deniz kuşlarının gübre olarak kullanılan pisliği bulmaca / Deniz altındaki yüzeyler üzerine biriken kabuklu organizma - Bulmaca Cevapları

Deniz Kuşlarının Gübre Olarak Kullanılan Pisliği Bulmaca

deniz kuşlarının gübre olarak kullanılan pisliği bulmaca

Deniz Kuşlarının Gübre Olarak Kullanılan Pisliği Bulmaca Anlamı Nedir?

Bulmacalar ülkemizde gencinden yaşlısına 7 den 70’e hemen herkesin zaman geçirmek için ilgilendiği hobilerin başında geliyor. Zekayı güçlendirmesi, hafızayı tazelemesi, genel kültürü arttırması ve kelime dağarcığını zenginleştirmesi yönüyle dikkat çeken bulmacalar yapılarına göre farklı türlerde ayrılırlar. Dünyaca kabul gören ve ülkemizde de sevilen belli başlı bulmaca türleri şunlardır:
Çengel: Çengel bulmacanın bir diğer adı da kare bulmacadır. Yan yana veya alt alta yazılmış karelere sorulan soruya uygun harf ve kelimelerin yerleştirilmesi ile yapılır.
Halka: Halka bulmacaların yapısı kare bulmacada benzer. Her halka kendi içinde saat yönünde ve ters yönde olmak üzere çözülür.
Altıgen çengel: Altıgen şeklinde olan bulmaca türüdür.
Sözcük avı: Bulmacada sorulan soruya uygun cevabı harf kombinasyonlarıyla oluşturmak gerekir.
Bulmacalar zeka, mantık, hafıza ve dikkat yönünden insanlara faydalıdır. Doktorlar, yaşlı insanlara hastalıklardan korunmaları için düzenli olarak bulmaca çözmelerini tavsiye ederler. Sitemizde, bulmacalarda sorulan kelim-deyim-cümle-eş anlam ve deyişlerin cevaplarını ve bulmaca anlamlarını bulabilirsiniz. Sitemizde on binden fazla bulmaca terimi ve cümlesinin anlamını ve cevabını bulabilirsiniz. Arama yaparak kolaylıkla çözümlere ulaşabilirsiniz.

G,GB    :    İngiltere
GA    :    Galyum
GA    :    Galyum
GABALA    :    Oradan oraya gezip durmak
GABALA    :    Ordan oraya gezip durmak
GABALAK    :    Çobanların başlarına örttükleri keçe
GABANE    :    Kişinin fikir ve tedbirinin zayıf ve eksik olması
GABARİ    :    Alt geçitlerin zeminden olan geçit yüksekliği
GABARİ    :    Bazı eşyaya verilmesi gereken boyutları, yan görüşü çizmeye, hazırlamaya yada denetlemeye yarayan örnek
GABARİ    :    Bir binanın yöre imar dairesinin öngördüğü azami yüksekliği
GABARİ    :    Bir yapının Belediyece öngörülen yüksekliği
GABARİ    :    Kara nakil vasıtalarındaki yükün yükseklik ölçüsü
gabari    :    Köprülerin az.yük.göst.ölçüler
GABARİ    :    Yapılacak bir binanın belediyece öngörülen azami yüksekliği
GABARİT    :    funduszeue.info maketi hazırlamak için basılmış kağıt
GABAVET    :    Ahmaklık, anlayışsızlık, bönlük, kalın kafalılık
GABB    :    Sıtmanın gün aşırı tutması
GABE    :    Balta girmemiş koru ormanı
GABERE    :    Bir şey üzerine çökmüş toz
GABİ    :    Anlayışsız, ahmak, kalın kafalı
GABİBE    :    Sabah sağılan koyun sütünün üzerine akşam yine sağıp, ertesi güne bekletilip ekşiyen süt
GABİN    :    Alışverişte hile yapan
GABİYE    :    Kalın kafalı, anlayışsız
GABRA    :    Çok tuzlu
GABYAR    :    Yelkenli gemilerde serenlerle donanımlarının bakımıyla görevli tayfa
GACA    :    Orta Oyununda zennen tipi
GACA    :    Türk Kukla Tiyatrosunda kadın
GACARA    :    Gürültü çıkaran ufak çocuk
GACO    :    Palamut yavrusu
GACO-ZAMKİNOS-PAÇOZ    :    Dost, metres anlamında sözcük
GADA    :    Dert, sıkıntı
gada    :    Hastalık,dert
GADA    :    Öğle yemeği
GADA    :    Üzüntü dert anlamında yerel sözcük
GADAL    :    Çorba karıştırmaya yarayan ağızsız kepçe
GADAT-BÜKRE    :    Sabah vakti
GADDARE    :    Arapların cenbiyesine benzer pala nev&#;inden bir silâh
GADİRE    :    Çulha çukuru
GADR-GADİR    :    Haksızlık, kıygı
GAFAK    :    Yağmurun yavaş yavaş yağması
GAFFEKA    :    Doğan sesi
GAFİL    :    Aymaz
GAG    :    Gülüt
GAG    :    Oyuna komiklik ve neşe katan beklenmedik söz veya hareket, gülüt
GAG    :    Sınamada görsel etkilerden faydan arak ortaya çıkan komiklik
GAGA    :    Demirin iki ucundaki tırnakların en uç kısmı
GAGALI    :    Başı yuvarlak, kıçı aynalı Karadeniz yapısı bir yelkenli
GAGAVUZ    :    Büyük çoğunluğu Moldova’da, bir bölümü, Dobruca,Besarabya ve Ukrayna’da oturan Ortodoks Türk halkı
GAGAVUZ    :    Deliorman, Dobruca, Besarabya ve Ukrayna’da oturan Hıristiyan Ortodoks Türklere verilen ad
GAGNLİYON    :    Merkezi sinir sistemi dışında bulunan, sinir hücrelerinin gövdelerinden oluşan sinir düğümü
GAH    :    Zerdüştler&#;de günde beş kez yapılan ibadetin her biri
GAHVARE    :    Beşik
GAİA    :    Bütün tanrıların soylarının çıktığı en eski ve ilk tanrıça
GAİLE-BUN-KASVET-KOYUNTU-BUN    :    Sıkıntı, dert
GAİSA    :    Nil nehrinde çalışan bir tür yelkenli ticaret gemisi
GAİZA    :    Bir malın değerinin eksilmesi, azalması
GAKİ    :    &#;aç ruhlar&#; için kullandıkları ifade
GAL    :    Ağaçlı çukur yer
GALAGO    :    Afrika&#;da yaşayan altı küçük maki türünün ortak adı
GALAK    :    Kapı kilidi
GALAKTEMİ    :    Kanda süt bulunması
GALALİT    :    Arı kazeinden oluşan ve birçok işte kullanılan sert, plastik bir madde
GALAT    :    Bir kelimenin ilk anlamından farklı bir biçimde söylenmesi
GALAT    :    Yanlış kelime, yanlış söz
GALATES    :    Herakles’in bir prensesten olan oğlu
GALATYA    :    Antik çağlarda Kızılırmak ile Sakarya ırmağı arasındaki bölgeye verilen ad
GALBA    :    Pek yüksek ve büyük tepe
GALÇIN, muse    :    Çizme
GALE    :    Kenarlarından ikisi üzerinde bir gönye bulunan ve üzerine elle veya mekanik olarak tipografi dizgi satırları yerleştirilen madeni levha
GALE    :    Üzerine elle veya mekanik olarak tipografi dizgi satırları yerleştirilen madeni levha
galebe    :    Yengi
GALEOTES    :    Apollon ile Themisto’nun oğlu
GALERİ    :    Yer altında açılmış uzun, dar yol
GALİ    :    Gemilerin üst güvertelerinde ve palavralarında bulunan mutfak
GALİ    :    Ortaçağda kullanılan, alçak ve altı düz bir çeşit gemi
GALİL    :    Devenin yulafına karıştırıp yedirdikleri hurma çekirdeği
GALİS    :    Arpa ve buğday karışımından yapılan ekmek
GALİS-GALS    :    Kenger out
GALİYE    :    Misk ve amberden yapılmış meşhur koku
GALİYUN    :    Çoban mayası
GALİZ    :    Kaba ve çirkin, iğrenç
GALLA    :    Ölüler Diyarı’nın acımasız küçük cinleri
GALLE    :    Gelin çiçeğine benzeyen bir hayvan
GALLE    :    Gelinciğe benzeyen bir hayvan
GALON    :    Çoğunlukla akaryakıt gibi sıvı maddeleri taşımada kullanılan, silindir biçiminde, metalden büyük kap
GALOŞ    :    Tabanı tahtadan yapılmış deri ayakkabı
GALT    :    Anadolunun kimi yörelerinde dokunan ince nakışlı kilim
GALUK    :    Evde kalmış ve yaşı geçmiş kız
GALVANİZ    :    Çinko banyosu
GAM    :    Sekiz notanın, kalın sesten ince sese veya inceden kalına doğru sıralanması
GAMA    :    Yaşamasüresini belirleyen tanrı
GAMAGLOBÜLİN    :    Kanda, lenfte, safrada vs. de bulunan bir protein türü
GAMAK    :    Rutubetli hava
GAMBAK    :    Çam kabuğu
GAMBAR    :    Zerdüştiler&#;de 6 büyük mevsim festivalleri
GAMELAN    :    Endonezya&#;ya özgü, vurmalı çalgılardan oluşan orkestra
GAMETOFOBİ    :    Evlenmekten korkma
GAMHAR    :    Tasalı(esk.)
GAMIZ    :    Kapalı ve karışık söz
GAMİM    :    Yoğurt yapmak için kaynatılan süt
GAMİR    :    Kurumamış yeşil ot
GAMİS    :    Ağaç ve otların arasında olan küçük su arkları
GAM-MA    :    Kuzey Vietnam&#;da bir akarsu
GAMOS    :    Tekirdağ&#;da bir dağ
GAMOS    :    Trakya Bölgesinde bir dağ
GAM-PA-KADEM    :    Ayak
GAMS    :    Yıldız kayması
GAMSELE    :    Kauçuklu yağmurluk
GANADERO    :    Boğa güreşi için boğa yetiştiren kimse
GANADERO    :    Güreşler için boğa yetiştiren kimse
GANAK    :    Çocukların başındaki kepek
GANARİ    :    Köy meydanlığı
GANAT    :    Tuvalet
GANBUT    :    Kefalin küçüğü
GANE    :    Küçük sürahi
GANERACUDAM    :    Görgüsüz yiyici
GANG    :    Bir maden cevherini, bir değerli taşı saran değersiz madde
gang    :    Çete
GANG    :    Haydut çetesi
GANGES    :    Bir peri kızı olan Kalauria ile İndos&#;un oğlu ve Ganj nehrinin tanrısı
GANGRA    :    Çankırı&#;nın eski adı
GANIKARA    :    Uzun fasülye
GANİ    :    Bol
ganimet    :    Savaşta kazanılan mal
GANUN    :    Güneş Tanrısı Utu’nun uyuduğu oda
GANZİR    :    Ölüler Diyarı’nın bir diğer adı
GAOKERANA    :    Zerdüştiler&#;de mitolojik ağaç
GAP    :    Ağaçtan yapılan yular sapı
GAPAR-OSELO    :    Yaban kedisi
GAPLAMCA    :    Kablumbağa
GAR    :    Büyük demiryolu durağı
GAR    :    Defne ağacı
GARABET    :    Yadırganacak yönü olma, gariplik, tuhaflık
GARAMİ    :    Düşünceden çok, canlı duygulara ve aşka dayanan sanat eserleri için kullanılan eski bir sözcük
GARAMİ    :    Düşünceden çok, canlı duygulara ve aşka dayanan sanat yapıtı
GARAÖTÜ    :    Toprak ev
GARAZ    :    Ok atılan nişan
GARDA    :    İtalya&#;da bir göl
GARDAK-POTLUK    :    Dokumada veya dikişte pürüz
GARDENYA    :    Kökboyasıgillerden, sıcak bölgelerde yetişen bir ağaç ya da ağaççık cinsi
GAREB    :    Havuzla kuyu arasına dökülen su
GAREB-ETA    :    Kavak ağacı
GARET    :    Düşman toprağına yapılan akın
GAREZ    :    Ağaç üzengi
GAREZ    :    Kayıştan yapılan üzengi
GARGARA    :    Çobanın koyunlara haykırıp çağırması
GARİB    :    Devenin hörgücüyle boynu arası
GARİB    :    İki omuz arası
GARİKUN    :    Katran köpüğü
gark    :    Suya batma
GARNİTÜR    :    Çember içindeki sayfaların düzenlenmesi için kullanılan büyük boş malzeme
GARON-LUAR-RON-SEN-LOİRE    :    Fransa&#;nın nehirleri
GAROS    :    Torik balığının ciğer ve bağırsağı
GASA    :    Uzunluk
GASAVET    :    İçel yöresine özgün zeybek türü bir halk oyunu
GASEYAN    :    İç bulantısı
GASİL    :    Ölü yıkama
GASPACHO    :    Güney İspanya’ ya özgü soğuk içilen domates, salatalık, biber ezme çorbası
GASTRİT    :    Mide iltihabı
GASTROENTOROLOJİ    :    Tıbbın sindirim sistemi hastalıklarını inceleyen dalı
GASTROLİT    :    Mide taşı
GASTRONOMİ    :    İyi yemek yeme bilimi
GASTRONOMİ    :    Yemek bilgisi
GATHA    :    Avesta&#;daki Zerdüşt&#;ün kutsal sözlerinin olduğu bölüm
GATMAR    :    Yufkadan yapılan saç böreği
GATO    :    Pasta, çörek
GATT    :    Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması
GATT    :    Ticaret ve Gümrük Tarifeleri Genel Anlaşması
GAUSAPA    :    Antik Roma&#;da içi kürklü, manto şeklinde bir erkek giysisi
GAUSS    :    Manyetik alanın şiddet birimi
GAVIZ    :    Buğday kabuğu
GAVİS    :    Kara ağaç
GAVLAYAN    :    Meşe ağacı
GAVOT    :    Bir Fransız halk dansı
GAVT    :    Derin çukur
GAVUT    :    Kurutulmuş armut tozu
GAYA    :    Gelincik balığına Musevilerce verilen başka bir ad
GAYAKOL    :    Peygamber ağacı reçinesinden çıkarılan ve hekimlikte kullanılan bir sıvı
GAYAL    :    Asya&#;nın bir çok yöresinde yaşayan bir yaban sığırı
GAYDA    :    İki ağızlık küçük tulum
GAYDA    :    Zurnalı ve tulumlu bir çalgı
GAYINNA    :    Kaynana
GAYLE    :    Şişman kadın
GAYLEM    :    Kablumbağanın erkeği
GAYNE    :    Aralarından su akamayan birbirine girmiş ve dolaşmış ağaçlar
GAYYA    :    Cehennemin beşinci tabakasındaki çok korkunç bir kuyunun adı
GAYZA    :    Meşelik
GAYZER    :    Volkan bölgelerinde, belli aralıklarla su ve buhar fışkırtan sıcak kaynak
GAZ    :    İpek baş örtüsü
GAZA    :    Din adına yapılan savaş
GAZANFER    :    Hz. Ali&#;nin lakabı
GAZAT    :    aaaaek ağacı
GAZE    :    Allık, ruj(esk.)
GAZE    :    Çocuk salıncağı
GAZE    :    Kadınların yüzlerine sürdükleri allık
GAZE    :    Yüze sürülen allık
GAZEKİ    :    Cepken altına giyilen bir çeşit kolsuz üstlük
GAZEL    :    Klasik Türk Müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından sesle yapılan taksim
GAZEL    :    Sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağı
GAZELSERA    :    Gazel yazan kimse
GAZOİL    :    Açık sarı renkte, oldukça kıvamlı, yakıcı ve yanıcı olarak kullanılan petrol ürünü
GAZOJEN    :    Sıvı ya da katı bir yakıtı hava ya da oksijen etkisiyle gazlaştırmaya yarayan aygıt
GAZOLİN    :    Ham petrolün ilk damıtılmasında ayrılan çok uçucu, hafif akaryakıt
GAZVA    :    Malın ve davarın kötüsü
GAZVE    :    Arap aşiretleri arasında yapılan savaş
GAZYUVARI    :    Atmosfer
GD    :    Gadolinyum
GD    :    Gadolinyum
GE    :    Germanyum
GE    :    Germanyum
GEANTES    :    Uranos&#;un yarasından akan kanlarla yaratılan Gaia&#;nn çocukları
GEANTES    :    Yer çocukları
GEB    :    Dünya Tanrısı
GEB    :    Yeryüzünün tanrısı
GEBERE-KEBERE    :    Kedi tırnağı
GEBEŞ    :    Bodur ve şişman
GEBEŞ-PİLAKİ    :    Aptal, sersem
GEBRE-KEFE    :    Atı tımar etmekte kullanılan kıldan kese
GECEK    :    Ufak tahta köprü
GEÇEK    :    Çok geniş işlek yol
GEÇENEK-DEHLİZ    :    Koridor
GEÇİT    :    Az ürün veren tarla
GEÇİT    :    İki yapıyı birbirine bağlayan üstü örtülü yol
GEÇKİ    :    Türk müziğinde bir makamdan yada bir usulden başkasına geçmek
geçmiş*    :    Mazi
GEDEME    :    Bir tür keçe çadır
GEDİME    :    Tere
GEFİROFOBİ    :    Köprülerden geçmekten korkma
GEGE    :    Meyve dallarını eğmek ya da davarları yakalamak için kullanılan ucu çengelli uzun sırık
GEHAN    :    Zerdüştiler&#;de ölülerin konduğu demir tabut
GEKKAO, MUTUNUS    :    Evlilik tanrısı
GELBERİ    :    Büyük ocaklardan ateşi dışarı çekmek için kullanılan uzun saplı demir araç
GELBERİ    :    Külküreği
GELBERİ    :    Tırmık
GELDEK    :    Dokunan halı için hazırlanmış iplik çileleri
GELE    :    Sığır, koyun ve keçi sürüsü
gelecek*    :    Ati
GELEĞEN    :    Ana ırmağa karışan akarsu
GELEMBE    :    Koyun yatağı, ağıl
GELEME    :    İki yıl sürülmeyen boş tarla
GELENİ    :    Bir tür kemirgen hayvan
GELENİ    :    Tarla faresi
GELENİ    :    Tarla sıçanı
GELGEL    :    Başa takılan elmas ya da altın iğne
GELİDONYA-ADRASAN    :    Antalya körfezinin batı kıyısında bir burun
gelir*    :    Irat
GELU    :    Boğaz
GELYANA-BAY    :    Hakkari&#;de bir göl
GEM    :    Atı yönetmek için ağzına takılan demir araç
GEM    :    Atın ağzına takılan demir araç
gem    :    Atın ağzına takılır
GEMCİ    :    Kalın bezden yapılan bir tür mont
GEMCİK    :    Görünüşleri, fizyolojik yapı ve görevleri bakımından kimi mukoza kıvrımlarına verilen ad
GEMENE    :    Gemi çapasına bağlı bulunan kalan halat ya da zincir
GEME-RATE    :    Büyük fare
GEMİŞ    :    Semiz, şişman
GEN    :    Bir süre sürülmeyerek boş bırakılmış tarla
GEN    :    İşlenmemiş bakır
GEN    :    Kuşaktan kuşağa ve hücreden hücreye geçen kalıtımsalöge
GENCER    :    Aydın yöresinde düğünlerde yapılan güreşe verilen ad
GENERK    :    Devlet
GENETİK    :    Kalıtım bilimi
GENİZ    :    Burun ve ağız boşluğunun arkasındaki kısım
GENOM    :    Bir canlıdaki genlerin tümü
GENOM    :    Bir organizmanın sahip olduğu genetik şifrelerin tamamı
GENOM    :    Gametlerde bulunan kromozomların hepsine birden verilen ad
GENOSİT    :    Soykırım
GENOTİP    :    Canlının sahip olduğu genlerin toplamı
GENOTİP-JENOTİP    :    Bir organizmanın kalıtsal yapısı, soyyapı
GENOVA    :    Flok yerine çekilen çok daha büyük flok
GENZEK    :    Genizden konuşan, hımhım
GER    :    Dişi ördek
GER    :    Tek tük ağaç bulunan kayalık
GERAS-SENİUS    :    İhtiyarlık tanrısı
GERBİL    :    Afrika ve Asya’nın kurak bölgelerinde yaşayan kemirgen bir hayvan
GERDEL    :    Ağaç veya köseleden yapılmış kova
GERDEL    :    Gemi ve teknelerde kullanılan tahta
GERDENA    :    Kuzu çevirmesi
GERDENA    :    Yürümeye yeni başlayan çocukları, yürümeye alıştırmak için yapılmış bir cins araba
GEREDE-MELEN    :    Bolu&#;da bir akarsu
GEREN    :    Hafif bulutlu, sisli hava
GEREN    :    Kuruyunca çatlayan, verimsiz, tuzlu, killi toprak
GEREN    :    Toprak evlerin üzerine dökülen su geçirmez toprak
GERENA    :    Pygme’ler, bir nevi cüceler soyundan bir kadın
GERENUK    :    Doğu Afrika’da yaşayan bir antilop
GERES    :    Portekiz’de ağaçlı dağlık kütle
GERGEF    :    Üzerine kumaş gerilerek nakış işlemeye yarar, çoğu dikdörtgen biçiminde olan çerçeve
GERİ    :    Araba üzerine gerilerek içine saman veya tahıl doldurulmuş büyük kıl çuval
GERİDON    :    Yuvarlak tek ayaklı, genellikle üstü mermer masa
GERİOFOBİ    :    İhtiyarlıktan korkma
GERİZ    :    Kanalizasyon
GERMENİKEİA    :    Kahramanmaraş
GERONTOFOBİ    :    Yaşlı insanlardan ya da yaşlanmaktan korkma
GERYONEUS    :    Üç başı ve üç kocaman vücudu olan korkunç dev
GEŞTİNANNA    :    Dumuzi’nin fedakâr kızkardeşi
GETİG    :    Zerdüştiler&#;de maddi hayat, dünya
GETR    :    Ayakkabının üstünden bacağın alt bölümüne değin sarılan, kumaş yada köseleden yapılmış bir tür tozluk
GETR    :    Bir tür tozluk
GETTO    :    Bir şehrin herhangi bir azınlıkça yerleşilen bölümü
GEVARE    :    Turfanda sebze meyvelerden alınan vergi
GEVÇ    :    Ağaç zamkı
GEVEN    :    Baklagillerden, çok yıllık, dikenli bir çalı
GEVEN    :    Çok yıllık dikenli çalı
GEVEN    :    Yaylalarda olan bitki türü
GEVİŞ    :    Çiğnemek
GEYŞA    :    Özel olarak erkeklere hizmet için yetiştirilmiş Japon kadını
GEZ    :    Okun kirişe geçen ucundaki kertik
GEZ    :    Okun, kirişe geçen içindeki gertik
GEZ    :    Tâlim için yapılmış kısa ok
GEZ    :    Yer ölçmeye yarayan düğümlü ip
GEZEKLİK    :    Sığır sürüsünün otlamaya gitmeden önce toplandığı yer
GEZGİÇ    :    Seyyar satıcı
GEZİ    :    Pamuk ve ipek ile karşık dokunmuş hareli kumaş
GEZMECE    :    Aşıkların yolculukta uğradıkları yerleri anlatan methiyeli veya taşlamalı deyişler
GICIK    :    İç organlar
GIÇ    :    Bacak
GIDA    :    Kuşluk vakti yenen yemek
GILALE    :    Küçük kaftan zıbını
GINA    :    Bıkma, usanma
GINDIGEÇ    :    Tahtaravelli
GIPTA    :    İmren
GIRBIN    :    Selin getirdiği çamur
GIRCI    :    Küçük taneli dolu
GIRKİ    :    Yumurta kabuğu
GIRNATA    :    Klarnet
GIT    :    Çakmak taşına vurulan delik
GIVIŞKAN    :    Anadolu&#;da yetişen ve idrar yolu hastalıklarında kullanılan otsu bir bitki
GIYBET    :    Bir kişinin gıyabında ileri geri konuşmak
GIZIL    :    İran altını
Gİ    :    İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD’li erlere verilen ad
GİBBERELLİN    :    Bitki büyüme hormonu
GİDAL    :    Ağ&#;dan balık toplamaya yarayan bir çeşit araç
GİDON    :    Komodorlara özgü çıması çatal biçiminde kesilmiş sancak
GİDON    :    Bisiklette, direksiyon
GİDON    :    Uçkurluk kenarlarının karşısına gelen kenarları üçgen biçiminde oyulmuş küçük sancak
GİGUNA    :    En önemli tapınaklarında kurulan koruluk benzeri kutsal alan
GİLABURU    :    Kurutulmuş meyveleri halk hekimliğinde kullanılan bir ağaççık
GİLGİL-LAZUT-MİSİ    :    Mısır
GİLİK    :    Elle açılmış hamur
GİLİRİK    :    Bazı yörelerimizde küçük kar anlamında kullanılan sözcük
GİMİ    :    Gövdesi , kabuğu soyulduktan sonra yenilen veya turşusu yapılan yumru köklü, beyaz çiçekli ve otsu bir bitki
GİNEZ    :    Herhalde
GİNSENG    :    Sarmaşıkgiller familyasından, kökleri tıpta kullanılan bitki
GİOVANNİ AGNELLİ    :    Fiat otomobil şirketinin kurucusu İtalyan Sanayici
GİPAR    :    Tapınağın içinde En’in ikametinin bulunduğu bölüm
GİRAY    :    Kırım hanlarına ve prenslerine verilen san
GİRDE    :    Açılmış yufka
GİREĞİ    :    Pazar
GİREN    :    Sisli ve az bulutlu hava
GİRİBAN    :    Yaka
GİRİBAN    :    Zerdüştiler&#;de kutsal gömlekteki küçük cep
GİRİDA    :    Lahos’da denilen eti lezzetli bir balık
GİRİH    :    Bağ, düğüm
GİRİZGAH    :    Kasidelerin nesip bölümünden sonra medhiye bölümüne geçerken söylenen beyit veya beyitler
GİRLAND    :    Antik mimarlıkta görülen yapraklar, çiçekler ya da meyvelerden, uzunca bir hevenk şeklinde, düz resim ya da kabartma
GİŞİ    :    Kaşınmak
GİZ    :    Bayrak sereni
GİZ    :    Kıç direkteki kısa seren
GİZ    :    Yelken gemilerine mizana direği denilen kıç direkte eğik duran bayrak sereni
GİZEK    :    Kabak kemaneye benzer bir Orta Asya çalgısı
GLAKOM    :    Karasu
GLASE    :    Üzerine saydam bir cila tabakası çekilmiş olan eşya
GLASE    :    Yumuşak deri
GLASYOLOJİ    :    Buzulbilim
GLAUKİA    :    Phriygia’da akan Skamandre Menderes suyunun kızı
GLAUKOS    :    Sisyphos’un oğlu
GLAYÖL    :    Kuzgun kılıcı da denilen çiçek
GLİF    :    Antik mimaride düz yüzeyleri süslemek için üzerinde oyulan yivler
GLİKOJEN    :    Hayvanlarda besinlerle alınan karbonhidratların karaciğer ve kaslardaki depo şekli
GLİKOJEN    :    Karaciğer ve kaslarda bulunan, hidrolizle şeker veren karbonhidrat
GLİKOLİPİT    :    Şeker ve yağdan oluşan bir molekül
GLİKOZ-DEKSTROZ    :    Üzüm şekeri
GLİSERİN    :    Bitkilerden veya sentetik olarak elde edilen yapışkan bir sıvı
GLİYA    :    Beynin sinir hücrelerinin beslenmesi ve bakımında rol oynayan temel destek hücreleri
GLİYOM    :    Sinir destek doksuundan oluşan sinir doksuu uru
GLOBÜLİN    :    Kanı oluşturan maddelerden biri olan iri moleküllü protein
GLOKOM    :    Göz tansiyonu
GLOSSOFOBİ    :    Topluluk önünde konuşmaktan korkma
GLUTEN    :    Tahıl unlarından nişasta çıkarıldıktan sonra geri kalan albüminli madde
GNAYS    :    Kuvars, mika ve feldspattan oluşmuş kayaç
GNOMİK    :    Anlamlı sözleri nazımla anlatan manzum türü
GNOMON    :    Gölgesi düzlemsel bir yüzeye düşen basit bir çubuktan oluşmuş ilkel güneş saati
GNOMON    :    Güneşin durumunu öğrenmek için, gölgesi ölçülen dikili taş
GNU-KAAMA-KUDU-KAAMA-İMPALA-KOB-KAAMA-BEİRA    :    Afrika antilobu
go    :    Bir strateji oyunu
GO    :    Bir tür satranç
GO    :    Çin satrancı
GOBAN    :    Go tahtasına verilen ad
GOBLEN    :    Kanaviçe veya telleri sayılabilecek türde kumaş üzerine renkli iplikle yapılan özel bir işleme
GOCİLİ    :    Yakın arkadaş
GOCUK    :    Tek parça hayvan postundan yapılan ceket
GODİVA    :    Belçika&#;nın dünya ünlü bir çikolatası
GOFRE    :    Davetiye, tebrik, karvizit vb. gibi materyallerin üzerine kabartma tozu serpilerek ve bu kısmın üst tarafta kalacak şekilde fırınlanması işlemi
GOFRE    :    Kağıdı baskıda kabartma işlemi
GOGE    :    Batı Afika Savanlarında çok rastlanan tek telli, solo ya da eşlikte kullanılan, ilkel yaylı çalgı
GOLAN    :    Yünden örülerek yapılan ip
GOLBEZ    :    Köpek yavrusu
GOLFSTRİM    :    Atlas Okyanusunda, Meksika Körfezinden, İsveç kıyılarına değin ulaşan sıcak su akıntısı
GOLLUK    :    Koru
GOLTZPAŞA    :    Prusyalı komutan
GOMALAK    :    Alkolde eriyen hayvansal bir reçine
GOMEZ    :    Zerdüştiler&#;de inek sidiği
GOMİNA    :    Bir deniz milinin onda birine eşit ölçü birimi(m)
GOMİNA    :    Mil uzunluğun 1/10 = meter
GOMMAGE    :    Vücudu ölü hücrelerden arındırma
GOMPA    :    Tibet Budizm&#;inde manastır
GON    :    Ekin biçerken takip edilen yol
GONAD    :    Cinsel salgı bezlerinin ortak adı
GONAD    :    Üreme hücrelerini meydana getiren üreme organları
GONBALI-ASKAR    :    Üzüm şırası
GONDOL    :    Genellikle Venedik’te kullanılan bir kayık
GONGEN    :    Dağ tanrısı
GONORE    :    Bel soğukluğu
GONORE    :    Tıp dilinde &#;Bel Soğukluğu&#; na verilen ad
GOR    :    Bir kimsenin cenazesini kaldırmakta kullanılacak olan para
GOR    :    Mezar, sin
GORA    :    Koruk, üzüm
GORA    :    Rabindranath Tagore’un ünlü romanı
GORAL    :    Himalaya&#;da yaşan bir dağ keçisi türü
GORMON    :    Akardeon&#;a benzer bir çalgı
GOSPODAR    :    Rumeli’deki büyük toprak sahipleri
GOŞORUN    :    Zerdüşt dini takviminde ayın günü
GOŞORUN    :    Zerdüştiler&#;de inek ruhu
GOT    :    Yörelere göre farklılık gösteren tahıl ölçeği
GOUDA    :    İnek sütünden yapılmış açık sarı renkli bir Hollanda peynir türü
GOY    :    Yahudilerin, Yahudi olmayan kişi ve kuruluşlara verdikleri ad
GOYGUN    :    Koyu
GÖCEK    :    Giyecek
GÖKÇE    :    Ökseotu
GÖKÇEK    :    Güzel, sevimli insan
GÖL    :    Büyük tarla
GÖLCÜK    :    Isparta yakınında,’de tabiat parkı kapsamına alınan krater gölü
GÖLEK    :    Üzerinde su durması mümkün olmayan yer
GÖLÜ    :    Peynir ve atran süsmeye yarayan tekne
GÖLÜK    :    At
GÖNDER    :    İnce düz ve uzunca olarak çekilmiş çubuklar
GÖPÇÜK    :    Köşe
GÖREMEZ    :    İneğin ilk sütü
GÖVERİ    :    Sebze
GÖVERİ    :    Sebze ve yeşillik
GÖYNÜK    :    Arpa torbası
GÖYNÜK    :    Kıldan yapılmış yoğurt torbası
GÖYNÜK    :    Ufak süt kabı
GÖZE    :    Hücre
GÖZE    :    Kalbur
GÖZENE    :    Bal alırken takılan başlık
GÖZER    :    Buğday, oprak gibi şeylerin elendiği iri gözlü kalbur
GÖZER    :    İri gözlü elek
GÖZGÜ    :    Ayna
GÖZLEK    :    Güzin yağan yağmur
GR    :    Yunanistan
GRABEN    :    Tektonik çukur
GRAD    :    Bir açı birimi sembolü
GRAD    :    Çember yayının dörtyüzde birine eşit uzunluktaki bir yayı gören, merkez açıya eşit, açı birimi sembolü
GRADO    :    Alkol derecesi
GRADO    :    Bir sıvının içindeki alkol derecesi
GRAFİT    :    Kurşun kalem yapımında kullanılan bir madde
GRAFİTİ    :    Duvar yazısı
GRAFOBİ    :    Yazı yazma korkusu
GRAFOLOJİ    :    Yazı bilimi
GRAMATİKOS    :    Rumca anlaşmaları yazan Rum Katibi
GRAMER    :    Dil bilgisi
GRAMOFOLOJİ    :    Kişiliğin bir anlatımı olarak kabul edilen el yazısını yorumlama tekniği
GRAMOFON    :    Sesyazar, fonograf
GRAN    :    İtalyan sınırları içinde bulunan en yüksek dağ
GRANİT    :    Feldispat, kuvars, mika ve ortoklaz minerallerinden birleşmiş, türlü renkte billursu, çok sert bir kayaç
GRAPPA    :    Üzüm posalarının damıtılmasıyla yapılan İtalyan içkisi
GRATEN    :    Yemeğin üzerine beşamel sos dökerek yemek pişene ve sosun üzeri kızarana kadar fırında bekletmek
GRATER    :    Rende
GRAVİDA    :    Bir kadının fiilen yaşadığı hamilelik sayısı
GRAVÜR    :    Ağaç veya maden üzerine kazılarak yapılan kalıplardan kağıda basılan resim, kazıma resim
GRE    :    Kum taşı
GRE    :    Kumtaşı
GREENPEACE    :    Dünyaca ünlü bir çevre örgütü
GREGAL    :    Kuzey Doğudan esen ve sağanak halinde yağmur getiren, Malta ve Sicilya civarında daha çok görülen bir Akdeniz rüzgârı
GREGAL    :    Malta ve Sicilya civarında daha çok görülen bir Akdeniz rüzgarı
GRENA    :    Bir çeşit süs taşı
GRENA    :    Nar çiçeği renginde bir süs taşı
GRES    :    Makine yağı
GRETUAR    :    Film montajı ve kağıt kesiminde kullanılan özel bıçak
grev    :    İş bırakımı
GREYFURT    :    Altıntop
GRİ    :    Külrengi
GRİFON    :    Kartal başlı aslan
GRİFT    :    Klasik Türk Müziğinde kullanılan, nefesli, dilsiz bir çalgı
gril    :    Izgara
GRİLL    :    Izgara
GRİP    :    Paçavra hastalığı
GROGREN    :    Az yada çok kabarık enine fitillerle belirginleşen ipekli bir dokuma
GRON    :    Bir çeşit ipekli kumaş
GROSA    :    On iki düzine
GROTESK    :    Abartılı karikatürize, akılcılığı zorlayan, karşıt görüntüleri birleştiren yapıtlar
GROTTO    :    Doğal bir mağarayı andıracak şekilde deniz kabukları ile süslenmiş yer
GSM    :    Küresel Mobil İletişim
GUANO    :    Deniz kuşlarının gübre olarak kullanılan pisliği
GUATR-GUŞA    :    Boyundaki kalkan bezinin aşırı büyümesiyle beliren hastalık
GUAYAVA    :    Amerikanın sıcak bölgelerinde yetişen ve mandalinaya benzer meyvesi olan bir ağaca verilen ad
GUBARİ    :    Arap abecesiyle yazılan ve ancak büyüteçle okunan bir yazı biçimi
GUBEYRA    :    Yaban iğdesi
GUDDE    :    Bez, beze
GUDEA    :    Eninnu’yu yeniden inşa eden Lagaş’ın dindar Ensisi
GUDÜK    :    Ölçü
GUGLİELMO MARCONİ    :    25 Nisan Temmuz yılları arasında yaşamış radyoyu icad eden İtalyan fizikçi
GUGULANNA    :    Göğün Koca Boğası, Ereşkigal’in kocası
GUİ    :    Ölümden sonra olumsuz özellikler kazanan ruhlar
GUK-BAĞA    :    Kurbağa
GUL    :    Silifke dolaylarında bir yün dokuma motifi
GULAKLI    :    İki saplı bakır yemek kabı
GULAM    :    Köle, esir
GULAŞ    :    Macarlar&#;a özgü salçalı bir sığır eti yemeği
GULEME    :    Bağlarda ve harmanda yapılan küçük kulübe
GULET    :    Brig&#;ten küçük iki direkli hafif armalı pruvası kabasorta armalı, praçılaya benzer uskuna
GULET    :    Gezi amacıyla kullanılan iki direkli gemi
GULLEP    :    Menteşe
GULO    :    Kuzey Kutup Bölgesinde yaşayan memeli ve yırtıcı bir hayvan
GULYAT    :    Ağır hareket eden üşengeç insan
GUMAN    :    Taekwando müsabakalarında orta hakemin maçı bitirme komutu
GUNT    :    Felç hastalığı
GUR    :    Yaban eşeği
GURAF    :    Büyük ölçek
GURCATA    :    Yelken teknelerinde direkten inen istrelyaları açmak için kullanılan kollar
GURK-KURK    :    Kuluçka
GURME    :    Yemekten ve içkiden anlayan, bunların tadına varabilen kimse
GURR    :    Beyaz leke
GURU    :    Hindu’nun ruhani lideri anlamına gelir
GURU    :    Sihlerin kutsal kitap olarak belledikleri peygamber öğretilerine verilen ad
GUSALE-GÖN    :    Kösele
GUSN-BELİK    :    Saç örgüsü
GUŞ    :    Kulak
GUTASYON    :    Bitkilerin yapraklarından damlalar halinde su atılması
GUTGUTA-MAYE    :    Yeni doğmuş kuzu
GUTİLER    :    M.Ö. ikinci bin yılın sonuna doğru Sümer’e egemen olmuş doğulu bir dağ halkı
GUT-NIKRİS    :    Damla hastalığı
GUY    :    Müslümanlara karşı savaşlarda krallığını kaybeden Kudüs Haçlı kralı()
GÜBE    :    Ufak tefek tümseklere verilen ad
GÜCÜK    :    Ocak ayı
GÜDERİ    :    Karaca ya da dağ keçisinden elde edilen deri cinsi
GÜDL    :    Küçük ekmek somunu
GÜGÜL    :    İpek böceği kozası
GÜLBANK    :    Bir toplulukça, hep bir ağızdan ezgili biçimde söylenen kalıplaşmış tekbirlere, dualara verilen ad
GÜLDESTE    :    Seçme manzum ya da nesir yazılarının toplandığı dergi
GÜLE    :    Yaş üzüm tanesi
Gülibrişim    :    İstanbul akasyası
GÜMELE    :    Bostanda yapılan bekçi kulübesi
GÜMÜL    :    Buğday destelerinin üst üste konması, susam demeti
GÜNLÜK    :    Tropik bölgelerde yetişen sığala ağacından elde edilen reçine
GÜRBULAK    :    Türkiye ile İran arasındaki gümrük kapısı
GÜRE    :    Çiftleşme zamanı gelmiş kısrak yada dişi eşek
GÜRİZ    :    Kasidelerde mevzuya girmeden evvel söylenen beyit
GÜRKAN    :    Moğollar’da imparatorun güveylerine verilen ünvan
GÜRZ    :    Silah olarak kullanılan ağır topuz
GÜTÇEK    :    Genellikle çocuklar için yapılan türlü biçimlerde ekmek
güvenlik*    :    Emniyet
GÜVERTE    :    Gemilerde ve teknelerde baştan kıça kadar döşenmiş tahta veya madeni platform döşeme
GÜVERTİ    :    Yeşillik, havlu
GÜYÜM    :    Topraktan yapılan büyükçe su kabı
GÜZELLEME    :    Halk edebiyatında aşk, özlem gibi duygusal konuları işleyen şiir türü
GÜZELLEME    :    Özellikle halk şiirinde sevilen bir varlığı övüp yüceltmek için yazılan koşmalara verilen ad
GYNAİKON    :    Antik Yunan evlerinde kadınlar için ayrılmış bölüm

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası