dinimizde lohusalık / Sorular - NİHAT HATİPOĞLU

Dinimizde Lohusalık

dinimizde lohusalık

LOHUSALIK (NİFAS)

Tanımı:

Nifas; parçalanmış organlar halinde de olsa çocuk doğurmanın ardından, kadının rahminden gelen kan veya organları belli olduktan sonra düşük de olsa, çocuğun yarıdan çoğunun çıkması, ya da doğurduğu çocuğun ardından gelen kan sebebiyle kadında oluşan bir şer`î engel hali demektir. Biz bu programımızda "nifas" için "Lohusalık" tâbirini kullanacağız.

Lohusalık haline islâm Fıkhında "nifas" denmesinin sebebi; onunla bir "nefs"in, yani bir canlının dünyaya gelmesi, veya canlıyı ayakta tutan esas unsurlardan biri olmasından dolayı "nefs" tâbir edilen kanın, doğumla beraber akması, ya da rahmin açılıp yarılmasından dolayı "rahim teneffüs etti" denmesi yani, "nifas"ın "teneffüs" kelimesinden türemiş olabilmesidir.

b)Lohusalığın Başlangıcı:

Tarifte de değindiğimiz gibi lohusalık, çocuğun yarıdan çoğunun çıkmasıyla başlar. Yarıyı belirlemek için çocuğun doğru gelmesinde göğsüne, ters gelmesinde ise göbeğine itibar edilir.

İslâm`da namaza verilen önemi anlayabilmek için bu noktada önemli bir fıkıh meselesini hatırlatmakta yarar vardır: Çocuğun yarıdan azı çıktığında gelen kan lohusalık kanı değil, hastalık kanıdır, dolayısıyla bu kadın abdestini alıp namazını kılacaktır. Rukû ve secde imkânı bulamazsa, çocuğa da zarar vememek için legen gibi bir çukura oturacak ve imâ ile kılacaktır. Çünkü en ufak bir imkân olduğu sürece, namaz kılmamanın çaresi yoktur, diyenler vardır.

Hamile kadından, doğumdan hemen önce bile olsa, çocuk çıkmadan gelen kan hastalık kanıdır. Âdetin en az süresi kadar uzasa bile âdet ya da lohusalık kanı değildir.

Doğum yaptığı halde fercinden kan gelmeyen kadın da yıkanma konusunda, fetvâ verilen görüşe göre lohusadır. Yani yıkanması gerekir. Çünkü doğan çocukla beraber en azından kanın bir ıslaklığının bulunmadığı olmaz. Ya da çocuğun çıkması lohusalık için zaten başlı başına bir sebeptir. Ayrıca kan aramaya gerek yoktur.

Lohusalığın Ölçüsü:

Lohusalığın en azının bir ölçüsü yoktur. Doğum yaptıktan bir saat sonra kan kesilse yıkanır ve ibâdetlerini normal şekilde yapar. Çünkü kanın lohusalık kanı olduğuna doğumdan başka bir delil gerekmez. Halbuki âdet kanını tanımak ve hastalık kanından ayırmak için en az üç gün sürmesi gerekir. Lohusalığıa en az süre, ancak ihtiyaç duyulduğu zaman belirlenir. Meselâ karısına: "Doğum yaptığında boşsun"` dese, bu kadının iddeti İmam Azam`a göre: Önce yirmibeş gün lohusalığı hesap edilmek, ardından onbeş gün temizlik, onun da ardından beşer günden üç âdet ve iki âdet arasında onbeşer günden iki temizlik olmak üzere en az seksen beş günde dolmuş olur ve kadın, bundan daha az zamanda iddetinin bittiğini söylese kabul edilmez.

Lohusalığın en çoğu ise kırk gündür. Dolayısıyla; iki âdet peşpeşe gelmeyeceği gibi, iki lohusalık ve bir lohusalık ve bir âdet de peşpeşe gelmeyeceğinden, kırk günü aşan kan lohusalık ya da âdet kanı değil, hastalık kanı olmuş olur.

İki lohusalık arasındaki temizliğin en az süresi altı aydır. Çünkü altı ay, gebeliğin en az süresidir. Buna göre eğer iki lohusalık arasındaki süre altı aydan daha az olursa bu iki doğum ikiz olarak kabul edilir.

Lohusalık Âdetinde Değişme (İntikat):

Kadının lohusalıktaki âdeti, önceki doğumunda kan gördüğü günler kadardır. Buna göre meselâ, önceki doğumunda yirmibeş gün kan görse bu, onun âdeti sayılacağından ikinci doğumunda kırk günü aşan bir sayıda, meselâ kırkbeş gün kan görse, yirmibeş günü geçen bu yirmi gününün lohusalık değil hastalık kanı olduğu anlaşılır. Ve bırakılan ibâdetler kaza edilir.

İkinci doğumda kan kırk günü aşmaz da, meselâ otuzdokuz ya da kırk gün devam ederse, bu defa lohusalıktaki âdeti otuz dokuz ya da kırk güne intikal etmiş sayılır ve kırk günü aşmadığı için bunların, hepsi lohusalık kanı olmuş olur.

Lohusalıkta âdetin değişmesine (intikaline) şu örnekleri de verebiliriz:

a) Lohusalık âdeti yirmi gün olan bir kadın, sonraki doğumunda on gün kan görse, yirmi gün temiz kalsa ve onbir gün daha kan görse toplamı kırkbir gün eder ki, bununla âdeti olan yirmi günü geçen kısmının hastalık kanı olduğu anlaşılır. Buna göre on günü temiz geçen ilk yirmi günü, yine âdeti olduğu üzere lohusalıktir. Geri kalan günleride temiz sayıldığı için ibâdetlerini kaza edecektir.

b) Aynı kadın yirmi gün kan gördüğü bu doğumundan sonraki doğumunda, bir gün kan görse, otuz gün temiz kalsa, tekrar bir gün kan görse, ondört gün temiz kalsa ve bir gün daha kan görse, lohusalık süresi âdeti olduğu üzere yine ilk yirmigündür. Çünkü ikinci kan ve ikinci temizlik eksik kan ve eksik temizliktir; âdet kanı ve âdet temizliği olamazlar. Eksik temizliklerde de kan devam etmiş sayılacağından ve kan gelen günlerin toplamı böylece kırk günü geçtiğinden kadın ilk âdetine döner ki, o da yirmi gündür.

c) Aynı kadın beş gün kan görse otuzdört gün temiz kalsa, tekrar bir gün daha kan görse toplamı kırk gün edeceğinden, yani kırk günü aşmamış olacağından bu kadının lohusalık âdeti yirmi günden kırk güne intikal etmiş ve kırk günün tamamı lohusalık olmuş otur.

d) Aynı kadın onsekizgün kan görse, yirmiiki gün temiz kalsa ve tekrar bir gün daha kan görse, bu defa lohusalık âdeti yirmi günden onsekizgüne intikal etmiş olur.Çünkü onsekizgün kan gördükten sonra geçirdiği temizlik onbeş günü aştığı için tam temizliktir ve son kan kırk günü aştığı için de iki lohusalık kanı arasında değildir.Böyle bir temizlikle lohusalığın sona erdiği anlaşılır.

Son gördüğü bir gün kan ise eksik kan olduğundan hastalık kanı olmuş olur. Bu kan bir gün değil de şayet üç gün olmuş olsaydı âdet kanı olmuş olacaktı ve son gördüğü bir gün kanı kırk günü aşmadan görmüş olsaydı, temiz geçirdiği günlerin sayısı onbeş günü geçmiş olsa da yine hepsi lohusalık olmuş olacaktı.

e) Yine bu kadın bir gün kan görse, otuzdört gün temiz kalsa, tekrar bir gün kan görse, onbeş gün temiz kalsa ve yine bir gün kan görse, bu kadının lohusalığı, önceki örneğin tersine; sonu kan olan otuzaltı gündür. Yani âdetine onaltı gün eklenmiş ve âdeti değişmiş (intikal etmiş)tir. Çünkü son kandan önceki temizlik tam ve sağlam temizliktir; dolayısı ile kan kırk günü geçmemiştir.

Bütün bu örnekleri İmam Ebû Hanife`nin şu görüşü özetler biçimdedir: Doğumdan sonra kan kırk günün içinde gelirse, araya giren temiz günler çok olsa da ayırıcı olamaz ve kan sürekli akmış sayılır. Hatta kadın doğumunda bir saat kadar kan görse, otuzdokuz gün temiz kaldıktan sonra kırkıncı günde de bir saat kadar kan görse bu kırk günün tamamında lohusa sayılır.

e) İkiz Doğumda Lohusalık:

Her iki doğum arasında süre altı aydan az olmak üzere kadının bir batından iki ya da daha fazla çocuk doğurması halinde lohusalık sadece birinciden olur, daha sonraki doğumlar için lohusalık yoktur. İsterse birinci ile üçüncü arasındaki süre altı ayı aşmış olsun.

Bu, İmam Ebû Hanife`nin (r.a.) ve İmam Ebû Yûsufun görüşüdür ve sağlam olan da budur. Imam Muhammed`e göre ise, lohusalık sonuncudan olur. Çünkü rahim ancak onunla boşalmıştır. İki doğum arasındaki kan ise hastalık kanıdır.

Ancak birden,çok doğumda iddet, ittifakla son çocuk ile tamamlanır. Çünkü iddet rahmin boşalması demektir, bu ise içindekilerin tamamen çıkması ile olur.

Sahih olan ikizliğin şartı, yüklülüğün yani, döllenmenin bir olmasıdır.

Erginlik lohusalık kanına bağlanamaz. Çünkü gebe kalmakla erginlik zaten gerçekleşmiş demektir.


(Hayz), akmak demektir. Sekiz yaşını bitirip, dokuz yaşına bastıktan birkaç gün veyâ ay, yâhut seneler sonra, sıhhatli bir kızın veyâ âdet zamânı son dakîkasından itibâren (Tam temizlik) geçmiş olan kadının önünden çıkan ve en az üç gün, yanî ilk görülmesinden itibâren yetmiş iki mutedil yanî vasatî sâat devâm eden kana denir. Buna (Sahîh kan) da denir. Âdet zamânından sonra başlayan on beş veyâ dahâ ziyâde gün içinde hiç kan görülmezse ve öncesi ve sonrası hayz günleri olursa, bu temiz günlere (Sahîh temizlik) denir. On beş veyâ dahâ ziyâde temiz gün içinde fâsid kan yanî istihâza kanı bulunursa, bu günlerin hepsine (Hükmî temizlik) veyâ (Fâsid temizlik) denir. Hayz müddeti içinde kan görülmeyen günlere de (Fâsid temizlik) denir. Sahîh temizliğe ve hükmî temizliğe (Tam temizlik) denir. Tam temizlikten önce ve sonra görülüp, üç vasatî gün devâm eden kanlar iki ayrı hayz olurlar. Beyâzdan başka her renge ve bulanık olana hayz kanı denir. Bir kız, hayz görmeye başlayınca (bâliga) olur. Yanî kadın olur. Hayz görmeyen kızın ve menîsi olmayan oğlanın, on beş yaş tamâm olunca, bâlig sayılacağı (Dürr-i Yektâ) şerhinde yazılıdır. Hayz kanı görüldüğü andan, kesildiği güne kadar olan günlerin sayısına (Âdet zamânı) denir. Âdet zamânı en çok on gündür. En az üç gündür. Şâfiî ve hanbelî mezheplerinde, en çoğu on beş, en azı bir gün, mâlikîde en çoğu 15 gün ise de, ilk görülen kan hayz olur. Mâlikî ve şâfiî mezhebini taklîd eden hanefî mezhebindeki bir kadının âdeti on günü aşarsa, bu günlerde kılmadığı namâzlarını temizlendikden sonra kazâ eder.

Hayz kanının durmadan hep akması lâzım değildir. İlk görülen kan kesilip, üç gün sonra tekrâr görülürse, aradaki temizlik, fâsid temizlik olup, söz birliği ile hep aktı kabûl edilir. Onuncu gününden önce görülürse, imâm-ı Muhammedin imâm-ı a’zam Ebû Hanîfeden rivâyet ettiğine göre, on gün içinde hep aktı kabûl edilir. İmâm-ı Muhammedin bildirdiği başka bir rivâyet de vardır. İmâm-ı Ebû Yûsüfe ve şâfiîye ve mâlikîye göre ise, on beşinci günden önce görülünce, bütün temizlik günlerinde hep aktı kabûl edilir. 

Bir gün, tam yirmi dört mutedil, yanî vasatî sâat demektir. Evlenmemiş (Bâkire) kadınların, yalnız hayz zamânında, evli olanların ise her zamân, fercin ağzına (Kürsüf) denilen bez veyâ saf nebâtî pamuk koymaları ve buna koku sürmeleri müstehabdır. Sunî pamuk sıhhate zararlıdır. Kürsüfün hepsini fercin içine sokmaları mekrûhtur. Kürsüf üzerinde, aylarca, her gün kan lekesi gören kız, ilk on gün hayzlı, sonra yirmi gün istihâzalı kabûl edilir. (İstimrâr) denilen bu kan kesilinceye kadar, hep böyle devâm eder.

Üç günden, yanî yetmiş iki sâatten, beş dakîka bile az olan ve yeni başlayan için on günden çok sürünce, onuncu günden sonra ve yeni olmayanlarda âdetten çok olup, on günü de aşınca, âdetten sonraki günlerde gelmiş olan ve hâmile ve âyise [ihtiyâr] kadınlardan ve dokuz yaşından küçük kızlardan gelen kanlar, hayz olmaz. Buna (İstihâza) veyâ (Fâsid kan) denir. Kadın elli beş yaşlarında (Âyise) olur. 

İstihâza günlerinde bulunan bir kadın, idrârını tutamayan veyâ sık sık burnu kanayan kimse gibi, özür sâhibi olur. Elli üçüncü maddede bildirildiği gibi, namâz kılması ve oruç tutması lâzım olur ve kan gelirken dahî vaty câiz olur. İstihâza kanı hastalık alâmetidir. Uzun zamân akması, tehlikeli olur. Tabîbe mürâceat etmek lâzım olur. Kardeş kanı (Sang-dragon) denilen kırmızı sakızı toz edip sabâh, akşam birer gramı su ile yutulursa, kanı keser. Günde beş gram alınabilir.

Bir kadının hayz ve temizlik zamânı çok defa, her ay aynı gün sayısında olur. Burada bir ay demek, bir hayz başından, ikinci hayz başına kadar geçen zamân demektir.

Yeni hayzdaki kan müddeti, on günü geçmezse ve sonra sahîh temizlik olursa, kan günlerinin hepsi yeni hayz olur. Sonra sahîh temizlik olmazsa, önceki âdet sayısı değişmez. Âdetten sonra ve on günden önce kesildiği namâz vaktinin sonu yaklaşıncaya kadar beklemesi müstehab olur. Sonra gusl edip, o vaktin namâzını kılar. Sonra vaty câiz olur. Beklerken, guslü ve namâzı kaçırırsa, namâz vakti çıkınca guslsüz vaty câiz olur.

Kızda ilk olarak ve kadında âdetinden on beş gün sonra görülen kan üç günden önce kesilince, namâz vaktinin sonu yaklaşıncaya kadar bekler. Sonra gusl etmeden yalnızca abdest alıp, o namâzı kılar ve önce kılmadıklarını kazâ eder. O namâzı kıldıktan sonra kan yine gelirse, namâz kılmaz. Yine kesilirse, vakit sonuna doğru yalnız abdest alıp, o namâzı kılar ve kılmadıkları varsa kazâ eder. Üç gün tamâm oluncaya kadar böyle yapar. Fakat gusl etse bile, vaty helâl olmaz.

Kan gelmesi üç günü geçti ise, âdetten önce kesilince, âdet zamânı geçinceye kadar, gusl etse bile, vaty halâl olmaz. Fakat namâz vakti sonuna kadar kan lekesi görmezse, gusl edip o namâzı kılar. Kılmadıklarını kazâ etmez. Oruç tutar. Kan kesildiği günden sonra, on beş gün hiç gelmezse, kesildiği gün, yeni âdetinin sonu olur. Fakat, kan yine başlarsa, namâzı bırakır. Tutmuş olduğu orucu Ramazândan sonra kazâ eder. Kan durursa, yine namâz vaktinin sonuna yakın gusl edip, namâzını kılar. Oruç tutar. On güne kadar böyle devâm eder. On günden sonra, kan görse de, tekrâr gusl etmeden kılar ve guslden önce vaty helâl olur. Fakat vatyden önce gusl abdesti almak müstehab olur. Fecr doğmadan önce kan kesilse, fecrin doğmasına, yalnız gusl abdesti alıp elbisesini giyecek kadar zamân olur da, Allahü ekber diyecek kadar fazla zamân kalmazsa, o günün orucunu tutar. Fakat, yatsıyı kazâ etmesi lâzım olmaz. Tekbîri söyleyecek kadar da zamân olursa, yatsıyı kazâ etmesi de lâzım olur. İftârdan önce hayz başlarsa, orucu bozulur. Ramazândan sonra kazâ eder. Namâz içinde hayz başlarsa, namâzı bozulur. Temizlenince farz namâzı kazâ etmez. Nâfileyi kazâ eder. Fecr doğduktan sonra, uyanınca kürsüfünde kan lekesi gören, o anda hayzlı olur. Uyanınca, yatarken koyduğu kürsüfünü temiz gören, yatarken hayzdan kurtulmuştur. İkisine de yatsıyı kılmak farzdır. Çünkü, namâzın farz olması, vaktinin son dakîkasında temiz olmaya bağlıdır. Vakit namâzını kılmadan önce hayz gören, bu namâzı kazâ etmez.

İki hayz arasında (Tam temizlik) bulunması lâzımdır. Bu tam temizlik (Sahîh temizlik) ise, önceki ve sonraki kanların başka iki hayz olacakları, söz birliği ile bildirildi. On günlük hayz müddeti içinde, kan görülen günler arasında bulunan temizlik günleri hayz kabûl edilmekte, on günden sonraki istihâzalı günler ise, temiz kabûl edilmektedir. 

On beş gün içinde hiç temiz gün olmadan, kan (İstimrâr) ederse, âdetine göre hesâp olunur. Yanî, âdetinden sonra başlayarak bir evvelki ay içindeki temizlik günü kadar temizlik ve sonra âdeti kadar hayz kabûl edilir.

(Nifâs), lohusa demektir. Elleri, ayakları, başı belli olan düşükte gelen kan da nifâstır. Nifâs zamânının azı yoktur. Kan kesildiği zamân, gusledip namâza başlar. Fakat, âdeti kadar gün geçmeden, cimâ’ edemez. En çok zamânı kırk gündür. Kırk gün tamâm olunca, kan kesilmese de, gusl edip, namâza başlar. Kırk günden sonra gelen kan, istihâza olur. Birinci çocuğunda, yirmi beş günde temizlenen kadının âdeti, yirmi beş gün olur. Bu kadının ikinci çocuğunda kan, kırk beş gün gelse nifâsı yirmi beş gün sayılıp, yirmi günü istihâza olur.

Yirmi günlük namâzlarını kazâ eder. O hâlde nifâs gününü de ezberlemek lâzımdır. İkinci çocukta kan, kırk günden önce, meselâ otuz beş günde kesilirse, bunun hepsi nifâs olur ve âdeti yirmi beş günden, otuz beş güne değişmiş olur. Ramazânda, sahûrdan [yanî fecrden] sonra, hayzdan veyâ nifâstan kesilen o gün yemez, içmez. Fakat, o günü kazâ eder. Hayz ve nifâs sahûrdan sonra başlarsa, ikindiden sonra da olsa, o gün yiyip, içer.

Hayz ve nifâs günlerinde namâz, oruç, câmi’ içine girmek, Kur’ân-ı kerîmi okumak ve tutmak, tavâf, cimâ’, dört mezhepte de harâmdır. Oruçları kazâ eder. Namâzları kazâ etmez. Namâzları affolur. Her namâz vaktinde abdest alıp, o namâzı kılacak kadar zamân oturup zikir, tesbîh ederse, en iyi namâzın sevâbını kazanır.

[Sekiz yaşını tamâmlayan kıza, anasının, anası yoksa, ninelerinin, ablalarının, hala ve teyzelerinin hayz ve nifâs ilmini bildirmeleri farzdır. Bildirmezlerse, kendileri ve zevcleri büyük günâha girerler.]

(Cevhere) kitâbında buyuruyor ki, (Kadının, hayz başladığını kocasına bildirmesi lâzımdır. Kocası sorunca bildirmezse, büyük günâh olur. Temiz iken, hayz başladı demesi de, büyük günâhtır. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Hayzın başladığını ve bittiğini kocasından saklayan kadın melûndur) buyurdu. Hayz hâlinde de, temiz iken de kadına dübüründen yaklaşmak harâmdır. Büyük günâhtır). Böyle yapan, melûndur. Puştluk, yanî cinsî sapıklık denilen oğlan kirletmek dahâ büyük günâhtır. Buna (Livâta) denir. Enbiyâ sûresinde, livâtaya (Habîs iştir) buyuruyor. Kâdî zâdenin, (Birgivî) şerhinde, Peygamberimiz, (Lût kavmi gibi livâta yapanları, suçüstü yakalarsanız, ikisini de öldürünüz!) buyurdu. Bazı âlimler, ikisini de yakmalıdır, dedi. Livâta yapanlar arasında sürat ile yayılan Aids denilen korkunç hastalığın domuz eti yiyenlerde dahâ vahîm olduğu Amerikada tespît edilmiştir. de virüsü teşhîs olunan bu hastalığın ilâcı bulunamamıştır.

[Mâlikî mezhebinde, dokuz yaşına gelmiş kızın önünden, bir sebep olmadan akan kırmızı, sarı veyâ bulanık kana (Hayz kanı) denir. Akmaya başlayınca, hayz olur. Devâm ederse, on beş günden azı âdet olur. Fazlası istihâza olur. Sonraki ayda, âdeti değişirse, âdetlerinden en çoğunun üç gün fazlası hayz olur. Dahâ fazlası ve on beş günden fazlası istihâda olur. Kürsüf kuru veyâ beyâz ıslak ise, hayzın kesildiği anlaşılır. Yetmiş yaşından sonra gelen kan hayz olmaz, istihâza olur.

Kan, fâsılalarla devâm ederse, kesildiği günler temiz kabûl edilir. Temizliğin asgarî müddeti on beş gündür. On beş günden evvel gelen kan, istihâza olur. Böyle temizlik müddeti sonsuzdur. Kesilip, on beş gün sonra başlarsa hayz olur. Doğumdan evvel gelen kan, hayzdır. Karın yarılarak çocuk alınınca gelen kan nifâs olmaz. Nifâsın azamî müddeti altmış gündür. On beş gün kan kesilirse, tâhir olur. Sonra gelen hayz olur.]

Sual: Kürtajdan sonra gelen kan, lohusa kanı hükmünde midir, yoksa istihaze kanı gibi midir?
CEVAP
İstihazedir.

Sual: Âdet on günden önce fakat adet zamanı tamam olunca kesilirse gusl almadan vaty caiz olur mu? 
CEVAP 
Bu konuda iki kavil vardır. Seadeti Ebediyye kitabında buyuruluyor ki:

Birinci kavil:
Âdet (regle) on günden sonra kesilirse, gusl etmese bile, muvâka’a câiz olur. On günden önce, fakat âdet tamâm olunca, kesilirse, gusl ettikten veyâ bir namâz vakti geçtikten sonra câiz olur. On günden ve âdetten önce kesilirse, gusl etse dahî, âdeti olan günler tamâm oluncaya kadar, âilesi ile cimâ’ câiz olmaz. 

İkinci kavil:
Cünüp iken uyumak, cimâ’ yapmak günâh değildir. 

Lohusa ne demek diye düşünmüş olabilirsiniz. Lohusa kelimesi Yunancada Lehona (yatak) anlamına gelen kelimeden türetilmiştir. Yunancada Lohia kelimesi doğumdan sonra annenin döl yatağından gelen akıntı anlamına gelir. Lohusa yeni doğum yapmış kadın olarak nitelendirilmektedir. Lohusalık dönemi doğum sonrasında annenin fiziksel olarak tekrar eski haline döndüğü 6 haftalık dönemi kapsamaktadır. Halk arasında lohusalık hastalığı olarak nitelendirilmektedir. Lohusalık dönemi bir hastalık değildir. Sadece gebelikte oluşan değişikliklerin tekrar eski halline döndüğü ve bebeğin beslenmesi için gerekli şartların sağlandığı fiziksel dönüşümün yaşandığı bir evredir.

Lohusalık döneminde anne vücudunda oluşan değişiklikler nelerdir?

  • Lohusalık döneminde kırmızı, sarı, beyaz bir akıntı oluşur. Buna lohusa kanaması adı verilir. Bu kanama ilk 3 gün kırmızı iken daha sonra gittikte rengi açılır. 1 hafta sonra beyaz bir akıntı halini alır.
  • Rahim tekrar eski halini almak için küçülmeye başlar. 2 hafta sonunda iyice küçülen rahim 6 hafta sonra eski haline tamamen dönmüş olur.
  • Bebeğin beslenmesini sağlamak amacıyla memelerde süt salgılanması başlar. İlk gün süt az gelirken genelde 3 günden sonra oldukça bol gelmeye başlar. Sezeryan ameliyatı olan lohusa kadınlarda süt gelmesi biraz daha geç olur. İlk gelen süte kolostrum adı verilir ve oldukça besleyicidir. Başlangıçta az gelen bu besleyici süt sayesinde bebek doygunluğa ulaşır.
  • Vücuttaki şişlikler ve ödem doğum sonrası erken dönemde biraz artar. Daha sonra azalmaya başlar.Lohusa anne yavaş yavaş kilo vermeye başlar.
  • Gebeliğe bağlı şikayetler lohusalık döneminde ilk 2 haftada devam eder. Ancak 2 haftadan sonra belirgin şekilde azalarak 6 haftanın sonunda gebeliğe bağlı tüm belirtiler kaybolur.

Lohusa kadınların dikkat etmesi gerekenler nelerdir?

  • Lohusa kadının dikkat etmesi gerekenler arasında belki de en önemlisi elbette bebeğinin bakımı ve sağlığıdır. Tabiiki lohusanın dikkat etmesi gerekenler bununla sınırlı değildir. Lohusa kadınlar aşağıda anlatılan hususlarda dikkatli olmalıdır:
  • Lohusalık döneminde en sık karşılaşılan şikayetler meme başı çatlaklarıdır. Meme başında çatlak oluşmasın diye gebeliğin doğuma yakın dönemlerinde memeye çatlak önleyici kremler başlanabilir. Meme ucuna masaj yaparak bu kremler uygulanır. Meme başı çatlakları neredeyse tüm gebelerde oluşur. Ancak önlem alınanlar daha hafif olarak atlatabilir.
  • Lohusalık döneminde bazen aşırı kanamalar yaşanabilir. Bu kanamalar rahmin yeterince toplamamasına, enfeksiyonlara ya da rahim içinde parça kalmasına bağlı olabilir. Bir kadın doğum uzmanına muayene olmanızda fayda vardır.
  • İdrar yolu enfeksiyonları lohusalarda sık görülür. Doğum sonrasında vajen ve idrar yolları enfeksiyonlara açık hale gelir. Aynı zamanda doğum takibi sırasında sonda uygulaması da enfeksiyon gelişim riskini arttırır.
  • Rahim içi iltihabı lohusa annelerde ateş, şiddetli kasık ağrısı, kötü kokulu akıntı nedeni olabilir. Böyle bir durumda derhal doktorunuzla irtibata geçiniz.
  • Doğum sonrası dikiş yerlerinde ağrı olabilir. Ancak şiddetli ağrı, kızarıklık ya da morarma benzeri belirtiler olursa derhal doktorunuza bilgi veriniz. Dikiş yerlerinde bazen hematom dediğimiz kan toplanması ya da enfeksiyonlar olabilir.
  • Doğum sonrası bazı lohusa kadınlarda lohusa depresyonu dediğimiz duygu durum değişikliği oluşabilir. Lohusa annede nedeni olmayan ağlamalar, üzüntü hali, bebeğine bakma isteği olmaması gibi lohusa depresyonu belirtileri olabilir. Sıklıkla kendiliğinden düzelir. Ancak şiddetli olacak olursa psikolojik destek almak faydalı olacaktır.
  • Doğum ya da sezeryandan 24 saat sonra lohusanın duş almasında herhangi bir sakınca yoktur.
  • Douğmdan 6 hafta sonra yapılan muayenede herhangi bir problem tesbit edilmezse lohusalık döneminde cinsel ilişki açısından bir sakınca yoktur.
  • Normal doğum sonrası tampon yerine hijyenik petlerin kullanılması sağlığınız açısından daha uygundur.
  • Normal doğum ya da sezeryandan gün sonra doktorunuz sizi tekrar muayene için çağıracaktır. Bebeğiniz ise gün sonra tekrar muayene olacaktır. Bu muayenelerinizi ihmal etmeyiniz.
  • Doğum sonrası bazı lohusa kadınlarda idrar yapmada zorluk yaşanabilir. Tedirgin olmayın. Kendiliğinden genellikle düzelir.
  • Emzirme sonrası memenizde kalan sütü sağmanız gerekecektir. Aksi halde memelerde biriken süt ateş ve iltihap oluşumuna neden olabilir. Emzirme sonrası memelerde halen sertlik varsa bir süt pompası yardımıyla ya da elinizle memeyi sağabilirsiniz.
  • Lohusalık döneminde kanda pıhtılaşma riski artar. Bu nedenle bol bol yürüyünüz. Bol bol sıvı alınız.

Lohusa beslenmesi nasıl olmalıdır?

Lohusa beslenmesi hem annenin bu dönemi daha rahat atlatması hemde bebeğin daha güzel beslenmesi açısından önemlidir. Lohusa kadın ne yemelidir sorusuna aslında doğal beslenmelidir diye cevap vermek doğru olacaktır. Lohusalık döneminde lohusa kadın bol su içmeli, taze meyve ve sebze bol tüketmelidir. Lifli gıdalar lohusalıkta kabızlık problemini hafifletecektir. Çok yağlı, baharatlı, tuzlu ya da katkı maddesi içeren yiyecekler tüketilmemelidir. Emziren kadınlarda lohusalık döneminde diyet uygulaması önerilmez. Diyet annenin sütünün azalmasına ya da sütün kesilmesine neden olabilir. Lohusa bakımı hem anne hemde bebek için oldukça önemlidir. Bebek doğurunca iş bitmiyor asıl iş şimdi başlıyor.

İslamda Lohusalık

Lohusalık dönemi kadından kadına değişiklik gösterebilir. Kanama kesilmesiyle lohusalık dönemi sona erer. Lohusalık döneminin asgari bir süresi yoktur. Ancak azami 40 gündür. 40 günden sonra devam eden kanamalar özür kanaması sayılır.

Dinimizde lohusalık döneminde kadınlar, namaz kılamaz, oruç tutamaz, Kur&#;an okuyamaz, Kur&#;an&#;ı eline alamaz, Kâbe&#;yi tavaf edemez, mescidlere giremez ve kocası ile cinsî temasta bulunamazlar. Lohusalık süresince kılınamayan farz namazlar daha sonra kaza edilmez, fakat tutulmayan oruçlar kaza edilir.

Ankara Çankaya Çukurambar&#;daki muayenehanemizde gebelik takibi Ankara jinekolog Doç. Dr. Nermin Köşüş tarafından yapılmaktadır. Ankara gebelik takibi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

dinimizde lohusalık dönemiislamda lohusalıklohusalohusa annelohusa bakımılohusa beslenmesilohusa depresyonulohusa depresyonu belirtilerilohusa hastalığılohusa kadınlohusa kadın ne yemelilohusa kadının dikkat etmesi gerekenlerlohusa kanamasılohusa ne demeklohusa nedirlohusalık dönemilohusalık dönemi nedirlohusalık döneminde cinsel ilişkilohusalık döneminde dikkat edilmesi gerekenlerlohusalıkta beslenmelohusalıkta kabızlıklohusalıkta yapılmaması gerekenlerlohusanın dikkat etmesi gerekenler

Lohusalık (nifas) nedir? Bu dönemde dikkat edilmesi gereken şeyler nelerdir?

Kadınlarda doğumdan sonra cinsel organlarından gelen ve kanla ortaya çıkan en çok kırk gün devam eden özel bir durum. Kadınların bu haline lohusalık (nifas) hali, bu kana da lohusalık kanı denir.

Lohusalık müddeti kadından kadına değişir. Bazı kadınlarda bu süre, bir gün dahi olabilir. Lohusalık süresi, kanın kesilmesiyle son bulur. Lohusalığın asgarî süresi yoktur. Azamî süre ise kırk gündür. Doğumdan sonra kırk gün geçtiği halde kan devam ediyorsa, artık bu kan nifas kanı değil, özür kanıdır (bk. İstihâze).

Lohusalık müddeti içinde (kırk gün) görülen temizlik de nifastan sayılır. Meselâ; doğumdan sonra on gün kan gelip, beş gün kesildikten sonra yeniden on gün daha kan gelecek olsa, bu yirmi beş günün hepsi de lohusalık müddeti sayılır.

El, ayak gibi uzuvları belirmiş olan bir çocuğun düşmesiyle lohusalık hali meydana gelir ve çoğunlukla ön, on beş gün devam eder. Fakat, azaları henüz belirmemiş bir düşük ile lohusalık hali oluşmaz. Düşük ile görülen kan üç gün devam eder, evvelce de en az on beş gün temizlik hali devam etmiş bulunursa, bu, hayız kanıdır. Böyle olmazsa istihâza (hastalık kanı) sayılır.

Lohusa olan kadınlar bu süre içinde; namaz kılamaz, oruç tutamaz, Kur'an okuyamaz, Kur'an'ı eline alamaz, Kâbe'yi tavaf edemez, mescidlere giremez ve kocası ile cinsî temasta bulunamazlar. Lohusa bir kadının kocası, hanımının göbeği ile diz kapakları altına kadar olan uzuvlarından, arada bir örtü veya giysi olmaksızın faydalanamaz. Arada bir örtü olduğu takdirde, cinsel ilişki olmamak şartıyla sevip okşayabilir.

Lohusalık süresince kılınamayan farz namazlar daha sonra kaza edilmez, fakat tutulmayan oruçlar kaza edilir.

Lohusalık kanı kesilince kadın boy abdesti alır ve ibadetlerini yapmaya başlar. Kocası ile cinsel ilişkiye de ancak yıkandıktan sonra veya kanın kesilmesinin üzerinden en az bir namaz vakti geçtikten sonra başlayabilir.

Lohusa olan kadın dua ayetlerini, dua maksadıyla okuyabilir. Zikir ve tesbih edebilir. Pişirdiği yemekler, içtiği ve yediği şeylerin artıkları temizdir. Kocası onunla aynı yatakta yatabilir ve yukarıda belirtildiği ölçüde ondan yararlanabilir. Bu esnada kadının bazı ibadetlerden alıkonmasının bazı hikmetleri vardır. Bu esnada kadın ifraz ettiği bazı mayiler itibariyle, Allah'ın huzuruna çıkabilecek tam bir temizlik halinde değildir. Diğer taraftan büyük bir hastalık ve yorgunluk içinde olduğu için istirahata muhtaçtır. Bu esnada cinsel ilişkinin yasak kılınmasının hikmetlerinden biri de, kadının böyle bir ilişkiye fizik ve psikolojik yönden hazır olmamasıdır. Diğer taraftan bu esnadaki ilişki tıbbende mahzurludur. Cinsel hayattaki bu geçici yasak, eşler arasındaki sevgi ve özlemin artmasına da sebep olur.

Akif KÖTEN

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası