istikbal göklerdedir sözünün anlamı nedir / İstikbal Göklerdedir | Sözü Kime Ait, Sözünü Kim Söylemiş ?

Istikbal Göklerdedir Sözünün Anlamı Nedir

istikbal göklerdedir sözünün anlamı nedir

İstikbali göklerde gören eşsiz lider Atatürk!

Atatürk, en önemli özelliklerinden biri olan ileri görüşlülüğü sayesinde, o dönemde pek çok kişinin farkında olmadığı bazı gerçekleri sezmiş,“İstikbal göklerdedir. Göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar” sözü ile havacılığın ne kadar önemli olduğunun altını çizmiştir.

Bu yıllarda havacılık yeni doğmuş, gelişme dönemini yaşamaktadır. Uygarlığın akış yönü, bilim ve teknolojinin hızlı temposu, ulusları geleceklerini göklerde aramaya zorlamaktadır. Bu doğrultuda Atatürk’ün“Kanatlı bir gençlik memleketin geleceği bakımından en büyük güvencedir. Bir gün batılı ayaklar Ay’da ayaklarının izlerini bırakacaklarsa, bunların arasında bir de Türk’ün bulunması için şimdiden çalışmalara girişmek, aşamalar kaydetmek gerekir.” veciz ifadesi de Atatürk’ün havacılığın gelecekte yapacağı aşama ile ilgili öngörüsünü ortaya koymaktadır.

Atatürk, havacılıkla ilgili bütün yabancı yayınları izliyor, bu konudaki gelişmeleri gün geçirmeden Türkiye’de de uygulama alanına sokmağa çalışıyordu. Ona göre insanlığın hizmetine girecek en büyük gelişmeler havacılık alanında olacaktı. Hatta gün gelecek, insan oğlu uzaya, başka dünyalara gidecek, Ay’ı ve benzeri gezegenleri bile fethedecekti. İşte bu çağdaş savaşlar da göklerde üstün olan uluslar tarafından kazanılacaktı. 1936 yılında Eskişehir Tayyare Alayını yaptığı ziyarette “Geleceğin en etkili silahı da, aracı da hiç kuşkunuz olmasın tayyaredir. Bir gün insanoğlu tayyaresiz de göklerde yürüyecek, gezegenlere gidecek, belki de aydan bize haber yollayacaktır. Bu mucizenin gerçekleşmesi için 2000 yılını beklemeye gerek kalmayacaktır. Gelişen teknoloji daha şimdiden bunu müjdeliyor. Bize düşen görev ise, batıdan bu konuda fazla geri kalmamayı temindir.3” Gazi Mustafa Kemal Paşa, yaptığı konuşmalarla gençleri böylece havacılığa teşvik ediyordu.

Daha 1930’larda “İstikbal Göklerdedir” diyen Atatürk, havacılığa gereken önem ve değeri vermesini bilmişti. Havacılığın bir spor dalı olarak benimsenmesi ve Türk gençleri arasında yerleşmesini yürekten arzulayan Atatürk, Türk Kuşu’nun kuruluşunda olduğu gibi, çalışmalarında da verdiği yönlendirmeler, emirler ve direktiflerle baş rolü oynamıştır.                 Türk Kuşu’nu sıcak bir ilgi ve yürekten bir münasebetle destekleyen Atatürk, manevi kızı Sabiha Gökçen’i de Türk havacılığına kazandıran kişi olmuştur. Sabiha Gökçen yalnız sivil havacılık değil, askeri havacılık alanında da uluslar arası bir üne ve değere sahip bir havacımız olmuştur.

Daha 1930’larda “İstikbal Göklerdedir” diyen Atatürk, havacılığa gereken önem ve değeri vermesini bilmişti. Havacılığın bir spor dalı olarak benimsenmesi ve Türk gençleri arasında yerleşmesini yürekten arzulayan Atatürk, Türk Kuşu’nun kuruluşunda olduğu gibi, çalışmalarında da verdiği yönlendirmeler, emirler ve direktiflerle baş rolü oynamıştır.

Büyük Önderin istikbalin göklerde olduğunu işaret eden bu pozu NASA yolculuğu kazandırdı. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) tarafından gerçekleştirilen “İzmir Ekonomi ile NASA’ya” başlıklı instagram yarışması sonuçlandı. Yarışmanın Amerika’daki uzay üssü NASA’ya gitme hakkı kazanan Mehmet Emre Bozaba oldu.

İEÜ Artırılmış Gerçeklik Uygulaması’nın yeni nesil tarafından çok beğenildiğini, dijital teknolojilerin yenilikçi kullanımının örneğini sergilediklerini ifade eden Başkan Demirtaş, sosyal medyayı çok kullanan gençlere geleceğin kapılarını yeni teknoloji aracılığıyla eğlenceli şekilde açmaları için instagram yarışması gerçekleştirdiklerini kaydetti. Başkan Demirtaş, yarışma sonucunda Bozaba’nın Amerika’daki uzay üssü NASA’ya gitme hakkı kazandığını belirtti.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ekrem Demirtaş, yenilikçiliği besleyen bir öğrenme kültürüyle hareket ettiklerini, bu yıl ilk kez Artırılmış Gerçeklik Uygulamasıyla farklı bir tanıtım kampanyası gerçekleştirdiklerini söyledi. Uygulama yazılımının, girişimcilerin yetiştiği Embriyonix bünyesinde ve İzmir Bilimpark’ta yer alan Eda Evdüzen’in kurduğu Kidolindo Şirketi’nde İEÜ’lü mezunlar tarafından geliştirildiğini aktaran Başkan Demirtaş, “Yeni eğitim – öğretim dönemimiz, teknolojik gelişmelerin ışığında başlayacak. Akıllı Kampüs uygulamamızla birlikte dersliklerimiz en son teknoloji akıllı projeksiyonlar, kameralar ve dokunmatik PC’lerle donatılıyor ve farklı programlarla entegrasyonları sağlanıyor. Öğrencilerimiz istedikleri zaman ve yerde derslerini canlı ya da kayıttan izleyebilecek, sınıf arkadaşlarıyla ortak proje yapabilecek, akademisyeniyle iletişime geçebilecek. Böyle bir teknolojik gelişimin içerisinde öğrencilerimiz bilgiyi her zaman her yerde kullanacak, girişimci bireyler olarak yetişecek” dedi.

Huriye Kayış da 3. yedek olarak belirlendi. Yarışmada, İEÜ Rektörü Prof. Dr. Oğuz Esen, İEÜ İletişim Fakültesi Sinema ve Dijital Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Aras Özgün, İEÜ Öğrenci ve Kurumsal Faaliyetler Müdürü Mine Kayıcan jüri üyeliğini üstlendi.

ATATÜRK'LE YANYANA ROKETİ UÇURAN BOZOBA NASA'YA GİDİYOR İEÜ AR uygulamasında yer alan 3 boyutlu roket ile Atatürk’ün gökyüzünü işaret ettiği görüntüsünü birleştiren Bozaba’nın sosyal medyadaki paylaşımı, yarışmanın en yaratıcı fotoğrafı seçildi. Gerçekliğin bilgisayar yazılımı tarafından geliştirilerek üç boyutlu hale getirilmesi işlemi olan Artırılmış Gerçeklik Uygulamasını (İEÜ AR) kullanarak, çektiği yaratıcı fotoğraf sayesinde Bozaba, Amerika’daki uzay üssü NASA’ya gidecek.

Yarışmada, Oğuzhan Dumanoğlu 1. yedek,

Sena Tokgöz 2. yedek

Daha 1930’larda “İstikbal Göklerdedir” diyen Atatürk, havacılığa gereken önem ve değeri vermesini bilmişti. Havacılığın bir spor dalı olarak benimsenmesi ve Türk gençleri arasında yerleşmesini yürekten arzulayan Atatürk, Türk Kuşu’nun kuruluşunda olduğu gibi, çalışmalarında da verdiği yönlendirmeler, emirler ve direktiflerle baş rolü oynamıştır.                 Türk Kuşu’nu sıcak bir ilgi ve yürekten bir münasebetle destekleyen Atatürk, manevi kızı Sabiha Gökçen’i de Türk havacılığına kazandıran kişi olmuştur. Sabiha Gökçen yalnız sivil havacılık değil, askeri havacılık alanında da uluslar arası bir üne ve değere sahip bir havacımız olmuştur.

Son Dakika Haberleri

ATATÜRK VE HAVACILIK

İnsanoğlu, ilk uçuşunu 1783’te keşfedilen balon ile yapmıştır. Havacılıkta devrim yaratan gelişme ise 1903’te uçağın icat edilmesidir. İlk uçuşunda birkaç saniye havada kalan uçak, zaman içinde geliştirilmiş ve en hızlı ulaşım aracıolmuştur. Uçağın askeri amaçlarla kullanılmaya başlamasıyla, savaş alanlarına üçüncü boyut eklenmiştir.

Atatürk, başlangıcından beri askeri havacılığın içinde olmuştur. 1910 yılında genç bir kurmay yüzbaşı iken katıldığı Fransa’daki tatbikatlarda ilk askeri uçağıgörmüş, Trablusgarp Savaşından, Kurtuluş Savaşına kadar, kesintisiz olarak bulunduğu savaş ortamında, askeri havacılığın önemini kavramıştır.

Kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin, havacılıkta en ileri devletlerden biri olmasını isteyen Atatürk, bu yöndeki çalışmaların en büyük destekçisi olmuştur.

Uçağın ilk uçuşundan, Atatürk’ün ölümüne kadar geçen sürede, dünya havacılık sanayiinin temeli atılmış, bu alandaki lider ülkeler belirginleşmiştir.Atatürk, bu kritik süreçte hep topluma yön veren bir konumda bulunmuştur.

“İstikbal göklerdedir. Göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar”

Mustafa Kemal Atatürk

Atatürk, en önemli özelliklerinden biri olan ileri görüşlülüğü sayesinde, o dönemde pek çok kişinin farkında olmadığı bazı gerçekleri sezmiş,“İstikbal göklerdedir. Göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar” sözü ile havacılığın ne kadar önemli olduğunun altını çizmiştir.Bu yıllarda havacılık yeni doğmuş, gelişme dönemini yaşamaktadır. Uygarlığın akış yönü, bilim ve teknolojinin hızlı temposu, ulusları geleceklerini göklerde aramaya zorlamaktadır. Bu doğrultuda Atatürk’ün “Kanatlı bir gençlik memleketin geleceği bakımından en büyük güvencedir. Bir gün batılı ayaklar Ay’da ayaklarının izlerini bırakacaklarsa, bunların arasında bir de Türk’ün bulunması için şimdiden çalışmalara girişmek, aşamalar kaydetmek gerekir.” ifadesi de Atatürk’ün havacılığın gelecekte ulaşacağı seviye ile ilgili öngörüsünü ortaya koymaktadır.

Atatürk, havacılık alanındaki gelişmeleri takip ederek, Türkiye'de tatbiki için adımlar atılmasını sağlamıştır. Ona göre insanlığın hizmetine girecek en büyük gelişmeler havacılık alanında olacaktı. Hatta gün gelecek, insan oğlu uzaya, başka dünyalara gidecek, Ay’ı ve benzeri gezegenleri bile fethedecekti. İşte bu çağdaş savaşlar da göklerde üstün olan uluslar tarafından kazanılacaktı. 1936 yılında Eskişehir Tayyare Alayını yaptığı ziyarette “Geleceğin en etkili silahı da, aracı da hiç kuşkunuz olmasın tayyaredir. Bir gün insanoğlu tayyaresiz de göklerde yürüyecek, gezegenlere gidecek, belki de aydan bize haber yollayacaktır. Bu mucizenin gerçekleşmesi için 2000 yılını beklemeye gerek kalmayacaktır. Gelişen teknoloji daha şimdiden bunu müjdeliyor. Bize düşen görev ise, batıdan bu konuda fazla geri kalmamayı temindir.” Gazi Mustafa Kemal Paşa, yaptığı konuşmalarla gençleri böylece havacılığa teşvik ediyordu.

Atatürk ve Havacılık

1903 yılında, ilk uçak havalanıp göklerle kucaklaştıktan sonra, o güne kadar bir kara ve deniz bölümü olarak tanımlanan yurt kavramı, bu tanıma sığmaz oldu.

Uçaklar, uçuş teknikleri o kadar hızla gelişti ki hava gücü, 1914’de başlayan Birinci Dünya Savaşı’nın sonucu üzerinde kesin etkisini gösterdi. Klasik savaş stratejisi ve taktik ilkeleri de değerlerini kaybederek, yeni savaş yolları, yöntemleri ortaya çıktı.

Zaman zaman, batı ülkelerinin ünlü dergilerinde havacılık konularına ve olayları yaşayanların anılarına geniş ölçüde yer veriliyordu. Bunun amacı, hiç kuşkusuz, havacılık tarihi ile uğraşanlara yararlı kaynak sağlamak, yetişmekte olan genç kuşağı da havacılık konusunda isteklendirmekti. Ülkemizde de bu alanda bilgili, hevesli gençler yetiştirmekte, bilinçli bir ortam oluşturmakta yarar görülüyordu.

O devri yaşamış kişilerin bu konu ile ilgili anılarını saptayarak, Türk havacılığının tarihi ve gelişimi ile ilgili derli toplu bir araştırmaya katkıda bulunmak ve gelecekte bu konu ile ilgilenecek gençlere yardımcı olmak amacıyla, derlediklerimi yayımlamak istedim.

Türk Tayyare Cemiyeti’nin Kuruluşu

Mustafa Kemal, havacılığın hızla gelişeceğini sezinlemiş, ilgilileri bu konuda uyarmıştır. Türk havacılığının gelişmesini, güçlendirilmesini sağlamak amacıyla zaman geçirilmeden gerekli girişimler başlatılır. Cumhuriyet’imizin 1. yılında, Ankara’da Türk Tayyare Cemiyeti kurularak (16 Şubat 1925) yurt düzeyinde hizmete başlar.

Kurum, oldukça kısa bir sürede, çetin ve erdemli çalışmaları sonucunda gelişerek yurt düzeyinde takdir, sevgi ve güven kazanır; varlığını topluma benimsetir.

Atatürk, havacılık ile ilgili görüşlerini şöyle açıklar: “İstikbal göklerdedir. Göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar”. Atatürk’ün bu kesin hükmü, gerçeğin ta kendisidir. Bu yıllarda havacılık yeni doğmuş, gelişme dönemini yaşamaktadır. Atom parçalanmamış, hidrojen bombası hayal bile edilmemiştir. Ay ya da gezegenlere gidişin düşüncesi de yoktur. Ancak, uygarlığın akış yönü, bilim ve teknolojinin hızlı temposu, ulusları geleceklerini göklerde aramaya zorlamaktadır. Hüner, bu gelişmeyi o günlerde sezinleyerek görebilmekti. İşte Atatürk, ulusuna bu uyarısı ile geleceği açıklamaktaydı.

Atatürk, 8 Haziran 1926’da Bursa’da, Öğretmenler Birliği’nin toplantısındaki konuşmalarında da havacılık konusuna değinir: “Türk ulusunun, hava kuvvetlerimizin güçlendirilmesi gereğini anlayıp değerli yardımlarda bulunması, siyasî uygarlığa erişmesinin en büyük kanıtıdır.Bu alanda ulusa yol gösteren Türk Tayyare Cemiyeti’nin çalışmalarını takdir ederim. Cemiyet’in sabit ve muayyen gelir bulması için yurdumuzun çeşitli yerlerinde yapmış olduğu toplantıların yararlı bir şekilde sonuçlanması için, yurttaşların gayret göstereceklerinden eminim”. Atatürk konuşmasını noktalamadan önce Kuruluş’a, en önemli görevini de şu sözleriyle verir: “... Havacılığın toplum içinde tanıtılıp sevdirilmesinde, aynı zamanda gençliği heveslendirip istekli hale gelmesinde Cemiyet’in çalışması önemlidir.”

İstikbal ne demek? İstikbal nedir? İstikbal TDK kelime anlamı

Haberin Devamı

TDK üzerinden ele alındığı zaman istikbal kelimesi, ‘gelecek’ anlamı ile bizi karşılıyor. Özellikle klasikleşmiş olan, ‘istikbal göklerdedir’ sözcüğü Atatürk'ün deyimi ile beraber çok önemli bir anlam ifade etmektedir.

İstikbal Ne Demek?

 Türk Dil Kurumu İstikbal kelimesi için, ‘gelecek’ anlamı üzerinden ifade sunuyor. Bu anlam ile beraber farklı cümlelerde gündelik yaşamda değerlendirebilirsiniz.

 ‘’Bütün hayatımı, bütün istikbalimi şartsız, kayıtsız bir erkeğin keyfine feda edemem.’’ Ö. Seyfettin

 Bu cümlede söylendiği gibi geleceğini şartsız koşulsuz hiç kimseye feda etmeyeceği üzerinden ifade etmektedir.

İstikbal Nedir?

 İstikbal kelimesi gündelik yaşamda yaygın kullanılan sözcüklerden biridir. Arapça kökenli bir kelime olması ile beraber, Türkiye'de yerleşik olarak değerlendirilir. Genel anlamı ile beraber gelecek amaçlı üzerinden kullanılır.

Haberin Devamı

 ‘’ Vuslat, sofrada misafirlere İstikbal etti.’’ H. R. Gürpınar

 Bu şekilde daha birçok farklı cümlede ya da tek başına anlam ifade etmesi ile değerlendirmek mümkün. İstifa kelimesi aynı zamanda bir başka anlamı üzerinde de kullanılmaktadır. Bu doğrultuda, ‘karşılama’ anlamı da taşır. Fakat gündelik yaşamda bu anlamı üzerinden çok fazla değerlendirilen bir kelime değildir. Daha çok gelecek anlamı üzerinden ele alınır ve özellikle yazılı kaynaklarda çok sık karşılaşılır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır