şiddetsiz iletişim kitap özeti / Şiddetsiz İletişim-Bir Yaşam Dili - idefix

Şiddetsiz Iletişim Kitap Özeti

şiddetsiz iletişim kitap özeti

Şiddetsiz İletişim  ~  Marshall B. Rosenberg  📖

Bu duyguyu siz de bilirsiniz i&#;te &#; 

Ço&#;u zaman kendinizi kar&#;&#;n&#;zdaki insana hiç ifade edemedi&#;inizi mi dü&#;ünüyorsunuz, ya da ileti&#;im kurdu&#;unuzu san&#;rken asl&#;nda maskenizi indiremedi&#;inizi mi fark ediyorsunuz veya konu&#;mak yerine varsay&#;mlar yapmaya m&#; ba&#;lad&#;n&#;z? 

Y&#;llar ilerledikçe gerek i&#; ya&#;am&#;nda gerek özel hayatta ileti&#;im becerisinin, sahip oldu&#;unuz di&#;er tüm becerilerden daha önemli oldu&#;unu dü&#;ünmeye ba&#;lad&#;m. Bazen çok çal&#;&#;an gerçekten gayretli insanlar görüyorum. Fakat ileti&#;im becerilerinin eksikli&#;i nedeniyle ya yeterince tan&#;nam&#;yorlar ya da yapt&#;klar&#;n&#; anlatam&#;yorlar. Tart&#;&#;malar s&#;ras&#;nda hakl&#;yken haks&#;z duruma dü&#;ebiliyorlar.  Bazense bir i&#; için çok uygun görünmeyen bir insan&#;n ileti&#;im becerisindeki ustal&#;&#;&#; sebebi ile beklenenden çok daha iyi i&#; ç&#;kard&#;&#;&#;na &#;ahit oluyorum.

Büyük bir kesim ileti&#;im becerilerine çok da önem vermedi&#;i ve bunun ö&#;renilebilir bir &#;ey oldu&#;una inanmad&#;&#;&#; için bak&#;yorsunuz adam senelerce okumu&#;, duvarlara diplomalar&#;, sertifikalar&#; dizmi&#; ama i&#; yerindeki çat&#;&#;malar&#; çözemiyor. Ya da bir firmada üst düzey yönetici ama ne çal&#;&#;anlar&#;na ne de kendi üst amirlerine bir meseleyi etkin &#;ekilde anlatam&#;yor ve homurdan&#;p duruyor. Benzer &#;ekilde ö&#;retmenler ö&#;rencileriyle ileti&#;im kuramad&#;klar&#; için çocuklar bir türlü dersleri sevemiyor. Aile içi kavgalar gürültüler hep bu ileti&#;im hatalar&#;ndan ortaya ç&#;k&#;yor. Sonuçta ortaya kimsenin kimseyi anlamad&#;&#;&#;, herkesin anla&#;&#;lmay&#; bekledi&#;i, ayn&#; görü&#;e sahip olmayan&#;n tutunamad&#;&#;&#; koca bir kaos profili ç&#;k&#;yor.

Çok dallan&#;p budaklanmadan kendi konuma döneyim: 

Konumuz &#;iddetsiz &#;leti&#;im

image

Marshall B. Rosenberg taraf&#;ndan kaleme al&#;nan ‘&#;iddetsiz &#;leti&#;im’ kitab&#; tavsiye üzerine ald&#;&#;&#;m bir kitapt&#;. Tavsiye eden arkada&#;&#;m o kadar sevmi&#; ki kitab&#; benim de kitapl&#;&#;&#;mda mutlaka olmal&#;ym&#;&#; &#;

Sonda söyleyece&#;imi ba&#;ta söyleyeyim: Bu kitab&#; daha önceki y&#;llarda okumu&#; olmay&#; isterdim.  Kapa&#;&#;nda kitap ad&#;n&#;n hemen alt&#;nda “Bir Ya&#;am Dili” alt ba&#;l&#;&#;&#;n&#; içeren, yazar&#;n ad&#;n&#;n yan&#;nda PH. D. unvan&#;n&#;n ili&#;tirildi&#;i “kendi kendine yard&#;m” kitab&#; izlenimi uyand&#;rsa da bence çok iyi bir ileti&#;im e&#;itimi el kitab&#;. Kitab&#;n daha ba&#;lang&#;c&#;nda beni çok da sarmayan &#;iirler vard&#;. Neyse bu ba&#;lang&#;çtaki çok da etkileyici olmayan &#;iirlere ra&#;men okumaya devam ettim. &#;yi ki de etmi&#;im. Rosenberg oldukça basit bir ileti&#;im teorisini inan&#;lmaz derecede pratik bir biçimde ortaya koymay&#; ba&#;arm&#;&#;. Günlük hayatta kulland&#;&#;&#;m&#;z dilin kullan&#;m&#;nda yapt&#;&#;&#;m&#;z hatalar&#;n yaln&#;zca sosyal çevremizle uyum içinde etkile&#;im kurmam&#;za yans&#;yan olumsuz etkilerini de&#;il, ayn&#; zamanda istedi&#;imiz sonuçlar&#; elde etmemizi nas&#;l da engelledi&#;ini görmemi sa&#;lad&#;.

Özellikle ili&#;kilerinizde bir &#;eylerin yanl&#;&#; gitti&#;ini dü&#;ündü&#;ünüz anlarda veya gereksiz tepkiler vermeye ba&#;lad&#;&#;&#;n&#;z&#; fark etti&#;inizde frene basmak için yol gösterici olabilecek ayarda bir kitap. Ayr&#;ca Rosenberg’in geli&#;tirdi&#;i ve kitapta anlatt&#;&#;&#; &#;iddetsiz ileti&#;im metodu üzerinde pratik yapt&#;kça günlük konu&#;malar&#;m&#;z içinde kulland&#;&#;&#;m&#;z &#;iddet içerikli ifadeleri kendiniz yakalar oluyorsunuz.

Kitaptan kendime bir post ile özetlenemeyecek kadar not ald&#;m; ama herkes elbette  kendine özgü bir &#;eyler bulacakt&#;r. Bana çok önemli gelen noktalar, bir ba&#;kas&#; için zaten bilinenler olabilir. Veya tam tersi. O yüzden genel olarak &#;iddetsiz ileti&#;im metodundan ve yazar&#;n önemli buldu&#;um birkaç tespitinden bahsedece&#;im sadece.

image

&#;iddetsiz &#;leti&#;im anne-babalar&#;n, ö&#;rencilerin, ö&#;retmenlerin, i&#;verenlerin, çal&#;&#;anlar&#;n, çiftlerin k&#;sacas&#; herkesin ö&#;renebilece&#;i ve günlük hayat&#;nda etkin olarak kullanabilece&#;i bir dil. San&#;r&#;m yazar&#;n “bir ya&#;am dili” alt ba&#;l&#;&#;&#;n&#; kullanmas&#; da bu kadar geni&#; bir kitleye hitap etmesinden dolay&#; yersiz de&#;funduszeue.info&#;nda benim bu tür bir kitab&#; tercih etmekteki gayem de hem aile içinde hem de i&#; ortam&#;ndaki ileti&#;imimi iyile&#;tirmek istememdi. Ö&#;rendiklerimi uygulamaya kitab&#; daha bitirmeden ba&#;lad&#;m. Çünkü bölüm bölüm ilerleyen kitab&#;n dili ak&#;c&#;, öneriler hayat&#;n içinden ve ak&#;lda kal&#;c&#;yd&#;. Bölümler sonunda al&#;&#;t&#;rmalar içermesi, k&#;sa özetler ile örnek vakalar ile konunun somutla&#;t&#;r&#;lmas&#; ho&#;uma gitti. Okudukça hem kendimi ifade etme hem de ba&#;kalar&#;n&#; dinleme biçimimi yeniden &#;ekillendirme konusunda rehber olarak kullanmak zor olmad&#;. Kitab&#;n fark&#;na varmam&#;z&#; istedi&#;i &#;ey, verdi&#;imiz &#;iddetli tepkilerin ard&#;nda ihtiyaçlar&#;m&#;z&#;n gizli oldu&#;u gerçe&#;ini kavramak. Duygular&#;m&#;z&#; ve ihtiyaçlar&#;m&#;z&#; tüm samimiyetimizle ifade etmenin ve kar&#;&#;m&#;zdaki ki&#;iyi yarg&#;lamadan ve sorgulamadan dinlemenin önemi ve bunun yöntemleri anlat&#;l&#;yor özetle

Asl&#;nda burada bahsedilen &#;iddetin ne oldu&#;unu iyi bilmezsek &#;iddetsiz &#;leti&#;im dilini kullan&#;p fayda sa&#;layamay&#;z. Ço&#;u zaman &#;iddet bar&#;nd&#;ran biri olmad&#;&#;&#;m&#;z dü&#;üncesindeyiz. Çünkü bizim için &#;iddet kavga, dövü&#;, cinayet, dayak, sava&#; demek ve bunlar da bizim gibi normal insanlar&#;n genelde yapmad&#;klar&#; &#;eyler. Halbuki i&#;in asl&#; hiç de öyle dü&#;ündü&#;ümüz gibi de&#;il. Pek ço&#;umuz &#;iddet doluyuz. Bu kimi zaman dilimizin ucundaki imal&#; sözcüklerde, kimi zaman bak&#;&#;lar&#;m&#;zda, kimi zaman as&#;k surat&#;m&#;zda.. &#;&#;te buna pasif &#;iddet deniyor. Ara&#;t&#;rmalar gösteriyor ki fiziksel &#;iddetin ate&#;ini körükleyen &#;ey bu pasif &#;iddet. Biraz tersten bakarsak, ileti&#;im kurma, kendini ifade etme zorlu&#;u çeken ki&#;ilerin bu zorlu&#;u sald&#;rgan tav&#;rlarla a&#;maya çal&#;&#;malar&#;, asl&#;nda ne büyük bir çaresizli&#;in ifadesidir! 

Bizler,

  • Yarg&#;lama yapt&#;&#;&#;m&#;z her an,
  • Kar&#;&#;la&#;t&#;rma yapt&#;&#;&#;m&#;z zaman,
  • Küçümsedi&#;imiz zaman,
  • Hakl&#; ç&#;kmaya çal&#;&#;t&#;&#;&#;m&#;z an,
  • Duygular&#;m&#;z&#;n sorumlulu&#;unu almad&#;&#;&#;m&#;z zaman,
  • Zorlad&#;&#;&#;m&#;z zaman,
  • S&#;fat takt&#;&#;&#;m&#;z zaman,
  • Dinlemedi&#;imiz zaman,
  • Genellemeler yapt&#;&#;&#;m&#;z zaman
  • Ve dü&#;ünmeden konu&#;tu&#;umuz, içimizdeki &#;efkati hissetmedi&#;imiz, empati kurmaya çal&#;&#;mad&#;&#;&#;m&#;z her an 

&#;iddetli &#;leti&#;im kuruyoruz demektir.

Bu arada pasif &#;iddeti belki de en çok kendimize uyguluyoruz. Kendimize &#;efkatten uzak oldu&#;umuz oranda çevremize de &#;efkatsiz olmam&#;z tesadüf de&#;il. Bu hal, bilincimizle fark etmesek dahi ruhta da bedende de huzursuzlu&#;a yol aç&#;yor.

Psikolog Marshall B. Rosenberg’in geli&#;tirdi&#;i bir ileti&#;im tekni&#;i olan &#;iddetsiz &#;leti&#;im, bize otomatik tepkiler haline gelmi&#; ileti&#;im al&#;&#;kanl&#;klar&#;m&#;z&#; kenara koyup bilinçli ve &#;efkatli bir dil kullanmay&#; öneriyor. 

Ele&#;tiri yapmadan kar&#;&#;m&#;zdakini empatiyle dinlemenin, gerçek duygu ve ihtiyaçlar&#;m&#;z&#; fark ederek kendimizi kimseyi ele&#;tirmeden dürüstlükle tam ifade etmenin mümkün oldu&#;unu gösteriyor. 

Ama &#;u var &#;iddetsiz ileti&#;im elbette sadece bir dil ya da sözcük seçiminde uygulanacak bir dizi teknik de&#;il. &#;iddetsiz ileti&#;imin kapsad&#;&#;&#; bilinç ve niyet ayn&#; zamanda sessizce, tüm varl&#;&#;&#;n&#;zla orada olarak ya da yüz ifadesi ve beden diliyle de desteklenmelidir. Çünkü &#;iddetsiz &#;leti&#;imin özü &#;efkat ve gönülden vermektir.

Peki &#;iddetsiz &#;leti&#;im Nas&#;l Kurulur? 

Farkl&#; etnik gruplarla, s&#;n&#;flarla, &#;irketlerle, nevrozlu hastalarla çal&#;&#;m&#;&#; Rosenberg'in &#;iddetsiz ileti&#;im sürecine dair 4 ad&#;ml&#; bir plan&#; var:

  1. Gözlem
  2. Duygu
  3. &#;htiyaçlar
  4. &#;stek/rica 

Mesela ho&#;umuza gitmeyen bir durum kar&#;&#;s&#;nda yapmam&#;z gereken ilk &#;ey i&#;in içine herhangi bir yarg&#;lama veya de&#;erlendirme katmadan gözlemimizidile getirmektir.

Sonraki ad&#;m bu eylemi gözlemledi&#;imizde ne hissetti&#;imizi yani duygumuzu ifade etmektir. Mesela incindik mi, korktuk mu, üzüldük mü, sevindik mi, rahats&#;z m&#; olduk gibi.

Üçüncü olarak ise tan&#;mlad&#;&#;&#;m&#;z bu duygular ile ba&#;lant&#;l&#; olan ihtiyaçlar&#;m&#;z&#; dile getirmektir –aç&#;kça ve dürüstçe.

Dördüncü ve son olarak da aç&#;k ve net bir &#;ekilde iste&#;imizi / ricam&#;z&#; yerine getirmeliyiz.

Bu metoda örne&#;i kendimden verecek olursam: Bizim evde çok s&#;k ya&#;anan vakalardan birisi . O&#;lumun etrafa da&#;&#;lm&#;&#; k&#;yafetler, oyuncaklar, boyalar ve bunlar&#;n yaratt&#;&#;&#; da&#;&#;n&#;kl&#;k kar&#;&#;s&#;nda benim ya&#;ad&#;&#;&#;m rahats&#;zl&#;k hissini &#;iddetsiz ileti&#;im sürecine uygun olarak cümleye dökersem &#;öyle bir &#;ey ortaya ç&#;kmas&#; laz&#;m: “O&#;lum, salonda koltuklar&#;n alt&#;nda çoraplar&#;n&#;, sehpan&#;n üzerinde  boya kalemlerini da&#;&#;lm&#;&#; bir vaziyette görünce rahats&#;z oluyorum çünkü ortak kulland&#;&#;&#;m&#;z alanlarda daha çok düzene ihtiyac&#;m var. Çoraplar&#;n&#; kirli sepetine oyuncak ve boya kalemlerini de kendi odana götürsen olur mu?” gibi. Görüldü&#;ü gibi bu cümle içerisinde gözlem/duygu/ihtiyaç/istek 4 ü bir arada.

Tüm bunlar&#; bilmiyor de&#;iliz asl&#;nda; hepimiz “bir &#;ekilde” gözlem yap&#;yor, duygular&#;m&#;z&#; aç&#;kl&#;yor, ricalar&#;m&#;z&#; da isteklerimizi de dile getiriyoruz. Ama i&#;te bunlar&#; “bir &#;ekilde” yap&#;yoruz. Fark&#; yaratan ise bu “bir &#;ekilde”den bir nebze olsun s&#;yr&#;l&#;p &#;iddetsiz &#;leti&#;im &#;eklini kullanmak oluyor. Fark&#; yaratan, içimizdeki &#;efkati aç&#;&#;a ç&#;karmak oluyor.

Kitap bu 4 ad&#;m&#; etrafl&#;ca incelemi&#;. Bol bol örneklendirerek insan&#; kendi duygu ve tepkilerini tartmaya zorluyor.

San&#;r&#;m bu metodu uygulamakta bizlerin en zorland&#;&#;&#; k&#;s&#;m duygular&#;m&#;z&#; oldu&#;u &#;ekliyle e&#;ip bükmeden ifade etme k&#;sm&#;. Resmen konu&#;am&#;yoruz. Yeti&#;kin insanlar&#;z fakat buna ra&#;men insanlara hakaret etmek, onlar&#; ele&#;tirmek için kulland&#;&#;&#;m&#;z kelimeler ile ilgili da&#;arc&#;&#;&#;m&#;z ço&#;unlukla ruh halimizi net bir &#;ekilde ifade etmek için kulland&#;&#;&#;m&#;z sözcük da&#;arc&#;&#;&#;m&#;zdan daha geni&#;.

Etraf&#;n&#;za bak&#;n. Kimse kimseye neler hissetti&#;ini pek sormaz.  Al&#;&#;&#;lm&#;&#; bir hal hat&#;r edilir al&#;&#;&#;lm&#;&#; cevaplar verilir. Duygular yeterince önemsenmez. Kendimizle ba&#;lant&#;da olmak yerine, d&#;&#;a yönelik ba&#;kalar&#;na odakl&#; olmay&#; tercih ederiz. Zihnimizde hep “ak&#;ll&#; uslu olmay&#;” ve “Ba&#;kalar&#; neyi söylememi neyi yapmam&#; do&#;ru bulur?” diye kafa yormay&#; ö&#;rendik. Böylece zamanla duygular&#;m&#;za yabanc&#;la&#;t&#;k. Erkek adam oldu&#;umuz için korkmamay&#;, takdir edilmek için istemedi&#;imiz üniversiteleri okumay&#; kabul ettik. &#;&#;te bu nedenlerle gerçek duygular&#;m&#;z&#; fark etmeyi ve ifade edebilmeyi yava&#; yava&#; b&#;rakt&#;k. Bu nedenle etrafta anne babas&#; ile veya 20 y&#;ll&#;k e&#;i ile bile arzu ettikleri duygusal ba&#;&#; kuramam&#;&#; pek çok yeti&#;kin insan var.

Bazense duygular&#;m&#;z&#; ifade etti&#;imizi san&#;r&#;z ama maalesef öyle de&#;ildir. Duygu yerine dü&#;üncelerimizi ifade etmi&#; oluruz. Dili kullan&#;&#; biçimimizin yaratt&#;&#;&#; kar&#;&#;&#;kl&#;klardan birisi “hissediyorum” sözcü&#;ünü kullan&#;rken asl&#;nda hislerimizi dile getirmi&#; olmuyoruz. &#;ronik de&#;il mi?  “Hissediyorum” sözcü&#;ünü “dü&#;ünüyorum” ile de&#;i&#;tirmek böyle cümlelerde daha do&#;ru olur. Bu gerçe&#;i fark etmek benim için de &#;a&#;&#;rt&#;c&#; oldu. Mesela “Bir mühendis olarak kendimi yetersiz hissediyorum” dedi&#;imde burada duygular&#;m&#; net bir &#;ekilde ifade etmek yerine, bir mühendis olarak yetene&#;im hakk&#;nda de&#;erlendirme yap&#;yorum. Ama bunun yerine mesela “Bir mühendis olarak kendimi bo&#;a çabal&#;yor gibi hissediyorum” demi&#; olsayd&#;m gerçek duygumu ifade etmi&#; olabilirdim.

Mesela bir örnek daha verelim.

“Birlikte çal&#;&#;t&#;&#;&#;m insanlar&#;n gözünde önemsiz oldu&#;umu hissediyorum”

Burada “önemsiz” kelimesi gerçek duygular&#;m&#;n yerine, di&#;erlerinin beni nas&#;l de&#;erlendirdikleri hakk&#;ndaki dü&#;üncemi tarif ediyor. O yüzden böyle bir durumda gerçek duygular&#;m&#;z&#; anlatmak için “üzülüyorum”   veya “cesaretim k&#;r&#;l&#;yor” demekte fayda var.

Kitap &#;unu vurguluyor:  Duygular&#;m&#;z&#; net ve somut bir &#;ekilde alg&#;lamay&#; ve dile getirmeyi sa&#;layacak bir sözcük da&#;arc&#;&#;&#; olu&#;turarak birbirimizle daha kolay ba&#;lant&#; kurabiliriz. Bu konuda ihtiyaçlar&#;m&#;z kar&#;&#;land&#;&#;&#;nda ve kar&#;&#;lanmad&#;&#;&#;nda duygular&#;m&#;z&#; ifade etmek için kullanabilece&#;imiz kelimelerden olu&#;an iki liste veriyor:

 &#;  &#;htiyaçlar&#;m&#;z “kar&#;&#;land&#;&#;&#;nda” kendimizi nas&#;l hissederiz?

Bar&#;&#;c&#;l, canlanm&#;&#;, cesaretlenmi&#;, dertsiz, dingin, enerjik, ferah, gayretli, gev&#;emi&#;, güçlü, hafif, hayat dolu, ho&#;nut, huzurlu, &#;&#;&#;lt&#;l&#;, ilgili, istekli, iyimser, kat&#;l&#;mc&#;, keyifli, memnun, mutlu, müte&#;ekkir,  olgun, özgür, rahat, sakin, s&#;cakkanl&#;, &#;efkatli, tazelenmi&#;, zinde vb.

&#;  &#;htiyaçlar&#;m&#;z “kar&#;&#;lanmad&#;&#;&#;nda” kendimizi nas&#;l hissederiz?

Ac&#; içinde, a&#;&#;r, aksi, allah bullak, asabi, bezgit, bitkin, bozulmu&#;, buruk, can&#; s&#;kk&#;n, çaresiz, ç&#;lg&#;na dönmü&#;, dalg&#;n, dertli, durgun, endi&#;eli, efkarl&#;, gergin, gocunmu&#;, hassas, hevesi kaçm&#;&#;, huzursuz, hüzünlü, incinmi&#;, isteksiz, kederli, k&#;rg&#;n, miskin, mutsuz, öfkeli, peri&#;an, pi&#;man, ruhsuz, s&#;kk&#;n, suçlu, tats&#;z,tedirgin, umutsuz , uyu&#;uk,yaln&#;z vb.

gibi. Bu sözcüklerden faydalanarak duygular&#;m&#;z&#; dile getirerek yaralanabilirli&#;imizi göstermek anla&#;mazl&#;klar&#; çözmeye yard&#;mc&#; olabilir. Böylelikle  gerçek duygular&#;m&#;z&#; dile getirerek, dü&#;ünce, yorum ve de&#;erlendirme ifade eden söz ve aç&#;klamalardan ili&#;kimizi ar&#;nd&#;rm&#;&#; oluruz.

Mesele sevgilinizle veya e&#;inizle ya&#;ad&#;&#;&#;m&#;z tart&#;&#;malarda sarf etti&#;imiz cümlelerden biridir “ Senin beni sevmedi&#;ini hissediyorum”

Bu cümlede asl&#;nda duygu de&#;il dü&#;ünce dile getiriliyor. “üzgünüm”, “ac&#; hissediyorum” veya “kederliyim” gibi sözler ile ancak duygumuzu ifade edebilir ve kar&#;&#; tarafa geçirebiliriz.

&#; Kitapta “Duygular&#;n Kökenindeki &#;htiyaçlar” ba&#;l&#;&#;&#;n&#;n incelendi&#;i bir bölüm vard&#;. Bu bölümden bahsetmeden geçemeyece&#;im. 

“Tüm anla&#;mazl&#;klar&#;n ve &#;iddetin, kar&#;&#;lanamayan ihtiyaçlar&#;n yürekler ac&#;s&#; bir ifadesi  oldu&#;unu dü&#;ünüyorum.” diyor Marshall B. Rosenberg.

Ba&#;kalar&#; hakk&#;ndaki yarg&#;lar&#;m&#;z, ele&#;tiri, te&#;his ve yorumlar&#;m&#;z, özünde ihtiyaçlar&#;m&#;z&#;n yabanc&#;la&#;m&#;&#; ifadeleridir. E&#;er birisi “Beni hiç anlam&#;yorsun!” derse, asl&#;nda bize anlay&#;&#; ihtiyac&#;n&#;n kar&#;&#;lanmad&#;&#;&#;n&#; söylemektedir. E&#;er bir kad&#;n kocas&#;na “ Bu hafta her gece geç saatlere kadar çal&#;&#;t&#;n, i&#;ini benden çok seviyorsun.” derse , asl&#;nda yak&#;nl&#;k ihtiyac&#;n&#;n kar&#;&#;lanmad&#;&#;&#;n&#; dile getirmektedir. Bu ayr&#;nt&#;y&#; unutmamak gerekiyor.

image

Kitab&#; severek okudum fakat uygulamada ne kadar ba&#;ar&#;l&#; olabilece&#;imi bilmiyorum. Mevcut hatal&#; al&#;&#;kanl&#;klardan ar&#;nmak, okuduklar&#;m&#; özümsemek zamanla ve bol çaba ile olabilecek bir &#;ey. Ayr&#;ca ileti&#;im halinde oldu&#;umuz insanlar&#;n iç hislerine ve ihtiyaçlar&#;na bir yolculuk da gerektiriyor.

&#;iddetsiz ileti&#;im konusunda bilgilenmek özel ili&#;kilerde, aile içinde, okul ortam&#;nda derin ba&#;lar kurmak ya da i&#; ortam&#;nda veya siyasi arenada etkili ili&#;kiler kurmak hususunda faydal&#; olacakt&#;r. Zaman zaman böyle bir kitap okuyup, farkl&#; aç&#;lardan bak&#;p dü&#;ünmeye ihtiyaç duyanlara, ileti&#;imin daha iyi bir yolunu deneyimlemek isteyenlere tavsiye edebilece&#;im bir kitap.

&#;efkat tutkunuz olsun; sevgiler.

Damien Rice  &#;  I Don’t Want To Change You

Şiddetsiz iletişim: İletişimde şiddet yerine şefkat

Başkalarının davranışları bizde birtakım duyguları uyandırabilir ama genellikle duygularımızın nedeni değillerdir. Aslında hiçbir zaman yalnızca başka birinin söylediği veya yaptığı bir şey yüzünden öfkelenmeyiz.

Yaşadığımız coğrafyada bunun komik bir başlık olduğunun farkındayım. Her tarafımızın şiddet ile sarmalandığı, neredeyse içinde şiddet olmayan tek bir dakikamızın geçmediği bir ülkede sen neden bahsediyorsun kardeşim, diyebilirsiniz. Haklısınız. Fiziksel şiddeti bir yana günlük yaşantımızda her an karşılaştığımız duygusal, sözel şiddete baktığımızda, durum daha da vahim. Sürekli insanların birbirine karşı bir öfke, kıskançlık, kin duygularıyla hareket ettiği, çevremizin bağırma, azarlama, nefret söylemi, kavga, dövüş, kadın cinayeti, işkence, ölüm, savaş vb. haberleriyle çevrildiği bir dönemden geçiyoruz. Şiddeti içinden çıkarırsak elimizde hiçbir şey kalmaz diyebilirsiniz. Çok haklısınız. Gerçekten de durum böyleyken şiddetsiz iletişim gibi bir beklenti, bataklıkta gül aramaya benziyor sanki.

Öyle ama bir yandan da hayat devam ediyor. Charles M. Shultz’un Snoopy animasyonunda dediği gibi:

&#; Bir gün hepimiz öleceğiz Snoopy.

&#; Haklısın, ama diğer günlerin hiçbirinde de ölmeyeceğiz.

Mademki ölene kadar yaşayacağız, o zaman kalan günlerimizi mutlu yaşamak hakkımız. Dolayısıyla yine de bu konular üzerinde düşünmeye, şiddetsiz bir yaşam olabilir mi acaba diye kafa yormaya değer.

Konu hakkında enine boyuna kafa yoranlardan birisi de Marshall B. Rosenberg. “Şiddetsiz İletişim: Bir Yaşam Dili”* adlı kitabında Rosenberg, ‘şiddetsiz iletişim’den ‘şiddetsiz yaşam’a konunun birçok yönünü ele alıyor, günlük yaşantımızda uygulayabileceğimiz bir dizi öneride bulunuyor.

M.B. Rosenberg, Amerikalı bir psikolog. ’lı yıllardan başlayarak şiddetsiz iletişim konusunda çalışmaya başlamış. Uzun yıllar boyunca çok değişik ülkelerde iletişim konularında hem dersler vermiş hem de doğrudan pratik sorunlara yönelik terapi, çatışma çözümü ve arabuluculuk konularında danışmanlık yapmış. Dolayısıyla hem teorik birikimiyle hem de yaşamın içinden gelen pratik deneyimiyle önemli referans kişilerden birisi haline gelmiş. Kitap da şiddetsiz iletişimle ilgili referans sayılabilecek kaynaklardan birisi.

ŞİDDETSİZ İLETİŞİM NEDİR?

Rosenberg’in kitabının Yeni Basıma Sunuş adlı bölümünde konuyla ilgili çalışmaları da bulunan Vivet Alevi, şiddetsiz iletişimi şu şekilde tanımlanıyor:

“Şiddetsiz iletişim, kalpten yaşama sanatı aslında. İçimizde canlı olan hayatı dürüstlükle, açık kalple tam olarak ifade edebilmek; aynı zamanda da karşımızdaki insanların içindeki canlı hayatı anlamaya yönelmek, merak ederek bağlantı kurmaya çalışmak. Yani şiddetsiz iletişim, aynı zamanda ilişki kurma sanatı.”

Yine kitabın önsözünü yazan Arun Ghandi (Ünlü insan hakları ve özgürlük mücadelecisi Mahatma Ghandi’nin torunu) şiddetsiz iletişimle ilgili olarak şunları söylüyor:

“Dedemden öğrendiğim pek çok şeyden birisi de, şiddetsizliğin derinliğini ve kapsamını anlamak ve hepimizin şiddet dolu olduğunu, bu yüzden de önce kendi davranışlarımızın niteliğinde bir değişim yaratmamız gerektiğini kabul etmekti. Çoğu zaman içimizdeki şiddeti kabul etmeyiz, çünkü bu konunun farkında değilizdir. Şiddet barındıran biri olmadığımızı varsayarız, çünkü bizim için şiddet demek kavga, cinayet, dayak, savaş demektir ve bunlar da normal insanların genelde yapmadıkları şeylerdir.”

Gerçekten de örneğin çoğumuz için düşünmeden verdiğimiz cevaplar ve otomatikleşmiş davranışlarımız yaşantımızda o kadar büyük yer kaplıyor ki neredeyse özgün, bize ait, bizim ürettiğimiz hiçbir görüş ve davranış yokmuş gibi görünüyor. Her durum, konu veya soru için hazır sözler, görüşler, yanıtlarımız var. Yeri geldiğinde herkes kendisine uygun cümleleri alıp kullanıyor. Bir tür askıda söz, askıda düşünce durumu gibi. Böyle olunca da birbirinin aynısı sözleri/cümleleri söyleyen bir sürü aynılaşmış insan görüntüsü ortaya çıkıyor. Ayrıca kendi söz dağarcığından olmayan insanları dışlayan ve düşmanlaştıran bir anlayış gelişiyor. Belki daha da kötüsü çoğumuz, bize ait olmayan bu söz ve düşünceleri ifade ettiğimiz için kendimize bile yabancılaşan insanlara dönüşüyoruz.

Muhatabımızı gerçek anlamıyla dinleyip, onu anlayıp, onun üzerinde düşünerek bir görüş oluşturma süreci çok karşılaştığımız bir durum değil ne yazık ki. Onun yerine karşıdakinin sözlerinden hızlıca bir ipucu çıkarmaya ve ona karşılık hemen hazır cevaplarımızı yapıştırmaya çalışıyoruz.

Şiddetsiz iletişimi en genel anlamda iletişimde şiddeti değil de şefkat duygusunu esas alan bir yaklaşım olarak nitelendirebiliriz. Yani karşımızdaki insanlarla olumsuz duygular (bıkkın, endişeli, gergin, güvensiz, mutsuz, öfkeli, sabırsız, sinirli, umutsuz, yalnız vs.) üzerinden değil tam aksine olumlu duygular (canlı, güvenli, hevesli, huzurlu, ilgili, iyimser, neşeli, rahat, sakin, umutlu, şükran dolu vs.) üzerinden geliştirilen bir dil.

Böylece kendi değerlerimizden ödün vermemize gerek kalmadan karşımızdakini empati ile anlayabilir ve karşımızdakini suçlamadan gerçek duygu ve ihtiyaçlarımızı açık yürekli bir dürüstlükle ifade edebiliriz. Bu da ilişkilerimizin niteliğini temelinden düzeltmemize katkıda bulunur.

ŞEFKATLİ İLETİŞİMİ NELER ENGELLER?

Rosenberg, insanlar arasındaki ilişkilerde şefkatli iletişimi engelleyen etkenleri sayarken hayata yabancılaştıran iletişim biçimlerinin altını çiziyor:

“Birçoğumuz, bizi ne hissettiğimizin ve neye ihtiyacı olduğumuzun farkında olmaya yönlendiren bir dille değil, etiketlemeye, karşılaştırmaya, talep etmeye ve yargılamaya yönlendiren bir dil ile büyüdük. Söz konusu görüşler, doğuştan kötü ve kusurlu olduğumuzu, doğamızın kontrol altına alınabilmesi için eğitime ihtiyacımız olduğunu vurgular.”

Yine bu etkenlerden olan gereklilik ve zorunluluklarla ilgili olarak şunları söylüyor:

“İnsanlar yanlışlık ve kötülük ima eden ahlakçı yargılarla düşünme yolunda ne kadar eğitilirlerse, neyin doğru ya da yanlış, iyi veya kötü olduğunu tanımlamak için dışarıya -çevrelerindeki otorite figürlerine- bakma yolunda o kadar eğitilmiş olurlar. Biz insanlar duygularımızın ve ihtiyaçlarımızın farkında olduğumuzda artık iyi köleler ve emir kulları olamayız.”

Gerçekten de çoğu toplumda kutsallaştırılan birçok kavram, kurum ve kategori vardır: Gelenek, yaşlılar, atasözleri, din, askerlik vd. gibi. Bunlar üzerinden oluşturulan ciddi bir şiddet dili hayatımızın her alanında karşımıza çıkmaktadır. Geçmişten, kültürden, dinden, okuldan, toplumdan, aileden aldığımız her şey hayatımızı kolaylaştırmıyor. Tam aksine, içinde taşıdığı ‘olumsuz duygular’la yaşantımızı ve ilişkilerimizi zorlaştırıyor.

DUYGULARIN KÖKENİNDEKİ İHTİYAÇLAR

Rosenberg, başkalarıyla ilgili yaşadığımız her türlü duygunun -özellikle öfke, kızgınlık, kin, nefret, vb.- altında karşılanmamış ihtiyaçlarımızın olduğunu iddia ediyor:

“Başkaları hakkındaki yargı, eleştiri, teşhis ve yorumlarımızın tümü, hayatta karşılanmamış ihtiyaçlarımızın ifadeleridir. “Beni hiç anlamıyorsun” diyen birisi, aslında bize, kendisiyle ilgili -muhtemelen bizimle ilgisi de olmayan- bir anlayış ihtiyacının karşılanmadığını söylemektedir.”

Gerçekten de hemen hemen hepimiz kızgınlık, öfke, bağırma, kavga vd. anlarında genellikle karşımızdakini suçlar ve onun davranışlarından kaynaklanan bir nedenle böyle bir duyguyu yaşadığımızı düşünürüz. Hâlbuki aynı olaya maruz kalan insanlardan birisi gülümseyerek bu olayı karşılarken bir başkası bağırarak ve kavga ederek karşılık verebilmektedir. İnsanların özellikle aynı olaylara bu derece farklı tepkiler veriyor olmalarının en temel nedeninin, yaşanan olaydan çok her birimizin iç dünyasının karmaşıklığının, kırılganlığının ya da karşılanmamış ihtiyaç ve duyguların olduğu söylenebilir.

Gerçekten de hemen hemen hepimiz öfke anlarında karşımızdakini suçlarız. Hâlbuki aynı olaya maruz kalan insanlardan birisi gülümseyerek bu olayı karşılarken bir başkası bağırarak ve kavga ederek karşılık verebilmektedir.

Örnek olarak öfke konusunu ele alırsak, başkalarının davranışları bizde birtakım duyguları uyandırabilir ama genellikle duygularımızın nedeni değillerdir. Aslında hiçbir zaman yalnızca başka birinin söylediği veya yaptığı bir şey yüzünden öfkelenmeyiz. Diğer kişinin davranışını bizi uyaran bir etken olarak tanımlayabiliriz ama uyaran davranış ile neden arasında net bir ayrım yapmamız çok önemlidir. Duygularımızın nedeninin, başka kişilerin davranışları değil de daha çok kendimizin karşılanmamış ihtiyaçları olduğunu düşünerek olaylara yaklaşabilirsek çok daha olumlu ve yapıcı sonuçlara varacağımızdan emin olabiliriz.

Bu açıdan bakıldığında başkalarıyla ilişkilerimizin sağlıklı olabilmesi için en temel olarak kendi duygularımızın sorumluluğunu almayı bilmemiz ve herhangi bir bağımlılık durumu varsa onlardan kurtularak duygusal kölelikten duygusal özgürlüğe geçişi sağlamamız gerekiyor. Bu, hem bizim kendi varlığımızı koruyarak ilişkide yer almamız hem de diğer insanları kendi gerçekleriyle kavrayabilmemiz için oldukça önemli bir adım.

Özellikle karşımızdaki insanın gerçekte ne yaşadığını anlamak için çok net ve belirgin bir empati duygusunun yaşanması gerekiyor:

“Empati, başkalarının yaşadıkları her ne ise, onu saygıyla anlama halidir. Çinli filozof Chuang-Tzu, gerçek empatinin tüm varlığımızla dinlemeyi gerektirdiğini söyler. “Sırf kulakla duymak bir şeydir. Zihinle anlayarak duymak başka bir şeydir. Ancak ruhla duymak, kulak ya da zihin gibi tek bir duyuyla sınırlı değildir. Dolayısıyla bütün duyuların boş olmasını gerektirir. Ancak bütün duyular boş olduğunda tüm varlıklar dinleyebilir. İşte o zaman, hemen önümüzde duran, ama asla kulakla duyulamayacak ya da zihinle anlaşılamayacak olana yönelik doğrudan bir kavrayış yaşanır.”

İnsanları dinlerken sözleri üzerine düşünerek anlattıklarını kafamızdakilerle ilişkilendirmeye çalıştığımızda insanlarla gerçek anlamda birlikte olmayız, ancak birer seyirci oluruz. Dolayısıyla empatinin kilit unsurunun anda, orada, karşımızdakinin yanında olma hali, yani mevcudiyettir. Empati yaparak, karşımızdakine ve onun yaşadığı deneyime tüm varlığımızla eşlik ederiz.

Sağlıklı bir iletişim için başkalarıyla ilişkilerde dikkat etmemiz gereken noktaların çoğu öncelikle kendimizle ilişkimizde de geçerli. Özellikle özsaygı ve kendine güven konularında oldukça sıkıntılı bir coğrafyada yaşadığımızı düşünürsek kendimize göstereceğimiz şefkat çok daha yaşamsal nitelikte. Rosenberg bu konuyla ilgili olarak şu uyarıları yapıyor:

“Çoğumuzun bize sınırlarımızı gösteren ve gelişimimize rehberlik edebilecek hatalarımızdan yararlanmak yerine kendinden nefret etme batağına düşmesi son derece acıklı bir durumdur. Değişimin, utanç ve suçluluk duygusu gibi yıkıcı enerjilerden değil, kendimiz veya başkaları için hayatı zenginleştirme arzusundan kaynaklanmasını tercih ederim.”

DOĞRUYLA YANLIŞIN ÖTESİNDE BULUŞALIM

Pek çoğumuz ihtiyaçlarımızı ifade etmekte büyük zorluk yaşıyoruz. Kızgın bir dil, sinirli bir ruh hali, hakaret ya da bizi birbirimizden uzaklaştıracak başka yollarla iletişim(sizlik), öğrenilmiş davranışlardır. İletişim kopukluklarını ve çatışmaları şiddetsiz iletişim yöntemiyle çözmek istiyorsak, insanların kendilerini ifade etme biçimlerinin ötesinde dile getirdikleri ihtiyaçları duyabilmek için kendimizi eğitmemiz ve her türlü mesajın bir ihtiyacın ifadesi olduğunu anlamaya çalışmamız gerekiyor. Rosenberg’in dediği gibi:

“Hepimiz insan olarak bizi sınırlandıran şeyleri, iyi niyetli anne babalardan, öğretmenlerden, din adamlarından, okullardan ya da başkalarından öğrenmişizdir. Nesiller, hatta asırlar boyunca aktarılan bu yıkıcı kültürel öğretilerin çoğu yaşamımızın içine o kadar işlemiştir ki artık bunların bilincinde bile değilizdir. Aynı şekilde bu kültürel koşullanmaların doğurduğu acı, hayatımıza o kadar yerleşmiştir ki artık onun varlığını fark edemeyiz. Bu yıkıcı öğrenmenin farkına varıp onu yaşama değer katan, hizmet eden düşünce ve davranışlara dönüştürmek büyük bir enerji gerektirir. Bilincin ışığını bu koşullanmanın üzerine tutmak, üzerimizdeki hakimiyetini kırmanın da kilit adımıdır.”

Dolayısıyla şiddetsiz iletişim için yüzeyde görünenin altına ulaşmamız, içimizdeki canlı hayatı keşfetmemiz ve tüm eylemlerimizin karşılanmamış ihtiyaçlarımıza dayandığını görmemiz gerekir.

Özetin özeti olarak da Mevlana’nın şu sözlerini rehber olarak alabiliriz sanırım:

“Doğru ile yanlışın ötesinde bir yer var. Seninle orada buluşalım.”

&#;

* Şiddetsiz İletişim: Bir Yaşam Dili, Marshall B. Rosenberg, Çeviren: Gizem Alav Şapçı, Remzi Kitabevi,

 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası