aşkı seçtim pdf oku / Aşkı Seçtim - Meral Kır Aspendos Yayıncılık sesli kitap - Sesli Kitaplar Yeri

Aşkı Seçtim Pdf Oku

aşkı seçtim pdf oku

Aylardan Aşk &#; Meral Kır PDF e-kitap indir

Gerçek olduğunu düşündüğünüz hayatınızdaki her şeyin kocaman bir yalandan ibaret olduğunu öğrenseydiniz, ne yapardınız?Zengin Sancaktar Ailesi&#;nin en küçük çocuğu olan Tanem için hayat oldukça sıradandı. Arkadaşları ve ailesinin her zaman yanında olduğu Tanem&#;in tek gayesi işinde ilerlemekti, ta ki katılmak için gittiği, ama katılmadığı o toplantı sonrası geçirdiği trafik kazasına kadar&#;

İki yıl boyunca uyuyan Tanem uyandığında, hafızasını kaybetmiş ve yanında doktoru Yağız&#;ı bulmuştu. Ailesi ve geçmişine dair, özellikle bir şeyleri hatırlamak istemiyor, bir şeylerden kaçıyordu sanki. Yağız, uyutulduğu esnada kendisini zehirlemek isteyen esrarengiz kişiden de haberi olmayan Tanem&#;e hem yakınlık duyuyor hem de Tanem&#;in geçmişinde ne olduğunu ve onu kimin öldürmek istediğini bulmaya çalışıyordu.
Diğer taraftan Tanem&#;den uzak durmaya çabalıyor, adeta onunla savaşıyordu.

Acaba Yağız, Tanem&#;le ilgili gerçekleri öğrenebilecek miydi ve daha önemlisi Tanem&#;in aşkına karşı koyabilecek miydi?

Aylardan Aşk &#; Meral Kır PDF indir

(((Alternatif)))

Aylardan Aşk &#; Meral Kır PDF indir

torrent indirdosya indirTurbobit_seafoodplus.info

Aşkta Seni Seçtim – Johanna Lindsey – Online Kitap Oku

Johanna Lindsey / Aşkta Seni Seçtim / PDF / Sayfa:

Bazı erkekler hovardalığı bir iş sayarak bundan gurur duyarlar, bazı kadınlarda vardır ki bu adamları yolla getireceği umuduna kapılıp “henüz benim gibi biri olmamış hayatında” sanarak o hovardalık yolunun bir basamağı olabilirler. Romanda ki baş kahramanımız olan erkek kişide bu günü birlik geçici ilişkiler kovalayan bir adamdı. Karşısına çıkan kadınsa onu dizginleyecek esas kızdı. yada öyle olduğunu sanıyordu. Tabi adam da kimsenin kendini nikah masasına oturtamayacağını biliyordu. yada öyle olduğunu sanıyordu..

Aşkta Seni Seçtim Hakkında

Evlilik aşkı öldürür diyenlerden misiniz yoksa ikisi de bana göre değil diyenlerden mi?

Evliliğe ve aşka inanmayan, ‘her limanda sevgilisi olan’ bir adam ve karşısına kötü bir tesadüfle çıkan dünyalar güzeli bir kadın… Biri aşkın her şeyin üstesinden geldiğine inanır, diğeri ise ‘Ben âşık olmam, bana âşık olurlar,’ diyerek çapkınlık yapmaya devam eder. Bu düşünceler kadını yorsa, üzse de mücadelesinden hiç vazgeçmez. Ne yapıp edip kararlı ve güçlü bir kadın olarak bu adamı yola getirir. Ama kendisi de çok kırılır, yıpranır. Aslında adam da kadına bağlanmıştır ama öyle inatlaşmıştır ki hayatla asla bir kadını sevemeyeceğini, âşık olamayacağını savunduğundan geri adım atmamak için direnir. Sonuç mu? Evlilik aşkı öldürmez…

Aşkta Seni Seçtim Online Kitap Oku

Aşkta Seni Seçtim Turbo İndir

Benzer KonularKonu BaşlığıBaşlatanYanıtlarGörüntüSon MesajTrt Arşiv Serisi Meral Uğurludan Seçmeler
Albüm Tanıtımseafoodplus.info 1 Son Mesaj Temmuz 11, , ÖÖ
Gönderen : Anqel*Meral Uğurlu - Trt Arşiv Serisi
Albüm Tanıtımseafoodplus.info 2 Son Mesaj Aralık 17, , ÖS
Gönderen : sinem70Evlilik Aşkı Öldürmez Ama Evliler Aşkı Öldürebilir!
KadıncaMavi_Kiyamet 4 Son Mesaj Ekim 19, , ÖS
Gönderen : günışığıAylardan Aşk - Meral Kır ( Sancaktarlar Serisi 1)&#; 12 &#;
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetlersanane_61 12 Son Mesaj Haziran 22, , ÖS
Gönderen : neoPokemon Fire Red 1.bölüm Seni Seçtim Bulbasaur
Oyun HileleriEmrys 0 Son Mesaj Ekim 06, , ÖS
Gönderen : Emrys

1 Johanna Lindsey - Aşkta Seni Seçtim Not: Bazı Yerlerde Kelime Yada Cümle Eksikliği Kelime Hataları Bulunmakta Bilginize Bölüm 1 Saklanması ve sakdı kalması söylenmişi!. Gürültülerden Gabrielle Brooks güvertede durdurduğunda ilk düşüncesi İm olmuştu ve kargaşaya neyin neden olduğunu gördü. Gerçi bu emri ona veren kaplan değildi. Aslında kaplan hızla üzerlerine»elen gemiyi allatacağından emindi. Hatta bu duruma gülmüş vc ıtık gözle görülebilecek kadar yaklaşan saldırgan geminin ana direğine çekilmiş korsan bayrağına karşı yumruğunu sallamışu. Oınmbu durum karsısındaki hevesi; cesaret edebilse aldığı zevk diyecekti Gabrielle, kendisini oldukça rahatlatmıştı. Bu durum, ikinci kaptan onu bir kenara çekip saklanmasını söyleyene kadar Kaptandan farklı olarak, Avery Dobs yaklaşan karşılaşma Içıtı hiç de hevesli görünmüyordu. Yüzü, tayfaların hızla açmaya haşladığı ek yelken kadar beyazdı ve Gabriellayı merdivenlere doğru iterken hiç de kibar değildi. Gemi ambarındaki boş yiyecek varillerinden birini kullan. Şu sıralar bir sürü var. Biraz şansla, korsanlar bir ikisini açıp boş olduklarını görünce diğerleriyle ilgilenmezler yollarına devam ederler. Hizmetçini de saklanması için uyaracağım. Hadi git! Ve ne duyarsan duy ambardan ayrılma ta ki sesini tanıdığın birinin senin için geldiğini anlayana kadar.

2 Ben gelene kadar dememişti. Averynin paniği bulaşıcıyken, kabalığıysa şaşırtıcıydı. Gabriellamn kolunu sıkıca tuttuğu yerler lıüyük olasılıkla morarmışu. Yolculuğa başladıkları zaman oldukça nazik olan davranışlarına güre bllyilk bir değişiklikli bu. Cabriclla ya neredeyse kur yapıyordu bu pek uygun olmasa da öyle görilnuyordu. Avery otuzlarının başındayken Oabriella okuldan yeni ayrılmıştı. Saygılı tavırları, sesinin yumuşak tonu ve Londradan ayrıldıktan sonra gecen Üç haftalık süre içinde kendisine gösterdiği aşın ilgi. Gabnellanın sanki Avery kendisinden olması gerekenden daha çok hoşlanıyormuş gibi bir izlenime kapılmasına neden olmuştu. Avery kendi korkusunu Gabriellaya aşılamakta başarılı olmuştu ve Oabriella geminin iç kısımlarına doğru koştu. Averynin bahsettiği yiyecek varillerini bulmak kolay olmuştu; Karaytplerdcki varış noktalarına yaklaştıktan için neredeyse hepsi boşalmıştı. Birkaç gün sonra gemileri babasından son haber alınan ve araştırmalarına başlayabileceği yer olan Grena-dadaki St. George Limanına girmiş olacaktı. Nathan Brooks hakkındakı hatıraları çok sevgiyle anmasına rağmen, iyi tanıdığı biri değildi, ama annesi öldükten sonra tüm sahip olduğu da oydu. Bir kere bile kendisini sevmediğinden şüphelenmemiş» ama babası hiçbir zaman evde uzun sure kalıp onunla birlikte de yaşamamıştı Bir ya da birkaç ay veya bir yü. tüm bir yaz gibi ama sonra ondan tek ziyaret bile olmadan yıllar geçerdi. Nathan. Batı Hint Adalarıuda çok kirli bir ticaret rotası olan kendi gemisinin kaptanıydı. Eve para ve bir dünya hediye gönderirdi ama kendisi gelmezdi. Ailesini çalışuğı yere yakın bir yere taşımaya çalışmıştı ama Carla, Gabriellanın annesi, bunu düşünmemişti bile. Hayatı boyunca Ingiltere onun evi olmuştu. Ailesinden hiç kimse kalmamasına rağmen arkadaşları ve değer verdiği her şey oradaydı ve zaten hiçbir raman Nathanmn denizcilik mesleğini onaylamamışa. Ticaret. Her zaman bu kelimeyi hoşnutsuzlukla söylerdi. Kendisi heıhangi bir asalet unvanına sahip olmasa da ticaret erbaplarına, kendi kocası bile olsa, tepeden bakacak kadar aristokrat bir aileden geliyordu. Evlenmiş olmaları bile şaşırtıcıydı. Birlikte oldukları zaman kesinlikle birbirlerinden hoşlanan bir çift gibi görünmüyorlardı Ve Gabnella hiçbir zaman Nathanmn uzun ayrılıklarının Car- 6 laya verdiği bir Sahip olma özgürlüğünü söylemeyecekti. Aslında, bu kelimeyi düşunemiyordu bile bırakın söylemeyi. Kendi dujüncelerinden oldukça utanıyordu. Ama Albert Swift son Mrkaç yıl, Brighton etrafındaki iki katli sayfiye evlerinin sürek-ı U ziyaretçisi olmuştu ve Carla o kasabada olduğu zamanlar okul çağındaki bir genç kız gibi davranıyordu. Albert Swiftin ziyaretleri kesilip onun Londrada yaşayan genç bir varise kur yapmaya başladığına dair söylentileri duyduklarında. Gabriellanın annesi olağanüstü bir değişiklik geçirmişti. Bir gece içinde, dünyadan ve içindeki her şeyden nefret sdcn. hiçbir zaman kendisine ait olmamış bir erkek için ağlayan, mutsuz, umutsuz bir kadma dönüşmüştü. Carta ya sözler verip vermediğini ve onun da kocasından boglalni başka bir kadma yönelttiğinde kalbi kınlmıştı. İhanete uğramış bir kadının tüm izlerini taşıyordu ve bahar başında hastalandığında dunımu giderek kötüleşti. İyileşmek için hiç çaba harcamıyordu, doktorun tavsiyelerine uymazken, yemek de yemiyordu. Annesinin çöküşünü gördükçe Gabriellanın bağrı yanıyordu. Onun Albert e olan saplantısını veya evliliğini korumaktaki İslak sizliğini onaylamıyor olabilirdi ama hala onu çok seviyordu ve onu neşelendirmek için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Annesinin odasını evlerinin etrafından büyük özenle topladığı çiçeklerle dolduruyor, onun için kitap okuyor, hatta çok değişik ve eğlenceli gözlemlerini hoşsohbet bir şekilde dile getiren Uhya-lan Margerynin annesiyle daha çok vakit geçirmesi için ısrar ediyordu. Margery birkaç yıldır onlarla birlikteydi. Mavi gözlü, parlak kırmızı saçlı, çillerle bezeli yüzüyle. Margery şık. sözünü I sakınmayan, anstokratlaıdan çekinmeyen orta yaşlı bir kadındı. Aynı zamanda çok şefkatli bir hanımdı ve Brooksları kendi aı-leal gibi benimsemişti.

3 Gabriella, annesinin yaşama arzusunun geri dönmesi için gösterdiği çabaların işe yaradığını düşünmeye başlamıştı Halta annesi yeniden yemek yemeye başlamış ve Albertten bahsetmeyi bile bırakmıştı. Bu yüzden bir gece yarısı bu dünyayı terk etmesiyle Gabriella tamamen yıkılmıştı. Kişisel fikri annesinin yu tutup sararıp solduğuydu, çünkü hastalığı yenme yolunda ilerleme gösteriyordu ama bundan babasına hiç bir zaman bahsetmeyecekti. Annesinin ölümü GabrieUayı tamamen yapayalnız hisseder bir şekilde bırakmıştı. Carla aile mirasından kalanlarla, oldukça zengin bir kadın olduğundan Gabriella ya büyük miktarda para kalmıştı ancak yirmi bir yaşında yetişkin bir kadın olana kadar bu paraya dokunamayacaktı ve buna daha çok uzun zaman vardı. Babası düzenli olarak para gönderiyordu ve evin giderleri için ayrılmış, uzun bir süre yetecek parası da vardı ama Gabriella daha on sekiz yaşındaydı. Oabriellaya bir vasi atanacaktı. Carlanın avukatı, William Bates. vasiyetin okunması sırasında bundan bahsetmişti. Kendi kederi içinde. Gabriella bu duruma çok da dikksı etmemişti ama bahsedilen kişinin adı söylendiğinde dehşete düşmüştü. Bu adam herkesin bildiği bir zamparaydı. Evindeki hizmetçileri tüm evde kovaladığına dair söylentiler dolaşıyordu hana Gabriella sadece on beş yasuıdayken bir bahçe partisinde Gabricllanın poposunu çimdiklemişti. Bir vasiyi, özellikle de William Batesi istemiyordu. Gabriel-lanın hala yaşayan bir ebeveyni vardı. Sadece onu bulması gerekiyordu, bu yüzden sadece bunu yapmak için yola koyuldu. Alışkın olduğu her şeyi geride bırakıp, dünyanın yansım kapsayacak deniz yolculuğuna başlamadan önce, birkaç korkusunu yenmesi gerekmişti. Neredeyse iki kez fikrini değiştiriyordu. Fakat sonunda başka bir seçeneğinin olmadığını kabul etti. Ve en azından Margery onunla birlikte gitmeye razı oldu. Yolculuk umduğundan çok daha iyi geçiyordu. Hiç kimse onun yalnızca hizmetçisiyle birlikte seyahat ediyor olmasını sor-gulamamıştı. Sonuçta kaptanın koruması altındaydı, en azından yolculuk boyunca, limana vardıklarında babasının kendisini karşılayacağım ima etmişti, şüpheleri elimine etmek için söylediği küçük bir yalandı bu. Şimdi, babasını ve onu bulacağım düşünmek sadece kısa bir süre için bile olsa kendisini kontrol altında tutmazım sağlıyordu. Varılın ıçuıde kıvrılması bacaklarının uyuşmasına sebep olmuştu. Bu varilin içine girip kıvrılması hiç zor olmamışa. Bir elli tlnnluk boyu ve ince bedeniyle iri bir kadın değildi zaten. Sandığın içine girip, kapağını kapatmadan hemen önce bir kıymık sırtına batmışa, ama yeterince hareket alanı olsa bile ona yetişmesinin bir yolu yoktu. Ve bu çağda bir korsan gemisiyle karşılaşmış olma olasılığı hile onu kısmen bir şok içine sokmuştu. Korsanların soyunun tükenmiş olduğuna inanılıyordu. Geçen yüzyılda hepsinin bozguna uğradıklarını veaffedildiklerini ya da asıldıklarım sanıyordu. «İnak Karayıp sularında yapılan deniz yolculuklarının lngılte tentn taşra sokaklarında yürümek kadar güvenli olduğu sanılıyordu. Eğer bundan emin olmasa, dünyanın bu bölgesine geçmek için hiçbir şekilde bir girişimde bulunmazdı. Yine de korsan bnyrağmı kendi gözleriyle görmüştü. Korkudan gerilmiş ve düğüm düğüm olmuş midesi, bomboşlu ve bu da huzursuzluğunu artürıyordu. Kahvaltıyı kaçırmıştı ve öğle yemeğinde bu durumu düzeltmeye karar vermişti ama korun gemisi öğle yemeği servisinden önce çıkagelmiş ve bunun üzerinden de saatler geçmişti. En azından varilin içinde büzüşmüş olan Gabriellaya çok uzun bir süre geçmiş gibi geliyordu ve yukanda ne olup bittiğine dair en ufak bir belini bile yoktu. Gabriella. gemilerinin korsan gemisinden epeyce uzak olduğunu sanıyordu ama ya diğer tekneyi kaybetmişlerse. Avery bunu ona anlatmak için gelir miydi? Aniden bir patlama tüm gemiyi sarsmıştı ve ardından bir tane daha gelmiş ve patlamaların sayısı artmaya başlamışa, bunlar çok gürültülü patlamalardı. Savaşın başladığına dair başka belirtiler de vardı, lopların ateşlenmesinin ardından ambara barut kokusu sızmaya başlamış, gürültülü hağnşmalar. hana bir iki tane çığlık duyulmuştu ve uzun bir süre sonra, korkutucu bir sessizlik kapladı gemiyi.

4 Savaşı kimin kazandığına karar vermenin olanağı yoktu. Ve bu durum oldukça sinir bozucuydu. Zaman geçtikçe, Gabriel-lantn korkusu ara yordu. Biraz som çığlık atmaya başlayacağından emin bir hale gelmişti. Aslında, bu dürtüsüne şuana kadar nasıl direncbildiğini de bilemiyordu. Eğer kazanmış olsalardı gemi tayfası ve yolculara ne oluyordu? Hepsini öldürüyorlar mıydı? İçimle bulunduğu varilin kapağı sertçe açıldığında çığlık (5Sölum 2 G^Corunlar! Onlardan biri taçlarından yakalayıp Gabnel-leyı içine saklandığı fıçıdan çekip çıkardığında, artık konanların toylarının tükenmediğine dair inkir edileme/ bir kanılı vardı. Konan Gabnelleyi bir sürü kahkaha ve te/ahilralın duyuldu-»e içlerindeki en çirkin adam Gabnelleyi inceleyen adamın omzuna kadar uzamış, seyrek dağınık kahverengi uçlan vardı ve Uç kenarlı bir şapka giymişti. Şapkasını pembe bir tüy sdıluyordu ama bu tüy en az iki yerinden kırıldığı için şapkadan aşağı doğru gevşekçe sarkıyordu. Bunlar yeterince tuhaf değilmiş gibi, adam parlak kavuniçi bir ceket giymiş ve başka bu yüzyıldan kalmış gibi gbrünen ila U bir kr dukça da eskiydi. Gabnelie gemim dan ünce. adam. Adım Kapun Brillaird. hızmetınizdeyim bı 11 Hala titriyordu, cevap vermedi ama bakırlan geminin korkuluklarına doğra kaymıştı. Korkularım bir kenara bırakabilirsin, diye ekledi Kaptan Brillaird. Zarar verilemeyecek kadar değerlisin. Yavaşça ayaklarının ü/erine kalkarken. Nasıl değerli? diye sormayı başarmıştı Gabrielle. Bİbii ki rehine olarak. Elden çıkaracak bir p»»»- bulana çürüme ihtimali olan kargolara gore rehineler çak daha kirlidir Gabrielle az da olsa gerçek bir rahatlama hissetmeye başlamıştı ve bu da gemiden allamaktan vazgeçmesi için yeterli olmuştu. Peki ya erkekler? dedi. Ele geçirilen geminin kaptan ve diğer subayları da genellikle tatmin edici bir fidye getirir. Acaba bunları söylerken kendisinin endişelerini yatıştırmaya mı çalışıyordu yoksa sadece konuşmayı mı seviyordu Gabrielle bilemiyordu, çünkü kaptan fidye için tuttuğu rehinelerle ilgili işlemlere başlamıştı. Gabrielle. Margery ve kendisi için ailesinden fidye alınacağını öğrenmişti. Kaptan ailesi olup olmadığım hiç sormamıştı, galiba bu ailesi olması gerektiğini düşünüyordu. Gabrielle ye sadece kaptana fidye için kiminle bağlantı kurması gerektiğini söylemek kalmıştı ama kaptan bu bilgiyi almak için hiç de acele ediyor gibi görünmüyordu Onun ve arkadaşlarının, ele geçirilen mürettebattan kalanlar gibi, daha öncelikle halletmeleri gereken işleri vardı. Gabrielle güvertede etrafına bakındı. Eğer mürettebattan bilileri ölmüşse bile, bu olayın kalıntıları o güverteye sürüklenmeden önce ortadan kaldırılmıştı. Avery başından aldığı derin yara yüzünden bilinçsiz olarak yatıyordu, diğer subaylar ve yolcular gibi bağlanmıştı ve onlarla birlikte başka bir gemiye transfer edilmek için bekliyordu. Kendi gemileri ciddi hasar görmüştü ve çoktan su almaya başlamıştı. Margery de oradaydı, o da bağlanmıştı ve ağzı tıkanan tek tutsak da oydu. Büyük ihtimalle korsanlan bağınş çağırışlarıyla bu cüretleri için cezalandırmaya çalışmıştı. Şikayet edeceği bir şey olduğu zaman kimi kızdırdığına hiç dikkat etmezdi zaten Sıradan gemicilere bir seçim şansı verilmişti, ya korsanlara 12 katılıp onda ve o anda yemin edeceklerdi ya da denizcilerin tabiriyle Davy Jotıesa yani denizlerin şeytanına bir ziyaret yapacaklardı. Bu da denize atılarak boğulmaya terk edilmeleri anlamına geliyordu. Hiç de sürpriz olmayan bir seklide, büyük bir çoğunluk hemen korsanlara katılmayı seçmi ti. Sadece içlerinden biri, cesur bir Amerikalı, korsanlara katılmayı oldukça çirkin küfürlerle Gabrielle. iki korsanın yaklaşıp Amerikalıyı kollarından yakalayarak korkuluklara kadar sürüklemelerini dehşetle izlerken zorlanmış». Adamı korkulukların üzerinden sallarlarken, adamın fikrini değiştireceğinden hiçbir Şüphesi yoktu. Ama Amerikalı, korsanlara onu korkuluklardan sallarken kafasını çarpıp, kendinden

5 geçmesine neden oldukları ana kadar fikrini değiştirmemiş. o1 küfretmeye dc devam etmişti. Korsanlar gülmeye başlamışlardı. Gabnelle bir adama öleceğmı düşündürüp sonra Oldürmemekte en ufak bir eğlence göremiyordu, ama korsanlar bunu kesinlikle eğlenceli buluyordu Amerikalı ertesi gün gemiden bir ada göründüğünde yeniden korkuluklardan suya doğra sallanmış ve denize atılmış». Burası ıssız bir adaydı ama yine de bir kara parçasıydı. Çoktan OlmUç bile olabilirdi ama en azından ona ufak da olsa bir sans verilmişti. Hatta belki geçen bir gemiye işaret vermeyi başarabilir ve kurtulabilirdi Aslında, bu GabrieUe nin adam korsanlara karçı geldiğinde basına geleceğini düşündüğünden çok daha iyi bir son Aynı günün daha geç saatlerinde yine ıssız görünen başka bir adaya varmışlardı. Kristal gibi panldavan tertemiz denizde ilerleyerek geniş bir koya girdiler. Koyun neredeyse tam ortasında küçük bir ada daha vardı. Ama yaklaştıkça. Gabrielle bunun bir ada değil büyük bir kısmı ölü ağaçlardan ve üzeri gemilerin bıraktığı pislikler ve diğer atıklarla kaplanmış kalın bitkilerden oluçan bir yığın olduğunu fark edebilmişti. Darmadağın bir iskeleye de benziyordu ama bu yığın aslında diğer tarafa demirleyen gemiler okyanustan geçen gemilerden gizlenebilsin diye sık bir şekilde inşa edilmiş yapay bu adaydı. Koyda ölüm bayrağı çekili iki gemi vardı. Bu bayrak, gemide hastalık olduğunu gösterdiğinden bunların terk edilmiş olduğunu açıklıyordu. Küçük sandalları denize indirip tutsaklan kıyıya götürmeye başlamadan önce, korsanların kendi bayraklarını ölüm bayrakla-nyla değiştirerek, gemilerini diğer iki gemiye benzetmeleri uzun sürmemişti. Gabrielle bunun, sadece, koya giren yabancı teknelerin bu gemileri incelemek istemeleri halinde korkup uzak durmalım için yapılmış bir tuzak olduğunu anlamıştı. Gabrielle. Margery ve kendisine sandaldan çıkmaları için yardım eden korsana Nereye gidiyoruz? diye sordu. Fakat korsan ona cevap vermeye bile gerek görmemişti. Sadece onu dürterek ileriye doğnı itti. Adanın içine doğru bir yürüyüşe başlamışlardı. Herkesin gemiden indirilmesini beklemiyorlardı ama çok şükür Avery gemiden kıyıya çıkan ilk gurupla birlikteydi. Ve bugabriellenin ele geçirildikten sonra onunla konuşabilmek için ilk şansıydı. sor Very ya,nda yarumeyc devam ederken M mtsin? diye Evet, iyiyim. diye onu telkin etti Gabrielle. Sana Sana biri dokundu mu? Gerçekten. Avery, hiçbir şekilde zarar görmedim. Şükürler olsun Tanrım. Gerçeklen çok endişelendim. Hayal bile edemezsin. Gabrielle Averye rahatlatıcı bir şekilde gülümsedi. Fidye için tutuluyorum. Kaptan Brillaird bana zarar verilemeyecek kadar değerli olduğumu açık bir şekilde anlattı. Avetynin kafasındaki geniş açık yarayı işaret etti. Başın nasıl? Dün seni Kördüğümde baygındın. Avery ihtiyatla yaraya dokundu. Sadece küçük bir çizik Ama Gabrielle yaraya dokunduğunda irkildiğini görmüştü ve bunun çok acı verdiğini söyleyebilirdi. Kaptandan öğrendiğim kadarıyla senin içinde fidye almayı planlıyor. Bu konuda bir şey bilmiyorum. diye bir iç çekişle cevapladı Avery. Zengin bir aileden gelmiyorum. Olsun babam beni almaya geldiğinde onunla konuşurum. dedi Gabrielle. Eminim senin özgürlüğün için de bir şeyler ayarlayacaktır. Fakat Gabrielle, Nathanm yerini bulabileceklerinden bile emin değildi. Eğer korsanlar babasını bulamazlarsa ona ve Averyye ne olurdu? Çok kibarsın. dedi Avery ve çabucak ekledi. Şimdi beni dinle Gabrielle. Sana bazı güvenceler verilmiş olabilir ama bu korsanların konuşmalarından duyduğum kadarıyla gittiğimiz yerde bunlardan başkaları da var. Senin bu dutumdan güvenle çıkmanın tek yolu, kendi üzerine çok dikkat çekmemeyi başarmak olacaktır. Senin kadar güzel olunca bunun çok zor olduğunu biliyorum. Ama Lütfen, daha fazla bir şey söylemene gerek yok. diyerek Avery nin sözünü kesti Gabrielle. Yüzü kızarmış». Bu boğaz kesicilerin sonunu görene kadar güvende olamayacağımızı anlıyorum. Ama bu arada elimden geldiği kadar görünmez olmaya çalışacağım.

6 Korsanlardan biri Averyi daha hızlı yürümesi için ileriye doğru ittiğinde ayrılmışlardı. Adanın yaşanılan bir kara parçası olduğunu gösteren ilk işaret patika yoldan ilerlerken gördükleri gözlem kulesiydi. Kütüklerden yapılmış bu kule en az Uç taraftan denizi görecek kadar yüksekti. Bu kulenin arkasındaki tepeyi tırmanmaya başlamışlardı. Kulede bir gözcü vardı ama bu adam kulenin tepesindeki teneke barakada onlar geçerken uyumaya devam etmişti. Korsanlardan biri gözcüyü uyandırmak için kuleyi tekmelerken diğeri de akıcı bir Fransızcayla küfrediyordu ve Gabrielle pek de çalışkan bir gözcü değil diye düşündü. Margery de Gabriellenin yanma geldiğinde bu durum karşısında Tembeller, oniann çoğu tembel. Umarım da yardım geldiğinde de muhafızlar uyuyor olsun, diye kendi fikrini söylemişti. Gabrielle de bu iyimserliği paylaşmak istiyordu ama fidye alınmadan övıce kurtarılma şansları çok azdı. Babamı buldukla- Eğer bulabilirlerse, diyerek Margery sözünü kesti. Biz bi- 13 le bulabileceğimizden er ne kadar olabilir ki? Bu yolculuğa hiç çıkmamalıydık. Seni tehlikeli olacağı hakkında uyarmamı} mıydım? Sen evde kalabilirdin. diye hatırlattı Gabrielle. Aynca tehlikeli olacağını «almıyorduk Binleri tana bu çağda hlll konanların olduğunu tdyleae inanır miydin? Hayır, onlarla alay eder ıa bir şey oluna, ne yaparım bi-. cevapladı Margery. Fakat yine ayrılmadan Oncc beni dinlemelisin. Bir lilah bulmaya çalış, bir çatal bile olur. Eğer bir tane bulabilirsen bunu sürekli yanında tayı. Eğer bu piçlerden biri sana yaklaşmaya çalışırsa onu doğruca kamına saplarsın. Duydun mu? Sakın bunu yapmakla Bunu unutmayacağım. İyi yaparsın kızım. Eğer sa İçmiyorum Mey.. dan çok daha fazla altüst olmuştu. Vb endişesi bulaşıcıydı. Oab-riellenın. o anda arkadaşının omzunda ağlamaktan daha çok istediği hiçbir şey yoldu ama kendini engellemeyi ve ruhunun en derinliklerinden her ikisi için de biraz cesaret toplamayı başar Çok fazla endişeleniyorsun. İkimizde iyi olacağız. Kaplan Briltaird bu konuda beni ikna etti. Bu tam olarak doğru değildi ama Margerynin biraz rahatlamak için bunu duymaya ihtiyacı vardı ve bu rahatlama Margerynin yüzünde ufak da olsa bir gülümseme oluşmasını sağla- Yaklaşık yanm saat sonra, tepelerin üstünde ağaçlarla çevrelenmiş geniş bir yerleşim alanına varmışlardı. Merkezde büyük bir bina vardı. Gabrielle nin Öğrendiği kadarıyla bu bina konan lann yağmaladıkları bir geminin gerçek lombarlarından yapılan küçük barakalardı. Açık kapılardan gûrtmduğu kadarıyla kulübü lerin çoğunda korsanların yasadışı kazançlarım depolamak için iyiydı. 16 Avery ve diğer erkek tutuklar bu bankaların birine itilmişler»e Margery de başka bsnne götürülmüştü Ama Margery bundan Jnce, Gabnelleye Unutma, kamından. diye bağıracak kadar Onu nereye götürüyorsunuz. diye Gabrielle kargı çıktı Kendisini büyük binaya doğru iten korsan küçümseyerek dudaklarını büktü. Hizmetçiler için kimse fidye vermez, ama kaplanın istedikleri karşılanınca seninle birlikte serbest kalacaktır. Sen çok değerlisin bu yüzden daha iyi korunacağın bir yere, ana binaya gidiyorsun. Kimsenin sana dokunup, senin için gelecek büyük fidyeye engel olmasını istemiyoruz. Korsan kendisine göz kırpınca, Gabrielle korkmuştu İçeriye girince, korsan Gabrielleyi odanın ortasındaki geniş masaya yönlendirmiş ve oturması için bir sandalyeye doğru itmiş, sonra da çekip gitmişti. Bayan bir aşçı tarafından önüne bir kise yemek konulurken aşçı arkadaşça bir senin için ödeme yapacak biri ı yapacak bir ailem olmadığını kabul etmek zorunda ka ce bu gerçeği elimden geldiği kadar uzun süre söylememeyi başardım. bu yüzden hala buradayım. dedi. Kendisini Dora olarak tannan otu yaşlı kadın oturmuş ve Gabrielle ile birkaç dakika sohbet etmişti Adada kalmasına ve kendi fidyesi için çalışmasına izin verilmişti Korsanlara yemek yapıyordu ve görünüşe göte

7 hoşlanacağı bilileri olduğunda, on lam başka hizmetler sunmaktan da kaçınmıyordu, tüm bunları düşüncesizce ağzından kaçırmıştı. İki yıldır buradaydı, hatta kendisini onlardan biri olarak addediyordu. Onlar geçen yüzyıldan kalma korsanlar gibi kendilerine isim yapmaya çalışmıyorlar. Aslında, isimlerini, gemilerini, gemilerinin isimlerini ve hatu görünüşlerini sıkça değiştiriyorlar. Asılmak için değil para yapmak için uğraşıyorlar. Son zamanlarda gizlilik içinde çalışıyor ve hatu birkaç yılda bir üslerini bile değiştiriyorlar. demişti, gönüllü bir şekilde. Burası mı üsleri? tüye merakla sordu Gabrielle. Dora onaylayarak kafasını salladı. Bu Us çok ücra olduğu için isim bile verilmemiş bir ada üzerinde. Güzel aslında çok gü- 17 zel bir ada. Bu yüzden, bir ya da iki kere aynı şekilde düşünen yeni yerleşimcileri korkutup kaçırmaları gerekli, Onlan kim yönetiyor? Hiç kimse. Kaplanlar eşil söz hakkına ve her biri yalnızca kendi mürettebatları Uzcnnde yargılama yetkisine sahip. Eğer herkesi etkileyecek bir şeye karar verilmesi gerekiyorsa, onun için oylama yaparlar. Bu üssü kaç kaptan kullanıyor? diye sordu Gabrielle. Şu an beş. Bir altıncı daha vardı ama o geçen sene eceliyle öldü ve mürettebatı da diğerlerinin arasına katılıp dağıldı. Bu kadar büyük bir yerleşim yeri için bahsedilen rakamın azlığı karşısında Gabrielle şaşkınlığını belli etmişti. Burada çok fazla insan istemiyorlar. Ne kadar çok insan olursa, buradaki üssü ele verme ihtimali olan bir soysuzun onların arasına katılması ihtimali de bir o kadar artar. Kaptan Brillaird binaya girer girmez kadın uzaklaştı. Gabrielle kaptanın gerçek ismini hiç duymamıştı. Acaba bir gün öğrenebilecek miydi? Adam adım o kadar çabuk değiştiriyordu ki kendi mürettebatı bile ona sadece kaptan diye hitap ediyordu. Bu yüzden Gabrielle de ona seslenmesi gerektiğinde aynı şekilde hitap etmeye başlamıştı Kaplan sadece onun nerede olduğuna bakmış ve günün geri kalanında ve onu takip eden günlerde de Gabrielleyi görmemezlikten gelmeye devam etmişti. Beş gün sonra, kaptan hala fidye için kiminle temasa geçmesi gerektiğini sormamıştı. Gabrielle babasının bu parayı ödeyebilecek durumda olduğunu biliyordu, ama açıkçası babasının nerede bulunabileceğini bilmiyordu ve bu süre içinde bu konuda ki kaygılarıyla baş başa kalmıştı. Almda. kaptanın kendisine inanacağını gerçeklen ummuyordu ve eğer inanmazsa da kendisine neler olabileceğini hayal bile edemiyordu. Doru Gabrielle nin bu konuda neden hala sorgulanmadığım açıklamıştı; çünkü kaptanın bu bilgiye bir daha denize açılmaya hazır olacağı zamana kadar ihtiyacı olmayacaktı ve bunun ne zaman olacağı konusunda da herkes bir tahmin yapabilirdi. Çünkü kaptanın adada yaşayan ve son iki aydır görmediği bir karısı vardı. Korsanlar yemek yiyorlar, uyuyorlar, içki içiyorlar, kumar 18 oynuyorlar, dövüşüyorlar, birbirlerine şakalar yapıyorlar vc hikayeler anlatıyorlardı. Gabrielle ana binanın arkasında ufacık bir odada uyuyordu ve her giln ana salona gitmesine müsaade ediliyordu. Bu nedenle buradaki günlerinin sıkıcı olduğundan şikayet edemezdi. Sinir bozucuydu ama kesinlikle sıkıcı değildi. Margery her gün iki saatlik bir ziyaret için Gabrielle nin yanma getiriliyordu ve Gabrielle eski kahyalarının, üzerinde uyumak zorunda bırakıldığı ince saman şilte ve yemeklerin kötü kalitesi hakkındaki tüm şikayetlerine rağmen tutsaklığı iyi atlattığını görerek rahatlıyordu. Gabriellenin tutsaklığının altıncı gününde iki gemi daha gelmiş, merkez oda yeni gelen mürettebatlarında eklenmesiyle gerçekten ççk kalabalıklaşmış!!. Yeni gelenlerin hiç de arkadaşça tavırları yoktu. Aslında birkaç tanesi Gabricllenin bir bakışla ürpermesine bile neden olmuşlardı. Ve yeni gelen kaptanlardan biri

8 öylesine uzun ve istekli bir şekilde bakıyordu ki bunun kendisi için kötülük anlamına geldiğinden hiç şüphesi kalmamıştı. Bu kaptan uzun ve kaslıydı, gerçi Gabriellenin hiç tarak yüzü görmediğinden şüphelendiği, keçeleşmiş uzun simsiyah sakallarına bakarak tahmin etmesi hiç de koyla değildi ama adam büyük olasılıkla otuzlarının sonunda ya da kırklarının başındaydı. İnsanların ona Pierrc Lacross diye hitap etliklerini duymuştu, ama büyük olasılıkla gerçek bir Fransız değildi. Korsanların çok büyük bir çoğunluğu olmadıktan bir şey gibi davranmaya çalışıyordu ve hiçbiri geçek ismini kullanmıyordu. Fakat daha sonra Gabrielle, Piene Lacrossun bu kurala bir istisna oluşturduğunu anlamıştı. Adam gerçek bir Fransızdı. Diğerleri gibi canı istediğinde değiştiremediği çok yoğun bir aksam vardı. Çirkin değildi. ama mavi gözlerindeki zalim kıvılcımlar, yakışıklı bir çehre olabilecek yüzünü bozuyordu. Bu adamda uğursuz bir şeyler vardı ve bunu fark eden tek kişi de Gabrielle değildi. Diğerleri de o geçerken yoldan çekiliyor ve göz göze gelmemek için bakışlarını kaçırıyorlardı. Fakat Gabrielle bu adamın onda uyandırdığı korkudan neredeyse titreyecek hale gelene kadar, Pierrenin buz gibi mavi gözleri, kendisinin üzerindeydi. 19 Gabrielle İngiltereyi erkeklerin arzulan hakkında bilgisiz ve çok masum bir genç kız olarak terk etmişti. Annesi hiçbir zaman bir erkekle evlendiğinde neler beklemesi gerektiğini açıklamamıştı Büyük olasılıkla Gabriellenin Londrada geçirdiği ilk zamanlardan Önce anlalacaku ama Carla bu arada Alberte tutulmuş ve sonra Albcrtin onu aldatmasının neden olduğu ıstırapla kendini tüketmişti. Fakat Gabrielle bu süre içinde, konanlardan erkekler hakkında oldukça fazla şey Öğrenmişti. Korsanlar. Gabrielle onlara yakın olduğunda kendilerini frenlemeye gerek görmüyorlar ve cinsel fetihleriyle Övünmekten çok hoşlanıyorlardı Bu yüzden de acımasız Kaptan Pierre Lacrou geldiği günden bu gün sonra üzerine eğilerek Seni arkadaşım dan sarın alacağım. Daha sonra seninle ne yapacağımsa tamamen benim seçimim olacak, dediğinde, onun bu davranışının arkasındaki güdüleri anlamakta hiç zorlanmamıştı. Gabrielle kaptanın neden bahsettiğini anlamamış olmayı tercih ederdi ama anlamıştı. Acaba para Ödendiği sürece Kaplan Brillaird için paranın nereden geldiğinin bir Önemi olur muydu? Ya da Gabrielle Pierre in ödeyeceğinden daha fazlası için süz vermeye cesaret edebilir miydi? Kendisine birinin sahip olmasını engellemek için aklına gelen tek yol buydu. Binadan gizlice çıkmayı başarsa bile kaçabileceği hiçbir yer yoktu, adadan çıkmanın da korsanlarla gitmekten başka bir yolu yoktu. Kaptan Brillaird Oabrielleye yardım edecek tek kişiydi ve Gabrielle. onun da sırf iyi kalpliliğinden kendisine yardım etmeyeceğini biliyordu. Ne iyiliği? Adam bir korsandı! Tek derdi de paraydı. Fakat Gabrielle içgüdüsel olarak eğer Pierre kendisini ele geçirirse. çok büyük bir şekilde zarar göreceğini biliyordu. Bu kadar çok korkmasına neden olan da buydu zaten. Ve Gabrielle. bir süre Önce Pierrenin adamlarından birini disipline sokmaya çalışırken gösterdiği acunasızüğa şansız bir şekilde şahit olmuştu. Pierre adamı hemen orada holde kamçılamıştı, ama kullandığı sıradan bir kamçı değildi. Bu. kedi kuyruğu denen ve bir bıçak kadar kolayca vücutta ince kesikler oluşturabilen Özel bir kamçıydı. Bunu kullanırken Pierreın bakıştan. Gabnllenin aklında 20 idamın bundan çok horlandığına dair ufak bir şüphe bile kalmamasını sağlamıştı. Kaptan Bnllaırdin görünmesini ve al işven şı yapıp bitirmeyi beklerken Pierrenin sabırsızlığı anıyordu. Masada her zaman Gabriellenin yanına oturuyor ve ona ne yapacağı ile ilgili planlarıyla Gabrielleyi iğneliyordu. Niye bana bakmıyorsun tatlım? Siz leydiler fazla gururlusunuz. Ama seninle işim bittiğinde bu gururdan eser kalmayacak. Bana bak! Gabrielle ona bakmamışa. İlk giindcn beri bakışlarından kaçmıyordu. Git lütfen.

9 Pierre güldü. Ne kadar da zarifsin. Ne kadar da kibarsın. Seni kendi küçük kediciğim yaptığımda, bunun ne kadar süreceğini merak ediyorum. İtaat kir bir kedicik olacak mısın tatlım yoksa seni sık sık cezalandırmak zorunda mı kalacağım? Gabriel-lenın güçlükle nefes aldığını fark etmişti ve ekledi; Benim ne yapabilecek kapasitede olduğumu gördün, fakat tadı, soylu tenin için endişelenme, hiçbir zaman bir güzelliği mahvetmem. Kedicikleri eğilmenin başka yollan da var Gabrielle ile alay ediyordu ama ona hiç dokunmamışız Odada bu kadar çok şahit varken bunu yapmamak konusunda dikkatli davranıyordu Ama açıkçası yapmak istediği tek şey de buydu. Dora, Gabrielle ye ona dokunmamak için Pierre in kendini bu kadar çok engellemesinin, onun üzerinde büyük bir hüsran ve hayal kınklığı yarattığını ve bu yüzden de geceleri çok fazla içip ayaklannı sürüyerek bir yerlere gittiğini ve ertesi gün öğleden sonraya kadar da dönmediğini söylemişti. Bu beş kaptanın sonuncusu da limana girene kadar, karısının Kaptan Brillaridi meşgul etmesi Gabrielle için çok büyük bir şans olmuştu. Ve sonunda, beşinci kaptan adaya gelmiş ve bir sabah Kaptan Brillairdle birlikte içlerinden birinin söylediği bir şeye iştahla gülerek binaya girmişti Adam. Gabnclleyi hemen fark eni. Durdu ve uzun uzun ona baktı, sonra kolunu Kaptan Brillairdin omzuna doladı ve kızı almayı teklif etti. Bunu duyduğunda çok sinirlenecek olan Pierre o an orada değildi. Gabrı-cllc Pierrein olay çıkaracağından emindi, hatta bu yüzden bir 21 luvga bile çıkarabilirdi. Ama o MU bir önceki gece Gabrielleye gösterdiği açın müsamahanın etkisi altında uyumaya devam ediyordu. Ve aynı Gabriellcnin tahmin ettiği gibi Kaptan Brillaird için kimin alıcı olduğunun bir önemi yoktu. Gabrielle, iki adam el sıkışmadan önce Kaptan Brillaird in omuzlarım silktiğini görmüş ve beşinci kaptan para dolu bir keseyi Kaptan Brilliarda doğru fırlatmışa. Gabrielle şok içindeydi. Her şey çok çabuk olmuştu. Daha sonra yeni kaptanın bir aracı olduğunu fark etti. Bu, kaptanın rehineleri adadan aldıktan sonra, hatırı sayılır bir karla ailelerine geri götürüp teslim ettiği ilk sefer olmayacaku. Bu iş ilgili herkes için oldukça uygundu, çünkü diğer kaptanlara işin ticari kısmıyla ilgilenmek yerine daha fazla gemi ele geçirmeleri için yeterli zaman kalmasını sağlıyordu. Beşinci kaptan işin ticari kısmında iyiydi ve o da kılık değiştirmişti. Gabrielle neredeyse onu tanıyamayacaktı Bu cehennemde ne arıyorsun Gabby ve annen nerede? Gabrielleyi hemen binadan dışan çıkarmış ve aşınmış patikadan aşağı koya doğru itmeye başlamıştı. Mürettebatından büyük bir kısmı hala demir atmaya çalışıyordu ve gemideydi, ama adamlarından ikisi patikada ilerlemeye başlamışa, hiçbir açıklama yapmadan onlara gemiye dönmelerini emretti. Ama Gabrielle aniden topuklarının üzerinde dunıp kahyalarının da kurtanl-ması gerektiğini söyleyince, bu adamlardan birini Margeryi alıp getirmek için geri göndermişti. Gabriellcnin binlerce sorusu vardı ama büyük kaybının acısıyla bunların hepsini unutmuştu. O öldü, baba. Bu yüzden İngiltereden ayrıldım. Seninle yaşamak için yanına geliyordum, diyerek ağlamaya başladı. Ama senin içinde uygunsa, yaşayacağımız yer bu ada olmasın, diye resmi bir şekilde ekledi. 22 nrn gemisinin yavaşladığını fark etti. Neler olup bittiğini anlamak için güverteye çıktığında direkt olarak Pierre Lacrossla karşılaşmıştı. Pierrein gemisi babasının gemisine yanaşmıştı. Onlan korsanların ttssil olan adadan beri takip ediyordu! Henüz Pierre den Nathan a bahsetmemişti. Konuşmak için 23 fazla zamanlan olmamıştı ve bunun yanında. Gabrielle hali babasının korsan konfederasyonunun bir üyesi olduğunu Öğrenmenin (Okuyla baş etmeye çalkıyordu Ama en azından babası kendisini kurtardıktan sonra kendini fflvende hissetmeye başlamıştı ve Pierrele ilgili herhangi bir (eyle bir daha hiç kararmayacağından da emindi.

10 Ama (imdi Pierre orada, güvertesinde hemen babasının yanı ha(iııda duruyordu ve sanki çok eski dostlarımı gibi onunla konuluyordu Ve bir anda onlarm en azından eski tanıdıklar olma-lan gerektiğini dü UndU. çünkü her ikisi de aynı üssü paylaşan beş kaptandan biriydi. Pierrenin soğuk arzulu bakışı doğrudan ona kiliüenmiıti ve bu bakış Gabrielleyı sıcak güverte tahtalan üzerine çivilemişiz Korkusu hızla geri ddnüyordu. Çok solgun görünmeye başlamış olmalıydı, çünkü babası yanına gelmiş ve bir kolunu korumak istercesine beline dolamıştı. Kızla birlikle çok çabuk açıldınız dostum. dedi Pierre. neden orada olduğunu gizlemeye gerek görmeden. Onu ben ala- Satılık değil, dedi Nathan. Tabu ki satılık. Onun için ödeme yaptın, ben de sana daha fazla ödeyeceğim. Sen karını alacaksın ve ikimizde mutlu olacağız. Yanlış anladın. O benim kızım, dedi Nathan soğukça. Pierre şaşkın görünüyordu. Durumu değerlendirmeye çalışırken, gözleri bir Gabrielleye bir babasına gidip geliyordu ve bu arada çok gergin ve tessiz bir dakika yaşanmıştı. Gabrielleyı an cak büyük bir kavganın sonunda alabileceğini anlamıştı ve bunu yapmamaya karar vermişti; güldü ve elinden geldiği kadar iyi huylu bir şekilde kötü kaderinden şikayet etmeye başladı. Pier-rein ses (onu, Gabriellenin onun için yasak bölgede olduğunu anladığına babasını ıloıa etmişti ama Gabrielle yi kand ıramamış-ü. Adamın bunu sadece geçici btr erteleme olarak gördüğünü hissediyordu. Pierrenin gemisi ayrılmıştı ama Gabrielle bunun onu son görüşü olmayacağından çok korkuyordu. Margey, Nathanın mesleğini onaylamadığını gayet samimi 24 bil şekilde göstermekten hiç çekinmiyordu. İlk günlerde babasına attığı iğrenme dolu bakımları gördükçe Gabrielle kendisini babasını savunmak zorunda hissediyor ve her seferinde de tunu yapıyordu. Sonuçta. Nathan onun babasıydı Bir korsan olması onu sevmekten vazgeçeceği anlamına gelmezdi Gabrielle ve babası. Nathanın sürekli kullandığı güzergahın lam ortasında bir ada olan Sı Kittsdeki asıl limana varana kadar konuşma şansı bulamadılar. Nathanm kumsalda kasabadan oldukça»»k küçük tur evi vardı. Ve bu ev ona mecbur kaldığında gemisini kıyıdan açığa demirleme ve kayıkta kıyıya gidip gelme olanağı sağlıyordu. Ama şu ana kadar bunu yapması gerekme-mişti. St Kitts bir Ingiliz limanıydı ve o da daha önce hiçbir Ingiliz gemisine saldırmamış bir Ingiliz vatandaşıydı. Fransız. Alman. İspanyol gemileriyse onun için meşru hedeflerdi. Nathanm evi benzersizdi. Ev, geniş havadar odaları ve her nereden gelirse gelsin esinüyi yakalayacak şekilde yapılmış pencereleriyle sıcak iklimlere uygun hale getirilmiş bir İngiliz sayfiye evini andırıyordu Parlak ahşap yer döşemesi, büyük saksılardaki palmiyeler, zarif ince perdeler, bu eve yerel bir hava verirken, mobilyalar şık ve tamamen İngiliz tarzında tasarlanmıştı ve Nathan limanda olmadığı zamanlar evi idare etmekle görevli hizmetçiler her şeyin kusunuz görünmesini sağlamışlardı. Duvarlardaki tablolar ince bir zevki yansıtıyordu ve annesinin kendi evlerinde koleksiyonunu yaptığı tabloları hatırlatıyorlardı. Gabrielleye tahsis edilen yalak odası İngiltere deki odasından daha büyüktü. Odadaki antik dolap kiraz ağacından yapılmıştı ve kapaklannı mine kakmalar süslüyordu; oymalı direklerle çevrelenmiş yatağına sivrisineklere karşı ince beyaz bir cibinlik eklenmişti. Ve odasının balkonundan görülen liman ve okyanus manzarasıysa nefes kesiciydi. Yemek odası da okyanus manzarasına sahipti ve o akşam, tropik bir bitkiyle doldurulan yengeç ve baharatlı domates gibi oldukça lezzetli yerel yemeklerle birlikte kalite bir Fransız şarabı servis edilmişti. Açık pencerelerden, okyanusun sakinleştirici dalgalarının sesiyle birlikte yumuşak, hoş kokulu bir esinti oda 23 ya doluyordu. Gabrielle burada yaşamakları hoşlanacağım hissetmişti Ama Margery. pek de hoşlanacak gibi görünmüyordu TOın yemeği hizmetçilere ten ten bakarak ve bulacağı ilk gemiyle eve gen döneceğim ısrarla söyleyerek geçirmişti.

11 Margery tüm o huysuzluğunu da yanına alarak yatmaya gider gitmez, Nathan, Gabrielleyi kıyıda bir yürüyüş için dışarı doi-nı yönlendirdi; böylece Gabnellem aklında dönüp duran sorula rmın cevabını almak için bir şansı olacaktı. Nathan kariyer seçimiyle ilgili hiçbir bahaneye sığınmamıştı ama bu seçimi yapma suıa nelerin neden olduğunu anlatmaya başladı Gemimiz bir fırtınada battığı zaman, sadece ticaret gemisin-de çalışan genç bir denizciydim. dedi. Yalnızca birkaçımız kurtulabilmiştik. Korsanlar bizi bulana kadar günlerce sürüklen- Gabrielle onu anladığım düşünüyordu. Bu yüzden onlara minnettar kaldınız, çünkü sizi kurtarmışlardı. Aslında buna bir kurtarma diyemem Gabby. Onlann adam eksiği vardı.! bize sıradan bir teklif yapıldı. Ya onlara katılacaktık ya da kendimizi yeniden denizde bulacaktık. Ben de onlara katıldım. Ama onlarla kalmak zorunda değildin, öyle değil mi? Bir limana ulaştığınız zaman kendi yoluna gidebilirdin? Çok uzun bir süre korsanlara ait olmayan herhangi bir limana uğramadık. Doğruyu söylemek gerekirse geçen zaman içinde bu hayattan hoşlanmaya başlamıştım. Benim için çok heyecanlıydı. Kalmakla ilgili bazı kuşkularım da vardı ama kendi gemi-ı kadar hep daha yüksek mevkilere tırmanmak için miydi yoksa sonra mı? Önce. Hiçbir zaman şüphelenmedi mir Onunla karşılaştığında Ingilterede ne yapıyordun? Nathan gulümsemıştı Define avcılığı. tik genumın kaptan. Ingilterede define avcılığı? dedi şaşkınlıkla Gabnelle Hayır, beni orayı götüren hıritalınmdan birinin kaybolan parçalıydı. Annenin ailesinin son kayıp paıçayı sahip olduğunu öğrenmek yıllar sürmüştü. Araştırmalarımı kolaylaştırmak için onunla evlendim. <lathan kızarmıştı. Çok gürel bir kadındı, ama hayır, sonuç-enim gerçek aşkım denildi. Ve annen de bir kocası olmasın-hoşlanmışıı H41İ bir koca adayı yakalayamadığı için artık sıkılmıştı. Tabii ki ben onun standartlarına enşemiyordum mun sahip olduğu asil kan bağına sahip olduğumu da iddia kabul etmem gerekir ki o zamanlar oldukça göstc-evlilik teklifimi kabul ettiğinde ikimizi fişliydim. Yine de şaşırtmıştı. Güzel zamanlar çabucak geçti. Sonunda Bu aslında pek çok şeyi açıklıyordu. Gabrielle her zaman ninesi ve babasını neyin bir anıya getirdiğini merak etmişti, çünkü babası ne zaman ziyarete gelse, birbirlerine iki yabancı gibi davranıyorlardı. Ve dununda gerçekten pek faiklı değilmiş diye düşündü Gabrielle. Babasının amaçlarına ulaşmak için evlendiğim düşünürken annesinin de onunla evlenmekten çıkarları olduğunu hissediyordu. Carla bir çocuk istiyordu ve bunun içinde bir kocaya ihtiyacı vardı. Bunca yd boyunca bir kere bile annesinin sevgisinden şüpheye düşmemişti. Hatu en sonunda Carla sevgilisini kaybedip derin bir ıstırap çekmeye başladığında bile bu ıs- Haritanın kayıp parçasını bulabildin mı? diye merakla sordu Gabrielle. Hayır. diye geveledi Nathan. Ama onu anmak için çok uzun süre kaldım. Ben ayrılmadan önce annen sana hamılekal-mıştı ve sen yıllar boyunca oraya dönmemin tek sebebi oldun. Aslında, hiç pişman olmadım Sen benim hayatımda gerçek bir ışık oldun Gabby. benim tek gurur kaynağımsın. Annen için çok üzgünüm ve en çok da tüm bunları tek başına yaşamak zorunda 27 Okyanusa yansıyan ay ışığını seyretmek için durdular, kumsala vuran dalgalar neredeyse ayaklarım yalıyordu. Ilık bir esinti Gabricllein eteklerini buruşturuyordu ve Nathanin kolu kızını daha da yaklaştırmak için omurlarına doğru suziilmllştu. Esir düştüğün için de çok üzgünüm, ama şu an burada benimle olduğun için hiç üzgün değilim kızım. Hep olmam istediğim yerdesin.

12 Gabrielle de babasına sarılmak için kollarını uzattığında gözleri dolmuştu Anık sonunda evindeydi. Gabrielle St. Kıttsdeki hayalı heyecanlı buluyordu. Her sabah güneşli ve maceralarla dolu yeni bir güne uyanıyordu. Babasının ısrarlarıyla yüzmeyi öğrenmişti ve her gün ılık mavi Karayıp sularında yüzüyordu. Aynca kumsal boyunca, babasının kendisi için aldığı ata biniyor, bazen akşam karanlığına t-»a., eve dönmüyordu, çünkü muhteşem gün balımım seyretmekten çok büyük zevk alıyordu. Bazen sıcak dayanılmaz derecede bunaltıcı olsa da Gabrielle burayı sevmişti. Buradaki her şey onun için çok yeniydi ve genç yaşta tüm bunlar ona büyüleyici geliyordu. Yiyecekler farklıydı, ıklım kesinlikle farklıydı, yerel halk renkli ve arkadaş çatılışıydı, eğlenceler, özellikle de sokakta yapılan danslar. İngiltere de, evinde hayal bile edemeyeceği şeylerdi. Deniz seyahatlerinden de hoşlandığım fark etmişti. Babası bir sürü define haritasından birindeki ipuçlarının peşine düştüğünde onunla birlikte seyahat ediyordu ve artık usta bir denizci olmuştu. Onun neden böyle bir hayalı seçtiğini anlamaya başlamıştı Nathan bir hafta gibi lusa bir süre içinde bazı insanların ömürleri boyunca yaşayacağından, daha farla eğlence ve macera yaşıyordu! Babasına korsanlık işlerini onaylamıyordu ama bunu da artık değişik bir ışık altında görmeye başlamıştı, özellikle dc eğer bahası aracılık yapmasa bazı tutsakların asla evlerine dönme şansları olmayacağını öğrendikten sonra. Ve Nathan artık gemilere saldırıp yağmalamıyordu. Zamanının çok büyük bir klamını define arayarak geçiriyordu. Nathan. haritalanndan birindeki işaretlen yerleştirip en sonunda definenin olduğu noktayı kırmızı parlak bir dairenin içine aldığında da Gabrielle yanındaydı. Babası ve adamlarının o küçük H»d» işaretli noktayı kazmaları ve sonunda oraya gömülmüş geniş sandığı bulmalarını izlemek inanılmaz derecede heyecanlı olmuştu. Ama maalesef sandık açıldığında içinin boş olduğunu görmek de bir o kadar üzücüydü. Aslında bu beklenen bir şeydi. Hanla onlann eline geçmeden önce bir sürü el değiştirmişti. Nathanın haritalanndan büyük kısmının şifresini çözmek çok zordu, çünkü bu haritalan çizen define sahiplen hartayı ele geçiren herhangi birinin değil sadece kendilerinin ganimete ulaşmalannı sağlayacak kadar az ipucu kullanmışlardı. Ve bazı hartalar üzerlerindeki ipuçlarının çözülmesini imkansa hale getirmek için parçalara aynlmış ve bu parçalar ya farklı yerlere saklanmış ya da ailenin farklı üyelerine verilmişti. Birbirlerinden aynlan bu parçalara anlamı da yıllar geçtikçe kaybolmuştu ve anık bunlara sahip olan insanlar ellerimde ne olduğunun farkında bile değillerdi. Gabriellenin babasına elinde de parçalan eksik iki hanla vardı Margery. St. Kilise ilk geldikleri zaman ettiği yemini gerçekleştirip. İngiltereye dönmesini sağlayacak gemiyi bir türlü yaka layamamıştı. Adana sıcak iklimiyle arası iyi olmasa da kalmaya devam etmişti. Çünkü Gabrielleyi bu korsanlara arasında yalnız bırakamazdı. O korsanların bazılarına kendisine karşı iyi olduklarını kabul etmek zorundaydı, en azından Nathanın mürettebatının. Hatta Gabrielle bunlanm birkaçım yakın arkadaş olarak görmeye başlamışa Aslında. Nalhanm mürettebatına büyük kısmı şaşırtıcı derecede terbiyeli ve onurluydu, ama çok özgür ruhlu ve maceraperest olduklarından toplum kuramlarına uyumlu değillerdi. Nathan, Gabrielle için Pierre Lacros gibi nahoş adamlara karşı çök iyi bir kalkan olmuştu, ama Gabrielle o adamdan korkusundan bir türlü kurtulamıyordu. hatta bu korkusu Pıerrein Red diye anılan bir kadın korsanla birlikte olduğunu duyduktan son- 29 ra bile geçmemişti Babasıyla çıktıkları bir define avında, Pier rei bir İter daha görmû}tu. Pierre o glln bir gemiyi yeni ek geçirmişti İşte o /aman eğer babası onun rehinelerini almamış olsa hepsinin öldürüleceğini fark etmi}ti. Pierre ayrılmadan önce babasının dikkatini çekmeden Gabriellenin yanına sokulmayı ba$armıs vc Nathanın duyamayacağı bir sesk Seni unuttuğumu sanma kedicik. Zamanımı? gelecek. diye fısıldamıştı. Babasıyla adada hayat çok hoşlandığı muhteşem deneyimlerden örülmüş lekesiz bir duvar halısına benziyordu ve büyük ihtimalle bu karşılaşma onun üzerindeki tek kara leke olmuştu Gafarklk. bu hayran sonsuza kadar sürmeyeceğinin farkınday-dı. Er geç evlenmeliydi ve bunu heyecanla bekliyordu. Çocukluğunda sahip olamadığı şeyleri istiyordu: istikrarlı, sevgi dolu birbirine bağlı bir aile. Bu arada

13 yakışıklı denizcilerle bir iki flört yaşamıştı ama onlar da zamanı geldiğinde denize açılıp uzaklaşmışlardı vc bu da Gabrielk için daha iyi olmuştu, çünkü onun tüm istediği geçen o iki yıl boyunca babasıyla daha fazla zaman geçirmek ve daha önce ayn geçirdikleri uzun yıllan telafi cdebil- Neredcyse Uç sene boyunca Gabrielk böyk hissetmişti, ta İri Charks Mıllford okulunu bitirip adaya gen dönene kadar. Adada şeker plantasyonu olan muteber bu Ingiliz ailenin yakışıklı oğlu olan Charles da Gabriclleyle oldukça ilgilenmişti, ama babasının kim olduğunu öğrendikten sonra çok kaba bir şekilde arkadaşlıklarının devam edemeyeceğini açıklamıştı. Ve sebep aslında Nathanın bir korsan olması değildi! Adada hiç kimse bunu bilmiyordu. Aıksi. Nathanm alı tabakadan geldiğim düşünüyordu ve MiUfotdUr öylesine züppeydiler ki Gabrielknin sırf bu nedenle biricik oğullarına uygun olmadığına inanıyorlardı. Gabrielk. Charlesın bu olaydan sonra gösterdiği soğuk tavırlardan çok incinmişti ama bunu iyi saklıyordu. Ciddi olarak evliliği düşünmesine neden olan tek adamın, bunu istememesinin sebebinin kendisi olduğunu babasının öğrenmesine izin veremezdi. Fakat St. Kilts küçük bir adaydı. Ve Nathan bu durumu bir şekilde öğrenmişti. Gabrielk bunu babasının aniden oluşan ve ona 30 hiç de uygun olmayan dalgın tavırlarından tahmin etmiş olmalıydı. fakat babası bu konuda hiçbir (ey söylemiyordu, o yüzden konuyu gönülsüz bir yeki ide kendisi açtı. İşte o zaman Gabnelle çok kısa bir süre içinde reşit olacağına değinmiş ve Ohr. Naı-hanın en sadık tayfalarından biri, bu konuşmaya kulak misafiri olarak ve hala evli değil? diye yorum yapmıştı. Bu yorum gerçekten de Nathanm renginin kaçmasına neden olmuş ve Gabrielle hemen o gece babasının çalışma odasına çağrılmıştı. Gabrielle Ohrun yorumundan sonra gösterdiği tepkiye bakarak. babasının kendisiyle adadaki evlilik ihtımallcn hakkında konuşmak istediğini sanmışa. Oysa Nathanm çoktan vermiş olduğu karannı tahmin bile edemezdi. Gabrielle. çalışma masasının diğer tarafında, babasının karşısındaki sandalyeye oturur oturmaz, Nathan Seni İngiltereye geri gönderiyorum, demişti. Gabriellenin tepkisi çok ani olmuş, bu konu hakkında düşünmeye bile fırsat kalmadan Hayır. diye cevap vermişti. Nathan kızına gülümsedi. Bu acı bir gülümsemeydi. Ve bu konuyu. Gabrielleyle tanışmaya da çalışmayacaktı. Çünkü Gab-rielleyi mutlu etmeyi çok sevdiği için, aralarındaki fikir ayrılık lannda kazanan taraf hep Gabrielle oluyordu. Basitçe açıklamaya başladı. Biliyorsun, annen ve ben birbirine hiç de uygun olmayan bir çifttik. Ben toplumun diğer tarafından gelirken, annen üst sınıfın üyesiydi. Geçmişimin ne olduğu düşünülecek olursa, utanacak hiçbir şeyim yok. Doverde büyüdüm. Anne babam iyi. çok çalışkan insanlardı. Ama annen bunu hiçbir zaman bu şekilde görmedi ve arkadaşlarına benim hayatım ve neden çok az eve gelebildiğim hakkında bir sürü hikaye uydurdu. Hatu arkadaşlarının ticaret işinde olduğumu bilmelerini bile istemedi, önemli değildi ama o böyle düşünmedi. Hepsini biliyorum baba. Evet, bildiğinin farkındayım, ama görüyorsun, annenin tarafından sana geçen asil bir kan var. Ama dünyanın bu kısmında hiç kimseyi buna inandıramazım. Ve bunun yanında, bugün anladım ki sem yanımda tutarak. Londrada geçireceğin bir sezanda. üst sınıftan bir genç kızı bekleyen tüm o büyük balolara ve 31 partilere katılıp, iyi centilmen bir koca bulma şansına yani annenin senin için istediği her şeye engel oluyorum. Gabrielle başını eğdi. Charles Millfordu biliyorsun, değil mir Nathan yavaşça Evet, dedi. Hatta yaşlı MiUlfordu dışarıya davet etme fikri bir şiltedir aklımı kurcalıyordu.

14 Gabrielle başını kaldırdı. Yapmayacaksın! Babası guldil. Aslında yapacağım, ama ünce sana bu çocuğu gerçekten sevip sevmediğini sormam gerektiğini düşündüm. Gabrielle birkaç dakika düşündü, sonra Hayır, gerçekten sevmiyorum. Eminim sevebilirdim, ama dürüst olmak gerekirse sanırım sadece aşık olmaya hazırdım ve Charlesda burada gördüğüm ve iyi bir koca olabileceğini hissettiğim ilk adamdı, diye kabul eni. Charles iyi bir koca olabilir de olmayabilir de, Gabby biraz önce söylediklerini düşün. Burada geçirdiğin tüm bu zaman içinde Charles evlilik için düşündüğün tek kişi oldu. Seçeneklerin sayısı korkutucu, canım, burada hiçbir zaman aralanndajı seçim yapabilmen için onlarca genç adam olmayacak, ama İngilterede bu seçimi yapabilirsin. Hayır, mirasım talep etmek ve annenin senin için planladığı tatili geçirmek için İngiltereye gidiyorsun. Vs bu arada iyi bir koca da bul. Gabrielle babasının haklı olduğunu biliyordu, başka seçeneği yoktu. Fakat İngiliz bir koca demek İngilterede yaşamak demekti ve buradaki cennet gibi hayatı terk etmek fikrinden bile nefret ediyordu. Diğer taraftan, eğer yeterince şanslıysa, aşkının hatırına Karayiplere yerleşecek maceraperest İngiliz bir koca bulabilirdi. Bu mükemmel olurdu. İşte şimdi, yolculuk için heyecanlanmaya başlamıştı. Haklısın, dedi Gabrielle. Aşık olup evlenebileceğim biriyle tanışmak çok hoşuma gider, ama sosyeteye girmeden bunu nasıl yapacağım? Endişelenme tatlım. Annenin bağlantılarına sahip olmayabilirim ama bana bir iyilik borcu olan bir adam var. O üst sınıftan ve çok uygun bağlantıları var. Adı Malory, James Malory. 32 vj&ence Drew bu duruma aldınr mı? diye Georgina Ma-lory kocasına sordu, akşam yemeği için hazırlanırken. James Niyetin ona sormak mı? diye cevapladı. Evet, kesinlikle. Bana sormadın. diye hatırlatu James. Georgina homurdandı. Sanki yalnız gitmeme izin verecek- Tabii ki vermeyeceğim, ama sana evde kalmam söylemem gibi bir ihtimal de var. Georgina şaşkınlıkla gözlerini kırptı. Gerçekten mi? James içinden bir ah çekti. Georgina son hamileliğinde düşük yapmıştı. Bu konu hakkında konuşmuyorlardı. Gcorginanın kardeşlerine çok az dayanabilmesine ve normalde kumanda kendisinde olmadan onlardan biriyle denize açılma düşüncesine bile katlanamamasına rağmen James son günlerde karısının istediği her şeyi kabul ediyordu. Aslında, kendisine başka bir gemi almayı düşünüyordu, böy-lece bu yolculuğu yapmak zorunda kalmazdı ama Georgianın planladığı bu kısa süre içinde bunu başarabileceğinden emin değildi. Onu Amerikaya kendisinin götürmesi Georgianın kardeşiyle fazladan zaman geçirmesine engel olacaktı ve Georgi-nanın bunu dört gözle beklediğini biliyordu. Kahretsin. Ben çoktan kabul etlim George, bu yüzden tartışabiliriz. Ama o senin kardeşin. Ne düşünüyorsun? 33 Gcorgina endişeli görünmüyordu ama dudağını ısırmıştı Bu harika bir zamanlama, değil mi? diye biraz güvence isteyerek, sordu. Drev» iki hafta içinde denize açılmayı planlıyor ve Kara-yiplerden geçen rotalarından birini kullanmadan direki eve Brid-geporta gidecek, bu yüzden yolcular için yeri olacak ve benim için yolunu değiştirmek zorunda kalmayacak. Ve eminim bir hafta önce denize açılmak onun için hiç fark etmeyecektir. Sadece bana yaptığı ziyareti uzatmak için burada kalmaya devam ediyor. James kaşlarını kaldırmıştı. Bu hareket Georginaya evlenmeden önce çok sinir bozucu gelmişti ama şimdilerde çok hoşuna gidiyordu. Drewe bunun dışında bir şey sormayacak miydin? diye sordu James.

15 Aslında soracaktım. Sonuçta, gitmek ıçm daha iyi bir zaman olamaz. Yazm sonlanndayız, bu yüzden kış başlamadan evde olabiliriz. Jeremynin düğününün birkaç gün içinde olması da çok uygun olacak. Eğer gelecek hafta denize açılırsak, düğünden sonra Londrada olumz ve toplanmak içinde bol bol zamanımız olur. Eğer Drewin beni Bridgeporta götürmek için yolunu değiştirmesi gerekseydi bunu ondan rahatça isteyemezdim, ama o zaten oraya gittiği için Unutuyorsun. Drew Jacke tapıyor. Senin için olmasa bile onun için her şeyi yapar. Ve oda senin gibi, Jackin ailesinin barbar kısmını ilk elden görmesi fikrinden çok mutlu oluyor. Biliyorsun. yıllardır kardeşlerin onun bu seyahate çıkmasını gerektiğini ima edip duruyorlar. Eğer onların istediği olsa Jack burada değil orada büyüyecekti. Georgia barbar kelimesini duymazdan gelerek Onların Jack bu kadar gençken gitmesini istediklerim hiç sanmıyorum. Ama bilmen gerekirse, bir Amerikalıyla evlenmesini ümit ediyorlar, bu yüzden de bu ziyareti bir koca cezp edecek yaşa geldiğinde yapmasını istiyorlar. diye açıkladı. Dilini ısır Gcoıge. Jack bir tngilizle evlenecek, tabii eğer herhangi birinin onunla tanışıp yakınlaşmasına izin verirsem. Son sözler Oeorginanın gülmesine neden olan, anlaşılması zor bir mırıltıyla söylenmişti. Tamam, düşünce şu. eğer Jack bir 34 Amerikalıya aşık olursa, bu evliliğe engel olmanın. Tabii ki kartı çıkarsın, ama kuçük sevgilin, birkaç yumuşak noktandan bin okluğu için, sonunda vazgeçersin. Uyan için teşekkürler James detaylardan bahsetmemişti ama Georgina kaşlarını çatlı. Yani, evlilik yaşına gelince, onun Connecticufa yakın bir yere gitmesine bile izin vermeyeceksin. Kesinlikle. Georginanın kaşlarının çatıklığı azalmıştı. Hatta kıkırdamaya başladı. Sana bunu söylemekten nefret ediyorum ama son /umanlarda İngiltereyi ziyaret eden Amerikalıların sayısı gittikçe artıyor. Ve emin olabilirsin kı zamanı geldiğinde, kardeşlerim seçkin bekarların tümünü, sevgili yeğenleriyle tanıştırabı Imck için buraya dolduracaklardır. Bunun için bahse girmeyeceğim hayatım. Ocorgina, eğer kocası ve kardeşleri arasındaki barış bir kenara atılırsa, nasıl nahoş bir durumla karşılaşacağını düşünerek içini çekti. Sonuçta bu gönülsüz yapılmış bir barıştı. Kardeşleri ve kocası birbirlerinden hiç hoşlanmıyorlardı ve geçmişte birbirlerini öldürmeye çalışmışlardı. Doğrusu, aynı anda beşi birden sal ılıtarak, kardeşleri Jamesı büyük bir yenilgiye uğratmışlardı, llğct dürüst oynasalardı kazanamazlardı tabii ama James tek kız kardeşlerinin şerefim lekelediğini açıkladığında, çok öfkelenmişlerdi ve eğer onunla evlenmeyi kabul etmezse korsanlıktan asıklığını görmek için çok istekli olduklarının açıkça anlaşılmasını sağlamışlardı. Bu şu andaki muhteşem evliliklerine iyi bir başlangıç olmamıştı. Georgia hala kocasını. James Maloryi tanıyabildiğini söyleyemezdi, eski zampara, eski centilmen korsan ve inanılmaz derecede heyecan verici biriydi. Georgina sonunda hoşnutsuzluğunu gösteren bir ses çıkarmış ve yakınmaya başiamışu. Jactpılmenin gelecekteki evliliği konusuna nasıl geldiğimizi anlayamıyorum, buna daha yıllar var. Bunun yerine Jeremyninkini tartışıyor olmalıydık, düğün sadece birkaç gün sonra. Jeremynın akşam yemeğine geleceğim bı-iiyorsun değil mi? Ve neşelenmeye ihtiyacı olduğunu da? Fercy. Ibny ve Tonynin ailesini de davet ettim. 35 James»ricasından yaklaşım, ve kollarm, Georgınay. dol.-t TUl bnlan kahvalda söylemiştin. Bilmediğim tek sev ^n. smtü olduğundu, sakın inkar etme. Aksi takdirde kendini böyle tekrar ediyor olmazdın. İtiraf et George. Hiç de sinirli değilim. Bundan bahsettiğim zaman Drevvin y lcu olarak böj etmekten oldukça memnun olacağını umuyorum ve bu akşam ona soracağım.

16 O zaman bu nc? Hay aksi şeytan, biz yaşlanmıyoruz. Georgina etrafuıda döndü ve o da kollannı kocasına doladı James ın ne kadar geni, ve sağlam kaslardan oluşan bir vücudu olduğu düşünüldüğünde bu hiç de kolay bir iş değildi. Yaşlanıyoruz diye ısrar etti Georgina. Jeremy evleniyor ve bizi çok ^ f VC bü>ukbaba yapacağı hakkında en ufak şüphem bile yok ve bu olduğunda şüphesiz kendimi bir fosil gibi hissediyor olacağım. James kahkahalara boğulmuştu. Ne aptal veletsin sen ve ben böyle davrandığın tek anın hamile olduğun zaman olduğu- myordum. Ulu Tanrım, yeniden hamile kalmadın değil Georgina suratını asmıştı. Bildiğim kadarıyla hayır. Hamile olduğumu sanmıyorum. O zaman aptalca davranmayı bırak, yoksa sana Jeremynin senin üvey oğlun olduğunu ve senden sadece birkaç yaş küçük olduğunu hatırlatmak zorunda mıyım? Sen sadece üvey babaanne olacaksın. Ve sakın bir daha bana fosil demeye kalkma, yoksa akşam yemeğinde ayakkabı servis etmek zorunda kalabilirsin? Georgina iterek kocasının kollarından kurtuldu. Jamesin gemisi, Virgin Annede, onun yaşlı olmasıyla ilgili olarak eğer ayakkabılar uyarsa demiş, sonra James çalışma masasının etrafında kendisini kovalamaya başlamıştı, aklına gelen bu anıyla gülmeye başladı. James onu kovalarken, o ayakkabıları kendisine yedireceğini haykırıyordu ve büyük olasılıkla da dediğini yapacaktı. Sonuçta Geogina onun gururunu yaralamıştı, hem de ke- 36 sinlikle kasıtlı olarak. Ama şimdi ayakkabılar ve onların yenmesi aralarında standart bir şaka haline gelmişti. Ve tabii ki delifışcğin neşelendiri Imeyc ihtiyacı var. diye kabul etti James. Müstakbel kayın validesi Jeremyi evinden dı-şan atmış ve düğünden önce gelini görmesine izin vermeyi kesinlikle reddediyormuş. Eğer düğün tarihi belli olduktan sonra ailenin beni senden bu şekilde uzak tutmasına izin verseydim, kahrolurdum. Çok hoş James. Biz bir düğün tarihi belirlememiştik ve bunu sen de çok iyi biliyorsun. Ailem seninle karşılaştığı ilk gün, kardeşlerim ikimizi bir mihrabın önüne sürükleyiverdiler. Ve bu da harika oldu, fakat o gün barbarların tarihi çok iyi tahmin etmiş olduklarını kabul etmeliyim. Gcorgina kahkahalara boğulmuştu, talersen, o günü senin zorladığını onlara söylemeyelim, çünkü o zaman gerçeklen kendi fikirleri sanmışlardı. Hiçbir şekilde inanmayacaklardır zaten ve çok şükür şu an Inıradasadece tek bir kardeşin var. benim için bir bile çok fazla uma yine de bir taneyi idare edebilirim. Hiçbir zaman kardeşlerimin senin düşündüğün kadar kötü olmadıklarım kabul etmeyeceksin, değil mi? Hatta geçenlerde IJresv, Jeremynin hiç de istemediği bir ayak bağından kurtulmasına yardım etti, üstelik kendisinden bu istenmemişti bile. Yardımı not edildi. Kabul etmekten nefret ediyorum ama ona sadece bunun için bir kereye mahsus olmak üzere borçlandım. Sakın bunu ona hatırlatma. Bunu unutmasını deli gibi umut Ah ne saçma. Drew bir karşılık beklemez. Senin de gayet iyi bildiğin gibi Andersontar bu şekilde davranmazlar. Farklı olması için dua ediyorum Geotgc. Ama ihtiyaç yeterince büyükse, herkes böyle davranır. Çok şükür ki Drew-in yardım için eniştesine gelmeden önce kendisine destek olacak dört İane kardeşi var. Ve sanırım. Tony geldi. diye yüzünü buruşturarak ekledi, her ikisi de aşağıdan gelen gürültüleri duymuştu. Kızımıza bu şekilde sesler çıkarmanın küçük kızlara değil domuzlara uygun bir davranış olduğunu açıklamalısın. 37 Georgina. Tonynin kızının ve kendi kızlarının çıkardıkları gürültüye kocasının gösterdiği tepkiyi eğlenceli bulmuştu. Ja-mese gülümsedi. Bir faydası olmaz. Çok iyi biliyorsun ki Judy ve Jack birbirlerinden

17 ayrılamaz. Eğer birbirlerini birkaç gün göremezlerse. bir araya geldikleri zaman çok heyecanlanıp kendilerine engel olamıyorlar. Ve bizim dünyamıza ait olmayan bu gürültüleri çtkanyor- Jacqueline. bu seyahati dört gözle bekliyor ama anladığım kadarıyla biz seyahate çıktıktan sonraki birkaç ay Judithi göremeyeceğinin farkında bile değil. James derin bir nefes aldı, karısının düşüncelerinin nereye gittiğinin farkındaydı. İkizleri Reganla bırakıyoruz ama şimdi yolcu listesine ekleme yapmak mı istiyorsun? Kardeşim hiçbir şekilde kabul etmez. Buna güvenebilirsin. Tabii ki kabul eder. Sonuçta, bu. kızlar için Amerikada bir eğilim gezisi olacak. Herhangi biri daha önce Ingilterenin dışına çıkmamıştı. Peki Tony bu duruma ne diyecek, tek kızım özlemeyecek mi? Sadece bu durumun ona Rosalynle yalnız geçirebileceği biraz zaman olduğunu hatırlat. James karısını yeniden kollarının arasına çekmişti. Peki, ben ne zaman seninle yalnız kalabileceğim? İstiyor musun? Georgina neredeyse kedi gibi mırıldanmış ve kollarını kocasının boynuna dolayarak ona iyice yaslanmıştı. Her zaman. O zaman senin için bir şeyler düşüneceğim ve bana güvenebilirsin. 38 (5Ödlüm $ hafta o kadar da urun bir zaman değil ve düğünden önce sadece Uf gilnun daha kaldı. Bu arada fikrini değiştirebilirdin değil mi? Eğer bana sorarsan kızın annesi bir dahi. Bu işi ona minnet duyarak bitirebilirsin. Orada bulunan dört kişinin hepsi de Percival Aldene sanki bir kaçıkmış gibi bakıyordu. Bu görülmedik bir durum değildi. Aslında her zaman böyle olurdu. Arkadaşlarının hitap ettiği şekilde, Percy. deli saçması şeyler anlatıyordu ve daha da kötüsü, yanlış insanlara söylememesi gereken şeyleri düşünmeden açıklamaya devam ediyordu ve bu da arkadaşlarının birinin kendini derin sulann dibinde bulmasına neden olabilirdi. Ve yeterince garip olan, sözlerinin hiçbir zaman kasıllı olmamasıydı. Sadece Percy, Percydi. Biraz önce yaptığı yorumlardan sonra, şu an, sadece Jeremy Malory. Percy i düşmanca bakışlarla izliyordu. Odadaki diğer adamlarsa bu durumdan oldukça eğleniyorlardı ama büyük bir çoğunluğu övgüye değer bir çabayla bunu göstermemeye çalışıyordu. Ama aralarında hüzünlü olan tek kişi Jeremydi, çünkü müstakbel kayın validesi düğün hazırlıktan yapılırken, kalbini çalan kadın olan Dannyye yaklaşmasına izin vermiyordu. Jeremynin Dannyle birlikte geçirdiği birkaç özel an. müstakbel kayınvalidesi Evelyn Hillarynin ona iki hafta kadar önce evine gitmesini ve düğüne kadar da orada kalmasını söylemesine neden olmuştu. Evelyn bunu yaptığı için kızmaması gerekti 39 ğini söylemişti ve James de gerçekten kızmıyordu. Sonuçta annesi ve Danny çok uzun bir süre ayrı kalmışlardı. Danny aslında kim olduğunun farkında olmadan ve hala hayatla bir ebeveyni olduğunu bilmeden, ebeveynlerinin her ikisinin de öldüğünü düşünerek Londranın kenar mahallelerinde büyümüştü. Vfe daha yeni annesiyle bir araya gelmişti. Bu ayrılık Jeremy için katlanılması hiç de kolay bir şey değildi. Ama bu sayede Danny için hissettiklerinin gerçek olduğunu anlamıştı. Maloryler aşka kolay yenilmezlerdi. Bu aile Londranın en adı çıkmış zamparalarının bir kısmını yetiştirmişti ve Jeremy de bunların arasındaydı, ama bunların bir teki bile gerçek aşkla karşılaştığında bu duyguyu hafife almamıştı. Yemekten sonra erkeklerin geçtiği misafir odasında, Percynin sözleri karşısında eğlendiğini saklamaya çalışmayan tek kişi Drevv Andersondu. Ve o tüm Maloryler arasında büyük ihtimalle en çok Jeremyden hoşlanıyordu, çünkü onunla birçok ortak zevki paylaşıyorlardı, en azından Jeremy beklrlık günlerini sona

18 erdirmeye karar verene kadar. Jeremy. babasının Dıesvin kız kardeşiyle evlenmesiyle. Drewin yeğeni haline gelmişti, aslında üvey yeğeni ama sonuçta ailedendi. Alkole karşı her zaman çok dayanıklı olan ve diğerlerinin masanın aluna yıkılacak kadar sarhoş olduğu zamanlarda bile gerçek anlamda hiç sarhoş olmamış Jeremynin, bu gece bunu değiştirecek gibi görünmesi Drcwe gerçekten çok eğlenceli geliyordu. Jeremy, yemek odasına elinde bir şişe brendi ile gelmiş, yemek sırasında da ikinci şişeye geçmişti ve şimdi üçüncü şişeye geçmek için acele ediyor gibi görünüyordu. HaU yere yığılmamış olması inanılmazdı, konuşurken dili dolaşmıyordu ama hayatında ilk defa, gözlerinde alkolün etkisini açığa vuran buğulu bakışlar oluşmuştu. Babası, James, henüz bu duruma dikkat etmemişti. Amcası, Anthooyse gtilmcmeyc çalışmakla o kadar meşguldü ki o da durumu fark etmemişti Percy de zaten her zaman sadece ilgilenmemesi gereken şeylere dikkat ederdi. Fakat Drew, yani düşman kampından bir Andcrson, Jeremynin perişanlığım fark etmekte ve bunu neden yaptığını anlamakta gecikmemişti. Dertler içkide boğuluyordu. Çok eğlenceliydi. Ama Drew. Jeremynin duygularını anlayabiliyordu. Gelin inanılmaz derecede güzeldi ve onun sadece Jeremymn hizmetçisi olduğunu düşündüğü sıralarda. Drew de kızı elde edebileceğini düşünmüştü Ama Jeremy. Dınnynin çok önceden beri kendine ait olduğunu iddia etmiş veiıunu çok açıkça belirtmişti. Ve Drew hiçbir kadın için kavga etmeye değmeyeceğine inanırdı. Eğer bir kadına sahip olamazsa, başka birine olabilirdi. Bu konuda titiz değildi ve kendisine çok yabancı olan duygulara da yakalanmak istemiyordu. Gittiği her limanda, kendisini açık kollanyla karşılamayı bekleyen bir kadın vardı. Kız kardeşinin belirtmekten hoşlandığı gibi. her limanda bir sevgilisi olması için özel bir çaba harcamıyordu. Sadece kadınlan seven bir adamdı, tüm kadınlan seviyordu ve bu kadınlar arasında favorisi olanlar. Dresvin kendi limanlarım sürekli seyahat noktası haline getirmesini umut ediyorlardı. Ama o hiçbirine bir gün bir yerlere yerleşebileceğine dair en ufak bir ipucu bile vermiyordu. Onlara hiç yalan söylemiyordu, sözler vermiyordu ve yeniden denize açıldığında da aynı kendisi gibi, onlardan kendisine sadık olmalarını istemiyordu. Jeremy masadan kalkmadan önce. Georgina ve Anıhonynın karnı misafir odasından içeri girmişti. Evet, çok güzel bir kadın daha. Rosalyn Malory. diye düşündü Drew. Anthonynin bu kadını nasıl kazandığını duymuştu. Rosalynin kendisini tüm servetini elinden almaya çalışan vicdansız kuzeninden koruyacak bir kocaya ihtiyacı vardı. Anthony de. tüm ailesini şaşkınlığa düşürerek bunun için gönüllü olmuştu. Çok şaşırmışlardı çünkü herkes, onun hiçbir zaman evlenmeyecek bir zampara olduğunu düşünüyordu. Drew, Malory erkekleri için tek bir şey söyleyebilirdi: Kadınlar konusunda gerçekten zevkliydiler. Ve onun düşüncesine göre James Malory en iyi avı yakalamıştı, çünkü James. Anderson-ların tek kız kardeşini kendisine İşık etmeyi başarmıştı. Tabii ki onu hak etmiyordu. Kardeşlerinin hepsi de aynı şekilde düşünüyordu. Ama Jamesin Gcorginayı mutlu ettiğini de inkar ede- Drevv. korkunç eniştesiyle gemide burun buruna olmayı dört gözle beklemiyordu ama İngiltereye çok sık gelmesi miimkun olmadığından, bu seyahat sırasında kız kardeşi ve yeğeniyle daha fazla zaman geçireceği için çok mutluydu. Jamesi geride bırakamayacak olmaları çok kötilydö. Bunu ona önermek zorundaydı. Jamcsin ailesine yeterince iyi bakabilirdi, çünkü onlar aynı zamanda onun da ailesiydi. Ve Bridgeportta bulunduğu son kez yaşadığı kötü tecrübeler düşünülürse, Jamcsin de gerçeklen Bunu teklif etmek bir zarar vermez diye düşündü Drew. Denize açılmadan önce bir haftaları daha vardı, bu bir haftanın, Jamesin evde kalmayı düşünmesi için yeterli bir süre olacağım umuyordu. Ve Jcremynin yularını karısının eline verdiğini görüp. bir bekarın daha aralanndan ayrılmasına ağlamak için dc hatallaşırsa, önce birinin kendisini vurmasını tercih ederdi. 42 (S&ölüm 6 ^CiTeıvm acelesi vardı. Biraz önce, kardeşi Boydun gemisi, Oceanusun Umana demirlediğini ve boşaltma için beklediğini duymuştu. Gemi nhtıma yanaşmadan günler geçebilirdi, çonkii Umana girmek

19 için bekleyen gemiler uzun sıralar oluşturmuştu. Tabii ki bu Boydun kıyıya çıkmadığını göstermezdi, ama eğer kıyıya çıkmamışsa, Drew küçük bir ziyaret için bir sandal bulabilirdi. Ingiltereye gelmenin Boydun programında olduğunu bilmiyordu, ama zamanlaması daha iyi olamazdı. Aile dün Jeremynin düğününden Londraya dönmüştü bir haftadan daha kısa bir süre içinde de Conecticuta gitmek için denize açılacaklardı. Drewin o gün limana gelmesinin sebebi de planladıklarından Aslında, Occanusu Bridgeponıa bulmayı umuyordu, çünkü gemi genellikle Batı adalarından Kuzeydoğu eyaletlerine şeker ve tütün taşırdı. Drew, en küçük kardeşiyle tekrar bir araya geleceği anı dört gözle beklemeye başlamıştı. Onu görmek, eve yapacağı seyahatin asıl nedeniydi. Eğer Boyd İngiltereye sadece Georginayı görmek için gelmişse, eve yapacakları yolculukta Drewe katılabilirdi. Bu fikir çok hoşuna gitmişti, özellikle de eniştesi. James, imasını anlamazdan gelip hali kansı ve kızıyla bu yolculuğa çıkmakta istekli olduğu için. Gemide birlikte olmak zorunda kalacağı bu müş- 43 kulpcscnt Malory ile başa çıkabilmek için biraz destek kuvvet Drevvin işine yarayabilirdi. Georgina ve Boyd, Anderson ailesinin kendi gemisinin kaptanı olmayan tek üyeleriydi. Georgina dan bu hiçbir zaman bek-lenmemişti ve eğer bunu önermiş olsa, büyük ihtimalle kardeşlerinin beşiyle de çok büyük kavgalar yapması gerekirdi. Ama Boyd sadece bunu istemiyordu. Denizciliği seviyordu ama yönetmek gibi bir tutkusu yoktu. Bunun asabiyet olduğuna inanıyor, bundan kurtulabilmesi için de Boydun zamana ihtiyacı olduğunu kabul ediyorlardı ve sonunda hazır olduğunda, Boyd kendi gemisi Oceanusun kaptanı olacaktı. En sonunda bu adımı atmasına gerek olmadığını kabul etmiş, sorumluluk taşımadan sadece seyahat etmenin eğlencesini yaşamayı tercih ettiğini ve kaptanının ücretini kendi cebinden ödediğine göre, kardeşlerinin şikayet etmelerine bir sebep olmadığını söylemişti. Oceanusun yeniden denize açılabilmesi için Boyda ihtiyaç olmadığına göre, Boyd. Georgina ve Geroginamn ailesiyle birlikle Drewin gemisi Tritonla çıkacakları bu seyahate katılmayı kabul edebilirdi. Drcw, kalabalık iskelede Skylark ofisine doğru hızla ilerlemeye başlamıştı, eğer kıyıya çıkmışsa, Boydu orada bulabileceğini umuyordu, trafiği çok fazla önemsemeden bertaraf etmişti ama tam yolunun üstünde düşmek üzere olan kadını fark etmemesi imkansızdı. Kadının düşmesini engellemek için ani bir refleksle kolundan yakalamıştı. O an, kadına gerçekten de pek dikkat edememişti, çünkü gözleri kadının arkasından yürüyen ve kendisi kadına yardım ederken seafoodplus.infoğru atılan iki kişinin üzerindeydi. Bırak beni, diye homurdandı kadın ve Drew de bıraktı. O iki adamın gerçekten kadınla birlikte olup olmadığından emin olamamıştı, çünkü şu an kadın iki ayağınm üzerinde sağlam bir şekilde tek başına dururken, adamlar ona bağlı gibi hemen arkasında duruyorlar ama sanki onu izliyor olduklarım fark ettirmemeye çalışıyorlardı. Garip. Drew neden kadının yardımına minnet göstermediğini anlamak için ona yeniden baktı. Refakatçilerini tamamen unutmuştu. Siyah kirpiklerle çevrilmiş gördüğü en uçuk mavi gözler kendisine ters ters bakıyordu. Bunlar o kadar şaşırtıcı ve güzel gözlerdi ki paketin geri kalanına bakmak ancak bir dakika sonra aklına geldi. Drcw genellikle duraksamazdı. Bununla da övünurdü. Ama bir anda dilinin tutulması, her zaman dünyanın güzelliklerinin en güzellerinin peşinden giden bir adamın baş ma pek sık gelmezdi. Bu kadın oldukça hoştu, evet, ama bir sürü kadın ondan daha göz alıcıydı. Küstah bir burnu ve büyük olasılıkla kaşlarını çattığı için çok az kavisli kaşları vardı. Fakat dolgun, ıslak dudakları hiç boya olmamasına rağmen kan kırmızısıydı. Dudaklarını dişlediği için olmuştur, diye düşündü Drew. Siyah saçtan usta bir kuaför tarafından sıkıca toplanmıştı. Elbisesi ve şapkasmın mavisi neredeyse gözlerinin rengi kadar uçuktu. Modanın zirvesindeki bir leydi gibi giyinmişti ama İngiliz hanımlarının sahip olamadığı, altın gibi bronzlaşmış parlak bir teni vardı. Drew, kadının, son zamanlarda sıcak iklimli bir yerde yaşadığına bahse girebilirdi.

20 Son derece bronzlaşmış teni gözlerinden daha koyuydu. Drewi şaşırtan neden bu muydu acaba? Ya da o ıslak günaha davet eden dudaklar mı? Belki de sebep sadece Drew ona yardım ederken, kadının ona ters ters bakmasıydı. Ayağımın önüne yuvarlanmana izin mi vermeliydim tatlım? diye sordu Drcw. Efendim? Düşmek üzereydin, diye hatırlattı. Yoksa farkında değil misin? Biliyorum kadınlar üzerinde böyle bir etkim var, her şekilde akıllarının darmadağın olmasına neden oluyorum. diye ekledi çocukça bir gülümsemeyle. Bu sözleri, beklediği gibi kadının öfkesini yatıştırıp, onu cezp etmek yerine öfkeyle nefes almasına ve öfkeyle Kolumu çürüttün, seni kaba şey, diye söylenmesine neden olmuştu. öyle mi? Bakmama izin ver. Kadın kolunu hızlıca Drevvin erişemeyeceği bir noktaya çekti. Gerek yok. Eğer gerçekten yardımcı olmak istediysen, teşekkür ederim. Ama gelecek sefer bu kadar kaba olma. Gülümsemeyi kesen Drew cevap verdi. Gelecek sefer olma- 45 yacalc, çünkü eğer bir daha tökezlenen, seni tutmadan önce kesinlikle iki kez düşüneceğim. Aslında, eminim, düşmene izin vereceğim. İyi günler hanımefendi. Drew oradan uzaklaşırken, bu hakaretin kadının nefesini kestiğini çıkardığı seslerden anlamıştı. Bu güzel bir sesti, ama yeniden gülümsemesini sağlamaya yetmemişti. Nankör kadın, diye düşündü, ûyle kızmıştı ki geri dönüp bakmak için hiçbir istek duymamıştı bile, bu da güzel bir kadınla karşılaştığında pek sık yaptığı bir şey değildi. Kadının refakatçilerinin yanından hızla geçti, tabii bu iki adam gerçekten de onun refakatçileriyse. Eğer öyleyse her ikisine de çok yazıktı. <5&ölüm? ^Condra Limanında çok büyük bir hareket vardı, fakat bu durum Gabricllenin babasını bulacağından emin olarak, Kara-yiplere doğru yola çıktığı (iç sene öncesinden pek de farklı değildi. Gelen gemilerin kargoları günün geç saatlerine kadar yük arabalarının depolara ya da doğrudan piyasaya taşıdığı yüklerle İHişaltılıyordu. Sesler, hatta kokular o kadar aşinaydı ki dikkatini dağıtmıştı; bu yüzden az kalsın kendisine çarpıp neredeyse yete düşürecek arabayı ve kendisini düşmekten kurtaran adamı gtlrmemişti. Belki ilk önce adamı görseydi, hissettiği ani çekim karşısında bu kadar şaşırmaz ve bu kadar budalaca davranmazdı. Doha önce hiç bu kadar aşın tepki verdiği bir olay hatırlamıyordu oysa adamın tüm yaptığı ona yardım etmekti! Gabricllenin gemisi o sabah erken saatlerde Thamesden yukarı doğru çıkarak limana girmişti ama yolcuların iskeleye sandallarla taşınması günün geç saatlerine kadar sürmüştü. Gab-ricllc bu geç saatten memnundu. Çünkü bu durum onun gece için hlr oda ayarlayıp, teslim etmek için cebinde tuttuğu mektubun teslimini geciktirmesine izin veriyordu. Babasının mürettebatında iki kişi ihtiyatlı bir mesafeden Gab-rlellcyi takip ediyordu, bunlar babasının en çok güvendiği adamlarıydı. Richard ve Ohr. Gabrielleyi korumak ve babasının mektubunda kendisinden bir iyilik rica ettiği lordun bunu yapacağından emin olmak için gönderilmişlerdi. Bu iki adam bir genç kız için hayal edilebilecek en uygunsuz refakatçilerdi, ama eğer ona eşlik ediyor olmasalar Gabrielle bu işe devam edebilme gücünü bulabileceğinden şüpheliydi. Gabrielle İngiliz sosyetesinin gözdesi bir stille hazırlanmıştı ve koca avına çıkıyordu. Bu sezon için müthiş bir gardırop hazırlamak ve en azından sezon sonunu yakalayabilmek için refakatçileriyle birlikte buraya gönderilmişti. Babası iki rehine için fidye alınması işinin tam onasmdaydı, bu yüzden işini öylece bırakıp ayrılamazdı ama bir iki ay içinde ona katılacağına söz vermişti. Gabrielle onu bekleyebileceğini söyleyerek ona karşı çıkmış. babası da bu işin aıtık daha fazla geciktirilemeyeceğini söylemişti. Ve sonunda kazanan Nathan oldu. Margery de onunla gelmişti. Bu vefalı orta yaşlı hanımın, kendi deyimiyle yarımda uygun refakatçiler olmadan Gabriel-lenin İngiltereye yalnız gitmesine karşı çıkması şaşırtıcı değildi. Gabrielleden farklı olarak Margery anavatanını deliler gibi özlemişti. Sonunda eve dönüyor olma fileri, onu çok heyecanlandırmış ve

Daha göster

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir