ağız ülseri belirtileri / Ağız ülseri nedir, neden oluşur? Ağız ülseri belirtileri, tanısı ve tedavi yöntemleri..

Ağız Ülseri Belirtileri

ağız ülseri belirtileri

Kedilerde ağız iltihabı ve ülserler &#; Belirtileri ve nedenleri

Plak oluşumundan kedi immün yetmezlik virüsüne kadar pek çok nedenden ortaya çıkabilen ağız ülserleri, tipik olarak ağızda küçük ve açık yaralar olarak kendini gösterir. Tedavi edilmediği sürece kanamaya ve ağrıya neden olan bu ülserler, aynı zamanda kedinizde başka belirtilere de neden olabilir. Peki kedilerde ağız iltihabı ve ülserler nedir? Belirtileri ve nedenleri nelerdir? Nasıl tedavi edilir? Hepsi ve daha fazlası için okumaya devam edin&#;

İçindekiler

Ağız İltihabı ve Ülser Nedir?

Ağız mukozasının giderek kötüleşen iltihabı ile karakterize olan ağız iltihabı ve ülser, stomatit olarak adlandırılıyor. Kedilerde stomatite, diş hastalıklarının, kedi herpes virüsü ve kedi calicivirüsü gibi viral enfeksiyonların yol açabildiği biliniyor. Kedilerde devam eden ağız iltihabı ve ülserler, kedi popülasyonunun sadece %3&#;ünü etkiler ve etkilenen kedilerin çoğunluğu safkan kedilerdir. Kedilerde nadir olarak görülmesine rağmen stomatit, çok ciddi ve ağrılı bir hastalık olmakla beraber, tedavi edilmediği sürece yaşamı da tehdit eder.

Son derece ağrılı bir durum oluşturan ağız iltihabı ve ülserler, kedilerin yemek yemesini ya da içmesini zorlaştırabilir, yüzünde pençe izine yol açabilir, ağız kokusu ve salya akmasına neden olabilir. Ağız iltihabı damak, diş etleri, dil ya da dudaklarda kedinin ağzını açmasını engelleyebilecek ülserlere neden olur. Ağız iltihabı ve ülserler, altta yatan tek bir probleme bağlı değildir ancak ana sorunun genellikle diş hastalığı olduğu bilinir. Bu hastalığın erken evreleri diş hastalığına benzer ve ağrıya neden olur. Bu yüzden kedinizi veteriner hekime götürmek her zaman için daha iyi bir fikir olacaktır.

Kedilerde Ağız İltihabı ve Ülser Belirtileri

Dişlerine bakılan kedi

Kedilerde ağız iltihabı ve ülserler, bariz ağrı belirtileri göstermelerine neden olacak nadir durumlardan biridir. Acılarını belli etmemek kedilerin doğasında vardır ancak ağız iltihabı ve ülserler oldukça acı vericidir. Kediler yalnızca bir esneme ile acı içinde ağlayabilirler. Öte yandan kedilerin yaklaşma &#; kaçınma denilen bir tür davranış biçiminde bulundukları da söylenir. Bu terim, yemeğine aç bir şekilde yaklaşan, sadece mama kabına tıslayan ve sonrasında kaçan bir kediyi tanımlar. Bu davranış biçimi, kedinin yiyecek tüketiminin acı verici olacağını tahmin etmesi üzerine gelişen bir belirtidir. Ağızdaki iltihaplanma ve ülserler kolayca fark edilmediği için, ilk olarak kedilerde davranış değişiklikleri gibi belirtiler fark edilebilir. Peki bu semptomların dışında diğer belirtiler nelerdir?

  • Şiddetli acı
  • Ağzın açılması üzerine ağlama ya da ses çıkarma
  • Yemek yerken yiyecekleri düşürmek
  • Yemek yemeği ya da içmeyi kabul etmemek
  • Yüzde pençe izleri
  • İştahsızlık
  • Kilo kaybı
  • Ağız kokusu
  • Yutma güçlüğü
  • Dişlerde plak
  • Salya akıntısı
  • Zayıf tüyler
  • Kırmızı, şiş diş etleri ya da ağız
  • Görünür ülserler ya da lezyonlar
  • Ağzın arkasındaki boşluğun iltihabı (kaudal stomatit)
  • Farenjit
  • Kalın tükürük
  • Ağrı

Kedilerde Ağız İltihabı ve Ülser Nedenleri

Kedilerde ağız iltihabı ve ülserlerin nedeni tam olarak belli değildir. Öte yandan bağışıklık sisteminin aşırı reaksiyonu olduğuna ve kedinin kendi bağışıklık sisteminin ağız dokularının dışında ağızdaki bakterilere saldırmasına neden olduğu bilinir. Bağışıklık sistemi ağızdaki plaklar tarafından tetiklenir ve diş hastalığını şüphelenilen başlıca neden yapar. Ağız iltihabı ve ülserlere, diş hastalıkları dışında virüsler ve bakteriler de neden olabilir. Peki bu virüsler/bakteriler nelerdir?

 

Kedilerde Ağız İltihabı ve Ülser Teşhisi

Kedilerde ağız iltihabı ve ülser teşhisi, ilk olarak diş kayıtları ve prosedürler de dahil olmak üzere kedinizin tıbbi geçmişinin incelemesi ile başlar. Ülser seviyesini tespit etmek için ise ağzın fiziksel muayenesi yapılır. Kedinizin ağzının ve boğazının ayrıntılı bir şekilde incelenmesi için sedasyon veya genel anestezi gerekebilir. Mukozal inflamasyon ve ülserlerin görsel olarak tanımlanmasının üzerine veteriner hekiminiz teşhisi belirleyecektir. Ancak nedeni belirlemek için daha fazla test yapması gerekmektedir. Peki yapılması gereken bu testler nelerdir?

  • Sistemik hastalıkların değerlendirmesi (organsal hastalıkların tespiti. örn. kedilerde böbrek yetmezliği sonucu kanda üre seviyesinin artması stomatite neden olabilmektedir)
  • Virüs izolasyon testi (virüs tespiti)
  • Retroviral test (bağışıklık ile ilgili virüsün tespiti)
  • Histopatolojik değerlendirme (ağız bozukluklarının tespiti)
  • Biyopsi

Kedilerde Ağız İltihabı ve Ülser Tedavisi

Dişleri çekilen kedi

Tedavi ilk etapta ağrı kontrolü ve iltihap önleyici ilaçlar ile başlar. Kedilerde ağız iltihabı ve ülserler, bazen bağışıklık sisteminin aşırı reaksiyonun sonucu olarak karşımıza çıkar ve bu yüzden bağışıklık sistemini baskılamak ve hastalığı bastırmak için steroid ya da immunsupresif ilaçlar verilir. Ayrıca ilaçlı ağız gargaraları ve oral antibiyotikler de reçete edilebilir. Hastalığın kökenine göre ilaçlarla tedavi etmek yalnızca geçici bir durum olabilir. Hastalığın kaynağı diş hastalıkları ise hasarlı dişlerin veya tüm dişlerin çekilmesi gerekebilir.

Bunların dışında kedinizde ağız iltihabının oluşmasının en bilinen tetikleyicisi plaklar da söz konusu olabilir. Ağız içinde bulunan bakterilerin ürettiği salgılar dişler üzerinde biyofilm tabakası oluştururlar. Yapışkan bir yapıda olan bu biyofilm tabakası günlük olarak diş temizliği yapılmadığı sürece diş üzerinde birikir ve zaman içinde plak oluşumuna sebep olur. Plaklar daha sonrasında sertleşerek diş taşlarına dönüşür. Müdahale edilmediği sürece diş taşları damaklara da zarar vermeye başlar ve periodontal hastalık oluşur. Bunun önüne geçilmesinin en uygun yöntemi yavruluk döneminden itibaren diş fırçalamaya kedilerin alıştırılmasıdır. Dişlerin fırçalanması için piyasada birçok farklı ürün bulunmaktadır. Bu ürünlerden kedinize en uygun olanını veteriner hekiminizle görüşerek kararlaştırabilirsiniz.

Kedilerde Ağız İltihabı ve Ülser İyileşmesi

Kedilerde ağız iltihabı ve ülserlerin dirençli olması, iyileşmenin yanı sıra durumun yönetilmesinde her iki taraf için de sinir bozucu olabilir. Ağız iltihabı ve ülserler, kedilerde sürekli bir ağrıya yol açacaktır. Diş çekimi yapılmış kedilere yumuşak bir gıda diyeti iyi gelirken, yaptırmayanlar için ise rutin diş temizliği iyi gelebilir.

Kedimin Ağız Ülserlerini Nasıl Teşhis ve Tedavi Edebilirim?

Dişleri fırçalanan kedi

-İlk olarak kedinizin açık ağız yaralarına bakın. Diş etlerini ve yanak bölgesini, kanaması olan ya da olmayan küçük ila orta yuvarlak veya dikdörtgen yaralar için kedinizin ağzını kontrol edin ve alttaki dokuyu açığa çıkarın. Ülserler ağız içinde birden fazla yerde meydana gelmiş olabilir. Kedinizin yanağını nazikçe yukarı çekin ve diş etlerini, yanak içlerini, ağız çatısını dilini, dilin kenarlarını ve altını iyice kontrol edin.

-Eğer kedinizde ağız ülserlerinin olup olmadığından emin değilseniz, ağız kokusu, şişmiş diş etleri, aşırı salya akışı, kalın lifli tükürük, iştahsızlık ve yeme güçlüğü gibi diğer belirtiler var mı diye gözlemleyin. Kedinizin ağzına dikkatlice bakın ve diğer ağız ülserleri belirtilerini kontrol etmek için yeme alışkanlıklarını takip edin. Kedinizin dişlerine ve diş eti çizgilerine dikkatli ve düzenli bir şekilde bakın. Diş çevresinde şişme, diş eti çizgisinde kanama ve diş etlerinde iltihaplanma varsa, bu durum ülser ya da daha büyük bir ağız sağlığı sorununa işarettir.

-Ülserler, kedilerde sık görülen kedi calicivirüs gibi daha büyük problemlerin belirtisi de olabilir. Eğer kedinizde ağız ülseri olduğunu gözlemlerseniz, hapşırma, burun tıkanıklığı, göz ve burun çevresinde akıntı ve göz çevresinde iltihaplanma gibi belirtilerin olup olmadığını takip edin. Eğer kedinizde calicivirüs belirtileri fark ederseniz, en kısa sürede veteriner hekime başvurun. Kedinizin hangi semptomları yaşadığını ve ilk ne zaman ortaya çıktığını iyi bir şekilde veteriner hekiminize anlatın. Veteriner hekiminiz ise size evde tedavi için talimatlar verebilir. Bu talimatları ise uygun bir şekilde yaptığınızdan emin olun.

-Kedinizin ağzında ülser ya da açık yara belirtileri görürseniz, vakit kaybetmeden bir veteriner hekimden randevu alarak kontrole gidin. Veteriner hekiminiz sadece kedinizin ülseri olup olmadığını söylemez aynı zamanda ülserlerin nedenlerini de açıklayabilir. Eğer veteriner hekiminiz kedinizde ülser fark ederse, röntgen çektirebilir ve kedinizin çenesinde bir hasar olup olmadığına bakabilir. Veteriner hekiminize, ağız yaralanmaları, şişme ya da kanama ile doğrudan ilgili olmayanlar da dahil olmak üzere fark ettiğiniz tüm semptomları anlatın. Anlattıklarınız, altta yatan tıbbi sorunların daha iyi teşhis edilmesini sağlar.

-Veteriner hekiminiz ağız muayene sırasında teşhis ettiklerine bağlı olarak, ülserlerin nedenini öğrenmek için kan ya da idrar testleri isteyebilir. Kediler için genel olarak idrar testleri ağrılı değildir ve kan testleri de anlık rahatsızlık verir. Öte yandan ülserler, kedi viral rinopnömonisi (FVR), kronik böbrek hastalığı ve kedi immün yetmezlik virüsü (FIV) gibi enfeksiyonların, hastalıkların ve sağlık sorunlarının bir belirtisi olabilir.

-Veteriner hekiminiz ağız iltihabı ve ülserlere neden olan durumu teşhis ederse, kedinizin bakımı ile ilgili özel sorular sormaktan çekinmeyin. Ülserlerin tedavisi çoğunlukla altta yatan nedene bağlıdır. Bu nedenle veteriner hekiminizin tavsiyelerini yakından takip edin. Ülserler, ağız gargarası ya da ağrı kesici ilaçlar ile tedavi edilecektir.

-Diş eti çevresinde akıntı, kötü koku, kırmızı ve hassas alanlar görürseniz, ülserin enfekte olmuş olabileceğini bilmelisiniz. Dilerseniz, antibiyotik tedavi için veteriner hekiminiz ile iletişime geçebilirsiniz. Tedavi, topikal (bölgesel) ilaç ya da ağız yolu ile verilebilir. Ancak ilacı dikkatli bir şekilde verdiğinizden ve talimatları düzgün bir şekilde uyguladığınızdan emin olun.

-Plak birikmesini önlemek ve ülsere neden olan koşulları daha da kötüleştirmemek için kedinizin dişlerini günde iki defa fırçalayın. Kedinizin dişlerini düzenli olarak nazikçe fırçalamak için yumuşak kıllı ya da silikon diş fırçasını ve kediler için özel olarak üretilen diş macununu kullanın. Diş fırçasını ıslatın ve çok az bir miktarda diş macununu sürün. Ardından dişlerin diş etleri ile birleştiği bölgelere fırça yardımı ile hafifçe masaj yapın. Kediler için özel üretilen diş fırçaları ve diş macunlarını, evcil hayvan mağazalarından bulabilirsiniz.

-Kedinizin dişlerini temizlemenin yanı sıra veteriner kliğine giderek düzenli olarak ağız temizliği yaptırmaya özen gösterin.

Sıkça Sorulan Sorular

Kedilerde ağız iltihabına ne iyi gelir?

En yaygın tedavi yöntemi diş temizliğidir. Kedilerin dişleri sıklıkla fırçalanmalı ve temizlenmelidir. Gerekirse bazı durumlarda veterinerlerin önerdiği ağız gargarası ve plak önleyici gibi antiseptik ürünler kullanılmalıdır.

Kedilerin dişleri ne sıklıkla fırçalanır?

Kedilerde diş bakımının mümkünse günlük olarak yapılması gerekir.

 

Bu İçerikler İlginiz Çekebilir

Aft nedir? Ağız yarası nedenleri ve ağız ülseri tedavisi…

Kişinin yemek yemesine, içmesine, konuşmasına, tükürük salgılarını bile kontrol edememesine neden olan ve toplumun % 'inde görülen aft nedir? Asıl oluşum nedeni tam olarak saptanamamış olan aft olarak bilinen ağız içi yaraları yani ağız içi ülserlerin nedeni ve tedavisi

funduszeue.info

Yayınlanma:

Aft nedir? Ağız yarası nedenleri ve ağız ülseri tedavisi…

Nedeni bakteri ya da bir virüs olmadığı için lokal yayılımı ya da bir başkasına bulaşması söz konusu olmayan genelde ağrılı ve sızılı olan, ciddi hastalıkların habercisi olarak düşünülerek dikkate alınması gereken aft yani ağız yaraları(ülserleri) hakkında bilmek istediğiniz herşeyi haberimizde bulabilirsiniz…

AFT(AĞIZ YARALARI) NEDİR?

Aft diye de bilinen ağız yaraları(ülserleri), ağız içerisinde oluşan dil yüzeyi, iç yanak kısımları ve diş etleri üzerinde görülen ağrılı genellikle solgun beyaz, gri renklerde, çevresinde yoğun kızarıklar olan ağrılı oluşumlardır. Kişinin yemek yemesine, içmesine, konuşmasına engel olabilmekte hatta tükürük salgılarını bile kontrol edememesine neden olur. Ağız yaraları toplumun % 25’inde görülür. Kadınlarda görülme sıklığı daha fazla olan aft tek ya da çok sayıda da çıkabilir.

AFTA NEDEN OLAN FAKTÖRLER NELERDİR?

Aftın oluşumunu hızlandırıcı ve seyrini kötüleştirici birçok faktör saptanmasına karşın oluş nedeni tam olarak belirlenememiştir. Ağız yaraları çoğu ağrılı ve sızılı olmaktadır ve hepsinin de ciddi hastalıkların belirtileri olarak dikkate alınmaları gerekir.

Ağız içerisindeki derin yaralar ise ağız içi kanserlerinin bulgusu. Genellikle daha önceden varolan kırmızı (eritroplaki) veya beyaz (lökoplaki) belirtiler üzerinden çıkarlar ve hızla yayılırlar. Diğer etken faktörleri de şöyle açıklayabiliriz:

Vitamin, Demir Eksikliği: Demir ve özellikle B3, B9 (folik asit) ve B12 vitaminlerinin eksikliği ağızdaki yaraları tetikleyebilir.

Bağışıklık Yetmezliği: HIV ya da lupus gibi vücudun bağışıklık sistemine saldıran herhangi bir bağışıklık hastalığı, ağız yaralarına yol açabilir.

Fiziksel Travma: Yanlışlıkla yanağı ısırmak, çok sıcak yiyecek veya içecekler, sivri bir cisim nedeniyle ağız içinin tahriş olması veya yumuşak olmayan diş fırçalama işlemleri ve iyi adapte olmayan protezler ağız içinde yaralara neden olabilir.

Sistemik Hastalıklar: Behçet Hastalığı: Genital ülser, konjuktivit, retinit, lokositoz gibi, birçok sistemik belirtiler yanında ağız içerisinde oluşan tekrarlayıcı aftlarla kendini gösteren bir hastalıktır. Birçok malign ve otoümmin hastalıklarla birlikte de tekrarlayıcı aftlar görülebilmektedir. Behçet’teki aftlar birkaç gün ile bir hafta içinde iyileşirler. Sayıları birkaç tane olup, zaman zaman ağrı hissine yol açabildiklerinden hastanın beslenmesini zorlaştırabilirler.

Gıdalar: Asitli yiyecek, içecekler ağız yaralarını tetikleyebilir. Sirke, sirkeli soslar, tuzlu, baharatlı, acılı yiyecekler, turşu, çerez ve pek çok kimyasal içeren hazır gıdalar ağızda aft oluşmasına neden olabilirler.

Hormon Değişiklikleri: Hormonal dengesizliklere vücudun verdiği tepkilerden biri de ağız yaralarıdır. Ergenlik dönemindeki genç kızlarda ya da kadınlarda adet döneminde, aft sık rastlanır bir durumdur.

Mide Mikrobu: Helikobakter pilori adıyla bilinen mide mikrobu, ağız yaralarına da yol açabilir.

Alerji: Gluten, inek sütü proteinleri, çikolata, tarçın, ceviz, badem, domates, incir, limon ve çileğin ağız içinde aft oluşmasında katkısının olduğu belirlenmiştir.

Stres: Aft oluşmasının en önemli nedenlerinden birisidir.

Bazı Diş Macunları: Diş macunlarının temizleme özelliğini artırmak için köpük yapıcı olarak yapılarına katılan bazı maddeler mukoza hücrelerinin yıkımını artıran tahriş edicilerdir.

Sigara İçmek

aft sözcü ile ilgili görsel sonucu

AĞIZ YARALARI-AFT NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Aftlar herhangi bir tedavi uygulanmasa da genellikle gün sonra kendiliğinden iyileşmektedir. Ağrıyı azaltmak ve iyileşme periyodunu kısaltmak için:

– Steril edilmiş su ile sulandırılmış alkol pamuk ile ağız içerisinde bulunan ağrılı bölgeye uygulanabilir.

– Su ve karbonat karışımı ile ağız çalkalanabilir.

– Yarım bardak suya 2 tatlı kaşığı tuz ilave edilerek 2 saatte bir gargara yapılabilir.

– Ağrının çok rahatsız edici olduğu durumlarda solüsyon ve ağız içi gargaralar kullanılabilir.

Ağız içerisinde oluşun aftların kesin tedavisinin bir doktor tarafından belirlenebileceğini unutmayın. Kesinlikle doktorunuza danışmadan ilaç kullanmayın. Bazı antibiyotiklerin kullanımı da doktorunuzca önerilirse faydalıdır.

AFTTAN KORUNMAK İÇİN

– Sıcak ve aşırı baharatlı acı ve ekşi yiyeceklerden kaçının.

– Vitamin ve mineral desteği (C, B kompleks, folik asit, demir ve çinko) alınmalıdır

– Dişler ve ağız düzenli olarak fırçalanmalı ve çalkalanmalıdır.

– Her gün yoğurt yenilmelidir.

AğrıbeyazdoktorsigarasözturşuÜlseryoğurt

Ağız Yarasına Ne İyi Gelir? Nasıl Geçer?

Ağız Yarası Nedir? 

Ağız yarası denildiğinde dudak, dil ve dil altı, damak, diş etleri ve yanakların iç kısmında gelişen mukozal hasarlardan bahsedilmektedir. Sıcak madde tüketimi ya da yanlışlıkla ısırma sonrasında kendiliğinden geçen basit hasarlar olabileceği gibi uçuk şeklinde virüslere bağlı olarak ortaya çıkan ağrılı yaralar görülebilir. Ağız içinde en sık görülen lezyonlardan bir tanesi aft ya da aftöz ülser olarak tanımlanan patolojilerdir. Üzeri genellikle beyaz, iltihaplı görünümlü ve oldukça ağrılı lezyonlardır. Özellikle gribal enfeksiyonlar sırasında sıklıkla ortaya çıkan aftlar genellikle bir kaç gün içerisinde kendiliğinden iyileşir. Sık tekrarlayan, geçmesi uzun süren aft varlığında genellikle altta yatan ve immün sistemi baskılayan hastalıklar mevcuttur. Bu gibi durumlarda bu hastalıklara yönelik olarak tıbbi tetkikler yapılmalıdır. Diş eti hastalıkları ve diş apseleri de ağız yaralarına sebep olabilir. Ağız yaralarının kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görüldüğü izlenmiştir.

Ağız Yarası Çeşitleri Nelerdir?

Ağız yaraları değişik şekillerde ortaya çıkabilir. Farklı şekillerdeki lezyonlar farklı hastalıkların habercisi olabilir. 

  • Aft (Aftöz Ülser): Üzeri beyaz, etrafı kırmızı ağrılı yaralardır. Genellikle ağız içinde yerleşir, dudaklarda görülmez. Küçük, büyük ya da kümeler halinde izlenebilir. Sık sık tekrarlayan aftlar bağışıklık sisteminde bir bozukluk zemininde gelişir.
  • Uçuk: Herpes simplex virüsü tarafından oluşturulan, genellikle dudakta dudağın etrafında izlenen ağrılı, içi sıvı dolu kabarık lezyonlardır. Daha önceden vücutta bulunan ve latent kalmış Herpes simplex virüsünün özellikle gribal enfeksiyonlar sırasında, vücudun bağışıklık sistemi zayıfladığında sebep olduğu yaralardır.
  • Pamukçuk: Kandidiyazis olarak da bilinen Candida albicans adı verilen bir mantar türü tarafından oluşturulan lezyonlardır. Mukozada sarı - beyaz yumuşak ağrısız lezyonlardır. Genellikle bebeklerde, takma diş sahibi bireylerde ya da bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda görülür.  
  • Lökoplaki: Beyaz, kirli beyaz bazen sarımtırak etraf mukozadan hafif yüksek, üzeri düz veya pürtüklü olabilen lezyonlardır. Dilde ya da ağız mukozasında görülebilirler. Çoğunlukla sigara içimi ve dumansız sigara kullanımı sebebi ile geliştiği düşünülmektedir. Bunlar kesildiğinde lökoplaki genellikle sona erer.
  • Eritroplaki: Lökoplakide tarif edilen yaraların kırmızı renkli olanıdır.
  • Liken Planus: Özellikle dilde görülen dilden kabarık morumsu lezyonlardır.

Ağız Yarası Belirtileri Nelerdir?

Ağız yarası belirtileri şu şekilde sıralanabilir:  

  • Ağız içinde etraf dokudan daha kızarık ya da beyaz görünümdeki yaralar.
  • Lezyonda iltihaplanma
  • Yara bölgesinde şişkinlik, ağrı ve hassasiyet
  • Lezyona bağlı ağrı ve batma hissi nedeniyle konuşma ve çiğnemede güçlük
  • Diş fırçalama sırasında ağrı
  • Ağrı nedeniyle iştah azalması

Geçmeyen Ağız Yarası Neden Olur?

Ağız yaraları genellikle gün içerisinde kendiliğinden geçer. Bazı durumlarda 10 güne kadar uzayabilen lezyonlar görülebilir. Eğer bu süre zarfında ağız yaraları geçmiyorsa veya sık sık tekrarlayan ağız yaraları mevcutsa altta yatan diğer sebepler araştırılmalıdır. Beslenme yetersizlikleri ve başta C vitamini olmakla birlikte diğer vitamin eksiklikleri ya da sigara kullanımı tekrarlayan ağız içi yaralara sebep olabilir. Bağışıklık sistemini baskılayan hastalıklarda da tekrarlayan yaralar görülebilir. Romatizmal bir hastalık olan Behçet Hastalığı'nın ana bulguları arasında ağızda tekrarlayan aftöz ülserler yer almaktadır.

Hamilelikte (Gebelikte) Ağız Yarası

Gebelik sırasında vücutta hormonal aktivite artmaktadır. Özellikle öztrojen hormonunun etkisiyle hamile kadınlarda diş eti problemleri ve diş eti iltihapları oluşumu sıklıkla gözlenir. Diş etleri hassastır, çabuk şişerler ve daha sık kanama izlenir. Bu durumlardan korunmak için gebelikte ağız ve diş bakımına önem gösterilmeli ve kesintiye uğratılmamalıdır.

Bebeklerde ve Çocuklarda Ağız Yarası

Normal doğumla dünyaya gelen bebeklerde doğum sırasında anneden bebeğe geçen mantar enfeksiyonlarına bağlı olarak ağız çevresinde veya ağız içinde yaralar görülebilir. Bağışıklık sistemi problemi olmayan bebeklerde bu lezyonlar kendiliğinden geçer. Ayrıca emen bebeklerde ağız içinde pamukçuk denilen beyaz lezyonlar görülebilir. Ağız ve diş bakımını yeterli düzeyde yapmayan ve ağız hijyeni bozuk çocuklarda da pamukçuk görülebilir. Çocuklarda ateşli hastalıklar sırasında nadiren de olsa uçuk izlenebilir. 

Ağız Yarasına Ne İyi Gelir?

Ağız yaraları genellikle doğal maddelerle gargara yapılarak iyileştirilir. Ağız yarası nasıl geçer sorununa cevap arayan insanoğlu çok eski zamanlardan beri doğal yöntemlerden faydalanmaktadır. Doğal yöntemlerle geçmeyen ağız yaraların tedavisinden antibiyotik ya da antiviral ajanlardan faydalanılabilir. Dudakta gelişen uçukların tedavisinde antiviral madde içeren kremler fayda sağlayabilir. Ağız yaralarını iyileştirebilecek bir takım doğal maddeler şunlardır. 

Karbonat

Ağızda ortaya çıkan lezyonlar için karbonat sıklıkla kullanılır. Karbonatın iltihapları azaltmaktaki etkisi ile hem yara iyileşir hem de ağrı diner. Bir çay kaşığı karbonat ile bir miktar ılık su karıştırılarak macuncu bir kıvamda hazırlanan karışım yaranın üzerine sürülerek bir süre lezyon üzerinde bekletilmelidir. Daha sonra bu karışım temiz ılık suyla durulanmalıdır. 

Tuz

Tuzlu su ile gargara ağız yaralarının tedavisinde fayda sağlayabilir. Tuz aynı zamanda aft ağrısını da hafifletir. Yarım bardak ılık suda bir çay kaşığı normal ev tuzu eritilir ve bu suyla günde birkaç kere hatta birkaç saatte bir bu suyla, yutmadan  saniye gargara yapılabilir.  

Karanfil yağı 

Karanfil yağının ağrı dindirici özelliği bulunmaktadır. Çok ağrılı olabilen ağız içi aft benzeri lezyonlarda ağrıyı hafifletmekte kullanılabilir. 

Aloe Vera

Aloe vera bitkisinin jeli doğrudan aftın üzerine uygulanarak ağrıyı azaltmakta ve iyileşme sürecini hızlandırmakta kullanılabilir. Aloe vera suyu da aynı etkiyi gösterir. Ayrıca çatlamış dudaklar ve uçuk gibi diğer ağız lezyonlarında da faydalı olduğu izlenmiştir. 

Meyan Kökü

Meyan kökünün doğal iyileştirici özellikleri, ağız yaralarında da olumlu sonuçlar verir.

Hindistan cevizi yağı

Hindistan cevizi yağı doğal bir antimikrobiyal maddedir. Susam yağı veya diğer yenilebilir yağlarla karıştırılarak kullanılacak hindistan cevizi yağı gargarası ağız yaralarının tedavisinde çok eski zamanlardan beri kullanılan bir uygulamadır. 

Ada Çayı

Bilinen en eski mikrop öldürücü bitkilerden olan ada çayı, ağız yaralarının tedavisinde de kullanılabilir. Kolaylıkla her yerde bulunabilen yaprak şeklindeki ada çayı, sıcak suda demledikten sonra gerek gargara yaparak, gerekse de ağız içinde bir miktar tutup içerek kullanılabilir. Ada çayı gargarası ağız içi hijyeni sağlayarak hem iltihaplanmayı azaltır hem de ağrı sağaltımında faydalı olur. 

Bahsedilen doğal yöntemlerle geçmeyen ya da sık sık tekrarlayan ağız yaraları daha ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Böyle bir durumda bir kulak burun boğaz uzmanı ya da diş hekiminden randevu almayı ihmal etmeyiniz.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası