En Güzel Replerin Sözleri

\n

23 Haziran ’da İstanbul’u büyükşehir belediye başkanlığını bin oy farkla kazanan Ekrem İmamoğlu kendini muhalif olarak tanımlayan seçmen için birkaç anlama geliyordu. AKP tarafından yaklaşık 25 yıl yönetilen ve Erdoğan’ın ‘İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır’ tarifini yaptığı yer alınmıştı. Dört yıl sonra yapılacak seçimler için yeni muhalefet adına bir yol açılmıştı. Tüm bunların ötesinde memleketin karşısına genç- yeni bir lider adayı çıkmıştı. Daha ilk günlerden liderlik anlayışının-talebinin İstanbul ile sınırlı olmayacağını belli etmişti. Kurduğu ekipler, danışmanlar, enstitü ve bunlardan beslenen Türkiye’nin genel siyasetine dair de sık sık kullandığı cümleler. Zaten cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ankette hep önde çıkıyordu. Aday Kılıçdaroğlu oldu, İmamoğlu destek verdi, Kılıçdaroğlu kaybetti, İmamoğlu değişim diyerek Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıktan çekilmesini de istediğini, genel başkanlık yarışında var olduğunu belli ettiği konuşmalar yapmaya başladı.

\n

İstanbul’u kazanmasının yıldönümünde Harbiye’de ‘Demokrasi Şöleni’ düzenledi İmamoğlu. yılında da düzenlemiş CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bizzat katılmış, yerel seçimde ittifak ortağı olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener videolu mesaj yollamıştı. Bir gün evvel aralarında benim de olduğum gazetecilerle yaptığı buluşmada sorular üzerine ‘Kılıçdaroğlu’nu davet ettiğini yanıt alamadığını, Akşener’i de davet ettiğini kurultayı olduğu için gelmesinin güç olacağını tahmin ettiğini’ söylemişti. Zaten CHP yönetimini eleştiren açık ve sert sözlerinden sonra bunun zor olduğu tahmin ediliyordu. Harbiye’deki alana gittiğimde çoğu gençlerden oluşan heyecanlı bir kitleyle karşılaştım. Her koltuk dolmuştu. Alana girenler özellikle siyasetçiler takip ediliyor ve alkışlar yükselebiliyordu. Neredeyse tüm katılanların yoğun alkışını CHP Grup Başkanı Özgür Özel aldı. Özel hem liderlik yarışında var olduğunu ortaya koyan hem de Kılıçdaroğlu ile iyi bir diyalog tutturan isim. Yanında Ali Mahir Başarır ve Sezgin Tanrıkulu da vardı. Sosyal demokrat hareketin simge isimlerinden Murat Karayalçın da oradaydı. İlçe belediye başkanlarından Erdem Gül’ü de gördüm. Ve tabii partinin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu. Siyaset anlayışlarının uyuşmadığı hatta sert tartışmalar yapan bu iki isim bu toplantı için aynı mekânı paylaşmış oldu. Mekân paylaşma kelimelerini özellikle kullandım çünkü konsept gereği İmamoğlu sahnede diğer siyasetçiler izleyici kısmındaydı. Özel’in de Kaftancıoğlu’nun da orada olması, CHP’nin seçim sonrası yaşanan zor günlerinde önümüzdeki günlerde zor bir yarışa girilecek de olsa vazo tam kırılmadan bir süreç yürütme çabası olarak da yorumlanabilir.

\n

Şimdi gelelim siyasi olarak çok alışılmadık konsepte. Aralarında benim de olduğum sıkı takipçileri olan bir isimle İbrahim Selim ile sahneye çıktı İmamoğlu. ‘İbrahim Selim ile Bu Gece’nin bu haftaki konuğu o idi yani. Çoğunluğunun spontan olduğunu düşündüğüm pek çok soru sordu Selim kendisine. Hayat hikayesi de siyaset de vardı içinde. Çoğunu meslek icabı bildiğim bir kısmını ilk kez duyduğum yanıtlar verdi. Mesela Kıbrıs’ta öğrenciyken, okulun futbol takımında kaleciyken maç öncesi namazı ‘kazaya bırakmadan’ vaktinde kılmak için kaybolması, ‘nerede diye aranması’, ilerleyen süreçte Kıbrıs’taki arkadaşlarının onu ‘solcu’ olma yolunda değiştirmesi. Sık sık ‘sol’a dair gönderme ve espriler yaptı.

\n

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İbrahim Selim

\n

Başlıklarla Ekrem İmamoğlu’nun 23 Haziran’ın yıldönümündeki performansıyla ilgili notlarıma geçeyim:

\n

-İlki şu. İstanbul seçimlerinin kazanılmasında elbette İmamoğlu’nun çok önemli bir rolü var. Ancak o seçimler Kılıçdaroğlu ile Akşener’in yan yana gelişi, HDP’nin aday çıkarmaması ile şansın artması, Selahattin Demirtaş’ın oy için yaptığı çağrıyla da kazanıldı. Adına ‘Demokrasi Şöleni’ denilen böyle bir günde saat merkezi İmamoğlu olan bir soru yanıt doğru oldu mu emin değilim. Sahnede yeri geldiğinde tüm bu isimleri anarak bir ‘selam’ yollayabilirdi. Yapmadı. İmamoğlu’nun demokrasi şöleni bu yüzden eksik kaldı.

\n

-Sahnede soruları yanıtlarken o kadar rahat ve doğal ki. Pek muhtemel bu samimiyeti seviliyor. Dün akşam İmamoğlu büyük ihtimal bayram sonrası daha açık bir ifadeyle gireceği CHP yarışında kendini hem alandaki katılımcılara hem de İbrahim Selim hayranlarına anlattı.

\n

-Seçim öncesinde kendi yankı odalarının sesini ‘soru’ adı altında sloganlaştıranların programına Babala’ya çıkan Kılıçdaroğlu ile, siyaseti de konuşan ama hayatın renklerini hatta kahkahayı eksik etmeyen İmamoğlu’nun İbrahim Selim’deki katılımı. Biri siyaset biri daha soft bir yayın karşılaştırılamaz diye düşünmeyin. ‘Gülmek devrimci bir eylemdir’ ve bu memleket asık suratlı nutuklar yerine gülmeyi de özledi.

\n

-Zeki yanıtlar verdi İmamoğlu sorulara. ‘Eşinizin günlüğünü bulsanız okur musunuz’ sorusuna ‘aradım bulamadım’ dedi mesela. Ya da ‘sizi ne yıldırır’a ‘yılmam yıldırırım’…’Toplumla sevgi bağı kopanın siyaseti bırakması gerekir’ mesajı da eminim düşündürücü olmuştur.

\n

- ‘Mmm’layarak söylenen şarkıları anlama yarışı da yapıldı Açıkhava’da. Sürpriz şarkı Erdoğan için söylenen ‘duyanlara duymayanlara’ oldu. TİP’in ‘karşıyım’ı da ‘mm’landı. Ve tabii ‘Aşkın olayım’, Galatasaray’a selam yollandı.

\n

-Programın en irite olduğum bölümü ‘defansa birisini alacak olsanız kim olurdu’ diye başlayan kısımdı. Özellikle kadın sanatçıların isminin-fotoğrafının çıktığı anlardaki soruş şeklini de yanıtları da cinsiyetçi buldum.

\n

-Gecenin en önemli siyasi mesajlarından biri iktidara verildi. İmamoğlu şöyle söyledi: Yargıya müdahale etmeyin mertçe yarışalım. Bu yarıştan kastedilen yeniden İstanbul mu yoksa siyasete başkanı olarak devam etme niyetini ortaya koyduğu CHP Genel Başkanlığı mı her ikisi mi tartışılır. Ben söyleşinin ardından alandan ayrılırken Zeynep Bastık konseri başlıyordu.

\n

Bitirirken…

\n

Ekrem İmamoğlu önemli bir siyasi figür. Farklı bir siyasi duruşu-söylemi var. Kimileri buna ‘samimiyet’ diyor Kimileri ‘fazla hırslı’ ya da ‘ideolojik olarak eksik’ buluyor. Ancak şu bir gerçek duygularını karşısındaki kitleye geçirmeyi başarıyor, gençler onu seviyor.  Eşi ile her zaman el ele ve bunun da onun en önemli güçlerinden biri olduğunu düşünüyorum. İmamoğlu tarzı siyaseti bakalım CHP’yi, memleketi nereye götürecek. 

\n\n\n\n\n\n\n

\n Murat Sabuncu kimdir?  \n Murat Sabuncu İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi bölümünü bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nde İşletmecilik Sertifikası programını tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Medya ve İletişim Sistemleri konusunda yüksek lisans yaptı. \n Dergi, gazete, radyo, televizyon, internet haber sitelerinde muhabirlik, editörlük, yayın koordinatörlüğü, genel yayın yönetmenliği, köşe yazarlığı yaptı. \n En uzun süre Milliyet gazetesinde çalıştı. Tempo dergisinde genel yayın yönetmenliği, Fortune dergisinde kurucu yönetmenlik yaptı. Skytürk 'da ekonomiden politikaya değişik programlar hazırladı, sundu.  \n Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni oldu, ikinci ayında tutuklanıp Silivri Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Hapsedildiği cezaevinde 1,5 yıl tutuklu kaldı.  \n T24'te köşe yazarlığı, yapıyor. yılından beri pasaportu ve sürekli basın kartı verilmiyor. Yargıtay'ın iki kere verdiği beraat kararına rağmen 7,5 yıl hapis cezası talebi içeren dosyası, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda bekliyor. \n Bölgeden tanıklıklarını ve izlenimlerini \"Gazze: Mahsuscuktan Bir Aşk Hikâyesi\" adıyla yayımlanan kitabında paylaştı. Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü sahibi. Sorbonne'da hukuk doktorası yapan bir oğlu, Nuri isimli bir kedisi var. \n

\n