fesleğen köyü / Fesleğen Köyü, Merkez - Posta Kodu - - Türkiye Posta Kodu

Fesleğen Köyü

fesleğen köyü

Fesleğen Köyü, Milas İlçe Merkezi'ne yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta ve denizden yüksekliği metre olan bir yayla köyü. Bu nedenle Fesleğen Köyü'nü "Yayla" olarak adlandırıyor yöremiz insanı

Bozalan, Gökbel, Mazı, Balcılar, Demirciler ve Hamamlar köylerinin yaylalığıymış Fesleğen Karacahisar'ı geçtikten sonra asfalt bitiyor; yönlendirme tabelaları da Toz başlıyor

İlk kez yolu düşenler için, sora sora bulunabilen bir köy Fesleğen. "Sora sora Bağdat bile bulunur" diyen bir kültürden geldiğimiz için, yol da iz de hiç dert edilmemiş anlaşılan

Bozuk zeminli yolda ilerliyoruz. Yol üzerinde dört beş kişilik bir topluluk Yanlarına yanaştığımızda, Muhtar Muhittin Durmaz'ı farkediyoruz. Muhtar yanımıza geliyor ve Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü'nden görevlilerin geldiklerini ve o anda 2 no'lu pompadan depoya su basıldığını söylüyor "İyi haber!" diyorum içimden Suyun; haneli ve yaklaşık nüfuslu köyün, yıllardır çözülemeyen en büyük sorunu olduğunu biliyorum çünkü. Ve o nedenle gidiyorum Fesleğen'e "Gözünüz aydın!" diyorum. Diyorum ama Durmaz, henüz dolmaya başlayan su deposundaki ıslanma ve sızıntıları göstererek; "Bu" diyor "gözle görülüyor. Esas sorun, döşenen boru hattında yaşanacak"

Temmuz ayında, sisteme deneme için su verildiğinde, o kadar çok yerde patlama olmuş, su kaçağı yaşanmış ki Köylüler, boruların altına ve üstüne özel bir malzeme dökülmesi gerektiği halde bunun yapılmadığını, hattın büyük bölümünün, son derece özensiz şekilde ve uygun olmayan malzemeyle örtüldüğünü söylüyorlar. Muhtar, Köy Hizmetleri Muğla İl Müdürlüğü'ne, hattı teslim alması için çağrıldığını belirterek, endişelerini dile getiriyor

"Bunlar köylüdür, anlamazlar!"

Köylünün ve muhtarın anlatımları; Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü Kontrol Memurluğu'nun, köylerde yapılan bu gibi yatırımlarda görevini layıkıyla yerine getirmediği yönündeki duyumlarımıza, bir örneğin de Fesleğen'de yaşandığını düşündürtüyor

Bu koşullarda, standartlara ve ihale sözleşmelerine uygun olmadan yapılmış bu yatırımı Muhtar'a teslim ederek, "oldu bitti"ye getirilmek mi isteniyor sorumuza yanıt alamıyoruz Muhtar'dan Aslında, bu sessizlik çok fazla şey anlatıyor Muhtar; "Teslim alırsam, yaşanacak olan tüm arızaları muhtarlık olarak bizim gidermemiz gerekecek. Benim o kadar bütçem yok ki!" diyor haklı olarak.

Fesleğen Köyü'nün su isale hattının, ihale şartnamesine uygun olarak inşa edilip edilmediğinin, başta Milas Kaymakamlığı ve İlçe Özel İdaresi olmak üzere ilgili tüm kurum ve yetkililerce denetiminin yapılması gerek! Müteahhidinden sorumlu memurlarına kadar; "Bunlar köylüdür anlamazlar nasıl olsa!" duygusuyla yapılan kalitesiz işlere son verilmeli artık

"Fesleğen Köyü İçme Suyu Projesi" 10 yıl önce hazırlanmış. Grup Köy uygulaması içinde, Karacahisar, Çiftlik ve Pınararası köyleri suya kavuşmuş. Geriye sadece Fesleğen ve Demirciler köyleri kalmış. Müteahhit firma, isale hattının yapımını Temmuz ayı içinde tamamlamış. O sıra, deneme amacıyla sisteme su verildiğinde büyük sorunlar yaşanmış. Ardından, iki gün öncesine dek gelen giden olmamış.

Bu durumun, ödenek sorunları nedeniyle müteahhit firmaya ödeme yapılmamış olmasından kaynaklandığı söylenmiş köylülere. Duyumlara göre, Müteahhit Önder Tuğlu; "Ödemesi yapılmadan suyu salmam" demiş, gitmiş. Beklemişler, beklemişler köylüler

Muhtar; seyyar arıcılığın yaygınlığından söz ediyor. "Çamlarımız basralı bizim" diyor ve sürdürüyor; "Adana, Kayseri, Mersin'den gelmiş 5 bin kovan var köyümüzde" Halıcılıkla ilişkilendirerek soruyorum; "Yerli yabancı turist gelir gider mi Fesleğen'e?"

Muhtar, yine gülümseyerek "evet" diyor. Ciplerle gelip yürüyüş yaparlar burada. Bi güzel toza bulanıp Çökertme'ye giderler. Orada denize girip arınırlar Fesleğen'in tozundan"

Toz turizmi var!

"Desene Muhtar, Fesleğen'de 'toz turizmi' var" sözlerime gülüyoruz hep birden

"Ağlanacak hallerimize gülüyoruz işte" diyor.

"Daha ne kadar, nereye kadar?" sorusu düşmüş akıllarına, tak etmiş canlarına, nihayet!

Köy içinde bulunan irili ufaklı göletlerdeki çamurlu suları kullanıyor Fesleğenliler. "Bu suyu içenler bile var. Çoluk çocuk ishalden kırılıyoruz. Kendimize yetecek kadar sebze bile ekemiyoruz. Pazardan alıp geliyoruz domatesi, biberi, patlıcanı Küçük çanaklarda tavuklara su koyuyoruz. Onu da arılar içip bitiriyor" diyor Erol Kara. Muhittin Durmaz ile Erol Kara, muhtarlık seçimlerinde birbirlerine rakip olmuşlar. Durmaz kazanmış seçimi. Ama, ikisi birden anlatmaya çalışıyor Fesleğenin dertlerini

kilometre uzaktan su getirmek

hanenin en az 'sinde sarnıç var. Köyün girişinde de, yöremizde sıkça rastlanan sarnıçlardan biri hala daha kullanılıyor. İçme sularını, "Ziftlik Deresi'nden" temin ettiklerini söylüyor Muhtar. Köyün yaklaşık kilometre uzağındaki bu yerden eşek, at ve katırlarla getiriyorlarmış suyu.

"Bu su da iyi bir su değil. Üstelik çok az. Bir katır yükü alındı mı, uzun zaman beklemek lazım. Yakın köylerin muhtarlarıyla birlikte Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne dilekçe yazdık bu yılın ikinci ayında. Dedik ki, bu suyun önüne bir set yapılsın. Ama şimdiye kadar herhangi bir cevap almadık"

Peki, Fesleğenliler neyle geçiniyorlar?

"Eskiden" diyor Erol Kara, "köyün yüzde 95'i arıcılık yapardı. Şimdi, 34 kişi anca Yine hayvancılık yaygındı. Orman kapanınca o da bitti Şimdi, az miktarda keçi, koyun ve sığır var. Aslına bakarsan, hayvanlarımız da susuzluktan kırılıyor. Süt de satamıyoruz. Buzağılar içip duruyor sütümüzün çoğunu"

Eskiden beri gelen bir tek halıcılık kalmış Fesleğen'de. Hemen hemen her evde bir tezgah var. Sürekli halı dokunuyor. Dokunuyor ama, iyi koşullarda pazarlanamıyor halılar. Yöremizde, yıllardan beri çözülemeyen bu sorun, belki de en yaralayıcı biçimiyle Fesleğen'de yaşanıyor. "El emeği göz nuru halılarımızı yok pahasına satıyoruz" diyorum

"Hep öyleyiz" diyor Erol Kara

"Başka?"

"Az tütün, biraz balıkçılık ve bir o kadar da zeytin"

"Hepsi bu mu?"

"Hepsi bu!"

Fesleğen, Faselika'nın kızıymış

Fesleğen adının nereden geldiğini soruyorum.

Erol Kara yanıtlıyor; "Burası, Faselika isimli bir Rumun çiftliğiymiş önceden. Faselika'nın Fesleğen adında bir kızı varmış. Sonradan buraya el konmuş. Bizim atalarımız dedelerimiz tarafından. O zaman Faselika, 'Tamam' demiş, 'Ama hiç olmazsa benim de bir izim, payım kalsın burada. Buraya kızımın adını verin' Dedelerimiz böyle anlatırlardı.."

Yayla'da eski bir yerleşim izi olup olmadığını soruyoruz. "Var" diyorlar, "Olmaz mı hiç!" Asar dedikleri bir yere götürüyorlar bizi. Çam ormanı içinde, Bir yandan Gökova Körfezi'nin rüzgarını alan, öbür yandan yaylaya da hakim bir tepedeki kalıntılar, tahminimizden öte değerli. Muhtar; "Müze'ye bir dilekçe yazacağım. Gelip baksınlar buraya" diyor ve sürdürüyor; "Bu çok zamandır aklımda ama, bir türlü yapamadım"

Hilal, Milas Lisesi'nde okuyacak

Fesleğen'de, birleştirilmiş üç sınıf bulunuyor. Okulun iki dersliği var. Birinde birinci sınıflar, diğerinde ise ikinci ve üçüncü sınıflar öğrenim görüyorlar. 16 Eylül'de başlayan olan yeni dönemde, yaklaşık 35 öğrenci öğretim görüyor. Dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci ve sekizinci sınıf öğrencileri, taşımalı sistemle Çamköy İlköğretim Okulu'na gidiyorlar. Fesleğen'den bugüne dek yüksekokul öğrenimi gören olup olmadığını soruyorum. "Biz" diyor bir köylü, "İlkokulu bile öğretmenlerimize yumurta verip bitirdik"

Gülüşüyoruz.

Bu eğitim öğretim döneminde, Milas Kaymakamı Hulusi Doğan'ın yakın ilgi ve desteğiyle, Hilal Kaba, Milas Lisesi'nde okuyacak. Hilal çok mutlu. Gözlerinin içi gülüyor hep. Hilal ile buluştuğumuz sırada, Kazım Avcı adlı yurttaşımız, oğlu Serdar'ın çok başarılı bir öğrenci olduğunu, ama oğlunu okutmaya gücünün yetmediğini söyleyerek; "Gazeteci Bey" diyor, "Benim oğlanı da bi yazsanız. Kaymakam Bey benim oğlana da bir iyilik yapsa" ve gözleri dolarak şöyle sürdürüyor; "Bi olsa var ya, ne deyim ben, sevineyim desem az. Bi söyleseniz, benim oğlana da bir imkan olsa"

Söğüdün erenleri, çevirin gidenleri

Fotoğraftaki, bir söğüt ağacıdır.

Çocuklar, söğüt ağacı ve benim aramdaki özel bir buluşma biçimidir bu fotoğraf. Bir anı kalsın diye çekilmemiştir. Üstelik, bir sözleşmedir de bu fotoğraf: İnat sözleşmesi

Sözü yine "inat"a getirmek üzere, kısa bir özgeçmiş öyküsü anlatmak istiyorum, söğüde dair

Kahveci Cemal ekmiş onu Fesleğen'in girişindeki kahvenin önüne.

"Kırşehir'den arıcı arkadaşlar getirdiler" diyor.

Cemal'in, söğüt ağacına ilgisinin, sevgisinin nedenini özellikle sormadım.

"Neden söğüt ağacı?" demedim. "Söğüt ağacının huyunu suyunu bilir misin?" de demedim.

Nedir söğüdün huyu suyu?

Huyu suyu birdir söğüdün.

Suyu sever söğüt, hem de çok sever.

Bu nedendir, en çok sevdiği yerdir su kenarları.

Suyunu eksik etmezseniz hep çok iyi huyludur.

Uzatır dallarını, uzatır, uzatır Yerlere dek eğer dallarını. Toprağa tapınırcasına eğilir toprağın üzerinde, başı göğe ersin istemez. Dalı toprağa, suya değsin yeter.

Suyunun çok oluşundan hiç yakınmaz. Ama ne zaman ki su bulamaz; işte o zaman huysuzlanır.

Uzamaz, eğilmez dalları. Güneşin altında eğilir bükülür. Sırma saçlar gibi olması beklenen dalları utanır sıkılır, ezilir büzülür, rengi solar, süzülür Dört mevsim eksik olmayan güzelim yaprakları, sapır sapır sararıp dökülür

Fesleğenli çocuklarla birlikte büyüyor bir süredir Cemal'in kahvesinin önündeki söğüt. Fesleğenli çocuklar kadar büyüyor. Fesleğen'deki çocuklar o söğüde benziyorlar. Söğüt görüyor bunu, farkında her şeyin, biliyor.

Söğüt bilmekle kalmıyor, bilinçli!

Söğüt, Fesleğen'in inadı!

"Toz turizmi" haberinden öğrendiniz umarım:

Fesleğen susuz.

On yıllardır kıştan bahardan kalma sularla geçirmeye çalışıyor yaz aylarını. Kullandıkları, zaman zaman da içmek zorunda kaldıkları su değil, çamur!

Bu yüzden söğüt, inadını simgeliyor Fesleğen'in

Denilebilir ki; bu nasıl bir inatmış da, uzun yıllar boyunca susuzluğa razı olmuş, susmuş ve oturmuş?

İşte tam da budur inadı Fesleğen'in.

Beklemek nasıl mümkün olabilir inat olmasa

Başkaca bir sermayeniz olmamışsa, kalmamışsa inattan başka, ne yapabilirsiniz düşünsenize.

"Siz kaç yıldır köylüsünüz?" gibi, aslında kolayca anlaşılamayacak soruma verdikleri; "doğuştan" yanıtını not etmeliyim. "Doğuştan köylü olmak" tam da bu işte!

Cemal, "suluyorum" diyor.

Dedim ya, Cemal'e sormadım diye.

Cemal'in haberi yok çektiğim bu fotoğraftan

Ama söğüt biliyor.

Söğüdün her şeyden haberi var.

Söğüt, Fesleğen'i, suyu sevdiği kadar seviyor bu yüzden Söğüt de oralı olmuş Bir "inat heykeli" o (AKK/NH/BB)

Fotoğraf

Zorunlu &#;erezler

Bu &#;erez, insanlarla botları ayırt etmek i&#;in kullanılır. Bu, web sitelerinin kullanımı hakkında ge&#;erli raporlar hazırlamak i&#;in kullanılmakta olup web sitesi i&#;in faydalıdır.


İşlevsel &#;erezler

Kullanıcının web sitesinin se&#;tiği dil s&#;r&#;m&#;n&#; hatırlar.


Performans/Analitik &#;erezler

Ziyaret&#;inin web sitesini nasıl kullandığına ilişkin istatistiksel veriler oluşturmak i&#;in kullanılan benzersiz bir kimliği kaydeder. Google Analytics tarafından talep oranını kısmak i&#;in kullanılır.


Reklam/Pazarlama &#;erezleri

Bu &#;erez, Alexa Analytics'e g&#;nderilen t&#;ketici davranışları hakkında bilgi toplamak i&#;in kullanılır. (Alexa Analytics bir Amazon şirketidir.)

Fesleğen Köyü: Yangın söndürülebilirdi, Bozalan bile yanmazdı

MU&#;LA – Bodrum'a ba&#;l&#; Maz&#; Köyü’nden Milas'a Fesle&#;en Köyü’nü birbirine ba&#;layan 20 kilometrelik yolda yanmayan do&#;ru düzgün tek bir a&#;aç bile yok. Yanmayanlar&#;n ise kurumaya yüz tutarak sarard&#;&#;&#; bölgede, birkaç gün öncesine kadar yo&#;un bir çal&#;&#;ma vard&#;. Alevlerin Fesle&#;en Köyü’ne ula&#;mamas&#; için Türkiye’nin dört bir yan&#;ndan gelen ekiplerle büyük bir mücadele verdiklerini anlatan köylüler, yang&#;n köylerine ula&#;madan durdu&#;u için mutlu.

So&#;utma çal&#;&#;malar&#;n&#;n devam etti&#;i Fesle&#;en Köyü’nde, Orman Genel Müdürlü&#;ü’nün ve farkl&#; &#;ehirlerden gelen itfaiye araçlar&#;n&#;n köy içinde dola&#;mas&#; gündelik hayat&#;n bir parças&#; haline gelmi&#;. Fesle&#;en Köyü muhtar azas&#; Hüseyin Kara, yang&#;n nedeniyle köyde bir samanl&#;&#;&#;n yand&#;&#;&#;n&#; söylerken buruk bir sevinç ya&#;&#;yor. Çünkü Kara, yang&#;n&#;n köye yakla&#;madan çok daha önce söndürülebilece&#;ini savunuyor.

‘ALEVLER TEPEY&#; ATLASAYDI KÖYE ULA&#;IRDI’

Güneyinde Maz&#; ve Bozalan, kuzeyinde Beyciler köylerinin yer ald&#;&#;&#; Fesle&#;en Köyü, haneden olu&#;uyor. Köyün do&#;usunda yer alan tepelerin hemen arkas&#;nda yang&#;n söndürülürken, bat&#;s&#;ndaki tepelerde yang&#;n&#;n izleri görülebiliyor. Köyü çevreleyen dört bir tarafta yang&#;n mücadelesi verdiklerini anlatan Hüseyin Kara, kuzeydeki tepelerin üstlerini göstererek “Yang&#;n buray&#; atlasayd&#; alevler, köye ula&#;&#;rd&#;” diyor. Fesle&#;en Köyü, 13 gün boyunca yang&#;nla mücadele etti. Çatalca, Bal&#;kesir, Manisa, Bursa, Zonguldak, Ke&#;an, Azerbaycan gibi yerlerden yang&#;na müdahale için ekipler geldi. asker köydeki çal&#;&#;malara kat&#;ld&#;. Köyden yakla&#;&#;k genç yang&#;n söndürme çal&#;&#;malar&#;nda yer ald&#;. Yeri geldi itfaiye hortumuna su ta&#;&#;d&#;lar, yeri geldi ekiplerin hemen yan&#;nda alevlere müdahale ettiler. Hüseyin Kara, bir süre sonra yang&#;n bölgesinden sivillerin geriye çekildi&#;ini belirterek, “Arazözlerde gelen ekipler yol bilmiyor. Biz bu da&#;da ya&#;&#;yoruz. Nereden nereye, hangi sürede gidilir biliyoruz. Bizi neden bölgeden ç&#;kard&#;klar&#;n&#; anlayamad&#;k. Biri ç&#;ks&#;n bunu aç&#;klas&#;n” diye soruyor.

‘JANDARMA TEKME TOKAT B&#;Z&#; EVLERDEN ÇIKARDI’

Yang&#;n&#;n köylerine ula&#;madan söndürülebilece&#;ini ileri süren Hüseyin Kara, “Buraya 60 ilin itfaiyesi geldi. Köylüler olarak yang&#;n alan&#;na metre hortum çektik. Halk olarak toplan&#;p mücadele ettik. Yang&#;n&#;n köye gelece&#;inden eminiz. Yang&#;n, git gide bize yakla&#;&#;yor. Orman içinde bir arazi var. Orada yang&#;n&#; çembere alsayd&#;k Bozalan Köyü bile yanmayacakt&#;” ifadelerini kullan&#;yor. Kara, “hala akl&#;m alm&#;yor” diyerek yang&#;n söndürme çal&#;&#;malar&#; s&#;ras&#;nda baz&#; itfaiyecilerin alevlere müdahale etmek için su s&#;kmad&#;&#;&#;n&#;, sordu&#;unda ise “emir bekliyorum” cevab&#;n&#; ald&#;&#;&#;n&#; söylüyor. Kara’ya göre “emir beklenirken” her yer yand&#;. Hatta köylülerin çekti&#;i metrelik hortumda da küle döndü. Köye do&#;ru alevler yakla&#;&#;rken hayat&#;n bir &#;ekilde devam etti&#;ini anlat&#;yor Hüseyin Kara’n&#;n karde&#;i Zeki Kara. Günlerdir uyumam&#;&#;. Gözlerine kan oturan ve yang&#;n an&#;n&#;n hislerini hala üzerinde ta&#;&#;yan Zeki Kara, 95 ya&#;&#;ndaki babaannesinin tam da yang&#;n günlerinde vefat etti&#;ini belirterek defin i&#;lemleri s&#;ras&#;nda jandarman&#;n gelip cenazeyi b&#;rak&#;p gitmesini istedi&#;ini söylüyor. Defin i&#;lemlerini tamamlay&#;p evine geri döndü&#;ünü ve evini korumak için bekledi&#;ini anlat&#;yor: “4 gün sonra jandarma köyü tahliye etti. Tekme tokat bizi evlerden ç&#;karmaya çal&#;&#;t&#;lar. Ama nas&#;l gideyim? Ailemi gönderip kendim evde kald&#;m. Evim, hayvan&#;m burada, ba&#;kas&#;ndan duymaktansa evimin yanmas&#;n&#; kendim izlerim diye dü&#;ündüm. Mal&#;mdan, mülkümden vazgeçtim.”

‘YANGINI GÖNÜLLÜLER ÇIKARDI D&#;YE DÜ&#;ÜNDÜK’

Zeki Kara, yang&#;na as&#;l müdahalenin Kemerköy Termik Santrali’ne yakla&#;&#;nca geldi&#;ini dü&#;ünüyor. O dönemde çok fazla gönüllünün geldi&#;ini söyleyen Zeki Kara, “Can&#;m&#;z o kadar s&#;kk&#;nd&#; ki, acaba yang&#;n&#; gönüllüler mi ç&#;kard&#; diye dü&#;ünmeye ba&#;lad&#;k. Halbuki, onlar bizden fazla yang&#;nla mücadele etti. Mant&#;kl&#; dü&#;ünmeye çal&#;&#;t&#;m. Bu kadar insana ra&#;men yang&#;n&#;n böylesine yay&#;lmas&#;n&#; anlayamad&#;k” diyor. Hüseyin Kara burada araya girerek, o&#;lu ile birlikte köyden pek çok gencin MG Grup Mühendislik’in madeninde çal&#;&#;t&#;&#;&#;n&#; belirterek &#;irketin yang&#;nda çal&#;&#;an i&#;çilerin ücretlerinden kesinti yapt&#;&#;&#;n&#; ileri sürüyor: “8 gün boyunca gençler yang&#;nda görev ald&#;. &#;irket bu günleri, içerde izni olandan dü&#;mü&#;, olmayan&#;n da ücretinden kesmi&#;. Benim o&#;lumdan bir gün kesmi&#;ler mesela.”

‘DEVLET TARIM KRED&#;’DEK&#; BORÇLARIMIZI S&#;LS&#;N’

Fesle&#;en Köyü’nde alevler, yerini geçim derdine b&#;rakm&#;&#;. “Yang&#;nla mücadele bitti, geçim mücadelemiz” ba&#;lad&#; diyor Hüseyin Kara. Yang&#;ndan etkilenen Türkevler ve Bozalan köylerinde de bahsedildi&#;i gibi o da hayvanlar&#;n otlayaca&#;&#; mera kalmamas&#;ndan ve zeytin a&#;açlar&#;n&#;n yanmas&#;ndan dem vuruyor. Kom&#;u köylerin de art&#;k yard&#;ma muhtaç duruma gelmesi nedeniyle birbirine destek olacak kimsenin kalmad&#;&#;&#;n&#; ifade eden Zeki Kara “&#;imdi ne yapaca&#;&#;m&#;z&#; bilmiyoruz. Yang&#;n devam ederken, bize bin lira civar&#;nda yard&#;m yapt&#; devlet. Bu ancak bizim mazotumuzu kar&#;&#;lar. Yap&#;lan yard&#;m yetersiz. Sadece biçerdövere 4 bin lira para veriyoruz. Bunun gübresi var, tohumu var. Köydeki her hane küçük de olsa çiftçilik yapar. Tar&#;m Kredi’ye borcu olmayan yok. Çal&#;&#;acak bir imkan&#;m&#;z kalmad&#;. Bize kuru para vermesinler. Ben diyorum ki, devlet bize yard&#;m yapacaksa Tar&#;m Kredi’ye borcu olanlar&#;n ödemesini devrals&#;n” önerisini sunuyor. Zeki Kara, Milas Belediye Ba&#;kan&#; Muhammet Tokat’a da k&#;rg&#;n oldu&#;unu sözlerine eklemek istiyor: “Bizim hemen yukar&#;m&#;zdaki Karacahisar köyündendir kendisi. Buraya gelip de bir geçmi&#; olsun diyemedi. Yar&#;n, öbür gün nas&#;l bizim kap&#;m&#;za gelip de oy isteyecek?”

‘BÜYÜK YANGINLARDA ORTAYA ÇIKAN ENERJ&#; ATOM BOMBASIYLA E&#;&#;T GÜÇTE’

Yang&#;n bölgesinde köylerde dola&#;&#;rken en çok vurgu yap&#;lan durumlardan biri de baz&#; itfaiyecilerin yang&#;n s&#;ras&#;nda müdahale için emir beklemesi oldu. Köylülerin k&#;zarak ve üzülerek anlatt&#;&#;&#; bu iddia, Fesle&#;en Köyü’nde de kar&#;&#;m&#;za ç&#;kt&#;. Türkiye Ormanc&#;lar Derne&#;i &#;kinci Ba&#;kan&#; Hüsrev Özkara, yang&#;n&#;n profesyonel ekipler taraf&#;ndan müdahale isteyen çok ciddi bir alan oldu&#;unun alt&#;n&#; çizerek konuyla ilgili yorumlar&#;n&#; payla&#;&#;yor: “ hektardan büyük yang&#;nlarda ortaya ç&#;kan enerji, Hiro&#;ima'da at&#;lan atom bombas&#;yla e&#;it güçte. Yang&#;n a&#;&#;r&#; bir enerjiye ula&#;&#;nca yukar&#;, sa&#;a ya da sola dönü&#;üm gösterir. Rüzgar ters esmeye ba&#;larsa, yang&#;n&#;n boyutu daha tehlikeli olur. Bu i&#; tecrübe istiyor. Ben yang&#;n amiri olsam, yang&#;n&#;n yerini belirleyip rüzgar&#;n &#;iddetini ö&#;rendikten sonra hesaplama yapar&#;m. Buna göre alan&#;n bo&#;alt&#;lmas&#;n&#; isterim. Yang&#;n amiri, bütün süreci yöneten ki&#;i demektir. Böylesi durumlarda her türlü insan&#;n müdahalesi, panik havas&#; mevcut. &#;yi niyetli insanlar&#;n yang&#;n söndürmeye kat&#;lmas&#;yla olu&#;an bir risk var. Yang&#;n&#;n neye dönü&#;ece&#;i belli de&#;il. Gazdan etkilenebilir, yang&#;nda ölebilir insanlar. &#;öyle bir durum var; arazöz ekiplerinde çal&#;&#;an say&#;s&#; yetersiz. Orman yang&#;nlar&#;n&#;n söndürülmesinde ana yetkili orman te&#;kilat&#;d&#;r. Belediyeler de sahip oldu&#;u itfaiye te&#;kilat&#;n&#; yang&#;na sevk eder. Hiyerar&#;ik olarak belediye itfaiyesi yang&#;n amirinin emri alt&#;na girer. Bu i&#;in kural&#; var. Her türlü ihtimal dü&#;ünülerek hareket edilir.”

Fesle&#;en Köyü’nden yanan ormanlar&#;n içinden ilerlerken bir duman gözümüze çarpt&#;. Daha önce so&#;utma çal&#;&#;mas&#;n&#;n yap&#;ld&#;&#;&#; alandan ince ince süzülen dumanlar&#; görünce Türkevler Köyü’nde ya&#;ananlar&#; hat&#;rlayarak durumu hemen muhtar azas&#; Hüseyin Kara’ya ve ’ye bildirdik. OGM’nin 4 arazözü gelerek alana müdahale etti. Yetkililerden haber verdi&#;imiz için ald&#;&#;&#;m&#;z te&#;ekkürle yolumuza devam ederken gözümüz ormanlarda, akl&#;m&#;z geride b&#;rakt&#;&#;&#;m&#;z köylerde kald&#;…

 

 

 

 

 

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir