Sahne Korkusu Nasıl Yenilir

En olmayacak vakitte saldırıya geçen o felç edici sinirler yok mu? Zihninizi ele geçirir ve onu bomboş bırakırlar. Bahsettiğimiz şeyin adı sahne korkusu; geniş bir seyirci kitlesinin önündeyken sizi işgal eden, kontrol edilemeyen o korku. Sebep konuşma yapmak, şarkı söylemek, oyunculuk, ya da bir ödül almak gibi bir şey olsun fark etmez; hemen hemen her durum bu anlık paniğe neden olabilir.

İlk olarak, bunun çok yaygın bir korku türü olduğunu size hatırlatmak isteriz. En yüksek özgüvene ve benlik saygısına sahip aktörler bile kariyerlerinin bir noktasında bu problemi yaşayabilir.

Bu yüzden henüz hiç sahne korkusu yaşamamış olsanız bile, bu zor durumu yenmek ve hatta üstün bir başarıyla atlatmak için bazı hileler öğrenmek iyi bir fikirdir. Vücudunuzu ve zihninizi eğitmeniz ve nefesinizi kontrol etmeyi öğrenmeniz gerekir. Hadi konunun biraz daha derinine inelim.

Öncesinde rahatlamak

Eğer sizden bir şey yapmanızı bekleyen, geniş bir kitlenin önünde olacaksanız, yapmanız gereken ilk şey vücudunuzu ve zihninizi sakinleştirmeye çalışmaktır. Bu, kendinizi içeriden sakinleştirmek anlamına gelir, böylece sahneye serinkanlı ve zihniniz açık bir şekilde çıkabilirsiniz.

Eğer bir konserde sahne alacak, rol yapacak veya bir sürü insanın önünde bir konuşma yapacaksanız, sesinizi dengelemeye çalışın. Sesiniz kullandığınız ana araçtır, bu yüzden düzgün çalıştığından emin olmanız gerekir. Yumuşak bir şekilde mırıldanın, kendinize bir şarkı söyleyin, suyla gargara yapın ve ses tellerinizi ısıtın.

Bu bölüm son derece önemlidir! Kendinize huzurlu ve olumlu sözler fısıldayın. Ardından derin derin nefesler alın. Bu işlemi 5 kez tekrarlayın. Bu yöntem kalp ritminizi yavaşlatacak ve size güven verecektir. Bu noktada kullanabileceğiniz bazı ifadeler:

• “Her şey yoluna girecek.”
• “Kendine güven.”
• “Yapabilirsin.”

Ayrıca, esneme hareketleri yapabilirsiniz. Başınızı bir taraftan diğerine doğru hareket ettirin, omuzlarınızı esnetin, sırtınızı, bacaklarınızı ve kollarınızı gerin. Bu, kendinizi yaratabileceğiniz bedensel gerginlikten kurtulmanın bir yoludur.

Hatta kendinize hile ya da ritüel uydurabilirsiniz; bu, öncesinde sakız çiğnemek, bir enerji içeceği içmek, meditasyon yapmak ya da belirli bir renkte bir kıyafet giymek olabilir. Amaç sadece kendinize güvenir bir halde sahneye çıkmanızdır. Bunu yapmak için sahneye 5 dakika geç çıkmanız gerekiyorsa, acele etmeyin. Biraz beklemek, kendinizi aceleye sokmaktan ve her şeyi sahne korkusunun devralmasına izin vermekten daha iyidir.

Konuşmanızı hazırlayın

Gergin hissettiğimiz çoğu zaman, hakkında konuşma yapacağımız konuya tam anlamıyla egemen olmamız konusunda şüphe duyarız. Bu nedenle konuyu iyi bilmeli, onun genel fikri ve kilit noktaları hakkında özgürce konuşabilmelisiniz.

Gerekli güvene sahip olmak için ne kadar gerekiyorsa konuşmayı bir o kadar tekrar edin. Bu, her cümleyi noktası virgülüne kadar ezberlemeniz anlamına gelmez. Sadece ana fikirleri bilmek ve başka sözcüklerle onları ifade edebilmek anlamına gelir.

Bu şekilde herhangi bir noktada bocalarsanız, konuyu geri toparlamak daha kolay olacaktır. Nihai amaç sahnedeyken suyun içindeki bir balık gibi rahat hissetmektir.

Bir ayna bulun ve onun karşısında pratik yapın. Hareket edin, dinleyin ve kendinizi düzeltin. Hatta sunum yaparken bir videonuzu bile çekebilirsiniz. Kendini izlemek, sahne korkusunu yenme sürecinde çok büyük bir yardımcıdır. Sonrasında üzülmektense temkinli olmak daha iyidir!

Kolay okunan kelimeleri ve kısa cümleleri tercih edin. Telaffuz etmesi zor kelimeleri ya da cümleleri çok fazla kullanırsanız, konuşma sırasında kesinlikle takılır ve konuşmanın geri kalanda kaybolursunuz. Bütün bunlar sizi daha da gerer ve tamamen felç olur kalırsınız.

Kendinizi gözünüzde canlandırın ve sahneyi öğrenin

Sahnenin nasıl yerleştirildiğini, boş alanın, ışıkların, koltukların nerede olduğunu bilmek daha iyi hissetmenizi sağlar. Oraya önceden gitmeniz mümkün değilse eğer, seyirciler gelmeden birkaç saat önce mekanı ziyaret edin. Bu şekilde, insanlarla dolmadan önce içinde olacağınız alanı biraz tanıyabilirsiniz.

Ayrıca, sahneye çıkmadan birkaç dakika önce seyircilerden birkaçıyla konuşmayı deneyebilirsiniz. Bu samimiyet sinirlerinizi sakinleştirecek ve sizi dengeleyecektir.

Konuşma sırasında sakinlik ve hayal gücü

Yavaş konuşun. Birinin sahne korkusu yaşadığına dair en büyük göstergelerden biri de, daha hızlı konuşmaya başlamasıdır. Çok hızlı konuşursanız eğer, sözcükten sözcüğe hızla atlarsınız ve insanlar sizi anlamaz.

Ardından seyircideki kargaşayı fark eder, paniklemeye başlarsınız ve tüm çabanız boşa gider. Kilit nokta, tüm zaman boyunca aynı hızda konuştuğunuz konusunda emin olmaktır.

Sesinizin, ellerinizin ve hatta tüm vücudunuzun hala titrediğini fark ederseniz, derin derin nefes almaya çalışın. Kendinize 5 saniye verin ve en sevdiğiniz kişinin sizinle birlikte orada olduğunu hayal edin. Sizi seven, destekleyen ve size saygı duyan biri. Her bir koltukta oturan kişinin o olduğunu hayal edin. Ve o anda, onların gücü ve pozitif enerjisinin sizinle birlikte orada olduğunu hissedin.

Kullanabileceğiniz bir başka hile, tüm izleyicilerin iç çamaşırıyla olduğunu ya da gerçekten garip kıyafetler giydiğini hayal etmektir. Bu şekilde, savunma mekanizmasını onların önünde “soyunan” tek kişi siz olmazsınız.

Son olarak, her zaman hatırlayın: gevşeme, hazırlık, hayalinde canlandırma ve konsantrasyon. Bunlar, sahne korkusunu başarılı bir şekilde yenmek için 4 kilit noktadır. Bu 4 hileyi deneyin ve halka hitap etmeyi ne kadar seviyorsunuz kendi gözlerinizle görün!

İnsanların duygularından birisi de heyecan duygusudur. Herkes hayatının belli dönemlerinde bazı olaylar karşısında heyecanlanmıştır. Okula ilk başlandığı gün, velilerin ve öğretmenlerin önünde şiir okurken sahneye çıkan insanlar da heyecan duygusunu yaşayabilmektedirler. Sahneye çıkmadan önce heyecanlanmak normal bir durumdur. Sahne heyecanı insanları uyarma yoludur. Sahne heyecanı, toplumda birçok kişinin hayatlarının bir bölümünde karşılaştıkları, yıldırıcı ve hatta kariyeri sonlandıracak kadar önemli bir sorundur. Özellikle müzisyenler her sahneye çıktıklarında sanki ilk kez çıkıyormuş gibi heyecanlanmaktadırlar. Sahne heyecanı, (seyirci önünde yapılan tiyatro ya da müzikal bir performans ile bağlantılı olarak duyulan) endişe ve korku hisleri ya da bu hislerle ilgili olarak performansı yapan kişinin becerilerinin olumsuz bir şekilde etkilenmesi olarak tanımlanabilir. Kişilerin performans kaygıları hem fiziksel hem de zihinsel bir sapmadır. Bir gerginlik ya da kaygı olarak da bilinen sahne korkusu, konuşmacıyı, aktörü, sporcuyu ya da müzisyeni olumsuz yönde etkileyebilir. Bu durum yani korku ise toplum içerisinde yapacağı işi sergilerken hata yapma düşüncesidir. Sahneye çıkmadan önce kişilerin kalp ritimleri artış göstererek daha hızlı atmaya başlar. Hatta bazen aşırı terlemeler görülür. Ağız kurur, hızlı nefes alıp- verme başlar.

  Sahne heyecanı neden olur?

Kişiler sahneye çıktıkları zaman sergileyecekleri performansın istedikleri gibi olmayacağı endişesini duyarlar. Başarısız olacaklarını ve seyirci tarafından alacakları tepkileri düşünürler. Bilinçaltına bu olumsuzluklar yerleşmiş durumdadır. Oynanan bir oyundaki rolü sergilerken ya da bir müzik parçasını icra ederken sözleri unutabilecekleri kaygısını duyarlar. Bunların sonucunda da kişiye sıkıntı veren nefes darlığı, aşırı terleme, ağız kuruluğu, kalp çarpıntısı ve sesin çatallaşması gibi durumlar ortaya çıkacaktır. Bu durum performansı olumsuz yönde etkileyecektir.

Sahne heyecanını yenmek için hipnoterapi

Sahne heyecanını yenebilmek için bu sorunun ne olduğunun ve neden kaynaklandığının bilinmesi gerekir. İşte burada hipnoz yöntemi devreye girer. Sahne korkusu hemen hemen her meslekte ve farklı deneyim düzeyindeki kişilerde görülebilir. Hatta sahneye ilk kez çıkan bir kişide görülen bu problem, senelerdir sahneye çıkan kişilerde de görülebilmektedir. Siz de profesyonel sahne yaşamınızda sahneye çıkmadan önce ve sahnede iken hala heyecanlanıyor, bu durumdan kurtulmayı başaramıyor iseniz, hipnoterapiden yardım alınız. Sizi sahne öncesinde heyecanlandıran her türlü olumsuz düşünce bilinçaltındadır. Hipnoz yöntemi sayesinde olumsuz düşünmenize ve heyecanlanmanıza neden olan duygular, verilen telkinler ile bilinçaltından silinir. Performansınıza iyi bir şekilde hazırlandığınız, hata yapma endişesi taşımamanız yönünde verilen telkinler sizi rahatlatır. Performansınızı sergilemeden önce ses tonunuzu ayarlamayı unutmanızın, bir konuyu ya da bir müzik parçasını unutmanızın bile dünyanın sonu olmadığı hakkında verilen telkinler ile bilinçaltına olumlu mesajlar yerleştirilir. Ayrıca hipnoz ile doğru nefes almayı da öğrenerek kalp ritminin hızlanmasına engel olunur.

Her türlü kaygı, korku, heyecan ve fobilerinizi hipnoz ile yenebilirsiniz. Tüm bu duygular bilinçaltında kayıtlıdır. Bu kayıtlar, bilinçli olarak (bazen) hatırlayamadığınız ve farkında olmadığınız ama hayatınızı etkileyen kayıtlardır. Örneğin küçükken bir köpekten korkma, dayak yeme gibi olaylar bilinçaltına yerleşir. Yaşanan bu olaylar bazı olaylar karşısında korku ve kaygıları da beraberinde getirir. Geçmişte yaşanan kötü anıları silemeyiz ama olayların anlamlarını değiştirerek olumlu bir hale getirebiliriz. Bunu da hipnoterapi yöntemi ile başarmak mümkündür. Geçmişte yaşanmış olan ve sizi psikolojik olarak etkileyen olaylarda yaşanan olumsuzluklar, hipnoz esnasında olumlu düşüncelere dönüştürülebilir. Yani geçmişte yaşananları yok edemez ama anlamları değiştirebilir.

Hipnoz, kişinin o andaki gerçeğin farkında olmasına rağmen, ondan ayrı bir durumda olduğu hissine sahip olduğu, uyku ile uyanıklık arasındaki bir durumdur. Kişi hipnoz sırasında dış dünyadan uzaklaşır ve kendisine verilen telkinleri eleştirmeden alır. Buradan da anlaşıldığı gibi hipnoz bir tekniktir. Hipnoterapi ise hipnoz altında yapılan bir terapidir. Gerçek tedavi hipnozu kullanarak yapılan hipnoterapidir. Zihin aldığı bilgileri hem bilinçli hem de bilinçsiz olarak alır. Bilinçdışı, beynimizin farkında olmadığımız yanıdır. Tüm deneyimlerimizi, hatıralarımızı depolar. Bilinçli zihin ise problem çözer ve analiz yapar. Hipnoz altında iken, bilinçdışı zihin bilinçli zihinden kurtulur ve telkin almaya hazır hale gelir. İşte hatıraların, deneyimlerin bulunduğu bilinçdışı zihne verilen telkinler sayesinde sahne heyecanını yenebilir ve bu ya da buna benzer sorunlardan kurtulabilirsiniz.

Hipnoterapi ile sahne korkusunu yenme was last modified: Ekim 5th, by hipnoterapi

El sahne korkusu veya panik Bu, birçok insanın sahip olduğu ve onlar için başa çıkması kolay olmayan bir şeydir. Tabii ki, tüm bu tür durumlarla yüzleşmek veya üstesinden gelmek zordur ve bir günden diğerine olmayacak, ancak iyi sonuçlar alıyor.

Ama bunun için bize ne olduğunu anlamalıyız ve oradan, onunla başa çıkmak için doğru adımları atın. Belki teoriyi ezbere biliyoruz, bu yüzden seveceğinizden emin olduğunuz pratiğe geçmenin zamanı geldi.

Sahne korkusu veya korkusu nedir?

Eğer bunu hissediyorsan Topluluk önünde konuşmak zorunda kaldığınızda vücudunuz sinirlenir, gereğinden fazla gerginleşir, çarpıntılar ve terli eller gibi günün düzenidir. ve diğer çeşitli belirtiler, o zaman korku veya sahne korkusundan muzdarip olursunuz. Tedavi edilmezse, sadece düşünmek bile çok fazla endişe yaratan gerçekten ciddi bir durum haline gelebilir. Bunu kontrol etmek için terapiler olmasına rağmen ve elbette sonunda üstesinden gelin.

Sahne korkusunun en sık görülen belirtileri nelerdir?

Tüm insanların tamamen aynı semptomlara sahip olmadığı doğrudur, ancak bazılarının büyük sıklıkla tekrarladığı doğrudur:

• Fizyolojik bir şekilde, en yaygın olanlara sahibiz. çarpıntı çünkü artan bir kalp hızı varveya. Ayrıca mide bulantısı veya titreme ve hatta hafif baş ağrıları.
• El kekeme Semptomlardan bir diğeridir, çünkü engelleniriz ve söylemek zorunda olduğumuz her şeye korku galip gelir.
• Başarısızlık korkusu En çok tanınan semptomlardan biridir ve en fazla güce sahip olanıdır. Kendimizi güvensiz hissediyoruz ve bu, görevimize başlamadan önce kapımızı çalmamamıza neden oluyor.
• La zihinsel karmaşa şu anda da oldukça önemli. Yakında kaybolacak, endişelenmemelisin.

Sahne korkusu nasıl yenilir

Korkularınla ​​yüzleş

Bunun sorun olmadığını kabul etmek, dahası, onları düzeltmemize yardımcı olacaktır. Bu nedenle korktuğumuzu ama bu duygunun bizi yenmeyeceğini kabul etmeliyiz. Bunun için zihnin sana yardım etmesi gerekir, çünkü o senin büyük silahındır. Her şeyin ters gideceğine dair görselleştirmeleriniz varsa, olumluya odaklan, olumsuzu park et, çünkü sadece aklınızda olan bir şey. Yalnızca sizi rahatlatan, neşelendiren görüntülere odaklanın.

Göz teması

Birisi gergin olduğunda, gözlerini tutmak zordur. Ancak bu durumda gerçekten gerekli. Onun için, Seyirciler arasında tek bir kişiye odaklanacaksınız, bunun bir tanıdık olduğunu düşüneceksiniz. ve böylece konuşmaya onunla başlayacaksınız. Sonra diğerine geçecek ve aynısını yapacaksınız. Yavaş yavaş zihniniz sakinleşecek çünkü seyirciler arasında sadece arkadaşlar olduğunu keşfedecek ve bu sizi çok daha iyi hissettirecek.

Kimse mükemmel değildir

Her şeyi doğru yapmak istiyoruz çünkü başarısızlık ya da işaret edilmek hoşumuza giden bir şey değil. Ama kimsenin mükemmel olmadığı ya da işaret edenlerin olmadığı ortaya çıkıyor. Yani, bırakmanın zamanı geldi ve eğer bir hata yaparsanız hiçbir şey olmayacak, sadece dikkate alınması gereken bir öğrenme daha olacak. Çünkü sana bakan tüm o insanlar da bir noktada yanıldılar.

sonuna doğru bak

Arabayla gittiğimizde başımızın dönmemesi için en iyisinin ileriye değil uzağa bakmak ve hareket eden en yakın şeylerle kalmamak olduğu söylendi. Peki aynısını yap. İnsanlara bakmak size ihtiyacınız olan güveni vermiyorsa, sahnenin sonuna doğru bakın. Elbette böyle alacaksın!