Sedat Karakurt

\n

Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, A Milli Kadın Voleybol Takımı'nın  Çin Halk Cumhuriyeti’ni yendikten sonra zafer kutlaması için sahada hep birlikte çektirdiği fotoğrafın kendisini etkilediğini belirtti. Ergin, \"Türkiye’de kadınların kendilerini kuvvetli bir şekilde ortaya koyabilmelerinin olabilecek en güçlü ifadelerinden biri aslında. Onlar yumruklarını sıkıp kollarını iki yana yükseltirken aynı zamanda bütün Türk kadınları adına kısa, yalın ama çok etkili bir cümle kurmuş oluyorlar: “Buradayız, güçlüyüz, yenilmiyoruz, bundan sonra da kazanacağız” düşüncesini dile getirdi. 

\n

A Milli Kadın Voleybol Takımı,  Çin Halk Cumhuriyeti’ni yendikten sonra

\n

Ergin yazısında, \"Bir yönüyle her gün TV haber bültenlerinde, gazetelerin üçüncü sayfalarında karşımıza çıktığı haliyle katledilen, dövülen, aşağılanan kadın haberlerinin ardından ayrı bir boyuta geçmiş oluyoruz onların başarılarıyla. Çoğumuzu kahreden bütün o lanetli haberlerin üzerine kalın bir çizgi çekiyorlar aslında. Gerçeklikte, Türkiye’de eskiden beri var olan, kadını dışlayan, onu yok sayan, eşiti görmeyen, ikincil bir kimliğe, geri bir toplumsal role iten, korumasız bırakan, hatta bundan haz duyan -erkek baskın- zihniyeti de filenin üstünden baş aşağı çeviriyorlar.\" değerlendirmesini yaptı. 

\n

Ergin şu ifadeleri kullandı: 

\n

\"Bu yönüyle, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundaki temel hedeflerden birinin hayata geçtiğini görüyorum o fotoğrafta; evine hapsedilmiş olan kadının özgürleştiğini, toplumda her alanda başat bir rol oynadığını

\n

Eğer çağdaşlığı başka bir dizi göstergenin yanı sıra, aynı zamanda kadının eşitliği, toplum içinde her türlü ayrımcılıktan uzak tutulması, yaratıcı gücünün ve enerjisinin seferber edilmesi olarak anlıyorsak, evet, bu fotoğraf Cumhuriyet modernitesinin bu düzlemdeki gücünü de bize anlatıyor.

\n

Kendi hayatlarına sahip çıkan, sağlam kişilikleri olan ve bunu ortaya koymaktan çekinmeyen güçlü bireyler onlar. Galiba en çok da Ebrar Karakurt’u bir sembol kimliğiyle özellikle önemsiyorum. Çünkü birey olarak alışılagelmiş kalıpları kırıp, istediği gibi olabilme, istediği gibi görünebilme iradesini yansıtıyor. Mesele saçının pembe rengi değil tabii; Ebrar, kendisini rol modeli olarak gören bütün küçük kızlara da “Hepiniz güçlü bireylersiniz, kendinizle ilgili kararlarınızı çekinmeden özgürce alabilirsiniz” mesajını vermiş oluyor.\"

\n\n

Cezaevlerinde başlayıp hastanelerde süren ölüm orucu eyleminin gününde iki kişi daha yaşamını yitirdi. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nden yapılan açıklamaya göre, Edirne F Tipi Cezaevin'den Sedat Karakurt ile destek amacıyla İzmir'de ölüm orucuna yatan Erdoğan Güler bugün (25 Nisan ) öldüler.

Son iki ölümle birlikte hayatını kaybedenlerin sayısı 19'a yükseldi. Ölüm orucu eyleminde ölenlerin 15'i cezaevlerinde, 4'ü ise destek amacıyla evlerde bulunuyorlardı.

Ölüm orucunda hayatlarını kaybedenler

Ölüm oruçlarında bugünü kadar ölenlerin adları tarih sırasıyla şöyle:

Ankara, Sincan F Tipi Cezaevi'nden Cengiz Soydaş (21 Mart),

Edirne F Tipi Cezaevi'nden Adil Kaplan (6 Nisan),

Kocaeli, Kandıra F Tipi Cezaevi'nde Bülent Çoban (7 Nisan),

Edirne F Tipi Cezaevi'nden Tuncay Günel(11 Nisan),

İstanbul, Sarıyer Küçükarmutlu 'Destek orucu' Gülsüm Dönmez (9 Nisan),

İstanbul, Kartal Özel Tip Cezaevi'nden Nergis Gülmez (11 Nisan),

Kütahya E Tipi Cezaevi'nden Fatma Ersoy (11 Nisan),

İzmir, Buca E Tipi Cezaevi'nden Celal Alpay ve Abdullah Bozdağ (12 Nisan),

Ankara, Sincan F Tipi Cezaevi'nden Erol Evcil (13 Nisan),

Ankara, Sincan F Tipi Cezaevi'nden Murat Çoban (14 Nisan),

İstanbul, Sarıyer Küçükarmutlu 'Destek Orucu' Canan Kulaksız (15 Nisan),

İzmir, Buca F Tipi Cezaevi'nden Sedat Gürsel Akmaz (16 Nisan),

Ankara, Sincan F Tipi Cezaevi'nden Ender Canyıldız ,(18 Nisan)

İstanbul, Kartal F Tipi Cezaevi'nden Sibel Sürücü , (22 Nisan)

Ankara, Ulucanlar Cezaevi'nden Hatice Yürekli , (22 Nisan)

İstanbul, Sarıyer Küçükarmutlu 'Destek orucu' Şenay Hanoğlu . (22 Nisan)

Edirne F Tipi Cezaevi'nden Sedat Karakurt (25 Nisan)

İzmir'de 'Destek Orucu'nda Erdoğan Güler (25 Nisan )

(YV/NA)

Cezaevinde yatmadan öldü
Edirne F Tipi Cezaevi’nde ölüm orucunu sürdüren tutuklu Sedat Karakurt ile, İzmir’de dışardan destek veren Erdoğan Güler öldü. Hiç cezaevinde yatmayan Güler’in yatan yakını da yoktu.
EDİRNE, İZMİR DHA

Hayata Dönüş operasyonu sonrası sevk edildiği Edirne F Tipi Cezaevi’nde ölüm orucunu sürdüren DHKP - C’li tutuklu Sedat Karakurt ile İzmir’de ölüm oruçlarına dışardan destek veren Erdoğan Güler dün hayatını kaybetti. .
Edirne F Tipi Cezaevi’nde gündür ölüm orucunda bulunan 25 yaşındaki Karakurt, durumunun ağırlaşması üzerine, 10 gün önce Edirne Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı ve oradan Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Tedaviyi kabul etmeyen Karakurt, dün sabaha karşı saat ’de öldü. Ümraniye Cezaevinden, Edirne F Tipi Cezaevine gönderilen Karakurt’un cenazesi, otopsiden sonra İstanbul’da bulunan ailesine teslim edilecek.
İzmir’de ölüm orucundaki tutuklu ve hükümlülere destek vermek için, gün önce ÖDP Buca İlçe binasında ölüm orucuna başlayan, polisin müdahalesi üzerine, eylemi Kahramanlar semtindeki bir evde sürdüren 29 yaşındaki Güler de dün sabaha karşı öldü.
Tutuklu ve hükümlülerden yakını bulunmayan, kendisi de daha önce hiç cezaevinde yatmayan Güler, bugün memleketi Manisa’nın Salihli ilçesinde toprağa verilecek. Güler’in kardeşleri Perihan, Sinan ve Birsen Güler, kardeşlerinin inancı uğrunda öldüğünü söyledi.




GÜNCEL