kuranı kerim hangi halife döneminde indirilmiştir / Kuran-ı Kerim hangi halife döneminde kitap haline getirilmiştir? | Sorularla Kuran-ı Kerim

Kuranı Kerim Hangi Halife Döneminde Indirilmiştir

kuranı kerim hangi halife döneminde indirilmiştir

kaynağı değiştir]

Müslümanların çoğu, bugün sunulduğu şekliyle Kur'an'ın eksiksiz ve dokunulmamış olduğuna inanır ve inanç "Zikri şüphesiz Biz indirdik ve biz mutlaka koruyacağız" gibi Kur'an ayetleri ile desteklenir.[]

Kur'an'ın toplanması ve resmileştirilmesi ile ilgili çeşitli rivayet ve hadisler nedeniyle, bazı alimler Osman metninin Muhammed'e vahyedilen tüm materyali içerip içermediğini veya metinde eksik materyal olup olmadığını tartışırlar. Örneğin, Sünni literatür, Ebu Bekir tarafından başlatılan Kuran'ın toplanmasından önce bazı vahiylerin zaten kaybolduğunu söyleyen bilgiler içerir.&#;Buna göre, Ömer zina cezası olarak bir zamanlar hatırladığı bir ayet metnini arıyordu. Daha sonra, o ayetin kaydına sahip olan tek kişinin Yemame savaşında öldürüldüğünü ve bunun sonucunda ayetin kaybedildiğini keşfetti.

Bazı sahabiler ayeti hatırladılar, bunlardan birisi de Muhammed'in hanımı Aişe idi. Yatağının altında, taşlama (Recm)yla ilgili olan da dahil olmak üzere iki ayetin bulunduğu bir sayfanın bulunduğunu ve Muhammed'in ölümünden sonra evcil bir hayvanın (keçi) odaya girip onları yediğini söylediği kaydediliyor.[]

Hadis uzmanları bu hadisi nakil yollarında sahtekârlıkla suçlanan raviler içerdiği, ya da sadece hepsi sahih nakil yollarına sahip olan, ancak kağıt parçasıyla ilgili kısmı atlayan çoğunluk ifadesi ile çeliştiği için reddederler.[][]

Bazı Şii alimler, Muhammed'in ölümünden sonra Ali'nin seleflerinin, Ali'nin halife olma hakkına ilişkin tüm (Kur'ani) referansları kasten dışladığını belirtmektedir. Bazıları da, Ehli beyt'in erdemlerini ele alan "el-Nurayn" ve "el-Velayah" adlı iki surenin kaldırıldığını ileri sürdüler.[11]–90

El-Hoyi Muhammed'in yaşamı sırasında derlendiği temelinde Kuran'ın gerçek ve eksiksizliğini savunur. Onun argümanı, Muhammed sonrasındaki durumun eleştirel bir analizine dayanır; Ebu Bekir, Ömer ve Osman tarafından Kur'an'ın toplanmasının önemli ölçüde halifeliğe karar verildikten sonra gerçekleştiğini ve bu nedenle (Kur'anda) Ali'nin hilafetinden bahsedilmiş olsaydı, Müslümanların birini tayin etmek için toplanmasına gerek olmayacağını belirtir. Ne halifeliğin başlangıcında ne de Ali'nin halife olmasından sonra sahabeden hiçbirinin bu sözde değişiklikten bahsetmemiş olması, ona bu değişikliğin meydana gelmediğinin deliliydi.

Al-Hoyi ayrıca, Osman'ın halife olduğu zaman, İslam'ın çok yaygınlaştığını ve Kuran'dan bir şey çıkarılmasının imkansız olduğunu savunuyor. Osman metni değiştirmiş olsa bile Kur'an'ı ezberlemiş olan herkesi ikna edemeyecekti. Böyle bir değişiklik, Osman'ın siyasi muhalifleri ve suikastçıları tarafından da belirtilmemişti. Son olarak, eğer Osman Kuran'ı değiştirmiş olsaydı, Osman'ın ölümü üzerine Ali'nin özellikle de kendisinin halifeliğini ilgilendiren ayetleri geri getireceğini ileri sürer. Bunun yerine Ali'nin saltanatı sırasında mevcut Kuran'ı tanıttığı görülüyor, bu da hiçbir değişiklik olmadığının kanıtı diyor.

El yazmaları[değiştir kaynağı değiştir]

Türkçe Literatür[değiştir

Kafirun Suresinin Okunuşu, Anlamı ve Tefsiri

Kafirun ne demek? Kafirun suresi ne zaman ve nerede inmiştir? Kafirun suresi kaç ayettir? Kafirun suresi nasıl okunur? Kafirun suresi ne anlatıyor? Kafirun suresinin faziletleri nelerdir? Kafirun suresi Arapça ve meali Peygamberimizin (s.a.s.) “umulur ki bu sure ile şirke düşmekten korunursunuz” dediği Kafirun suresinin okunuşu, anlamı ve tefsiri

Kafirun suresi, Mekke döneminde nüzul olmuştur. Kafirun suresi, 6 âyettir. Kafirun, “inkârcılar” demektir.

KAFİRUN SURESİ ARAPÇA

Kafirun Suresi Arapça Yazılışı

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

قُلْ يَٓا اَيُّهَا الْكَافِرُونَۙ لَٓا اَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَۙ وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۚ وَلَٓا اَنَا۬ عَابِدٌ مَا عَبَدْتُمْۙ وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۜ لَكُمْ د۪ينُكُمْ وَلِيَ د۪ينِ

KAFİRUN SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU*

(*Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için aramalarda çıkmak için sitemize eklenmiştir.)

Bismillâhirrahmânirrahîm.

  1. Gul yâ eyyuhe’l-kâfirûn.
  2. Lâ a’budu mâ ta’budûn.
  3. Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud.
  4. Velâ ene âbidun mâ abettum.
  5. Velâ entum âbidûne mâ a’bud.
  6. Lekum dînukum veliye dîn.

KAFİRUN SURESİ ANLAMI

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

  1. De ki: Ey kâfirler.
  2. Ben sizin taptıklarınıza tapmam.
  3. Siz de benim ibadet ettiğime ibadet edecek değilsiniz.
  4. Ben de sizin taptıklarınıza tapacak değilim.
  5. Siz de benim ibadet ettiğime, ibadet edecek değilsiniz.
  6. Sizin dininiz size, benim dinim bana.

KAFİRUN SURESİ TEFSİRİ

1: De ki: “Ey kâfirler!”

Hitap, Allah ve Peygamber’e iman etmeyen bütün kâfirleredir. Yani bu, Efendimiz (s.a.s.) zamanında bulunan kâfirler için geçerli olduğu gibi, kıyâmete kadar gelecek bütün kâfirler için de geçerlidir. Bir insan, “kâfir” olduğu sürece bu âyetin muhatabıdır. Küfründen vazgeçtiği an, bu hitabın ayrıştırıcı, uzaklaştırıcı ve kahredici tesirinden de kurtulur. Böyle bir hitabın hedefi, iman ile küfrün arasını tam olarak ayırmaktır. Çünkü iki inanç arasında hiçbir benzerlik yoktur. Aydınlık ve karanlık, gündüz ve gece gibi birbirine tamamen zıt olan iki şey gibi, iman ile küfür de birbirine zıttır ve asla bir arada bulunmaz. Bunların arasını telif edip uzlaşmaya gidilmesi mümkün değildir. Bu sebeple kâfirlere hitaptan sonra onlara bu kesin inancın bir yansıması olarak şöyle demesini istiyor:

2: “Sizin taptığınıza ben tapmam.”

3: “Benim taptığıma da siz tapmıyorsunuz.”

4: “Bundan böyle ben sizin taptıklarınıza asla tapacak değilim.”

5: “Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz.”

Resûlullah (s.a.s.)’in kulluk ettiği ilâh, hiç şüphesiz tek olan Allah Teâlâ’dır. Kâfirlerin taptığı mabudlar ise, Allah’ın dışında O’na ortak koştukları ve bir şekilde kendilerine ibâdet edip yalvardıkları ister taştan ister ağaçtan yapılmış olsun çeşitli putlar, melekler, cinler, nebîler, ölmüş insanların ruhları, güneş, ay, yıldız, hayvanlar, ağaçlar, nehirler, hayalî tanrılar ve tanrıçalar olabilir. Aslında onlar Allah’ı da biliyor ve O’na da ibâdet ediyor, O’na da yalvarıyorlardı. Fakat bu şirkle karışık bir ibâdet olduğu için, makbul bir ibâdet değildi. Terk edilmesi gereken bir durumdu. Çünkü tevhide inanan insanın, sadece Allah’a tapması ve O’nun dışındaki tüm sahte ilâhları bırakması gerekir. Dolayısıyla “Ben sizin taptıklarınıza tapmam” ifadesi içinde elbette “Allah Teâlâ”yı istisnâ etmek lazımdır.

Bu âyet-i kerîmeleri birlikte değerlendirdiğimiz zaman şöyle bir mâna anlamaktayız:

Resûlullah (s.a.s.), Yüce Allah’ın emriyle kâfirlere, üst üste tekitlerle ne şimdi ne de gelecekte kesinlikle putlara tapmayacağını, yaşadığı sürece böyle bir şeyin kendisinden asla sadır olmayacağını ilan eder. Hem ibâdet ettikleri ilâhın, hem de ibâdet etme şekillerinin, asla uzlaşmayacak biçimde birbirinden tamamen farklı olduğunu bildirir. Böylece kâfirlerin “belki uzlaşma olur, biz de gönül huzuruyla putperestliğimize devam ederiz” şeklindeki heveslerini kursaklarında bırakır. Peygamberimiz (s.a.s.), uzlaşmayı tamamen reddettiği gibi, onları da İslâm’a davet etmekle birlikte, Allah’a tapıp tapmamakta kendi tercihlerine bırakmıştır. İsteyen inanır Allah’a kulluk eder; isteyen küfründe devam eder. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“ De ki: «Gerçek, Rabbinizden gelmiştir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin»”  (Kehf 18/29)

Zaten bir sonraki âyet bu genel kaideyi beyân etmektedir:

6: “Artık sizin dîniniz size, benim dinim bana!”

Bu ifade şu anlama gelebilir: “Benim dinim ayrı, sizin dininiz ayrıdır. Ben sizin mabudlarınıza tapanlardan değilim. Siz de benim taptığım tek Allah’a tapmıyorsunuz. Ben sizin mabudlarınıza asla ibâdet edemem. Siz de benim mabuduma ibâdet için hazır değilsiniz. Onun için benim yolum ve sizin yolunuz hiç bir zaman birleşmez.” Bu ifade, kâfirlere hoş görünmek için değil, gittikleri yolda devam ettikleri sürece onlardan kesinlikle beraat ve ilişki kesmeyi ilan etmek içindir. Aynı zamanda kâfirlerin, din konusunda Allah’ın Rasulü ve ona iman edenler ile hiçbir zaman uzlaşmayacağını belirtmeyi ve bu konuda ümitlerini kesmelerini de kapsamaktadır.

Nitekim bu beraat ilanı, bu sureden sonra nâzil olan Mekki surelerde peş peşe tekrarlanmıştır. Bu mânada âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:

“Eğer seni yalanlarlarsa de ki: «Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız sizedir. Siz benim yaptıklarımdan sorumlu değilsiniz, ben de sizin yaptıklarınızdan sorumlu değilim.»” (Yûnus 10/41)

“Rasûlüm! Bütün insanlara şunu ilan et: «Ey insanlar! Eğer benim dinimden herhangi bir şüphe içindeyseniz, şunu bilin ki, ben sizin Allah’tan başka taptıklarınıza tapmam. Ben ancak sizin canınızı alacak olan Allah’a kulluk ederim. Çünkü bana, mü’minlerden olmam emredildi.»” (Yûnus 10/)

“De ki: «Bizim işlediğimiz herhangi bir suçtan siz sorguya çekilecek değilsiniz; biz de sizin yaptıklarınızdan sorguya çekilmeyeceğiz.» De ki: «Rabbimiz hepimizi bir araya toplayacak, sonra aramızda en doğru bir şekilde hükmünü verecektir. Çünkü O, hükmünü adâletle verip gerçeği ortaya çıkaran ve her şeyi hakkiyle bilendir.»” (Sebe’ 34/)

Aynı üslup Medine döneminde de devam etmiştir:

“İbrâhim’de ve beraberindeki mü’minlerde sizin için uyulması gereken güzel bir örnek vardır. Onlar putperest kavimlerine şöyle demişlerdi: «Biz kesinlikle sizden de sizin Allah’ı bırakıp taptıklarınızdan da uzağız. Sizi ve bâtıl dininizi reddediyoruz. Sizinle bizim aramıza, siz sadece tek olan Allah’a iman edinceye kadar sürüp gidecek bir düşmanlık ve nefret girmiş bulunmaktadır.» Ancak İbrâhim’in babasına söylediği: «Senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim; ancak Allah’tan gelecek bir azabı senden savmam da mümkün değil» demesi örnek olmaz! Onlar şöyle dua ederlerdi: «Rabbimiz! Yalnızca sana güvenip dayandık, sana yöneldik. Dönüşümüz de ancak sanadır!»” (Mümtehene 60/4)

Kur’ân-ı Kerîm’in bu beyânları ve “Artık sizin dininiz size, benim dinim bana!” (Kâfirûn /6) ifadesinin mânası, “siz kendi dininize devam edin, ben de kendi dinime devam edeyim” değildir. Aslında maksat, bütün insanları tevhid dinine ve “De ki: «Ben, her türlü şirk ve gösterişten uzak durup taat ve ibâdetimi yalnız Allah’a has kılarak sadece O’na kulluk ederim.»” (Zümer 39/14) âyetinde ifade buyrulduğu gibi tek olan Allah’a ihlasla kulluğa davettir.

Netice itibariyle, Kâfirûn sûresinin sonunda Peygamberimiz (s.a.s.)’e izafe edilen dînden maksat Allah’ın yegane geçerli dîni İslâm olduğunu beyân etmek, bu dinin mutlaka dünyaya yayılıp hakim olacağını bildirmektir.

KAFİRUN SURESİ HAKKINDA BİLGİLER

Kafirun suresi, Mekke döneminde nüzul olmuştur. Kafirun suresi, 6 âyettir. Kafirun, inkârcılar demektir.

Kafirun Suresinin Nüzulü

Kâfirûn sûresi, Mushaftaki sıralamada yüz dokuzuncu, iniş sırasına göre on sekizinci sûredir. Mâûn sûresinden sonra, Fîl sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayet de vardır (bk. Şevkânî, V, ). Tefsirlerde anlatıldığına göre Kureyşliler Hz. Peygamber’den bir sene kendi ilâhlarına tapmasını, bir sene de kendilerinin onun ilâhına tapmalarını istemişler. Hz. Peygamber de “Allah’a bir şeyi ortak koşmaktan yine O’na sığınırım!” demiş; bu defa Kureyşliler, “Bizim ilâhlarımızdan bazılarını istilâm et (öp, el sür), biz de seni tasdik edip ilâhına ibadet edelim” demişler. Bunun üzerine Kâfirûn sûresi inmiştir. (Taberî, XXX, ; Kurtubî, XX, )

Kafirun Suresinin Adı / Ayet Sayısı

Kâfirûn sûresi, adını ilk âyetinde geçen ve “inkârcılar” anlamına gelen kâfirûn kelimesinden almıştır. “Kul yâ eyyühe’l-kâfirûn, Mukaşkışe, İhlâs, İbadet, Dîn” adlarıyla da anılmaktadır. Ayrıca İhlâs sûresiyle birlikte bu iki sûreye “İhlâsayn (iki İhlâs)” adı verilmiştir.

Kafirun Suresinin Konusu

Kâfirûn sûresinde Hz. Peygamber’in inkârcılarla şirk ve sapkınlıkta birleşemeyeceği kesin bir üslûpla ifade edilmekte ve inancın şirkten uzak tutulması hedeflenmektedir.

Kafirun Suresinin Fazileti

Kâfirûn sûresinin faziletiyle ilgili olarak Hz. Peygamber (s.a.s.), “Kul hüvellahu ehad Kur’an’ın üçte birine denktir, Kul yâ eyyühel-kâfirûn ise dörtte birine denktir” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’an 10) buyurmuştur.

Yine Peygamber (s.a.s.) Efendimiz sahâbeden birine; “Uyumak üzere yatağına yattığında Kul yâ eyyuhel-kâfirûn sûresini oku; bunu okursan şirk inancına sapmaktan korunursun” diye tavsiye etmiştir. (Ebû Dâvûd, Edeb ; Tirmizî, Da‘avat  22)

Kaynak: funduszeue.info

İslam ve İhsan

Kafirun Suresinin Fazileti

PAYLAŞ:                
kaynağı değiştir]

Osman'ın resmi Kur'anı dışında, tam durumda farklı versiyonlar veya kodeksler olabilirdi, ancak Ṣanʽā' 1 el yazmaları dışında hiçbiri henüz keşfedilmedi. Bu tür kodeksler Müslümanlar tarafından bireylerin kişisel kopyaları olarak görüldü.[11] Kısmi yazmalarla ilgili olarak, "Halife Osman'ın 'lardaki iddia edilen tashihinden önce mevcut olan kısmi versiyonlardaki varyantların araştırılmasının, büyük önem taşıyan herhangi bir farklılık ortaya koymadığı" görüşü vardır.[] Şu anda en etkili iki yazma, Abdullah ibn Mes'ud ve Ubeyy ibn Ka'b 'a ait olanlardır.&#;Al- Qurazi, İbn Mes'ud, Ubeyy ve Zaid b. Sabit mushafları arasında hiçbir fark görmüyor. Theodor Noldeke ve arkadaşlarının klasik Kuran tarihi çalışması (İngilizce olarak mevcuttur) İbn Mes'ud ve Ubeyy'e atfedilen varyantların ayrıntılı bir tartışmasını içerir. 'de Arthur Jeffery, çeşitli kaynaklarda İbn Mes'ud ve Ubeyy de dahil olmak üzere sahabelerin kodekslerine veya okumalarına atfedilen varyantların bir derlemesini yayınladı.[] Abdullatif al Hatib tarafından on cilt halinde, sahabelerin ve erken dönem okurlarının okumalarındaki varyantların daha yeni ve kapsamlı bir kataloğu derlenmiştir.[]

Abdullah ibni Mes'ud'un el yazması[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası