iştah kesecek yöntemler / Kilo vermek isteyenler dikkat!İştah kapatıcı 12 yiyecek | N-Life

Iştah Kesecek Yöntemler

iştah kesecek yöntemler

İştah Kesen 14 Bitki

Bir çok kez diyet yapsanız da mutlaka verdiğiniz kiloyu geri almışsınızdır. Çünkü beden aşırı baskıya karşı isyan eder ve iştahı artırarak yeniden yemeye teşvik eder. Oysa iştahı azaltmak için birçok otlar ve takviyeler bulunuyor. Bu türde şifalı bitkiler aynı zamanda organizmada genel bir ruh değişikliği yaratarak yemeye karşı ilgiyi de azaltır.

Bazı otlar, bedeni çalıştırırken yağları yakar ve idrar yoluyla yağlar bedeni terkeder. Sindirimi hızlandırarak, bağırsakları temizleyen bitkiler vardır ki, bunlar kalori alımını azaltır. Daha fazla kalori yakmak için vücudu teşvik eden otlar ise sağladığı enerji nedeniyle kilo kaybını sağlar. "Yağ avcısı" olarak nitelediğim bu otları düzenli olarak tüketirseniz yeme dürtünüzle savaşabilir ve istediğiniz bedene kavuşabilirsiniz. Doğadaki bu kusursuz avcılar sizi yanıltmayacaktır.

İşte iştah ve açlık azaltmaya yardımcı olabilir otlar listesi:

Yeşil çay: Metabolizma hızını artırır ve yağ yakımına neden olur. Bu çay, enerji tüketimini artırarak yağ yakmak için yardımcı olur. Ayıca barındırdığı C vitamini ve antioksidan özellikleriyle ek faydaları vardır.

Mate yaprağı: İştah bastıran harika bir bitkidir. Bedende adeta "yağ avına" çıkan bir özelliğe sahiptir. Güney Amerika yerlileri kıtlık ve kuraklık zamanında bir kaç yaprak yiyerek bedenlerini onunla güçlendiriyorlardı. Onlar bol miktarda bu çayı içerek hayatta kaldı.

Yüksek oranda kalori yakan mate yaprağı, bitkisel zayıflama potansiyeli en yüksek olan bitkilerden biri. Aynı zamanda zihinsel ve fiziksel yorgunluk tedavisinde çayını içerek kullanabilirsiniz. Kilo kaybı için "yeşil altın" olarak anılan bu çayı evden eksik etmeyin.

Narenciye uçucu yağı: Narenciye (portakal ve limon) uçucu yağları, bedendeki façlalıkları kalıcı olarak eriten doğal bir çözüm! Bu yağlar suya damlatılarak içmek yoluyla kullanılıyor. İştahı da yüzde yüz dizginler.

Kereviz: Düzenli tüketildiğinde bağışıklık sistemini güçlendirir, sindirimi normalleştirir ve metabolizmayı hızlandırır. Kerevizi sindirmek için beden fazla kalori harcar. Kereviz yemeğini veya çorbasını hergün veya gün aşırı tüketirseniz kilo verdiğinize tanık olursunuz. Kerevizin salatasını yaparak da tüketebilirsiniz.

Tarçın: Bu baharatın etkisi halk arısında "metabolik sendrom" olarak bilinen insülin direncine karşı savaşta potansiyel bir araç olması. Tarçın tozunu yiyecek ve içeceklere ekleyerek kullanabilirsiniz. Tarçının kabuk hali ise bitki çaylarına konulursa, zayıflatıcı etkisi yüksek bir içecek elde edersiniz.

Kakule: Muhallebi, sütlü tatlılar, hoşafların yanı sıra çay ile kahvede lezzet verici yanıyla kullanılılan bir bitki. Baharat olarak satılır. Sakinleştirici ve sindirime yardımcı olan bu otu zayıflamak isteyenlere mutlaka tavsiye ederim. Öte yandan sarmısaklı soğanlı yemeklerden sonra küçücük bir kakule nefes tazelemeyi sağlar. Konsantrasyonu artırma ve sakinleştirme özelliği vardır. Çayınıza, şekersiz kahvenize veya bir bardak ılık suya bir tutam atın ve düzenli olarak için, kilo verdiğinizi göreceksiniz.

Muz: Tokluk hissine yol açar ve yağları azaltır.

Keten tohumu: Vitamin, protein ve lif açısından mükemmel bir kaynaktır. Bir kaşık öğütülmüş keten tohumunu yoğurda ekleyip yediğiniz zaman kendinizi aç hissetmezsiniz. Buna ek olarak bağışıklık sistemini güçlendirir. Yemeklerden yarım saat önce almalısınız.

**Maydanoz:

** Mükemmel bir idrar söktürücüdür. Maydanoz suyu iştahınızı frenlemer ve gıda isteğini azaltmaya yardımcı olur. Ayrıca havuç suyu ve maydanoz suyunu birlikte tüketilirse kan şekeri seviyesini korumaya yardımcı olur.

**Isırgan:

** Vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Isırgan otu iştahı bastıran, kilo kaybına yardımcı olan bir çay olarak demlenip içilmelidir. Ayrıca C ve E vitaminleri bakımından zengindir. Kalsiyum, magnezyum, demir, silisyum, potasyum gibi minareller de içerir.

Rezene: Açlığı azaltır, 4 tatlı kaşığı rezene tohumunun üzerine 2 litre kaynar su dökün ve 5 dakika pişirin. Günde 3 kez 4 bardak için.

Kırmızı biber: Kırmızı biber, metabolizmayı yaklaşık %25 oranında yükseltir. Öte yandan susuzluğu uyararak daha fazla su içilmesini sağlar. Böylece kilo azaltmaya yardımcı olur.

Arı poleni: Metabolizmayı canlandırır ve iştahınızı frenler.

Funda yaprağı: Böbrek çalıştıran bir bitki. İdrar söktürür. Yemeklerin ardından bir su bardağı kaynar suya bir tutam atıp demleyerek için. İdrar yollarını harekete geçirerek vücuttaki ödemin atılmasına yardımcı olur. Bağırsak boşaltıcı özelliği de vardır ve bu yüzden aç değil tok karına içilmeli.

Yemek yemek için sabırsızlananlar için çay tarifi:

Karahindiba yaprağı, muz, nane ve marulu birir tutam alarak parçalara bölün. Nane biraz daha az ölçüde olsun. Hepsini blendıra atarak suyunu çıkarın. Bu da zayıflatıcı bir içecek olarak elinizin altında bulunsun.

Besininiz ilacınız, doğa dostunuz olsun.

Herbalist Tarkan Güveloğlu

0212 414 97 16

www.abtdogalurunler.com

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Çocuklarda İştah Artıran 15 Etkili Öneri

Bilgi Talep Formu

 

Çocuğun dengeli ve sağlıklı beslenmesi her ebeveynin ortak hassasiyeti ve ortak sorunlarından biri. Özellikle büyük bir titizlikle seçilen sebze ve meyveler, özenle hazırlanan dengeli tabaklar karşısında engel olan iştahsızlık, anne ve babaların çaresiz kalmasına sebebiyet verebiliyor. Siz de çocuğunuzun iştahsızlığıyla mücadele ediyorsanız işte bu mücadelede size yardımcı olacak 12 etkili öneri:

İştah Nedir?

Çocuklarda iştahsızlık önerileri sunmadan önce “İştah nedir?” sorusunu detaylı olarak yanıtlamak gerekiyor: İştah, besinlere karşı bilinçli olarak duyulan isteği tanımlıyor. Bu istek ve kontrolde ise mide başta olmak üzere bağırsak, hormonal sistem ve santral sistem rol oynuyor. Bunun yanı sıra genetik, aile ve çevresel faktörler de kişinin iştahı üzerinden belirleyici olabiliyor.

İştahsız Çocuk Nedir?

İştahsızlık, çocukluk döneminde sık görülen semptomlardan biri. Bu semptom sosyal, davranışsal ve organik nedenlerden kaynaklanabiliyor. Bu durumda çocuk fiziki muayeneden geçmeli, aile öyküsü ve beslenme anamnezi alınmalıdır.

Çocuklarda İştahsızlık Nedenleri Nelerdir?

Çocuklarda iştahsızlık nedenleri aşağıdaki gibidir:

  • Ailenin yemekleri yedirmede ısrarcı tavrı. Bunun yerine yemek keyifli sunumlarla ara ara verilmelidir.
  • Ailenin farkında olmadan beslenmede çocuğa yanlış örnek oluşturması.
  • Beslenmenin ödül veya ceza olarak kullanılması.
  • Çocuklara büyük porsiyonlarda yemek sunulması. Bu çocukların yemekten korkmasına neden olabilir. Yemek küçük porsiyonlarla verilmelidir.
  • Çocukların başkalarıyla kıyaslanması.
  • TV ve telefonla yemek yedirmek.
  • Genetik de çocuklardaki iştahsızlıkta etkili bir faktördür.
  • Ekonomik, sosyal ve çevresel şartlar.

 

Ebeveynler özellikle “2 yaşındaki çocuğun iştahını ne açar? 4 yaşındaki çocuğum yemek yemiyor.” gibi şikayetlere yanıt arar. Bu türden şikayetler ilk olarak tutumlar ve çocuğa sunulan yemeğin porsiyonları bakımından değerlendirilmelidir. Bu süreçte çocuklarda iştah açan yiyecekler ve yemek tarifleri denenebilir. 3 yaş iştah açıcı şurup gibi ek destekler düşünülüyorsa ve çocuğun iştahsızlığı sağlığı tehdit edebilecek boyuttaysa mutlaka bir uzmandan yardım alınmalıdır.

İştahsızlığa Neden Olan Hastalıklar Nelerdir?

Çocuklarda iştahsızlığa neden olan hastalıklar aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Akut – kronik hastalıklar,
  • Çölyak hastalığı,
  • Enfeksiyonlar,
  • Hipotiroidizm,
  • İshal,
  • Kabızlık,
  • Karaciğer – böbrek fonksiyon bozuklukları,
  • Kardiyak ve solunumsal problemler,
  • Malabsorbsiyon sendromları,
  • Malign hastalıklar,
  • Mide bağırsak sistemi problemleri,
  • Reflü semptomları,
  • Tüberküloz,
  • Yutma güçlüğü.

Çocuklarda İştah Açmak İçin Ne Yapmalı?

“Çocuklarda iştah açmak için ne yapmalı?” diye merak ediyorsanız ilk olarak her yöntemin her çocukta aynı etkiyi yaratmayacağını bilmelisiniz. Çocuklarda beslenme rutininde süt, meyve suyu ve su gibi içecek miktarı yemek öncesinde ve yemek yerken sınırlı tutulmalıdır. Çocuğun yemeğini kendisi yemesi yönünde teşvik edilmesi de ayrıca gereklidir. Ancak porsiyonu çocuğun kendisi belirlemelidir. Çocuğun yemesi gereken sağlıklı besinle ilgili ısrarcı tavır takılmamalı, besin belirli aralıklarla tekrar sunulmalıdır. Çocukların yeni bir besine alışması için 20 kez denemesi önemlidir. Yemek saatleri ve öğünler düzenli olmalı, tüm aile sofraya aynı anda oturmalı, yemeğin süresi 30 dakika ile sınırlanmalıdır. Öğün aralarında çocuklara çikolata, cips gibi iştah kesen yiyecekler verilmemelidir.

Çocukta İştahsızlık Nasıl Tedavi Edilir?

“Çocuğun iştahı nasıl açılır?” sorusunu soran ebeveynlerin en merak ettiği konulardan biri de çocuklarda iştahsızlık tedavisidir. Tedavide iştahsız bir çocuk öncelikle yaşına uygun gelişip gelişmediği yönünde değerlendirilmelidir. Ardından fiziksel kontrol edilmeli ve bu kontrolde bağırsak paraziti, kansızlığı, ateşi olup olmadığı, çinko değeri, kulak ve boğaz sağlığı, grip ve nezle gibi nefes almada güçlük yaratan üst solunum yolları enfeksiyonları gözden geçirilmelidir. Çocukta iştahsızlık tedavisi için multidisipliner bir yaklaşım uygulanır. Bu süreçte psikiyatrist, diyetisyen, psikolog ve gerekli olması durumunda fizyoterapist birlikte hareket eder. İlk olarak iştahsızlık yaratan hastalık olup olmadığı araştırılır ve varsa tedavi edilir. Hastalık olmaması durumunda da “Çocuklarda iştahsızlık nasıl giderilir?” sorusunun yanıtı uzman doktor tarafından yanıtlanarak ebeveynlere tavsiyeler sunulur.

Çocuklarda İştah Artıran 15 Öneri:

  • Çocuklar yeni bir besine ortalama 10 denemeden sonra alışır. Bu nedenle ilk denenen besinlerde sabırlı olmalısınız.
  • Çocuklarda doğru beslenme alışkanlığının temelleri ek gıda döneminde atılır. Bu nedenle pütürlü gıdaya geçişi 7. aydan itibaren başlatmalısınız. Ek gıda sürecinde de kendisi yemesi yönünde çocuğunuzu desteklemelisiniz.
  • Sofraya mutlaka tüm aile birlikte oturmalı ve yemek yalnızca sofrada yenir mesajını vermelisiniz. Çok az yiyip sofradan kalkmak isteyen çocuğunuza zorla yemek yedirmemeli, acıkmasını sağlayarak sonraki yemek saatini beklemesini sağlamalısınız. Yemek süresini de 30-35 dakika ile sınırlamalı ve süre bitiminde sofrayı kaldırmalısınız.
  • Enerjinizi çocuğunuzu doğru besinlere alıştırmakla harcamalısınız. Örneğin brokoliyi sevdirmek konusunda ısrarcı olmak yerine enerjinizi ve sabrınızı yumurta, et, tahıl, balık ve süt ürünlerinde harcamalısınız.
  • Doğru beslenme alışkanlıklarıyla çocuğunuza örnek olmalısınız.
  • Abur cubur öğünlerden önce vermemelisiniz.
  • Alternatif yaratmamalısınız. Ailelerin sıklıkla hataya düştüğü noktalardan biri çocuğun sevmediği yemek karşısında alternatif yaratmaya gitmesidir. Bunun yerine sofrada ne varsa yenilir mesajını vermelisiniz.
  • Yemeği ödül ve ceza olarak kullanmamalısınız.
  • Sevdirmek istediğiniz sebzeleri çocuğunuzun ilgisini çekecek şekilde hazırlamalısınız.
  • Çocuğunuzun açlık tokluk hissini algılayabilmesi için öğünleri 3-4 saat ara ile yapmalısınız.
  • Çocuğunuzun fiziksel, duygusal ve sağlıksal sorunu olup olmadığını iyi gözlemlemeli ve gerektiğinde uzman desteği almalısınız.
  • Yemeği televizyon, telefon izleterek değil yalnızca sofrada yedirmelisiniz.
  • Yemek yerken çocuğun parmaklarını kullanmasına, yemekle oynamasına, dökmesine göz yumun. Her lokmadan sonra ağzını, masayı silmekten kaçının.
  • Çocuk doğduğunu söyleyip masadan kalktığında buna saygı duyun.
  • Çocuğunuzu yemek ve sofra hazırlık süreçlerine mutlaka dahil edin.

 

Çocukların İştahını Ne Açar? Çocuklarda İştah Açıcı Yiyecekler Nelerdir?

“Yemek yemeyen çocuğa nasıl davranmalı?” sorusu da merak edilenler arasında. Bu süreçte çocuğunuzun beslenmesini iştah açan besinlerle destekleyebilirsiniz. İşte bu besinler:

  • Proteinler (yumurta, kırmızı et, kabuklu yemişler, tavuk, baklagiller)
  • Vitamin ve mineraller (sebzeler, meyveler, tahıllar ve baklagillerle süt, yoğurt, peynir)
  • Yüksek kalorili besinler (fıstık ezmesi, ev yapımı muzlu yoğurt, peynirli kek, ev yapımı pizza, muzlu süt, muhallebi, sütlaç)
  • Lif kaynakları (kuru meyvelerden yapılmış hoşaf, kuru kayısı, kuru incir)

 

Çocuğunuzun yaşadığı iştahsızlık hızlı kilo vermesine neden olmasına başladıysa doktor veya diyetisyen desteği almalısınız. 

Bilgi talep formunu doldurarak Büyük Anadolu Hastaneleri beslenme ve diyet bölümü ile ilgili merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz.

Yorum Ekle

İştah kesen 5 tavsiye

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Atıştırmadan önce “Mideyi atıştırmadan yatıştırmanın bir yolu var mı?” sorusuna yanıt aramalı, açlığı ta işin en başında engellemenin bir yolunu bulmalısınız.

Haberin Devamı

Atıştırma hastalığına yakalanmış gibiyiz! En masumumuz bile günde bir-iki defa “bir şeyler yiyip içme” ihtiyacı içinde.
Ne var ki sadece sağlıklı kalmak için değil, midemizi bir çöp torbasına çevirmemek, ülser, gastrit ve reflüden; yanma, gaz ve şişkinlikten korunmak için de “atıştırırken” dikkatli olmalı, bu işi bir tür “abur cubur tüketme ritüeli”, bir çeşit “stres yatıştırma yöntemi” haline getirmemeliyiz.
Bana sorarsanız atıştırmadan önce “Mideyi atıştırmadan yatıştırmanın bir yolu var mı?” sorusuna yanıt arayıp açlığı ta işin en başında engellemenin bir yolunu bulmak daha doğru bir yaklaşım.
Bu konuda size verebileceğim “iştah kesici” tavsiyeler şunlar...
1- Su için. Kendinizi aç veya bir şeyler atıştırma ihtiyacı içinde hissettiğinizde önce bir bardak su içmeyi deneyin. Bu, iki konuda size yardımcı olacaktır: Bir, susuzlukla açlık çok karıştırılır, susuzsanız su içince açlığınız da yatışır. İki, herhangi bir şey yiyip içmeden önce su içerseniz -ki bence bunu alışkanlık haline getirin- hem susuzluğunuzu gidermiş hem de yiyip içeceğiniz şeyin miktarını azaltmış olursunuz.
2- Bitter çikolata yiyin. Küçük bir parça -25 gram- yüzde 80’in üstü kakao içeren bir çikolata, herkesin iştahını önemli ölçüde baskılayabiliyor. Bitterin etkisini daha da çoğaltmak istiyorsanız yanında bir bardak yeşil çay içmenizde fayda var.
3- Tarçın, krom ve/veya kurkumin/zerdeçal desteği alın. Her ikisi de kan şekerini dengeleyerek atıştırma isteğinizi dizginleyecektir.
4- Tuzluktan uzak durun. Tuz hele hele tuzlu atıştırmalıklar iflah olmaz birer iştah açıcı haline gelebiliyor. Yiyeceklerin az tuzlusunu seçenler daha seyrek atıştırma ihtiyacı duyuyorlar.
5- Şekere elinizi sürmeyin. Bir önceki öğünde yenilen tatlı besinlerin ara öğünlerde atıştırma ihtiyacını arttırdığını biliyoruz. Bu özellikle hipoglisemikler, insülin dirençliler ve şeker hastalarını bekleyen önemli bir tehlikedir. Unutmayın “şeker yendikçe yedirtir”.

Haberin Devamı


BİR SORU

Atıştırmak kime, ne zaman zararlı?
Atıştırma, popüler beslenme konularından biri. “Sağlığa faydalı mı, zararlı mı?” sorusuysa temel tartışma konuları arasında.
Atıştırma/snacking kısaca “kilo alımına ve obeziteye sebep olabilecek zararlı yiyeceklere karşı kontrolsüz bir eğilim içinde olma” durumu olarak tanımlansa da sözcük günümüzde günlük beslenmenin ayrılmaz bir parçası haline geldi.
Atıştırmalıklar dikkat edilmezse tehlikeli bir sürecin (yani obeziteye giden yolculuğun) ilk adımı olabiliyor.
Konunun diğer bir boyutu da şu: Eğer açlığınızı gidermek için değil de “damaklar çatlasın, mideler bayram yapsın” yaklaşımıyla rastgele atıştırıyorsanız bu son derece kötü bir şey. Kötü çünkü zevkle yiyip içtiğiniz atıştırmalıkların çoğu maalesef yüksek kalorili, içi vıcık vıcık zararlı madde (şeker, nişasta, un, trans yağ) kaynayan kötü gıdalar.
Konunun bir de “insani” boyutu var: Yorucu çalışma temponuza ara verip dinlenmek, konsantrasyonunuzu yükseltip enerji yüklenmek ya da dost sohbetlerini daha keyifli ve samimi hale getirebilmek için atıştırıyor, bunu yaparken de doğru atıştırmalıkları seçiyorsanız “atıştırmak” normal bir beslenme davranışı.
Bu gibi durumlarda azıcık hoşgörülü olmak bile mümkün: Çay veya kahve ile desteklenmiş bir parça bitter çikolatanın ya da azıcık simitle süslenmiş bir dilim peynirin sağlığa verebileceği zararı yok sayabiliriz. Üstelik bu tür “kaçamakların” psikolojik kazanımları da olur.

Haberin Devamı


UNUTMA

Hangi atıştırmalık zararlı?
Atıştırmalık konusunda temel prensibimiz “ifrat ve tefritten uzak durup makul noktada kalmak” olmalıdır. Miktar çok abartılır ve sık tekrarlanırsa sağlıklı saydığımız atıştırmalar bile sağlığa zarar verebilir.
“Un, şeker ve trans yağ yüklü” atıştırmalıklar ise en küçük parçalarıyla bile sağlık düşmanıdır. Kimi dişlerimizi çürüttüğü, kimi bağışıklık sistemimizi baskıladığı, kimi hipoglisemi ataklarını ve insülin direncini tetiklediği, kimi de bel çevremizi genişletip göbek bağlattığı için bu tür atıştırmalıklardan kendimiz de çocuklarımız da uzak durmalıyız. Örnek mi? Cipsler. Örnek mi? Gofretler. Örnek mi? Şekerlemeler. Örnek mi? Gazlı, kolalı meyveli içecekler, bugünlerde pek moda olan “ice tea” olarak bilinen şeker yüklü zararlı ürünler.
Diğer taraftan çocukların yemeklerden hemen önce atıştırma yapmaları da doğru değildir. İştahları kapanıp beslenme düzenleri bozulabilir. Biz yetişkinler içinse akşamın geç saatlerinde, hele hele yatmadan hemen önce yapılan atıştırmalar lüzumsuz ve tehlikelidir. Bu yanlış reflü sorununu azdırabiliyor ve uykunun kalitesini bozuyor.

Haberin Devamı


NOT ALIN

Zararsız atıştırmalıklar hangileri?
Peki, hangi atıştırmalık sağlıklı? Bana göre “protein zengini” ya da “protein yapısı güçlendirilmiş” atıştırmalıklar daha güvenli. Yoğurdu, ayranı, peyniri bu gruba rahatça yerleştirebiliriz. Çok fazla protein içermeseler bile “yapıları” nedeniyle ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumları da -miktarları abartmamak koşuluyla- aynı gruba dâhil edebiliriz (bir defada 30 gramdan fazla kuruyemiş tüketmeyiniz).
Dilimlenmiş salatalık, domates parçalarını, yeşilbiberi, hatta iyice yıkanmış taze çiğ karnabaharı da iyi atıştırmalıklar listenize kaydedin. Meyveler de bu listede yer bulabilirler ama dikkat etmeniz gereken şey şu: Çok tatlı meyveleri bırakmak ve bir porsiyondan fazla atıştırmak yok! Elma, mandalina, portakal, kivi, armut ideal seçimler.

Haberin Devamı


BİR BİLGİ

Mide hapları kalça mı kırıyor?
Pennsylvania Tıp Fakültesi’nde yapılan bir araştırma, mide asidini azaltmak için kullanılan omeprazole, esomeprazole gibi bazı ilaçların kalça kırığı riskini -özellikle 50 yaş sonrasında- artırabileceğini gösteriyor. Mide ülseri, gastrit ve reflü hastalığının tedavisinde kullanılan bu ilaçlar uzun süre ve önerilenden daha yüksek dozlarda kullanıldıklarında kalça kırığı riski de yükseliyor. Bunun arkasında yatan nedenin, ilaçların vücuttaki kalsiyum ve D vitamini ile etkileşime girmesi olduğu düşünülüyor. Bu araştırmanın daha kapsamlı başka araştırmalarla desteklenmesi gerekiyor ama şimdilik bu ilaçları sadece doktorunuz önerdiği zaman ve önerdiği dozda kullanmaya dikkat etmeniz akıllıca olacaktır.

#Yazar Yazısı#OSMAN MÜFTÜOĞLU

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları
Fazla kilolarınızdan kurtulmak için öncelikle vücudunuza uygun doğru bir diyet programını uygulamanız gerekir. Günlük kalori ihtiyacınızı karşılayan diyet programında bazı besinlerin tüketimine yer vererek iştahınızı da kontrol altında tutabilirsiniz.

Diyet yapmak sanıldığı kadar kolay değildir. İster istemez bir kalori sınırlamasında bulunmanız gerekir. Ancak günlük kalori ihtiyacından daha az beslendiğinizde açlık krizleriniz artar. Sürekli yemek yemek istersiniz.

Bazı gıdalar iştahı baskılamak konusunda çok güçlü olduğu için açlık sorununu ortadan kaldırır. Kilo vermek ve ideal kilonuza ulaşmak için iştahı bıçak gibi kesin yöntemleri günlük alışkanlık haline getirebilirsiniz.

Proteinli gıdalara diyet listesinde yer vermek acıkmanızı azaltır. Protein ağırlıklı besinleri sindirmek diğer besinlere göre çok daha uzun sürer. Vücudunuz protein ağırlıklı besinleri sindirmeye çalışırken siz de gün boyu kendinizi toz hissedersiniz.

Proteinli gıdalara diyet listesinde yer vermek bu yüzden çok önemlidir. Proteinli gıdalar mideyi tok tutmasının yanı sıra vücudunuzdaki kaslar içinde çok faydalıdır. Kaslarınızın sağlıklı gelişmelerine yardımcı olur. Eğer iştahınızı kontrol altına alarak zayıflamak istiyorsanız diyet listenizde proteinli gıdaları tüketmeyi tercih edebilirsiniz.

Aynı proteinli gıdalar gibi lifli besinler de kilo verme süreçlerinin en büyük yardımcılarındandır. Bol miktarda lif içeren besinlerin kalorisi düşüktür ancak besin değeri çok yüksektir. Lifli gıdalar bu sayede iştahı dengede tutarak fazla yemek yemenizin önüne geçer.

Lifli besinler ayrıca sindirim sistemini de rahatlatır. Bağırsakları adeta motor gibi çalıştırır. Kabızlık ve şişkinlik gibi sorunları ortadan kaldırır. Lifli gıdalar metabolizmanın da hızlı çalışmasına etki eder. Gün boyu sizi tok tutarken hızlı bir şekilde yağ yakımını da gerçekleştirir.

İştahınızı kontrol altına almanın bir diğer basit yollarından biri porsiyonlarınızı küçültmek. Büyük porsiyonlarda ve büyük tabaklarda yemek yemek fazla kalori almanıza sebep olur. Bu kaloriler vücudunuzda yağ olarak depolanır. Tek bir küçük tabak içerisinde tüm yiyeceklerden azar azar koyduğunuzda doygunluk hissine ulaşmanız daha kolay olur.

Ayrıca küçük porsiyonlarda yemek yemek daha az kalori almanıza yardımcı olur. Her gün bol miktarda su içerek de mideye doygunluk hissi kazandırabilir ve iştahı baskılayabilirsiniz. Su en doğal iştah kesicilerden biridir. Her gün litre su içerek hem vücudunuzun su ihtiyacınızı karşılamış olursunuz hem de iştahınızı dengelersiniz.

Su içmek kendinizi daha tok hissetmenize yardımcı olur. Ayrıca metabolizmayı da harekete geçirir. Böylece kilo vermenizi kolaylaştırmış olursunuz.

BAHARATLARDAN DESTEK ALIN

Bazı baharatların hem iştah kesici hem de metabolizmayı hızlandırıcı özelliği bulunur. Tarçın, zerdeçal, pul biber gibi baharatlar iştahı baskılar ve açlık krizlerini engeller.

Bu baharatlar ayrıca metabolizmayı çok hızlı çalıştırarak daha kolay yağ yakmanıza yardımcı olur. Tükettiğiniz besinlere bu baharatları gönül rahatlığıyla ekleyebilirsiniz. Kan şekerini dengede tutan bu baharatlar atıştırma ihtiyacını tamamen ortadan kaldırır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır