piknik şarkısı / Mutlu Türkçe Şarkılar - playlist by Spotify | Spotify

Piknik Şarkısı

piknik şarkısı

Dursun Özbek&#;ten sosyal medyayı sallayan "Fener Ağlama" performansı!

Süper Lig'de şampiyonluğa koşan Galatasaray'da yönetim, futbolcular, eşleri ve çocukları Florya'da organize edilen piknikte bir araya geldi.

Galatasaray Başkan Dursun Özbek mangal başında "Fener Ağlama" bestesine coşkuyla eşlik etti.

Ezeli rakip Fenerbahçe'yi kızdırmak için söylenen meşhur besteyi tüm piknikçiler hep bir ağızdan söyledi. Bu anlar Instagram'da paylaşıldı ve kısa sürede tüm sosyal medyaya yayıldı.

İSTANBULSPOR HAZIRLIKLARI

Galatasaray, Süper Lig’in haftasında İstanbulspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarını bugün Florya Metin Oktay Tesisleri’nde yaptığı antrenmanla sürdürdü.

Dinamik ısınmayla başlayan idman, üç grup halinde 8’e 2 pas çalışmasıyla devam etti. Teknik Direktör Okan Buruk yönetimindeki antrenman, taktik çalışmayla sona erdi.

Sarı-kırmızılılar, yarın saat ’de yapacağı idmanla İstanbulspor maçı hazırlıklarını sürdürecek.

Adıyaman'a ilk gelişim, Nemrut'u ilk görüşümdü. 

Dolayısıyla bu topraklara ayak basıp, insanı ile ilk tanışmama vesile olan bu bienal, ruhumda farklı izler bıraktı. Adıyaman’ın doğası, insanının bu doğa ile baş etme çabası ve de yaşam kavgası başkaydı. İnsanları suya fiziken yakın ancak duygusal olarak çok uzaktı. Bienalin Küratörü Nihat Özdal “Buralarda suya girme ölürsün denirmiş, sularla ilişkimiz berbat, burada su ile ilişki kurmak korkulan bir şey..” dediği an buranın halkını su ile iç içe hayal etmemeye çalışmak tuhaftı. Nevali Çori açıklarında Kahta sınırlarında bulunan büyülü adalar arasında belki de hiçbir zaman bizim yaklaştığımız gibi suya yaklaşamayacak, baraj sularına serinlemek için kendilerini kolayca atamayacaklardı ve buranın normali buydu, öyle mi?

Dünyanın Yeni Çağının Şarkısı “Kommagene Bienal”

 Bir şehrin, bir mevsimin, bir duygunun insana yapabildikleri muazzam bazen. Görüneni, yalnızca göründüğü şekli ile görüp yargılayanların telaşından insanı uzaklaştırıp, görüneni görünmeyen tüm anlamlarıyla görebilmenin bilge, sessiz, gerçek ve tanıdık hissine bir anda yaklaştırıveriyor.

 Aslen Halfeti’li olan Nihat Bey, bu bienal için, bu topraklarda doğup büyümesinin gücünü yanına alarak, bu bölgenin kendisini tercih etmiş olduğuna kalpten inanarak 6 ay evvel çıkmış yola. Yöre halkının suya uzaklığına nazaran kendisinin aynı sulara, nehirlere olan yakınlığından ilham alarak mevcuttan sıkılanlar için “Hayali Bir Uygarlık” yolunu açmış. Kendi merakının peşinden gitme özgürlüğünü kullanmış ve de insanlara başka boyutların varlığı üzerine düşünme fırsatı yaratmış. Manzaranın içinde, tam kalbinde olmak isteyenleri, uzaktan izlemek yerine resmin içine girmeyi sevenleri, plan yapmaktansa plandan, programdan çıkarak gerçek planı bulmak isteyenleri bir araya toplamış. Kısacası sonsuza kadar aynı bedenin içinde yaşamayacağını bilen ölümsüz ruhlarımıza daha özgür, daha sabırsız, daha meraklı bir alanın varlığını hatırlatmış.

Dünyanın Yeni Çağının Şarkısı “Kommagene Bienal”

 Sonra da Kommagene Bienal’ine bu coğrafyanın arkeolojisine, doğallığa, doğaya öncelik veren, burayla baş edebilecek 23 ülkeden toplamda 53 sanatçıyı çağırmış. 

Buradaki sanat eserleri, galerilerde, müzelerdeki gibi korunaklı alanlarda değiller. Alıştığımızdan farklı olarak neredeyse büyük bir çoğunluğu burada Adıyaman’da yaratılmış olan tüm eserler burada tümüyle dışta yani dışarıdalar. İnsan o nedenle burada dışta ve dış olmayı deneyimliyor. Sanki bu bienalde içeride olan hiçbir eser içeride gibi değil. Sanki içeride olanlar bile aslında, dışarıda ve yalnızlar. Adalarda olanlar kendi adalarında tek başınalar, Kahta Kalesi’ndekiler, Karakuş Tümülüsü’ndekiler, Arsemia’dekiler, Cendere Köprüsü ve de Nemrut Dağı’ndaki tüm eserler dünyanın en kutsal topraklarından birinde kendi gibi yalnızları bulunca yitirilen türde bir dışlanmışlık halindeler.

Dünyanın Yeni Çağının Şarkısı “Kommagene Bienal”

 Bu nedenle Nihat Özdal, Adalar bölgesinde gördüğümüz sanat eserleri üzerine “Süreç içinde başka şeylere dönüşecekler. Çöl rüzgarları, yağmur, barajın yükselmesi sanat eserlerini zamanla değiştirecek..” dediğinde aklıma bu dünyanın kalıcı ölümsüzlüğünün yanında bizlerin dışlanmış geçiciliği geldi. Çünkü bizler, dünyanın yanında ölümlü ve geçici olanlarız. Aynı bu bienaldeki gibi geçici bir süreliğine bu eserleri bulundukları yerlerde izleyecek, onların yanından geçerken yaratım hikayelerini dinleyecek ve sonra da çekip gideceğiz. Bu eserlerse bizden sonra da aynı yerlerinde, dışarıda ve açıkta kalmaya devam edecekler. Güneşin altında yanmaya, yağmur yağdığında ıslanmaya, yükselen baraj suları ile beraber su altında kalmaya, alçalan sularla yeniden açığa çıkmaya, çöl rüzgarları ile toza bulanmaya ve tüm bunlara rağmen yine de hayatta kalmaya çalışacaklar. Aynı bu şehrin MÖ yıllarında Kommagene Krallığının kuruluşuna kadar (MÖ 69) Hititler, Mitanniler, Aramiler, Asurlular, Geç Hititliler, Persler, Kummurlar ile Makedonyalı Büyük İskender’in hakimiyeti ve Doğu Roma imparatorluğu egemenliğinin hüküm sürdüğü günlerden bugünlere kalabilen tüm izler gibi. 

Dünyanın Yeni Çağının Şarkısı “Kommagene Bienal”

 Şimdi o nedenle bizim için bu bienal MÖ ’ler ile MS ’ler arasında gizli bir köprü kuruyor bana göre. Bize “Neden bu ülkede doğdun, neden burada büyüdün, neden bu bedenle gelmeyi seçtin?” sorusunu daha çok sordurtuyor. İnsan, Nihat Bey’in, “Evim yok, arabam yok, param var mı bilmiyorum. Hiçbir şeye sahip olamam çünkü o kadar büyük olamam. Dünyayı, evreni, galaksileri, gezegenleri düşününce bizim hiçliğimiz daha belirgin oluyor. O nedenle gelip geçici olduğumuzu bilerek yapmak lazım yapacaklarımızı..” cümlelerini duyduğu zaman aynı yerlerde ve hislerde olduğunu yeniden hatırlıyor. Çünkü aslında düşündükçe derinleşilmesi gereken yer burası. İnsanın kendini hem kıpırtısız, dümdüz bir nehre atılmış minik bir çakıl taşı gibi, hem de o çakıl taşının suya değdiği an saniyesinde başlattığı sayısız çemberlerden biri gibi hissetmesi gereken yer tam olarak burası.

Dünyanın Yeni Çağının Şarkısı “Kommagene Bienal”

 Başka türlü başına geleceklerden bihaber insanoğlunun köksüz yaşam merakı nasıl anlamlanacak ki.. Kökümüzü aramaya başlayamazsak gerçekte kim olduğumuzu nasıl bulacağız ki.. Ruhun bir bedene sığan bir ömürlük dünya seyahati bu kadar basit bir sebep için mi? 

 Belki de ne büyük bir hikayenin içinde olduğumuzu anlayabileceğimiz yerin tam ortası burası. Arayış içindeyken, arayışın kendisi olduğumuzu hiç bilmeden çıktığımız yolların sonu burası. Sonsuz bir bekleyiş içinde, başı sonu olmayan bir nehir olmakta ustalaşan insanın o gizli şarkıyı duyacağı zamanın başlangıcı geldi çattı belki..

 Bilmiyoruz ama belki en derinlerimizde bu çağrıyı duyuyor ve hissediyoruz..

 İşte bana göre bu bienal bu gibi nedenlerden ötürü, yeni dönem sanatın, medyanın ve de bu alanda yıllardır çalışan “nerden geldik nereye gidiyoruz, giderken nelerden vazgeçip ne kadar hakikate erişebiliyoruz?” sorgusunu yapan insanları güçlü ve güvenli hissettirecek bir bienal. Bir gerçeklikten başka bir gerçekliğe geçilecek olan bir dönemin sanat vesilesi ile bir tasviri. O nedenle de hem bu kadar açık seçik hem de sakin ve sessiz çağırıyor hazır olanı kendine. 

 Çağrıyı duyanlar, dünyanın yeni çağının şarkısını duyanlar olacaktır.

 Ruhunuzun doğmayı seçtiği bu ülke sizlere bu bienal aracılığıyla “işte bilmek istediğin, işte ihtiyacın olan, işte hissetmek, görmek, anlamak istediğin her şey..” diyor ve sizin de bunun ne anlama geldiğini gidip kendi gözlerinizle görmeniz gerekiyor. 20 Ağustos’ta izleyici ile buluşan Kommagene Bienal’ini 20 Ekim’e kadar Adıyaman’da ziyaret edebilirsiniz. 

Dünyanın Yeni Çağının Şarkısı “Kommagene Bienal”

Bienal’e dair neleri unutamadım?

 - Adalar bölgesinde yer alan Romanya'lı sanatçı Peter Pal, eserinin hikayesini anlattıktan sonra “..üzerine konuşulmasındansa izlenmesinin daha doğru olduğunu düşünüyorum.” dedi ve ben de o bunu der demez kendisinin eski medeniyetlerin sembollerini yeni bir form ile anlattığı piramit şeklindeki eserine daha da yaklaştım. Piramitin tepesindeki nehir suyu ile nehir, bulunduğum açıdan birbiri içine geçmiş, tek bir üçgenin içinde başka üçgenleri de ortaya çıkarmıştı. Bu üçgenlerin daha da fazla boyut kazanarak beni daha da içine çekişini unutmadım. Beni boncuk boncuk terleten Adıyaman güneşi altında tanık olduğum sihirli bir andı.  

- Adıyaman’daki son gecemizin sabahında Nemrut dağının zirvesine ince basamaklı merdivenlerden durmaksızın bir kerede çıkmış, Nemrut’un simgesi olan o dev heykellerle göz göze gelince de tuhaf bir gülümseme hali yaşamıştım. Bu heykellerin tam karşısındaki dev ekranı görünce de sanatın ve medyanın gücüne bir kez daha inanmıştım. Türkiye’nin en önemli simgelerinden biri olan, Kommagene Tanrılarının dostluğunu anlatan, o yan yana oturan kralların önünde Ecem Dilan Köse imzasını taşıyan, kodlar üzerine kurgulanan hücreselleşen bir dönüşümü, yeni insanın omurgasını izlemiştim. Bu dev ekrandaki NFT, bir yandan krallar ile iletişim kuruyor, oradan buraya buradan oraya bilgi aktarımında bulunuyor, sanki DNA sarmallarımızı harekete geçiriyordu. Geçmiş ve şimdi arasında görünmez bir köprü kuran, bizi kadim dönemler ile Nemrut’un zirvesinde buluşturan bu eser, o sabahın ilk saatlerinde bizlere bir zamanlar aynı topraklarda yaşamış olan kudretin yeniden yüklenmesine yardım etti, biliyorum.

Dünyanın Yeni Çağının Şarkısı “Kommagene Bienal”

- Cendere Köprüsü’nün hemen altında yer alan Jerome Symons imzasını taşıyan eserde ise bienalin sloganı olan hayali uygarlığın özgür dinleyişinin önemini anlatan söz ve şekiller oyulmuştu. Bu şekiller yeni bir uygarlığın ön şartı olan, konuşmak için ’SÖYLE’ yazısı ve dinlemek için ise ‘kulak’ şeklini üzerinde barındırıyordu. Ben ise bu yazıları görmeden uzaktan yalnızca çember oluşturmuş olan bu kayaların hemen yanında aynı şekilde çember oluşturmuş bir Adıyaman ailesini piknik yaparken görüyordum. Bu hayali uygarlık ile Adıyaman halkı arasında müthiş bir bağlantı vardı ve bu iri kayalar sanki birbirleri ile sürekli konuşan Adıyaman’lı piknik yapan o ailenin aynadaki bir yansıması, farklı bir boyuttaki hali gibiydi.

- 20 yıldır restorasyonda olan ve bu bienal ile yeniden açılan Kahta Kalesi’nde, kalenin en dış ve en uç köşesinde, bir yanı uçurum olan incecik bir taş köprüden geçtikten sonra vardığım bir odacık içinde karşıma şair, müzisyen ve sanatçı Madara Gruntmane’nin kendi sesi ile okuduğu kendi şiiri çıktı. Bir ekranda karlı bir arazide kırmızı kıyafetli bir kadının gelişini izlerken bir yandan da dilini bilmediğim bir kadının duygulu şiirini dinliyordum. Şiirin bir bölümünün şu dizeleri hiç gitmedi aklımdan “funduszeue.infoşımda sızısı hüznün / göremiyorum seni artık / bir hasret içimizde / sırt çantasında ezilmiş / güç bela sürünen / ihmal edilmiş solgun dokunuşları dünün / emeceklerse emsinler artık sıcağı..”

etiket Piknik Yaparken Listenizde Bulunması Gereken 12 Eşsiz Şarkı

Haberler

Genel Kültür

Müzik

Piknik Yaparken Listenizde Bulunması Gereken 12 Eşsiz Şarkı

Havaların ısınmasıyla resmen piknik dönemi başladı! Hem sevdiğin kişiyle hem de arkadaşlarınla keyif dolu bir piknik yaparken sana eşlik edecek bir playlist olmazsa piknik eksik kalır. Piknik sepetini hazırlarken playlistine koyman gereken şarkıları senin için derledik!

1. Fleetwood Mac - Dreams

2. R. Kelly - Ignition

3. David Lee Roth - California Girls

4. John Lennon -Stand By Me

5. The Chainsmokers - Roses

6. Fleet Foxes - Mykonos

7. Beach House - Myth

8. Pim Stones - The Life We Could Have Had

9. Sufjan Stevens - Mystery of Love

Mazzy Star - Fade Into You

Suki Waterhouse - Good Looking

The Shins - New Slang

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda

Güne Güzel Başlamak İçin 5 Şarkı

Sabah alarm sesinden daha güzel bir ses ile uyanıp, güne enerjik başlamak ister misiniz? Düşünsenize yola koyulduğunuzda kulaklığınızı takıyorsunuz ya da arabanızın radyosunu açıyorsunuz. O da ne? Enerjik bir ses sizin için şarkı söylüyor! Gülmemek ve mutlu olmamak elde değil. Enerjik, hayat dolu sesleri sizin için listeledik. Dinlemek eminiz ki hoşunuza gidecek. Unutmadan: Listemiz ilerleyen zamanlarda güncellenmeye devam edecek. :)

American Authors - Best Day Of My Life
Tam olarak American Authors'ın da dediği gibi "This is gonna be the best day of my life!" Bugün hayatınızın en güzel günlerinden biri olacak. Bol bol gülecek ve eğleneceksiniz. Asla olumsuzluğa yer yok. Her zaman enerjik olmak, olumlu bir bakış açısıyla sorunlara yaklaşmak ruhunuza ve bedeninize iyi gelecek. Şimdi açıp bu güzel şarkıyı dinleme zamanı!

(Youtube linkini kullanabiliriz.)
funduszeue.info?v=Y66j_BUCBMY

Barış Manço - Günaydın Çocuklar
Tüm dünyanın çok severek takip ettiği, canımız, çok özlediğimiz Barış abimiz o naif sesiyle gününüzü şenlendirecek. İçinizdeki çocuğu açığa çıkaracak, hayatınızı rengarenk boyayacak!

funduszeue.info?v=kgLvo2Pp4S8

ABBA - Gimme Gimme Gimme!
Çook geçmişe gittik ama olsun. 70'lerin en popüler grupları arasında yer alan ABBA, tüm güzel şarkılarıyla o döneme damgasını vurmuştu. Henüz keşfetmediyseniz geçmişe bir yolculuk yaparak bu güzel grubun diğer şarkılarını da dinleyebilirsiniz. Ancak, güne enerjik başlamanıza yardımcı olacak, bizim özel olarak seçtiğimiz şarkısı Gimme Gimme Gimme! Ufak bir uyarımız olacak: Bu şarkıyı dinlerken metroda ya da arabanızda istemsizce minik bir dans gösterisi sergileyebilirsiniz.

funduszeue.info?v=XEjLoHdbVeE

Mirkelam - Bu Yüzden Her Gece Ben
Mirkelam'ın çılgınca koştuğu o klibi hatırlarsınız. Bilmeyenler için söyleyelim: O klip "Bu Yüzden Her Gece Ben" şarkısına ait. Sabah kahvaltı yaparken dinleyebilirsiniz ancak Mirkelam'ın güzel enerjisine kapılarak koşmaya başlayabilirsiniz. Kahvaltınız yarım kalabilir bizden söylemesi. :) Mirkalam'ı dinlemek öyle güzel mutluluk ve enerji veriyor ki adeta uçuyorsunuz! :)

funduszeue.info?v=TZO7QyFdw58

The Black Keys - Lonely Boy
Dans dans dans! Şimdi kulaklığı takıp bolca dans etme zamanı.
Tam da bu noktada The Black Keys'i selamlamadan geçemezdik. Her ne kadar "Lonely Boy" deseler de yalnızlığın kendine özgü değişik bir eğlencesi ve enerjisi var. O enerjiyi, sesi sonuna kadar açıp dans ederek keşfetmeniz dileğiyle!

funduszeue.info?v=a_RiwST8

Motivasyon deposunu fullediyseniz muhteşem bir güne hazırsınız!

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası