maneviyat konularında yeterli eğitim almamaları ya da hakikatini bilmedikleri dinî konularda ön yargılı davranmaları, danışana ciddi zararlar verebilir Bugün, ilk psikoterapistlerin dine yönelik radikal eleştirisi yerini, manevî boyutla entegre olmuş, hayata anlam verme gibi dinin de gözettiği hedefleri dikka- te alan psikoterapi anlayışına bırakmıştır. Özellikle son yıllardaki benlik kuramları ve nesne ilişkileri kuramı dinî inançların psikolojik işlevlerinin anlaşılmasında önemli katkıda bulunmuştur Mesela ‘anlamlandırma isteği’ni insanın temel motivi olarak tanımlayan66 ve logoterapi67yi geliştiren Frankl, bu tekniğinde dine işlevsel bir rol yükler. Ona göre işlev bakımından psikoterapi ile din arasında bir ayrım yoktur. Eğer bir hasta dinî inanca sahipse onun tedavisinde dinden faydala- 62 Göka, “Sağlık Alanında Dinî Danışmanlık Şarttır”; TESEV’in araştırması çerçevesinde din görevlileri ile ilgili bir değerlendirme için bk. Çağrıcı, “Din Görevlileri”, ss. 63 Genia, “Seküler Psikoterapistler”, s. 64 Merter, Dokuz Yüz Katlı İnsan, s. 65 Utsch, “The Challenge of Psychotherapy”, s. 66 Park, “Din ve Anlam”, s. 67 “Victor Frankl’ın geliştirdiği anlam merkezli, varoluşçu yönelimli bir psikoterapi. Frankl’e göre, insandaki temel güdüleyici güç, yaşamını anlamlı kılma veya bir anlam bulma çabasıdır. Bu çabası başarısızlıkla sonuçlanan kişide varoluşsal boşluk ortaya çıkar ve kişi kendini, yaşamını yalnız, anlamsız ve boşuna hisseder. Dolayısıyla psikoterapinin amacı kişinin kendine özgü bir amaç, yaşamasını sağlayacak, bu varoluşsal boşluğu dolduracak bir anlam bulmasıdır. Üçüncü Viyana Ekolü olarak adlandırılan ve psikiyatriyi yeniden insanlaştırma iddiasında olan Frankl’in yaklaşımı, psikodinamik, davranışçı ve varoluşçu yaklaşımların bir karışımıdır” bk. Budak, “Logoterapi”, s. Ayrıca bk. Frankl, İnsanın Anlam Arayışı, ss. 64 Bülent Çelikel, Dinî Danışmanlık: Psikoterapi ileDin Eğitiminin Buluşma Noktası, Marife, Kış , ss. nılabilir. Din de logoterapi de değerlere önem verir ve bunları öğütler. İşlevsel açı- dan aralarında fark bulunmamakla beraber, nihaî hedef bakımından farklılık var- dır. Din, insanları kurtuluşa erdirmeyi hedeflerken, psikoterapi onlara ruhsal sağ- lıklarını kazandırmayı hedefler. Ancak dinî uygulamanın bir sonucu olarak da ruh- sal sağlık kazanılabilir Dinî inanç ve uygulamaların, ruh ve beden sağlığını nasıl etkilediği üç model ile izah edilir. (i) Sosyal destek modeli, (ii) psikolojik model ve (iii) dinî emir ve yasaklar modeli. İlk model, dinî katılımı bir sosyal destek modeli sayar ve bunun dindar kişinin ruhî sorunlarına doğrudan etki edeceğini kabul eder. İkinci model, dini stresi azaltıcı bir kaynak olarak görür. Son model ise dinî emir ve yasakların ruh ve beden sağlığına olumlu katkıları olduğu kanaatine dayanır Din ile psikoterapi arasındaki olumlu ilişkiyi yadsımayan ve din görevlileri- nin bu konuda önemli katkılarının olabileceğini kabul eden Egan70, din ve manevi- yat konusuna şu şekilde dikkat çeker: “Herhangi bir danışmanın din ya da manevi- yata ilgisi az olabilir, ama bunlar danışan için önemliyse o zaman önemlidir. Eğer Müslüman değilseniz ve ilk kez bir Müslüman danışanla karşılaşmak üzereyseniz ne yapacaksınız?”71 Bu ve benzeri gerekçelerin iki alan arasındaki ilişkiyi olumlu manada kuv- vetlendirmesi, aşağıdaki başlıkta ifade edilen sorunun cevabını da zorunu kılmak- tadır. Din ile Psikoterapi Nasıl Entegre Edilebilir? Bunu yapmanın biri kapalı (implicit) diğeri açık (explicit) iki yolu vardır. İlk entegrasyon şeklinde, kapalı olan dinî uygulamadır. Burada terapist ile danışan dinî meseleler üzerinde tartışılabilir. Bu, dinî materyallerin ya da kaynakların usta- lıkla kullanımını gerektirir. Böyle bir imkânı olmayan terapist açık entegrasyon uygular. Danışanı, manevî rehberlik ve yönlendirme için dinî otoriteye sevk eder, açıktan ve yüksek sesle dua uygulaması yapabilir, kutsal metinleri kullanabilir. Burada danışanla terapistin aynı dinî inanca sahip olduğu unutulmamalıdır. Böyle olmasa bile terapist, ilgili kaynakları en azından dolaylı yolla kullanmayı ihmal et- memelidir. Çünkü maneviyata (spirituality) dayanan tedavi, terapi sürecine güç katar Her iki alanın buluşma noktası olarak gördüğümüz dinî danışmanlık da teo- lojik derinleşmeyle birlikte ve diğer ‘yardım’ disiplinlerinden faydalanarak kendi metodolojisini geliştirmek durumundadır. Dinî danışmanlığın başarısı “bu konu- daki ilâhiyat çalışmalarının derinliği ve diğer yardım meslekleriyle ilişkisinin yo- 68 Ayten, Psikoloji ve Din, ss. 69 Köylü, “Ruh Sağlığı ve Din Eğitimi”, ss. 70 Egan, The Skilled Helper, s. 31; Egan, Psikolojik Danışma Becerileri, s. 71 Egan, The Skilled Helper, s. 32; Egan, Psikolojik Danışma Becerileri, ss. 51, 72 Haque, “Psychology and Religion”, ss. ; Bilimsel naturalizme dayalı anlayışın din ile psikoterapi arasındaki entegrasyonu etkilediğini vurgulayan ve söz konusu entegrasyonun teolojik, felsefi, teorik ve emprik temellerini kurgulayan bir çalışma için bk. Richards, “Theistic Psychotheraphy”, ss. Bülent Çelikel, Dinî Danışmanlık: Psikoterapi ileDin Eğitiminin Buluşma Noktası, 65 Marife, Kış , ss. ğunluğu ile doğru orantılıdır.”73 Bundan dolayı danışman eğiticileri İlâhiyat fakül- teleriyle işbirliği içinde olabilir; bu fakültelerde konuyla ilgilenen öğretim üyeleri- nin psikolojik danışmanlık öğrencilerine seminerler vermelerine imkân hazırlaya- bilirler. Ayrıca bu öğrenciler İlâhiyat fakültelerinden ek kurslar almaları için teşvik edilebilir Uygulama alanında da psikoterapistler dinî danışmanlarla beraber çalışabi- lirler. Bu konuyu kabullenmekte zorlanan psikoterapistlerin her şeyden önce top- lumlarındaki dinî danışma kaynaklarını tanımaları ve bu konuda uzman olanlarla işbirliği içine girmeleri gerekir. Yine, onlara dinî danışmanlığın hangi durumlarda gerekli olabileceği konusunda rehberlik yapılmalı; bu konuda ortak kriterler belir- lenmelidir. Şüphesiz böyle bir işbirliği her iki grubun da dürüst bir şekilde karşılık- lı diyaloga katılmada istekli olmalarını, sınırlılıkları kabul etmelerini ve gerektiğin- de çekinmeden birbirlerine başvurmalarını gerektirir Bütün bunlar din eğitimi sürecinde rehberlik edici bir yaklaşımın geliştiril- mesinin aciliyetini açığa vurmaktadır. Bu yüzden “danışmanlık ve rehberlik konu- sunun din eğitimi bilimi içinde özel bir çalışma alanı şeklinde geliştirilmesi; bunun sistematik, düzenli ve bilimsel temeller üzerinde devamının nasıl sağlanacağı ko- nusunda çalışılması büyük önem arz etmektedir.”76 Şüphesiz bunu yaparken din eğitimi biliminin eklektik yapısının bir gereği olarak, din bilimleri ile işbirliği için- de olması kaçınılmazdır. Bu, şimdiye kadar İlâhiyat alanında, öğretim programının hayatîlik ilkesi bakımından gerekliliği vurgulanan77 ancak bir türlü gerçekleştiri- lemeyen entegrasyonun, en azından din bilimleri alanında gerçekleştirilebilmesi için bir fırsattır. Kanaatimizce bunu görmemek ya da görmemekte direnmek, bu- gün Batıda kısmen kabul gören “insanların içinden çıkmak için yeni bir yaşam yo- luna ihtiyaç duydukları ‘varoluşsal boşluğu’ doldurmada dinin yetersiz kaldığına”78 dair kanaati desteklemekten başka bir işe yaramayacaktır. Sonuç Modernizmin hızlandırdığı sosyal değişim, eğitim alanında olduğu gibi, din eği- timi alanında da ihtiyaçları bir hayli değiştirmiştir. Kapitalist eğilimlerin de etkisiyle ‘tüketen insan’ modelinin teşvik edilmesi bir takım psikolojik sıkıntıları da beraberinde getirmiştir. Bu sıkıntılar ‘hastalık’ şeklinde olduğu gibi, ‘manevî bir boşluk’ şeklinde de kendini hissettirmektedir. Bunların çözümü noktasında, her ne kadar iki alanın birbi- rinden farklı hedefleri olsa da psikoterapi ile din buluşmaktadır ve bu ikisi insanın ruhî yönüyle ilgilenmek bakımından ortak bir zemine sahiptir. Din hizmetleri bağlamında düşündüğümüzde psikoterapi bir yöntem olması itibarıyla değer kazanmakta, din de 73 Altaş, “Dini Danışmanlığın Teorik Temelleri”, s. ; Cebeci, “Bir Din Öğretimi Yaklaşımı”, s. 74 Genia, “Seküler Psikoterapistler”, s. 75 Genia, “Seküler Psikoterapistler”, s. 82; Ok, “Dinî Danışmanlık”, ss. 76 Cebeci, “Bir Din Öğretimi Yaklaşımı”, ss. Dinî danışmanlık konusunda uygulama örnekleri için bk. Aşıkoğlu, “Din Hizmetlerinin Sunumunda Alternatif Yöntem”, ss. 77 Aydın, Din Öğretiminde Yöntemler, s. 78 Marinoff, Felsefe Terapisi, s. 66 Bülent Çelikel, Dinî Danışmanlık: Psikoterapi ileDin Eğitiminin Buluşma Noktası, Marife, Kış , ss. bu yöntemi etkili kılan işleviyle dikkati çekmektedir. Dolayısıyla söz konusu yöntemi kullanması beklenen ‘dinî danışmanlık’, din eğitiminde önemli bir çalışma alanı olarak belirginleşmektedir. Yüksek din eğitimine yönelik yeniden yapılanma önerileri arasında, yeni bir bö- lüm olarak din hizmetleri alanına vurgu yapılması, toplumsal manada ihtiyaç duyulan bu ilişkiye dayalı bir anlayışın din eğitimi alanında geliştirilmesine imkân hazırlamak- tadır. Bu imkânın değerlendirilmesi hususunda Sosyal Hizmetler Bölümleri ile İlâhiyat Fakültelerinin işbirliği içinde çalışmaları gerektiği aşikârdır. Şüphesiz böyle bir işbirli- ği, her iki tarafın yetersizliklerini gidermekte etkili olacaktır. Bu işbirliğinden verimli sonuçlar elde edilmesi ve kazanımların daimi olması için İlâhiyat Fakültelerinin bu çerçevede yeni bir bölüm ya da program geliştirmesi gerekli gözükmektedir. Yetişmiş öğretim elemanı ihtiyacı gibi hususlar düşünüldüğünde bu işbirliğinin ve bölümleşme- nin nasıl ve hangi süreçlerde gerçekleşeceği henüz net değildir ve bu konularda zama- na ihtiyaç duyulduğu aşikârdır. Bununla birlikte din eğitiminin ve diğer din bilimlerinin mevcut birikimleriyle, işbirliği içerisinde bu konuya eğilmeleri de sürecin olgunlaşması bakımından son derece etkili olacaktır. Kaynakça Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Türkiye Diyânet Vakfı Arasında İşbirliği Protokolü, Ankara Altaş, Nurullah, “Hastanelerde Dini Danışmanlık Hizmetleri (Türkiye Uygulaması Üzerine Deneysel Bir Araştırma)”, Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, Ankara , C. 39, S. 1, , “Dini Danışmanlığın Teorik Temelleri”, Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, Ankara , C. 41, S. 1, , “Din Hizmetleri ve Dinî Danışmanlık İlişkisi”, ed. Nurullah Altaş, Mustafa Köylü, Dini Danışmanlık ve Din Hizmetleri, Gündüz Yay., Ankara Aşıkoğlu, Nevzat Yaşar, “Din Hizmetlerinin Sunumunda Alternatif Yöntem: Dinî Danışmanlık”, I. Din Hizmetleri Sempozyumu ( Kasım ), S. 2, DİB. Yay., Ankara , “Yüksek Öğretimde Din Eğitim ve Öğretimi”, ed. Recai Doğan-Remziye Ege, Din Eğitimi El Kitabı, Grafiker Yay., Ankara Aydın, Muhammet Şevki, “Din Eğitimi İçin Yeni Paradigma İhtiyacı”, IV. Din Şurası Tebliğ ve Müzakerele- ri, DİB Yay., Ankara Aydın, Mehmet Zeki, Din Öğretiminde Yöntemler, Nobel Yay., Ankara Ayten, Ali, Psikoloji ve Din: Psikologların Din ve Tanrı Görüşleri, İz Yay., İstanbul Budak, Selçuk, Psikoloji Sözlüğü, Bilim ve Sanat Yay., Ankara Burger, Jerry M., Kişilik, çev. İnan D. E. Sarıoğlu, Kaknüs Yay., İstanbul Cebeci, Suat, “Bir Din Öğretimi Yaklaşımı Olarak Dini Danışma ve Rehberlik”, Değerler Eğitimi Dergisi, İstanbul , C. 8, Nu. 19, ss. Çağrıcı, Mustafa, “Din Görevlileri: Toplumdaki Yeri, Görevi ve Eğitimi”, Sosyal ve Ferdî İşlevleri Açısından Namaz ve Camii: Tartışmalı İlmî Toplantı ( Ekim ), İstanbul DİB. “Sonuç Bildirgesi”, Vaaz ve Vaizlik Sempozyumu, DİB Yay., Ankara Egan, Gerard, The Skilled Helper, Brooks/Cole, Cengage Learning, USA , Psikolojik Danışma Becerileri, çev. Özlem Yüksel, Kaknüs Yay., İstanbul Ertoy, Muhammet, Yabancılaşma Kader mi Tercih mi?, Lotus Yay., Ankara Ev, Halit, Türkiye’de Yüksek Din Öğretimi Kurumları ve Öğretmen Yetiştirme, Tibyan Yay., İzmir Frankl, Viktor E., İnsanın Anlam Arayışı, çev. Selçuk Budak, Okuyanus Yay., 9. bsk., İstanbul Fromm, Erich, Psikanaliz ve Din, çev. Aydın Arıtan, Arıtan Yay., İstanbul Genia, Vicky, “Seküler Psikoterapistler ve Dindar Danışanlar: Mesleki Mülahazalar ve Öneriler”, çev. Üzeyir Ok, İslami Araştırmalar Dergisi, Ankara , C. 12, S. 1, Göka, Erol, “Din ve Psikoterapi”, Popüler Psikiyatri, S. 52, (Kasım-Aralık ), , “Sağlık Alanında Dinî Danışmanlık Şarttır”, funduszeue.infoom/makale / (Erişim Tarihi: ) Gülçür, Musa Kâzım, “ Din Eğitimi Anabilim Dalı Koordinasyon Toplantısı İzlenimleri”, İstanbul Üni- versitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, İstanbul , S. 26, Bülent Çelikel, Dinî Danışmanlık: Psikoterapi ileDin Eğitiminin Buluşma Noktası, 67 Marife, Kış , ss. Haque, Amber, “Psychology and Religion: Two Approaches to Positive Mental Health”, Intellectual Discourse, , Vol 8, No 1, Hökelekli, Hayati, Psikolojiye Giriş, Emin Yay., Bursa funduszeue.info (Erişim Tarihi: ). funduszeue.info Gorevlilerinin-Katkisinin-Saglanmasi-Isbirligi-Protokolu-imzalandi (Erişim Tarihi: ). funduszeue.info (Erişim Tarihi: ). Jung, C. G., Keşfedilmemiş Benlik, çev. Barış İlhan-C. Ener Sılay, İlhan Yay., İstanbul Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı , Ankara Karacoşkun, M. Doğan, Erich Fromm ve Din, İz Yay., İstanbul Kısa, Cihad, Carl Gustav Jung’da Din ve Bireyleşme Süreci, İzmir İlâhiyat Vakfı Yay., İzmir Köse, Ali, Freud ve Din, İz Yay, İstanbul Köylü, Mustafa, “Ruh Sağlığı ve Din Eğitimi”, Din Eğitiminde Çağdaş Konular, Dem Yay., İstanbul , “Ruh Sağlığı ve Din”, ed. Nurullah Altaş, Mustafa Köylü, Dini Danışmanlık ve Din Hizmetleri, Gündüz Yay., Ankara Kula, Naci, “Bakıma Muhtaç Kişilere Hizmet Verenlerin Dini Değerler ve Eğitimi”, Din Eğitiminde Çağdaş Konular, Dem Yay., İstanbul Kutub, Muhammed, İslâm ve Materyalizme Göre İnsan, çev. M. Akif Aydın, Kemal Sandıkçı, Şamil Yay., İstanbul ty. Lines, Timothy Arthur, Functional Images of The Religious Educator, Religious Education Press, Bir- mingham Marinoff, Lou, Felsefe Terapisi, çev. Erhan Sökmen, Gendaş Yay., İstanbul Merter, Mustafa, Dokuz Yüz Katlı İnsan, Kaknüs Yay., İstanbul Ok, Üzeyir, “Dinî Danışmanlık: Tanımı ve Tarihi”, ed. Nurullah Altaş, Mustafa Köylü, Dini Danışmanlık ve Din Hizmetleri, Gündüz Yay., Ankara ,”İnanç Bakım ve Danışmanlığı: Bir Model Geliştirme Denemesi”, I. Din Hizmetleri Sempozyumu ( Kasım ), Ankara , C. II, Özdemir, Saadettin, “AB Giriş Sürecinde İlâhiyat Fakültelerinde Yeni Bir Bölüm Önerisi: Dini Sosyal Hizmetler Bölümü’ veya Sosyal İlahiyat Bölümü”, Günümüz Türkiye’sinde İslam Uluslararası Sempozyum, Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Kayseri , “Huzurevlerinde Din Eğitimi Hizmetlerinde Karşılaşılan Problemler ve Çözüm Önerileri”, IV. Din Şurası Tebliğ ve Müzakereleri ( Ekim), Ankara , “İstihdam Alanlarına Göre İlahiyat Fakültelerinin Yeniden Yapılandırılması: Din Hizmetleri Bölümü Önerisi”, Türkiye’de Yüksek Din Eğitiminin Sorunları, Yeniden Yapılanması ve Geleceği Sempoz- yumu: Bildiriler ve Müzakereler, SDÜ İlâhiyat Fakültesi Yay., Nu: 16, Isparta , “Sosyal Hizmetlerde Dinî Danışmanlık ve Din Hizmetleri”, ed. Nurullah Altaş-Mustafa Köylü, Dini Danışmanlık ve Din Hizmetleri, Gündüz Yay., Ankara Park, Crystal L., “Din ve Anlam”, çev. İlker Yenen, Paloutzian, Raymond F.-Park, Crystal L. (drl.), Din ve Maneviyat Psikolojisi Yeni Yaklaşımlar ve Uygulama Alanları, C. II, (çev. ed. İhsan Çapcıoğlu-Ali Ayten), Phoenix Yay., Ankara Richards, P. Scott, “Theistic Psychotheraphy”, Amcap Journal, (), Vol. 30, Sayar, Kemal, Terapi: Kültürel Bir Eleştiri, Timaş Yay., İstanbul Seyyar, Ali-Özdemir, Saadettin, “AB Sürecinde Türkiye’de Dinî Sosyal Hizmetlerin Önemi”, I. Din Hizmet- leri Sempozyumu ( Kasım ), C. 2, DİB Yay., Ankara Tarhan, Nevzat, Mesnevî Terapi, Timaş Yay., V. bs. İstanbul Tosun, Cemal-Doğan, Recai, “İlâhiyat Fakültelerinin Yeniden Yapılanması Üzerine”, Türkiye’de Yüksek Din Eğitiminin Sorunları, Yeniden Yapılanması ve Geleceği Sempozyumu: Bildiriler ve Müzakere- ler, SDÜ İlâhiyat Fakültesi Yay., Nu: 16, Isparta Utschs, Michael, “The Challenge of Psychotheraphy for Religion and Spirituality”, Psyche & Geloof, (), 18, nr. , Walsh Roger N.-Vaughan, Frances, Ego Ötesi, çev. Halil Ekşi, İnsan Yay., İstanbul Watson, Brenda, “Din Eğitimi Dengesiz Bir Kaya Parçası mı?”, çev. Recep Kaymakcan, Sakarya Üniversi- tesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, yıl. , C. 6, S. 9, Yalom, Irvın D., Din ve Psikiyatri, çev. Emre Ağanoğlu, Merkez Kit., İstanbul , Varoluşçu Psikoterapi, çev. Z. İ. Babayiğit, Kabalcı Yay., İstanbul Yıldız, Murat, Ölüm Kaygısı ve Dindarlık, İzmir İlâhiyat Vakfı Yay., İzmir 68 Bülent Çelikel, Dinî Danışmanlık: Psikoterapi ileDin Eğitiminin Buluşma Noktası, Marife, Kış , ss.

Girişim Kurulu ve Mütevelliler

Haldun Özen,  İlhan Tekeli,   Korkut Boratav, Mete Tunçay  Orhan Silier, Sönmez Taner,   Şükran Ketenci, Tarık Zafer Tunaya (Girişim Kurulu Başkanı), Ülkü Özen, Yiğit Gülöksüz, Zafer Toprak,  Zafer Üskül.

Kurucu Mütevelliler

Abidin Dino (ö), Adnan Cemgil (ö: ), Afife Batur (ö: ), Ahmet Demirel, Ahmet Hamdi Dinler (ö: ),  Ahmet Tonak, Alan Duben, Algan Hacaloğlu,  Ali Faik Cihan (ö: ),  Ali H. Neyzi (ö: ), Ali Özgentürk, Ali Turgan (ö: ), Hasan Alpay Kabacalı (ö),  Antony Greenwood,  Arı İnan,   Arif Çağlar (ayrıldı),  Ayşe Çağlar, Arslan Kaynardağ (ö: ), Asaf  Savaş Akat, Asaf Köksal, Aslı Davaz Mardin, Aslı Kayabal, Atila Candır, Atilla Aksoy (ö), Atilla Eralp, Atilla Özkırımlı (ö), Aydil Kurtkaya (ö),  Ayla Ödekan, Aylin Güzelbeyoğlu (ö: ), Ayşe Akman,  Ayşe Buğra, Ayşe Çağlar, Ayşe Nilgün Saraçoğlu, Aziz Nesin (ö: ), Bahattin Yücel, Beşir Özmen,  Betül Mardin,  Bilsay Kuruç,   Burhan Oğuz (ö),   Burhan Şenatalar, Bülent Tanör (ö: ), Büşra Ersanlı,  Cahit Kayra,   Cahit Talas (ö: ), Cemal Şener (ö: ),  Cemil Koçak,  Cengiz Arın, Cengiz Bektaş,   Cevdet Kösemen (ö: ), Cevdet Kudret (ö), Çağlar Keyder,  Doğan Kuban, Duygu Büke, Edhem Eldem, Emel Uygur, Emine Uşaklıgil, Emre Kongar,  Engin funduszeue.infoım Karaömerlioğlu, Marianna Yerasimos, Mehmet Aközer, Mehmet Ali Aybar (ö: ), Mehmet Bozışık (ö: ), Mehmet Ecevit,   Mehmet Emin Özel,  Mehmet Fatih Gümüş,   Mehmet Kabasakal, Mehmet Ö. Alkan, Mehmet Tomanbay,  Melahat Tunaya (ö: ), Melek Taylan Ulagay, Meltem Toksöz, Mesut Gülmez, Mete Tunçay,   Metin Deniz, Munise Aren (ö: ),  Murad Akıncılar, Murtaza Çelikel (ö: ) Mustafa Kemal Ağaoğlu (ö: ), Muzaffer İlhan Erdost,  Müfit Özdeş,   Müşfik Erem (ayrıldı),  Naci Kepkep, Nail Çakırhan (ö: ),  Naki Turan Tekinsav (ö: ), Nazife Cemgil (ö: ), Necat Erder,  Necmettin Karaerkek,   Nihal Kara İncioğlu,  Nihat Falay, Nilgün Saraçoğlu, Nilüfer Göle, Nurettin Sözen, Nurkut İnan,  Nurten Tuç, Nusret Avcı, Oğuz Oyan, Oktay Varlıer,   Orhan Aydın, Orhan Koloğlu, Orhan Kurmuş, Orhan Pamuk, Orhan Silier, Osman Erk, Osman Kavala, Osman Ulagay, Önder Aker (ö: ),  Özcan Kesgeç (ö: ), Özgen Acar, Özkan Taner(ö), Öztin Akgüç, Raci Bademli (ö: ),  Ragıp Zarakolu, Rasih Nuri İleri (ö), Raşit Kaya, Rıdvan Budak,  Sacit Kutlu, Sadun Aren (ö: ), Sait Maden (ö: ), Salih Ecer (ö: ), Salih Özbaran, Selahattin Yıldırım, Selçuk Esenbel, Selim Deringil, Selim Ölçer,  Sema Erder, Semiha Baban, Ediz Sencer Divitçioğlu (ö: ), Serhan Ada, Sevim Tezcan (ö: ), Sevinç İnönü, Seyfettin Gürsel, Sina Akşin, Soli Özel, Sönmez Taner, Stefanos Yersimos (ö: ), Suha Arın (ö: ), Şahin Tekgündüz, Şemsi Denizer (ö: ), Şerafettin Turan (ö), Şevket Pamuk, Şirin Tekeli, Şule Kut, Şükran Kurdakul (ö: ),  Şükran Soner, T. Yılmaz Öğüt, Tanay Uyar,  Taner Timur, Tarhan Erdem,  Tarık Zafer Tunaya (ö: ),  Tavit Köletavitoğlu, Tektaş Ağaoğlu (ö: ), Teoman Aktürel (ö: ), Tevfik Çavdar (ö: ), Tolga Yarman, Tunç Tayanç, Turgut Gökdere,  Tülay Arın (ö: ), Tülin Alpman, Tülin Aren, Uğraş Salman, Uğur Büke,  Uğur Hüküm (ö: ), Uygur Kocabaşoğlu, Ülkü Özen, Ümit Hassan, Üstün Akmen (ö: ), Vasıf Kortun (ayrıldı), Vedat Türkali (ö), Veysel Batmaz, Yakup Kepenek, Yasemin Saner Gönen, Yavuz Cezar, Yavuz Çizmeci, Yavuz Selim Karakışla (ö), Yavuz Zeytinoğlu, Yılmaz Özkan, Yiğit Gülöksüz,  Yücel Demirel, Yücel Demirer, Yücel Gürsel, Yücel Sayman, Zafer Başak, Zafer Toprak,  Zafer Üskül,  Ziya Müezzinoğlu

MÜTEVELLİLER KURULU

(10 Temmuz   tarihli Genel Kurul’dan sonra)

Aclan Acar, Adil Baktıaya,  Adnan Nas, Ahmet Akşit, Ahmet Asım Arar, Ahmet Demirel, Ahmet Dindar, Ahmet Ersoy, Ahmet İnsel, Ahmet Kuyaş, Ahmet Mumcu (ayrıldı), Ahmet Şimşek, Ahmet Tonak, Ahmet Yaraş, Ahmet Yaşar Ocak, Ahmet Yüksel, Akın Atauz, Akile Gürsoy, Akşin Somel, Alain Servantie, Alan Duben, Albrecht Berger, Alev Sürmen Soysal, Algan Hacaloğlu, Ali Eşki, Ali Akay,  Ali Artun, Ali Erdilek, Ali İhsan Karacan, Ali Kazancigil, Ali Nesin, Ali Osman Öztürk, Ali Özgentürk, Ali Yaşar Sarıbay, Ali Yaycıoğlu, Ali Yurttagül, Alişan Akpınar, Alp Yenen,Alpay Pasinli (ayrıldı), Amy E. Findley,  Celal Başlangıç, Celal Şengör,  Cem Çetintürk, Cem Doğan, Cem Kozlu (ayrıldı), Cemal Kafadar, Cemil Koçak, Cemil Oktay, Cengiz Arın, Cengiz Bektaş, Cengiz Kabaoğlu, Cengiz Kahraman, Cengiz Kırlı, Cengiz Yolcu, Cevat Erder, Ceyda Arslan Vangelis, Christoph Neumann, Cornell Fleischer, Çağatay Anadol, Çağlar Keyder, Çelen Birkan, Çetin Uygur, Çetin Ziylan, Çetinkaya Apatay, Çiğdem Kafesçioğlu, Çiğdem Tüzün, Daryo Mizrahi, Deniz Ilgaz, Deniz Koç, Deniz Ünsal, Derin Terzioğlu, Derya Özkan, Didem Erpulat, Dilara Kahyaoğlu, Dimitris Kamouzis, Doğan Çetinkaya, Doğan Kuban, Doğan Özgüden, Doğan Özlem,  Doğan Tekeli,  D&#;ror Ze&#;evi, Duygu Büke, Eda Yücesoy, Edhem Eldem, Ehud Toledano, Ekrem Çakıroğlu, Ekrem Işın, Elçin Arabacı, Elçin Macar, Elektra Kostopoulou, Elmon Hançer, Elvan Ergut, Emel Uygur, Emin Alper, Emine Gürsoy Naskali,  Emine Uşaklıgil, Emre Dölen, Emre Kongar, Engin Altaş, Engin Bermek, Engin D. Akarlı, Engin Öncüoğlu, Engin Özendes, Enis Batur, Enis Rıza Sakızlı, Ercan Çağlayan, Ercan Eyüboğlu, Ercan Karakaş, Ercan Tezer,  Erdal Yavuz, Erdem Yücel, Erdem Çıpa, Erden Atilla Aytekin, Erdoğan Şuhubi, Erduhan Bayındır, Ergin Cinmen, Ergun Aybars, Ergun Göknel, Ergun Türkcan,  Erhan Acar,  Erhan Gürcan, Erhan İşözen, Eric J. Asım Karaömerlioğlu, Mahir Namur, Mahir Polat, Mahmut Boynudelik, Marianna Yerasimos, Maurus Reinkowski,  Mehmet Fahri Aközer, Mehmet Ali Berkman, Mehmet Atay, Mehmet Bayhan,  Mehmet Daraoğlu, Mehmet Cihan Ecevit, Mehmet Emin Özel, Mehmet Erbudak, Mehmet Ertan, Mehmet Fatih Gümüş,  Mehmet Gökhan Menteş, Mehmet Hacısalihoğlu, Mehmet İhsan Arman,  Mehmet Kabasakal, Mehmet Kök, Mehmet M. Yılmaz, Mehmet Ö. Alkan, Mehmet Özdoğan,  Mehmet Sümer,  Mehmet Tomanbay, Mehmet Ural, Melek Delilbaşi, Melek Taylan Ulagay, Melike Türkan Bağlı (ayrıldı), Meltem Toksöz, Meral Korzay, Meral Tamer, Mesut Gülmez, Mesut Ilgım, Mesut Yeğen, Mete Tapan, Mete Tunçay, Metin Deniz, Metin Kutal,  Metin Sözen,  Michael Ursinus, Miray Tekelioğlu, Mihriban Özbaşaran, Mithat Sancar, Muhsine Helimoğlu Yavuz, Mukaddes Orçun, Murad Akıncılar, Murat Belge,  Murat Cano, Murat Cankara, Murat Dilmen (ayrıldı), Murat Eroğlu, Murat H. Güvenç,  Murat Koraltürk, Murat Metinsoy,  Musa Çadırcı, Musa Dağdeviren, Mustafa Balcı, Mustafa funduszeue.info, Mustafa Kırcı, Mustafa Oral (ayrıldı), Mustafa Sönmez,  Mustafa Üstün, Mutlu Öztürk,  Muzaffer Öztan, Müfit Özdeş, Münevver Eminoğlu, N.

Yitirdiklerimiz

Abidin Dino, Adalet Ağaoğlu, Adnan Cemgil, Afife Batur, Ahmet Hamdi Dinler, Ahmet Hezarfen, Ahmet Menteş, Aleaddin Asna, Aksel Tibet, Ali Faik Cihan, Ali H.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası