Bilal Boztosun Doktor

Sayın : Prof. Dr. Bilal BOZTOSUN Uzun araştırmalardan sonra Backgraund’u çok başarılı olduğu hastalarınca belirtilen Sayın Prof. Dr. Bilal Boztosun hocamızı hiç tanımıyordum. İçimden reklamdır diyerek kızımın ve oğlumun ısrarı ile kerhen doktorum ile muayenede yüz yüze geldim. Muhteşem nurlu bir yüz, güven veren, hikayemi ciddi bir dinleme ve muayene daha önceki doktorlarımın teşhislerini inceleme, her türlü tetkik sonuçlarını analiz, sonucunda İNSANA Allah’ın yarattığı en mükemmel varlık saygınlığı ile bizler LATİNCE sözlüğe bakmadan benim problemimin ne olduğunu, bana ve aileme çok net olarak öz Türkçe anlattı. Benim ve ailemin ön onaylarını aldı. Operasyonda bilgilendirerek nihai onayı da alarak işlemi bitirdi. Yetmiş yaşında TC vatandaşı olarak ilk defa İNSANA ve onun değerlerine saygıyı, ruhunun güzelliğini yüzünde, dilinde, maharetli ellerinde (liyakati) ile birleştirerek operasyon sonrası sağlığıma kavuşana kadar muhteşem ekibi ile her aşamamda yanımda oldu, elinden geçti. Sevgili, saygı değer Türk Doktoru ülkem adına sizinle övünüyorum. Canab-ı Hak sana sağlıklı, uzun ömür versin. Kalp gözün hep açık olsun. Tekrar tekrar teşekkürler. Başta siz olmak üzere, sonra Medipol ekibine Şener OGAN

İSTANBUL, (DHA) – Halk arasında gizli kalp, tıbbi adıyla ‘sessiz iskemi’ olarak bilinen hastalık için göğüste sıkışma, yanma, sol kola vuran ağrı gibi tipik şikayetlerin gizli kalp hastalığının belirtileri olabileceğini ifade eden Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bilal Boztosun, kalp damar tıkanıklıklarının yaklaşık yüzde 20’sinde görülen sessiz iskemi hastalığının bazen ölümden sonra tespit edilebildiğini söyledi. Boztosun, vatandaşlara erken teşhis için uyarılarda bulundu.

Gizli kalbin tipik bulguları: Göğüste sıkışma, yanma, sol kola vuran ağrı

Prof. Dr. Boztosun, kalp damar tıkanıklıklarının yaklaşık yüzde 20’sinde görülen sessiz iskemi hastalığının bazen ölümden sonra tespit edilebildiğini vurgulayarak, “Gizli kalp hastalığı olan kişiler, kalp krizinin tipik bulguları olan göğüste sıkışma, yanma, sol kola vuran ağrı gibi şikayetler olmadan kalp krizi geçirebiliyor. Bu durum yaklaşık yüzde 20 hastada görülüyor. Bu hastaların bir kısmına rutin kalp kontrolü esnasında tanı koyabiliyoruz. Maalesef gizli kalp hastalığı tanısı, hastaların bir kısmında ölümden sonra tespit edilebiliyor” ifadelerini kullandı.

Kadınlar erkeklere göre riskli grupta

Ağrısı olmayan, yalnızca nefes zorluğu, halsizlik, bulantı, kusma ve terleme şikayetlerinin de gizli kalp hastalığı bulgusu olabileceğini ifade eden Prof. Dr.  Bilal Boztosun, risk altında bulunan grupları şu şekilde sıraladı:

“Şeker hastaları özellikle gizli kalp krizi açısından riskli grubu oluşturuyor. Yapılan çalışmalarda ileri evre kontrolsüz şeker hastalığı olanlarda gizli kalp hastalığı riski yüzde 60’a ulaşabiliyor. Yine aşırı kilolu bireyler, kronik akciğer hastalığı, uyku apnesi, total kolesterol mg/dl üzeri veya LDL kolesterol mg/dk üzeri veya HDL kolesterol 35 mg/dl altı olanlar, yoğun sigara tüketenler ve kadınlarda gizli kalp hastalığı riski daha yüksek. Yine ileri yaşta, kalp nakli öyküsü olanlarda da gizli kalp hastalığı riski daha fazla.”

Ölüm riski 2 kat yüksek

Kalp damarlarında tıkanıklığı olan kişilerin özellikle efor esnasında ağrıyı hissederek dinlenmeye geçtiğine işaret eden Boztosun, “Bu uyarı sayesinde kendilerini zorlamaktan kaçınarak doktora daha erken başvurabilir. Ancak gizli kalp hastalığı olanlarda göğüs ağrısı gibi erken uyarı mekanizması olmadığı için istirahate geçmezler, spor yapmaya ya da kalbi zorlamaya devam ederler. Bu da sonuçta kalp krizinin oluşmasına zemin hazırlar. Bu sebeple gizli kalp hastalığı olanlar doktora geç başvurur. Bu hastalarda kalp krizine bağlı ölüm riski normal kalp krizi geçirenlere kıyasla en az 2 kat daha yüksek” dedi.

prof. dr. bilal boztosun

gizli kalp

sessiz iskemi

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bilal Boztosun, Nisan Kalp Sağlığı Haftası kapsamında kalp sağlığının korunmasına ilişkin uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Bilal Boztosun, kalp hastalığının dünya çapında önde gelen ölüm sebeplerinden biri olduğunu vurgulayarak “Kalp hastalığı her 4 ölümün birinden sorumludur. Kalp hastalıkları her yıl, tüm kanser türlerinin toplamından daha fazla insanın ölümüne yol açıyor. Bununla birlikte kalp hastalığından korunmak için sağlıklı kiloyu koruma, fiziksel aktivitede bulunma ve kalp sağlığına uygun bir diyet izleme gibi alışkanlıklar sayesinde mucizeyle çığır açan bir tedavi gerektirmeden de önlenebilir” diye konuştu.  

EN ÖNEMLİSİ SİGARAYI BIRAKIN, TUZU AZALTIN, HAREKETE GEÇİN 

Günlük yaşamda yapılacak küçük değişikliklerle büyük fark yaratabileceğimizi ve bu nedenle farkındalığın önemine dikkati çeken Prof. Dr. Bilal Boztosun, 10 basit değişikliği şu şekilde açıkladı:  

“Sigarayı bırakın. Sigarayı bırakmak, bir insanın daha uzun yaşamak için yapabileceği en önemli şeydir. Sigara içiyorsanız, kalp krizi geçirme olasılığınız sigara içmeyen birine göre iki kat daha fazladır. Ancak sigarayı bıraktığınız andan itibaren kalp krizi riski azalmaya başlar. Halka açık yerlerde sigara içme yasakları sigarayı bırakmak için insanlara çok büyük bir motivasyon sağladı.

Tuzu azaltın. Çok fazla tuz, koroner kalp hastalığı geliştirme riskini artıran yüksek tansiyona neden olabilir. Cips, tuzlu yemişler, konserve ve paket çorbalar ve soslar, kuru fasulye ve konserve sebzeler, etli turtalar, pizzalar ve hazır yemekler gibi yiyeceklerden kaçının. Sağlıklı görünen birçok kahvaltılık gevrek ve ekmek aynı zamanda yüksek düzeyde tuz içerir, bu yüzden bunlara da dikkat edin.

Diyetinize dikkat edin. Sağlıklı bir diyet, kalp hastalığı geliştirme riskini azaltmaya yardımcı olabilir ve ayrıca kalp krizinden sonra hayatta kalma şansını artırmaya yardımcı olabilir. Bol miktarda taze meyve ve sebze, yağlı balık, tam tahıllı ekmek, makarna ve pirinç gibi nişastalı yiyecekler içeren dengeli bir beslenmeye çalışmalısınız. Bisküvi, kek, hamur işleri ve süt ürünleri gibi doymuş yağ ve şeker oranı yüksek yiyeceklerden kaçının” 

“ÇOK FAZLA ALKOL KALP KASINA ZARAR VEREBİLİR” 

“Alkolü bırakın. Çok fazla alkol kalp kasına zarar verebilir, kan basıncını artırabilir ve ayrıca kilo alımına neden olabilir. Aşırı içme kalp krizi geçirme riskinizi artıracaktır. Daha önceleri ılımlı alkol tüketimi kalp sağlığına faydalı olabileceği ifade edilse de son yayınlar ışığında günde bir kadeh içecek bile kalp sağlığı üzerine olumsuz etki gösterebiliyor. Bu nedenle alkolü alıyorsanız mutlaka bırakmalısınız” 

“Aktif olun. Kalp bir kastır ve her kalp atışında vücudunuza verimli bir şekilde kan pompalayabilmesi için formda kalması için onun da egzersiz yapması gerekir. Günde 30 dakika orta yoğunlukta egzersiz yapmayı hedeflemelisiniz. Bu zor gibi görünüyorsa, yavaş tempoda başlayın ve kademeli olarak artırın. Formda kalmak sadece fiziksel sağlığınıza fayda sağlamakla kalmaz, aynı zamanda zihinsel sağlığınızı ve esenliğinizi de geliştirir” 

“Kilonuzu kontrol edin. Tüm Dünya’da aşırı kilolu insanların sayısı hızla artıyor - yetişkin nüfusun yarısından fazlası zaten aşırı kilolu veya obez. Yağ olarak çok fazla ağırlık taşımak sağlığınızı büyük ölçüde etkileyebilir ve koroner kalp hastalığı ve diyabet gibi yaşamı tehdit eden hastalıkların riskini artırır. Fazla kilolu veya obezseniz, yediklerinizde küçük ama sağlıklı değişiklikler yaparak başlayın ve daha aktif olmaya çalışın” 

“KAN BASINCINIZI VE KOLESTEROL SEVİYENİZİ KONTROL ETTİRİN” 

Prof. Dr. Boztosun önerilerine şöyle devam etti: 

“Kan basıncınızı ve kolesterol seviyenizi kontrol ettirin. Kan basıncınız ne kadar yüksekse, yaşam beklentiniz o kadar kısadır. Yüksek tansiyonu olan kişilerde inme veya kalp krizi geçirme riski daha yüksektir. Karaciğer tarafından doymuş yağlardan üretilen kandaki yüksek kolesterol seviyeleri, koroner arterlerinizde koroner kalp hastalığı, felç ve dolaşımı etkileyen hastalıklar riskinizi artıran plak birikintilerine yol açabilir. Egzersiz yaparak ve yulaf fasulye, bakliyat, mercimek, kuruyemiş, meyve ve sebze gibi yüksek lifli yiyecekler yiyerek kolesterol seviyenizi düşürmeye yardımcı olabilirsiniz” 

Stres seviyenizi yönetmeyi öğrenin. İşlerin üstünüze geldiğini fark ederseniz, doğru dürüst yemek yiyemeyebilir, çok fazla sigara ve içki içebilir maalesef bu da kalp krizi riskinizi artırabilir.

Aile geçmişinizi kontrol edin. Özellikle birinci derece akrabanız yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet ya da bazen hiçbir neden bulunamasa bile koroner kalp hastalığına yakalanmış ise o zaman siz de risk altında olabilirsiniz.

Koroner kalp hastalığının erken belirtilerinin neler olduğu konusunda farkındalık. Göğüste, boyunda, kolda veya midede efor sarf ettiğinizde ortaya çıkan ancak istirahatle geçen gerginlik veya rahatsızlık, tedavi edilmediği takdirde kalp krizine yol açabilen kalp ağrısının ilk belirtisi olabilir." 

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bilal Boztosun, kalbin temel önemine rağmen gerekli özenin çoğu zaman gösterilmediğini belirterek, "Kardiyovasküler hastalık, dünyada bir numaralı katildir. İyi haber, kalp sağlığınızı iyileştirmek için atılabilecek birkaç adım var." ifadelerini kullandı.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden Kalp Sağlığı Haftası dolayısıyla yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Boztosun, kalbin dakikada 60 ila kez atarak düzen sağladığını bildirdi.

Boztosun, şunları kaydetti:

"Kalp atışları günde toplam bini bulabilmesiyle birlikte kalbin temel önemine rağmen gerekli özeni göstermeyi çoğu zaman ihmal ederiz. Kardiyovasküler hastalık, dünyada bir numaralı katildir. İyi haber olarak, kalp sağlığınızı iyileştirmek için atabileceğiniz birkaç adım vardır. Bunlardan biri yüksek tansiyondur. Yüksek tansiyon kalp krizi riskinizi arttırır. Çünkü ateroskleroza veya atardamarlarınızda plak oluşumuna neden olabilir. Bu da sonunda kan akışını engeller. Yüksek tansiyonun dışa dönük uyarı işaretleri yoktur. Bu yüzden en az 2 yılda bir tansiyonunuzu kontrol ettirmenizde fayda var. Bir kez yüksek çıkması sonucu alarma geçmeyin ancak testleriniz sürekli olarak /80'in üzerinde çalışıyorsa daha sık kontrol etmek gerekebilir. Tansiyon yükselirse stresi azaltarak, sağlıklı beslenerek, egzersiz yaparak, tuz alımını en aza indirerek ve daha az alkol alarak bunu düşürmeye yardımcı olabilirsiniz."

Her 4 ila 6 yılda bir açlık kolesterol tetkiklerinin kontrol edilmesinde fayda olduğunu belirten Boztosun, "Kolesterol tetkiklerinizin testleri, iyi kolesterol (HDL), kötü kolesterol (LDL) ve trgiliserit (vücut yağı) olarak seviyenizi ölçecektir. Amerikan Kalp Derneği'nin açıklamalarına göre, düşük HDL kolesterol veya yüksek LDL kolestreol ile birlikte yüksek bir trigliserit seviyesi kalp damar hastalığı ile ilişkilidir. Ailenizde kalp hastalığı öyküsü varsa genetik olarak yüksek kolesterole yatkın olabilirsiniz ve kolesterol ilacına ihtiyaç duyabilirsiniz. Ancak doymuş yağ oranı yüksek olan; sığır eti, kuzu eti, tereyağı ve tam yağlı süt gibi besinlerden kaçınarak bu düzeyi düşürmeye özen gösterin. Daha mutlu ve daha güçlü bir kalp için menünüze balık, zeytin, avokado, ceviz ve bitkisel yağlar eklemeyi unutmayın." ifadelerini kullandı.

- "Diyet ve fiziksel aktivite kalp sağlığında önem taşır"

Prof. Dr. Bilal Boztosun, obezitenin vücuda kan pompalamak için gereken iş miktarını arttırıp kalbi zorladığını, yağ dokusunun atardamarların da çevresinde plak oluşumunu tetikleyerek kalp damar hastalığına yakalanma riskini artırdığını vurguladı.

Boztosun, "Vücut Kitle İndeksi (BMI) 30 veya daha yüksekse fazla kilolarınızı vermenize yardımcı olacak bir egzersiz programı düşünerek diyete başlamadan önce, nasıl güvenli bir şekilde kilo vereceğinizi ve diyetinizin nasıl düzenleneceği konusunda tavsiye için doktorunuza ulaşmanız gerekir. Diyete ek olarak, fiziksel aktivite kalp sağlığını önemli ölçüde iyileştirebilir. Egzersiz, kalp kasını güçlendirmesiyle beraber kiloyu kontrol altında tutabilir ve stresi azaltabilir. Haftada en az 5 gün 30 dakika orta düzeyde egzersiz yapılmasını öneriyoruz. Hareket ettiğiniz ve kalp atış hızınızı istirahat seviyesinin üzerinde tuttuğunuz sürece ne yaptığınız önemli değil. Bununla birlikte, egzersize yeni başladığınızda yavaşça alışarak tempoyu arttırabilirsiniz." değerlendirmesinde bulundu.

Sigara kullanımının diğer dezavantajlarının yanı sıra kan damarlarının iç yüzeyine zarar verdiğine işaret eden Boztosun, "Sigara içmek ateroskleroza, yani damar sertliğine yol açar. Ancak ne kadar süredir sigara içiyor olursanız olun, bırakmak için asla geç değildir. Amerikan Kanser Derneği'ne göre, sigarayı bıraktıktan 20 dakika sonra kan basıncınız normale döner, 3 ay sonra akciğer fonksiyonunuz artar ve bir yıl sonra kalp hastalığı riskiniz yarı yarıya azalır. Hala sigara içiyorsanız bunu tekrar düşünmekte fayda var." ifadelerini kullandı.

- "Uykuyu öncelik haline getirin"

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Boztosun, kalbi sağlıklı tutmanın en önemli yollarından birinin uykudan geçtiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"45 yaş üstü 3 bin yetişkin üzerinde yapılan bir araştırma sonucu gecede 6 saatten az uyuyanların felç veya kalp krizi geçirme olasılığının, gecede 6 veya 8 saat uyuyan insanlara göre yaklaşık iki kat daha fazla olduğu açıklandı. Araştırmacılar, çok az uyumanın, altta yatan sağlık koşullarında kan basıncı ve iltihaplanma da dahil olmak üzere biyolojik süreçte bozulmalara neden olduğunu göstermiştir. Bu nedenle uykuyu bir öncelik haline getirmeniz gerekiyor. Çoğu gece 7 ila 8 saat uyuyun. Uyku apneniz varsa bu durum kalp hastalığı ve aritmilerle bağlantılı olduğundan tedavi görmelisiniz."

- Taze gıdalar tüketmenin önemi büyük

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Boztosun, diyabeti olan çoğu insanın kardiyasküler hastalığı olduğunda ilk akla gelen obezite olsa da diğer güçlü risk faktörünün yaş olduğunu vurguladı.

Kardiyovasküler hastalık geliştirme riskinin 40 yaşında arttığını ancak 70 yaşından sonra riskin en yüksek seviyelerde olduğunu belirten Boztosun, "Diyabetli kişilerde kardiyovasküler hastalık geliştirme olasılığı diğerlerine göre 2 ila 4 kat daha fazladır. Bu risk çok yüksek olduğundan dolayı kardiyovasküler hastalık diyabetli kişilerde en yaygın ölüm nedeni olmaya devam etmektedir. Kalp hastalığı ve diyabeti yönetmek için en iyi yiyecekler; düşük oranda olan sodyum, kolesterol ve doymuş yağları (ve trans yağ içermez) içerir. Yüksek oranda olan tüketilmesi gerekenler yiyecekler ise antioksidanlar, vitaminler, mineraller ve liftir." ifadelerini kullandı.

Market alışverişlerinde taze gıdaların seçilmesini tavsiye eden Boztosun, şunları kaydetti:

"Tuz veya şeker oranı yüksek olabilecek işlenmiş veya paketlenmiş gıdaları sınırlamanız önemlidir. İyi yemek seçeneklerinin bazı örnekleri şunlardır; taze meyveler, taze sebzeler, az yağlı süt, esmer pirinç, nohut veya mercimek gibi baklagiller tercih edilmelidir. Tam tahıllı ekmek veya makarna, zeytinyağı, avokado, kabuklu yemişler ve tohumlar gibi sağlıklı yağlar, derisiz tavuk, mercimek, yumurta ve balık gibi yağsız proteinler örnekler arasında gösterilir. Kalp hastalığına ilişkin ne kadar yüksek risk faktörlerine sahip olsanız da olmasanız da herkes kalp krizinin erken uyarı işaretlerini bilmelidir. İşaretlerin erkekler ve kadınlar için farklılık gösterebileceğini unutmayın. Erkeklerde tipik kalp krizi belirtileri şunlardır; göğüs ağrısı, baş ağrısı veya diş ağrısı, nefes darlığı, kusma, karın ağrısı, soğuk terleme, mide ekşimesi, kol ağrısı, soğuk terleme, mide ekşimesi, kol ağrısı ve sırt ağrısıdır. Kadınlar erkeklerden daha az tipik semptomlara sahip olma eğilimindedir. Göğüs ağrısı olmadan nefes darlığı, karında basınç veya baş dönmesi hissetme olasılıkları daha yüksektir."