kanaat ve şükür / Şükür Ve Kanaat Psikolojisi Ve Eğitimi - Timaş Yayınları

Kanaat Ve Şükür

kanaat ve şükür

Şükür ve kanaat, çok önemli iki ahlaki değer. Kendini tanımanın, hayatı anlamanın, geleceğe umutla bakmanın, sevmenin ve sevilmenin temel şartı. Üstelik, kişinin kendisiyle, Allah'la, toplumla ve tabiatla barışık olmasının da bir göstergesi. Fakat diğer yandan günümüz toplumunda artık adı unutulan, hatırlansa dahi söylemden öteye gidemeyen önemli iki değer.

Bugün, tüketim çılgınlığının ayyuka çıktığı böylesi bir ortamda, şükür ve kanaate eskisinden çok daha fazla ihtiyacımız olduğu aşikâr. Elimizdekilerin kıymetini bilmek, var olanla yetinmek gibi davranışlar bizi kanaate götürürken, bunlar aslında işin manevi boyutu olan şükür duygumuzu da yavaş yavaş besleyecektir. Zaten birbirine sıkı sıkıya bağlı olan bu iki değeri ayrı düşünmek çok da mümkün değil. Hatta biri olmadan diğerinden söz etmek bile zor.

Prof. Dr. Hüseyin Peker, bu iki değerin önemini bir kere daha hatırlatmak, altını kuvvetlice çizmek ve önce kendimize, ardından çocuklarımıza şükür ve kanaati öğretmek amacıyla bu kitabı kaleme alıyor. Çocuklarımızda şükür ve kanaatle beslenen huzur dolu ve ferah bir kalp oluşturabilmenin yöntemleri, çocuk, aile, çevre ekseninde örneklerle, sade bir anlatımla Şükür ve Kanaat Psikolojisi ve Eğitimi’nde

Yaradılışta ifrat (aşırılık) ve tefritten (yetersizlik) uzak olarak vasat (orta yol) esas kılınmıştır. Bu esas üzerine insanın hayatında denge ortaya çıkar. Dünya hayatında insana verilen her imkân ve nimetin ölçülü ve dengeli, yerli yerinde kullanılması gerekmektedir.

İnsan, içinde yaşadığı âleme baktığında hiçbir şeyin israf edilmediğini, her şeyin yerli yerinde kullanıldığını gözlemler. Gerek insanın bedeninde gerekse dış dünyada her şeyin işleyişinde çok hassas bir ölçü konmuştur. Bu ölçünün ifrat ve tefritle kaybedilişi nasıl düzenin bozulmasına sebebiyet verdiği sürekli tecrübelerle tasdik edilmektedir.

Hem medeni dünyada son zamanlarda arıtma ve geri dönüşüm sistemlerini işletmeye başlanmışken, çevremize dikkat ettiğimizde bitkilerin, hayvanların, toprağın ve suyun kâinat kurulduğundan beri nasıl fıtrî arıtma sistemleri olarak çalışıp hiçbir şeyi israf etmediklerini görürüz. Demek ki; bu kâinat fabrikasını kuran Allah iktisadı isteyip israftan hoşlanmamaktadır.

Etrafımızdaki varlıkları iktisatla, ölçüyle, yerli yerine işleten Allah en değerli yarattığı insandan da iktisadı, ölçüyü beklemekte hatta emretmektedir. Tükettiğiyle değer kazandığına inandırılan ve çılgınca tükettirilerek israf ettirilen modem insanın iktisat gibi bir değeri yeniden ders almaya ne kadar ihtiyacı var.

Hem iktisadın sahasını geniş tutup maddî imkânlar yanında zaman, nefes, söz ve duygular gibi manevî sahalarda da iktisadı kesinlikle göz önünde bulundurmalıyız. Hele ömür sermayesi insana bir kere verilen ve ebedî hayata onunla müşteri olmamız gereken ne kıymetli bir değerdir.

Kanaat ise; günlük hayatta rahmet hâzinesinin sâhibinden fiilî (çabalayarak) ve kavlî (sözle) istediklerimizin sonucunda kaderin taksimatına razı olmaktır. Kanaatkâr olmak toplumumuzca da eskiden beri kabul görmüş bir erdemdir.

İnsanın kanaatkâr olmasında Allah’a ve kadere imanın yanında ahirete imanın da çok önemli bir yeri vardır. Zira insanın emel ve arzulan sonsuz, dünya hayatı fâni olduğundan kişi bir kısım arzularını sonsuz âleme bırakarak bu dünyada kanaatkâr bir yapıya sâhip olacaktır.

Eğer insan kanaate alışamazsa dizginlenmeyen hırs ve zararlı kıskançlık gibi ruhi hastalıklarla mücadele edecek, bu duygularını ıslah edemezse o zaman çevresine en zararlı hayvandan daha zararlı hâle gelebilecektir.

İnsan ahlâkında bir kötü huy başka bir kötü huyu tetiklediği gibi; iyi bir huy da başka bir iyi huyu harekete geçirmektedir. Meselâ; kanaate alışan bir insan iktisatlı olacağı gibi kendisine verilenlere karşı şükredici olur. Hem kadirşinas olabileceği gibi elindekileri paylaşmada duyarlı olup diğergâm bir insan olur.

Şükür insanın yaradılışında bulunan “Bir kahve fincanın kırk yıl hatırı vardır.” sözünü atalarımıza söyleten çok önemli bir duygudur. Şükrün zıddı nankörlük ve küfrandır ki insana hiç yakışmayan bir hâldir. Şükür asıl mal sahibi Yaratıcıya olacakken, nimetlerin bizlere ulaşmasına vesile olan insanlara da teşekkürü unutmamalıyız. Bir Hadis-i Şerifte de ifade edildiği gibi “İnsanlara teşekkür etmeyen, Yaratıcıya da hakiki manada şükredemez.” Çünkü insanların eli ile bize nimetlerin ulaşması çok görünür, Allah’tan ulaşması ise gaybi bir hadisedir.

Kanaat da bazı zaman yanlış anlaşılabilmededir. Mevcudu yeterle görüp artırmaya çalışmamak, bir anlamda tembellik olarak algılandığı zamanlar vardır ki bu yanlıştır. Gayret neticesi elde edilene razı olmak başka bir şey, hiç gayret göstermemek farklı bir şeydir. Çalışmak, gayret, kazanmak, güçlü olmak, zengin olmak bunlar istenmeyecek şeyler değil, bilakis insaniyete layık bir şekilde yaşayabilmek ve başkalarına da yardımcı olabilmek için bunlara ihtiyaç vardır. Kötülenen: ne olursa olsun bir yerlere ulaşmak, o yolda her şeyi mubah görmektir.

ŞÜKÜR VE KANAAT BİR DEĞERDİR.

Her zaman hayatımızda olması gereken  önemli iki değer şükür ve kanaat.

Şükür,  Allah’ın verdiği nimetlere karşılık derin ve samimi bir minnettarlık içerir. Nimet insana maddi manevi verilen her şeydir. Şükrün eylemi; nimet sahibinin iyiliğini anarak nimetin filen gereğini yapmaktır. Teşekkür insanların iyilik ve ikramlarına, şükür yaratıcının lütuflarına karşı kullanılır. Nimetin varlığını unutmamak kalple, överek anmak dille, nimetin gereğini filen yerine getirmek eylemle şükürdür.

Kuranı kerimde şükür nimeti artıran bir kavramdır.  Zira şükür nimete değil, nimeti yaratanın kudretini görmektir. İbrahim süresi funduszeue.info ‘Eğer şükrederseniz size (nimetimi) daha çok vereceğim, nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım pek şiddetlidir!’ diye bildirmişti.” Neml sûresinde (27/40), “Şükreden ancak kendi iyiliği için şükretmiş olur; nankörlük eden de bilsin ki rabbimin hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, O büyük kerem sahibidir.

Değerler karşıtlarıyla anılır. Şükrün karşıtı nankörlüktür. Nankörlük Hiçbir şeyi yaratmaya gücü olmayan insanın acizliğine rağmen varlığının ve var olduklarının sahibini görememesidir. Yaratıcıya göre; Mü’min Suresi Ayeti “Ne var (lakin) ki çoğu insan şükretmez!” Şükürsüzlük negatif duygular barındırır. Negatif duygular bireyi bir adım ileri götürmez. Aksine maddi manevi yoksullaştırır.

Buna karşın şükür duygusu içerisindeki insan, pozitif duygular barındırır. Elindekilerin farkına varır. Öncelikle Akıl ve sağlık nimeti varsa bunun farkına varır şükreder. Nasıl şükreder?

Var olduklarını, akıl nimetini kullanarak en iyi şekilde değerlendirir. Şükür aynı zamanda harekete geçmektir. Kalp ve dil ile şükrün ötesinde eyleme geçmektir. İşte o zaman Fatır Suresi “Allah (c.c.) şükredene bol bol nimet verir.” Ayeti hayat bulacaktır.

Zira ilahi döngü, yaratıcıdan kula doğru verilen nimet. Kuldan yaratıcıya ulaşan şükür. Yaratıcıdan kulun şükür etmesi ve nankörlük etmemesine karşın niğmet. Şeklinde gelişir.

Söz ettiğimiz anlamda şükrün yanında kanaatkar olmak hayatımızda bir değer olarak yer bulmalıdır. Kanaatkarlığın ölçüsü elindekilerin kıymetini biliyor olmak ve bu durumdan memnun olmaktır.

Kanaatkar olmak, kontrolü kaybetmeden dengeli olabilmektir. Kanaat kavramı pasif bir durumda razı olmaktan ziyade, elinden gelenin en iyisini yapmış olmanın sonucunda yapılan bir durum değerlendirmesidir. Yani kanaat gayretsizlik durumu değildir.

Kanaatli olmanın karşıtı doyumsuzluktur. Kanaat, kapitalist ahlakın sevmediği bir değerdir. Tüketimi artırarak üretim artışını sağlamak kapitalizmin temel hedefidir. Oysa daha fazlasını istemek ve beklentilerin yüksekliği insanın dengesini bozar. Tekasür süresine göre; Çoklukla övünmek sizi, kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar oyaladı. Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz? Yetinme duygusundan uzaklaşan insan kanaat değerini kaybeder ve günümüz insanının aradığı mutluluk, maddi beklentilerin peşinde bir arayış olur.

Efendimiz (s.s.a) göre “Zenginlik fazla servete sahip olmak değildir; asıl zenginlik gönlün ihtiyaç duygusundan uzak kalabilmesidir” Bu da fikri ve ahlaki olarak şükür ve kanaatin gerçek anlamda hayatımızı inşa etmesiyle mümkündür.

Selam ve saygılarımla.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası